çözmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çözmek



"çözmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 147 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çözmek solve f.
çözmek untie f.
çözmek unfasten f.
General
çözmek mix i.
çözmek unbutton f.
çözmek untangle f.
çözmek compound f.
çözmek unrope f.
çözmek break f.
çözmek cipher out f.
çözmek decipher f.
çözmek open f.
çözmek unsnarl f.
çözmek disengage f.
çözmek clear up f.
çözmek slack f.
çözmek unriddle f.
çözmek puzzle out f.
çözmek unlock f.
çözmek free f.
çözmek detach f.
çözmek ravel out f.
çözmek reason f.
çözmek work f.
çözmek unhitch f.
çözmek do f.
çözmek work out f.
çözmek loose f.
çözmek obviate f.
çözmek untwine f.
çözmek read f.
çözmek uncoil f.
çözmek dissolve f.
çözmek unscramble f.
çözmek untwist f.
çözmek slack up f.
çözmek unlink f.
çözmek disentangle f.
çözmek unloose f.
çözmek unbrace f.
çözmek ravel f.
çözmek figure out f.
çözmek cut somebody loose f.
çözmek unpick f.
çözmek defrost f.
çözmek unlace f.
çözmek loosen f.
çözmek uncouple f.
çözmek unravel f.
çözmek make out f.
çözmek unmortise f.
çözmek decode f.
çözmek unpin f.
çözmek unbuckle f.
çözmek cast loose f.
çözmek unfix f.
çözmek wind down f.
çözmek unwind f.
çözmek cut loose f.
çözmek undo f.
çözmek unfasten f.
çözmek unreave f.
çözmek resolve f.
çözmek degrade f.
çözmek release f.
çözmek find out f.
çözmek settle f.
çözmek unloosen f.
çözmek settle up f.
çözmek assoil f.
çözmek faze f.
çözmek remediate f.
çözmek appoint one's self f.
çözmek figure out f.
çözmek answer f.
çözmek unjumble f.
çözmek unanchor f.
çözmek unbay f.
çözmek unclue f.
çözmek uncypher f.
çözmek undo [obsolete] f.
çözmek undo f.
çözmek unentangle f.
çözmek unhasp f.
çözmek key f.
çözmek unknit f.
çözmek unpack f.
çözmek unpin f.
çözmek unpuzzle f.
çözmek unrivet f.
çözmek unspell [obsolete] f.
çözmek untack f.
çözmek untwirl f.
çözmek master f.
çözmek disentwine f.
çözmek dislink f.
çözmek displat f.
çözmek distil [obsolete] f.
çözmek distill [obsolete] f.
çözmek salve [obsolete] f.
çözmek contrive [dialect] f.
çözmek disbind [obsolete] f.
çözmek discandy [obsolete] f.
çözmek discriminate f.
çözmek outspan [south africa] f.
çözmek outtwine f.
çözmek pheese f.
çözmek scutch f.
çözmek sus [uk] f.
çözmek sort out f.
Phrasals
çözmek wind off f.
çözmek solve out f.
çözmek dispose of f.
çözmek break up f.
çözmek leach out f.
çözmek dope out f.
çözmek dope out f.
Colloquial
çözmek unbraid f.
Idioms
çözmek be beyond (someone or something) f.
çözmek come to terms f.
çözmek fill in the blank f.
çözmek find way around f.
çözmek have a fix f.
çözmek put to rest f.
Technical
çözmek abstringe f.
çözmek degrade f.
çözmek settle f.
çözmek unloosen f.
çözmek thaw f.
çözmek resolve f.
çözmek unbind f.
çözmek solve f.
çözmek unwind f.
çözmek disperse f.
Automotive
çözmek unhitch f.
Marine
çözmek feaze f.
Food Engineering
çözmek solve f.
Chemistry
çözmek lyse f.
çözmek abstract f.
Marine Biology
çözmek solubilise f.
çözmek solubilize f.
Archaic
çözmek ungird f.
çözmek redd f.
çözmek uncipher f.
çözmek unclew f.
çözmek unty f.
çözmek break f.

"çözmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 452 sonuç

Türkçe İngilizce
General
rubik küp çözmek için kullanılan bir yöntem cfop method i.
rubik küp çözmek için kullanılan bir yöntem fridrich method i.
(dolaşık bir şeyi) çözmek unsnarling i.
kart oyununda anlaşmazlığı çözmek için tasarlanmış bir mekanizma holdout i.
farklı disiplinlerden uzmanların sorun çözmek için bir araya geldiği organizasyon sandpit i.
bir sorunu çözmek için minimum kaynağı veya en basit açıklamayı kullanma ilkesi parsimony i.
bağlarını çözmek unlace f.
palamarı çözmek shove off f.
şifreyi çözmek decode f.
uçkur çözmek have sex with f.
çözmek (şifreyi) decipher f.
çözmek (şifreyi) crack f.
çözmek (problemi/sorunu) work out f.
problemi çözmek sort out f.
palamarı çözmek take off f.
düğmelerini çözmek unbutton f.
beraberliği çözmek (yarışta/oyunda) run off f.
sargıyı çözmek uncoil f.
sırrını çözmek riddle f.
çözmek (kangal) uncoil f.
çözmek (zor bir şeyi) unravel f.
çözmek (şifre vb) demodulate f.
tokasını çözmek unbuckle f.
çözmek (matematik problemini) work f.
bağını çözmek unlace f.
ipoteğini çözmek release f.
bağını çözmek unbound f.
bulmaca çözmek riddle f.
dilini çözmek loosen somebody's tongue f.
düğüm çözmek untie a knot f.
zincirini çözmek unchain f.
kod çözmek decipher f.
buz çözmek deice f.
çözmek (şifreyi) decode f.
buzlarını çözmek defrost f.
buzunu çözmek defrost f.
bağcıklarını çözmek unlace f.
bağını çözmek release f.
problem çözmek solve problem f.
anlaşmazlıkları ya da sorunları çözmek iron out f.
çözmek (halka şeklinde sarılı bir şeyi) uncoil f.
düğümü çözmek burl f.
çözmek (şifre vb) decipher f.
buzunu çözmek defrosting f.
çözmek (bütün bir yapıyı) disincorporate f.
makaradan ipliği çözmek reel off f.
şifresini çözmek decipher f.
bir şeyi çözmek puzzle something out f.
düğümünü çözmek solve the mystery of f.
çözmek (şifre vb) decrypt f.
makaradan çözmek unreel f.
test çözmek do test f.
şifresini çözmek decode f.
sorunu çözmek resolve the problem f.
çözmek (sarılı bir şeyi) unwind f.
zincirlerini çözmek unchain f.
bağını çözmek unbind f.
şifreyi çözmek decipher f.
kelepçelerini çözmek cut somebody loose f.
şifre çözmek decode f.
kelimedeki gizli anlamı çözmek için harflerin yerini değiştirerek okumak anagram f.
(sarılı bir şeyi) çözmek unwind f.
bulmaca çözmek solve puzzle f.
düğümünü çözmek detangle f.
krizi çözmek solve the crisis f.
krizi çözmek defuse the crisis f.
krizi çözmek resolve the crisis f.
kir çözmek brush off the dirt f.
kir çözmek wash off the dirt f.
kir çözmek clean off the dirt f.
kir çözmek remove the dirt f.
anlaşmazlıkları çözmek resolve the disagreements f.
anlaşmazlıkları çözmek solve the disputes f.
anlaşmazlıkları çözmek resolve the disputes f.
anlaşmazlıkları çözmek settle the disputes f.
anlaşmazlıkları çözmek settle the disagreements f.
anlaşmazlıkları çözmek solve the disagreements f.
bir sorunu çözmek sort something out f.
bir problemi çözmek sort something out f.
birini heyecanlandırıp dizlerinin bağını çözmek leave someone weak at the knees f.
sorun çözmek resolve a problem f.
sorun çözmek solve a problem f.
esrarı çözmek uncover the mystery f.
esrarı çözmek solve the mystery f.
esrarı çözmek resolve the mystery f.
sırrı çözmek unravel the mystery f.
esrarı çözmek clear up the mystery f.
esrarı çözmek unlock the mystery f.
gizemi çözmek solve the mystery f.
gizemi çözmek resolve the mystery f.
gizemi çözmek clear up the mystery f.
gizemi çözmek uncover the mystery f.
gizemi çözmek unlock the mystery f.
sırrı çözmek clear up the mystery f.
sırrı çözmek unlock the mystery f.
sırrı çözmek solve the mystery f.
sırrı çözmek resolve the mystery f.
sırrı çözmek uncover the mystery f.
kripto çözmek decipher f.
kod çözmek decode f.
-i çözmek figure out f.
(sorun) çözmek get out f.
nedenini bulup çözmek get to the bottom of f.
anlamını çözmek decipher f.
düğüm çözmek disentangle f.
şifre çözmek decipher f.
ipotek çözmek release collateral f.
sarım çözmek uncoil f.
(yumak) çözmek unwind f.
sorunu çözmek settle the matter f.
cinayeti çözmek solve the murder f.
sorunu çözmek treat a question f.
şifreyi çözmek decrypt f.
tamamen çözmek solve completely f.
kökten çözmek solve completely f.
lekeleri çözmek remove the stains f.
leke çözmek remove the stain f.
farklılığı çözmek resolve the difference f.
test çözmek do a test f.
çapraz bulmaca çözmek do a crossword puzzle f.
bağları çözmek loosen the ties f.
sorunu tartışarak çözmek argue one's way out f.
sorunu tartışarak çözmek argue one's way out of something f.
teminat çözmek release a guarantee f.
dilini çözmek loose one’s tongue f.
davayı çözmek solve the case f.
kelepçelerini çözmek uncuff f.
kelepçeleri çözmek uncuff f.
sorunları/problemleri çözmek resolve the problems f.
sorunları/problemleri çözmek clear up the problems f.
sorunları/problemleri çözmek solve the problems f.
sorunları/problemleri çözmek overcome the problems f.
sudoku çözmek solve sudoku f.
problemi çözmek solve the problem f.
sorunlarını çözmek solve one's own problems f.
kendi sorunlarını kendi çözmek solve one's own problems f.
sorunlarını kendi başına çözmek solve one's own problems f.
sorunlarını çözmek solve one's problems f.
bir sorunu geçici olarak çözmek solve a problem temporarily f.
düğümü çözmek untangle f.
düğümü çözmek disentangle f.
mahkemede çözmek/halletmek settle it in court f.
şifreyi çözmek break a code f.
(genelde belli bir meblağ üzerinde anlaşarak) davayı anlaşarak çözmek settle lawsuit f.
açmak/çözmek unreel or unwind something f.
günde en az yüz soru çözmek solve at least 100 questions daily f.
günde en az yüz soru çözmek do at least 100 questions a day f.
buzunu çözmek unfreeze f.
sulh yolu ile çözmek settle a conflict by peaceful means f.
sulh yoluyla çözmek settle a conflict by peaceful means f.
sulh yoluyla çözmek resolve/settle a problem amicably f.
sulh yolu ile çözmek resolve/settle a problem amicably f.
gizemini çözmek demystify f.
herhangi bir sürece ya da ürüne etki eden ufak problemleri çözmek work out the bugs f.
düğümünü çözmek unknot f.
bulmaca çözmek do crossword f.
bir problemi doğru çözmek ya da çözme çabasına girmek answer f.
bağını çözmek abstringe f.
yündeki dolaşıklığı çözmek tag f.
kemerini çözmek unbelt f.
(halat) çözmek unbend f.
bağlarını çözmek unbrace f.
(karışık bir şeyi) çözmek disentangle f.
kelimedeki gizli anlamı çözmek için harflerin yerini değiştirerek okumak anagrammatise f.
kelimedeki gizli anlamı çözmek için harflerin yerini değiştirerek okumak anagrammatize f.
(bir bilinmezi) çözmek unriddle f.
düğümü çözmek unclue f.
(sargı) çözmek unwrap f.
çözmek (ilmek) uncord f.
(paketin, kutunun) iplerini çözmek uncord f.
(sarmalı) çözmek uncurl f.
anlamını çözmek uncypher f.
şifresini çözmek uncypher f.
kodunu çözmek uncypher f.
düğüm çözmek unentangle f.
(karışık bir şeyi) çözmek unentangle f.
sorunları çözmek enode [obsolete] f.
(bağlanmış ellerini) çözmek unpinion f.
(eli kolu bağlı kimseyi) çözmek unshackle f.
(çevrelenmiş bir şeyi) çözmek unwreathe f.
şifresini çözmek excuss f.
tüm tartışma ve belirsizlikleri çözmek decide f.
çekişmeli bir konuyu çözmek decide f.
kesin olarak çözmek determinate f.
dolaşıklığı çözmek elaqueate f.
anlaşmazlıkları açıkça tartışarak çözmek dialogue f.
sıkıca tutunmuş bir şeyi çözmek disengage f.
hesaplayarak çözmek cipher [dialect] f.
düşünerek çözmek cipher [dialect] f.
bulmacayı çözmek crack f.
bağını çözmek disbind [obsolete] f.
önceden çözmek presolve f.
(düğümü) çözmek slip f.
muhakeme yoluyla çözmek puzzle f.
sorunları çözmek square f.
bir bakışta çözmek subtilise [uk] f.
bir bakışta çözmek subtilize [us] f.
şifresini çözmek decrypt f.
Phrasals
(geminin) halatını çözmek cast off f.
(iki veya daha çok taraf arasındaki) anlaşmazlığı gidermek/çözmek arbitrate between f.
(iki veya daha çok taraf arasındaki) sorunu gidermek/çözmek arbitrate between f.
(iki taraf arasındaki) anlaşmazlığı gidermek/çözmek arbitrate between (someone and someone else) f.
(iki taraf arasındaki) sorunu gidermek/çözmek arbitrate between (someone and someone else) f.
açmak/çözmek wind something off f.
birini çözmek/anlamak psych someone out f.
birini çözmek/anlamak figure someone out f.
ısıtarak buzunu çözmek thaw out f.
kiri çözmek/çıkarmak clean something off something f.
kiri çözmek/çıkarmak clean something off f.
konuşarak çözmek talk something out f.
-den çözmek disentangle from f.
eldeki bilgilerden yola çıkarak bir şeyi çözmek reconstruct (something) from (something else) f.
yap-bozun parçalarını/ipuçlarını birleştirerek bir şeyi çözmek reconstruct (something) from (something else) f.
tüm taşları yerine oturtarak bir hikayeyi/bir şeyi çözmek reconstruct (something) from (something else) f.
birini çözmek find (someone or something) out f.
bölük pörçük duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something f.
sağdan soldan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something f.
ordan buradan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something f.
birilerinden duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something f.
oradan buradan aldığı bilgilerle bir şeyi anlamak/çözmek glean from f.
(bir şeyi) çözmek dispose of (someone or something) f.
yavaş yavaş hissetmek/çözmek feel out f.
ile anlaşmazlığı çözmek square with f.
ile anlaşmazlığı düzeltmek/çözmek square with f.
biriyle anlaşmazlığı çözmek square with someone f.
yavaş yavaş buzunu çözmek thaw out f.
birinin/bir şeyin yavaş yavaş buzunu çözmek thaw someone or something out f.
birini/bir şeyi ısıtarak buzunu çözmek thaw someone or something out f.
ısıtıp çözmek thaw out f.
(bir şeyi) araştırıp çözmek nut (something) out f.
bir sorunu yok sayarak/ortadan kalkmasını dileyerek çözmek wish away f.
çabalayıp çözmek work through f.
tartışarak çözmek argue out f.
konuşarak çözmek argue out f.
müzakere ederek çözmek argue out f.
bir şeyin mücadelesini verip çözmek/sonuca ulaştırmak battle something out f.
bir şeyi tartışıp çözmek battle something out f.
(bir şeyi) çözmek dope out (something) f.
bir şeyi çözmek dope something out f.
tartışıp çözmek/çözüme ulaştırmak fight out f.
bir şeyi tartışıp çözmek/çözüme ulaştırmak fight something out f.
birini/bir şeyi çözmek figure someone or something out f.
bir şeyi çözmek find something out f.
(bir şeyi) çözmek get round (something) f.
(biriyle) arasındaki anlaşmazlığı çözmek have something out (with someone) f.
(bir şeyi çözmek/bir şeyle baş etmek) için etrafta gezinmek/dolanmak/volta atmak pace (something) out f.
(bir şeyi) çözmek puzzle out (something) f.
(makaradan) çözmek reel out f.
Proverb
bir problemi küçükken çözmek gerekir ki büyüyüp çözülmeyecek hale gelmesin a little fire is quickly trodden out
Colloquial
işi kısa yoldan çözmek cut corners f.
kemerini çözmek unbuckle f.
sorunu çözmek make it up f.
sorunları çözmek square things up f.
bir şeyi hemen çözmek get something in one f.
(birinin) karakterini çözmek get (one) f.
zor bir şeyi çözmek unbraid f.
bir tartışmayı çözmek/çözüme bağlamak make nice f.
biriyle bir problemi çözmek için samimi bir şekilde konuşmak/tartışmak have it out with someone f.
biriyle arasındaki problemi çözmek have it out with someone f.
Idioms
sorunu çözmek için yaratıcı düşünme thinking way out of the box i.
belli bir meseleyi çözmek için açık sözlü bir biçimde yürütülen toplantı come-to-jesus meeting i.
bir sıkıntıyı çözmek pick a crow f.
bir sorunu ya da gizemi çözmek crack the code f.
aradaki sorunu çözmek make one's peace with f.
birini çözmek work someone out f.
bir çıkmazı çözmek cut the gordian knot f.
bir sorunu kendi çözmek take matters into own hands f.
bir sorunu çözmek cut the gordian knot f.
bir şeyi kavga ederek/tartışarak çözmek fight out something f.
bir şeyi kavga ederek/tartışarak çözmek fight it out f.
bir sorunu geçici olarak çözmek paper over something f.
buzları çözmek break the ice f.
bir sorunu geçici olarak çözmek paper something over f.
düğümü çözmek cut the gordian knot f.
gizini çözmek/açıklamak take the wraps off something f.
kendi sorunlarını kendi çözmek put one's own house in order f.
kendi sorunlarını kendi çözmek get one's own house in order f.
sorunlarını çözmek put one's own house in order f.
sorunları savaşarak çözmek (draw the sword and) throw away the scabbard f.
problemi ustalıkla çözmek cut the gordian knot f.
sorunu çözmek cut the gordian knot f.
sorunlarını kendi başına çözmek put one's own house in order f.
sorunlarını kendi kendine çözmek get one's own house in order f.
sorunlarını kendi başına çözmek get one's own house in order f.
sorunlarını kendi kendine çözmek put one's own house in order f.
sırrını çözmek crack the secret of f.
sorunu/problemi çözmek/halletmek get the kinks ironed out f.
sorunu çözmeye çalışmak/çözmek için uğraşmak work the problem f.
sorunu/problemi çözmek/halletmek get the kinks out f.
sorunlarını çözmek get one's own house in order f.
tüm sorunları çözmek iron something out f.
tereyağından kıl çeker gibi çözmek wave a magic wand f.
tüm sorunları çözmek iron out something f.
(sorunu çözmek için) masaya oturmak come to the table f.
zor bir sorunu çözmek crack the code f.
bir gizemi çözmek crack the code f.
yeni bir durum içerisindeki konumunu keşfetmek/çözmek find/get your bearings f.
kriz çözmek put out a fire f.
kriz çözmek put out the fire f.
zekasıyla/beceriklilikle çözmek duck and dive f.
bir tartışmayı/anlaşmazlığı çözmek go halfway f.
düğümü çözmek untie the gordian knot f.
sorunu çözmek untie the gordian knot f.
bir çıkmazı çözmek untie the gordian knot f.
(bir şeyi) çözmek be across (something) f.
bir şeyi çözmek be across something f.
(bir şeyi) çözmek get a fix on (something) f.
bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish f.
tartışarak çözmek argue way out of f.
konuşarak çözmek argue way out of f.
müzakere ederek çözmek argue way out of f.
şifreyi çözmek break a code f.
şifreyi çözmek break the code f.
birini/bir şeyi bir şeyden çözmek cut someone or something loose from something f.
bir şeyi bir şeyden çözmek break something loose from something f.
(birini/bir şeyi) çözmek come to grips with (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) çözmek come to terms with (someone or something) f.
sorunu çözmek cut/untie the gordian knot f.
bir çıkmazı çözmek cut/untie the gordian knot f.
düğümü çözmek cut/untie the gordian knot f.
problemi ustalıkla çözmek cut/untie the gordian knot f.
(bir şeyi) çözmek find a way around (something) f.
(bir şeyi) çözmek find one's way around (something) f.
(bir şeyi) çözmek get (something) ironed out f.
(sorunu/problemi) çözmek/halletmek get (something) ironed out f.
(birini) çözmek get a fix on (one) f.
birini/bir şeyi çözmek get a fix on someone/something f.
'-i iyi çözmek/anlamak get the measure of f.
(birini/bir şeyi) iyi çözmek/anlamak get the measure of (someone or something) f.
(bir şeyi) çözmek have (got) (something) cinched f.
(bir şeyi) çözmek have a fix on (something) f.
birinin kim olduğunu çözmek have someone pegged f.
birini çözmek have someone's number f.
birini/bir şeyi çözmek let somebody/something loose f.
(birinin) dilini çözmek loosen (one's) tongue f.
dilini çözmek loosen tongue f.
(biriyle/bir şeyle) aradaki sorunu çözmek make (one's) peace with (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) çözmek make head or tail (out) of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) çözmek make heads or tails (out) of (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) aradaki sorunu çözmek make peace with (someone or something) f.
biriyle aradaki sorunu çözmek make peace with somebody f.
geçici olarak çözmek paper over f.
krizleri çözmek put out fires f.
sorunlarını çözmek put own house in order f.
kendi sorunlarını kendi çözmek put own house in order f.
(kendi) sorunlarını (kendi) çözmek set (one's) (own) house in order f.
(bir şeyi) çözmek set (something) at rest f.
bir sorunu kendi çözmek take matters into (one's) own hands f.
bir sorunu kendi çözmek take matters into your own hands f.
bir konuyu/sorunu yavaş yavaş çözmek take things one day at a time f.
sorunları savaşarak çözmek throw away the scabbard f.
birkaç işi çözmek wash a few things out f.
meseleyi adım adım çözmek/halletme softly, softly, catchee monkey expr.
Speaking
bir yeri çözmek have a place figured out f.
bu sorunu çözmek benim için bir zevk it is my pleasure to solve this problem expr.
Trade/Economic
ipotek çözmek release collateral f.
Law
ingiltere'de madenciler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için yapılan bir mahkeme bergmote i.
anlaşmazlığı çözmek settle a dispute f.
anlaşmazlıkları çözmek reconcile f.
bir ihtilafı çözmek settle a dispute f.
uyuşmazlığı çözmek settle a controversy f.
Politics
çin halk cumhuriyeti'nin ekonomik sorunları çözmek için 1959-60'ta yürüttüğü emek yoğun sanayileşme projesi great leap forward i.
Technical
bilgisayar grafiklerindeki çeşitli problemleri çözmek için ışın yüzeyi kesişim testlerinin kullanılması ray casting i.
eskiden maddeleri ısı uygulayarak çözmek veya damıtmak için kullanılan uzun boyunlu yuvarlak cam şişe bolt head i.
eskiden maddeleri ısı uygulayarak çözmek veya damıtmak için kullanılan uzun boyunlu yuvarlak cam şişe matras i.
bağlantı çözmek abstringe f.
bağı çözmek abstringe f.
aritmetik problemlerini çözmek cipher f.
bağı çözmek unlink f.
buzunu çözmek defrost f.
blok çözmek unblock f.
buzlarını çözmek defrost f.
bağlantı çözmek unbind f.
bağı çözmek unbind f.
bağ çözmek unlink f.
çoğullama çözmek demultiplex f.
donu çözmek freeze out f.
çırpmayı çözmek descramble f.
çözmek için zıt yönde döndürmek untwist f.
çözmek (sıvı içinde) disperse f.
kilidi açmak ya da çözmek unlock f.
öbek çözmek unblock f.
sarılmış bir şeyi çözmek unwind f.
serisini çözmek degum f.
paket çözmek unpack f.
rolik çözmek reel off f.
sıvı içinde çözmek disperse f.
top çözmek batch off f.
çivileri çıkararak çözmek unnail f.
(makarayı) çözmek wind f.
(reçineyi) yağda çözmek run f.
Computer
bağ çözmek bağı kopar unlink i.
program veya sistemdeki sorunu çözmek için kullanılan teknik workaround i.
bir problemi çözmek için yapılan hesaplama sırasında gerekecek kaynakları ele alan teorik bir bilgisayar bilimi dalı complexity theory i.
kod çözmek translate f.
blok çözmek deblock f.
çoğullama çözmek demultiplex f.
çırpmayı çözmek descramble f.
kip çözmek demodulate f.
kod çözmek decode f.
kripto çözmek decipher f.
şifre çözmek decryption f.
şifre çözmek decrypt f.
şifre çözmek decipher f.
şifreyi çözmek encipher f.
Informatics
bağlantı çözmek unbind f.
kip çözmek demodulate f.
öbek çözmek unblock f.
şifre çözmek decipher f.
Telecom
bağ çözmek unlink f.
bağlantı çözmek unbind f.
Television
görüntü çözmek deinterlace f.
Textile
yün kumaşın düğümlerini çözmek için kullanılan cımbız burling iron i.
(ipek iplikleri) kozadan çözmek reel f.
bez çözmek warp f.
makaradan ipliği çözmek reel off f.
rolik çözmek reel off f.
Automotive
buz çözmek deice f.
Traffic
trafik sıkışıklığını çözmek için tasarlanmış trafik bilgili iletim sistemi autoguide i.
Aeronautic
(uçaklarda don çözmek için kullanılan) bot boot i.
buz vb çözmek thaw f.
Marine
palamarın dolanan düğümlerini çözmek clear hawse f.
iplerini çözmek untwist f.
iplerini çözmek unlay f.
palamar çözmek unberth f.
palamarları çözmek unmoor f.
(kablo veya halatı) babadan çözmek unbit f.
(kablo veya halatı) babadan çözmek unbitt f.
bağını çözmek loose f.
bağlı olan parçalarını çözmek loose f.
geminin iskeleden halatlarını çözmek cast off f.
Medical
(alternatif inanç sistemlerinde) kas lifi adezyonlarını çözmek için uygulanan bir fizik tedavi looyenwork i.
Psychology
katılımcıların çatışmaları çözmek, çeşitli durumlar için uygun davranışları uygulamak için rolleri üstlendikleri ve canlandırdıkları bir eğitim veya psikoterapi tekniği role-playing i.
Math
aritmetik problemleri çözmek cypher f.
(sayısal analizde) diferansiyel denklemleri çözmek için kullanılan algoritmalar ile ilişkili multigrid s.
Chemistry
kromatograf yoluyla tekrar çözmek re-chromatograph f.
Breeding
at dizginini çözmek unbear f.
(atın) kolanını çözmek ungirth f.
(bağlanan hayvanı) çözmek untether f.
(hayvanın) ipini çözmek untether f.
(hayvanın) zincirini çözmek untether f.
Military
haber çözmek solve f.
şifre çözmek decipher f.
Card
kart oyununda anlaşmazlığı çözmek için tasarlanmış mekanizma holdout i.
Archaic
şifresini çözmek uncipher f.
anlamını çözmek uncipher f.
zincirini çözmek ungyve f.
Slang
birini anlamak/çözmek suss someone out f.
bir olayı çözmek dope f.
sorunu meditasyon ile çözmek zen f.
araştırıp çözmek nut out f.
bir olayı çözmek crack a case f.