Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
trip
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"trip"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 83 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
trip
i.
seyahat
2
Yaygın Kullanım
trip
i.
yolculuk
3
Yaygın Kullanım
trip
i.
gezi
General
4
Genel
trip
i.
yanlış
5
Genel
trip
i.
uyuşturucunun etkisinde olma
6
Genel
trip
i.
hata
7
Genel
trip
i.
bir şeye takılıp düşme
8
Genel
trip
i.
kısa yolculuk
9
Genel
trip
i.
hafif ve hızlı yürüme
10
Genel
trip
i.
seğirtme
11
Genel
trip
i.
gezinti
12
Genel
trip
i.
sürçme
13
Genel
trip
i.
tur
14
Genel
trip
i.
sekme
15
Genel
trip
i.
uçuş
16
Genel
trip
i.
çelme
17
Genel
trip
i.
tökezleme
18
Genel
trip
i.
takılma
19
Genel
trip
f.
yanlış yapmak
20
Genel
trip
f.
sekmek
21
Genel
trip
f.
ayağı takılmak
22
Genel
trip
f.
boşalmak
23
Genel
trip
f.
sürçmek
24
Genel
trip
f.
hata yapmak
25
Genel
trip
f.
yanılmak
26
Genel
trip
f.
sıçramak
27
Genel
trip
f.
çelmek
28
Genel
trip
f.
uçmak
29
Genel
trip
f.
sendeleyerek yürümek
30
Genel
trip
f.
seğirtmek
31
Genel
trip
f.
hata etmek
32
Genel
trip
f.
çözülmek
33
Genel
trip
f.
tökezlemek
34
Genel
trip
f.
çelmelemek
35
Genel
trip
f.
çelme takmak
36
Genel
trip
f.
hafif adımlarla koşmak
37
Genel
trip
f.
hafif adımlarla dans etmek
38
Genel
trip
f.
tribe girmek
39
Genel
trip
f.
sendelemek
40
Genel
trip
f.
düşürmek
41
Genel
trip
f.
sendeletmek
42
Genel
trip
f.
seyahat etmek
43
Genel
trip
f.
yana yatmak
44
Genel
trip
f.
eğilmek
Technical
45
Teknik
trip
f.
(saat pandülündeki dişli teker) saat maşasını kilitlenmeden geçmek
46
Teknik
trip
f.
çıpayı vira etmek
47
Teknik
trip
f.
sendelemek
48
Teknik
trip
f.
serbest bırakmak
49
Teknik
trip
f.
takılmak
Mechanic
50
Mekanik
trip
i.
mekanizmayı harekete geçirmeye yarayan eleman
51
Mekanik
trip
i.
aşağı sarkabilen ağır metal gövde
52
Mekanik
trip
f.
çalışır hale gelmek
53
Mekanik
trip
f.
bir mekanizmayı harekete geçirmek
Automotive
54
Otomotiv
trip
i.
sefer
Aeronautic
55
Havacılık
trip
f.
açmak
Marine
56
Denizcilik
trip
i.
rüzgara doğru tek bir borda
57
Denizcilik
trip
i.
yelkenli geminin tek bir tiramolada kat ettiği mesafe
58
Denizcilik
trip
i.
kastanyola
59
Denizcilik
trip
f.
seren direğinin ucunu döndürmek
60
Denizcilik
trip
f.
kaşkavalı çıkarmak üzere direği kaldırmak
61
Denizcilik
trip
f.
(karina ile iç karina arasındaki zemin) dikey olarak bükülmek
62
Denizcilik
trip
f.
(lengeri) dipten ayırmak
Psychology
63
Psikoloji
trip
i.
trip
Chemistry
64
Kimya
trip
i.
kimyasal değerlerde dalgalanma
Biology
65
Biyoloji
trip
f.
(baklagil çiçeğinin) taçyapraklarını nektar bulmak için ayırmak
Marine Biology
66
Deniz Biyolojisi
trip
i.
sefer
Forestry
67
Ormancılık
trip
f.
testere bıçağının açtığı kertiklere takoz sürerek (ağacı) devirmek
Fishery
68
Balıkçılık
trip
i.
tek bir turda yakalanan balık miktarı
Hunting
69
Silah/Atıcılık
trip
i.
av köpeğinin tavşanı bayılttığı halde öldürememesi
Sport
70
Spor
trip
i.
çelme
Theatre
71
Tiyatro
trip
f.
sahne platformunu seyirci görüş alanından çıkacak şekilde hafifçe büküp yükseltmek
Abbreviation
72
Kısaltma
trip
s.
üçlü
73
Kısaltma
trip
s.
üç katlı
74
Kısaltma
trip
s.
üç nüshalı
Slang
75
Argo
trip
i.
ilgi
76
Argo
trip
i.
saplantılı merak
77
Argo
trip
i.
geçici heves
78
Argo
trip
i.
yaşam tarzı
79
Argo
trip
i.
cinsel yönden sapma
80
Argo
trip
i.
uyuşturucu madde etkisi
81
Argo
trip
f.
sarhoş gibi davranmak
82
Argo
trip
f.
dürtüsel ve mantıksız davranmak
83
Argo
trip
f.
uyuşturucu madde etkisinde olmak
"trip"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Psychology
1
Psikoloji
trip
trip
i.
"trip"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 461 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
round trip
i.
gidiş dönüş
2
Genel
official trip
i.
resmi gezi
3
Genel
circle trip
i.
ring seferi
4
Genel
scouting trip
i.
keşif gezisi
5
Genel
field trip
i.
öğretimde gezi
6
Genel
round trip ticket
i.
gidiş geliş bileti
7
Genel
round trip ticket
i.
gidiş dönüş bileti
8
Genel
business trip
i.
iş seyahati
9
Genel
bus trip
i.
otobüs yolculuğu
10
Genel
round-trip
i.
gidiş dönüş (bileti)
11
Genel
round-trip ticket
i.
gidiş dönüş bileti
12
Genel
round-trip delay
i.
gidiş geliş gecikmesi
13
Genel
round-trip
i.
gidiş-dönüş
14
Genel
additional trip
i.
ek sefer
15
Genel
return/round-trip ticket
i.
gidiş-dönüş bileti
16
Genel
school trip
i.
okul gezisi
17
Genel
guilt trip
i.
suçluluk psikolojisi
18
Genel
day-trip
i.
günübirlik gezi
19
Genel
foreign trip
i.
yurtdışı seyahat
20
Genel
trip abroad
i.
yurtdışı seyahat
21
Genel
night trip
i.
gece yolculuğu
22
Genel
forest trip
i.
orman gezisi
23
Genel
road trip
i.
yol gezisi
24
Genel
boat trip
i.
yat gezisi
25
Genel
yachting trip
i.
yat gezisi
26
Genel
side trip
i.
yan gezi
27
Genel
pleasure trip
i.
gezi
28
Genel
pleasure trip
i.
gezinti
29
Genel
trip advisor
i.
gezi tavsiyecisi
30
Genel
biz trip
i.
iş gezisi
31
Genel
backpacking trip
i.
sırt çantalı gezi
32
Genel
coach trip
i.
otobüs gezisi
33
Genel
bus trip
i.
otobüs gezisi
34
Genel
long road trip
i.
uzun yol seyahati
35
Genel
shopping trip
i.
alışveriş gezisi
36
Genel
foreign trip
i.
dış gezi
37
Genel
overseas trip
i.
dış gezi
38
Genel
overseas trip
i.
yurtdışı gezisi
39
Genel
hiking trip
i.
(genelde doğada yapılan) yürüyüş gezisi
40
Genel
trip-hop
i.
temposu düşük bir elektronik müzik türü
41
Genel
nature trip
i.
doğa gezisi
42
Genel
nature trip
i.
doğa turu
43
Genel
east trip
i.
doğu gezisi
44
Genel
camping trip
i.
kamp gezisi
45
Genel
sled trip
i.
kızak gezisi
46
Genel
sled trip
i.
kızak yolculuğu
47
Genel
inner trip
i.
iç yolculuk
48
Genel
health trip
i.
sağlık gezisi
49
Genel
trip [dialect]
i.
küçük hayvan sürüsü
50
Genel
trip wire
i.
izinsiz girişleri engellemek için çimenlere yerleştirilen alçak tel
51
Genel
round-trip fare
i.
gidiş dönüş ücreti
52
Genel
a good trip
i.
güzel bir seyahat
53
Genel
a good trip
i.
iyi bir yolculuk
54
Genel
road trip
i.
kara yolu seyahati
55
Genel
road trip
i.
kara yolu yolculuğu
56
Genel
head trip
i.
birinin duygularını ve fikirlerini keşfetme
57
Genel
head trip
i.
ilginç deneyim
58
Genel
head trip
i.
heyecan verici deneyim
59
Genel
day trip
i.
günlük gezi
60
Genel
day trip
i.
günübirlik gezi
61
Genel
next trip
i.
Sonraki yolculuk
62
Genel
trip up
f.
çelme atmak
63
Genel
have a trip
f.
seyahat etmek
64
Genel
trip up
f.
yalanını yakalamak
65
Genel
trip up
f.
çelme takmak
66
Genel
take a trip
f.
seyahate çıkmak
67
Genel
trip over
f.
takılıp düşmek
68
Genel
trip up
f.
ayağını çelmek
69
Genel
trip up
f.
yanıltmak
70
Genel
take a trip
f.
seyahat etmek
71
Genel
trip up
f.
ayağına çelme takmak
72
Genel
trip on
f.
bir şeye takılıp düşmek
73
Genel
trip up
f.
şaşırtmak
74
Genel
take a trip
f.
seyahate gitmek
75
Genel
take a trip
f.
yolculuk etmek
76
Genel
go on a trip
f.
geziye çıkmak
77
Genel
go on a trip
f.
gezintiye çıkmak
78
Genel
go on a trip
f.
geziye gitmek
79
Genel
trip and fall
f.
takılarak düşmek
80
Genel
trip and fall
f.
takılıp düşmek
81
Genel
day-trip
f.
günübirlik gezmek
82
Genel
trip on
f.
kaba davranmak
83
Genel
trip up
f.
yanlış yapmak
84
Genel
trip up
f.
hata yapmak
85
Genel
trip on
f.
saygısızlık etmek
86
Genel
trip on
f.
hor görmek
87
Genel
trip someone up
f.
çelme takmak
88
Genel
trip someone up
f.
birinin hata yapmasına neden olmak
89
Genel
trip someone up
f.
düşmesine neden olmak
90
Genel
trip someone up
f.
birini düşürmek
91
Genel
trip on
f.
saygısız davranmak
92
Genel
add an additional trip
f.
ek sefer koymak
93
Genel
take a plane trip
f.
uçak seyahati yapmak
94
Genel
trip down memory lane
f.
anıları deşmek
95
Genel
cut the trip short
f.
geziyi kısa kesmek
96
Genel
take the students on a trip
f.
öğrencileri geziye götürmek
97
Genel
trip and fall
f.
ayağı takılıp düşmek
98
Genel
be on a guilt trip
f.
vicdan azabı duymak
99
Genel
be on a guilt trip
f.
vicdan azabı çekmek
100
Genel
trip the fuse
f.
sigortayı attırmak
101
Genel
make a trip
f.
(önceden kararlaştırılmış bir) seyahate çıkmak
102
Genel
go on a school trip
f.
okul gezisine çıkmak
103
Genel
take a boat trip
f.
tekne gezisine çıkmak
104
Genel
time-trip
f.
nostalji yaşamak
105
Genel
ego-trip
f.
bencilce davranmak
106
Genel
have a good trip!
ünl.
uğurlar olsun!
107
Genel
have a good trip!
ünl.
yolunuz açık olsun!
Phrasals
108
Öbek Fiiller
trip on something
f.
bir şeye takılmak
109
Öbek Fiiller
trip over something
f.
bir şeye takılmak
110
Öbek Fiiller
trip along
f.
mutlu mutlu yürümek
111
Öbek Fiiller
trip up
f.
takılmak
112
Öbek Fiiller
trip up
f.
tökezlemek
113
Öbek Fiiller
trip up
f.
tökezletmek
114
Öbek Fiiller
trip along
f.
(bir şey) boyunca dengede yürümek
115
Öbek Fiiller
trip on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayağı takılmak
116
Öbek Fiiller
trip on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) takılıp düşmek
117
Öbek Fiiller
trip over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayağı takılmak
118
Öbek Fiiller
trip over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) takılıp düşmek
119
Öbek Fiiller
trip over (someone)
f.
(birini) itmek
120
Öbek Fiiller
trip over (someone)
f.
(birini) kenara itmek
121
Öbek Fiiller
trip over (someone)
f.
(birini) itip kakmak
122
Öbek Fiiller
trip over (something)
f.
(bir şeyi) düzgün söylemekte zorlanmak
123
Öbek Fiiller
trip over (something)
f.
(bir şeyi) gevelemek
124
Öbek Fiiller
trip over (something)
f.
(bir şeyi) söylerken kekelemek/teklemek
Phrases
125
İfadeler
this is my first trip to ...
expr.
bu benim ... ya ilk gelişim
126
İfadeler
this is my first trip to ...
expr.
bu benim ... a ilk seyahatim
127
İfadeler
enjoy your trip!
expr.
iyi yolculuklar!
Colloquial
128
Konuşma Dili
down trip
i.
kötü bir deneyim
129
Konuşma Dili
down trip
i.
kötü bir tecrübe
130
Konuşma Dili
bad trip
i.
kötü bir tribe girme
131
Konuşma Dili
bad trip
i.
uyuşturucu maddenin yarattığı kötü etki
132
Konuşma Dili
bad trip
i.
uyuşturucu nedeniyle görülen kötü halüsinasyonlar
133
Konuşma Dili
bad trip
i.
sanrı nöbeti
134
Konuşma Dili
bad trip
i.
halüsinasyon nöbeti
135
Konuşma Dili
good trip
i.
iyi/güzel geçen bir zaman
136
Konuşma Dili
head trip
i.
üstünlük taslama
137
Konuşma Dili
head trip
i.
kendini beğenmişlik
138
Konuşma Dili
head trip
i.
ego tatmini
139
Konuşma Dili
head trip
i.
patronluk taslama
140
Konuşma Dili
head trip
i.
psikoaktif madde/uyuşturucu deneyimi
141
Konuşma Dili
guilt-trip
f.
(birisini) yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek
142
Konuşma Dili
guilt-trip
f.
(birini) suçlu hissettirerek manipüle etmeye çalışmak
143
Konuşma Dili
enjoy the trip
expr.
iyi gezmeler
Idioms
144
Deyim
a trip to the woodshed
i.
fırçayı yeme
145
Deyim
a trip to the woodshed
i.
zılgıtı yeme
146
Deyim
a trip to the woodshed
i.
ayvayı yeme
147
Deyim
trip to the woodshed
i.
fırçayı yeme
148
Deyim
trip to the woodshed
i.
zılgıtı yeme
149
Deyim
trip to the woodshed
i.
ayvayı yeme
150
Deyim
a guilt trip
i.
ağır suçluluk duygusu
151
Deyim
a trip down memory lane
i.
anılara yolculuk
152
Deyim
a guilt trip
i.
büyük suçluluk duygusu
153
Deyim
a guilt trip
i.
derin suçluluk duygusu
154
Deyim
power trip
i.
emir yağdırıp durma
155
Deyim
an ego trip
i.
ego tatmini
156
Deyim
an ego trip
i.
insanın kendi egosunu okşamak için yaptığı hareket/davranış
157
Deyim
power trip
i.
(amir/şef/müdür vb'nin alt kademedeki çalışanlara karşı uyguladığı) güç gösterisinde bulunma
158
Deyim
a guilt trip
i.
vicdan yaptıracak söz
159
Deyim
a guilt trip
i.
suçluluk hissettirecek söz
160
Deyim
a guilt trip
i.
duygu sömürüsü
161
Deyim
ego trip
i.
insanın kendi egosunu okşamak için yaptığı hareket/davranış
162
Deyim
ego trip
i.
ego tatmini
163
Deyim
ego trip
i.
bencilce davranış
164
Deyim
ego trip
i.
üstünlük taslama
165
Deyim
trip for biscuits
i.
boşuna iş
166
Deyim
trip for biscuits
i.
boşuna uğraş
167
Deyim
trip for biscuits
i.
anlamsız iş
168
Deyim
trip for biscuits
i.
anlamsız uğraş
169
Deyim
trip the light fantastic toe
f.
dans etmek
170
Deyim
take a trip down memory lane
f.
anılara dalmak
171
Deyim
take a trip down memory lane
f.
anılara uzanmak
172
Deyim
trip down memory lane
f.
anıları gözünün önünden geçmek
173
Deyim
trip down memory lane
f.
anıları hatırlamak
174
Deyim
trip up somebody
f.
birinin yoluna taş koymak
175
Deyim
send somebody on a guilt trip
f.
birisini yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek
176
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birisini ağır biçimde eleştirmek
177
Deyim
lay a heavy trip on someone
f.
birisini ağır biçimde eleştirmek
178
Deyim
be on a guilt trip about something
f.
bir konu hakkında kendini çok suçlu hissetmek
179
Deyim
lay a trip on someone
f.
birisini ağır biçimde eleştirmek
180
Deyim
put a guilt trip on somebody
f.
birisini yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek
181
Deyim
trip somebody up
f.
birinin yoluna taş koymak
182
Deyim
trip the light fantastic
f.
dans etmek
183
Deyim
trip someone up
f.
çelme takmak
184
Deyim
trip up somebody
f.
engellemeye çalışmak
185
Deyim
trip somebody up
f.
hata yapmaya zorlamak
186
Deyim
trip somebody up
f.
engellemeye çalışmak
187
Deyim
trip down memory lane
f.
geçmişi gözünün önünden geçmek
188
Deyim
trip up somebody
f.
hata yapmaya zorlamak
189
Deyim
trip someone up
f.
hatasını yakalamak
190
Deyim
be on a power trip
f.
güç gösterisinde bulunmak
191
Deyim
take a trip down memory lane
f.
eskiyi yad etmek
192
Deyim
trip down memory lane
f.
geçmişi hatırlamak
193
Deyim
take a trip down memory lane
f.
eski günleri yad etmek
194
Deyim
take a trip down memory lane
f.
maziyi yad etmek
195
Deyim
take a trip down memory lane
f.
maziye dalmak
196
Deyim
trip off the tongue
f.
söylenmesi çok kolay olmak
197
Deyim
lay/put a guilt trip on somebody (us)
f.
yaptığı bir şey yüzünden birini suçlu hissettirmek
198
Deyim
send somebody on a guilt trip (brit)
f.
yaptığı bir şey yüzünden birini suçlu hissettirmek
199
Deyim
trip off the tongue
f.
(söylenmesi kolay olduğundan) ağızdan dökülmek
200
Deyim
lay a guilt trip on someone
f.
yaptığı bir şey yüzünden kendisini suçlu hissettirmek
201
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birini ağır) şekilde eleştirmek
202
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birine fena) çıkışmak
203
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birini fena) azarlamak
204
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birine ağır) trip atmak
205
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birini çok) üzmek
206
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birinin) kafasını (çok) karıştırmak
207
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birini çok) şaşırtmak
208
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birine büyük) şaşkınlık yaşatmak
209
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birini) şaşkına çevirmek
210
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birine) kendini suçlu hissettirmek
211
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birine) suçluluk hissettirmek
212
Deyim
lay a (heavy) trip on (one)
f.
(birine) duygu sömürüsü yapmak
213
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birini (ağır) şekilde eleştirmek
214
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine (fena) çıkışmak
215
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birini (fena) azarlamak
216
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine (ağır) trip atmak
217
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birini (çok) üzmek
218
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birinin kafasını (çok) karıştırmak
219
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birini (çok) şaşırtmak
220
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine (büyük) şaşkınlık yaşatmak
221
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birini şaşkına çevirmek
222
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine kendini suçlu hissettirmek
223
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine suçluluk hissettirmek
224
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine duygu sömürüsü yapmak
225
Deyim
lay a guilt trip on someone
f.
birine kendini suçlu hissettirmek
226
Deyim
lay a guilt trip on someone
f.
birine suçluluk hissettirmek
227
Deyim
lay a guilt trip on someone
f.
birine duygu sömürüsü yapmak
228
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine ciddi bir bilgi açıklamak
229
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine çarpıcı/yıkıcı bir bilgi açıklamak
230
Deyim
lay a (heavy) trip on someone
f.
birine altında ezileceği/ağır bir bilgi vermek
231
Deyim
trip off the tongue
f.
söylemesi çok kolay olmak
232
Deyim
trip off the tongue
f.
(söylemesi kolay olduğundan) ağzından dökülüvermek
233
Deyim
trip off the tongue
f.
kolayca/kolay söylenmek
234
Deyim
take a trip down memory lane
f.
birini anılara götürmek
235
Deyim
take a trip down memory lane
f.
geçmişe götürmek
236
Deyim
take a trip down memory lane
f.
anıları birinin gözünde canlandırmak
237
Deyim
take a trip down memory lane
f.
anıları hatırlatmak
238
Deyim
take a trip down memory lane
f.
eskiyi anımsatmak
239
Deyim
guilt trip
f.
suçluluk psikolojisine sokmak
240
Deyim
guilt trip
f.
suçlu hissettirmek
241
Deyim
lay a guilt trip on (one)
f.
(birine) kendini suçlu hissettirmek
242
Deyim
lay a guilt trip on (one)
f.
(birine) suçluluk hissettirmek
243
Deyim
lay a guilt trip on (one)
f.
(birine) duygu sömürüsü yapmak
244
Deyim
lay a trip on
f.
-i eleştirmek
245
Deyim
lay a trip on
f.
'-e çıkışmak
246
Deyim
lay a trip on
f.
'-i azarlamak
247
Deyim
lay a trip on
f.
'-e trip atmak
248
Deyim
lay a trip on
f.
'-i üzmek
249
Deyim
lay a trip on
f.
'-i şaşırtmak
250
Deyim
lay a trip on
f.
'-i şaşkına çevirmek
251
Deyim
lay a trip on
f.
'-e kendini suçlu hissettirmek
252
Deyim
lay a trip on
f.
'-e suçluluk hissettirmek
253
Deyim
lay a trip on
f.
'-e duygu sömürüsü yapmak
254
Deyim
trip over (one's) tongue
f.
telaffuz etmekte zorlanmak
255
Deyim
trip over (one's) tongue
f.
dili dönmemek
256
Deyim
on a power trip
expr.
güç gösterisinde
Speaking
257
Konuşma
have a safe trip
i.
hayırlı yolculuklar
258
Konuşma
have a good trip!
expr.
hayırlı yolculuklar!
259
Konuşma
how long was the trip?
expr.
gezi ne kadar sürdü?
260
Konuşma
enjoy the trip
expr.
gezinin tadını çıkar
261
Konuşma
have a good trip
expr.
iyi yolculuklar
262
Konuşma
have a nice trip
expr.
iyi yolculuklar
263
Konuşma
have a safe trip
expr.
iyi yolculuklar
264
Konuşma
have a safe trip
expr.
yolunuz açık olsun
265
Konuşma
enjoy the trip
expr.
yolculuğun tadını çıkar
266
Konuşma
how was the trip?
expr.
yolculuk nasıl geçti?
267
Konuşma
how was the trip
expr.
yolculuk nasıldı
268
Konuşma
how was your trip
expr.
yolculuğunuz nasıl geçti
269
Konuşma
two round-trip tickets to ...
expr.
... 'ya gidiş dönüş iki bilet lütfen
Trade/Economic
270
Ticaret/Ekonomi
round trip transactions costs
i.
alım-satım masrafları (giderleri)
271
Ticaret/Ekonomi
useful trip
i.
faydalı gezi
272
Ticaret/Ekonomi
beneficial trip
i.
faydalı gezi
273
Ticaret/Ekonomi
round trip
i.
gidiş-geliş
274
Ticaret/Ekonomi
business trip
i.
iş gezisi
275
Ticaret/Ekonomi
study trip
i.
inceleme gezisi
276
Ticaret/Ekonomi
sales trip
i.
satış gezisi
277
Ticaret/Ekonomi
trial trip
i.
tecrübe seferi
278
Ticaret/Ekonomi
go on a world trip
f.
dünya turuna çıkmak
Tourism
279
Turizm
sightseeing trip
i.
bir veya daha fazla turistik atraksiyonun ziyaret edilmesi
280
Turizm
information trip
i.
bilgilendirme gezisi
281
Turizm
inspection trip
i.
denetleme gezisi
282
Turizm
familiarisation trip
i.
eğitim gezisi
283
Turizm
round trip transit visa
i.
gidiş-dönüş transit vizesi
284
Turizm
round trip ticket
i.
gidiş-dönüş bileti
285
Turizm
trip advisor
i.
gezi danışmanı
286
Turizm
round trip journey
i.
gidiş-dönüş
287
Turizm
round-trip ticket
i.
gidiş geliş bileti
288
Turizm
culture trip
i.
kültür gezisi
289
Turizm
cultural trip
i.
kültür gezisi
290
Turizm
boat trip
i.
tekne gezisi
291
Turizm
familiarisation trip
i.
tanıtım gezisi
292
Turizm
familiarization trip
i.
tanıtma gezisi
293
Turizm
one way trip
i.
tek yönlü seyahat
294
Turizm
fam trip
i.
tanıtım gezisi
295
Turizm
familiarization trip
i.
tanıtım gezisi
296
Turizm
touristic trip
i.
turistik gezi
297
Turizm
one-way trip
i.
tek yönlü gezi
298
Turizm
boat trip
i.
tekne turu
Technical
299
Teknik
trip hook
i.
kolayca veya otomatik çözülebilecek şekilde ayarlanmış kanca
300
Teknik
trip scale
i.
düz platformlu kefeleri olup eşit kol dengesine sahip terazi
301
Teknik
overspeed trip test oil
i.
aşırı hız trip sistemi test yağı
302
Teknik
main trip valve
i.
ana kapama ventili
303
Teknik
trip testing lever
i.
ani kapama test kolu
304
Teknik
overspeed trip pin
i.
aşırı hız trip pimi
305
Teknik
trip gear
i.
bağlantı valf donanımı
306
Teknik
inter-zone trip
i.
bölgeler arası seyahat
307
Teknik
inter-zone trip
i.
bölgeler arası yolculuk
308
Teknik
trip valve
i.
durdurma valfi
309
Teknik
low-vacuum trip
i.
düşük vakum koruması
310
Teknik
thrust position trip
i.
eksenel kayma emniyeti
311
Teknik
trip meter kit
i.
günlük kilometre sayacı kiti
312
Teknik
trip meter
i.
günlük kilometre sayacı
313
Teknik
single-trip bottle
i.
geri dönüşsüz şişe
314
Teknik
trip hammer
i.
güçle çalıştırılan çekiç
315
Teknik
trip coil
i.
ikaz bobini
316
Teknik
lock and trip relay
i.
kapama veya açma rölesi
317
Teknik
back pressure trip
i.
karşı basınç tripi
318
Teknik
trip meter
i.
kilometre sayacı
319
Teknik
nominal trip current
i.
nominal trip akımı
320
Teknik
nominal trip current
i.
nominal kesme akımı
321
Teknik
rated trip current
i.
nominal kesme akımı
322
Teknik
rated trip current
i.
nominal trip akımı
323
Teknik
automatic trip gear
i.
otomatik trip sistemi
324
Teknik
automatic ring trip
i.
otomatik zil kesme
325
Teknik
automatic trip
i.
otomatik trip
326
Teknik
trip meter
i.
seyahat sayacı
327
Teknik
thrust bearing trip
i.
şaft pozisyon koruması
328
Teknik
trip mechanism
i.
trip mekanizması
329
Teknik
trip lever
i.
trip kolu
330
Teknik
trip button
i.
trip butonu
331
Teknik
trip oil circuit
i.
trip yağ devresi
332
Teknik
trip piston
i.
trip pistonu
333
Teknik
trip releasing catch
i.
trip mandalı
334
Teknik
through trip
i.
transit seyahat
335
Teknik
trip oil
i.
trip hidroliği
336
Teknik
trip device
i.
trip düzeneği
337
Teknik
turbine trip
i.
türbinin ani kapanması
338
Teknik
trip coil
i.
trip bobini
339
Teknik
trip initiation
i.
trip ettirme
340
Teknik
trip coil
i.
uyarma bobini
341
Teknik
trip-free relay
i.
uyarı bağımsız röle
342
Teknik
auxiliary trip oil
i.
yardımcı trip yağı
343
Teknik
trip headlamp
i.
yol farı
344
Teknik
round-trip light time
i.
sinyalin yeryüzünden uzay aracına giderek başlangıç noktasına geri dönme süresi
345
Teknik
round-trip light time
i.
sinyal yolculuk süresi
346
Teknik
rtlt (round-trip light time)
kısalt.
sinyal yolculuk süresi
Computer
347
Bilgisayar
field trip
i.
eğitim gezisi
348
Bilgisayar
round trip delay
i.
gidiş-geliş gecikmesi
Informatics
349
Bilişim
trip-free
s.
serbest açmalı
Telecom
350
Telekom
round trip time
i.
sinyal gidiş-dönüş süresi
Electric
351
Elektrik
trip switch
i.
bir devreyi hızla kesmekte kullanılan elektrik anahtarı
352
Elektrik
trip out
f.
bağlantıyı kesmek
Mechanic
353
Mekanik
trip engine
i.
bağlantı valf donanımı ile çalışan valfli motor
354
Mekanik
trip-hammer
i.
şahmerdan
355
Mekanik
trip-hammer
s.
şahmerdan gibi
Lighting
356
Aydınlatma
trip lamp
i.
katar ardı ışıklık
Automotive
357
Otomotiv
obd2 trip drive cycle
i.
obd2 trip drive cycle
358
Otomotiv
trip meter
i.
odometre
359
Otomotiv
trip recorder
i.
sıfırlanabilir mesafe kaydedici
360
Otomotiv
trip odometer
i.
seyahat mesafesini ölçen yardımcı odyometre
361
Otomotiv
trip odometer
i.
seyahat odyometresi
362
Otomotiv
trip meter knob
i.
sıfırlama düğmesi
363
Otomotiv
pre-trip travel information
i.
yolculuk öncesi bilgilendirme
364
Otomotiv
trip computer
yol bilgisayarı
365
Otomotiv
trip computer
yol bilgisayarı
Transportation
366
Ulaştırma
the trip takes two hours
expr.
yolculuk iki saat sürüyor
Aeronautic
367
Havacılık
half round trip
i.
bir destinasyona iki dönüş yolculuğu toplamının yarısını esas alan tarife
368
Havacılık
round trip
i.
bir veya birden fazla yere uğrayıp kalkış noktasına dönen sefer
369
Havacılık
circle trip
i.
iki veya daha fazla ara nokta üzerinden başlangıç noktasına geri dönüşlü sefer
370
Havacılık
trip fuel
i.
seyahat süresince kullanılacak yakıtın tamamı
371
Havacılık
trip trade
i.
iki kabin memuru arasında anlaşmalı yolculuk değişikliği
372
Havacılık
trip trade
i.
görev destinasyonu değişikliği
Marine
373
Denizcilik
trial trip
i.
deneme yolculuğu
374
Denizcilik
manual trip
i.
elle çalıştırılan trip
375
Denizcilik
ocean trip
i.
okyanus yolculuğu
376
Denizcilik
trip charter
i.
sefer üzerine navlun
377
Denizcilik
round trip
i.
yöre gezisi
378
Denizcilik
trip charter
i.
yolculuk üzerine çarter
Psychology
379
Psikoloji
astral trip
i.
astral seyahat
380
Psikoloji
astral trip
i.
ölüm öncesi veya bazı rüyalar sırasında olduğuna inanılan, ruhun bedenden ayrılması olayı
Marine Biology
381
Deniz Biyolojisi
trip frequency limit
i.
sefer sıklığı sınırı
Botanic
382
Botanik
trip-toe (vibernum alnifolium)
i.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü beyaz çiçekli çalımsı bir kartopu bitkisi
Tobacco
383
Tütün
trip coil
i.
açtırma bobini
384
Tütün
trip lever
i.
kağıt trip kolu
Forestry
385
Ormancılık
trip line
i.
kerestecilikte kullanılan hafif halat
386
Ormancılık
trip line
i.
tomruk nakli sırasında ana kabloyu geri çekmek için kullanılan küçük halat
Education
387
Eğitim
school trip
i.
okul gezisi
388
Eğitim
field trip
i.
okul turu
389
Eğitim
field trip
i.
okul gezisi
390
Eğitim
school trip
i.
okul turu
391
Eğitim
field trip
i.
birinci elden gözlem yapılabilmesi için müze gibi yerlere düzenlenen grup gezisi
History
392
Tarih
tray-trip
i.
zarla oynanan eski bir oyun
393
Tarih
trey-trip [obsolete]
i.
geçmişte oynanan bir zar oyunu
Environment
394
Çevre
reactor trip
i.
nükleerün aniden durdurulması
Military
395
Askeri
trip wire
i.
savaşta savunma hattı olarak işlev gören küçük askeri güç
396
Askeri
trip flare
i.
aydınlatma tuzağı
397
Askeri
round trip timing
i.
gidiş-dönüş zamanlaması
398
Askeri
driver's trip ticket
i.
şoför bakım ve görev çizelgesi
399
Askeri
trip wire
i.
tuzak teli
Card
400
İskambil
round trip
i.
(pinaki oyununda) birer papaz ve kızdan oluşan el
Slang
401
Argo
bum trip
i.
dağıtma
402
Argo
bum trip
i.
kendinden geçme
403
Argo
bum trip
i.
ne yaptığını bilmeme
404
Argo
bum trip
i.
jüt olma
405
Argo
bum trip
i.
narkoza girme
406
Argo
bum trip
i.
uçuş
407
Argo
bum trip
i.
filmi koparma
408
Argo
bum trip
i.
fişi çekme
409
Argo
bum trip
i.
kötü bir uyuşturucu deneyimi yaşama
410
Argo
bum trip
i.
bad trip
411
Argo
free trip
i.
lsd almadığı halde tekrar lsd kafası yaşama
412
Argo
free trip
i.
lsd almadığı halde tekrar lsd tribine girme
413
Argo
free trip
i.
bedavadan kafa yaşama
414
Argo
free trip
i.
bir lsd deneyiminin kendini tekrar etmesi
415
Argo
free trip
i.
lsd tribinin tekrarlaması
416
Argo
free trip
i.
lsd kafasının tekrar gelmesi
417
Argo
free trip
i.
bir lsd kafasını/tribini tekrar anımsama
418
Argo
a good trip
i.
iyi trip (lsd, sihirli mantar tribi)
419
Argo
a good trip
i.
güzel kafa (lsd, sihirli mantar kafası)
420
Argo
a good trip
i.
eğlenceli trip (lsd, sihirli mantar tribi)
421
Argo
head trip
i.
uyuşturucu kafası
422
Argo
head trip
i.
psikoaktif madde/uyuşturucu kafası
423
Argo
head trip
i.
uyuşturucunun etkisinde görülen halüsinasyonlar/hayaller
424
Argo
head trip
i.
uyuşturucu tribi
425
Argo
bum trip
i.
kötü uyuşturucu kafası
426
Argo
bum trip
i.
kötü uyuşturucu deneyimi
427
Argo
bum trip
i.
bad trip
428
Argo
good trip
i.
iyi trip (lsd, sihirli mantar tribi)
429
Argo
good trip
i.
güzel kafa (lsd, sihirli mantar kafası)
430
Argo
good trip
i.
eğlenceli trip (lsd, sihirli mantar tribi)
431
Argo
have a bad trip
f.
bad tribe girmek
432
Argo
trip out
f.
kafayı kırmak
433
Argo
trip out
f.
kafası güzel olmak
434
Argo
trip out
f.
uyuşturucu alıp uçmak
435
Argo
take a trip
f.
uyuşturucu madde kullanmak
436
Argo
trip balls
f.
kafası iyi olmak
437
Argo
trip balls
f.
kafası dumanlanmak
438
Argo
trip balls
f.
kafası bir dünya olmak
439
Argo
trip balls
f.
psikoaktif ilaç veya uyuşturucuyla sarhoş olmak
440
Argo
trip on (something)
f.
(bir uyuşturucunun) etkisinde/kafasında olmak
441
Argo
trip on (something)
f.
(bir uyuşturucu) tribi yaşamak
442
Argo
trip on (something)
f.
(bir uyuşturucu) etkisinde sesler duymak/halüsinasyonlar görmek
443
Argo
on a trip
expr.
tripte
444
Argo
on a trip
expr.
uyuşturucunun etkisi altında
445
Argo
on a trip
expr.
uyuşturucunun etkisinde
446
Argo
on a trip
expr.
uyuşturucu kafasında
447
Argo
on a trip
expr.
uyuşturucu tribinde
448
Argo
on a trip
expr.
uçmuş
449
Argo
on a trip
expr.
uyuşturucu kafası yaşayan
British Slang
450
İngiliz Argosu
trip of lsd
i.
lsd kafası
451
İngiliz Argosu
take a stroll/trip down bournville boulevard
f.
anal seks yapmak
452
İngiliz Argosu
take a stroll/trip down bournville boulevard
f.
götten kaymak
Modern Slang
453
Modern Argo
a trip
i.
çılgın
454
Modern Argo
a trip
i.
tuhaf
455
Modern Argo
a trip
i.
beklenmedik
456
Modern Argo
acid trip
i.
asit tribi
457
Modern Argo
acid trip
i.
asit kafası
458
Modern Argo
acid trip
i.
lsd tribi
459
Modern Argo
acid trip
i.
lsd kafası
460
Modern Argo
acid trip
i.
asit/lsd kullanıldığında yaşanan halüsinojenik ruh hali
461
Modern Argo
ambien trip
i.
ambien isimli uyku ilacını aldıktan sonra yaşanan trip/deneyim/ağırlaşma hissi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of trip
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy