slack - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

slack

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"slack" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 111 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
slack i. gevşeklik
slack s. laçka
slack s. gevşek
General
slack i. ince taneli kömür
slack i. boşluk
slack i. durgun su
slack i. halatın gevşek ucu
slack i. durgunluk
slack i. teneffüs
slack i. mola
slack i. pantolon
slack i. genellikle bel kısmında pli bulunan ve hafif bol kesimli olan gündelik pantolon
slack i. vezindeki vurgusuz veya aksansız unsur
slack i. vurgusuz hece telaffuzu
slack f. koyvermek
slack f. çözmek
slack f. yangelmek
slack f. gevşetmek
slack f. durulmak
slack f. kaytarmak
slack f. gevşemek
slack f. tembellik etmek
slack f. tembel olmak
slack f. yavaşlatmak
slack f. durgunlaşmak
slack f. hafiflemek
slack f. savsaklamak
slack f. eksiltmek
slack f. azaltmak
slack f. yatıştırmak
slack f. dindirmek
slack f. miktarını azaltmak
slack f. boyutunu küçültmek
slack f. (gücünü, hızını, kuvvetini) azaltmak
slack f. şiddetini azaltmak
slack f. (kireç) söndürmek
slack f. (kireci) su ile birleştirip ısıtarak ufalandırmak
slack f. su ile birleştirmek
slack f. su ile karıştırarak bileşik meydana getirmek
slack f. hidratlamak
slack f. (kireci) havaya maruz bırakıp en azından bir kısmını karbonata dönüştürerek değişime uğratmak
slack f. (faaliyetin) sonuna yaklaşmak
slack f. ilerlemeyi durdurmak
slack f. sönmüş hale gelmek
slack f. su ile karıştırılmak
slack f. ufalanmak
slack f. parçalara ayrılıp dağılmak
slack s. sarkık
slack s. dikkatsiz
slack s. mıymıntı
slack s. kaytarıcı
slack s. ihmalci
slack s. salpa
slack s. durgun
slack s. gayretsiz
slack s. ağır
slack s. gelişigüzel
slack s. özensiz
slack s. uyuşuk
slack s. hımbıl
slack s. yavaş
slack s. tembel
slack s. zayıf
slack s. sarkan
slack s. kaba saba
slack s. kesat
slack s. adamsendeci
slack s. orta karar olan
slack s. orta seviyelerde olan
slack s. orta derecede sıcak
slack s. ılık
slack s. düşük hızda esen (rüzgar)
slack s. düşük hızda akan
slack s. diğer ucuna göre gevşek kalmış (kağıt tomarı ucu)
slack s. faaliyet seviyesi düşük olan
slack s. olağan seviyenin altına düşmüş
slack s. sıvı konsa sızdıracak gevşeklikte
slack s. tahtaları gevşek çatılmış (kuru malzeme varili)
slack zf. gayretsizce
slack zf. kaba saba tavırlarla
slack zf. durgun bir şekilde
slack zf. dikkatsizce
slack zf. miskince
Trade/Economic
slack i. ticari durgunluk
Technical
slack i. boşalma
slack i. gevşeme
slack i. kömür ocağı
slack i. kömür tozu
slack i. serbestlik
slack i. toz kömür
slack s. gevşek bırakılmış
slack s. gevşek
Automotive
slack i. gevşeklik
Aeronautic
slack s. ağır hareket eden
Marine
slack i. ip boşluğu
slack s. ağır giden
slack s. yavaş isteyen
slack s. geminin tabanı ve yanları arasında kademeli geçiş yapacak şekilde uzun bir kavis verilerek oluşturulmuş (karina)
slack s. gövdenin ortasından kıça doğru uzanan hafif kavisli yüzeylere sahip (karina)
Marine Biology
slack i. çeşitli yenebilir deniz yosunlarına verilen ad
slack i. tatlı suda yaşayan çeşitli ipliksi alglere verilen ad
Linguistics
slack i. (düzensiz vezin sisteminde) vurgusuz hece
slack s. (sesbilimde) vurgusuz veya aksansız
slack s. (sesbilimde) dil kaslarını germeden söylenen
Archaic
slack f. yararına kullanamamak
slack f. heba etmek
slack f. daha az şiddetli hale getirmek
slack f. dindirmek
slack f. yumuşatmak
Slang
slack s. (batı hint adaları'nda) cinsel içerikli
slack s. (bir tür regi müziğinde) müstehcen

"slack" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 150 sonuç

İngilizce Türkçe
General
slack water i. durgun su
slack season i. ölü sezon
slack [dialect] [uk] i. tepeler arasındaki geçit
slack [dialect] [uk] i. dere
slack [dialect] [uk] i. vadi
slack [dialect] [uk] i. küçük vadi
slack [dialect] [uk] i. su havuzu
slack [dialect] [uk] i. bataklık
slack [dialect] [uk] i. batak
slack [dialect] [uk] i. edepsiz konuşma
slack hand i. başıboşluk
slack hand i. aylaklık
slack hand i. dikkatsizlik
slack hand i. verimsizlik
slack hand i. tembellik
slack suit i. hafif bol pantolon üzerine ceket veya spor gömlekten oluşan rahat takım elbise
slack off f. durgunlaşmak (işler)
slack up f. çözmek
slack up f. gevşetmek
slack off f. işi gevşetmek
have a slack f. mola vermek
take up the slack f. azaltmak
get slack f. laçkalaşmak
slack off f. gevşetmek
slack off f. tembellik etmek
take up the slack f. laçka etmek
get slack f. laçka olmak
slack off f. kesatlaşmak
slack off f. dalga geçmek
slack off f. laçka etmek
take up the slack f. halatın boşunu almak
take up the slack f. halatı boşaltmak
slack up f. koyvermek
become slack f. gevşekleşmek
slack off f. gevşemek
take up the slack f. azalmak
take up the slack f. gevşetmek
slack up f. yavaşlamak
stand idle (in the slack period) f. sinek avlamak
slack off f. işi aksatmak
slack off f. durulmak
slack off f. yükümlülüğünü yerine getirememek
slack up f. yavaşlatmak
go slack f. gevşemek
slack-baked s. tam pişmemiş
slack-baked s. kötü pişmiş
slack-baked s. eksik
slack-baked s. tamamlanmamış
slack-baked s. bitmemiş
slack-baked s. kötü yapılmış
Phrasals
slack off on something f. serbest bırakmak/gevşetmek
slack up on something f. serbest bırakmak/gevşetmek
slack up (on someone) f. (birini) rahat bırakmak
slack up (on someone) f. (birini) eleştirmeyi bırakmak
slack up (on someone) f. (birine) baskı yapmayı bırakmak
Colloquial
slack master i. çok tembel tip
slack master i. üşengeç tip
slack master i. uyuz/uyuşuk tip
slack-jawed s. geri zekalı gibi
slack-jawed s. alık
slack-jawed s. algısı düşük
slack-jawed s. salak
slack-jawed s. beyinsiz
cut me some slack expr. fazla üstüme gelme
cut me some slack expr. fazla yüklenme bana
cut me some slack! expr. üstüme gelme!
Idioms
slack master i. gevşeklik uzmanı
slack master i. tembellik uzmanı
slack master i. kaytarma uzmanı
slack master i. uyuşuk
slack master i. miskin
slack master i. uyuzluk/üşengeçlik abidesi
slack master i. tembel teneke
pick up the slack f. boşluğunu doldurmak
cut someone some slack f. birisinin üzerine gitmemek
take up the slack f. boşluğunu doldurmak
take up the slack f. boşluğu doldurmak
cut someone some slack f. birisini rahat bırakmak
take up the slack f. birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek
pick up the slack f. boşluğu doldurmak
pick up the slack f. birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek
cut some slack f. müsamaha etmek
cut somebody some slack f. müsamaha etmek
take up the slack f. (görev anlamında) birinin yerine geçmek
pick up the slack f. (görev anlamında) birinin yerine geçmek
give (one) some slack f. (birine) müsamaha göstermek
give (one) some slack f. (birini) rahat bırakmak
give (one) some slack f. birinin üstüne gitmemek
give (one) some slack f. (birine) müsaade etmek
cut (one) some slack f. (birini) rahat bırakmak
cut (one) some slack f. (birinin) üzerine gitmemek
cut (one) some slack f. (birine) daha hoşgörülü olmak
cut (one) some slack f. (birini) biraz serbest bırakmak
cut (one) some slack f. (birini) biraz kendi haline bırakmak
cut (one) some slack f. (birine) biraz anlayış göstermek
take the slack up f. halatın/kablonun boşunu almak
take the slack up f. halatı/kabloyu germek
take the slack up f. halatın/kablonun gevşekliğini almak
take the slack up f. ekstra işleri yapmak
take the slack up f. birinin yapamadığı işlere koşmak
take the slack up f. birinin arkasını toplamak
take the slack up f. birinin boşluğunu doldurmak
give (someone) some slack f. (birisine) müsaade etmek
slack-jawed s. ağzı açık bir halde
slack-jawed s. ağzı bir karış açık kalmış
slack-jawed s. (şaşkınlıktan vb.) ağzı açık kalmış
Speaking
cut me some slack! expr. beni rahat bırak!
Trade/Economic
financial slack i. finansal boşluk
resource slack theory i. kaynak fazlalığı teorisi
resource slack i. kaynak bolluğu
resource slack i. kaynak fazlalığı
resource slack theory i. kaynak bolluğu teorisi
slack season i. ölü mevsim
Technical
slack variable i. arttıran yapay değişken
slack adjuster i. fren çırçırı-ayar kolu
slack adjuster i. fren kolu
slack adjuster i. gevşeklik ayarlayıcı
slack cable i. gevşek kablo
slack adjuster cam i. gevşeklik ayar kolu kamı
slack bus i. salınım barası
slack quenching i. yavaşça suverme
slack quenching i. yetersiz suverme
slack-water navigation i. barajlarla derinliği arttırılıp debisi düşürülmüş akarsuda yapılan ulaşım
Computer
slack variable i. artıran yapay değişken
Informatics
slack variable i. arttıran yapay değişken
slack space i. bellek boşluğu
file slack i. dosya artık alanı
slack time i. zaman payı
Textile
slack thread i. gevşek iplik
canvas slack i. gündelik pantolon
Construction
slack lime i. kalsiyum hidroksit
slack lime i. sönmüş kireç
Automotive
seat belt slack i. emniyet kemeri gevşekliği
belt slack i. kayış gevşekliği
chain slack i. zincir gevşekliği
Marine
slack tide i. sönük gel-git
slack water i. yumuşak su
slack away f. boş vermek
take in the slack f. boş almak
slack off away f. laçka etmek
slack in stays s. yavaş ilerleyen (gemi)
Medical
slack skin i. gevşek deri
Statistics
slack variable i. dolgu değişken
Chemistry
slack wax i. yağlı mum
Marine Biology
slack ice i. gezgin buzlu
give slack f. boş vermek
Linguistics
slack vowel i. gevşek ünlü
Geography
slack water i. gel-git esnasında suyun çekilmeye başladığı zaman
Music
slack-key s. akustik gitarın parmakla çalındığı, hawaii'ye özgü bir pop müzik tarzına ait
slack-key s. akustik gitarın parmakla çalındığı, hawaii'ye özgü bir pop müzik tarzında