Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
twist
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"twist"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 125 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
twist
i.
büklüm
2
Yaygın Kullanım
twist
i.
bükme
3
Yaygın Kullanım
twist
i.
büküm
4
Yaygın Kullanım
twist
f.
bükülmek
5
Yaygın Kullanım
twist
f.
burmak
6
Yaygın Kullanım
twist
f.
bükmek
7
Yaygın Kullanım
twist
f.
burkmak
General
8
Genel
twist
i.
girdap
9
Genel
twist
i.
kıvırma
10
Genel
twist
i.
sarma sigara
11
Genel
twist
i.
çarpıtma
12
Genel
twist
i.
ip
13
Genel
twist
i.
dönme
14
Genel
twist
i.
eğilim (kötü)
15
Genel
twist
i.
cilve
16
Genel
twist
i.
burkulma
17
Genel
twist
i.
kıvrım
18
Genel
twist
i.
sarılma
19
Genel
twist
i.
yeni çözüm
20
Genel
twist
i.
kasırga
21
Genel
twist
i.
dolama
22
Genel
twist
i.
ibrişim
23
Genel
twist
i.
değişiklik
24
Genel
twist
i.
düğüm
25
Genel
twist
i.
burma
26
Genel
twist
i.
burulma
27
Genel
twist
i.
burkma
28
Genel
twist
i.
viraj
29
Genel
twist
i.
hortum
30
Genel
twist
i.
sicim
31
Genel
twist
i.
bükülme
32
Genel
twist
i.
tvist dansı
33
Genel
twist
i.
helezon
34
Genel
twist
i.
dönemeç
35
Genel
twist
i.
dönüş
36
Genel
twist
i.
burka
37
Genel
twist
i.
çevirme
38
Genel
twist
i.
döndürme
39
Genel
twist
i.
şaşırtmaca
40
Genel
twist
i.
limon/portakal kabuğu/büklümü
41
Genel
twist
i.
beklenmedik gelişme
42
Genel
twist
i.
garip kişilik özelliği
43
Genel
twist
i.
örgü
44
Genel
twist
i.
kıvranma
45
Genel
twist
i.
yanlı davranış
46
Genel
twist
i.
belirgin eğilim
47
Genel
twist
i.
kendine has özellik
48
Genel
twist
i.
marifet
49
Genel
twist
i.
karmaşa
50
Genel
twist
i.
keşmekeş
51
Genel
twist
i.
sargı
52
Genel
twist
i.
mizaç
53
Genel
twist
i.
hile
54
Genel
twist
i.
beklenmedik gelişme
55
Genel
twist
f.
çarpıtmak
56
Genel
twist
f.
bozmak
57
Genel
twist
f.
saptırmak
58
Genel
twist
f.
burkmak
59
Genel
twist
f.
kıvrılmak
60
Genel
twist
f.
eğriltmek
61
Genel
twist
f.
dolamak
62
Genel
twist
f.
burkulmak
63
Genel
twist
f.
şaşırtmak
64
Genel
twist
f.
kıvranmak
65
Genel
twist
f.
ters anlam vermek
66
Genel
twist
f.
dönmek
67
Genel
twist
f.
kanırmak
68
Genel
twist
f.
burulmak
69
Genel
twist
f.
sarmak
70
Genel
twist
f.
sarılmak
71
Genel
twist
f.
çevirmek
72
Genel
twist
f.
döndürmek
73
Genel
twist
f.
kıvırmak
74
Genel
twist
f.
kanırtmak
75
Genel
twist
f.
saçını örmek
76
Genel
twist
f.
saçını örgü yapmak
77
Genel
twist
f.
zor yoldan işini halletmek
78
Genel
twist
f.
çevirip açmak
79
Genel
twist
f.
koparıp kırmak
80
Genel
twist
f.
doğru yoldan saptırmak
81
Genel
twist
f.
dönerek ilerlemek
82
Genel
twist
f.
kafayı bozmak
83
Genel
twist
f.
sapıtmak
Insurance
84
Sigortacılık
twist
f.
