Geçmiş

samimi

"samimi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 128 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	samimi	frank s.
2	Yaygın Kullanım	samimi	candid s.
3	Yaygın Kullanım	samimi	intimate s.
4	Yaygın Kullanım	samimi	sincere s.
5	Yaygın Kullanım	samimi	warm s.
General
6	Genel	samimi	chummy s.
7	Genel	samimi	pally s.
8	Genel	samimi	sincere s.
9	Genel	samimi	hearty s.
10	Genel	samimi	warm s.
11	Genel	samimi	cordial s.
12	Genel	samimi	guileless s.
13	Genel	samimi	bosom s.
14	Genel	samimi	close s.
15	Genel	samimi	ingenuous s.
16	Genel	samimi	heartfelt s.
17	Genel	samimi	devout s.
18	Genel	samimi	freehearted s.
19	Genel	samimi	companionable s.
20	Genel	samimi	unreserved s.
21	Genel	samimi	friendly s.
22	Genel	samimi	unequivocal s.
23	Genel	samimi	earnest s.
24	Genel	samimi	familiar s.
25	Genel	samimi	undesigning s.
26	Genel	samimi	real s.
27	Genel	samimi	outspoken s.
28	Genel	samimi	childlike s.
29	Genel	samimi	near s.
30	Genel	samimi	free s.
31	Genel	samimi	expansive s.
32	Genel	samimi	folksy s.
33	Genel	samimi	cozy s.
34	Genel	samimi	forthright s.
35	Genel	samimi	openhearted s.
36	Genel	samimi	wholehearted s.
37	Genel	samimi	truthful s.
38	Genel	samimi	unfeigned s.
39	Genel	samimi	genuine s.
40	Genel	samimi	jonnock s.
41	Genel	samimi	amiable s.
42	Genel	samimi	heart-whole s.
43	Genel	samimi	heart-to-heart s.
44	Genel	samimi	open-hearted s.
45	Genel	samimi	single-hearted s.
46	Genel	samimi	single-eyed s.
47	Genel	samimi	open-armed s.
48	Genel	samimi	single-minded s.
49	Genel	samimi	unceremonious s.
50	Genel	samimi	whole-hearted s.
51	Genel	samimi	intime s.
52	Genel	samimi	cosy s.
53	Genel	samimi	cant [scotland/northern england] s.
54	Genel	samimi	agendaless s.
55	Genel	samimi	thick s.
56	Genel	samimi	transparent s.
57	Genel	samimi	approachable s.
58	Genel	samimi	earthy s.
59	Genel	samimi	unequivocable s.
60	Genel	samimi	ungrudging s.
61	Genel	samimi	unguarded s.
62	Genel	samimi	unhesitating s.
63	Genel	samimi	unreserved s.
64	Genel	samimi	unsolemn s.
65	Genel	samimi	unstilted s.
66	Genel	samimi	matey s.
67	Genel	samimi	just-folks s.
68	Genel	samimi	maty s.
69	Genel	samimi	faithed [obsolete] s.
70	Genel	samimi	homey s.
71	Genel	samimi	homish s.
72	Genel	samimi	homy s.
73	Genel	samimi	plain-speaking s.
74	Genel	samimi	grounded s.
75	Genel	samimi	guidwillie [scotland] s.
76	Genel	samimi	rough s.
77	Genel	samimi	rude s.
78	Genel	samimi	implicit s.
79	Genel	samimi	common [dialect] s.
80	Genel	samimi	pack [scotland] s.
81	Genel	samimi	fellowlike s.
82	Genel	samimi	fellowly s.
83	Genel	samimi	intime [obsolete] s.
84	Genel	samimi	plain-spoken s.
85	Genel	samimi	contubernal s.
86	Genel	samimi	contubernyal s.
87	Genel	samimi	fireside s.
88	Genel	samimi	first-name s.
89	Genel	samimi	folkish s.
90	Genel	samimi	folklike s.
91	Genel	samimi	folklike s.
92	Genel	samimi	out-front s.
93	Genel	samimi	outgiving s.
94	Genel	samimi	sib [dialect] s.
95	Genel	samimi	single s.
96	Genel	samimi	foursquare s.
97	Genel	samimi	free-hearted s.
98	Genel	samimi	freely s.
99	Genel	samimi	pressing s.
100	Genel	samimi	smooth s.
101	Genel	samimi	solid s.
102	Genel	samimi	on the square s.
103	Genel	samimi	frankly zf.
104	Genel	samimi	on the square zf.
105	Genel	samimi	on the level zf.
Colloquial
106	Konuşma Dili	samimi	folksy s.
107	Konuşma Dili	samimi	hit it off s.
108	Konuşma Dili	samimi	palsy s.
109	Konuşma Dili	samimi	in there expr.
110	Konuşma Dili	samimi	on the up and up [us] expr.
Idioms
111	Deyim	samimi	sweetness and light i.
112	Deyim	samimi	hale-fellow-well-met s.
113	Deyim	samimi	hail-fellow-well-met s.
114	Deyim	samimi	(as) thick as thieves s.
115	Deyim	samimi	up front zf.
116	Deyim	samimi	all sweetness and light expr.
117	Deyim	samimi	just folks expr.
Art
118	Sanat	samimi	chief [scotland] s.
Archaic
119	Eski Kullanım	samimi	calid s.
120	Eski Kullanım	samimi	hobanob s.
121	Eski Kullanım	samimi	infelt s.
122	Eski Kullanım	samimi	particular s.
123	Eski Kullanım	samimi	strict s.
Slang
124	Argo	samimi	next s.
125	Argo	samimi	tight s.
126	Argo	samimi	chummy s.
127	Argo	samimi	haimish s.
128	Argo	samimi	heimish s.

"samimi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 227 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	samimi dost	hail fellow i.
2	Genel	küçük samimi ortamlı ve yiyecek servisi yapan kuruluş	café i.
3	Genel	samimi arkadaş	familiar i.
4	Genel	samimi arkadaş	intimate i.
5	Genel	samimi dost	bosom friend i.
6	Genel	iyi/samimi karşılama	welcoming i.
7	Genel	samimi anlatım	close up i.
8	Genel	samimi ilişki	cordial relation i.
9	Genel	acemice veya samimi olmayan kompliman	left-handed compliment i.
10	Genel	sağlam ve samimi inanç	conviction i.
11	Genel	samimi arkadaşlık	warm friendship i.
12	Genel	samimi ilişkiler	intimate relations i.
13	Genel	samimi görüntüler	intimate scenes i.
14	Genel	samimi bir konuşma	a candid speech i.
15	Genel	samimi anlar	candid moments i.
16	Genel	aşırı samimi kimse	backslapper i.
17	Genel	samimi umut	sincere hope i.
18	Genel	samimi selamlama	sincere greeting i.
19	Genel	samimi selamlaşma	sincere greeting i.
20	Genel	samimi ilişki	warm relationship i.
21	Genel	samimi bir gülümseme	a warm smile i.
22	Genel	samimi bir ortam	a warm environment i.
23	Genel	samimi bir ortam	a warm atmosphere i.
24	Genel	samimi sohbet	fireside chat i.
25	Genel	samimi dostluk	sincere friendship i.
26	Genel	samimi duygular	cordial feelings i.
27	Genel	samimi karşılama	red carpet i.
28	Genel	içten/samimi ifadeler	sincere statements i.
29	Genel	samimi olmama	uncandidness i.
30	Genel	samimi olmayan	uncongeniality i.
31	Genel	samimi olma	unfeignedness i.
32	Genel	karşılaşınca öpüşülecek kadar samimi olunan uzak akraba	kissing cousin i.
33	Genel	samimi olma	making-up i.
34	Genel	samimi ilişki	habitude [obsolete] i.
35	Genel	genellikle anekdotlara dayanan veya samimi bir dille yazılmış, odağına yazarın şahsen tanıdığı kişileri ve tanık olduğu olay veya dönemleri alan otobiyografik yazı	memoir i.
36	Genel	(samimi dilde) hugh	hughie i.
37	Genel	grup üyelerine samimi ve gayriresmi olarak tanışma fırsatı vermek için bir partide yapılan oyun, gösteri veya dans	mixer i.
38	Genel	sözde verilen fakat samimi olmayan paye	mouth honor i.
39	Genel	fikir veya merakların samimi ve coşkulu ifadesi	descant i.
40	Genel	aşırı samimi olma	overforwardness i.
41	Genel	derin anlayış içeren samimi ilişki	communion i.
42	Genel	samimi çaba	goodwill i.
43	Genel	samimi ve kısa biyografi	close-up i.
44	Genel	samimi ilişki	internection [obsolete] i.
45	Genel	samimi dindarlık	sanctimony [obsolete] i.
46	Genel	samimi söylem	converse i.
47	Genel	samimi arkadaş	fly [obsolete] i.
48	Genel	samimi rica	prayer i.
49	Genel	(samimi dilde veya kısaca) martha	mattie i.
50	Genel	(samimi dilde veya kısaca) matilda	mattie i.
51	Genel	samimi beyan	protest i.
52	Genel	fazla samimi davranmak (bir kadına)	make free with f.
53	Genel	ile samimi olmak	be intimate with f.
54	Genel	samimi olmak	be very close with f.
55	Genel	samimi olmayan iltifatlarda bulunmak	flatter f.
56	Genel	samimi olmak	be sincere f.
57	Genel	fazla samimi olmamak	keep somebody at a distance f.
58	Genel	samimi davranmak	let down one's hair f.
59	Genel	biriyle samimi olmamak için ona çok mesafeli davranmak	keep someone at arm's length f.
60	Genel	samimi olmak	be on familiar terms with somebody f.
61	Genel	samimi olmak	hobnob f.
62	Genel	birinin samimi olmasına izin vermemek	keep someone at arm's length f.
63	Genel	samimi olmak	level with somebody f.
64	Genel	samimi olarak görüntülenmek	be photographed intimately f.
65	Genel	samimi ilişkide bulunmak	be in intimate relationship with f.
66	Genel	birini sıcak ve samimi biçimde karşılamak	give someone a warm welcome f.
67	Genel	samimi olarak inanmak	have a good faith belief f.
68	Genel	samimi konuşmak	speak fair f.
69	Genel	yabancı birine çıkar amaçlı aşırı samimi davranmak	glad-hand f.
70	Genel	(samimi bir şekilde) öpüşmek	deosculate f.
71	Genel	samimi bir şekilde konuşmak	hobanob f.
72	Genel	samimi bir şekilde konuşmak	hobnob f.
73	Genel	samimi bir şekilde cevaplamak	rise (to) f.
74	Genel	samimi olmayan	disingenuous s.
75	Genel	samimi dost	hail fellow well met s.
76	Genel	çok samimi	inseparable s.
77	Genel	iyi/samimi (karşılama)	welcoming s.
78	Genel	samimi olmayan	insincere s.
79	Genel	samimi (kimse)	warm s.
80	Genel	samimi olmayan	uncongenial s.
81	Genel	son derece samimi	lovey-dovey s.
82	Genel	aşırı samimi	overfamiliar s.
83	Genel	hemen samimi olup duygularını dokunarak vb. dışa vuran yılışık kimse	touchy-feely s.
84	Genel	samimi olmayan	acold s.
85	Genel	samimi ve canayakın	friendly and outgoing s.
86	Genel	özellikle samimi veya yakın ilişkide olan iki kişiye özgü	à deux s.
87	Genel	samimi olmayan	casual s.
88	Genel	uzak (samimi olmayan)	nodding s.
89	Genel	yakın olmayan (samimi olmayan)	nodding s.
90	Genel	samimi olmayan	uncandid s.
91	Genel	samimi olmayan	uncordial s.
92	Genel	samimi olmayan	unexpansive s.
93	Genel	samimi olarak	man-to-man s.
94	Genel	samimi olarak	woman-to-woman s.
95	Genel	samimi bir atmosfere sahip	happy s.
96	Genel	samimi bir yüzü olan	open-faced s.
97	Genel	fazla samimi	overforward s.
98	Genel	fazla samimi	overfree s.
99	Genel	samimi yanıt alınamayan	impenetrable s.
100	Genel	samimi olmayan	ingrate [obsolete] s.
101	Genel	en samimi	innermost s.
102	Genel	samimi olarak	faithfully zf.
103	Genel	açık ve samimi bir şekilde	simply zf.
104	Genel	samimi bir şekilde	cozily zf.
105	Genel	samimi bir şekilde	forthrightly zf.
106	Genel	samimi bir şekilde	warmly zf.
107	Genel	samimi bir şekilde	ingenuously zf.
108	Genel	samimi olarak	companionably zf.
109	Genel	samimi bir şekilde	folksily zf.
110	Genel	samimi olarak	frankly zf.
111	Genel	samimi ittifakla	shoulder to shoulder zf.
112	Genel	en samimi hisleriyle	from one's heart zf.
113	Genel	samimi bir şekilde	heartfeltly zf.
114	Genel	samimi bir şekilde	warmheartedly zf.
115	Genel	samimi olarak	in earnest zf.
116	Genel	samimi olarak	sincerely zf.
117	Genel	samimi olarak	cordially zf.
118	Genel	samimi bir biçimde	freeheartedly zf.
119	Genel	samimi olarak	man to man zf.
120	Genel	çok samimi bir biçimde	inseparably zf.
121	Genel	çok samimi bir şekilde	from the bottom of one's heart zf.
122	Genel	samimi gayretle	in earnest zf.
123	Genel	samimi bir şekilde	cosily zf.
124	Genel	samimi bir şekilde	warm-heartedly zf.
125	Genel	çok samimi	on very friendly terms with zf.
126	Genel	samimi bir şekilde	neighbourly zf.
127	Genel	samimi bir biçimde	unreservedly zf.
128	Genel	samimi olmayan bir şekilde	uncandidly zf.
129	Genel	samimi bir şekilde	unfeignedly zf.
130	Genel	samimi olmayan bir şekilde	unneighborly zf.
131	Genel	samimi olmayan bir şekilde	unneighbourly zf.
132	Genel	samimi bir şekilde	in a heartfelt way zf.
133	Genel	çok samimi bir biçimde	inseparately [obsolete] zf.
134	Genel	samimi bir şekilde	plainly zf.
135	Genel	samimi şekilde	particularly [obsolete] zf.
Phrasals
136	Öbek Fiiller	samimi/arkadaşça/arkadaşıymış gibi davranmak	pally with someone f.
137	Öbek Fiiller	birine samimi davranmak	buddy up to someone f.
138	Öbek Fiiller	samimi davranmak	cozy up f.
139	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) samimi davranmak	cozy up (to someone or something) f.
140	Öbek Fiiller	(birine) karşı samimi olmak	level with (one) f.
141	Öbek Fiiller	birine karşı samimi olmak	level with someone f.
Phrases
142	İfadeler	benim samimi fikrime göre	imho (in my honest opinion) expr.
143	İfadeler	samimi olarak	with all my heart expr.
Proverb
144	Atasözü	taklit en samimi yalakalıktır	imitation is the sincerest form of flattery
145	Atasözü	kıskançlık en samimi övgüdür	envy is the sincerest form of flattery
Colloquial
146	Konuşma Dili	biyografi veya anı gibi, samimi detayları veya skandal bilgileri ortaya koyan yayım	tell-all i.
147	Konuşma Dili	samimi fikir	a piece of one's mind i.
148	Konuşma Dili	samimi düşünce	a piece of one's mind i.
149	Konuşma Dili	samimi karşılama	red-carpet i.
150	Konuşma Dili	samimi kimse	hobnobber i.
151	Konuşma Dili	bir kişiden görülecek bir fayda için birine samimi davranmak	cozy up to (someone) f.
152	Konuşma Dili	samimi olmak	git along f.
153	Konuşma Dili	biriyle bir problemi çözmek için samimi bir şekilde konuşmak/tartışmak	have it out with someone f.
154	Konuşma Dili	daha sıcak ve samimi göstermek	cozy f.
155	Konuşma Dili	duygusal olarak açık ve samimi	touchy-feely s.
156	Konuşma Dili	biriyle samimi	close to someone s.
157	Konuşma Dili	(biriyle) samimi	close with (someone) s.
158	Konuşma Dili	ile samimi	intimate with s.
159	Konuşma Dili	eski kafalı ancak eğlenceli yaşlı erkekler için kullanılan samimi bir hitap şekli	old codger ünl.
160	Konuşma Dili	kadınlar için kullanılan samimi bir hitap şekli	old girl ünl.
161	Konuşma Dili	erkekler için kullanılan samimi bir hitap şekli	old man ünl.
162	Konuşma Dili	gerçekten samimi söylüyorum	really I mean it expr.
163	Konuşma Dili	çok samimi bir şekilde	ftbomh (from the bottom of my heart) expr.
164	Konuşma Dili	samimi şekilde	hand on heart expr.
Idioms
165	Deyim	herkese samimi davranan biri	a good word for everybody i.
166	Deyim	herkese samimi davranan	a kind word for everybody i.
167	Deyim	samimi/dostane kişilik	affable personality i.
168	Deyim	yalandan samimi	hale-fellow-well-met i.
169	Deyim	samimi karşılama	welcoming mat i.
170	Deyim	samimi konuşma	heart-to-heart talk i.
171	Deyim	samimi olmak, açık sözlü ve cesur davranmak	not to stand on ceremony f.
172	Deyim	samimi olmak	be great f.
173	Deyim	samimi olmak	be of acquaintance f.
174	Deyim	kaba veya patavatsız denecek kadar açık/samimi/dürüstçe konuşmak	speak as (one) finds f.
175	Deyim	(biriyle) takılmak/samimi olmak	be down with (something) f.
176	Deyim	birisiyle samimi/dostça sohbet etmek	have a heart-to-heart talk f.
177	Deyim	biriyle samimi ilişkiler içinde olmak	have intimate relations with someone f.
178	Deyim	biriyle samimi olmak	be on first name terms with someone f.
179	Deyim	fazla samimi davranmak	make free with f.
180	Deyim	samimi olmamak	keep someone at arm's length f.
181	Deyim	samimi davranmak	be all sweetness and light f.
182	Deyim	yaptıkların ve söylediklerin hakkında samimi yorumlarda bulunacak kişilere yakın olmak	play to the cheap seats f.
183	Deyim	samimi/içten görüşünü belirtmek	speak as you find f.
184	Deyim	(birini) samimi şekilde etkilemek	get (one) where (one) lives f.
185	Deyim	(biriyle) samimi olmak	be on friendly terms with (someone) f.
186	Deyim	samimi olmak	(come) (straight) from the heart f.
187	Deyim	samimi olmak	have a heart-to-heart f.
188	Deyim	ile samimi ilişkiler içinde olmak	have intimate relations with f.
189	Deyim	(biriyle) samimi ilişkiler içinde olmak	have intimate relations with (one) f.
190	Deyim	samimi olmak	have your heart in the right place f.
191	Deyim	(biriyle) samimi olmamak için ona mesafeli davranmak	keep (one) at arm's length f.
192	Deyim	(birinin) samimi olmasına izin vermemek	keep (one) at arm's length f.
193	Deyim	(biriyle) samimi olmamak	keep (one) at arm's length f.
194	Deyim	(biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak	keep (someone or something) at a distance f.
195	Deyim	(biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak	keep (someone or something) at arm's length f.
196	Deyim	samimi davranmak	let down (one's) hair f.
197	Deyim	samimi davranmak	let hair down f.
198	Deyim	samimi konuşmak	speak from the heart f.
199	Deyim	samimi konuşmak	speak from one's heart f.
200	Deyim	çok yakın/samimi	close as the bark to the tree s.
201	Deyim	çok samimi bir biçimde	up close and personal zf.
202	Deyim	çok samimi	(as) close as stink on shit expr.
203	Deyim	çok samimi	thick as thieves expr.
204	Deyim	samimi şekilde	with (one's) hand on (one's) heart expr.
205	Deyim	samimi şekilde	with your hand on your heart expr.
206	Deyim	çok samimi bir şekilde	from the bottom of (one's) heart expr.
207	Deyim	çok samimi bir şekilde	from the depths of (one's) heart expr.
208	Deyim	çok samimi bir şekilde	from the bottom of heart expr.
209	Deyim	çok samimi bir şekilde	from the bottom of your heart expr.
Law
210	Hukuk	samimi ikrar	sincere admission i.
211	Hukuk	samimi ikrar	sincere confession i.
212	Hukuk	samimi pişmanlık	contrition i.
213	Hukuk	samimi ikrarda bulunmak	make a sincere confession f.
Tourism
214	Turizm	samimi ortamlı restoran	coffee shop i.
Literature
215	Edebiyat	samimi olmama	uncandour i.
Linguistics
216	Dilbilim	nötr isimlerin samimi ve esprili hallerini oluşturan bir son ek	-eroo snk.
History
217	Tarih	samimi arkadaş	privado [obsolete] i.
Cinema
218	Sinema	sinema veya televizyonda samimi gerçekçilik	vérité i.
Archaic
219	Eski Kullanım	samimi konuşmak	hobornob f.
220	Eski Kullanım	samimi (duygu)	homefelt s.
221	Eski Kullanım	çok samimi	praecordial s.
222	Eski Kullanım	samimi bir şekilde	neighborly zf.
223	Eski Kullanım	samimi bir şekilde	hobanob zf.
Slang
224	Argo	çok samimi	close as stink on shit s.
225	Argo	tanışır tanışmaz samimi olunan arkadaş	friend at first sight expr.
226	Argo	samimi olarak	on the rilla expr.
British Slang
227	İngiliz Argosu	fazla samimi	bum-chum i.