Geçmiş

içten

"içten" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 115 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	içten	candid s.
2	Yaygın Kullanım	içten	frank s.
3	Yaygın Kullanım	içten	sincere s.
General
4	Genel	içten	cant [dialect] i.
5	Genel	içten	interior s.
6	Genel	içten	true s.
7	Genel	içten	intimate s.
8	Genel	içten	kind s.
9	Genel	içten	warm s.
10	Genel	içten	outspoken s.
11	Genel	içten	real s.
12	Genel	içten	open s.
13	Genel	içten	expansive s.
14	Genel	içten	self sacrificing s.
15	Genel	içten	truthful s.
16	Genel	içten	friendly s.
17	Genel	içten	familiar s.
18	Genel	içten	devout s.
19	Genel	içten	forthright s.
20	Genel	içten	heartfelt s.
21	Genel	içten	bona fide s.
22	Genel	içten	ingenuous s.
23	Genel	içten	hearty s.
24	Genel	içten	genuine s.
25	Genel	içten	undesigning s.
26	Genel	içten	childlike s.
27	Genel	içten	gut s.
28	Genel	içten	sidesplitting s.
29	Genel	içten	kindly s.
30	Genel	içten	inboard s.
31	Genel	içten	affable s.
32	Genel	içten	willing s.
33	Genel	içten	openhearted s.
34	Genel	içten	earnest s.
35	Genel	içten	internal s.
36	Genel	içten	unaffected s.
37	Genel	içten	bluff s.
38	Genel	içten	honest s.
39	Genel	içten	faithful s.
40	Genel	içten	wholehearted s.
41	Genel	içten	cordial s.
42	Genel	içten	unfeigned s.
43	Genel	içten	artless s.
44	Genel	içten	chummy s.
45	Genel	içten	hail-fellow-well-met s.
46	Genel	içten	heart-to-heart s.
47	Genel	içten	honest-to-goodness s.
48	Genel	içten	heart-whole s.
49	Genel	içten	honest-to-god s.
50	Genel	içten	open-hearted s.
51	Genel	içten	open-armed s.
52	Genel	içten	true-hearted s.
53	Genel	içten	outright s.
54	Genel	içten	unreserved s.
55	Genel	içten	whole-hearted s.
56	Genel	içten	profound s.
57	Genel	içten	aefauld s.
58	Genel	içten	acquaintable s.
59	Genel	içten	cant [scotland/northern england] s.
60	Genel	içten	back-slapping s.
61	Genel	içten	truthy [rare] s.
62	Genel	içten	ungrudging s.
63	Genel	içten	unguarded s.
64	Genel	içten	unhesitating s.
65	Genel	içten	unreserved s.
66	Genel	içten	hertely [obsolete] s.
67	Genel	içten	homey s.
68	Genel	içten	homish s.
69	Genel	içten	homy s.
70	Genel	içten	plain-speaking s.
71	Genel	içten	heavenly-minded s.
72	Genel	içten	implicit s.
73	Genel	içten	common [dialect] s.
74	Genel	içten	pack [scotland] s.
75	Genel	içten	fellowly s.
76	Genel	içten	plain-hearted s.
77	Genel	içten	plain-spoken s.
78	Genel	içten	out-front s.
79	Genel	içten	foursquare s.
80	Genel	içten	pressing s.
81	Genel	içten	pretenseless s.
82	Genel	içten	truly zf.
83	Genel	içten	sincerely zf.
84	Genel	içten	without pose zf.
85	Genel	içten	from the inside zf.
86	Genel	içten	deeply zf.
87	Genel	içten	deep zf.
88	Genel	içten	inly zf.
89	Genel	içten	delightedly zf.
90	Genel	içten	at heart zf.
91	Genel	içten	internally zf.
92	Genel	içten	inwardly zf.
93	Genel	içten	from within zf.
94	Genel	içten	profoundly zf.
95	Genel	içten	ab intra zf.
96	Genel	içten	withinforth zf.
97	Genel	içten	innerly zf.
98	Genel	içten	inside zf.
Colloquial
99	Konuşma Dili	içten	folksy s.
100	Konuşma Dili	içten	palsy s.
101	Konuşma Dili	içten	ftbomh (from the bottom of my heart) expr.
102	Konuşma Dili	içten	in there expr.
103	Konuşma Dili	içten	on the up and up [us] expr.
Idioms
104	Deyim	içten	heart to heart zf.
105	Deyim	içten	at the bottom of one's heart expr.
106	Deyim	içten	from the bottom of one's heart expr.
107	Deyim	içten	hale-fellow-well-met expr.
108	Deyim	içten	from the bottom of one's hearts expr.
109	Deyim	içten	hail-fellow-well-met expr.
110	Deyim	içten	from the depths of (one's) heart expr.
Psychology
111	Psikoloji	içten	sincere s.
112	Psikoloji	içten	intimate s.
Music
113	Müzik	içten	affettuoso s.
114	Müzik	içten	espressivo s.
Archaic
115	Eski Kullanım	içten	feal s.

"içten" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 358 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	içten merak	true concern i.
2	Genel	içten gelme	spontaneity i.
3	Genel	içten kabul	cordial reception i.
4	Genel	içten özür	heartfelt apology i.
5	Genel	içten pazarlıklı kimse	dissembler i.
6	Genel	açık ve içten olma	candidness i.
7	Genel	içten bağlılık	devotion i.
8	Genel	içten gelme	spontaneousness i.
9	Genel	içten evlenme	endogamy i.
10	Genel	içten düğmeli bir tür palto	chesterfield i.
11	Genel	içten dua	a heartfelt prayer i.
12	Genel	içten dua	a sincere prayer i.
13	Genel	içten (bir) kahkaha	belly laugh i.
14	Genel	içten kucaklama	warm hug i.
15	Genel	içten yanmalı motorlar	internal combustion engines i.
16	Genel	yapılmaması gerektiğine inandığın ancak yapmaya devam edip içten içe pişmanlık duyduğun zevkler	guilty pleasure i.