(birini) mevcut sigortasını bozup başka şirketten sigorta yapması için kandırmak
Technical
85
Teknik
twist
i.
torsiyon derecesi
86
Teknik
twist
i.
cam gövdesinde helezon biçimli renkli çizgi
87
Teknik
twist
i.
burkulma
88
Teknik
twist
i.
burulum
89
Teknik
twist
i.
dikey burkulma
90
Teknik
twist
i.
düğüm
91
Teknik
twist
i.
helezon
92
Teknik
twist
i.
sarılma
93
Teknik
twist
i.
torsiyon
94
Teknik
twist
f.
bükmek
95
Teknik
twist
f.
döndürmek
96
Teknik
twist
f.
çevirmek
97
Teknik
twist
f.
eğrileştirmek
98
Teknik
twist
f.
torsiyona uğramak
Computer
99
Bilgisayar
twist
expr.
bük
Textile
100
Tekstil
twist
i.
örgüye fazladan dayanıklılık vermek için dikiş yerlerine uygulanan bükümlü iplik
Gastronomy
101
Mutfak
twist
i.
örgü ekmek
102
Mutfak
twist
i.
hamurların birbirine sarılmasıyla yapılan ekmek
103
Mutfak
twist
i.
burgu şekli verilmiş hamur işi
104
Mutfak
twist
i.
narenciye meyvesinin kabuğunu bükerek esansını çıkartma işlemi
Marine Biology
105
Deniz Biyolojisi
twist
f.
kıvırmak
Agriculture
106
Tarım
twist
i.
buğday ve çavdarlarda mantarın sebep olduğu bir hastalık
Breeding
107
Hayvancılık
twist
i.
hayvanın arka ayakları arasındaki et
108
Hayvancılık
twist
i.
sığır veya koyun uyluklarının birleşim yeri
109
Hayvancılık
twist
i.
helezon biçiminde hayvan kuyruğu
Tobacco
110
Tütün
twist
i.
üç farklı puronun birbirine sarılmasıyla elde edilen puro
111
Tütün
twist
i.
rulo haldeki çiğneme tütünü
Hunting
112
Silah/Atıcılık
twist
i.
yiv
113
Silah/Atıcılık
twist
i.
çekirdek dönme hızını tayin eden yiv hadve boyu
Sport
114
Spor
twist
i.
yüzücünün yan dönerek suya atladığı bir atlama stili
115
Spor
twist
i.
burkma
116
Spor
twist
f.
(top) falsolu gitmek
Music
117
Müzik
twist
i.
tvist
118
Müzik
twist
f.
tvist dansı yapmak
Printery
119
Matbaa
twist
f.
arka kısmına yazdırmak için (kağıdı) ters çevirmek
Slang
120
Argo
twist
i.
kadın
121
Argo
twist
i.
kız
122
Argo
twist
i.
hoppa kadın
123
Argo
twist
i.
kız
124
Argo
twist
i.
kadın
125
Argo
twist
i.
karı
"twist"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 328 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
twist drill
i.
matkap
2
Genel
a twist of the wrist
i.
ustalık
3
Genel
twist bit
i.
matkap ucu
4
Genel
twist drill
i.
helezon matkap
5
Genel
angle of twist
i.
bükülme açısı
6
Genel
a twist of the wrist
i.
hüner
7
Genel
french twist
i.
muz topuz
8
Genel
twist contest
i.
tvist yarışması
9
Genel
twist on lid
i.
çevir aç kapak
10
Genel
twist-off lid
i.
çevir aç kapak
11
Genel
twist-off lid
i.
çevirerek açılan kapak
12
Genel
twist [brit]
i.
kuvvetli iştah
13
Genel
twist [brit]
i.
külah biçimi verilmiş saklama kağıdı
14
Genel
twist [obsolete]
i.
yaşam çizgisi
15
Genel
twist [obsolete]
i.
hayatın akışı
16
Genel
twist tie
i.
poşet teli
17
Genel
twist [uk]
i.
kornet
18
Genel
twist up
f.
büküp bırakmak
19
Genel
twist together
f.
birbirine bağlamak
20
Genel
twist about
f.
kıvrılmak
21
Genel
twist one's ankle
f.
ayağını burkmak
22
Genel
twist the lion's tail
f.
ingilizlerin damarına basmak
23
Genel
twist somebody's arm
f.
ağzından girip burnundan çıkmak
24
Genel
twist someone's words
f.
birinin sözlerini çarpıtmak
25
Genel
twist loose
f.
kanırtmak
26
Genel
twist one's ankle
f.
ayak bileğini burkmak
27
Genel
twist off
f.
çevirip açmak
28
Genel
twist off
f.
büküp koparmak
29
Genel
twist one's leg
f.
ayağını burkmak
30
Genel
twist the leg
f.
ayak burkmak
31
Genel
twist one's wrist
f.
bileğini burkmak
32
Genel
twist the subject
f.
konuyu çarpıtmak
33
Genel
twist the facts
f.
gerçekleri çarpıtmak
34
Genel
twist the matter
f.
konuyu çarpıtmak
35
Genel
twist (someone) around one's finger
f.
parmağında oynatmak
36
Genel
twist someone around one's little finger
f.
birini parmağında oynatmak
37
Genel
twist the knife
f.
yaraya tuz basmak
38
Genel
twist the knife
f.
yarayı deşmek
39
Genel
twist someone's arm
f.
dil dökmek
40
Genel
twist someone's arm
f.
birinin ağzından girip burnundan çıkmak
41
Genel
take yet another twist
f.
bir başka hal almak
42
Genel
take yet another twist
f.
yeni bir sürece girmek
43
Genel
take yet another twist
f.
bir aşama daha kaydetmek
44
Genel
twist back and forth
f.
ileri geri bükmek
45
Genel
twist it around pull it down
f.
döndürüp aşağı çekmek
46
Genel
twist and turn
f.
bir sağa bir sola hareket etmek
47
Genel
twist and turn
f.
kıvrılıp durmak
48
Genel
twist in pain
f.
acı içinde kıvranmak
49
Genel
twist oneself into pretzel
f.
kendini iki büklüm etmek
50
Genel
twist someone's arm
f.
acı vermek amacıyla birinin kolunu tutup bükmek
Phrasals
51
Öbek Fiiller
twist around
f.
çarpıtmak
52
Öbek Fiiller
twist around
f.
kelimelerin anlamını eğip bükmek
53
Öbek Fiiller
twist something out of something
f.
çevirerek/bükerek çıkartmak
54
Öbek Fiiller
twist something off (of) something
f.
çevirerek/bükerek çıkartmak
55
Öbek Fiiller
twist something off
f.
çevirerek/bükerek çıkartmak
56
Öbek Fiiller
twist something around
f.
çevresinde dolamak
57
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
bükülüp (bir şey) haline gelmek
58
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
kıvrılıp (bir şey) halini almak
59
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
büküp (bir şey) haline getirmek
60
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
kıvırıp (bir şey) haline getirmek
61
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
lafı değiştirmek (bir şeye) çevirmek
62
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
lafı saptırıp (bir şeye) çevirmek
63
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
lafı çarpıtıp (bir şeye) çevirmek
64
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
iki büklüm edip (bir şey) haline sokmak
65
Öbek Fiiller
twist into (something)
f.
kıvrandırıp (bir şey) durumuna getirmek
66
Öbek Fiiller
twist something into something
f.
bir şeyi kıvırıp/kıvırarak bir şey haline getirmek
67
Öbek Fiiller
twist something into something
f.
bir şeyi büküp/bükerek bir şey haline getirmek
68
Öbek Fiiller
twist up
f.
dönerek yükselmek
69
Öbek Fiiller
twist up
f.
yukarı doğru dönerek çıkmak
70
Öbek Fiiller
twist up
f.
sarmal bir şekilde yükselmek
71
Öbek Fiiller
twist up
f.
kıvrılarak yükselmek/çıkmak
72
Öbek Fiiller
twist up
f.
dolamak
73
Öbek Fiiller
twist up
f.
kıvırmak
74
Öbek Fiiller
twist up
f.
sarmak
75
Öbek Fiiller
twist up
f.
çarpıtmak
76
Öbek Fiiller
twist up
f.
saptırmak
77
Öbek Fiiller
twist up
f.
yanlış sunmak
78
Öbek Fiiller
twist up
f.
değiştirmek
79
Öbek Fiiller
twist up
f.
kafasını karıştırmak
80
Öbek Fiiller
twist up
f.
tereddütte/kararsız bırakmak
81
Öbek Fiiller
twist up
f.
iki büklüm etmek
82
Öbek Fiiller
twist up
f.
kıvrandırmak
83
Öbek Fiiller
twist up
f.
sarmal bir şekilde yükselmek
84
Öbek Fiiller
twist up
f.
döne döne yükselmek
85
Öbek Fiiller
twist up
f.
dolaşmak
86
Öbek Fiiller
twist up
f.
dolanmak
87
Öbek Fiiller
twist up
f.
karışmak
88
Öbek Fiiller
twist out of (something)
f.
(bir şeyden) sıyrılmak
89
Öbek Fiiller
twist out of (something)
f.
(bir şeyden) kıvrılarak kurtulmak
90
Öbek Fiiller
twist out of (something)
f.
(bir şeyden) çevirerek/kıvırarak çıkarmak
91
Öbek Fiiller
twist out of (something)
f.
(bir şeyden) sert bir şekilde burkarak/bükerek çekip almak
Colloquial
92
Konuşma Dili
twist [brit]
f.
dolandırmak
Idioms
93
Deyim
twist of fate
i.
feleğin sillesi
94
Deyim
twist of fate
i.
kaderin cilvesi
95
Deyim
a twist of fate
i.
kaderin bir cilvesi
96
Deyim
a turn/twist of the knife
i.
(üzüntüye vb) tuz biber (ekmek)
97
Deyim
a twist in the tale
i.
(hikayenin sonundaki) beklenmedik durum/sonuç
98
Deyim
twist in the tail
i.
(roman sonundaki) karışık durum
99
Deyim
twist somebody's arm
f.
ağzından girip burnundan çıkmak
100
Deyim
twist someone's arm
f.
birisine bir şey yaptırmaya çalışmak
101
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
birisini müşkül durumda bırakmak
102
Deyim
twist somebody's arm
f.
birisini bir şey yapmaya zorlamak
103
Deyim
twist someone's arm
f.
birine tehditle iş yaptırmak
104
Deyim
twist someone's arm
f.
birini işe koşmak
105
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
birisini yüzüstü bırakmak
106
Deyim
twist around one's little finger
f.
birini kolayca kandırabilmek
107
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
boş yere kendini üzmek
108
Deyim
twist someone around one's little finger
f.
birisini parmağında oynatmak
109
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
birini (bir karar ile ilgili) bekletmek
110
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
birini çok zor bir durumda bırakmak
111
Deyim
twist someone's words around
f.
birinin sözlerini çarpıtmak
112
Deyim
twist someone's arm
f.
birisine baskı yapmak
113
Deyim
twist in the wind
f.
ceza çekmek
114
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
canını sıkmak
115
Deyim
twist slowly in the wind
f.
ceza çekmek
116
Deyim
drive somebody round the twist
f.
çileden çıkarmak
117
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
canı sıkılmak
118
Deyim
drive somebody round the twist
f.
deli etmek
119
Deyim
send somebody round the twist
f.
çileden çıkarmak
120
Deyim
send somebody round the twist
f.
deli etmek
121
Deyim
twist in the wind
f.
gururu kırılmak
122
Deyim
twist slowly in the wind
f.
gururu kırılmak
123
Deyim
twist slowly in the wind
f.
gururu incinmek
124
Deyim
twist in the wind
f.
gururu incinmek
125
Deyim
twist around one's little finger
f.
istediğini yaptırabilmek
126
Deyim
twist in the wind
f.
küçük düşmek
127
Deyim
twist someone around one's little finger
f.
küçük parmağında oynatmak
128
Deyim
twist someone's arm
f.
kanına girmeye çalışmak
129
Deyim
twist someone's arm
f.
mecbur etmek
130
Deyim
twist slowly in the wind
f.
küçük düşmek
131
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
karşı tarafı bekletip durmak
132
Deyim
twist slowly in the wind
f.
rezil olmak
133
Deyim
send somebody round the twist
f.
sinir etmek
134
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
sallantıda bırakmak
135
Deyim
twist in the wind
f.
rezil olmak
136
Deyim
twist someone around one's little finger
f.
serçe parmağında oynatmak
137
Deyim
twist someone around one's little finger
f.
parmağında oynatmak
138
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
sürüncemede bırakmak
139
Deyim
twist around one's little finger
f.
parmağında oynatmak
140
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
sinirlenmek
141
Deyim
drive somebody round the twist
f.
sinir etmek
142
Deyim
twist brain
f.
saksıyı çalıştırmak
143
Deyim
twist around one's little finger
f.
parmağının ucunda oynatmak
144
Deyim
leave somebody to twist in the wind
f.
tereddütte bırakmak
145
Deyim
send somebody round the twist
f.
tepesini attırmak
146
Deyim
drive somebody round the twist
f.
tepesini attırmak
147
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
(önemsiz bir şeye) kafasını takmak
148
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
149
Deyim
twist someone's arm
f.
zorlamak
150
Deyim
twist the knife in the wound
f.
yarayı deşmek
151
Deyim
twist the knife in the wound
f.
yaraya tuz basmak
152
Deyim
twist the knife in the wound
f.
yaraya tuz basmak
153
Deyim
twist the knife in the wound
f.
yarayı deşmek
154
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
boş yere kendini üzmek
155
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
156
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
157
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
boşuna canını sıkmak
158
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
159
Deyim
have (one's) knickers in a twist
f.
boş yere kendini üzmek
160
Deyim
have (one's) knickers in a twist
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
161
Deyim
have (one's) knickers in a twist
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
162
Deyim
have (one's) knickers in a twist
f.
boşuna canını sıkmak
163
Deyim
have (one's) knickers in a twist
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
164
Deyim
get/have your knickers in a twist
f.
büyük tepki vermek
165
Deyim
get/have your knickers in a twist
f.
küplere binmek
166
Deyim
get/have your knickers in a twist
f.
kafayı takmak
167
Deyim
get/have your knickers in a twist
f.
canı çok sıkılmak
168
Deyim
get/have your knickers in a twist
f.
çok kızmak
169
Deyim
drive (one) round the twist [uk/australia]
f.
(birini) çileden çıkarmak
170
Deyim
drive (one) round the twist [uk/australia]
f.
(birini) deli etmek
171
Deyim
drive (one) round the twist [uk/australia]
f.
(birini) sinir etmek
172
Deyim
drive (one) round the twist [uk/australia]
f.
(birinin) tepesini attırmak
173
Deyim
drive (one) round the twist [uk/australia]
f.
(birini) uyuz etmek
174
Deyim
get your knickers in a twist [uk]
f.
canı çok sıkılmak
175
Deyim
get your knickers in a twist [uk]
f.
kafayı takmak
176
Deyim
get your knickers in a twist [uk]
f.
hemen tribe girmek
177
Deyim
get your knickers in a twist [uk]
f.
hemen endişeye kapılmak/üzülmek
178
Deyim
get your knickers in a twist [uk]
f.
hemen sinirlenmek
179
Deyim
get your knickers in a twist [uk]
f.
büyük tepki vermek
180
Deyim
leave to twist in the wind
f.
yüzüstü bırakmak
181
Deyim
leave to twist in the wind
f.
müşkül durumda bırakmak
182
Deyim
leave to twist in the wind
f.
