dolu dolu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dolu dolu



"dolu dolu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dolu dolu good s.
Colloquial
dolu dolu in full expr.
Idioms
dolu dolu to the full zf.

"dolu dolu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dolu hail i.
dolu yağmak hail f.
ile dolu olmak filled with f.
dolu full s.
su dolu watery s.
hayat dolu vivacious s.
General
olaylarla dolu sene eventful year i.
dolu şey full i.
dolu ağırlık gross vehicle weight i.
dolu sağanağı hail shower i.
aşk ve macera dolu hikaye romance i.
olaylarla dolu bir hafta a full week i.
içi su dolu kabarcık water blister i.
bir dolu yalan pack of lies i.
dolu tanesi hailstone i.
ile dolu (çok) abounding in i.
bizim için övünç dolu bir gün a proud day for us i.
ağzına kadar dolu bardak bumper i.
olaylarla dolu olma eventfulness i.
kin ve nefretle dolu olma despitefulness i.
haberlerle dolu olma newsiness i.
bütün yaşam ve tabiatın görünmez ve sonsuz olanın ruhani simgeleri ve anlamlarıyla dolu olduğuna inanan bir görüş sacramentalism i.
düşünce dolu olma dreamfulness i.
bir dolu yalan a pack of lies i.
mutluluk dolu olma blissfulness i.
dolu savak spillway i.
nefret dolu olma hatefulness i.
gereksiz laflarla dolu olma diffuseness i.
çamaşırların arasına konulan içi hoş kokulu kuru bitki vb ile dolu bez kese sachet i.
hazırcevap sözlerle dolu konuşma repartee i.
hayatın güçlüklerle dolu tarafı the seamy side of life i.
fazla dolu olma repletion i.
hayat dolu olma corkiness i.
ağzına kadar dolu kadeh bumper i.
kötülük dolu balefulness i.
bant (dolu) tape i.
sevgi dolu olma warmheartedness i.
film vb hakkında övgü dolu yazı rave review i.
güney amerika'da hazinelerle dolu olduğu söylentisi bulunan efsanevi şehir el dorado i.
samanla dolu pişirme kabı haybox i.
yarı dolu tohum half empty seed i.
arzu dolu bakış ogle i.
umut dolu bir gelecek a rosy future i.
dolu sleet i.
dolu çizgi full line i.
dolu fırtınası hailstorm i.
dolu fırtınası hail storm i.
dolu tanesi hail stone i.
tutku dolu bir gece a night of passion i.
stres dolu hayat stress-filled life i.
ağzına kadar dolu bardak brimmer i.
stres dolu hayat/yaşam stress-filled life i.
mutluluk dolu bir hayat a life full of happiness i.
hafıza dolu mesajı memory full message i.
şehvet dolu hisler lustful thoughts i.
şüphelerle dolu bir dünya an uncertain world i.
belirsizliklerle dolu bir dünya an uncertain world i.
hüzün dolu/hüzünlü öyküler tales of woe i.
ilmek ve düğümlerle dolu olma knottiness i.
seyirciyle dolu tiyatro bumper house i.
(tüm koltuklar dolu olduğunda) ayakta kalan kimse standee i.
heyecanlı/gerilim dolu hikaye chiller i.
sevgi dolu olma warm-heartedness i.
dolu burun bunged up nose i.
(küçük içki şişeleriyle dolu) minibar honor bar i.
dolu tabanca loaded gun i.
dolu silah loaded gun i.
göğsü brövelerle dolu subay highly decorated officer i.
(genelde gökyüzü için söylenir) yıldızlarla dolu gece star-studded night i.
içi bira ile dolu bir bardak ve pinpon topuyla oynana bir oyun beer pong i.
içi bira ile dolu bir bardak ve pinpon topuyla oynana bir oyun beirut i.
kamış dolu bölge canebrake i.
macera dolu şeyler yapma adventuring i.
havayla dolu olma aerification i.
bambularla dolu arazi canebreak i.
bambularla dolu arazi canebrake i.
tüm seyirci koltuklarının dolu olması capacity audience i.
bir evi kötü ruhlardan koruyan içi tohumlarla dolu cam çubuk charm wand i.
canlı ve enerji dolu olma hali pizzazz i.
aşk dolu bakış amoret i.
