Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
on feet
"on feet"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
on feet
expr.
ayakta
2
Deyim
on feet
expr.
yolunda
"on feet"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 293 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
set on his feet
f.
sağlığına yeniden kavuşmak
2
Genel
land on one's feet
f.
dört ayak üzerine düşmek
3
Genel
fall on one's feet
f.
dört ayağının üstüne düşmek
4
Genel
stand on one's own feet
f.
kendi yağıyla kavrulmak
5
Genel
have both one's feet on the ground
f.
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek
6
Genel
stand on one's own two feet
f.
kendi yağıyla kavrulmak
7
Genel
fall on one's feet
f.
atlatmak
8
Genel
be dead on one's feet
f.
ayakta uyumak
9
Genel
land on one's feet
f.
şansı yaver gitmek
10
Genel
have both one's feet on the ground
f.
aklı başında olmak
11
Genel
be on one's feet
f.
ayakta olmak
12
Genel
fall on one's feet
f.
sıyrılmak
13
Genel
alight on one's feet
f.
ayağa kalkmak
14
Genel
fall on one's feet
f.
başarmak
15
Genel
feel dead on one's feet
f.
kolunu kaldıracak hali olmamak
16
Genel
feel dead on one's feet
f.
hali olmamak
17
Genel
stand on one's own feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
18
Genel
keep someone on one's feet
f.
ayakta tutmak
19
Genel
keep someone on one's feet
f.
ayakta durmasına neden olmak
20
Genel
land on one's feet
f.
dört ayak üstüne düşmek
21
Genel
get back on one's feet financially
f.
finansal olarak (yeniden) kendi ayaklarının üzerinde durmak
22
Genel
standing on four feet
s.
dört ayak üstünde duran
23
Genel
on one's feet
zf.
ayakta
Colloquial
24
Konuşma Dili
dead on one's feet
s.
yorgun
25
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
ayakta duracak mecali kalmamış
26
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
bitip tükenmiş
27
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
bitap düşmüş
28
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
mecali kalmamış
29
Konuşma Dili
on your feet!
expr.
kalk ayağa!
30
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
yıpranmış
Idioms
31
Deyim
have one's feet on the ground
f.
aklı başında davranmak
32
Deyim
keep one's feet on the ground
f.
aklı başında davranmak
33
Deyim
be light on their feet
f.
atik olmak
34
Deyim
set on one's feet
f.
ayağa kalkmak
35
Deyim
alight on one's feet
f.
ayağa kalkmak
36
Deyim
set one back on one's feet
f.
ayağa kalkmasını sağlamak
37
Deyim
set one on one's feet again
f.
ayağa kalkmasını sağlamak
38
Deyim
get back on one's feet
f.
ayağı düze basmak
39
Deyim
get one's feet on the ground
f.
ayağını sağlam basmak
40
Deyim
land on both feet
f.
ayakları üstüne düşmek
41
Deyim
land on one's feet
f.
ayakları üstüne düşmek
42
Deyim
put one on one's feet
f.
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
43
Deyim
get one on one's feet
f.
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
44
Deyim
have/keep one's feet on the ground
f.
ayakları yere basar olmak
45
Deyim
have/keep one's feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
46
Deyim
keep one's both feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
47
Deyim
keep one's feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
48
Deyim
have one's feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
49
Deyim
be on one's feet
f.
ayakta olmak
50
Deyim
think on one's feet
f.
beklemeden cevap vermek
51
Deyim
set one on one's feet again
f.
birisini (yeniden) yeterli/etkin hale getirmek
52
Deyim
stand on one's own feet
f.
bağımsız olmak
53
Deyim
keep something on its feet
f.
birşeyi ayakta tutmak
54
Deyim
set one back on one's feet
f.
birisini (yeniden) yeterli/etkin hale getirmek
55
Deyim
get back on one's feet
f.
deveyi düze çıkarmak
56
Deyim
land on both feet
f.
dört ayağı üstüne düşmek
57
Deyim
land on both feet
f.
dört ayak üstüne düşmek
58
Deyim
land on one's feet
f.
dört ayak üstüne düşmek
59
Deyim
fall on one's feet
f.
dört ayak üstüne düşmek
60
Deyim
fall on one's feet
f.
dört ayak üzerine düşmek
61
Deyim
think on one's feet
f.
çabuk reaksiyon vermek
62
Deyim
land on one's feet
f.
dört ayağı üstüne düşmek
63
Deyim
set on one's feet
f.
düzelmek
64
Deyim
stand on one's own feet
f.
ekonomik özgürlüğünü kazanmış olmak
65
Deyim
keep one's feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
66
Deyim
have one's feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
67
Deyim
be light on their feet
f.
hızlı şekilde hareket etmek
68
Deyim
think on one's feet
f.
fevri davranmak
69
Deyim
get one's feet on the ground
f.
işini sağlama almak
70
Deyim
keep one's both feet on the ground
f.
iki ayağı da yere basmak
71
Deyim
back on one's feet
f.
iyileşmek
72
Deyim
land on one's feet
f.
iki ayağı üzerine düşmek
73
Deyim
set on one's feet
f.
iyileşmek
74
Deyim
land on both feet
f.
iki ayağı üzerine düşmek
75
Deyim
stand on one's own feet
f.
kimseye bağımlı olmamak
76
Deyim
stand on own feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
77
Deyim
stand on one's own feet
f.
kimseye muhtaç olmamak
78
Deyim
stand on one's own (two) feet
f.
kendi işini kendi görmek
79
Deyim
stand on your own two feet
f.
kendi ayakları üstünde durmak
80
Deyim
stand on one's own two feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
81
Deyim
stand on one's two feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
82
Deyim
stand on one's own two feet
f.
kendi yağı ile kavrulmak
83
Deyim
stand on one's own feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
84
Deyim
stand on one's own feet
f.
kendi yağı ile kavrulmak
85
Deyim
fall on one's feet
f.
paçayı kurtarmak
86
Deyim
land on one's feet
f.
paçayı kurtarmak
87
Deyim
walk on the balls of the feet
f.
parmak ucunda yürümek
88
Deyim
set on one's feet
f.
sağlığına kavuşmak
89
Deyim
think on one's feet
f.
(olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek
90
Deyim
get back on one's feet
f.
(yeniden) ayakları üzerinde durmak
91
Deyim
put one on one's feet
f.
yardım etmek
92
Deyim
get one on one's feet
f.
yardım etmek
93
Deyim
set one back on one's feet
f.
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
94
Deyim
set one on one's feet again
f.
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
95
Deyim
be back on one's feet
f.
(yeniden) ayakları üzerinde durmak
96
Deyim
land on both feet
f.
(sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
97
Deyim
land on one's feet
f.
(sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
98
Deyim
die on feet
f.
bir anda/birdenbire son bulmak
99
Deyim
die on feet
f.
bir anda/birdenbire sona ermek
100
Deyim
die on feet
f.
bir anda/birdenbire bitmek
101
Deyim
die on feet
f.
bir anda/birdenbire yok olmak
102
Deyim
die on something's feet
f.
bir anda/birdenbire son bulmak
103
Deyim
die on something's feet
f.
bir anda/birdenbire sona ermek
104
Deyim
die on something's feet
f.
bir anda/birdenbire bitmek
105
Deyim
die on something's feet
f.
bir anda/birdenbire yok olmak
106
Deyim
die on your feet
f.
erken son bulmak
107
Deyim
die on your feet
f.
ansızın son bulmak
108
Deyim
die on your feet
f.
aniden sona ermek
109
Deyim
die on your feet
f.
birden sona ermek
110
Deyim
die on your feet
f.
ansızın sona ermek
111
Deyim
get on (one's) feet
f.
ayağa kalkmak
112
Deyim
get on (one's) feet
f.
kalkmak
113
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
114
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
115
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
116
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
117
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) normale dönmesine yardım etmek
118
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birini) normale döndürmek
119
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
120
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birini) normal hayatına döndürmek
121
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) iyileşmesine yardım etmek
122
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
123
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
124
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
125
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
126
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin) normale dönmesine yardım etmek
127
Deyim
put one on one's feet
f.
