grab - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

grab

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"grab" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 61 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
grab i. kapma
grab f. kapmak
grab f. yakalamak
General
grab i. gasp
grab i. kapış
grab i. kaptıkaçtı yöntemi
grab i. alma
grab i. vinç
grab i. yağmacı
grab i. çengel
grab i. çeneli kepçe
grab i. kepçe
grab i. tırnaklı kavrayıcı
grab i. çeneli kova
grab i. tutulan şey
grab i. yakalanan şey
grab i. tutma kapasitesi
grab i. yapışma kapasitesi
grab i. ele geçirme
grab f. gasp etmek
grab f. yapışmak
grab f. tutmak (elle)
grab f. ele geçirmek
grab f. çabucak ve zorla elinden almak
grab f. zorla almak
grab f. kavramak
grab f. tutmak
grab f. elde etmek
grab f. almak
grab f. aceleyle kullanmak
grab f. (birinin) dikkatini çekmek
grab f. (birini) olumlu şekilde ve derinden etkilemek
grab f. (at) arka ayağı ön ayağına değmek
grab f. (araba debriyaj veya freni) ani sarsıntıya neden olmak
grab f. engellemek
grab f. yakalarmış veya tutarmış gibi etkilemek
grab f. kapmaya çalışmak
grab f. fırsattan faydalanmak
grab f. (dikkat) çekmek
grab s. tutmalık
grab s. tutunmalık
grab s. rastgele alınmış
Colloquial
grab f. etkilemek
grab f. tepkiye neden olmak
grab f. ilgi uyandırmak
grab f. heyecan uyandırmak
grab f. mideye indirmek
Law
grab i. el koyma
grab i. gasp
grab f. gaspetmek
grab f. zorla almak
Media
grab i. konuşmanın en önemli kısmı
Technical
grab i. kepçe
grab i. kızak kancası
grab i. kayma kancaları
grab f. yakalamak
Construction
grab i. vinç kepçesi
grab i. vinç kavracı
Marine
grab i. küçük sahil gemisi
Military
grab f. ele geçirmek
grab f. gasp etmek

"grab" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 240 sonuç

İngilizce Türkçe
General
grab bar i. banyo tutamağı
grab rail i. tutamak
grab bar i. tutunma kolu
grab and go i. al ve götür
grab bag i. çekiliş torbası
grab bag i. çekiliş kutusu
land grab i. ülke sınırlarını genişletmek veya nüfuzu artırmak için askeri güçle alınan toprak parçası
grab bag i. kapışılan değerli şeyler topluluğu
grab bag i. (içindekilerin paylaşıldığı) atıştırmalık poşeti
grab sample i. belirli bir zamanda alınan tek bir numune veya ölçüm
smash-and-grab raid i. kap kaç
grab at f. elle tutmaya çalışmak
grab a bite f. bir ısırık almak
grab a bite f. hızlıca yemek yemek
grab at f. tutmaya çalışmak
make a grab for f. elini atmak
grab a chance f. şans yakalamak
grab attention f. dikkatleri üzerine toplamak
grab a pen f. kaleme sarılmak
grab a slice of history f. önemli bir başarıya imza atmak
make a grab for f. -e elini atmak
grab a bite f. atıştırmak
grab the chance f. şans yakalamak
grab the chance f. şans değerlendirmek
grab the headlines f. manşetlerden inmemek
grab the headlines f. manşetlerden düşmemek
grab someone by f. bileğinden tutmak/yakalamak
grab hold of f. avuçlayarak tutmak
Phrasals
grab someone with something f. bir şey ile (kol vb) birini tutmak/yakalamak
grab onto f. tutmak
grab away f. (birisinin elinden) (bir şeyi) hızla kapmak
grab something away from someone f. (birisinin elinden) (bir şeyi) hızla kapmak
grab (something) off (of) (one) f. (bir şeyi birinin) elinden kapmak
grab (something) off (of) (one) f. (bir şeyi birinin) elinden hemen/zorla almak
grab (something) off (of) (one) f. (bir şeyi birinin) elinden alıvermek/kapıvermek
grab at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmaya çalışmak
grab at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kapmaya çalışmak
grab at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakalamaya çalışmak
grab at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
grab at (something) f. (bir şeyi) ele geçirmeye çalışmak
grab at (something) f. (bir şeyi) elde etmeye çalışmak
grab at (something) f. (bir şeye) sahip olmaya çalışmak
grab at (something) f. (bir şeye) egemen olmaya çalışmak
grab someone or something away (from someone or something) f. birini/bir şeyi (birinin/bir şeyin) elinden kapmak
grab someone or something away (from someone or something) f. birini/bir şeyi (birinin/bir şeyin) elinden hemen/zorla almak
grab someone or something away (from someone or something) f. birini/bir şeyi (birinin/bir şeyin) elinden alıvermek/kapıvermek
grab away from (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) elinden kapmak
grab away from (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) elinden hemen/zorla almak
grab away from (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) elinden alıvermek/kapıvermek
grab for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmaya çalışmak
grab for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kapmaya çalışmak
grab for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakalamaya çalışmak
grab for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
grab on f. sıkı tutunmak
grab on f. sıkı tutmak
grab on f. sıkıca tutmak/tutunmak
grab on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) sıkı tutunmak
grab on to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı tutmak
grab on to (someone or something) f. (birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
grab on to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
Proverb
a drowning man will grab at a straw denize düşen yılana sarılır
a drowning man will grab at a straw çaresiz kalan her yolu dener
Colloquial
grab and go i. al götür
grab and go i. paket servis
cash grab i. para tuzağı
cash grab i. sadece kâr elde etmek amacıyla tasarlanmış ürün
smash-and-grab s. dükkan camının kırılıp içeridekilerin çalınması şeklinde yapılan soyguna ait
smash-and-grab s. dükkan camının kırılıp içeridekilerin çalınması şeklinde yapılan soygun ile ilişkili
smash-and-grab s. kap kaça ait
smash-and-grab s. kap kaç ile ilişkili
grab a seat expr. çek/kap bir sandalye
grab your jacket expr. ceketini kap
grab a chair expr. çek/kap bir sandalye
grab your coat expr. paltonu kap
let's go grab a snack expr. gidip bir şeyler atıştıralım
how does (something) grab you? expr. (bir şey) hakkında ne düşünüyorsun?