aşk dolu bakış amorette i.
aşkla dolu olma amorism i.
yolsuzlukla dolu yer augean stable i.
minnet dolu jestler gestures of gratitude i.
neşe dolu olmama uncheerfulness i.
canlı ve enerji dolu olma hali zing i.
canlı ve enerji dolu olma hali pizzaz i.
arzu dolu bakış eliad [obsolete] i.
sevgi dolu olmama unlovingness i.
hayat dolu olma jantiness i.
ağzına kadar dolu olan kül saklama vazosu urnful i.
sevgi dolu bakış belgard [obsolete] i.
sevgi dolu bakış chierte i.
hayat dolu olma exuberance i.
hayat dolu olma exuberancy i.
dolu maşrapa facer [obsolete] i.
bazı komedi gösterilerinde sopa gibi kullanılan içi hava dolu kese bladder i.
ıvır zıvırla dolu olma junkiness i.
sağlam bir sicimle sarılı ve barutla dolu mukavva bir kartondan oluşan havai fişek marron i.
sağlam bir sicimle sarılı ve barutla dolu mukavva bir kartondan oluşan havai fişek marroon i.
dolu yağışı haggle [dialect] i.
dolu sağanağı hail i.
dolu etkisi veren şey hail i.
dolu fırtınasına benzeyen şey hailstorm i.
hayranlık ve merak dolu kimse marveller i.
ağaçlarla dolu olma woodiness i.
fırsatlarla dolu yer happy hunting ground i.
fırsatlarla dolu yer happy hunting grounds i.
hayat dolu ve yaramaz genç hempy [scotland] i.
ağzına kadar dolu olma brimfulness [obsolete] i.
ağzına kadar dolu olma brimfullness [obsolete] i.
içi dolu oyuklar holes i.
fırındaki içi seramik eşya dolu kaplar bung i.
hazırcevap sözlerle dolu konuşma give and take i.
neşe dolu olma gladfulness i.
engellerle dolu durum obstacle course i.
engellerle dolu yol obstacle course i.
deli dolu davranış daredevilism i.
(bilgi ile) dolu olma depth i.
ağzına kadar dolu full to the gunwales i.
taşacak kadar dolu full to the gunwales i.
nefret dolu olma odium i.
taşacak kadar dolu olma overfill i.
aşırı dolu bir mekanın boşluk olmayan bölümü overflow i.
heyecan dolu riveting i.
galler'de müzik, drama, şiir ve güzel sanatlarda yarışmalarla dolu bir festival royal national eisteddfod i.
hasır ile dolu olma rushiness i.
(çakıl taşı) gözenekli maddeyle dolu kapta suyun buharla ısıtıldığı bir cihaz commingler i.
tiyatroda cam kırılma sesini taklit etmek için kullanılan içi kırık parça dolu sepet crash i.
eşyalarla dolu çekmece drawerful i.
içki ve seks dolu ortam drunken revelry i.
misafirlerin partiye getirdiği dolu tabak plate [new zealand/australia] i.
içi dolu şey pouff i.
özsu ile dolu olma sappiness i.
nefret dolu konuşma fire-breathing i.
uşaklarla dolu yer flunkydom i.
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk plenum i.
at bacağında sıvı dolu şişlik puff i.
sığlıklarla dolu olma shoaliness i.
resiflerle dolu olma shoaliness i.
dolu tabanca kartuşu shot cartridge i.
dolu yağmuru shower i.
balçık kıvamlı maden birikintisiyle dolu çukur slime pit i.
iyi atışlarla dolu beyzbol maçı slugging match i.
yumuşak dolu snow pellet i.
içi dolu olma solidity i.
mısır gibi başçıklarla dolu olma spicosity i.
hayat dolu kimse sprite i.
saman dolu yastık sunk [scotland] i.
dolu olmak crawl f.
dolu olmak crawl with something f.
