oturma - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

oturma



"oturma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
oturma sitting i.
General
oturma fit i.
oturma kathiasis i.
oturma living i.
oturma abode i.
oturma staying i.
oturma dwelling i.
oturma stay i.
oturma rest i.
oturma habitation i.
oturma sojourn i.
oturma inhabitation i.
oturma tenantship i.
oturma inhabitance i.
oturma residence i.
oturma subsidence i.
oturma tarry i.
oturma mansion [obsolete] i.
oturma move-in i.
oturma downsitting i.
oturma sit i.
oturma sit-down i.
Trade/Economic
oturma residence i.
oturma occupation i.
Law
oturma residence i.
oturma abode i.
oturma habitation i.
oturma commorancy i.
Technical
oturma drawdown i.
Construction
oturma subsidence i.
oturma sinking i.
oturma settle i.
oturma sitting i.
oturma settlement i.
Automotive
oturma seating i.
Marine
oturma grounding i.
oturma settling i.
oturma subsidence i.
Environment
oturma consolidation i.
Archaic
oturma session i.

"oturma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 374 sonuç

Türkçe İngilizce
General
özellikle gündüzleri kullanılan oturma odası morning room i.
evlerin önüne oturmak için yapılan düz yükselti ve buradaki oturma yeri terrace i.
oturma salonu (okulda/işyerinde) lounge i.
oturma salonu lounge i.
klozet üstüne tutturulan oturma yeri toilet seat i.
oturma odası sitting room i.
oturma planı seating plan i.
oturma odası parlor i.
oturma odası parlour i.
oturma izni residence permit i.
oturma süresi demeure i.
oturma belgesi residence permit i.
evde oturma odası lounge i.
ahşap ve metal oturma mobilyaları wood and metalic seats i.
bina toplam oturma alanı total floor area of a building i.
oturma odası morning room i.
oturma yeri domicile i.
oturma eylemi sit down strike i.
oturma odası (evde) lounge i.
kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme slump i.
oturma grubu sitting set i.
ev vb oturma occupancy i.
köpek kulübesinde oturma veya yatma kenneling i.
ata biner gibi oturma straddle i.
üstüne oturma appropriation i.
ev oturma salonu lounge i.
oturma izni olan kimse denizen i.
kilisede oturma bölümü sederunt i.
oturma pozisyonu sejant i.
karaya oturma shipwrecking i.
karaya oturma grounding i.
oturma planı seating chart i.
oturma kapasitesi seating capacity i.
oturma grubu sitting group i.
oturma sırası bench i.
kayıtlı oturma recorded settlement i.
oturma bölgesi residential zone i.
oturma bölgesi residential district i.
oturma grevi sit-in i.
bir yerde yapılan oturma eylemi (protesto amacıyla) sit-in i.
anında oturma immediate settlement i.
doğal oturma inherent settlement i.
oturma odası living room i.
oturma yeri ayak bağlama suportu support i.
ikili duvar oturma yeri twin back-to-back seats i.
arka oturma yeri back seat i.
oturma bankı sitting bench i.
oturma düzeni seating order i.
oturma düzeni order of seating i.
oturma düzeni seating arrangement i.
oturma düzeni sitting arrangement i.
klozet üzerine tutturulan oturma yeri toilet seat i.
oturma sırası (sinema) tier i.
oturma salonu hall i.
oturma yeri perch i.
oturma grubu sofa group i.
oturma grubu lounge suite i.
oturma grubu sofa suite i.
oturma grubu seating group i.
oturma grevi dharna i.
oturma eylemi dharna i.
oturma odası lounge room i.
oturma alanı sitting area i.
kilise apsisinde yükselen sıralar halinde yer alan din görevlilerinin oturma yeri synthronon i.
oturma, çalışma, yemek, misafir odalarının ve mutfağın bir arada olduğu, yüksek tavanlı, büyük salon great room i.
oturma banyosu sitz bath i.
oturma banyosu hip bath i.
köpek kulübesinde oturma veya yatma kennelling i.
oturma bölümü (restoranda) booth i.
oturma takımı sitting group i.
oturma takımı sitting set i.
bağdaş kurarak oturma sitting indian-style i.