17	Genel	içten duygu	regard i.
18	Genel	içten, safiyane ya da eleştirel olmayan bir ifade ya da davranış	naiveness i.
19	Genel	içten, safiyane ya da eleştirel olmayan bir ifade ya da davranış	naiveté i.
20	Genel	içten/samimi ifadeler	sincere statements i.
21	Genel	içten olma	true-heartedness i.
22	Genel	içten olma	trueheartedness i.
23	Genel	içten olmama	uncandidness i.
24	Genel	içten olma	unfeignedness i.
25	Genel	içten olmama	unreceptiveness i.
26	Genel	içten olmama	unwelcomeness i.
27	Genel	içten olmama	unreceptiveness i.
28	Genel	içten kahkaha	bellylaugh i.
29	Genel	içten işbirliği	hearty cooperation i.
30	Genel	içten içe yiyip bitiren şey	worm i.
31	Genel	içten pazarlıklı kimse	dissimuler [obsolete] [us] i.
32	Genel	içten pazarlıklı kimse	dissimulour [obsolete] [uk] i.
33	Genel	sinsice içten tüketme	insidiousness i.
34	Genel	içten olmayan şey	insincerity i.
35	Genel	içten konuşma	insinuation [obsolete] i.
36	Genel	içten davranış	insinuation [obsolete] i.
37	Genel	içten tavır	insinuation [obsolete] i.
38	Genel	içten gelerek kabul etme	good will i.
39	Genel	en içten duygular	cockles i.
40	Genel	içten pazarlık	counsel i.
41	Genel	içten talep	prayer i.
42	Genel	içten talep	precation [rare] i.
43	Genel	içten gelen hareket	self-motion i.
44	Genel	içten içe kaynama	simmering i.
45	Genel	içten içe kemiren durum	fretter i.
46	Genel	içten pazarlıklı kimse	sneak i.
47	Genel	içten pazarlıklı hareket	sneak i.
48	Genel	içten pazarlıklı olma	sneakishness i.
49	Genel	iyi çalışmamak (içten yanmalı motor)	misfire f.
50	Genel	içten içe kaynatmak	simmer f.
51	Genel	içten içe kaynamak	simmer f.
52	Genel	içten dileklerini iletmek	send one's best wishes f.
53	Genel	içten dileklerini sunmak	send one's best wishes f.
54	Genel	içten içe olmak	smolder f.
55	Genel	içten teşekkürlerini sunmak	express one's sincere thanks f.
56	Genel	içten bir hoşça kal demek	wish someone a fond farewell f.
57	Genel	içten içe olmak	smoulder f.
58	Genel	içten olmak	be open f.
59	Genel	içten istemek	emplore f.
60	Genel	içten dikmek	enseam [obsolete] f.
61	Genel	sürekli içten yanmayı sağlamak için ateşin üstünü kapatmak	bank f.
62	Genel	içten yükselmek	upwell f.
63	Genel	iyi çalışmamak (içten yanmalı motor)	miss f.
64	Genel	içten içe ölmek	die f.
65	Genel	(içten yanmalı motor veya silah) içten yanmak	pop f.