çukurlar ile dolu olmak be pocked with f.
dolu olmak teem with something f.
boş atıp dolu tutmak make a lucky shot f.
ile dolu olmak be infested with f.
ağzına kadar dolu olmak brim f.
hoş olmayan bir şeyle dolu olmak bristle with f.
boş atıp dolu tutmak draw a bow at a venture f.
ağzına kadar dolu olmak brim with f.
ile dolu olmak be ridden with f.
dolu olmak spill over with f.
ile dolu olmak be teemed f.
arzu dolu bakmak ogle f.
hayat dolu olmak be full of life f.
dolu olmak abound f.
dolu olmak (bir şeyle) swim f.
dolu olmak simmer with f.
dolu halinde yağmak hail f.
hayat dolu olmak be full of beans f.
ile dolu olmak be suffused with f.
tüm yerleri dolu olmak be booked up f.
ile dolu olmak be awash with f.
dolu olmak be alive with f.
bir şeyin verdiği heyecanla dolu olmak be flushed with f.
övgü dolu sözler söylemek speak well of f.
tıka basa dolu olmak be overcrowded f.
dolu olmak teem f.
programı dolu olmak be booked up f.
ile dolu olmak be soaked in f.
dolu olmak be full f.
(avukat stajyeri vb gibi) zor/angarya dolu bir iş yapmak devil f.
ile dolu olmak be imbued with f.
silme dolu olmak brim f.
dolu olmak be filled with f.
dolu olmak bristle f.
zorluklarla dolu olmak be fraught with difficulties f.
özlemle dolu olmak be filled with longing f.
özlemle dolu olmak be full of longing f.
(ile) dolu olmak be laden with f.
umut dolu olmak be full of hope f.
şefkat dolu olmak be filled with compassion f.
(böcekle) dolu olmak crawl f.
dolu yağmak hail f.
nefret dolu olmak be full of hate f.
ile dolu olmak abound in f.
ile dolu olmak teem with f.
sevinç dolu olmak be full of joy f.
sevinç dolu olmak be filled with joy f.
dolu dolu yaşamak live life fully f.
dolu dolu yaşamak live life to the fullest f.
tüm odalar dolu olmak no vacancy f.
çalışma hayatı başarılarla dolu olmak have a successful career f.
ünlülerle dolu olmak be packed with celebrities f.
azim dolu olmak be full of determination f.
nefret dolu olmak be filled with hate f.
ile dolu olmak abound with f.
hayatı dolu dolu yaşamak live life to the fullest f.
tüm odalar dolu olmak have no room available f.
tüm odalar dolu olmak no room available f.
tüm odalar dolu olmak be fully booked f.
tüm odalar dolu olmak be booked up f.
tüm odalar dolu olmak be fully booked up f.
meşgul/dolu olmak be occupied f.
dolu olmak be abundant in f.
müşteri dolu olmak be full of customers f.
ile kaynamak/dolu olmak/dolup taşmak be flooded with f.
insan dolu olmak be heaving f.
farklı durum veya unsurlarla dolu olmak checker f.
zıt unsur ve durumlarla dolu olmak chequer f.
(bir şey ile) dolu olmak abound with f.
bir şey ile dolu olmak be littered with f.
daha dolu hale getirmek enrich f.
dolu gibi yağmak hail f.
ağzına kadar dolu olmak be stuffed f.
hazırcevap sözlerle dolu bir sohbet etmek repartee f.
ağzına kadar dolu olmak burst f.
coşkuyla dolu olmak glow f.
neşeyle dolu olmak glow f.
taşacak kadar dolu olmak overfill f.
vızıltıyla dolu olmak buzz f.
uğultulu konuşmayla dolu olmak buzz f.
çakıl ve kumu su dolu kap içinde döndürerek (değerli mineralleri) ayrıştırmak pan out f.
insanla dolu olarak temsil etmek veya resmetmek people f.
acı dolu tecrübeler yaşatmak scarify f.
arzu dolu bakmak smicker [scotland] f.
dolu olmak sny [dialect] [uk] f.
taşacak kadar dolu olmak spill f.
(tabanca vb.) dolu olmak charge f.
dolu olmak occupy f.
hayat dolu vital s.
değişik olaylarla dolu checkered s.
uzun ve boş laf dolu windy s.
öfke dolu fakat sessiz sullen s.
sevgi dolu warmhearted s.
hayat dolu animated s.
dolu fraught with s.
şükran dolu thankful s.
tıka basa dolu overcrowded s.
ağzına kadar dolu flush s.
haberlerle dolu newsy s.
hayat dolu genial s.
dolu replete s.
ağzına kadar dolu brimfull s.
hayat dolu lively s.
rüya dolu dreamy s.
aşk dolu amatory s.
dolu olmayan clear s.
övgü dolu laudatory s.
sevgi dolu full of love s.
dolu abundant s.
deli dolu lively s.
fazla dolu overfull s.
dolu thick s.
minnet dolu thankful s.
fazla dolu congested s.
yanlış dolu (metin) corrupt s.
sevinç dolu ecstatical s.
dolu crowded s.
kin dolu virulent s.
daha fazla otla dolu weedier s.
sevgi dolu adoring s.
özlem dolu yearnful s.
dolu abounding s.
dolu fraught s.
balık dolu fishy s.
mağaralarla dolu cavernous s.
yaşam dolu bouncy s.
şehvet dolu sultry s.
dolu crammed s.
tekrarlarla dolu repetitious s.
uluma sesleriyle dolu howling s.
haz dolu voluptuous s.
gazap dolu wrathful s.
ağzına kadar dolu brimful s.
dolu alive with s.
söğütlerle dolu willowy s.
çukurlarla dolu pocked s.
ağız ağıza dolu completely full s.
aşk ve macera dolu romantic s.
nefret dolu venomous s.
dolu shot s.
sevgi dolu affectionate s.
övgü dolu exalted s.
kötü sözlerle dolu abusive s.
saygı dolu worshipful s.
dolu olan abounding s.
şehvet dolu lustful s.
kırıntılarla dolu crummy s.
sevgi dolu warm s.
neşe dolu gleeful s.
dolu instinct s.
ile dolu brimming with s.
su dolu watery s.
sevgi dolu soft s.
dolu shot through s.
hayat dolu dewy s.
hayat dolu vibrant s.
deyimlerle dolu idiomatic s.
neşe dolu mirthful s.
böcek dolu buggy s.
sır dolu arcane s.
şakalarla dolu jestful s.
is dolu fuliginous s.
özlem dolu nostalgic s.
hüsran dolu frustrated s.
dolu brimful of s.
yaşam dolu lively s.
hayat dolu vivid s.
yıldızlarla dolu starry s.
dolu rife s.
rüya dolu dreamful s.
dolu charged s.
kamış dolu reedy s.
hayat dolu full of life s.
bir dolu lots of s.
övgü dolu complimentary s.
hakaret dolu scornful s.
hayat dolu quick s.
şehvet dolu amorous s.
aşk dolu adoring s.
nefret dolu hateful s.
sevinç dolu ecstatic s.
acı dolu anguished s.
hasret dolu wistful s.
teknik detaylarla dolu (yazı/konuşma) technical s.
su dolu filled with water s.
övgü dolu rave s.
saygı dolu reverential s.
sitem dolu reproachful s.
dolu laden s.
gereksiz sözlerle dolu verbose s.
şehvet dolu fiery s.
sevda dolu torrid s.
raflarla dolu shelfy s.
acı dolu wailful s.
ağzına kadar dolu chock full s.
keder dolu woful s.
incinme dolu teenful s.
ağzına kadar dolu full to the brim s.
en enerji dolu zippiest s.
bir dolu plenty of s.
dolu instinct with s.
neşeyle dolu joyful s.
hakaret dolu opprobrious s.
ağzına kadar dolu full to overflowing s.
nasihat dolu hortative s.
ihtiras dolu torrid s.
dolu vibrant with s.
dolu filled s.
çirkinliklerle dolu scurrilous s.
macera dolu ve heyecan verici (hikaye/roman vb) swashbuckling s.
ile dolu brimfull of s.
aşk dolu loving s.
dolu steeped in s.
yaşam dolu alive s.
özlem dolu yearning s.
buharla dolu fumy s.
hayat dolu live s.
duman veya kurum dolu fuliginous s.
dolu full of s.
ağzına kadar dolu packed s.
nefret dolu baleful s.
hüzün dolu plaintive s.
hayat dolu exuberant s.
aşk dolu amative s.
ile dolu fraught with s.
hayat dolu alive s.
olaylarla dolu eventful s.
arsızca ve zeka dolu (bir şey) smart s.
keyif dolu delighting s.
sevgi dolu fond s.
ışık dolu luminous s.