çok zor bir durumda bırakmak
183
Deyim
leave to twist in the wind
f.
sürüncemede bırakmak
184
Deyim
stick or twist
f.
kalmak ya da kalmamak
185
Deyim
stick or twist
f.
saplanıp kalmak ya da durumu değiştirmek
186
Deyim
stick or twist
f.
olduğun yerde kalmak veya harekete geçmek
187
Deyim
twist arm
f.
ağzından girip burnundan çıkmak
188
Deyim
twist arm
f.
dil dökmek
189
Deyim
twist arm
f.
kolunu tutup bükmek
190
Deyim
twist arm
f.
bir şey yaptırmaya çalışmak
191
Deyim
twist arm
f.
baskı yapmak
192
Deyim
twist arm
f.
işe koşmak
193
Deyim
twist arm
f.
tehditle iş yaptırmak
194
Deyim
twist arm
f.
bir şey yapmaya zorlamak
195
Deyim
twist arm
f.
kanına girmeye çalışmak
196
Deyim
twist arm
f.
mecbur etmek
197
Deyim
twist arm
f.
zorlamak
198
Deyim
twist around little finger
f.
parmağında oynatmak
199
Deyim
twist around little finger
f.
kolayca kandırabilmek
200
Deyim
twist around little finger
f.
istediğini yaptırabilmek
201
Deyim
twist around little finger
f.
küçük parmağında oynatmak
202
Deyim
twist around little finger
f.
parmağının ucunda oynatmak
203
Deyim
twist around little finger
f.
serçe parmağında oynatmak
204
Deyim
twist around one's finger
f.
parmağında oynatmak
205
Deyim
twist around one's finger
f.
kolayca kandırabilmek
206
Deyim
twist around one's finger
f.
istediğini yaptırabilmek
207
Deyim
twist around one's finger
f.
küçük parmağında oynatmak
208
Deyim
twist around one's finger
f.
parmağının ucunda oynatmak
209
Deyim
twist around one's finger
f.
serçe parmağında oynatmak
210
Deyim
be left to twist in the wind
f.
sorunlarla/zorluklarla baş başa kalmak
211
Deyim
be left to twist in the wind
f.
yüz üstü bırakılmak
212
Deyim
be left to twist in the wind
f.
müşkül durumda kalmak
213
Deyim
be left to twist in the wind
f.
ortada kalmak
214
Deyim
be left to twist in the wind
f.
zor durumda kalmak
215
Deyim
twist someone around your little finger
f.
birini parmağında oynatmak
216
Deyim
twist someone around your little finger
f.
birini kolayca kandırabilmek
217
Deyim
twist someone around your little finger
f.
birine istediğini yaptırabilmek
218
Deyim
twist someone around your little finger
f.
birini küçük parmağında oynatmak
219
Deyim
twist someone around your little finger
f.
birini parmağının ucunda oynatmak
220
Deyim
twist someone around your little finger
f.
birini serçe parmağında oynatmak
221
Deyim
twist words
f.
sözlerini çarpıtmak
222
Deyim
twist words
f.
lafını çarpıtmak
223
Deyim
twist somebody around your little finger
f.
birini parmağında oynatmak
224
Deyim
twist somebody around your little finger
f.
birini kolayca kandırabilmek
225
Deyim
twist somebody around your little finger
f.
birine istediğini yaptırabilmek
226
Deyim
twist somebody around your little finger
f.
birini küçük parmağında oynatmak
227
Deyim
twist somebody around your little finger
f.
birini parmağının ucunda oynatmak
228
Deyim
twist somebody around your little finger
f.
birini serçe parmağında oynatmak
229
Deyim
twist somebody round your little finger
f.
birini parmağında oynatmak
230
Deyim
twist somebody round your little finger
f.
birini kolayca kandırabilmek
231
Deyim
twist somebody round your little finger
f.
birine istediğini yaptırabilmek
232
Deyim
twist somebody round your little finger
f.
birini küçük parmağında oynatmak
233
Deyim
twist somebody round your little finger
f.
birini parmağının ucunda oynatmak
234
Deyim
twist somebody round your little finger
f.
birini serçe parmağında oynatmak
235
Deyim
round the twist
s.
kaçık
236
Deyim
round the twist
expr.
deli
237
Deyim
round the twist
expr.
çılgın
238
Deyim
round the twist
expr.
fırlatmış
239
Deyim
round the twist
expr.
kafadan kontak
Speaking
240
Konuşma
don't twist my words
expr.
sözlerimi çarpıtma
241
Konuşma
do not twist my words
expr.
sözlerimi çarpıtma
Trade/Economic
242
Ticaret/Ekonomi
operation twist
i.
abd'de 1960'larda federal reserve bank'ın uyguladığı uzun vadeli menkul değerler alıp kısa vadeli olanları satarak faizlerin zaman yapısını çevirmeye yönelik politika
Technical
243
Teknik
twist inserter
i.
büküm verici
244
Teknik
angle of twist
i.
burulma açısı
245
Teknik
twist-on connecting devices
i.
bükmeli bağlama düzenleri
246
Teknik
twist boundary
i.
burma sınır
247
Teknik
twist change chart
i.
büküm dişlisi tablosu
248
Teknik
angle of twist
i.
burma açısı
249
Teknik
angle of twist
i.
bükülme açısı
250
Teknik
delivery twist guide
i.
çevirici çıkış yolluğu
251
Teknik
twist drill
i.
derin kanallı matkap
252
Teknik
waveguide twist
i.
dalga kılavuzu burulması
253
Teknik
twist lock
i.
dönme kilit
254
Teknik
twist lock housing
i.
dönme kilit yuvası
255
Teknik
twist lock pin
i.
dönme kilit pimi
256
Teknik
twist drill
i.
helezon matkap
257
Teknik
twist drill
i.
helezoni matkap
258
Teknik
twist drill
i.
helisel matkap
259
Teknik
baffle twist
i.
kaymış tampon izi
260
Teknik
twist drill
i.
matkap ucu
261
Teknik
roller exit twist guide
i.
makaralı çıkış çevirici yolluğu
262
Teknik
blade twist
i.
pale burulması
263
Teknik
twist drill
i.
sarmal delgi
264
Teknik
false twist
i.
sahte büküm
265
Teknik
twist tie
i.
torba bağı
266
Teknik
false twist
i.
yalancı büküm
267
Teknik
damascus twist
i.
silah üreticilerinin demir ve çelik telleri bir araya getirip kaynaklayarak yaptığı demir
Electric
268
Elektrik
twist-on connection
i.
bükmeli bağlama
Mechanic
269
Mekanik
twist drill
i.
helisel matkap
270
Mekanik
twist drill
i.
spiral matkap
Textile
271
Tekstil
determination of twist balance
i.
büküm dengesinin belirlenmesi
272
Tekstil
determination of twist
i.
büküm tayini
273
Tekstil
twist balance index
i.
büküm denge indisi
274
Tekstil
twist factor
i.
büküm faktörü
275
Tekstil
twist balance index
i.
büküm denge endeksi
276
Tekstil
direction of twist
i.
büküm yönü
277
Tekstil
double-twist yarn
i.
çift büküm iplik
278
Tekstil
twist balance index of yarns
i.
ipliklerin büküm denge endeksi
279
Tekstil
yarn twist
i.
iplik bükümü
280
Tekstil
twist in yarns
i.
ipliklerde bükü
281
Tekstil
false twist
i.
sahte büküm
282
Tekstil
false twist
i.
yalancı büküm
283
Tekstil
z-twist
i.
z-büküm
284
Tekstil
machine twist
i.
dikiş makinesinde kullanılmaya göre tasarlanmış ipekli iplik
285
Tekstil
mule twist
i.
masuraya sarılmış pamuk iplik
286
Tekstil
twist-set
f.
dokuma veya örme sırasında iplerin dolaşmasını önlemek için (iplikleri) buhara maruz bırakmak
287
Tekstil
one-twist
s.
bir bükümlü
288
Tekstil
two-twist
s.
iki bükümlü
Construction
289
İnşaat
wire-twist test device
i.
tel bükme test aleti
Automotive
290
Otomotiv
twist grip
i.
yivli deseni olan, vites ayarlamaya yarayan döndürmeli gidon tutamağı
291
Otomotiv
twist-grip
i.
vites değiştirmeye yarayan gidon tutamağı
292
Otomotiv
twist drill
i.
burgulu matkap kalemi
293
Otomotiv
twist cracks
i.
burulma çatlakları
294
Otomotiv
twist drill
i.
helisel matkap ucu
295
Otomotiv
twist-on wire nut
i.
vidalı buat klemensi
Aeronautic
296
Havacılık
aerodynamic twist
i.
aerodinamik burulma
297
Havacılık
geometric twist
i.
geometrik burulma
298
Havacılık
blade twist
i.
pala burkulması
299
Havacılık
blade twist
i.
pale burulması
Marine
300
Denizcilik
tiller with twist throttle
i.
döner gaz kollu dümen yekesi
301
Denizcilik
twist throttle
i.
döner gaz kolu
Mining
302
Maden
drag twist
i.
sondaj deliği temizleme çubuğunun ucundaki spiral kanca
Veterinary
303
Veterinerlik
twist disease
i.
dokuların birgözeli hayvanlarca istila edilmesinden kaynaklanan bir balık hastalığı
Gastronomy
304
Mutfak
twist and squeeze
f.
burup sıkmak
Botanic
305
Botanik
twist wood (viburnum lantana)
i.
kartopu
306
Botanik
twist wood (viburnum lantana)
i.
avrupa'da yetişen, yol kenarlarına yaygın olarak dikilen yaprak döken ağaç benzeri bir çalı
Agriculture
307
Tarım
twist disease
i.
buğday ve çavdarlarda mantarın sebep olduğu bir hastalık
Literature
308
Edebiyat
plot twist
i.
(filmde veya kitapta) hikayedeki beklenmedik gelişme
Military
309
Askeri
uniform twist
i.
yivli silah namlusunda düzgün spiral hatve
310
Askeri
gain twist
i.
artan hadve
311
Askeri
gaining twist
i.
artan hadve
312
Askeri
increase twist
i.
tüfek namlusunda açısı namluya doğru artan yiv
Hunting
313
Silah/Atıcılık
rate of twist
i.
yivli namlularda yiv hadvesi
Sport
314
Spor
twist dive
i.
yüzücünün hem yanal hem de dikey biçimde dönerek suya atladığı atlama stili
315
Spor
twist dives
i.
burgulu atlamalar
316
Spor
somersault with twist
i.
burgulu salto
317
Spor
arm twist
i.
kol sarmasından kurtulma
318
Spor
american twist
i.
topun havada dönerek gitmesi
Tennis
319
Tenis
twist serve
i.
tenis topuna falso verecek şekilde topun havadan servis ile atılması
Baseball
320
Beysbol
twist [us and canadian]
i.
topa verilen falso
Cinema
321
Sinema
plot twist
i.
sürpriz son
322
Sinema
plot twist
i.
iyi sanılan karakterin aslında kötü, veya kötü sanılan karakterin aslında iyi olması
323
Sinema
plot twist
i.
(senaryoda vb.) ters köşe
Slang
324
Argo
twist your cap
f.
öldürmek
325
Argo
twist your cap
f.
vurmak
326
Argo
don't twist
expr.
kıvırtma
British Slang
327
İngiliz Argosu
don't get your knickers in a twist
expr.
dur hemen heyecan yapma
328
İngiliz Argosu
don't get your knickers in a twist
expr.
dur hemen tribe girme
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of twist
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy