Geçmiş

impose

"impose" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	impose f.	(yasa vb) uygulamaya koymak
2	Yaygın Kullanım	impose f.	yük olmak
3	Yaygın Kullanım	impose f.	dayatmak
4	Yaygın Kullanım	impose f.	(vergi) koymak
General
5	Genel	impose f.	tahmil etmek
6	Genel	impose f.	koymak (vergi)
7	Genel	impose f.	zorla yaptırmak
8	Genel	impose f.	üzerine koymak
9	Genel	impose f.	yararlanmak
10	Genel	impose f.	etkilemek
11	Genel	impose f.	kötüye kullanmak
12	Genel	impose f.	tarhetmek
13	Genel	impose f.	geçirmek
14	Genel	impose f.	düzenlemek
15	Genel	impose f.	yüklemek
16	Genel	impose f.	etkilenmek
17	Genel	impose f.	zorlamak
18	Genel	impose f.	aldatmak
19	Genel	impose f.	koymak
20	Genel	impose f.	uygulamak
21	Genel	impose f.	zorla kabul ettirmek
22	Genel	impose f.	va'zetmek
23	Genel	impose f.	va'zetmek (vazetmek)
24	Genel	impose f.	isim tayin etmek
25	Genel	impose f.	unvan tayin etmek
26	Genel	impose f.	isimlendirmek
27	Genel	impose f.	yaratmak
28	Genel	impose f.	yapmak
29	Genel	impose f.	oluşturmak
30	Genel	impose f.	gerçekleştirmek
31	Genel	impose f.	sıkıntı olmak
32	Genel	impose f.	zahmet vermek
33	Genel	impose f.	sıkıntı yaratmak
34	Genel	impose f.	imaj çizmek
35	Genel	impose f.	izlenim yaratmak
36	Genel	impose f.	varsaymak
37	Genel	impose f.	farz etmek
38	Genel	impose f.	suiistimal etmek
39	Genel	impose f.	işine müdahale yapmak
40	Genel	impose f.	salça olmak
41	Genel	impose f.	uygulamaya başlamak
42	Genel	impose f.	emrivaki yapmak
Trade/Economic
43	Ticaret/Ekonomi	impose f.	tarh etmek
Law
44	Hukuk	impose f.	tahmil etmek
45	Hukuk	impose f.	vaz etmek
Technical
46	Teknik	impose f.	empoze etmek
47	Teknik	impose f.	zorla benimsetmek
Printing
48	Baskı Teknikleri	impose f.	(sayfaları dizgi levhasında) düzenleyerek sıkıştırmak
49	Baskı Teknikleri	impose f.	(kaplanmış sayfaları) dizgi levhasında derlemek
50	Baskı Teknikleri	impose f.	(sayfaları) dizgi levhasına dizmek
51	Baskı Teknikleri	impose f.	(kaplanmış sayfaları) dizgi levhası üzerinde ayarlamak
52	Baskı Teknikleri	impose f.	(tipobaskısız baskı yüzeyi bölümlerini) derlemek
53	Baskı Teknikleri	impose f.	(tipobaskısız baskı yüzey bölümleri) ayarlamak
Archaic
54	Eski Kullanım	impose f.	sorumluluk yüklemek
55	Eski Kullanım	impose f.	suçlamak

"impose" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 125 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	impose (limitations/restrictions) f.	(kısıtlama/sınırlandırma) getirmek
General
2	Genel	impose upon f.	hile ile kabul ettirmek
3	Genel	impose oneself on f.	takılmak
4	Genel	impose upon f.	empoze etmek
5	Genel	impose upon f.	vermek (ceza)
6	Genel	impose upon f.	zahmet vermek
7	Genel	impose on f.	rahatsız etmek
8	Genel	impose on f.	zorla yüklemek
9	Genel	impose on f.	empoze etmek
10	Genel	impose upon f.	rahatsız etmek
11	Genel	impose on f.	zahmet vermek
12	Genel	impose upon f.	aldatmak
13	Genel	impose on f.	zorla kabul ettirmek
14	Genel	impose upon f.	etkilemek
15	Genel	impose on f.	etkilemek
16	Genel	impose on f.	vermek (ceza)
17	Genel	impose upon f.	zorla kabul ettirmek
18	Genel	impose on f.	hile ile kabul ettirmek
19	Genel	impose upon f.	zorla yüklemek
20	Genel	impose oneself on f.	musallat olmak
21	Genel	impose upon f.	maruz kalmak
22	Genel	impose an embargo on f.	ambargo koymak
23	Genel	impose restriction f.	kısıtlama getirmek
24	Genel	impose an embargo f.	ambargo koymak
25	Genel	impose law and order f.	kanun ve nizam getirmek
26	Genel	impose sanction f.	yaptırım uygulamak
27	Genel	impose duty f.	görev vermek
28	Genel	impose sanction f.	müeyyide uygulamak
29	Genel	impose a ban f.	yasak koymak
30	Genel	impose burden f.	yük bindirmek
31	Genel	impose obligation f.	zorunluluk getirmek
32	Genel	impose a burden f.	yük oluşturmak
33	Genel	impose a condition f.	koşul öne sürmek
34	Genel	impose embargo f.	ambargo koymak
35	Genel	lay/impose conditions f.	şart koşmak
36	Genel	lay impose conditions f.	şart getirmek
37	Genel	impose ban f.	yasak getirmek
38	Genel	impose penalty f.	ceza uygulamak
39	Genel	impose punishment f.	ceza uygulamak
40	Genel	impose restriction f.	sınırlandırma getirmek
41	Genel	impose an obligation f.	yükümlülük getirmek
42	Genel	impose a penalty on f.	cezalandırmak
43	Genel	impose a penalty on f.	ceza vermek
44	Genel	impose on f.	-e (vergi) koymak
45	Genel	impose upon f.	-e (vergi) koymak
46	Genel	impose sacrifice f.	fedakarlık gerektirmek
47	Genel	impose the maximum penalty f.	en ağır cezaya çarptırmak
48	Genel	impose the heaviest penalty f.	en ağır cezaya çarptırmak
49	Genel	impose taxes f.	vergi yüklemek
50	Genel	impose upon f.	dayatmak
51	Genel	impose sanction f.	yaptırıma bağlamak
52	Genel	impose punitive fine f.	adli para cezası ile cezalandırmak
53	Genel	impose a broadcast ban on f.	yayın yasağı koymak
54	Genel	impose [obsolete] f.	(dini ayinde) elleri koymak
55	Genel	impose [obsolete] f.	(dini ayinde) eli uzatmak
56	Genel	impose oneself on f.	kendini dayatmak
57	Genel	impose a mission f.	misyon yüklemek
Phrasals
58	Öbek Fiiller	impose on f.	dolandırmak
59	Öbek Fiiller	impose on [obsolete] f.	ihlal etmek
60	Öbek Fiiller	impose upon f.	dolandırmak
61	Öbek Fiiller	impose upon [obsolete] f.	ihlal etmek
62	Öbek Fiiller	impose on f.	aldatmak
63	Öbek Fiiller	impose on [obsolete] f.	anlaşmayı bozmak
64	Öbek Fiiller	impose upon [obsolete] f.	anlaşmayı bozmak
65	Öbek Fiiller	impose upon f.	üzerine istenmeyen bir yük yüklemek
66	Öbek Fiiller	impose upon f.	haksız yere üzerinden geçinmek
67	Öbek Fiiller	impose on f.	kandırmak
68	Öbek Fiiller	impose upon f.	istismar etmek
69	Öbek Fiiller	impose on f.	üzerine istenmeyen bir yük yüklemek
70	Öbek Fiiller	impose on f.	haksız yere üzerinden geçinmek
71	Öbek Fiiller	impose on f.	istismar etmek
72	Öbek Fiiller	impose on f.	birini sömürmek
73	Öbek Fiiller	impose on f.	birinden yararlanmak
74	Öbek Fiiller	impose upon f.	birinden yararlanmak
75	Öbek Fiiller	impose upon f.	birini sömürmek
76	Öbek Fiiller	impose on f.	çıkar sağlamak