özlem dolu wistful s.
ile dolu replete with s.
kuşku dolu suspicious s.
hayat dolu fresh s.
kar yağmış gibi (bir şeyle) dolu snowy with s.
bilinmezlerle dolu secretive s.
ile dolu pregnant with s.
hayat dolu animate s.
ufak yumrularla dolu nubbly s.
garaz dolu rancorous s.
su dolu waterlogged s.
daha enerji dolu zippier s.
papatya dolu daisied s.
hayat dolu corky s.
buharla dolu steamy s.
kin dolu venomous s.
zevk dolu pleasureful s.
hayat dolu as fresh as daisy s.
çiçeklerle dolu abloom s.
çeliskilerle dolu ridden with contradictions s.
anlamlı sözlerle dolu sententious s.
hayat dolu sprightly s.
ile dolu rife with s.
dolu (bol) abundant s.
yabani otlarla dolu weedy s.
hayat dolu vivacious s.
özlem dolu longing s.
yılan dolu snaky s.
dolu (içerik) filled s.
kıskançlık dolu jaundiced s.
ince dallarla dolu spriggy s.
ile dolu full of s.
sevgi dolu exorable s.
dolu (bol miktarda) abundant in s.
ağzına kadar dolu topfull s.
mağazalarla ya da alışveriş merkezleriyle dolu shoppy s.
en sığlık yerlerle dolu olan shoaliest s.
ağzına kadar dolu topful s.
daha sığlık yerlerle dolu olan shoalier s.
dolu loaded s.
dolu engaged s.
dolu full s.
içi su dolu water logged s.
heyecan dolu charged s.
acı dolu tristful s.
hüzün dolu tristful s.
dolu dizgin very fast s.
bit yumurtası (sirke) dolu nitty s.
yumrularla dolu nubbly s.
ev gibi dolu houseful s.
kin dolu venemous s.
alüvyonla dolu silty s.
gereğinden çok işçi dolu overmanned s.
ağaçlarla dolu arboraceous s.
şarkı dolu songful s.
komikliklerle dolu humourous s.
gereksiz sözlerle dolu pleonastic s.
tamamen dolu fully loaded s.
huzur dolu peaceful s.
huzur dolu tranquil s.
ile dolu vibrant with s.
sivilcelerle dolu pustulous s.
tıklım tıklım dolu full to overflowing s.
-le dolu brimming with s.
ağzına kadar dolu chock-a-block s.
tıklım tıklım dolu jam-packed s.
dolu (ile dolu olmak) filled with s.
tıka basa dolu jam-packed s.
binalarla dolu built-up s.
hıncahınç dolu jam-packed s.
stres dolu stress-filled s.
sevgi dolu warm-hearted s.
kötülük dolu baleful s.
nefret dolu catty s.
dolu occupied s.
derin duygularla dolu impassioned s.
suyla dolu waterlogged s.
sevgi dolu loving s.
coşku dolu full of the joys of spring s.
nefret dolu wicked s.
tıka basa dolu (koltuk vb) overstuffed s.
eğlence dolu fun-filled s.
dolu spread all through with s.
ile dolu spread all through with s.
tıka basa dolu overstuffed s.
okla dolu arrowy s.
öfke dolu rageful s.
gurur dolu swollen with pride s.
zorluklarla dolu arduous s.
güçlüklerle dolu arduous s.
hayat dolu full of spirit s.
macera dolu adventureful s.
eğlence dolu full of fun s.
buz dolu ice laden s.
sürprizlerle dolu full of surprises s.
stres dolu full of stress s.
yarı dolu half full s.
çatışma/anlaşmazlık dolu conflict-ridden s.
skandallarla dolu full of scandals s.
hıncahınç dolu packed s.
şehvet dolu steamy s.
engellerle dolu barful s.
su dolu water-filled s.
su ile dolu water-filled s.
içi su dolu water-filled s.
suyla dolu water-filled s.
güven dolu trusting s.
şehvet dolu/şehvetli/arzu edilir concupiscible s.
kurbağa dolu froggy s.
yoğun ve insan dolu teeming s.
heyecan dolu psyched out s.
heyecan dolu psyched s.
kahkaha dolu laugh-filled s.
romantizm dolu full of romance s.
macera dolu full of adventure s.
heyecan dolu exciteful s.
neşe dolu blest s.
beğeni dolu admiring s.