Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
duyurmak
"duyurmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
duyurmak
announce
f.
General
2
Genel
duyurmak
pronounce
f.
3
Genel
duyurmak
announce
f.
4
Genel
duyurmak
plead
f.
5
Genel
duyurmak
annunciate
f.
6
Genel
duyurmak
release
f.
7
Genel
duyurmak
proclaim
f.
8
Genel
duyurmak
publish
f.
9
Genel
duyurmak
notice
f.
10
Genel
duyurmak
clarion
f.
11
Genel
duyurmak
broadcast
f.
12
Genel
duyurmak
promulgate
f.
13
Genel
duyurmak
advertise
f.
14
Genel
duyurmak
advertize
f.
15
Genel
duyurmak
annuntiate
f.
16
Genel
duyurmak
kithe [scotland]
f.
17
Genel
duyurmak
kythe [scotland]
f.
18
Genel
duyurmak
make
f.
19
Genel
duyurmak
blaze
f.
20
Genel
duyurmak
blaze
f.
21
Genel
duyurmak
hawk
f.
22
Genel
duyurmak
claim [obsolete]
f.
23
Genel
duyurmak
denote
f.
24
Genel
duyurmak
depredicate
f.
25
Genel
duyurmak
preconizate
f.
26
Genel
duyurmak
signify
f.
27
Genel
duyurmak
subscribe [obsolete]
f.
28
Genel
duyurmak
surface
f.
29
Genel
duyurmak
surprise
f.
30
Genel
duyurmak
surprize
f.
Phrasals
31
Öbek Fiiller
duyurmak
put up
f.
32
Öbek Fiiller
duyurmak
call out
f.
Idioms
33
Deyim
duyurmak
break silence
f.
34
Deyim
duyurmak
break the silence
f.
Law
35
Hukuk
duyurmak
proclaim
f.
Archaic
36
Eski Kullanım
duyurmak
show
f.
"duyurmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 139 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
fabrikalarda işe başlama ve bitirme zamanını duyurmak için çalınan ıslık
factory whistle
i.
2
Genel
önceden duyurmak
prenunciation [obsolete]
i.
3
Genel
kaldırılacağını duyurmak (anlaşmanın)
denounce
f.
4
Genel
ismini duyurmak
make one's name
f.
5
Genel
halka duyurmak
publicize
f.
6
Genel
davulla zurnayla duyurmak
clarion
f.
7
Genel
afişle duyurmak
announce with a poster
f.
8
Genel
ismini duyurmak
get famous
f.
9
Genel
adını duyurmak
make quite a name for oneself
f.
10
Genel
adını duyurmak
make one's name
f.
11
Genel
hoparlörle duyurmak
pipe
f.
12
Genel
sesini duyurmak
become popular
f.
13
Genel
herkese duyurmak
expose
f.
14
Genel
adını duyurmak
get famous
f.
15
Genel
kararı duyurmak
announce the decision
f.
16
Genel
dünyaya duyurmak
announce to the world
f.
17
Genel
kamuya duyurmak
declare to the public
f.
18
Genel
kamuoyuna duyurmak
release to the public
f.
19
Genel
geniş kitlelere duyurmak
reach large masses
f.
20
Genel
kamuya duyurmak
promulgate
f.
21
Genel
kamuya duyurmak
announce something to the public
f.
22
Genel
resmi gazetede duyurmak
announce/proclaim something in the official gazette
f.
23
Genel
resmi gazetede duyurmak
publish in the official gazette
f.
24
Genel
toplantıyı duyurmak
announce the meeting
f.
25
Genel
gizli olduğunu duyurmak
classify
f.
26
Genel
geçersizliğini duyurmak
denounce
f.
27
Genel
halka duyurmak
publicise
f.
28
Genel
sonuçları duyurmak
announce the results
f.
29
Genel
halka/millete duyurmak
make known publicly
f.
30
Genel
kamuya duyurmak
present
f.
31
Genel
topluma duyurmak
present
f.
32
Genel
(sesini)duyurmak
raise
f.
33
Genel
yüksek sesle duyurmak
blare out
f.
34
Genel
megafonla aktarıyormuşçasına herkese duyurmak
meg
f.
35
Genel
megafonla aktarıyormuşçasına herkese duyurmak
megaphone
f.
36
Genel
(remi kart oyununda) her oyuncu bir el daha oynadıktan sonra oyunun biteceğini duyurmak
break
f.
37
Genel
(adını) duyurmak
descry [obsolete]
f.
38
Genel
(olarak) duyurmak
designate
f.
39
Genel
halka duyurmak
open
f.
40
Genel
resmen duyurmak
introduce
f.
41
Genel
ilan ederek duyurmak
placard
f.
42
Genel
önden duyurmak
preadvertise
f.
43
Genel
önceden duyurmak
preannounce
f.
44
Genel
önceden duyurmak
prenotify
f.
45
Genel
halka duyurmak
press-agent
f.
46
Genel
nişanlanacağını duyurmak
publish
f.
47
Genel
net ve yankılı bir şekilde duyurmak
sing
f.
48
Genel
geçmişe özlem duyurmak
evoke nostalgia
f.
49
Genel
ses çıkararak duyurmak
strike
f.
Phrasals
50
Öbek Fiiller
herkese duyurmak
acknowledge (one) as (something)
f.
51
Öbek Fiiller
herkese duyurmak
acknowledge someone as something
f.
52
Öbek Fiiller
herkese duyurmak
acknowledge something as something
f.
53
Öbek Fiiller
herkese ilan etmek/duyurmak
acknowledge (one) as (something)
f.
54
Öbek Fiiller
alenen ilan etmek/duyurmak
acknowledge someone as something
f.
55
Öbek Fiiller
duyurmak için bağırmak
yell something out (at someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine) duyurmak
release (someone or something) to (one)
f.
57
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak duyurmak
tout (someone or something) as
f.
58
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak duyurmak
tout someone or something as something
f.
59
Öbek Fiiller
ideal biri/bir şey olarak duyurmak
tout as
f.
60
Öbek Fiiller
gürültülü bir şekilde duyurmak
blat out
f.
61
Öbek Fiiller
birine bir şeyi duyurmak
announce something to someone
f.
62
Öbek Fiiller
'-e (bir şeyi) duyurmak
announce (something) to
f.
63
Öbek Fiiller
'-e duyurmak
announce to
f.
64
Öbek Fiiller
bir şeyi bağırarak söylemek/duyurmak
call something out
f.
65
Öbek Fiiller
(birine) duyurmak için bağırmak
call out (to someone)
f.
66
Öbek Fiiller
birine (duyurmak için) bağırmak
call to someone
f.
67
Öbek Fiiller
(birine) duyurmak için bağırmak
call to (one)
f.
68
Öbek Fiiller
(bir şeyi) halka duyurmak/tanıtmak
come out with (something)
f.
69
Öbek Fiiller
bir hükmü duyurmak/bildirmek
hand something down
f.
70
Öbek Fiiller
(yasal) bir kararı duyurmak/ilan etmek/beyan etmek
hand something down
f.
71
Öbek Fiiller
bir şeyi sosyal bir alanda/platformda duyurmak/paylaşmak
post on
f.
72
Öbek Fiiller
bir şeyi sosyal bir alanda/platformda duyurmak/paylaşmak
post on (something)
f.
73
Öbek Fiiller
-e duyurmak
release to
f.
Phrases
74
İfadeler
'-i duyurmak
let it be known that…
f.
75
İfadeler
'-i biri aracılığıyla bildirmek/duyurmak
let it be known that…
f.
76
İfadeler
'-i duyurmak
make it known that…
f.
77
İfadeler
'-i biri aracılığıyla bildirmek/duyurmak
make it known that…
f.
Idioms
78
Deyim
halka duyurmak
take air
f.
79
Deyim
(birine) hoşa gitmeyecek gerçekleri söylemek/duyurmak
burden someone with something
f.
80
Deyim
herkese söylemek/duyurmak
put (out) on the street
f.
81
Deyim
adını duyurmak
set the heather alight
f.
82
Deyim
adını duyurmak
set the thames alight [uk]
f.
83
Deyim
adını duyurmak
set the world alight
f.
84
Deyim
adını duyurmak
win a name for oneself
f.
85
Deyim
adını duyurmak
make a name for oneself
f.
86
Deyim
adını duyurmak
hit the headlines
f.
87
Deyim
duyurmak için can atmak
scream something from the rooftops
f.
88
Deyim
duyurmak için can atmak
shout something from the rooftops
f.
89
Deyim
kararı duyurmak
hand a verdict down (to someone)
f.
90
Deyim
önemini duyurmak
put on the map
f.
91
Deyim
kararı duyurmak
hand a decision down (to someone)
f.