(birini) normale döndürmek
128
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
129
Deyim
put one on one's feet
f.
(birini) normal hayatına döndürmek
130
Deyim
put one on one's feet
f.
(birinin) iyileşmesine yardım etmek
131
Deyim
be dead on (one's) feet
f.
neredeyse yenilmiş olmak
132
Deyim
be dead on (one's) feet
f.
hala ayakta fakat işe yaramaz olmak
133
Deyim
be out on (one's) feet
f.
ayakta zor durmak
134
Deyim
be out on (one's) feet
f.
uykusuzluktan/yorgunluktan bayılmak üzere olmak
135
Deyim
be out on (one's) feet
f.
uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışmak
136
Deyim
be out on (one's) feet
f.
bitik halde olmak
137
Deyim
be out on (one's) feet
f.
sonu gelmek üzere olmak
138
Deyim
be out on (one's) feet
f.
son demlerinde olmak
139
Deyim
be out on (one's) feet
f.
zar zor ayakta durmak
140
Deyim
be out on (one's) feet
f.
ahı gitmiş vahı kalmış olmak
141
Deyim
back on feet
f.
tekrar ayaklanmak
142
Deyim
back on feet
f.
tekrar ayağa kalkmak
143
Deyim
be light on (one's) feet
f.
çevik olmak
144
Deyim
be light on (one's) feet
f.
kıvrak olmak
145
Deyim
be light on (one's) feet
f.
atik olmak
146
Deyim
be light on your feet
f.
çevik olmak
147
Deyim
be light on your feet
f.
kıvrak olmak
148
Deyim
be light on your feet
f.
atik olmak
149
Deyim
fall on your feet
f.
atlatmak
150
Deyim
fall on your feet
f.
sıyrılmak
151
Deyim
fall on your feet
f.
başarmak
152
Deyim
fall on your feet
f.
dört ayağının üstüne düşmek
153
Deyim
fall on your feet
f.
paçayı kurtarmak
154
Deyim
land on your feet
f.
atlatmak
155
Deyim
land on your feet
f.
sıyrılmak
156
Deyim
land on your feet
f.
başarmak
157
Deyim
land on your feet
f.
dört ayağının üstüne düşmek
158
Deyim
land on your feet
f.
paçayı kurtarmak
159
Deyim
fall on your feet
f.
başarmak
160
Deyim
fall on your feet
f.
dört ayağının üstüne düşmek
161
Deyim
fall on your feet
f.
paçayı kurtarmak
162
Deyim
fall on your feet
f.
şansı yaver gitmek
163
Deyim
land on your feet
f.
başarmak
164
Deyim
land on your feet
f.
dört ayağının üstüne düşmek
165
Deyim
land on your feet
f.
paçayı kurtarmak
166
Deyim
land on your feet
f.
şansı yaver gitmek
167
Deyim
get on feet
f.
ayağa kalkmak
168
Deyim
get on feet
f.
ayakları üzerinde durmak
169
Deyim
get on feet
f.
toparlamak
170
Deyim
get on feet
f.
normale dönmek
171
Deyim
get on feet
f.
iyileşmek
172
Deyim
get your feet on the ground [us]
f.
ayağını sağlam basmak
173
Deyim
get your feet on the ground [us]
f.
işini sağlama almak
174
Deyim
have both feet on the ground
f.
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek
175
Deyim
have both feet on the ground
f.
aklı başında olmak
176
Deyim
have both feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
177
Deyim
have feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
178
Deyim
have feet on the ground
f.
aklı başında davranmak
179
Deyim
have feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
180
Deyim
have your feet on the ground
f.
aklı başında davranmak
181
Deyim
have your feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
182
Deyim
have your feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
183
Deyim
have both/your feet on the ground
f.
ayakları yere basar olmak
184
Deyim
have both/your feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
185
Deyim
have both/your feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
186
Deyim
have both/your feet on the ground
f.
mantıklı olmak
187
Deyim
keep both/your feet on the ground
f.
ayakları yere basar olmak
188
Deyim
keep both/your feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
189
Deyim
keep both/your feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
190
Deyim
keep both/your feet on the ground
f.
mantıklı olmak
191
Deyim
keep (someone) on (their) feet
f.