77	Öbek Fiiller	impose upon f.	çıkar sağlamak
78	Öbek Fiiller	impose upon f.	üstüne basılmak (mühür)
79	Öbek Fiiller	impose something (up)on someone f.	birine bir şey dayatmak
80	Öbek Fiiller	impose something (up)on someone f.	birine zorla bir şey kabul ettirmek
81	Öbek Fiiller	impose something (up)on someone f.	birine bir şeyi empoze etmek
82	Öbek Fiiller	impose on someone f.	birine yük olmak
83	Öbek Fiiller	impose on someone f.	birine zahmet vermek
84	Öbek Fiiller	impose upon someone f.	birine yük olmak
85	Öbek Fiiller	impose upon someone f.	birine zahmet vermek
86	Öbek Fiiller	impose on (someone) f.	(birine) yük olmak
87	Öbek Fiiller	impose on (someone) f.	(birine) zahmet vermek
88	Öbek Fiiller	impose on (someone) f.	(birine bir şey) empoze etmek
89	Öbek Fiiller	impose on (someone) f.	(birini bir şeye) maruz bırakmak
90	Öbek Fiiller	impose on (someone) f.	(birine bir şey) dayatmak
91	Öbek Fiiller	impose on (someone) f.	(birine bir şeyi) zorla kabul ettirmek
Colloquial
92	Konuşma Dili	impose oneself on someone f.	başkasına yük olmak
93	Konuşma Dili	impose oneself upon someone f.	başkasına yük olmak
Speaking
94	Konuşma	I don't want to impose expr.	yük olmak istemem
Trade/Economic
95	Ticaret/Ekonomi	impose a tax i.	vergi tarhı
96	Ticaret/Ekonomi	impose a fine f.	ceza vermek (para cezası)
97	Ticaret/Ekonomi	impose a late fee f.	gecikme zammı uygulamak
98	Ticaret/Ekonomi	impose a quota f.	kota koymak
99	Ticaret/Ekonomi	impose a fine f.	para cezası vermek
100	Ticaret/Ekonomi	impose a fine f.	para cezasına çarptırmak
101	Ticaret/Ekonomi	impose a tariff on f.	vergiye bağlamak
102	Ticaret/Ekonomi	impose a levy on f.	vergiye bağlamak
103	Ticaret/Ekonomi	impose a duty on f.	vergiye bağlamak
104	Ticaret/Ekonomi	impose a tax f.	vergi salmak
105	Ticaret/Ekonomi	impose a tax f.	vergi koymak
106	Ticaret/Ekonomi	impose a tax on f.	vergiye bağlamak
107	Ticaret/Ekonomi	impose a tax f.	vergiye bağlamak
108	Ticaret/Ekonomi	impose a tax f.	vergi koymak
Law
109	Hukuk	impose on the opposing party i.	karşı tarafa tahmil
110	Hukuk	impose a lien (on a property) f.	ihtiyati haciz koymak
111	Hukuk	impose a penalty f.	ceza vermek
112	Hukuk	impose an interim injunction f.	ihtiyati tedbir koymak
113	Hukuk	impose fine f.	para cezasına çarptırmak
114	Hukuk	impose a curfew f.	sokağa çıkma yasağı uygulamak
115	Hukuk	impose fine f.	para cezası kesmek
116	Hukuk	impose a cautionary judgement f.	tedbir koydurmak
117	Hukuk	impose a ban on leaving the country f.	yurtdışına çıkış yasağı koymak
Politics
118	Siyasal	impose restriction f.	kısıtlama getirmek
119	Siyasal	impose restriction f.	sınırlama getirmek
120	Siyasal	impose a pecuniary obligation f.	parasal bir yükümlülük yüklenmek
121	Siyasal	impose restriction f.	sınırlandırma getirmek
122	Siyasal	impose sanction f.	yaptırım uygulamak
123	Siyasal	impose sanctions f.	yaptırım altına almak
124	Siyasal	impose sanctions f.	yaptırım uygulamak
Education
125	Eğitim	impose strict discipline f.	katı disiplin uygulamak