çukur oturma (sohbet) alanı conversation pit i.
hasta ya da yaralı taşımak için katıra yerleştirilmiş oturma alanı ya da yatak cacolet [french dialect] i.
bank veya benzeri oturma yerleri için yapılan halı veya deri şeklinde süslü örtü bancal i.
katlı oturma yeri tiered seat i.
kilisede oturma sıralarının ortasında kalan koridor alley [dialect] i.
atın üzerinde bacakların ikisi de bir tarafta oturma pozisyonu (genel olarak kadınların kullandığı at biniş şekli) sidesaddle i.
oturma odası keeping room i.
eski model bir omnibüsün tepesindeki oturma yeri knifeboard [uk] i.
oturma odası big house [dialect] i.
oturma bankı bink [scotland] i.
bir evde oturma mansionry [obsolete] i.
(orta doğu'da) ev veya dükkan gibi yapıların duvarlarına taştan inşa edilen geniş oturma sırası mastaba i.
bacak kısalığı nedeniyle ayaktaki yüksekliği oturma yüksekliğine göre daha kısa olan kimse hypomorph i.
bir şeyin üzerinde oturma insisture [obsolete] i.
birbirine düzgünce oturma dovetailing i.
(ev) oturma inhabitancy i.
(küvette) oturma insession i.
içine oturma insession i.
yüreğe oturma pang i.
umuma açık eğlence mekanında içkili oturma salonu private bar [uk] i.
umuma açık eğlence mekanında içkili oturma salonu the private [uk] i.
oturma duruşu (at sırtında) seat i.
oturma şekli (at sırtında) seat i.
oturma yerlerini kaplamak için kullanılan materyal seating i.
(tiyatro, stadyum gibi yerlerde) oturma düzeni seating i.
oturma yerleri bulunan alan seating area i.
oturma yerleri bulunan alan seating room i.
resmi bir etkinlikteki oturma düzeni seating arrangements i.
oturma küveti semicubium i.
oturma banyosu semicubium i.
üzerine tam oturma side overlap i.
oturma eylemi sit-down i.
oturma odası sitter [uk] i.
oturma yeri sitting i.
oturma küveti sitz bath i.
(alet) birbirine geçip yuvasına oturma sesi sneck i.
iki yana açık halde oturma span i.
(ingiliz şapelinde) yüksek rütbeli şövalyelere tahsis edilen oturma yeri stall i.
oturma izni olan yabancı stranger i.
kalıcı oturma izni olan kimse stranger i.
oturma yerini onarmak seat f.
oturma izni almak take up residence f.
oturma eylemi yapmak stage a sit-in f.
oturma eylemi yapmak sit in f.
aşağı kata oturma odasına inmek go downstairs to the living room f.
oturma odasına açılmak open into the living room f.
oturma eyleminde bulunmak hold a sit-in f.
oturma yerinden kaldırmak unperch f.
oturma izni almak occupy f.
bir yeri oturma yerleri ile teçhiz etmek seat f.
oturma eylemi yapmak sit in f.
oturma yerlerine ait veya ilişkili seating s.
(limuzin) oturma alanı genişleyen araba türüne ait veya ilgili stretch s.
(limuzin) oturma alanı genişleyen stretched s.
oturma odası lr (living room) kısalt.
Phrases
salon elli kişilik oturma kapasitesine sahip olacaktır hall will seat fifty people expr.
Colloquial
motosiklette, sürücünün arkasındaki ek oturma yeri crack-rack i.
motosiklette, sürücünün arkasındaki ek oturma yeri crack-rack i.
Idioms
stadyum ya da tiyatroların ucuz ama çok kötü bir görüş açısı olan oturma bölümleri the nosebleeds i.
boğazına bir şey oturma a lump in the throat i.
boğazına bir şey oturma a lump in your throat i.
boğazına bir şey oturma lump in the throat i.
Speaking
oraya oturma don't sit there expr.