92
Deyim
toplantının başlayacağını duyurmak
call the meeting to order
f.
93
Deyim
toplantının başlayacağını duyurmak
call a meeting to order
f.
94
Deyim
toplantıyı duyurmak
call a meeting to order
f.
95
Deyim
toplantıyı duyurmak
call the meeting to order
f.
96
Deyim
(bağırarak vs) sesini duyurmak
make oneself heard
f.
97
Deyim
(bir haberi/sırrı) açıklamak/ifşa etmek/sağda solda/uluorta konuşmak/etrafa duyurmak
put something on the street
f.
98
Deyim
(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak
proclaim (something) from the rooftops
f.
99
Deyim
(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak
scream (something) from the housetop
f.
100
Deyim
(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak
scream (something) from the housetops
f.
101
Deyim
(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak
shout (something) from the housetop
f.
102
Deyim
(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak
shout (something) from the housetops
f.
103
Deyim
bir şeyi herkese ilan etmek/duyurmak
shout something from the housetops/rooftops
f.
104
Deyim
(birinin) yapacağını/niyetini herkese duyurmak
put (one's) pot on [old-fashioned]
f.
105
Deyim
(birinin) sesini duyurmak
make (one's) voice heard
f.
106
Deyim
(birinin) rakip sesler/görüşler arasında sesini duyurmak
make (one's) voice heard
f.
107
Deyim
(kendini) duyurmak
make (oneself) heard
f.
108
Deyim
sesini duyurmak
make (oneself) heard
f.
109
Deyim
(biri/bir şey) aradığını duyurmak
put out a call for (someone or something)
f.
110
Deyim
(birine/bir şeye) ihtiyacı olduğunu duyurmak
put out a call for (someone or something)
f.
111
Deyim
birine/bir şeye desteğini bildirmek/duyurmak
announce (one's support) for someone or something
f.
112
Deyim
niyetini önceden açıklamak/duyurmak
call (one's) shots
f.
113
Deyim
kararlarını önden duyurmak
call (one's) shots
f.
114
Deyim
yapacaklarını/yapmak istediklerini önden duyurmak
call (one's) shots
f.
115
Deyim
toplantının başlayacağını/başlamak üzere olduğunu duyurmak
call a meeting to order
f.
116
Deyim
toplantının başlayacağını/başlamak üzere olduğunu duyurmak
call the meeting to order
f.
117
Deyim
bıraktığını/çekildiğini duyurmak
call it quits
f.
118
Deyim
herkese duyurmak
crack open
f.
119
Deyim
(birine) varlığını duyurmak/bildirmek
make (oneself) known (to someone)
f.
120
Deyim
adını duyurmak
make a name
f.
121
Deyim
adını duyurmak
make a name for yourself
f.
122
Deyim
'-i duyurmak
make it known
f.
123
Deyim
(birinin/bir şeyin/bir yerin) adını duyurmak
put (someone, something, or some place) on the map
f.
124
Deyim
herkese söylemek/duyurmak
put on the street
f.
125
Deyim
ilan etmek/duyurmak
shout from the housetops
f.
126
Deyim
ilan etmek/duyurmak
shout from the rooftops
f.
127
Deyim
davul zurnayla duyurmak
beat a drum
f.
Politics
128
Siyasal
kamuya duyurmak
make a proclamation
f.
129
Siyasal
resmi olarak duyurmak
promulgate
f.
130
Siyasal
kamu oyu yoklaması amacıyla bilgiyi duyurmak
fly
f.
Advertising
131
Reklam
(gelecekte yayınlanacak programı televizyon veya radyoda) kısa reklamlarla duyurmak
trail
f.
History
132
Tarih
tiyatro oyuncularının sesini duyurmak için kullanılmış çan benzeri aletler
acoustic vessels
i.
Religious
133
Dini
kafir olarak duyurmak
hereticate
f.
Sport
134
Spor
yarışmadaki sıralamayı duyurmak
place
f.
Card
135
İskambil
(bazı kart oyunlarında) oyun bitmeden önce oyunu kazanmak için yeterli puana ulaştığını duyurmak
count out
f.
Music
136
Müzik
borazan ile duyurmak
trump
f.
137
Müzik
borazan ile duyurmak
trump out
f.
Archaic
138
Eski Kullanım
önden duyurmak
predeclare
f.
Slang
139
Argo
kulaktan kulağa duyurmak
peddle
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of duyurmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy