|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
siyasi parti |
political party i.
|
|
2 |
Genel |
siyasi partiden kopma |
cave i.
|
|
3 |
Genel |
siyasi platform |
political platform i.
|
|
4 |
Genel |
siyasi özgürlük |
political liberty i.
|
|
5 |
Genel |
siyasi topluluk |
body politic i.
|
|
6 |
Genel |
siyasi görüş |
politics i.
|
|
7 |
Genel |
siyasi fikir |
political opinion i.
|
|
8 |
Genel |
siyasi ustalık |
statecraft i.
|
|
9 |
Genel |
siyasi ilişki |
political relation i.
|
|
10 |
Genel |
siyasi coğrafya |
political geography i.
|
|
|
11 |
Genel |
siyasi mülteciler |
political refugees i.
|
|
12 |
Genel |
siyasi kargaşaların olduğu bir dönem |
a period of political unrest i.
|
|
13 |
Genel |
yasadışı siyasi grup |
junto i.
|
|
14 |
Genel |
bir ihtilal veya darbe ertesinde iktidarı ele geçiren siyasi veya askeri grup |
junta i.
|
|
15 |
Genel |
siyasi düzen |
political system i.
|
|
16 |
Genel |
siyasi iltica |
political asylum i.
|
|
17 |
Genel |
bütün siyasi gücü elinde tutan kişiler |
oligarchy i.
|
|
18 |
Genel |
siyasi grup |
junto i.
|
|
19 |
Genel |
kanat (kuş/uçak/bina/ordu/futbol veya siyasi partiye ait) |
wing i.
|
|
20 |
Genel |
çağdaş siyasi sistemler |
contemporary political systems i.
|
|
21 |
Genel |
siyasi atılım |
demarche i.
|
|
22 |
Genel |
siyasi ambargo |
political embargo i.
|
|
23 |
Genel |
siyasi göçmen |
émigré i.
|
|
24 |
Genel |
bütün siyasi gücü elinde tutan grup |
oligarchy i.
|
|
25 |
Genel |
siyasi hiciv |
political satire i.
|
|
26 |
Genel |
siyasi tutuklu |
political prisoner i.
|
|
27 |
Genel |
siyasi ve sosyal görüşler |
political and social views i.
|
|
28 |
Genel |
siyasi işler komitesi |
political affairs committee i.
|
|
29 |
Genel |
hakim olan siyasi doktrinlere karşı gelen düşünce |
heresy i.
|
|
30 |
Genel |
siyasi program |
political program i.
|
|
|
31 |
Genel |
özellikle siyasi suçluları cezalandırmak amacıyla kullanılan sovyet çalışma kampı |
gulag i.
|
|
32 |
Genel |
siyasi faaliyet |
political activity i.
|
|
33 |
Genel |
siyasi suçlu |
political prisoner i.
|
|
34 |
Genel |
siyasi hareket |
political movement i.
|
|
35 |
Genel |
siyasi partiler |
political parties i.
|
|
36 |
Genel |
siyasi yönler |
political aspects i.
|
|
37 |
Genel |
siyasi yaşam |
political life i.
|
|
38 |
Genel |
siyasi ufuk |
political horizon i.
|
|
39 |
Genel |
siyasi etki |
political impact i.
|
|
40 |
Genel |
siyasi gerginlik |
political tension i.
|
|
41 |
Genel |
siyasi tarafsızlık yanlısı |
neutralist i.
|
|
42 |
Genel |
siyasi tarih |
political history i.
|
|
43 |
Genel |
siyasi suçlu |
prisoner of conscience i.
|
|
44 |
Genel |
siyasi suçlular |
prisoners of conscience i.
|
|
45 |
Genel |
siyasi nitelik |
political character i.
|
|
46 |
Genel |
siyasi güç |
political power i.
|
|
47 |
Genel |
siyasi erk |
political power i.
|
|
48 |
Genel |
siyasi görüş |
political view i.
|
|
49 |
Genel |
siyasi görüşler |
political views i.
|
|
50 |
Genel |
siyasi karar |
political decision i.
|
|
51 |
Genel |
siyasi olaylar |
political events i.
|
|
52 |
Genel |
siyasi karakter |
political character i.
|
|
53 |
Genel |
siyasi özellik |
political character i.
|
|
54 |
Genel |
siyasi düşünce |
political opinion i.
|
|
55 |
Genel |
siyasi şartlar |
political conditions i.
|
|
56 |
Genel |
siyasi belirsizlik |
political uncertainty i.
|
|
57 |
Genel |
siyasi destek |
political support i.
|
|
58 |
Genel |
siyasi örgütlenme |
political organization i.
|
|
59 |
Genel |
siyasi gerilim |
political tension i.
|
|
60 |
Genel |
siyasi engelleme |
stonewalling i.
|
|
61 |
Genel |
ezici siyasi zafer |
landslide victory i.
|
|
62 |
Genel |
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider |
dark horse i.
|
|
63 |
Genel |
siyasi konularda yazılar yazan kimse |
politicist i.
|
|
64 |
Genel |
siyasi konularda yazılar yazan kimse |
political writer i.
|
|
65 |
Genel |
siyasi engelleme |
stonewall i.
|
|
66 |
Genel |
siyasi harita |
political map i.
|
|
67 |
Genel |
siyasi haklar |
civil rights i.
|
|
68 |
Genel |
siyasi görüşünde sapma olan kimse |
deviationist i.
|
|
69 |
Genel |
kaynakların belli bir ekonomik veya siyasi sisteme göre yönetilmesi |
planification i.
|
|
70 |
Genel |
mantıktan ziyade duygu üzerine söylemlerle destek kazanmaya çalışan siyasi lider |
demagogue i.
|
|
|
71 |
Genel |
siyasi mülahazalar |
political concerns i.
|
|
72 |
Genel |
görevi siyasi doktrinin uygulanmasını sağlamak olan ve bu amaçla doktrinden ayrılanları belirleyip ilgili makamlara bildiren görevli |
commissar i.
|
|
73 |
Genel |
genç insanların etkisinden veya eyleminden kaynaklanan önemli kültürel, siyasi veya sosyal değişim |
youthquake i.
|
|
74 |
Genel |
siyasi sonuçlar |
policy consequences i.
|
|
75 |
Genel |
siyasi nutuk |
political narrative i.
|
|
76 |
Genel |
siyasi sonuç |
political consequence i.
|
|
77 |
Genel |
siyasi amaç |
political aim i.
|
|
78 |
Genel |
özellikle dini veya siyasi inançları veya ırkları nedeniyle insanlara acımasızca davranan kişi veya grup |
persecutor i.