how does (something) grab you? expr. (bir şey) ilgini çeker mi?
how does (something) grab you? expr. (bir şeye) ne dersin?
how does...grab you? expr. (bir şey) hakkında ne düşünüyorsun?
how does...grab you? expr. (bir şey) ilgini çeker mi?
how does...grab you? expr. (bir şeye) ne dersin?
Idioms
grab bag i. karman çorman
grab some rays f. güneşlenmek
grab some bench f. yedek kulübesine/yedeğe alınmak
grab some bench f. yedek kulübesine/yedeğe çekilmek
grab life with both hands f. hayata sıkı sıkı sarılmak
grab a chair f. bir sandalye çekmek
grab a bite to eat f. bir şeyler atıştırmak
grab a seat f. bir sandalye çekmek
grab someone's attention f. birinin dikkatini çekmek
grab on to someone f. birisine tutunmak
grab on to someone f. bırakmamak uzere sımsıkı sarılmak
grab someone's attention f. dikkatini çekmek
grab someone by the nape of the neck f. ensesinden yakalamak
grab the bull by the horns f. elini taşın altına koymak
grab forty winks f. şekerleme yapmak
grab the bull by the horns f. pabuç bırakmamak
grab 40 winks f. şekerleme yapmak
make a grab at someone f. tutmaya/yakalamaya çalışmak
make a grab at someone f. tutmak/yakalamak için hamle yapmak
grab forty winks f. (uyku anlamında) kestirmek
grab someone by the throat f. (öfke vb) kıskaca almak
grab 40 winks f. (uyku anlamında) kestirmek
grab ahold of (someone) f. (birine) tutunmak
grab ahold of (someone) f. (birini) yakalayıp tutmak
grab ahold of (someone) f. (birine) dayanmak
grab ahold of (someone) f. (birine) yaslanmak
grab ahold of (someone) f. (birinin) üzerinde hakimiyet kurmak
grab ahold of (someone) f. (birinin) üzerinde güç kurmak
grab ahold of (someone) f. (birini) kontrol altına almak
grab ahold of (someone) f. (birini) etkisi altına almak
grab ahold of (someone) f. (birinin) dikkatini çekmek
grab ahold of (someone) f. (birinin) ilgisini çekmek
grab ahold of (someone) f. (birini) içine çekmek
grab hold of (someone) f. (birine) tutunmak
grab hold of (someone) f. (birini) yakalayıp tutmak
grab hold of (someone) f. (birine) dayanmak
grab hold of (someone) f. (birine) yaslanmak
grab hold of (someone) f. (birinin) üzerinde hakimiyet kurmak
grab hold of (someone) f. (birinin) üzerinde güç kurmak
grab hold of (someone) f. (birini) kontrol altına almak
grab hold of (someone) f. (birini) etkisi altına almak
grab hold of (someone) f. (birinin) dikkatini çekmek
grab hold of (someone) f. (birinin) ilgisini çekmek
grab hold of (someone) f. (birini) içine çekmek
grab ahold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
grab ahold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
grab hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
grab hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
grab (someone or something) by the throat f. (birini/bir şeyi) kıskaca almak
grab (someone or something) by the throat f. (birini/bir şeyi) kilitlemek
grab (someone or something) by the throat f. (birini/bir şeyi) esir almak
grab (someone or something) by the throat f. (birinin/bir şeyin) ilgisini çekmek
grab (someone or something) by the throat f. (birinin/bir şeyin) dikkatini çekmek
grab (someone or something) by the throat f. (birinin/bir şeyin) sorumluluğunu üstlenmek
grab (someone or something) by the throat f. (birinin/bir şeyin) kontrolünü tamamen eline almak/elinde tutmak
grab someone by the throat f. birini kıskaca almak
grab someone by the throat f. birini kilitlemek
grab someone by the throat f. birini esir almak
grab someone by the throat f. birinin çok ilgisini çekmek
grab someone by the throat f. birinin çok dikkatini çekmek
grab (something) by the throat f. (bir şey) için çok çaba sarf etmek
grab (something) by the throat f. (bir şeye) sıkıca sarılmak
grab (something) by the throat f. (bir şey) için gerçekten çaba sarf etmek
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi kavramak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi kavramak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi kavramak
grab (one's) attention f. (birinin) dikkatini çekmek
grab at a straw f. denize düşüp yılana sarılmak
grab at a straw f. umutsuzluk içinde her çareyi denemek
grab at a straw f. çaresizce çabalamak
grab at a straw f. çaresizlikle durumu kurtarmaya çalışmak
grab at a straw f. önemsiz bir şeye tutunmak
grab at a straw f. güvenilirliği/önemi olmayan bir şey öne sürmek
grab at a straw f. kendini kurtarmak için her şeyi yapmak
grab at a straw f. boşa çabalamak
grab at straws f. önemsiz bir şeye tutunmak
grab at straws f. güvenilirliği/önemi olmayan bir şey öne sürmek
grab at straws f. kendini kurtarmak için her şeyi yapmak
grab at straws f. boşa çabalamak
grab at straws f. denize düşüp yılana sarılmak
grab at straws f. umutsuzluk içinde her çareyi denemek
grab at straws f. çaresizce çabalamak
grab at straws f. çaresizlikle durumu kurtarmaya çalışmak
grab the bull by its horns f. elini taşın altına koymak
grab the bull by its horns f. pabuç bırakmamak
grab the headlines f. manşetlere çıkmak
grab the headlines f. manşet olmak
grab the headlines f. manşetlerde birinci sırada yer almak
grab the headlines f. manşetlere yerleşmek
make a grab at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmaya/yakalamaya çalışmak
make a grab at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
make a grab at (something) f. (bir şeyi) elde etmeye çalışmak
make a grab at (something) f. (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
make a grab at (something) f. (bir şeyi) elde etmek/yakalamak için hamle yapmak
make a grab at (something) f. (bir şeyi) elde etme girişiminde bulunmak
make a grab for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmaya/yakalamaya çalışmak
make a grab for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
a grab bag of expr. değişik birçok şeyden oluşan
a grab bag of expr. çok çeşitli
grab someone/something by the throat birini/bir şeyi kıskaca almak
grab someone/something by the throat birini/bir şeyi kilitlemek
grab someone/something by the throat birini/bir şeyi esir almak
grab someone/something by the throat birinin/bir şeyin kontrolünü tamamen eline almak/elinde tutmak
grab someone/something by the throat birinin/bir şeyin hakkından gelmek
Speaking
no matter how hard you grab onto something you still lose it expr. bir şeye ne kadar sıkı sarılmaya çalışırsan çalış yine de kaybediyorsun
come on in grab a chair expr. gir içeri bir sandalye çek
how does that grab you? expr. nasıl buldun?
why don't you grab the other end of this thing and help me? expr. neden şunun bir ucundan tutup bana yardım etmiyorsun?
how does that grab you? expr. ne düşünüyorsun?
Law
smash and grab i. kap kaç
smash and grab attack i. kap kaç
smash and grab raid i. kap kaç
land grab i. toprak parçasının hukuksuz yoldan ilhakı
Politics
power grab i. iktidarı ele geçirme
power-grab f. gücü eline geçirmeye çalışmak
power-grab f. güç kapma girişiminde bulunmak
Technical
grab dredger i. çift çeneli kovalı tarak
grab bucket i. çift çeneli kova
grab fork i. çift çeneli kepçe çatalı
grab arm i. çift çeneli kepçe kolu
grab bucket i. çift çeneli kepçe
grab crane i. kapmalı vinç
grab bucket crane i. kepçeli vinç
clamshell grab i. kıskaç kepçe
grab bucket i. kıskaçlı kepçe
grab rope i. sutura halatı
grab iron i. tesbit
grab handle i. tutamak
grab iron i. tutma demiri
grab sampler i. tırnaklı örnek alıcı
Computer
screen grab i. ekran görüntüsü yakalama
Textile
grab method i. kavrama metodu
grab method i. kavrama yöntemi
Construction
grab rail i. demir parmaklık
clamshell grab i. klemşel ekskavatör
Automotive
grab handle i. kapı kolu
grab handle i. tutamak
Marine
sand carrier with grab bucket i. çift çeneli kova ile kum taşıyıcı
self-propelled grab barge i. kendiliğinden hareketli çift çeneli mavna
grab bucket i. tırnaklı kova
grab bucket dredger i. tırnaklı kovalı tarayıcı
grab rope i. vardakavo
Marine Biology
van veen grab i. van ven grab
Basketball
grab the defensive rebound f. savunma ribaundunu almak
Archaic
grab game i. paranın veya mülkün aniden ahlaksızca tahsis edildiği bir plan
Slang
grab life by the balls f. hayatı kontrol etmek
grab a spoon expr. kendine göre birini bul
grab a spoon expr. kendine bir kız bul
grab a spoon expr. kendine bir sevgili bul