66	Genel	(içten yanmalı motoru) ateşlemek	fire f.
67	Genel	içten içe kaynamak	sile [dialect] [uk] f.
68	Genel	içten içe kaynamak	simper [dialect] [uk] f.
69	Genel	içten içe yanmak	smoulder f.
70	Genel	içten pazarlıklı	stealthy s.
71	Genel	içten gelen	spontaneous s.
72	Genel	içten içe güdülen	silent s.
73	Genel	içten pazarlıklı	sneaky s.
74	Genel	içten olmayan	set s.
75	Genel	içten gelen	genuine s.
76	Genel	içten gelen	willing s.
77	Genel	içten olmayan	frigid s.
78	Genel	içten bağlantılı	endocentric s.
79	Genel	içten gelen	heartfelt s.
80	Genel	içten geldiği gibi	improvised s.
81	Genel	içten pazarlıklı	mealymouthed s.
82	Genel	içten olmayan	hollow-hearted s.
83	Genel	-e içten bağlı	devoted to s.
84	Genel	içten pazarlıklı	mealy-mouthed s.
85	Genel	içten gelen	gut s.
86	Genel	içten insan	expansive s.
87	Genel	içten doğmuş	endogenous s.
88	Genel	içten geldiği gibi	extemporaneous s.
89	Genel	içten doğan	spontaneous s.
90	Genel	içten gelen	cheerful s.
91	Genel	içten gelen	autogenic s.
92	Genel	içten olmayan	uncandid s.
93	Genel	içten olmayan	uncordial s.
94	Genel	içten olmayan	unexpansive s.
95	Genel	içten gelen	untaught s.
96	Genel	içten geldiği gibi	extemporanean s.
97	Genel	içten pazarlıklı	mealy s.
98	Genel	içten davranan	riant s.
99	Genel	içten sevilen	heartdear s.
100	Genel	aşırı içten	overfrank s.
101	Genel	içten içe suçlu olan	conscious s.
102	Genel	içten olmayan	disingenuous s.
103	Genel	içten pazarlıklı	disingenuous s.
104	Genel	içten yanmış	inburnt s.
105	Genel	içten gelen	pectoral s.
106	Genel	içten pazarlıklı	fly [scotland] s.
107	Genel	içten gelen güç ile hareket eden	self-moved s.
108	Genel	(kahkaha) içten ve gürültülü	side-splitting s.
109	Genel	içten gelen	free-will s.
110	Genel	içten itilerek çalıştırılan	push-through s.
111	Genel	içten içe	inwardly zf.
112	Genel	içten dileklerle	with warm wishes zf.
113	Genel	içten olarak	heartfeltly zf.
114	Genel	içten içe	secretly zf.
115	Genel	içten gelen	cheerfully zf.
116	Genel	içten içe	sneakingly zf.
117	Genel	içten bir şekilde	friendlily zf.
118	Genel	içten olmayan bir şekilde	uncandidly zf.
119	Genel	içten bir şekilde	unfeignedly zf.
120	Genel	içten içe	innerly zf.
121	Genel	içten içe	secrely zf.
122	Genel	içten bir şekilde	foursquare zf.
Phrasals
123	Öbek Fiiller	içten istemek	burn with f.
124	Öbek Fiiller	içten içe büyümek	bubble under f.
125	Öbek Fiiller	içten içe güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak	bubble up f.
126	Öbek Fiiller	(birini) içten içe rahatsız etmek/üzmek	eat (away) at (someone) f.
Phrases
127	İfadeler	içten dileklerimle	with kind regards i.
128	İfadeler	en içten dileklerimle	with my sincere wishes expr.
129	İfadeler	en içten dileklerimle	with my warm wishes expr.
130	İfadeler	en içten dileklerimle	sincerely expr.
131	İfadeler	en içten dileklerimle	with my best regards expr.
132	İfadeler	en içten dileklerimle	with my warmest wishes expr.
133	İfadeler	en içten dileklerimle	with my best wishes expr.
134	İfadeler	en içten dileklerimle	with kindest regards expr.
135	İfadeler	en içten dileklerimle	warm wishes expr.
136	İfadeler	en içten dileklerimle	best wishes expr.
137	İfadeler	içten dileklerimle	kind regards expr.
138	İfadeler	içten dileklerimle	warm wishes expr.
139	İfadeler	içten dışa doğru	from the inside out expr.
140	İfadeler	içten dileklerimle	with warm wishes expr.
141	İfadeler	i̇çten başlayıp dışa doğru	from the inside out expr.
142	İfadeler	içten içe	deep down inside expr.