|
|
79 |
Genel |
siyasi slogan |
catchline i.
|
|
80 |
Genel |
siyasi doğruculuk |
political correctness i.
|
|
81 |
Genel |
belirli bir inanç, mezhep veya siyasi görüşe bağlı olmayan kimse |
anythingarian i.
|
|
82 |
Genel |
belirli bir inanç, mezhep veya siyasi görüşe bağlı olmama |
anythingarianism i.
|
|
83 |
Genel |
amerika kıtasında yer alan ülkelerin aralarındaki siyasi ve ekonomik birliği kutladıkları bir gün |
pan american day i.
|
|
84 |
Genel |
bayrakta siyasi birliği simgeleyen işaret |
union i.
|
|
85 |
Genel |
siyasi etki |
juice i.
|
|
86 |
Genel |
siyasi nüfuz |
juice i.
|
|
87 |
Genel |
siyasi parti çalışanı |
hack i.
|
|
88 |
Genel |
çok sayıdaki insanın ölümünden sorumlu tutulan siyasi veya askeri lider |
mass murderer i.
|
|
89 |
Genel |
(siyasi kuruluşta) çalışkan ve güvenilir işçi |
wheel horse i.
|
|
90 |
Genel |
siyasi çekişme |
whoop-de-do i.
|
|
91 |
Genel |
siyasi çekişme |
whoop-de-doo i.
|
|
92 |
Genel |
abd'de siyasi örgütlerin merkez veya buluşma yeri olarak kullandığı büyük bina |
wigwam i.
|
|
93 |
Genel |
bir siyasi partiyi, adayı veya platformu desteklemeyi reddetme |
bolt i.
|
|
94 |
Genel |
hükümet tarafından siyasi amaçlarla finanse edilen, halk için gerçek değeri olmayan proje |
boondoggle i.
|
|
95 |
Genel |
yönetici siyasi çevreler |
high places i.
|
|
96 |
Genel |
heyecan yaratan siyasi kampanya |
horse race i.
|
|
97 |
Genel |
meşakkatle hazırlanmış siyasi kampanya |
horse race i.
|
|
98 |
Genel |
siyasi partiden ayrılma |
renunciation i.
|
|
99 |
Genel |
entelektüel ilerleme ve siyasi reform karşıtı kimse |
obscurant i.
|
|
100 |
Genel |
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse |
obscurant i.
|
|
101 |
Genel |
siyasi miting |
clambake i.
|
|
102 |
Genel |
siyasi toplantı |
clambake i.
|
|
103 |
Genel |
düşmanı mevcut hareket tarzını sürdürmekten veya planladığı operasyonları gerçekleştirmekten caydırmak amacıyla en iyi ekonomik, diplomatik, siyasi ve askeri değerlendirmeler ışığında geliştirilmiş eylem planı |
deterrent options i.
|
|
104 |
Genel |
(siyasi veya sosyal düzenin) çöküşü |
götterdämmerung i.
|
|
105 |
Genel |
belirli bir siyasi amaç uğruna hazırlanmış organize kampanya |
offensive i.
|
|
106 |
Genel |
yönetici sınıfı oluşturan toplumsal, ekonomik ve siyasi lider grubu |
overground i.
|
|
107 |
Genel |
gerçekleştirilmesi mümkün görülmeyen siyasi amaç |
impossibilism i.
|
|
108 |
Genel |
gerçekleşmeyecek siyasi plan |
impossibilism i.
|
|
109 |
Genel |
siyasi görüşünde sapma olan kimse |
deviator i.
|
|
110 |
Genel |
siyasi sürgün, mali sıkıntı gibi sebeplerle evsiz kalanlar |
(the) displaced i.
|
|
111 |
Genel |
baskın siyasi ve sosyal değerlere karşı çıkan kimse |
dissidents i.
|
|
112 |
Genel |
siyasi şiddet eylemleri için dinamit kullanan kimse |
dynamitard i.
|
|
113 |
Genel |
(siyasi sistem, din) yerleşik kurumlara güçlü bağlılık |
institutionalism i.
|
|
114 |
Genel |
radikal siyasi görüşleri olan kimse |
crazy i.
|
|
115 |
Genel |
(dini veya siyasi bir konuyu ele alan) tartışmaya açık yazı |
pamphlet i.
|
|
116 |
Genel |
(antik yunan siyasi sisteminde) koalisyon |
parataxis i.
|
|
117 |
Genel |
(antik yunan siyasi sisteminde) partizan kampı |
parataxis i.
|
|
118 |
Genel |
siyasi danışman |
policy adviser i.
|
|
119 |
Genel |
siyasi danışman |
policy advisor i.
|
|
120 |
Genel |
siyasi mahkum |
political i.
|
|
121 |
Genel |
siyasi suçlu |
political i.
|
|
122 |
Genel |
siyasi tutuklu |
political i.
|
|
123 |
Genel |
siyasi birim |
political unit i.
|
|
124 |
Genel |
sınırları siyasi otorite tarafından belirlenen birim |
political unit i.
|
|
125 |
Genel |
siyasi parti ruhu |
politicalism i.
|
|
126 |
Genel |
siyasi parti coşkusu |
politicalism i.
|
|
127 |
Genel |
siyasi görüş |
politics i.
|
|
128 |
Genel |
siyasi yaklaşım |
politics i.
|
|
129 |
Genel |
siyasi veya dini meselelerde toplumun sergilediği en iyileri muhafaza edip köklü değişikliklere karşı çıkma yönelimi |
conservativism i.
|
|
130 |
Genel |
siyasi partilere yardım eden zengin kimse |
fat cat i.
|
|
131 |
Genel |
siyasi partilere destek veren zengin kimse |
fat-cat i.
|
|
132 |
Genel |
(özellikle savaş zamanında siyasi veya askeri nedenlerle) hapse atılmış kimse |
intern i.
|
|
133 |
Genel |
siyasi patronaj |
pap i.
|
|
134 |
Genel |
siyasi olarak örgütlenmiş veya aralarında kan bağı olan bir grubu oluşturanlar |
people i.
|
|
135 |
Genel |
güçlü ve etkili siyasi atılım |
power play i.
|
|
136 |
Genel |
(siyasi muhalefeti) kademeli olarak yok etme |
salami tactics i.
|
|
137 |
Genel |
amerikan dayanışma siyasi partisi |
american solidarity party i.
|
|
138 |
Genel |
siyasi manipülasyon |
finagling i.
|
|
139 |
Genel |
totaliter rejim veya hiyerarşide birinin emrinde olup önemli konumu olan siyasi görevli |
gauleiter i.
|
|
140 |
Genel |
siyasi parti |
outfit i.
|
|
141 |
Genel |
siyasi grup |
outfit i.
|
|
142 |
Genel |
siyasi olarak bilinçli veya örgütlenmiş her bir grubun kendi çıkarlarını savunma hakkı ve özgürlüğünün bulunduğu teorisi |
particularism i.
|
|
143 |
Genel |
siyasi baskı yapma ve rakipleri sindirme faaliyetleri yürüten zorba çete üyesi |
plug-ugly i.
|
|
144 |
Genel |
siyasi bilirkişi |
publicist i.
|
|
145 |
Genel |
para yiyen siyasi yazar |
scribe i.
|
|
146 |
Genel |
siyasi parti başkanı |
political party leader i.
|
|
147 |
Genel |
siyasi ve temel haklardan faydalanan kimse |
freeman i.
|
|
148 |
Genel |
kanada'nın 10 ana siyasi biriminden her biri |
province i.
|
|
149 |
Genel |
siyasi suçlu kimse |
state prisoner i.
|
|
150 |
Genel |
belirli bir siyasi görüşü olmayan kimse |
stiff i.
|
|
151 |
Genel |
farklı bir oluşumun kuklası olan siyasi oluşum |
subsatellite i.
|
|
152 |
Genel |
uydu siyasi oluşum |
subsatellite i.
|
|
153 |
Genel |
üst düzey siyasi konferans |
summit i.
|
|
154 |
Genel |
(marksist teoride) yasal ve siyasi kuruluş ve ideolojilerden oluşan birbirine bağımlı üst yapı |
superstructure i.
|
|
155 |
Genel |
siyasi düzen |
system i.
|
|
156 |
Genel |
siyasi çıkarlarına göre davranmak |
play politics f.
|
|
157 |
Genel |
bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak (seçim bölgesini) |
gerrymander f.
|
|
158 |
Genel |
siyasal/siyasi çalkantı/huzursuzluk yaratmak |
foment a political unrest f.
|
|
159 |
Genel |
siyasi bir şekil almak |
turn political f.
|
|
160 |
Genel |
(siyasi partiyi, adayı) bırakmak |
bolt f.
|
|
161 |
Genel |
(resmi görevli olarak) sosyal veya siyasi çıkarlar için düşmanca tutum veya tehditlerle göz korkutmak |
mau-mau f.
|
|
162 |
Genel |
siyasi düşmanların yetkisini veya etkisini bitirmeye çalışmak |
headhunt f.
|
|
163 |
Genel |
siyasi bir kampanya için (diğer adaydan) daha fazla mali destek toplamak |
outraise f.
|
|
164 |
Genel |
siyasi nedenlerle görevden almak |
decapitate f.
|
|
165 |
Genel |
(siyasi, ekonomik) baskı nedeniyle gitmeye zorlamak |
drive f.
|
|
166 |
Genel |
siyasi kampanyada yer almak |
politic f.
|
|
167 |
Genel |
siyasi hale getirmek |
politicalize [us] f.
|
|
168 |
Genel |
siyasi nitelik atfetmek |
politicalize [us] f.
|
|
169 |
Genel |
siyasi yorum yapmak |
politicalize [us] f.
|
|
170 |
Genel |
siyasi görüş bildirmek |
politicalize [us] f.
|
|
171 |
Genel |
siyasi hale getirmek |
politicalise [uk] f.
|
|
172 |
Genel |
siyasi yorum yapmak |
politicalise [uk] f.
|
|
173 |
Genel |
siyasi görüş bildirmek |
politicalise [uk] f.
|
|
174 |
Genel |
siyasi hale getirmek |
politicalise [uk] f.
|
|
175 |
Genel |
siyasi nitelik atfetmek |
politicalise [uk] f.
|
|
176 |
Genel |
siyasi tartışmaya dahil etmek |
politick f.
|
|
177 |
Genel |
siyasi faaliyete dahil etmek |
politick f.
|
|
178 |
Genel |
siyasi tartışmaya dahil olmak |
politick f.
|
|
179 |
Genel |
siyasi faaliyete dahil olmak |
politick f.
|
|
180 |
Genel |
siyasi tartışmaya girmek |
politize f.
|
|
181 |
Genel |
siyasi tartışmaya girmek |
politise f.
|
|
182 |
Genel |
(siyasi örgütlenmeyi) muhalif unsurlardan arındırmak |
cleanse f.
|
|
183 |
Genel |
siyasi partisine üye yapmaya çalışmak |
proselytise f.
|
|
184 |
Genel |
siyasi partisine üye yapmaya çalışmak |
proselytize f.
|
|
185 |
Genel |
en büyük siyasi iktidara sahip |
sovereign s.
|
|
186 |
Genel |
iki siyasi parti üyelerinden oluşan |
bipartisan s.
|
|
187 |
Genel |
siyasi tarafsızlıkla ilgili |
neutralistic s.
|
|
188 |
Genel |
kararlı (özellikle siyasi konularda) |
rock-ribbed s.
|
|
189 |
Genel |
ödün vermez (özellikle siyasi konularda) |
rock-ribbed s.
|
|
190 |
Genel |
(suç örgütü/siyasi hareket) uyuyan |
dormant s.
|
|
191 |
Genel |
(suç örgütü/siyasi hareket) faaliyetini gizleyen |
dormant s.
|
|
192 |
Genel |
(suç örgütü/siyasi hareket) uyuyan |
dormant s.
|
|
193 |
Genel |
(suç örgütü/siyasi hareket) faaliyetini gizleyen |
dormant s.
|
|
194 |
Genel |
ekonomik, siyasi, sosyal direniş ile ilgili |
rear-guard s.
|
|
195 |
Genel |
siyasi olmayan |
unpolitical s.
|
|
196 |
Genel |
aşırı siyasi ve sosyal önlemler içeren |
wild-eyed s.
|
|
197 |
Genel |
aşırı siyasi ve sosyal önlemleri destekleyen |
wild-eyed s.
|
|
198 |
Genel |
abd'nin genellikle siyasi olarak muhafazakar olan gruplardan oluşan orta sınıfı |
middle american s.
|
|
199 |
Genel |
bir siyasi parti hangi adayı çıkarırsa çıkarsın ona oy veren |
brass-collar s.
|
|
200 |
Genel |
bir siyasi partiden şaşmayan |
brass-collar s.
|
|
201 |
Genel |
büyük siyasi gücü olan |
high-powered s.