Trade/Economic
mutad oturma customary stranding i.
oturma grevi stay-in strike i.
oturma grevi sit-down strike i.
oturma izni residential permit i.
oturma grevi sit-in oturma i.
oturma grubu sofa set i.
oturma izni certificate of occupancy i.
oturma izni residence permit i.
oturma grevi yapmak stage a sit-in f.
oturma grevi yapmak stage a sit-down strike f.
Law
iskan/oturma hakkı right of occupancy i.
oturma hakkı easement of habitation i.
oturma hakkı right of habitation i.
oturma izni residence permit i.
oturma izni right of abode i.
oturma hakkı right of habitation i.
oturma eylemi sit-in protest i.
oturma hakkı habitation i.
tahta oturma accession i.
(eskiden fransız mahkemesi'nde yüksek rütbelilerin eşlerine tanınan) hükümdar huzurunda tabureye oturma ayrıcalığı right of the tabouret i.
kısa süreliğine oturma commorance [us] i.
Politics
daimi oturma izni indefinite leave to remain i.
daimi oturma hakkı indefinite leave to remain i.
daimi oturma izni permanent residency i.
daimi oturma hakkı permanent residency i.
daimi oturma izni olan kimse permanent resident i.
daimi oturma izni/hakkı permanent residency i.
geçici oturma vizesi temporary resident visa i.
geçici oturma temporary residence i.
kalıcı oturma izni olan kimse permanent resident i.
oturma izni almış kimse denizen i.
oturma izni settlement permit i.
oturma iznine sahip kimse denizen i.
oturma hakkı right to occupy i.
oturma eylemi sit-in i.
oturma izni residence permit i.
oturma eylemi sit-in act i.
sınırlı oturma izni limited leave to remain i.
tahta oturma enthronement i.
tahta oturma enthronization i.
tahta oturma enthronisation i.
henüz vatandaşlık almamış olup oturma izni olan göçmen landed immigrant [canada] i.
lordlar kamarası'nda oturma yetkisi bulunan asilzade peer of the realm i.
oturma izni almak get a residence permit f.
oturma izni almak obtain a residence permit f.
oturma izni almak receive a residence permit f.
oturma izni almak be granted permission to reside f.
(belirli hak ve ayrıcalıklar ile) oturma izni vermek denizen f.
Tourism
yatak odası ve oturma odasından oluşan geniş otel odası junior suite i.
Technical
açılır-kapanır oturma yeri folding seat i.
aşamalı oturma gradual settlement i.
aşırı oturma excessive settlement i.
çizgisel oturma lineal settlement i.
devamlı oturma continuous settlement i.
denetimli oturma controlled subsidence i.
damağın janta oturma yüzeyi tire bead seat i.
dereceli oturma gradual settlement i.
damağın canta oturma yüzeyi tirebead seat i.
doğrusal oturma lineal settlement i.
düzgün olmayan oturma nonuniform settlement i.
düzensiz oturma nonuniform settlement i.
düzgün oturma uniform settlement i.
eş oturma eğrileri settlement contours i.
emme supabı oturma yüzeyi inlet valve seat i.
farklı oturma differential settlement i.
geridönmeyen oturma irreversible settlement i.
göbek oturma yeri wheel seat i.
girişik oturma interference settlement i.
hesaplanmış oturma calculated settlement i.
hela taşı oturma tahtası lavatory seat i.
ilerleyen oturma progressive settlement i.
ilk oturma initial settlement i.
kabul edilebilir oturma allowable settlement i.
kalıcı oturma plastic settlement i.
kabul edilen oturma allowable settlement i.
karaya oturma grounding i.
kazıdan dolayı oturma settlement due to excavation i.
konik oturma conical seating i.
konik oturma yüzeyli kızdırma bujisi glow plugs with conical seating i.
konsolidasyondan dolayı oturma settlement due to consolidation i.
koltuk oturma minderi ön kısmının ayarı seat bottom cushion angle adjustment i.
masura oturma kontrolu tube seat monitoring i.
müsaade edilen oturma allowable settlement i.
nihai oturma ultimate settlement i.
oturma yüzeyleri seating faces i.
oturma katsayısı settlement coefficient i.
oturma zamanı time of settlement i.
oturma yeri seat i.
oturma tahmini settlement estimate i.
oturma farkı difference of settlement i.
oturma tahmini settlement forecast i.
oturma olayı settlement phenomena i.
oturma hızı rate of settlement i.
oturma süresi time of settlement i.
oturma yüzeyi bearing area i.
oturma eşyükselti eğrileri settlement contours i.
oturma miktarı magnitude of the settlement i.
oturma odası sitting-room i.
oturma miktarı amount of settlement i.
oturma rasatı settlement observation i.
oturma miktarı amount of the settlement i.
oturma kayıtları settlement records i.
oturma yeri seating i.
oturma payı settlement allowance i.
oturma yüzeyi valve seat i.
oturma analizi settlement analysis i.
oturma derecesi degree of settlement i.
oturma ölçümleri settlement measurements i.
oturma minderi seat squab i.
oturma miktarı amount of settling i.
oturma hesabı settlement calculation i.
oturma parçası altlığı stop plate i.
oturma eğrisi settlement curve i.
oturma yüzeyi flange i.
oturma yeri ve tekerlek boyutlarının ölçülmesi measurement of seating and wheel dimensions i.
oturma derzi settlement joint i.
oturma yeri ayak bağlama desteği support i.
oturma büyüklüğü amount of settling i.
oturma gerilmeleri settlement stress i.
oturma artması increment of settlement i.
oturma zaman eğrisi consolidation time curve i.
plastik oturma plastic settlement i.
patlamadan dolayı oturma settlement due to blasting i.
primer oturma primary settlement i.
paralel oturma yüzeyi metodu parallel bearing surface method i.
sıra oturma sırası bench i.
sıkışmadan dolayı oturma settlement due to compression i.
supap kafası oturma yüzü açısı disc angle i.
süre oturma eğrisi time-settlement curve i.
son oturma ultimate settlement i.
sürekli oturma continuous settlement i.
tali oturma secondary settlement i.
toplam oturma total settlement i.
toplam oturma ultimate settlement i.
üniform olmayan oturma unequal settlement i.
vagon sandığı oturma suportu carriage underframe traction bar support i.
üniform olmayan oturma nonuniform settlement i.
üniform oturma uniform settlement i.
üniform olmayan oturma irregular settlement i.
vana sızdırmazlık elemanı oturma yüzeyi ve kapama mekanizma valve seat and closure mechanism i.
yarı oturma süresi half-residence time i.
yük altında oturma settlement under load i.
yük-oturma eğrisi settlement curve i.
yüzeysel oturma surface settlement i.
yük-oturma eğrisi load-settlement curve i.
yük-oturma testi load-settlement test i.
yük-oturma deneyi load-settlement test i.
zaman-oturma eğrisi time-settlement curve i.
Computer
oturma odası living room i.
Architecture
roma tiyatrolarında kaveanın merdivenlerle bölünmesiyle ortaya çıkan kama şeklinde oturma sırası cuneus i.
(yakın doğu'da) evin bodrum katında yer alan ve yazın serin olan oturma odası serdab i.
Construction
geniş oturma odası spacious living room i.
oturma plakası fixing plate i.
oturma salonu living hall i.
oturma hakkı right of habitation i.
oturma alanı housing space i.
oturma bölgesi residential area i.
oturma rötresi settlement shrinkage i.
üçlü duvar oturma yeri three-seats attached to partition i.
gömülü oturma odası sunken living room i.
çift oturma odalı double parlor s.
Furniture
oturma kısmı en yüksek noktası önde olan merkezdeki çıkıntılı bölümden her iki tarafa doğru alçalan sandalye saddle seat i.
oturma odası takımı livingroom set i.
oturma odası takımı livingroom suite i.
kullanıcıların sırt sırta geldiği oturma yeri dos-à-dos i.
Automotive
içinde uzunlamasına oturma yerleri olan, üstü açık gezi aracı char-a-bancs i.
belirlenmiş oturma kapasitesi designated seating capacity i.
belirlenmiş oturma pozisyonu designated seating position i.
beş derece oturma açılı çift damaklı jant advanced rim taper i.
buji oturma yüzeyi spark plug seat i.
