|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
berabere biten oyun |
draw i.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
007 ile biten herhangi bir yıl (2007 vb) |
bond year i.
|
|
3 |
Genel |
berabere biten yarış |
dead heat i.
|
|
4 |
Genel |
bir koyunun üstünde biten yünün tümü |
fleece i.
|
|
5 |
Genel |
sabah 9'da başlayıp akşam 5'te biten mesai |
nine-to-five i.
|
|
6 |
Genel |
sonu güzel biten hikayeler |
happy ending stories i.
|
|
7 |
Genel |
sonu mutlu biten hikayeler |
happy ending stories i.
|
|
8 |
Genel |
biten projelerimiz |
our completed projects i.
|
|
9 |
Genel |
(britanya'daki üniversitelerde) akademik yılın ekim'de başlayıp noel'de biten dönemi |
michaelmas term i.
|
|
10 |
Genel |
kalçanın hemen altında biten aşırı kısa etek |
microskirt i.
|
|
11 |
Genel |
yolculuğun evde biten kısmı |
home run i.
|
|
12 |
Genel |
olup biten şeyler |
goings on i.
|
|
13 |
Genel |
mutlu sonla biten ortaçağ dini piyesi |
comedy [obsolete] i.
|
|
|
14 |
Genel |
mutlu sonla biten ara oyunu |
comedy [obsolete] i.
|
|
15 |
Genel |
biten şey |
finish i.
|
|
16 |
Genel |
başarılı kariyeri aniden biten kimse |
flameout i.
|
|
17 |
Genel |
diz ile bilek ortasında biten evaze paçalı pantolon |
gaucho i.
|
|
18 |
Genel |
diz ile bilek ortasında biten evaze paçalı pantolon |
gauchos i.
|
|
19 |
Genel |
genişleyerek bileğin üzerinde biten bir eldiven |
gauntlet glove i.
|
|
20 |
Genel |
biten ilişki |
splitsville i.
|
|
21 |
Genel |
bilekte biten deri bir ayakkabı modeli |
stoga i.
|
|
22 |
Genel |
bilekte biten deri bir ayakkabı modeli |
stogie i.
|
|
23 |
Genel |
bilekte biten deri bir ayakkabı modeli |
stogy i.
|
|
24 |
Genel |
(biten bir içeceği) tazelemek |
give a fresh refill f.
|
|
25 |
Genel |
başlamadan biten |
stillborn s.
|
|
26 |
Genel |
su kenarında biten |
waterside s.
|
|
27 |
Genel |
ile biten |
ending with s.
|
|
28 |
Genel |
ölümle biten |
fatal s.
|
|
29 |
Genel |
noktalama işaretleriyle biten |
end-stopped s.
|
|
30 |
Genel |
berabere biten |
drawn s.
|
|
31 |
Genel |
ekmediğin yerde biten |
ubiquitous s.
|
|
32 |
Genel |
berabere biten |
even s.
|
|
33 |
Genel |
berabere biten |
tied s.
|
|
|
34 |
Genel |
tomurcuksu üç lobla biten |
botoné s.
|
|
35 |
Genel |
hızlıca olup biten |
hit-and-run s.
|
|
36 |
Genel |
ertesi sabahtan önce biten |
overnight s.
|
|
37 |
Genel |
aynı anda veya yerde biten |
conterminable s.
|
|
38 |
Genel |
aynı anda biten |
conterminant s.
|
|
39 |
Genel |
aynı çağda başlayıp biten |
coaetaneous s.
|
|
40 |
Genel |
ısırılmış gibi biten |
premorse s.
|
|
41 |
Genel |
ısırılmış gibi biten |
praemorse s.
|
|
42 |
Genel |
hemen yanında biten |
side by side s.
|
|
Phrasals |
|
43 |
Öbek Fiiller |
(biten) örgüyü kesmek |
cast off f.
|
|
Proverb |
|
44 |
Atasözü |
sonu iyi biten her şey iyidir |
all well that ends well
|
|
45 |
Atasözü |
sonu iyi biten her şey iyidir |
all's well that ends well
|
|
Colloquial |
|
46 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaş (30/40/50 vb.) |
the big (number)-o i.
|
|
47 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaşlar için kullanılan bir tabir (20, 30, 40 vb. yaş) |
the big (number)-o i.
|
|
48 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaşlar için kullanılan bir tabir (20, 30, 40 gibi yaş) |
the big (number)-o i.
|
|
49 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaş (30, 40, 50 vb.) |
the big (number)-o i.
|
|
50 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaşlar için kullanılan bir tabir (20, 30, 40 vb. yaş) |
the big-o i.
|
|
51 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaşlar için kullanılan bir tabir (20, 30, 40 gibi yaş) |
the big-o i.
|
|
52 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaş (30, 40, 50 vb.) |
the big-o i.
|
|
53 |
Konuşma Dili |
olup biten |
the down low i.
|
|
54 |
Konuşma Dili |
diz altında/baldırda biten boy |
midi i.
|
|
55 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaş (30/40/50) |
the big -o i.
|
|
56 |
Konuşma Dili |
sıfırla biten yaşlar için kullanılan bir tabir (20, 30, 40 yaş) |
the big -o i.
|
|
Idioms |
|
57 |
Deyim |
iyi başlayıp kötü biten |
a sting in the tail i.
|
|
58 |
Deyim |
olan biten |
goings-on i.
|
|
59 |
Deyim |
bilinmezlikle biten bir şey |
the lady or the tiger i.
|
|
60 |
Deyim |
geç başlayıp erken biten kısa iş günü |
bankers' hours i.
|
|
61 |
Deyim |
etrafında olup biten her şeyi bilme/görme |
eyes in the back of (one's) head i.
|
|
62 |
Deyim |
etrafında olup biten her şeyin farkında olma |
eyes in the back of (one's) head i.
|
|
63 |
Deyim |
etrafında olup biten her şeyden haberdar olma |
eyes in the back of (one's) head i.
|
|
64 |
Deyim |
etrafında olup biten her şeyi bilme/görme |
eyes in the back of your head i.
|
|
65 |
Deyim |
etrafında olup biten her şeyin farkında olma |
eyes in the back of your head i.
|
|
66 |
Deyim |
etrafında olup biten her şeyden haberdar olma |
eyes in the back of your head i.
|
|
67 |
Deyim |
biten bir ilişkiden iyileşmek için başkasıyla başlanan ilişki |
rebound relationship i.
|
|
68 |
Deyim |
biten ilişkiyi/ayrıldığı kişiyi unutmak için başkasıyla yaşanan ilişki |
rebound relationship i.
|
|
69 |
Deyim |
burada olup biten burada kalsın |
don't let it out of this room expr.
|
|
70 |
Deyim |
burada olup biten burada kalsın |
don't let it go any further expr.
|
|
71 |
Deyim |
burada olup biten bu odadan dışarı çıkmasın |
don't let it go any further expr.
|
|
72 |
Deyim |
burada olup biten bu odadan dışarı çıkmasın |
don't let it out of this room expr.
|
|
73 |
Deyim |
sonu iyi biten her şey iyidir |
all's well that ends well expr.
|
|
|
74 |
Deyim |
sonu iyi biten her şey iyidir |
all well that ends well expr.
|
|
75 |
Deyim |
sonu iyi biten her şey iyidir |
all's that ends well expr.
|
|
76 |
Deyim |
birinin tepesinde biten/dikilen |
in someone's hair expr.
|
|
Speaking |
|
77 |
Konuşma |
olup biten ne |
so what expr.
|
|
Trade/Economic |
|
78 |
Ticaret/Ekonomi |
biten işler |
completed works i.
|
|
Media |
|
79 |
Medya |
ardışık satırlarla başlayan veya biten başlık |
cut-in i.
|
|
80 |
Medya |
ardışık satırla başlayan veya biten illüstrasyon |
cut-in i.
|
|
Technical |
|
81 |
Teknik |
gaga ile biten örs kemiği |
beakiron i.
|
|
82 |
Teknik |
(grafik teorisinde) aynı düğümde başlayıp biten kenar |
loop i.
|
|
83 |
Teknik |
(topolojide) aynı noktada başlayıp biten yol |
loop i.
|
|
84 |
Teknik |
bir yerde daha erken başlayıp başka bir yerde daha geç biten |
time-transgressive s.
|
|
Computer |
|
85 |
Bilgisayar |
biten pil uyarısı |
critical battery alarm i.
|
|
Informatics |
|
86 |
Bilişim |
ilk biten ilk çıkar |
first-ended first-out expr.
|
|
Textile |
|
87 |
Tekstil |
baldırlarda biten dar kadın pantolonu |
toreador pants i.
|
|
88 |
Tekstil |
baldırlarda biten kadın pantolonu |
pedal pusher i.
|
|
89 |
Tekstil |
dizin hemen altında biten çorap |
knee sock i.
|
|
90 |
Tekstil |
dizin hemen altında biten çorap |
kneesock i.
|
|
91 |
Tekstil |
dizin hemen altında biten çorap |
knee-sock i.
|
|
92 |
Tekstil |
kabarık paçaları dizin hemen altında biten bir pantolon |
knickerbocker pants i.
|
|
93 |
Tekstil |
ayak bileği civarında biten uzun etek |
maxi i.
|
|
94 |
Tekstil |
dizde biten dar çizme |
field boot i.
|
|
95 |
Tekstil |
dizde biten dar çizme |
fieldboot i.
|
|
Automotive |
|
96 |
Otomotiv |
aküsü biten aracı ittirerek çalıştırma |
push-start i.
|
|
Traffic |
|
97 |
Trafik |
deniz veya nehir kıyısında biten yol |
riverbank i.
|
|
Medical |
|
98 |
Medikal |
eriyip biten |
syntectic s.
|
|
99 |
Medikal |
eriyip biten |
syntectical s.
|
|
Anatomy |
|
100 |
Anatomi |
atardamarın kılcal damarlarda biten ince duvarlı son kısmı |
capillary artery i.
|
|
101 |
Anatomi |
kılcal damarlarda başlayıp biten damarlardan oluşan sistem |
portal system i.
|
|
Physiology |
|
102 |
Fizyoloji |
kas veya salgı bezinde biten ve kasılma veya salgılamaya yol açan sinir uyarımı yaratan sinir ucu |
effector i.
|
|
Chemistry |
|
103 |
Kimya |
plutonium-241 izotopu ile başlayan ve bizmut-209 izotopu ile biten radyoaktif seri |
neptunium series i.
|
|
104 |
Kimya |
toryum-232 ile başlayan ve kurşun-208 ile biten radyoaktif seri |
thorium series i.
|
|
Biology |
|
105 |
Biyoloji |
keskin uçla biten |
mucronate s.
|
|
106 |
Biyoloji |
keskin noktayla biten |
mucronate s.
|
|
107 |
Biyoloji |
keskin uzantıyla biten |
mucronate s.
|
|
108 |
Biyoloji |
keskin uçla biten |
mucronated s.
|
|
109 |
Biyoloji |
keskin noktayla biten |
mucronated s.
|
|
110 |
Biyoloji |
keskin uzantıyla biten |
mucronated s.
|
|
111 |
Biyoloji |
gaga kısmında biten |
rostellate s.
|
|
Botanic |
|
112 |
Botanik |
nemli yerlerde biten çeşitli nanelere verilen ad |
bishop's-weed i.
|
|
113 |
Botanik |
nemli yerlerde biten çeşitli nanelere verilen ad |
bishop-weed i.
|
|
114 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü yerde biten çok yıllık bir bataklık bitkisi |
polecat weed i.
|
|
115 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü yerde biten çok yıllık bir bataklık bitkisi |
foetid pothos i.
|
|
116 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü yerde biten çok yıllık bir bataklık bitkisi |
symplocarpus foetidus i.
|
|
117 |
Botanik |
yaprak döken ve yerde biten bir bitki |
fothergilla i.
|
|
118 |
Botanik |
yaprak döken ve yerde biten bir bitki |
witch alder i.
|
|
119 |
Botanik |
tohum kabuğu çizgisi kalaza ve orifis arasındaki yarı yolda biten |
hemitropal s.
|
|
120 |
Botanik |
yerde biten |
low-growing s.
|
|
121 |
Botanik |
aniden biten |
succise s.
|
|
Agriculture |
|
122 |
Tarım |
kendiliğinden biten/yetişen (bitki) |
volunteer s.
|
|
Education |
|
123 |
Eğitim |
ingiliz üniversitelerinde ocak ortasında başlayıp paskalya'dan önce biten ikinci akademik sömestr |
hilary term [uk] i.
|
|
Literature |
|
124 |
Edebiyat |
biten aşkın sembolü olan söğüt dalı veya çelengi |
willow i.
|
|
Linguistics |
|
125 |
Dilbilim |
s ile biten çoğul kelimede s harfinden sonra konan kesme işareti |
grocer's apostrophe i.
|
|
126 |
Dilbilim |
ünsüz ile biten (hece) |
checked s.
|
|
127 |
Dilbilim |
tek veya iki ünlü harfle biten |
open s.
|
|
128 |
Dilbilim |
ünsüzle biten |
closed s.
|
|
129 |
Dilbilim |
(hal ekiyle biten yapı) çekimlenebilir |
declinal s.
|
|
130 |
Dilbilim |
sonu -acious ile biten sıfatları isim haline getiren ek (-cılık, -lık) |
-acity snk.
|
|
131 |
Dilbilim |
-esis ile biten isimlerden sıfat yapan son ek |
-etic snk.
|
|
132 |
Dilbilim |
y ile biten kelimelere -y eki yerine getirilen son ek |
-ey snk.
|
|
Religious |
|
133 |
Dini |
(kısaca) noel'den sonra olup epifani ile biten on iki günlük dönem |
twelfth [obsolete] i.
|
|
134 |
Dini |
noel'den sonra olup teofani ile biten on iki günlük dönem |
twelfthtide [obsolete] i.
|
|
Geology |
|
135 |
Jeoloji |
bir yerde daha erken başlayıp başka bir yerde daha geç biten |
time-transgressive s.
|
|
Military |
|
136 |
Askeri |
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi |
mess jacket i.
|
|
137 |
Askeri |
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi |
monkey jacket i.
|
|
138 |
Askeri |
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi |
shell jacket i.
|
|
Sport |
|
139 |
Spor |
berabere biten oyun |
tied game i.
|
|
140 |
Spor |
berabere biten yarış |
dead heat i.
|
|
141 |
Spor |
(futbolda) hücum hattının gerisinde biten hücum oyununun sebep olduğu mesafe dezavantajı |
loss i.
|
|
142 |
Spor |
(jimnastikte) ayakta durma pozisyonunda başlayıp biten bir çömelme hareketi |
burpee i.
|
|
143 |
Spor |
(maç) sıfır-sıfır biten |
shut-out s.
|
|
144 |
Spor |
(maç) golsüz biten |
shut-out s.
|
|
Card |
|
145 |
İskambil |
trente-et-quarante oyununda berabere ya da sonuçsuz biten el |
refait i.
|
|
Art |
|
146 |
Sanat |
balede bacağı diğer bacağa vurarak yapılan figür ile başlayıp arabesk figür ile biten sıçrama |
tour jeté i.
|
|
147 |
Sanat |
balede bacağı diğer bacağa vurarak yapılan figür ile başlayıp arabesk figür ile biten sıçrama |
jeté en tournant i.
|
|
Music |
|
148 |
Müzik |
ritmik bir kalıptan oluşup es ile biten kısa pasaj |
ordo i.
|
|
Theatre |
|
149 |
Tiyatro |
sahne kararmasıyla biten skeç |
blackout i.
|
|
150 |
Tiyatro |
sahne kararmasıyla biten skeç |
blackout skit i.
|
|
151 |
Tiyatro |
sonu mutlu biten ve bazı konuşmalar içeren opera türü |
bouffe i.
|
|
Printery |
|
152 |
Matbaa |
başı ve sonu düz biten harflerden oluşan bir yazı tipi |
doric i.
|
|
Slang |
|
153 |
Argo |
burnunun dibinde biten |
in your face s.
|
|
British Slang |
|
154 |
İngiliz Argosu |
genelde sonu iyi biten aşk filmi |
chick flick i.
|
|