Proverb
143	Atasözü	içten bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz	a house divided against itself cannot stand
Colloquial
144	Konuşma Dili	içten istemek	have one's heart in it f.
145	Konuşma Dili	içten olmak	be oneself f.
146	Konuşma Dili	içten bölünmüş	divided against itself s.
147	Konuşma Dili	içten bir şekilde coşkulu ve sadık	gung-ho s.
148	Konuşma Dili	içten bir şekilde	hand on heart expr.
Idioms
149	Deyim	içten biri	a good value [australia] i.
150	Deyim	içten pazarlıklı	thief in the night i.
151	Deyim	içten gelen tepki	a gut reaction i.
152	Deyim	içten bölünen grup/kurum	a house divided i.
153	Deyim	içten yıkılan grup/kurum	a house divided i.
154	Deyim	düşmanını içten çökerten kimse	a trojan horse i.
155	Deyim	derinden/içten gelen bir kahkaha	belly laugh i.
156	Deyim	(bir şeye) karşı içten gelen tepki	gut reaction to (something) i.
157	Deyim	içten konuşma	heart-to-heart talk i.
158	Deyim	birini içten içe yiyip bitirmek	eat someone up inside f.
159	Deyim	içten bir kahkaha atmak	have a hearty laugh f.
160	Deyim	içten istemek	have one's heart in f.
161	Deyim	içten konuşmak	speak from heart f.
162	Deyim	içten olmak	have one's heart in the right place f.
163	Deyim	samimi/içten görüşünü belirtmek	speak as you find f.
164	Deyim	(birine) kaleyi içten fethetme şansı vermek	give (one) the inside track f.
165	Deyim	(bir şeyle) içten/candan/gönülden ilgilenmek	have (something) at heart f.
166	Deyim	(keyifle) içten içe sevinmek	be rubbing (one's) hands (with glee) f.
167	Deyim	içten içe sevinmek	be rubbing your hands f.
168	Deyim	(keyifle) içten içe sevinmek	be rubbing your hands with glee f.
169	Deyim	içten yıkılmak/çökmek	turn in upon (oneself) f.
170	Deyim	içi/içten çürümüş olmak	be rotten to the core f.
171	Deyim	içten gelmek	(come) (straight) from the heart f.
172	Deyim	içten olmak	(come) (straight) from the heart f.
173	Deyim	(bir şeyi) içten istemek	have (one's) heart in (something) f.
174	Deyim	'-i içten istemek	have your heart in f.
175	Deyim	'-i içten istemek	put your heart in f.
176	Deyim	içten olmak	have heart in the right place f.
177	Deyim	içten istemek/yapmak	have/put your heart in f.
178	Deyim	içten olmak	have your heart in the right place f.
179	Deyim	(bir şeyi) içten istememek	not have (one's) heart in (something) f.
180	Deyim	içten istememek	not have one's heart in it f.
181	Deyim	içten konuşmak	speak from the heart f.
182	Deyim	içten konuşmak	speak from one's heart f.
183	Deyim	sevgiyle/içten duygularla yazılmış/yollanmış	swalk (sealed with a loving kiss) s.
184	Deyim	içten duygularla	from the bottom of one's hearts expr.
185	Deyim	içten olmadan	with a bad grace expr.
186	Deyim	içten içe	deep down inside expr.
187	Deyim	içten bir şekilde	with (one's) hand on (one's) heart expr.
188	Deyim	içten bir şekilde	with your hand on your heart expr.
189	Deyim	içten içe	in a minor key expr.
190	Deyim	içten içe	like a thief in the night expr.
191	Deyim	içten fethetmeye çalışan düşman gibi	like greeks bearing gifts expr.
192	Deyim	içten yıkmaya/zehirlemeye çalışan düşman gibi	like greeks bearing gifts expr.
193	Deyim	en içten	from the bottom of (one's) heart expr.
194	Deyim	en içten	from the depths of (one's) heart expr.
195	Deyim	en içten	from the bottom of heart expr.
196	Deyim	en içten	from the bottom of your heart expr.
197	Deyim	içten içe	in heart of hearts expr.
198	Deyim	içten içe	in your heart of hearts expr.
199	Deyim	en içten dilekler	kindest regards expr.
200	Deyim	içten sevgilerle/dileklerle	warm regards expr.
201	Deyim	içten olmadan	with bad grace expr.
Speaking
202	Konuşma	bu beni içten içe yiyip bitiriyor	it's eating me up inside expr.
203	Konuşma	en içten saygılarımla	with warmest regards expr.
204	Konuşma	en içten teşekkürlerimi sunarım	my profound thanks to expr.
205	Konuşma	içten teşekkürler	heartfelt thanks expr.
Trade/Economic
206	Ticaret/Ekonomi	içten finansman	autofinancing i.
Politics
207	Siyasal	karayolu dışında kullanılan hareketli makinelere takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonuna karşı alınacak tedbirlerle ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi	committee for the approximation of the laws of the member states relating to measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery i.
Technical
208	Teknik	içten yanmalı motorlarda doğru oranda hava yakıt karıştırma işlemi	carburation i.
209	Teknik	içten yanmalı motorlarda doğru oranda hava-yakıt karıştırma işlemi	carburation i.
210	Teknik	elle tutulan içten yanmalı motorlu zincirli testerenin ön ve arka el koruyucuları	front and rear hand-guards of portable hand-held combustion engine chain-saw i.
211	Teknik	gidip gelme hareketli içten yanmalı motor tahrikli jeneratör grupları	reciprocating internal combustion engine driven generating sets i.
212	Teknik	gidip gelme hareketli içten yanmalı motorla tahrik edilen alternatif akım jeneratör grupları	reciprocating internal combustion engine driven alternating current generating sets i.
213	Teknik	gidip gelme hareketli içten yanmalı motorlar	reciprocating internal combustion engines i.
214	Teknik	içten ısıtma	internal heating i.
215	Teknik	içten yanmalı kıvılcımla ateşlemeli motor	spark ignited internal combustion engine i.
216	Teknik	içten yanmalı motorlar tarafından tahrik edilen jenaratörler	generators powered by internal combustion engines i.
217	Teknik	içten dişli mikrometre	internal thread micrometer i.
218	Teknik	içten yanmalı motor	internal combustion engine i.
219	Teknik	içten kenetli ek	joggled joint i.
220	Teknik	içten oyulma	undercutting i.
221	Teknik	içten karıştırıcı	internal mixer i.
222	Teknik	içten yanmalı kazan	firebox boiler i.
223	Teknik	içten yaylı kompas	inside spring caliper i.
224	Teknik	içten ısıtmalı fırın	internally heated furnace i.
225	Teknik	içten konik torna etme	taper boring i.
226	Teknik	içten içe yanmaya	deep-seated fire i.
227	Teknik	içten borulanma	internal piping i.
228	Teknik	içten yaylı yatak	innerspring mattress i.
229	Teknik	içten yanmalı motorlar	internal combustion engines i.
230	Teknik	içten oyulma	internal scour i.
231	Teknik	içten yanma	internal combustion i.
232	Teknik	içten yanmalı motorlu kesme makinesi	internal combustion cutting-off-machine i.
233	Teknik	içten yanmalı dört zamanlı olan makine	valve-in-head engine i.
234	Teknik	içten yağmur iniş borusu	internal downspout i.
235	Teknik	içten yanmalı motor	ic engine i.
236	Teknik	içten arıtma	internal treatment i.
237	Teknik	içten yanmalı motorlar tarafından çalıştırılan jeneratörler	generators powered by internal combustion engines i.
238	Teknik	içten yanmalı pistonlu motor	reciprocating internal combustion engine i.
239	Teknik	içten ısıl koruma	built-in thermal protection i.
240	Teknik	içten taşlama	internal grinding i.
241	Teknik	içten yanmalı motorla teçhiz edilmiş ünite	unit fitted with internal combustion engine i.
242	Teknik	içten oluk açma	internal broaching i.
243	Teknik	kendi kendine içten yanma	spontaneous combustion i.
244	Teknik	pistonlu içten yanmalı motor	reciprocating internal combustion engine i.
245	Teknik	silindirlerdeki sıkıştırılmış havanın ısısının yakıtı ateşlediği içten yanmalı motor	diesel engine i.
246	Teknik	silindirleri karşılıklı olan içten yanmalı makine ya da motor	vis-à-vis engine i.
247	Teknik	içten yanmalı motorun hava giriş kanalındaki basıncın düşürülmesi ile çalıştırılan bir servomekanizma	vacuum servo i.
248	Teknik	boruyu veya bağlantı parçasını diğerine bağlamak için kullanılan içten ve dıştan dişli tıpa	bouche i.
249	Teknik	düğümün son kısmının içten perçinlenmesi	inside clinch i.
250	Teknik	içten yanmalı motorlarda motor yataklarına yağ pompalayan sistem	pressure-feed lubricating system i.
251	Teknik	içten yanmalı	internal-combustion s.
252	Teknik	içten çözütmeli	internal airwinding s.
253	Teknik	içten yaylı	innerspring s.
254	Teknik	içten zehirleyen	endotoxic s.
255	Teknik	içten vidalı	internal threaded s.
256	Teknik	içten doğan	spontaneous s.
257	Teknik	içten merkezlemeli	with internal centering s.
258	Teknik	içten tersinir	endoreversible s.
259	Teknik	içten kesmeli	self-quenched s.
260	Teknik	kıvılcım eksikliği gibi sorunlardan kaynaklı tekleyerek çalışan (içten yanmalı motor)	missing s.
261	Teknik	(motor) içten yanmalı	semi-diesel s.
Mechanic
262	Mekanik	içten dişli	annular gear i.
263	Mekanik	(birden çok silindirli içten yanmalı motorda) devrede batarya veya mıknatıs ile farklı silindirlere uygun vibratörsüz kullanılan bobinlerin arasına yerleştirilen indüksiyon bobini ve vibratör	master vibrator i.
264	Mekanik	içten yanmalı motor	motor i.
265	Mekanik	yağ karterinin içten yanmalı motorlarda motor yağı olarak kullanılan alt kısmı	oilpan i.
266	Mekanik	içten yanmalı motor	internal-combustion engine i.
267	Mekanik	hava ile beslenen (içten yanmalı motor)	aspirated s.
268	Mekanik	silindirleri krank milinin zıt taraflarına yerleştirilmiş olan (içten yanmalı motor)	opposed-cylinder s.
Construction
269	İnşaat	içten ısıl koruma	built-in thermal protection i.
270	İnşaat	içten metal tespit tertibatı	internal metal fittings i.
Automotive
271	Otomotiv	gidip gelme hareketli içten yanmalı motorlar	reciprocating internal combustion engines i.
272	Otomotiv	hidrojen yakıtlı içten yanmalı motorlu araç	hydrogen ice vehicle i.
273	Otomotiv	içten yanmalı motorla çalışan araç	internal combustion engine-powered vehicle i.
274	Otomotiv	içten dişli pompa	internal gear pump i.
275	Otomotiv	içten yanmalı motor	internal combustion engine i.
276	Otomotiv	içten yanmalı motorlu araç	internal combustion engine vehicle i.
277	Otomotiv	içten yanmalı motor	internal combustion motor i.
278	Otomotiv	içten bantlı fren	inside band brake i.
279	Otomotiv	içten pabuçlu fren	inside shoe brake i.
280	Otomotiv	içten yanmalı gidip gelme hareketli motorlar	reciprocating internal combustion engines i.
281	Otomotiv	içten yanmalı motor enstitüsü	internal combustion engine institute i.
282	Otomotiv	içten pabuçlu fren	internal shoe brake i.
283	Otomotiv	içten yanmalı motor	fuel-injection engine i.
284	Otomotiv	içten yanmalı gidip gelme hareketli motor	reciprocating internal combustion engine i.
285	Otomotiv	içten kilitleme pimi	interlock roller i.
286	Otomotiv	içten tersinir	internally reversible i.
287	Otomotiv	içten dişli rondela	internal tooth washer i.
288	Otomotiv	içten çok dişli (xzn) vida	triple-square spline head screw i.
289	Otomotiv	pistonlu içten yanmalı motor	reciprocating internal combustion engine i.
290	Otomotiv	pistonlu içten yanmalı motorlar	reciprocating internal combustion engines i.
291	Otomotiv	yarı küresel yanma odalarına sahip içten yanmalı bir motor	hemi i.
292	Otomotiv	içten yanmalı bir motor veya pistonlu pompanın biyel kolunun küçük ucu	little end i.
293	Otomotiv	içten yanmalı bir motor veya pistonlu pompanın biyel kolunun küçük ucu	top end i.
294	Otomotiv	giriş ve egzoz supapları pistonların üzerinde yer alan silindir kapağının içinde bulunan içten yanmalı motor	overhead-valve engine i.
295	Otomotiv	(içten yanmalı motorda) ön ateşleme	pre-ignition i.
296	Otomotiv	altı silindirli içten yanmalı motor	six i.
297	Otomotiv	(içten yanmalı motora) hava vermek	aspirate f.
298	Otomotiv	içten dişli	internal-gear s.
299	Otomotiv	içten yanmalı	in-line s.
300	Otomotiv	(içten yanmalı motor) altı silindirli	six-cylinder s.
Aeronautic
301	Havacılık	içten yanmalı motor	piston engine i.
302	Havacılık	içten gelme	inset i.
303	Havacılık	yakıtta içten yanma kanalı	conduit i.
304	Havacılık	(içten yanmalı motorun) endüksiyon basıncını ortam basıncının üzerine çıkarmak	boost f.
Marine
305	Denizcilik	içten motorlu gezinti teknesi	inboard-engined pleasure craft i.
306	Denizcilik	içten yanmalı motor kullanan bot veya kayık	motor boat i.
307	Denizcilik	içten takmalı dizel motor	inboard diesel engine i.
308	Denizcilik	içten takma motorlu tekne	inboard i.
309	Denizcilik	içten takma motor	inboard i.
310	Denizcilik	(hız teknesi) motoru içten takmalı	inboard s.
Anatomy
311	Anatomi	diz ardı çukurunu içten ve dıştan sınırlayan kirişler	hamstring tendon i.
Psychology
312	Psikoloji	içten konuşma	endophasia i.
313	Psikoloji	içten etkime	intra-action i.
Physiology
314	Fizyoloji	mikroorganizma parçalandığında veya öldüğünde içten salgılanan toksinler	endotoxin i.
315	Fizyoloji	beyinden omuriliğe giden ve duyuları içten dışa doğru aktaran (sinir lifleri)	cerebrifugal s.
316	Fizyoloji	içten alıcı	interoceptive s.
317	Fizyoloji	içten salgılayan	endocrine s.
Math
318	Matematik	içten bölme	internal division i.
319	Matematik	içten teğet çember	internally tangent circles i.
320	Matematik	daire üzerindeki çeşitli noktaları içten birleştiren düz çizgiler	circular lines i.
Physics
321	Fizik	içten büyüme	endogeny i.
Biology
322	Biyoloji	içten büyüme	endogeny i.
323	Biyoloji	içten büyüme	endogenesis i.
324	Biyoloji	hücrelerin içten büyümesi	endogenesis i.
325	Biyoloji	içten büyüme	endogenicity i.
326	Biyoloji	hücrelerin içten büyümesi	endogenicity i.
327	Biyoloji	içten büyüyen	endogenous s.
Biochemistry
328	Biyokimya	içten dışa akış	inside-out flow i.
Marine Biology
329	Deniz Biyolojisi	içten tıkanma	obstruction i.
Zoology
330	Zooloji	hayvanın içten ısı üreterek oluşturduğu sıcaklık kontrol sistemi	endothermy i.
Botanic
331	Botanik	giderek zararlı hale gelerek bitkiyi içten içe öldüren hastalık	decline disease i.
332	Botanik	genç sebze hücresini içten kaplayan yüzey	primordial utricle i.
333	Botanik	hem içten hem dıştan çevreleyen soymuk dokusuna sahip	amphiphloic s.
Forestry
334	Ormancılık	kesilip yere devrilmiş kütüğü içten oyan kimse	notcher i.
Literature
335	Edebiyat	içten olmama	uncandour i.
Environment
336	Çevre	karayolu dışında kullanılan hareketli makinelara takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gazlara ve partikül halindeki kirleticilere karşı alınacak tedbirler	measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery i.
Art
337	Sanat	heykeli içten destekleyerek iskelet görevi gören çerçeve	armature i.
Music
338	Müzik	içten gelerek	affettuoso zf.
Photography
339	Fotoğrafçılık	mekanik olarak kağıt üzerine resim yapmaya olanak tanıyan, sehpaya monte edilmiş, içten yansıtmalı aygıt	camera lucida i.
Archaic
340	Eski Kullanım	içten pazarlıklı kimse	simular i.
341	Eski Kullanım	içten geldiği gibi	extemporal s.
342	Eski Kullanım	içten yanma	inburning s.
343	Eski Kullanım	içten gelen	infelt s.
344	Eski Kullanım	içten olmayan bir biçimde	from the teeth forward zf.
345	Eski Kullanım	içten olmayan bir biçimde	from the teeth outward zf.
346	Eski Kullanım	içten içe	secret zf.
Engineering
347	Engineering	içten yanmalı cihazdaki kapalı silindir ucu	head i.
348	Engineering	ateşlenme gerçekleşene kadar yakıt ve havanın sıkıştırıldığı bir içten yanma şekli	homogeneous charge compression ignition i.
349	Engineering	dört zamanlı içten yanmalı motor	four-stroke internal-combustion engine i.
Entomology
350	Böcek Bilimi	larvaları kök içerisine yerleşerek sebzeyi içten çürüten havuç haşeresi	carrot fly (psila rosae) i.
Slang
351	Argo	yüksek sesli ve içten kahkaha	yock i.
352	Argo	yüksek sesli ve içten kahkaha attıran şaka	yock i.
353	Argo	yüksek sesli ve içten kahkaha attıran durum	yock i.
354	Argo	içten bir şekilde konuşmak	blow off f.
355	Argo	içten bir şekilde	on the rilla expr.
Modern Slang
356	Modern Argo	havaalanında uzun zamandır görmediği biriyle kavuşup içten bir şekilde sarılma	airport hug i.
357	Modern Argo	her zaman/baştan beri içten	a 1 since day 1 expr.
358	Modern Argo	en içten sevgilerimle/dileklerimle	all my love expr.