çift damağı 5° derece oturma açılı yarım kanallı jant semi-drop center rim taper i.
dış taraf oturma pozisyonları outboard designated seating positions i.
damak oturma yeri bead seat i.
damak oturma yeri şekli bead seat contour i.
damak oturma yeri çapı beat seat diameter i.
içinde oturma bankları olan uzun, iki yanı açık araç chars–á-bancs i.
konik oturma yüzeyi conical seat i.
koltuk oturma algılama anahtarları seat occupant sensing switches i.
konik oturma yüzeyi tapered seat i.
lastiğin janta oturma yüzeyi tire bead i.
oturma tali sistemi seating subsystem i.
oturma alanı bucket i.
oturma kapasitesi seating capacity i.
oturma pozisyonu sitting position i.
oturma referans noktası seating reference point i.
oturma yüzeyi açısı seat angle i.
oturma yüzeyi seat i.
supap oturma yüzeyi valve seat i.
supap oturma yüzeyi açısı face angle i.
supap oturma yüzeyi valve face i.
supap oturma yüzeyi genişliği valve margin i.
supap oturma yüzeyi valve face i.
supap oturma açısı valve seat angle i.
genellikle arka kapısı ve dört yolculuk oturma yeri bulunan, eskiden taksi olarak kullanılmış hafif bir taşıt minibus i.
taksi olarak kullanılan on altı oturma yeri bulunan bir taşıt minibus [south africa] i.
Transportation
iki veya daha fazla oturma yeri olan ve genellikle iki atla çekilen hafif bir çiftlik arabası democrat i.
(uçak, tren) taşıttaki en ucuz oturma sınıfı oeconomy i.
Aeronautic
damağın canta oturma yüzeyi tire bead seat i.
oturma yüzeyi grounding plate i.
Marine
karaya oturma grounding i.
karaya oturma running aground i.
oturma tahtası thwart i.
(teknede) çapraz oturma tahtası cross thwart i.
Medical
oturma yüksekliği sitting height i.
Anatomy
uylukta bacağın oturma pozisyonuna gelmesini sağlayan bir kas musculus sartorius i.
oturma kemiği ischion i.
Psychology
oturma korkusu kathisophobia i.
oturma korkusu cathisophobia i.
oturma korkusu thaasophobia i.
oturma düşkünlüğü kathisomania i.
evde oturma isteği inhabitiveness i.
Social Sciences
bacakları yayarak oturma (metro/otobüs/toplu taşıma) manspreading i.
History
üst makam sandalyesinde oturma hakkı curule dignity i.
Religious
kilise şanselinde sabit oturma alanı stall i.
(kilisede) oturma alanı stall i.
Geology
ani oturma immediate settlement i.
farklı oturma differential settlement i.
izin verilebilir oturma allowable settlement i.
oturma-yıkılma slumping i.
Military
karaya oturma tehlikesi nedeniyle kaçınılması gereken bölge area to be avoided i.
Hunting
mermi kovanı taban çıkıntısı oturma yivi counter recess i.
Sport
futbol sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terrace i.
ragbi sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terrace i.
futbol sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terracing i.
ragbi sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terracing i.
v şeklinde oturma v-sit i.
bacakları baş hizasına uzattıktan sonra oturma pozisyonuna gelinen bir jimnastik hareketi upstart i.
Music
orkestradaki kademeli oturma yeri desk i.
Theatre
amfi tiyatroda basamaklarla yükselen oturma sıraları tier i.
sahne kenarında yer alan üstü kapalı oturma alanı side box i.
sahne kenarında yer alan üstü kapalı oturma alanı side-box i.
Archaic
beraber oturma assession i.
Slang
kıç üstü oturma gravity check i.
arabada sürücü koltuğu ile yolcu koltuğu arasında oturma riding bitch i.
oturma mesafesinde olmak be in couching distance f.
British Slang
(yatak odasının oturma odası olarak da kullanıldığı) küçücük daire bedsit i.
(yatak odasının oturma odası olarak da kullanıldığı) küçücük daire bed-sitting room i.
(yatak odasının oturma odası olarak da kullanıldığı) küçücük daire bed-sitter i.
Star Wars
yoldaşların oturma odası consorts' sitting room i.