|
|
202 |
Genel |
siyasi partiden ayrılan |
renunciatory s.
|
|
203 |
Genel |
entelektüel ilerleme ve siyasi reforma karşı olan |
obscurant s.
|
|
204 |
Genel |
(siyasi avantaj elde etmek için) detaylı plan ve entrikalar ile karakterize olan |
byzantine s.
|
|
205 |
Genel |
(siyasi veya coğrafi birim) temel bir birimin yanında ek birimlerden oluşan |
greater s.
|
|
206 |
Genel |
siyasi bağlantılarına bakılmaksızın kayıtlı seçmenlerin girebildiği |
open s.
|
|
207 |
Genel |
siyasi görüşünde sapma olan kimselere ait |
deviationist s.
|
|
208 |
Genel |
siyasi görüşünde sapma olan kimselerle ilgili |
deviationist s.
|
|
209 |
Genel |
siyasi alanda faaliyet gösteren |
political s.
|
|
210 |
Genel |
siyasi çerçevede organize edilen |
political s.
|
|
211 |
Genel |
eşit sosyal, siyasi veya profesyonel haklar vermeye isteksiz |
intolerant s.
|
|
212 |
Genel |
(siyasi bir amaca) bağlı olan |
involved s.
|
|
213 |
Genel |
siyasi bir konuyu hicveden |
satiric s.
|
|
214 |
Genel |
çeşitli muhafazakar dini veya siyasi gruplardan birine ait veya ilgili |
orthodox s.
|
|
215 |
Genel |
muhafazakar dini veya siyasi gruplardan birini oluşturan |
orthodox s.
|
|
216 |
Genel |
siyasi görevde olan |
public s.
|
|
217 |
Genel |
(siyasi olarak) … makamında olan |
public s.
|
|
218 |
Genel |
sosyalist siyasi partiyi oluşturan |
socialist s.
|
|
219 |
Genel |
siyasi olarak |
politically zf.
|
|
220 |
Genel |
siyasi açıdan |
politically zf.
|
|
221 |
Genel |
18. ve 19. yüzyıllarda muhafazakar parti karşıtı olan bir ingiliz siyasi partisinin üyeleri gibi |
whiggishly zf.
|
|
222 |
Genel |
siyasi görüşünü belli etmeyen |
crypto ök.
|
|
223 |
Genel |
siyasi ve anlamına gelen ön ek |
politico- ök.
|
|
224 |
Genel |
siyasi anlamına gelen ön ek |
politico- ök.
|
|
225 |
Genel |
siyasi olarak anlamına gelen ön ek |
politico- ök.
|
|
226 |
Genel |
genellikle görevi kötüye kullanma içeren siyasi skandal anlamı katan son ek |
-gate snk.
|
|
227 |
Genel |
1819 yılında abd'de kurulmuş, siyasi olmayan bir kardeşlik örgütü |
ioof (independent order of odd fellows) kısalt.
|
|
228 |
Genel |
(dini veya siyasi bir konuyu ele alan) tartışmaya açık yazı |
pamph. (pamphlet) kısalt.
|
|
Phrasals |
|
229 |
Öbek Fiiller |
birini (siyasi parti vb. gibi) bir kuruluştan çıkarmak |
read someone out of something f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
(siyasi kararı) muhalefetle karşılaşmaksızın yetkili güçle ilan etmek |
hand down f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
başbakanlık makamını sunmak için (siyasi lideri) yönetimin huzuruna çağırmak |
send for f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
birine politik/siyasi destek göstermek |
announce for f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
birini politik/siyasi anlamda desteklemek |
announce for f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
siyasi kullanım amacıyla bir sendikaya vergi ödemeye yazılı onay vermek |
contract in [uk] f.
|
|
Colloquial |
|
235 |
Konuşma Dili |
siyasi bağlantılarını kullanarak müşterileri güvence altına alabilen, gelir yaratabilen kimse |
rainmaker i.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
bayrakta siyasi birliği simgeleyen arma |
union i.
|
|
237 |
Konuşma Dili |
kendi çıkarı için siyasi kaynaklı rantlarla ilgilenen kimse |
politician i.
|
|
238 |
Konuşma Dili |
siyasi makam meraklısı kimse |
politician i.
|
|
239 |
Konuşma Dili |
ulusal siyasi kongrede kendi eyalet delegelerinin başkan adayı gösterdiği kadın |
favorite daughter i.
|
|
240 |
Konuşma Dili |
ulusal siyasi kongrede kendi eyalet delegelerinin başkan adayı gösterdiği erkek |
favorite son i.
|
|
241 |
Konuşma Dili |
abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse |
sam i.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
(1980'lerin muhafakazar aktivistleri tarafından kullanılan) orta yolcu siyasi |
squoosh i.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
toplumda/siyasi açıdan yüksek konumdaki insanlarla ilgili espri yapmak |
punch up f.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
temsili rengi mavi olan siyasi partiye ilişkin |
blue s.
|
|
Idioms |
|
245 |
Deyim |
çok geniş siyasi görüşleri bünyesinde toplayan siyasi parti benzeri bir grup |
a big tent i.
|
|
246 |
Deyim |
kadınların geri planda bırakıldığı siyasi ya da akademik alanlar veya müesseseler için kullanılan tabir |
chilly climate i.
|
|
247 |
Deyim |
kapalı kapılar ardında gerçekleşen siyasi toplantı |
smoke-filled room i.
|
|
248 |
Deyim |
siyasi olaylar |
politic events i.
|
|
249 |
Deyim |
siyasi/politik malzeme olan sorun |
a political football i.
|
|
250 |
Deyim |
siyasi olaylar |
political events i.
|
|
251 |
Deyim |
sağlık problemlerini bahane ederek siyasi bir yükümlülükten kaçma |
diplomatic flu i.
|
|
252 |
Deyim |
resmi bir üyesi olmadığı halde siyasi bir hareketle/kuruluşla özdeşleşen veya fikirlerini/amaçlarını destekleyen kimse |
a fellow traveler i.
|
|
253 |
Deyim |
resmi bir üyesi olmadığı halde siyasi bir hareketle/kuruluşla özdeşleşen veya fikirlerini/amaçlarını destekleyen kimse |
a fellow traveller i.
|
|
254 |
Deyim |
yargı kararlarının mevcut hukuk yerine kişisel veya siyasi hususlara dayalı olduğundan şüphelenilmesi durumu |
activist justice i.
|
|
255 |
Deyim |
siyasi faaliyet açısından yerel düzeyde olan halk |
grass-roots i.
|
|
256 |
Deyim |
siyasi örgütlenmenin yüksek düzey mensupları arasındaki ilişki, etkileşim, çalışmalar |
palace politics i.
|
|
257 |
Deyim |
siyasi görüşünü ele vermeyen kimse |
parlor pink i.
|
|
258 |
Deyim |
(toplumsal, siyasi ve/veya maddi durum) yükselmek |
get on in the company f.
|
|
259 |
Deyim |
politikacıların bir siyasi hedef veya amaç için muhalif parti veya üyeleriyle birleşmesi veya iş birliği yapması |
cross the aisle f.
|
|
260 |
Deyim |
belli bir siyasi güç elde etmek/kazanmak |
get into power f.
|
|
261 |
Deyim |
birini/bir şeyi politik/siyasi anlamda desteklemek |
announce (one's support) for someone or something f.
|
|
262 |
Deyim |
birine/bir şeye politik/siyasi destek göstermek |
announce (one's support) for someone or something f.
|
|
263 |
Deyim |
kendi grubuna veya siyasi partisine zarar verecek şekilde davranmak |
loose cannon f.
|
|
264 |
Deyim |
bir siyasi lider için tabu ya da korkutucu bir meseleyi halletmek |
only Nixon could go to China expr.
|
|
Trade/Economic |
|
265 |
Ticaret/Ekonomi |
bir ülkenin siyasi anlaşmazlık içinde bulunduğu bir ülkeden mal alıp satmayı yasaklaması |
boycott i.
|
|
266 |
Ticaret/Ekonomi |
devlet giderlerinin devletin idari ve siyasi kurumlarına göre dağıtılması esasına göre hazırlanan bütçe |
administrative budget i.
|
|
267 |
Ticaret/Ekonomi |
iktisat politikasının siyasi iktisatçılığı |
political economics of economy policy i.
|
|
268 |
Ticaret/Ekonomi |
siyasi irade |
political will i.
|
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
siyasi iktisat |
political economy i.
|
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
siyasi istek |
political will i.
|
|
271 |
Ticaret/Ekonomi |
siyasi konjonktür |
political business cycles i.
|
|
272 |
Ticaret/Ekonomi |
siyasi alt birim |
political subdivision i.
|
|
273 |
Ticaret/Ekonomi |
üretim araçlarını toplum mülkiyetine vermek isteyen iktisadi ve siyasi görüş |
collectivism i.
|
|
274 |
Ticaret/Ekonomi |
ingiltere ve abd'nin ortak hukuki, siyasi ve ticari geçmişine ait veya ilgili |
anglo-saxon s.
|
|
Law |
|
275 |
Hukuk |
uluslararası hukuka göre siyasi yollarla bir devlet tarafından elde edilen topraklar |
title by occupancy i.
|
|
276 |
Hukuk |
atfedilen siyasi düşünce |
imputed political opinion i.
|
|
277 |
Hukuk |
bireysel siyasi sorumluluk |
individual political responsibility i.
|
|
278 |
Hukuk |
kapatma davası (siyasi parti vb) |
closure case i.
|
|
279 |
Hukuk |
kolektif siyasi sorumluluk |
collective political responsibility i.
|
|
280 |
Hukuk |
medeni ve siyasi haklar |
civil and political rights i.
|
|
281 |
Hukuk |
medeni ve siyasi haklar |
civil rights i.
|
|
282 |
Hukuk |
siyasi partiler yasası |
political parties act i.
|
|
283 |
Hukuk |
siyasi haklar |
political rights i.
|
|
284 |
Hukuk |
siyasi mülteci |
political refugee i.
|
|
285 |
Hukuk |
siyasi sığınma |
political asylum i.
|
|
286 |
Hukuk |
siyasi suç |
political offence i.
|
|
287 |
Hukuk |
siyasi haklar ve ödevler |
political rights and duties i.
|
|
288 |
Hukuk |
siyasi etken |
political factor i.
|
|
289 |
Hukuk |
siyasi hürriyet aleyhinde cürümler |
felonies against political freedom i.
|
|
290 |
Hukuk |
siyasi tutuklu |
political detainee i.
|
|
291 |
Hukuk |
siyasi hürriyet aleyhinde cürüm |
crime against political freedom i.
|
|
292 |
Hukuk |
siyasi sorumluluk |
political responsibility i.
|
|
293 |
Hukuk |
siyasi partiler yasası |
political parties law i.
|
|
294 |
Hukuk |
siyasi partiler kanunu |
law on political parties i.
|
|
295 |
Hukuk |
siyasi partiler kanunu |
political parties law i.
|
|
296 |
Hukuk |
siyasi haklar |
political rights i.
|
|
297 |
Hukuk |
siyasi hürriyete müteallik cürüm |
felony involving political liberty i.
|
|
298 |
Hukuk |
siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi |
prevention of the exercise of political rights i.
|
|
299 |
Hukuk |
siyasi hürriyet |
political freedom i.
|
|
300 |
Hukuk |
siyasi partinin mali denetimi |
financial supervision of political party i.
|
|
301 |
Hukuk |
siyasi cürüm |
political felony i.
|
|
302 |
Hukuk |
siyasi partiler kanunu |
political parties act i.
|
|
303 |
Hukuk |
siyasi suç |
political crime i.
|
|
304 |
Hukuk |
siyasi müsteşar |
parliamentary secretary i.
|
|
305 |
Hukuk |
siyasi suçlu |
political criminal i.
|
|
306 |
Hukuk |
siyasi partiler yasası |
law on political parties i.
|
|
307 |
Hukuk |
bir siyasi partinin seçmeni olabilmesi için mülk sahibi yapılan birinin oyu |
fagot vote i.
|
|
308 |
Hukuk |
bir siyasi partinin seçmeni olabilmesi için mülk sahibi yapılan birinin oyu |
faggot vote i.
|
|
309 |
Hukuk |
yabancı bir kimsenin özel amaçla bir siyasi yargı alanına girme hakkı |
right of entry i.
|
|
310 |
Hukuk |
özel mülkiyeti kamulaştırma yetkisine sahip siyasi kuruluş |
condemnor i.
|
|
311 |
Hukuk |
özellikle siyasi konularda kraliyet mahkemesini destekleyenler |
court party i.
|
|
312 |
Hukuk |
medeni veya siyasi hakların eşitliği |
isonomy i.
|
|
313 |
Hukuk |
emir ve kuralları uygulamak üzere yasama organlarına, siyasi veya kanuni toplantılara katılan yetkili |
sergeant at arms i.
|
|
Politics |
|
314 |
Siyasal |
ana akım siyasi görüş |
mainstream politics i.
|
|
315 |
Siyasal |
ayrıldığı siyasi gruba muhalif grup kuran kimse |
adullamite i.
|
|
316 |
Siyasal |
kanada'da sağcı bir siyasi parti |
canadian alliance i.
|
|
317 |
Siyasal |
siyasi propaganda için popüler müzik kullanma |
agitpop i.
|
|
318 |
Siyasal |
abd'nin yeniden yapılanma döneminde para ve siyasi kazançlar için güneye gelen kuzey yerlileri |
carbet-bagger i.
|
|
319 |
Siyasal |
ortak amaç etrafında toplanmış siyasi parti veya örgütlerin birleşimi |
cartel i.
|
|
320 |
Siyasal |
etik dışı hareketin siyasi sebepleri |
reasons of state i.
|
|
321 |
Siyasal |
fidel castro'nun siyasi, sosyoekonomik ilkeleri ve politikaları |
castroism i.
|
|
322 |
Siyasal |
siyasi partide kemikleşmiş unsur |
rearguard i.
|
|
323 |
Siyasal |
siyasi veya sosyal gelişmelerde yaklaşmakta olan sarsıntılı kargaşanın öngörüsü |
catastrophism i.
|
|
324 |
Siyasal |
roma katolik kilisesi'nin öğretilerinden türetilen, katolik siyasi partilerin ilke ve politikalarının temelini oluşturan doktrin |
catholicism i.
|
|
325 |
Siyasal |
seçim veya genel toplantı öncesi siyasi parti üyelerinin gizli toplantı yapması |
caucussing i.
|
|
326 |
Siyasal |
ispanya ve latin amerika'da yerel siyasi lider |
cazique i.
|
|
327 |
Siyasal |
siyasi toplulukta en küçük örgütsel birim |
cell i.
|
|
328 |
Siyasal |
ılımlı siyasi görüşe sahip kimse |
center i.
|
|
329 |
Siyasal |
ılımlı siyasi görüşe sahip kimse |
centre i.
|
|
330 |
Siyasal |
sağ ve sol gibi uç görüşlerden uzak duran ılımlı siyasi felsefe |
centrism i.
|
|
331 |
Siyasal |
müslüman afro-amerikalıların siyasi, sosyal ve ekonomik bağımsızlığına destek için abd'de kurulan bir örgüt |
nation of islam i.
|
|
332 |
Siyasal |
abd'de başkan adayını seçmek için siyasi partilerin dört yılda bir düzenlediği toplantı |
national convention i.
|
|
333 |
Siyasal |
yeni zelanda'da iki ana siyasi partiden biri olan muhafazakar parti |
national party i.
|
|
334 |
Siyasal |
avustralya'da kırsal bölgelerin yoğun desteğini alan bir siyasi parti |
national party i.
|
|
335 |
Siyasal |
güney afrika'da merkez-sağ afrikalıların yoğunlukta olduğu bir siyasi parti |
national party i.
|
|
336 |
Siyasal |
amerikan partisine benzer ilkelere sahip kısa ömürlü bir siyasi parti |
native american party i.
|
|
337 |
Siyasal |
seçime girecek adayın kim olduğunu belirten siyasi konuşma |
nominating address i.
|
|
338 |
Siyasal |
seçime girecek adayın kim olduğunu belirten siyasi konuşma |
nominating speech i.
|
|
339 |
Siyasal |
kurulu ve düzenli siyasi partilerin hiçbirini desteklememe politikası |
nonpartisanism i.
|
|
340 |
Siyasal |
siyasi partilerin hiçbirinden yana olmama |
nonpartisanship i.
|
|
341 |
Siyasal |
her siyasi görüşe eşit mesafede olma |
nonpartisanship i.
|
|
342 |
Siyasal |
siyasi amaçlara ulaşma uğruna barışçıl taktikleri şiddeti tercih eden doktrin, politika veya uygulama |
nonviolence i.
|
|
343 |
Siyasal |
amerika'da sosyal ve politik alanda muhafazakarlığı savunan siyasi grup |
religious right i.
|
|
344 |
Siyasal |
nazizm'in ilke ve yöntemlerinden ilham alan bir siyasi hareket |
neofascism i.
|
|
345 |
Siyasal |
nazizm'in ilke ve yöntemlerinden ilham alan bir siyasi hareket |
neo-fascism i.
|
|
346 |
Siyasal |
internet üzerinden ülküsünü anlatan siyasi eylemci |
netroot i.
|
|
347 |
Siyasal |
internet üzerinden ülküsünü anlatan siyasi eylemciler |
netroots i.
|
|
348 |
Siyasal |
merkez sağ görüşlü afrikalılardan oluşan bir güney afrika siyasi partisi |
new national party i.
|
|
349 |
Siyasal |
siyasi parti içindeki fraksiyon |
tendency i.
|
|
350 |
Siyasal |
latin amerika bağımsızlık sürecinin en önemli önderlerinden simon bolivar'ın düşüncelerini yansıtan siyasi öğreti |
bolivarianism i.
|
|
351 |
Siyasal |
abd'deki başlıca siyasi partilerden biri |
the democratic party i.
|
|
352 |
Siyasal |
washington d.c.'nin siyasi ve sosyal dünyası |
the beltway i.
|
|
353 |
Siyasal |
iki partili sistemde büyük partilere karşı kurulan siyasi parti |
third party i.
|
|
354 |
Siyasal |
hükümetin kontrolünü ele geçiremeyecek kadar küçük siyasi parti |
third party i.
|
|
355 |
Siyasal |
haritada sıra oluşturan bir grup siyasi veya coğrafi bölge |
tier i.
|
|
356 |
Siyasal |
çin menşeli bir siyasi parti |
tong i.
|
|
357 |
Siyasal |
siyasi bünye |
the body politic i.
|
|
358 |
Siyasal |
siyasi bünye |
body politic i.
|
|
359 |
Siyasal |
mevcut siyasi oluşumlardan daha farklı bir görüşün oluşturulması |
triangulation i.
|
|
360 |
Siyasal |
üç ülke veya bölge arasında dostane ilişkileri teşvik etmeye yönelik siyasi ve ekonomik politika |
trilateralism i.
|
|
361 |
Siyasal |
üç ülke veya bölge arasında dostane ilişkileri teşvik etmeye yönelik siyasi ve ekonomik politikayı savunan kimse |
trilateralist i.
|
|
362 |
Siyasal |
üç siyasi gruba ayrılma |
tripartism i.
|
|
363 |
Siyasal |
üç siyasi gruba ayrılma |
tripartitism i.
|
|
364 |
Siyasal |
19. yüzyılın başlarında abd'de alexander hamilton tarafından kurulan büyük bir siyasi parti |
american federalist party i.
|
|
365 |
Siyasal |
19. yüzyılın başlarında abd'de alexander hamilton tarafından kurulan büyük bir siyasi parti |
federalist party i.
|
|
366 |
Siyasal |
19. yüzyılın başlarında abd'de alexander hamilton tarafından kurulan büyük bir siyasi parti |
federal party i.
|
|
367 |
Siyasal |
asilzadeler ruhban sınıfı ve avamlardan oluşan üç siyasi sınıf |
estate of the realm i.
|
|
368 |
Siyasal |
avrupa ötesi siyasi partiler |
trans-european political parties i.
|
|
369 |
Siyasal |
avrupa siyasi işbirliği |
european political cooperation i.
|
|
370 |
Siyasal |
aztek medeniyetinde bir şehir devletinin siyasi olarak ayrışmış, belirli bir coğrafi alana hükmeden, köylüler tarafından oluşturulmuş temel örgütlenme biçimi |
calpulli i.
|
|
371 |
Siyasal |
bölgesel ve siyasi birim |
tribelet (territorial and political unit) i.
|
|
372 |
Siyasal |
bütün siyasi partiler |
all political parties i.
|
|
373 |
Siyasal |
birden çok siyasi makam için oylama yapılan bir seçimde oy pusulasında farklı partilerden adayların bulunması |
split-ticket voting i.
|
|
374 |
Siyasal |
bir siyasi lider adına seçimde gayret gösteren partili |
heeler i.
|
|
375 |
Siyasal |
bir devletin diğer bir ülkeden gelen siyasi sığınmacılara koruma vermesi |
asylum i.
|
|
376 |
Siyasal |
bir insanın veya topluluğun hükümet tarafından siyasi sebeplerden dolayı katledilmesi |
democide i.
|
|
377 |
Siyasal |
diğer ülkeleri ekonomik, siyasi ve kültürel yöntemlerle etki altına alma |
neocolonialism i.
|
|
378 |
Siyasal |
diğer ülkeleri ekonomik, siyasi ve kültürel yöntemlerle etki altına alma |
neo-colonialism i.
|
|
379 |
Siyasal |
diğer ülkeleri ekonomik, siyasi ve kültürel yöntemlerle etki altına alma taraftarı |
neo-colonialist i.
|
|
380 |
Siyasal |
diğer ülkeleri ekonomik, siyasi ve kültürel yöntemlerle etki altına alma taraftarı |
neocolonialist i.
|
|
381 |
Siyasal |
eşit siyasi haklar |
isopolity i.
|
|
382 |
Siyasal |
eşit siyasi haklar |
equal political rights i.
|
|
383 |
Siyasal |
federalist siyasi parti |
federalist political party i.
|
|
384 |
Siyasal |
hindistan'da eyaletin siyasi lideri |
chief minister i.
|
|
385 |
Siyasal |
hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler |
furthermore, they may identify their personal interests with the political designs of the invaders i.
|
|
386 |
Siyasal |
halkın duygu ve önyargılara hitap ederek destek arayan siyasi lider |
rabble-rouser i.
|
|
387 |
Siyasal |
kadınların siyasi hakları |
women’s political rights i.
|
|
388 |
Siyasal |
kadınlara siyasi haklar |
political rights to women i.
|
|
389 |
Siyasal |
kendi çıkarlarına göre siyasi fikirlerini değiştiren kimse |
trimmer i.
|
|
390 |
Siyasal |
kopenhag siyasi kriterleri |
copenhagen political criteria i.
|
|
391 |
Siyasal |
komşu ülke toprakların ilhakını savunan siyasi akım |
irredentism i.
|
|
392 |
Siyasal |
kürt siyasi partileri |
kurdish political parties i.
|
|
393 |
Siyasal |
muhafazakar siyasi eylem konferansı |
conservative political action conference i.
|
|
394 |
Siyasal |
siyasi uzman/bilirkişi |
political pundit i.
|
|
395 |
Siyasal |
siyasi program |
platform i.
|
|
396 |
Siyasal |
siyasi suçluların iade edilmemesi |
non-extradition for political offenses i.
|
|
397 |
Siyasal |
siyasi danışmanlar |
political consultants i.
|
|
398 |
Siyasal |
siyasi gündem |
political agenda i.
|
|
399 |
Siyasal |
siyasi atılım |
demarche i.
|
|
400 |
Siyasal |
siyasi grup |
political group i.
|
|
401 |
Siyasal |
siyasi istikrarsızlık |
political instability i.
|
|
402 |
Siyasal |
siyasi tercih |
political preference i.
|
|
403 |
Siyasal |
siyasi olmayan suç |
non-political crime i.
|
|
404 |
Siyasal |
siyasi sığınmacı |
political refugee i.
|
|
405 |
Siyasal |
siyasi sadakat |
political loyalty i.
|
|
406 |
Siyasal |
siyasi uzlaşma |
political consensus i.
|
|
407 |
Siyasal |
seçim ve siyasi yatırım amacıyla belli bir bölgede kamu işlerinde kullanılmak üzere devlet hazinesinden yardım |
pork-barrel i.
|
|
408 |
Siyasal |
siyasi özerklik |
political autonomy i.
|
|
409 |
Siyasal |
siyasi işlevsizlik |
political dysfunction i.
|
|
410 |
Siyasal |
siyasi partilerin aday göstermediği seçim |
nonpartisan election i.
|
|
411 |
Siyasal |
siyasi haklar ve sorumluluklar |
political rights and duties i.
|
|
412 |
Siyasal |
siyasi dokunulmazlık |
legislative immunity i.
|
|
413 |
Siyasal |
siyasi mülteci |
political refugee i.
|
|
414 |
Siyasal |
siyasi engel |
political set-back i.
|
|
415 |
Siyasal |
siyasi araç |
political tool i.
|
|
416 |
Siyasal |
siyasi coğrafya |
political geography i.
|
|
417 |
Siyasal |
siyasi ağırlık |
political weight i.
|
|
418 |
Siyasal |
siyasi cehalet |
political ignorance i.
|
|
419 |
Siyasal |
siyasi ve kültürel yöntemlerle etki altına alma |
neo-colonialism i.
|
|
420 |
Siyasal |
siyasi reform |
political reform i.
|
|
421 |
Siyasal |
siyasi huzursuzluk |
political unrest i.
|
|
422 |
Siyasal |
siyasi suç |
political offence i.
|
|
423 |
Siyasal |
siyasi delege |
political agent i.
|
|
424 |
Siyasal |
siyasi iktidar |
political power i.
|
|
425 |
Siyasal |
siyasi eylem konferansı |
political action conference i.
|
|
426 |
Siyasal |
siyasi ve güvenlik komitesi |
political and security committee i.
|
|
427 |
Siyasal |
siyasi yönelim |
political orientation i.
|
|
428 |
Siyasal |
siyasi mülteciler |
political refugees i.
|
|
429 |
Siyasal |
siyasi dokunulmazlık |
parliamentary immunity i.
|
|
430 |
Siyasal |
siyasi ilimler |
political sciences i.
|
|
431 |
Siyasal |
siyasi suçlu |
political criminal i.
|
|
432 |
Siyasal |
siyasi kargaşa |
political disturbance i.
|
|
433 |
Siyasal |
siyasi sorumluluk |
political responsibility i.
|
|
434 |
Siyasal |
siyasi özellikler kazandırma |
politicization i.
|
|
435 |
Siyasal |
siyasi kutuplaşma |
political polarization i.
|
|
436 |
Siyasal |
siyasi kollamacılık |
political favoritism i.
|
|
437 |
Siyasal |
siyasi değer |
political value i.
|
|
438 |
Siyasal |
siyasi yelpaze |
political spectrum i.
|
|
439 |
Siyasal |
siyasi çalkantı |
political disturbance i.
|
|
440 |
Siyasal |
siyasi uzlaşı |
political consensus i.
|
|
441 |
Siyasal |
siyasi parti organı |
party organ i.
|
|
442 |
Siyasal |
siyasi kırılganlık |
political fragility i.
|
|
443 |
Siyasal |
siyasi rejim |
political regime i.
|
|
444 |
Siyasal |
siyasi çekişmeler |
political conflicts i.
|
|
445 |
Siyasal |
siyasi teşvikler |
political incentives i.
|
|
446 |
Siyasal |
siyasi şantaj |
political blackmail i.
|
|
447 |
Siyasal |
siyasi uygulama |
political implementation i.
|
|
448 |
Siyasal |
siyasi sığınma |
political asylum i.
|
|
449 |
Siyasal |
siyasi memuriyet |
political office i.
|
|
450 |
Siyasal |
siyasi nüfuz |
political clout i.
|
|
451 |
Siyasal |
siyasi yargı |
political judgement i.
|
|
452 |
Siyasal |
siyasi yandaş |
henchman i.
|
|
453 |
Siyasal |
siyasi çıkmaz |
political gridlock i.
|
|
454 |
Siyasal |
siyasi kurum |
political corporation i.
|
|
455 |
Siyasal |
siyasi kararlılık |
political determination i.
|
|
456 |
Siyasal |
siyasi pazarlık |
political bargain i.
|
|
457 |
Siyasal |
siyasi etkinlikler için izin |
leave for political activities i.
|
|
458 |
Siyasal |
siyasi özgürlük |
political liberty i.
|
|
459 |
Siyasal |
siyasi arenadan çekilme |
remove from the political arena i.
|
|
460 |
Siyasal |
siyasi ve kültürel yöntemlerle etki altına alma taraftarı |
neo-colonialist i.
|
|
461 |
Siyasal |
siyasi ikna |
political persuasion i.
|
|
462 |
Siyasal |
siyasi görünüm |
political landscape i.
|
|
463 |
Siyasal |
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı |
potemkin village i.
|
|
464 |
Siyasal |
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı |
potyomkin village i.
|
|
465 |
Siyasal |
siyasi manevra |
political manoeuvre i.
|
|
466 |
Siyasal |
siyasi parti |
political party i.
|
|
467 |
Siyasal |
siyasi özne |
political agent i.
|
|
468 |
Siyasal |
siyasi delege |
political resident [uk] i.
|
|
469 |
Siyasal |
siyasi temsilci |
political resident [uk] i.
|
|
470 |
Siyasal |
siyasi baskı |
political oppression i.
|
|
471 |
Siyasal |
siyasi temsil |
political representation i.
|
|
472 |
Siyasal |
siyasi muhalefet |
political opposition i.
|
|
473 |
Siyasal |
siyasi kadrolaşma |
spoils system i.
|
|
474 |
Siyasal |
siyasi zorunluluk |
political imperative i.
|
|
475 |
Siyasal |
siyasi çevreler |
political circles i.
|
|
476 |
Siyasal |
siyasi iş haftası |
administrative week i.
|
|
477 |
Siyasal |
siyasi baskı |
political repression i.
|
|
478 |
Siyasal |
siyasi doğruluk |
political correctness i.
|
|
479 |
Siyasal |
siyasi bir programın ana maddesi |
plank i.
|
|
480 |
Siyasal |
siyasi istikrar |
political stability i.
|
|
481 |
Siyasal |
siyasi parti grubu |
political party group i.
|
|
482 |
Siyasal |
siyasi casusluk |
political spying i.
|
|
483 |
Siyasal |
siyasi komite |
political committee i.
|
|
484 |
Siyasal |
siyasi suç |
political crime i.
|
|
485 |
Siyasal |
siyasi dönek |
trimmer i.
|
|
486 |
Siyasal |
siyasi gerginlik |
political tension i.
|
|
487 |
Siyasal |
siyasi öngörüsüzlük |
political shortsightedness i.
|
|
488 |
Siyasal |
siyasi ilişkiler bölümü |
department of political affairs i.
|
|
489 |
Siyasal |
siyasi makam |
political office i.
|
|
490 |
Siyasal |
siyasi temsilci |
minister i.
|
|
491 |
Siyasal |
siyasi ayrılık |
political split i.
|
|
492 |
Siyasal |
siyasi kırım |
politicide i.
|
|
493 |
Siyasal |
siyasi çalkantı |
political turmoil i.
|
|
494 |
Siyasal |
siyasi çıkmaz |
political impasse i.
|
|
495 |
Siyasal |
siyasi kördüğüm |
political impasse i.
|
|
496 |
Siyasal |
siyasi bölüm |
political division i.
|
|
497 |
Siyasal |
siyasi bölge/bölüm |
political division i.
|
|
498 |
Siyasal |
siyasi yatırım amacıyla belli bir bölgede kullanılmak üzere devlet hazinesinden tahsis edilen para |
pork barrel i.
|
|
499 |
Siyasal |
siyasi entrika |
camarilla i.
|
|
500 |
Siyasal |
siyasi kazanç |
political gain i.
|
|