(birinin) ayakta durmasına neden olmak
192
Deyim
keep (someone) on (their) feet
f.
(birini) yürütmek
193
Deyim
keep (someone) on (their) feet
f.
(birini) ayakta tutmak
194
Deyim
keep (someone) on (their) feet
f.
(birini) ayık tutmak/ayıltmak
195
Deyim
keep (something) on (its) feet
f.
(bir şeyi) ayakta tutmak
196
Deyim
keep (something) on (its) feet
f.
(bir şeyi) çalışır halde tutmak
197
Deyim
keep (something) on (its) feet
f.
(bir şeyi) devam ettirmek
198
Deyim
keep both feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
199
Deyim
keep both feet on the ground
f.
iki ayağı da yere basmak
200
Deyim
keep both feet on the ground
f.
soğukkanlı olmak
201
Deyim
keep both feet on the ground
f.
soğukkanlılığını/sakinliğini korumak
202
Deyim
keep feet on the ground
f.
ayakları yere basmak
203
Deyim
keep feet on the ground
f.
gerçekçi olmak
204
Deyim
keep feet on the ground
f.
aklı başında davranmak
205
Deyim
keep feet on the ground
f.
soğukkanlı olmak
206
Deyim
keep on its feet
f.
ayakta tutmak
207
Deyim
set one on feet
f.
birinin ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
208
Deyim
set one on feet
f.
birini yeterli/etkin hale getirmek
209
Deyim
set one on feet
f.
birinin ayağa kalkmasını sağlamak
210
Deyim
stand on your own feet
f.
kendi ayakları üstünde durmak
211
Deyim
think on your feet
f.
beklemeden cevap vermek
212
Deyim
think on your feet
f.
çabuk reaksiyon vermek
213
Deyim
think on your feet
f.
(olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek
214
Deyim
think on your feet
f.
değişimlere hızlı uyum sağlamak/tepki vermek
215
Deyim
dead on feet
s.
ayakta uyuyan
216
Deyim
dead on feet
s.
kolunu kaldıracak hali olmayan
217
Deyim
dead on feet
s.
hali olmayan
218
Deyim
dead on feet
s.
yorgun
219
Deyim
dead on feet
s.
ayakta duracak mecali kalmamış
220
Deyim
dead on feet
s.
bitip tükenmiş
221
Deyim
dead on feet
s.
bitap düşmüş
222
Deyim
dead on feet
s.
mecali kalmamış
223
Deyim
dead on feet
s.
yıpranmış
224
Deyim
dead on your feet
s.
ayakta uyuyan
225
Deyim
dead on your feet
s.
kolunu kaldıracak hali olmayan
226
Deyim
dead on your feet
s.
hali olmayan
227
Deyim
dead on your feet
s.
yorgun
228
Deyim
dead on your feet
s.
ayakta duracak mecali kalmamış
229
Deyim
dead on your feet
s.
bitip tükenmiş
230
Deyim
dead on your feet
s.
bitap düşmüş
231
Deyim
dead on your feet
s.
mecali kalmamış
232
Deyim
dead on your feet
s.
yıpranmış
233
Deyim
on one's feet
expr.
ayağa kalkmış
234
Deyim
on one's feet
expr.
ayaklanmış
235
Deyim
(both) feet on the ground
expr.
ayakları yere basan
236
Deyim
on one's feet
expr.
ayaklarının üzerinde
237
Deyim
on one's feet
expr.
ayakta
238
Deyim
light on one's feet
expr.
çevik
239
Deyim
on one's feet
expr.
iyileşmiş
240
Deyim
on one's feet
expr.
(hastalıktan sonra) iyi
241
Deyim
back on (one's) feet
expr.
tekrar ayağa kalkmış
242
Deyim
back on (one's) feet
expr.
(iyileşip) tekrar ayaklanmış
243
Deyim
back on (one's) feet
expr.
tekrar sağlığına kavuşmuş
244
Deyim
back on (one's) feet
expr.
ayakları üzerinde duran
245
Deyim
back on (one's) feet
expr.
deveyi düze çıkarmış
246
Deyim
back on (one's) feet
expr.
iki yakası bir araya gelmiş
247
Deyim
back on (one's) feet
expr.
ayağı düze basmış
248
Deyim
back on (one's) feet
expr.
finansal olarak ayağa kalkmış
249
Deyim
back on (one's) feet
expr.
finansal durumunu düzeltmiş
250
Deyim
with both feet on the ground
expr.
ayakları yere basan
251
Deyim
with both feet on the ground
expr.
ayakları yere basar şekilde
252
Deyim
with both feet on the ground
expr.
mantıklı, gerçekçi ve pratik düşünen
253
Deyim
with both feet on the ground
expr.
aklı başında
254
Deyim
with both feet on the ground
expr.
ayağı yere sağlam basan
255
Deyim
keep your feet on the ground
expr.
aklı başında davran
256
Deyim
keep your feet on the ground
expr.
ayakların yere bassın
257
Deyim
keep your feet on the ground
expr.
gerçekçi ol
258
Deyim
on (one's) feet
expr.
ayakta
259
Deyim
on (one's) feet
expr.
(hastalıktan, zor durumdan) ayağa kalkmış
260
Deyim
on (one's) feet
expr.
(hastalıktan, zor durumdan) ayaklanmış
261
Deyim
on (one's) feet
expr.
hızlıca
262
Deyim
on (one's) feet
expr.
ayaküstü
263
Deyim
on (one's) feet
expr.
o anda
264
Deyim
on (one's) feet
expr.
anlık olarak
265
Deyim
on its feet
expr.
ayakta
266
Deyim
on its feet
expr.
çalışır halde/durumda
267
Deyim
on its feet
expr.
işler halde/durumda
268
Deyim
on its feet
expr.
yoluna girmiş
269
Deyim
on its feet
expr.
rayına girmiş
270
Deyim
on its feet
expr.
rayına oturmuş
271
Deyim
on its feet
expr.
düzgün işler durumda
272
Deyim
on your feet
expr.
ayakta
273
Deyim
on your feet
expr.
ayağa kalkmış
274
Deyim
on your feet
expr.
gücünü tekrar kazanmış
275
Deyim
on your feet
expr.
kendine gelmiş
276
Deyim
out on (one's) feet
expr.
ayakta zor duran
277
Deyim
out on (one's) feet
expr.
uykusuzluktan/yorgunluktan bayılmak üzere olan
278
Deyim
out on (one's) feet
expr.
uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışan
279
Deyim
out on (one's) feet
expr.
bitik halde olan
280
Deyim
out on (one's) feet
expr.
zar zor ayakta duran
281
Deyim
out on (one's) feet
expr.
son demlerinde
282
Deyim
out on (one's) feet
expr.
ahı gitmiş vahı kalmış
Speaking
283
Konuşma
I'll help you get on your feet
expr.
ayaklarının üzerinde durmana yardım edeceğim
284
Konuşma
I've been on my feet all day
expr.
bütün gün ayaktaydım
285
Konuşma
I've been on my feet all day
expr.
bütün gün ayakta durdum
286
Konuşma
I've been on my feet all day
expr.
bütün gün ayaktaydım
287
Konuşma
don't go out on the balcony in bare feet
expr.
çıplak ayakla balkona çıkma
288
Konuşma
I would rather die on my feet than die on my knees
expr.
dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
289
Konuşma
don't go out on the balcony in bare feet
expr.
çıplak ayakla balkona çıkmayın
290
Konuşma
I'd rather die on my feet than die on my knees
expr.
diz çöküp ölmektense ayakta ölmeyi tercih ederim.
291
Konuşma
I'd rather die on my feet than die on my knees
expr.
dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
292
Konuşma
don't go out on the balcony in bare feet
expr.
yalınayak balkona çıkma/çıkmayın
Medical
293
Medikal
edema on dorsum of feet
i.
ayak sırtlarında ödem
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of on feet
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy