zar - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

zar



"zar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
zar dice i.
zar membrane i.
General
zar film i.
zar die i.
zar laminae i.
zar tegument i.
zar integument i.
zar cortes i.
zar tela i.
zar wall i.
zar tunic i.
zar velum i.
zar lamina i.
zar pellicle i.
zar skin i.
zar diaphragm i.
zar kell i.
Colloquial
zar bones i.
zar cube i.
Technical
zar diaphragm i.
Medical
zar membrana i.
zar velamen i.
zar tunicle i.
Anatomy
zar tegmina i.
zar tegmen i.
zar web i.
Food Engineering
zar membrane i.
Biology
zar envelope i.
Zoology
zar web i.
zar integument i.
Slang
zar knucklebones i.

"zar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
(zar/oyun taşı üzerinde) nokta pip i.
zar zor barely zf.
zar zor scarcely zf.
General
içi koruyucu zar epiploa i.
dü zar deuce i.
iki bir (zar) deuce ace i.
zar oyunu dice i.
zar oynayan dicer i.
zar kanatlılar hymenoptera i.
hileli zar loaded dice i.
zar oyunu die i.
zar parçası membrane part i.
zar ile kaplı olma durumu filminess i.
kuşlarda gaganın üst kısmındaki zar cere i.
zar oyunu devil's bones i.
ikili (zar) deuce i.
düşeş (zar) double six i.
zar üçlüsü trey i.
zar oyunu oynama dicing i.
zar atma kabı dicebox i.
zar yerine deniz kabukları kullanılarak oynanan bir şans oyunu props i.
ince zar film i.
ince zar pellicle i.
koruyucu zar underlay i.
zar beşlisi quincunx i.
bir çift zar a pair of dice i.
zar adam the dice man i.
ince zar membrane i.
yara üzerinde oluşan zar cicatrice i.
zar kupası dice box i.
oyun bittikten sonra atılan zar aftercast i.
zar atışı cast i.
altı yerine üç farklı sayı içeren zar top i.
iki gelen zar two i.
bir çift zar bale of dice i.
bir tür zar oyunu zilch i.
oyuncuların böcek şekli çizdiği bir zar oyunu beetle i.
çentikli zar bicched bones i.
kart, zar gibi kumar gereçleriyle hile yapan kimse mechanic i.
zar zor duyulabilme faintness i.
1600 ve 1700'lerde ingiltere'de popüler olan bir zar oyunu hazard i.
barbuta benzeyen bir zar oyunu hazards i.
zar oyununa benzeyen, kemik ve tepsi ile oynanan bir kızılderili oyunu hubbub i.
kafayı kask gibi saran başlık veya zar galea i.
eski bir tür zar oyunu mumchance i.
üst yüzeyinde tek nokta bulunan zar one i.
üst yüzeyinde tek nokta bulunan zar one-spot i.
iki ve bir gelen zar deuce-ace i.
zar atmak için kullanılan küçük kap dice cup i.
oyunlarda kullanılan bir tür zar gord i.
zar yerine koyun kemiğiyle oynanan bir oyun cockal i.
oyunda zar yerine kullanılan koyun kemiği cockal i.
(zar) üstteki yüzü anlaşılmayacak şekilde yamuk duran cocked i.
(kart, zar ile) el çabukluğu numaraları yapan kimse palmer i.
memeli veya sürüngenlerin ön ve arka uzuvları arasında yer alan zar parachute i.
yarı geçirgen zar pellicle i.
sıvı üzerinde gelişen zar pellicle i.
(kameralarda kullanılan) yarı saydam ince zar pellicle i.
zar atma shake i.
zar zor yeten sermaye shoestring i.
altılı gelen zar six-spot i.
zar falı cubomancy i.
dört gelen zar four i.
dört gelen zar four-spot i.
zar yapılı film skin i.
zar yapılı köpük skin i.
zar atma throw i.
zar tutmak set the dice f.
zar atmak throw dice f.
zar zor geçinmek scrape a living f.
zar tutmak stack the deck f.
zar tutmak cog the dice f.
zar tutmak load the dice f.
zar zor biriktirmek scratch together f.
zar zor para biriktirmek scratch together f.
doldurmak (zar) load f.
zar zor başarmak skin through f.
zar atmak dice f.
zar vb kaplamak film f.
zar zor kazanmak (yarışı) barely win (the race) f.
zar tutmak dice control f.
zar atmak throw the dice f.
zar biçiminde kesmek dice f.
zar atmak toss the dice f.
gelmek için benzin parasını zar zor denkleştirmek barely had enough gas money to come f.
zar atmak roll the dice f.
(zar) atmak throw f.
zar zor ilerlemek toddle f.
zar zor yürümek billow f.
zar atıp kaybetmek miss f.
zar zor dahil etmek lug f.
atış yapmak (zar) roll f.
zar zor devam etmek rub f.
tutunarak zar zor hareket etmek climb f.
zar zor hareket etmek potter f.
zar zor bilgi edinmek corkscrew f.
zar tutmak foist [obsolete] f.
iki yakasını zar zor bir araya getirmek scuffle f.
(zar) sallamak shake f.
(zar) tutmak shake f.
zar zor görünmek poke out f.
zar zor geçinmek squeak f.
zar zor atlatmak squeak f.
zar zor idare etmek squeak f.
zar gibi filmy s.
zar aracılığıyla transmembrane s.
zar ile kaplı filmy s.
hileli (zar) loaded s.
zar gibi ince wafer-thin s.
zar gibi ince pellicular s.
zar zor görünebilen barely visible s.
geçersiz (zar atışı) no dice s.
zar zor görülen evanescent s.
zar ile ilişkili membranaceous s.
zar veya yalancı zar oluşumu ile karakterize edilen membranaceous s.
zar veya yalancı zar oluşumu beraberinde görülen membranaceous s.
zar oluşumu ile karakterize edilen membrane-forming s.
zar ile ilişkili membraneous s.
zar veya yalancı zar oluşumu ile karakterize edilen membraneous s.
zar veya yalancı zar oluşumu beraberinde görülen membraneous s.
zar üreten membraneous s.
zar oluşturan membraneous s.
zar biçiminde olan membraniferous s.
(zar) ağırlık fazlalığı nedeniyle dengesiz loaded s.
zar şekli ile diaphragmatic s.
zar zor yeterli barely enough s.
zar şeklinde olan corticiform s.
zar zor mümkün olan outside s.
zar yapılı skinny s.
zar zor narrowly zf.
zar zor laboredly zf.
zar zor hardly zf.
zar zor merely zf.
zar gibi filmily zf.
zar zor just zf.
zar zor barely zf.
zar zor labouredly zf.
zar zor not zf.
zar zor uneth zf.
zar zor jimp zf.
zar zor jimply zf.
zar zor onethe zf.
zar zor bare [obsolete] zf.
zar zor scant [dialect] zf.
zar zor scasely zf.
zar zor streite zf.
Phrasals
zar zor sürdürmek stumble through i.
zar atarak belirlemek toss for f.
bir şeyi zar zor yapmak/idare etmek muddle around f.
yanından sıkışarak/zor bela/zar zor geçmek squeeze by f.
yanına sıkışarak/zor bela/zar zor girmek squeeze by f.
(bir işi) zor bela/zar zor yapmayı başarmak squeeze by f.
(dersten/sınavdan/bir üst lige) zar zor geçmek/geçmeyi başarmak squeeze by f.
yanından sıkışarak/zor bela/zar zor geçmek squeeze by (someone or something) f.
yanına sıkışarak/zor bela/zar zor girmek squeeze by (someone or something) f.
zar zor idare etmek squeak by f.
zar zor geçinmek scratch along f.
zar zor atlatmak scrape through f.
zar zor kazanmak scrape through f.
zar zor ilerlemek press forward f.
zar zor ilerlemek push forward f.
zar zor ilerlemek push forward f.
(birini/bir şeyi) zar zor (birinden/bir şeyden) ayırmak wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
(bir şeyden) zar zor çıkmak/kurtulmak wiggle (one's) way out (of something) f.
zar zor bir şey/anlam çıkarmak wrest out f.
bir kıyafetin içine zar zor sığmak wriggle into (something) f.
(birini) zorla/zar zor (bir konuma/duruma) getirmek wrestle (someone) into (something) f.
(birini/bir şeyi) zorla/zar zor (bir duruma/konuma) getirmek yank (someone or something) into (something or some place) f.
zar zor söylemek gasp out f.
zar zor bir şey söylemek gasp something out f.
'-e doğru zar zor ilerlemek push toward f.
zar zor (bir şeyden) geçmek strain through (something) f.
zar zor (bir şeyi) seçmeye çalışmak strain through (something) f.
zar zor bir yerden geçirmek work through f.
bir yerden/bir yerin içinden zar zor ilerlemek work through f.
dar (bir şeyden) zar zor çıkmak weasel out (of something) f.
zar zor çıkmak weasel out f.
(bir şeyden/yerden) sıkışarak çıkmak, (bir şeyden/yerden) zar zor çıkmak worm out of (something or some place) f.
(birinden) zar zor bir bilgi almak wrangle (something) out of (someone) f.
(birinden/bir şeyden) zar zor (bir şey) almak/çıkarmak wrench (something) out of (someone or something) f.
yürünmesi güç bir yerden zar zor yürümek slop along f.
zar zor bulmak hunt down f.
bir şeyi zorla/zar zor yutmak choke something down f.
zar zor/zorla yutmak choke down f.
zar zor geri almak claw back f.
zar zor kazanmak claw back f.
zar zor kurtarmak claw back f.
zar zor toparlamak claw back f.
bir yere zar zor sığışmak crowd in some place f.
bir yere zar zor sığışmak crowd into some place f.
bir yere zar zor sığışmak crowd in some place f.
(bir şeye/yere) zar zor sığışmak crowd into (something or some place) f.
izdiham içerisinde zar zor ilerlemek crowd through f.
(bir şeyden) kalabalıkta zar zor geçmek crowd through (something) f.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla/zar zor aşağı indirmek get someone or something down something f.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla/zar zor aşağı indirmek get someone or something down f.
zar zor bir şey mırıldanmak groan out f.
zar zor söylemek grunt out f.
zar zor başarmak squeak out f.
zar zor/ucu ucuna başarmak squeeze through f.
(bir şeyi) zar zor yapmak struggle through (something) f.
(bir şeyde) zar zor ilerlemek struggle through (something) f.
(bir şeyi) zar zor yapmak struggle with (something) f.
(bir şeyi) zar zor sürdürmek stumble through (something) f.
bir hava koşulunda/ortamda zar zor yürümek trudge through f.
zar zor/güçlükle bir şeyler söylemek wheeze out f.
zar zor çıkmak/kurtulmak wiggle out f.
(bir şeyden) zar zor çıkmak/kurtulmak wiggle out (of something) f.
'-den zar zor çıkmak/kurtulmak wiggle out of f.
zar zor bir şeyin üzerine çıkmak work oneself up into something f.
sıkışık (bir şeyden) zar zor çıkmak worm (one's) way out (of something) f.
(bir şeyden) zar zor geçmek/ilerlemek worry through (something) f.
zar zor bir bilgi almak wrangle out f.
'-den zar zor ayırmak wrestle from f.
zorla/zar zor (bir konuma/duruma) getirmek wrestle into f.
(bir şeyi) zar zor taşımak wrestle with (something) f.
Phrases
bir şeyi zar zor/güç bela yapmak be as much as somebody can/could do (not) to do something f.
zar hep düşeş gelmez the cards beat all the players expr.
zar zoru yıkar the cards beat all the players expr.
zenginlik zar zor üç nesil devam eder clogs to clogs in three generations [uk] expr.
tanrı evrenle kumar/zar oynamaz god does not play dice with the universe expr.
zar zor yetecek (kadar) scarcely enough expr.
Colloquial
zar zor kazanılan şey a close-run thing i.
zar oyununda kaybetmek crap out f.
zar zor bitirmek barely make it f.
zar zor yetişmek barely make it f.
zar zor yaşamak/geçinmek scratch out f.
zar zor bitirmek to barely make it f.
zar zor yetişmek to barely make it f.
zar zor yetişmek to barely make it on time f.
zar zor (bir şey yapmak) struggle to (do something) f.
zar zor yapmak struggle to do f.
yorgunluktan zar zor hareket eden catatonic s.
zar atmadan önce söylenen şans cümlesi daddy needs (new) shoes expr.
zar atmadan önce söylenen şans cümlesi daddy needs a new pair of shoes expr.
Idioms
zar zor geçinmek get along (on a shoestring) f.
zar zor geçinmek get by (on a shoestring) f.
bir şeyi zar zor yapmak have a hard time doing something f.
zar zor dayanmak cling on by fingernails f.
zar zor dayanmak hang on by fingernails f.
zar zor iki yakasını bir araya getirmek make both ends meet f.
zar zor yaşamak live from hand to mouth f.
zar zor duyabilmek have a hard time hearing f.
zar zor dayanmak hang on by one's fingertips f.
zar zor geçinmek scrape by f.
zar zor dayanmak cling on on by one's fingertips f.
zar zor adım atmak put one foot in front of the other f.
zar zor geçinmek keep the wolf from the door f.
zar zor anlamak latch on f.
zar zor geçinmek live from hand to mouth f.
zar zor geçinmek hardly make both ends meet f.
zar zor geçinmek barely make both ends meet f.
(bir şeyi) zaten zar zor (yapmak) as much as (one) could do (not) (to do something) f.
zar zor yetişmek barely make it on time f.
sevincini/üzüntüsünü zar zor belli etmek bat an eye f.
sevincini/üzüntüsünü zar zor belli etmek bat an eyelash f.
sevincini/üzüntüsünü zar zor belli etmek bat an eyelid f.
(bir şeyden) zar zor çıkmayı başarmak wriggle (one's) way out (of something) f.
maddi sorunları zar zor aşmaya çalışmak get (one's) head above water f.
maddi sorunları zar zor aşmaya çalışmak get one's head above water and have one's head above water f.
maddi sorunları zar zor aşmaya çalışmak have (one's) head above water f.
maddi sorunları zar zor aşmaya çalışmak keep (one's) head above water f.
maddi olarak zar zor idare etmek keep one's head above water f.
zar zor geçinmek keep one's head above water f.
zar zor geçinmek live on a shoestring f.
zar zor ayakta durmak be out on (one's) feet f.
zar zor tutunmak be hanging on by (one's) fingertips f.
zar zor dayanmak be hanging on by (one's) fingertips f.
zar zor dayanmak/tutunmak be hanging on by your fingertips f.
zar zor dayanmak/tutunmak be hanging on by your fingernails f.
zar zor idare etmek/geçinmek been getting by f.
zar zor geçimini sağlamak been getting by f.
zar zor tutunmak cling on by (one's) fingernails f.
zar zor dayanmak cling on by (one's) fingernails f.
zar zor çıkmak fight way out f.
zar zor dayanmak hang on by (one's) fingernails f.
zar zor geçinmek keep head above water f.
maddi olarak zar zor idare etmek keep your head above water f.
zar zor geçinmek keep your head above water f.
bir şeyi zar zor anlamak make little of something f.
zar zor kazanmak win ugly f.
(bir şeye/bir yere) zar zor girmek/sızmak wriggle (one's) way into (something or some place) f.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard put to do something s.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard put to it to do something s.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard pressed to do something s.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard pushed to do something s.
zar zor by the skin of one's teeth expr.
zar zor geçinerek (from) hand to mouth expr.
zar zor by (one's) fingertips expr.
zar zor by the skin of teeth expr.
zar zor by the skin of your teeth expr.
zar zor by your fingertips expr.
zar zor ayakta duran out on (one's) feet expr.
zar zor skin of your teeth expr.
Speaking
beni zar zor geçtin/yendin! you just barely beat me out! expr.
faturalarımı zar zor ödüyorum I can barely afford for my bills expr.
zar zor eve geldim I barely came home expr.
zar zor olsa da though just barely expr.
zar zor da olsa though just barely expr.
Technical
anodik zar anodic film i.
asıltı zar suspended membrane i.
biçimsiz ısılplastik zar amorphous thermoplastic film i.
cam zar glass film i.
çoğuz zar polymer membrane i.
elmasımsı zar diamondlike film i.
elmas zar diamond film i.
geçirgen zar permeable membrane i.
geçirimsiz zar impervious diaphragm i.
ferrolektrik ince zar ferroelectric thin films i.
gözenekli zar porous diaphragm i.
germanyum zar germanium membrane i.
halojen zar halogen film i.
ince zar dağlaması through wafer etching i.
ince zar kaplama thin film coating i.
ince zar bırakım yöntemleri thin film deposition techniques i.
ince zar elektriksel ışıması thin-film electroluminescence i.
ince oksit zar thin oxide film i.
ince zar elması thin film diamond i.
ince zar thin film i.
kalın zar algılıyıcıları thick-film sensors i.
kalın zar yağlaması thick film lubrication i.
karbon zar carbon film i.
kurban zar sacrificial film i.
membran/zar elektrot düzeneği membrane electrode assembly i.
organik zar organic film i.
plastik zar plastic film i.
saydam zar cellophane i.
silisyumlu zar silicon film i.
tutturucu zar adhesive film i.
tuzkarbonlu zar halocarbon film i.
üfürme zar sıkması blown-film extrusion i.
üfürme zar süreci blown-film process i.
yapay nanogözenekli zar synthetic nanoporous membrane i.
yarıgeçirgen zar semipermeable membrane i.
yarı iletken zar ürünleri semiconductor die products i.
yapışkan zar adhesive film i.
zar sıkma film extrusion i.
zar dayancı film strength i.
zar beşlisi örnekleme quincunx sampling i.
zar yapıştırıcı film adhesive i.
zar geçişim ölçümü membrane osmometry i.
(çoğul) ince zar vela i.
zar zor duyulabilen seslerden oluşan ton wildtrack i.
zar zor duyulabilen seslerden oluşan tını wildtrack i.
seçici geçirgen zar selectively permeable membrane i.
yalnızca belirli moleküllerin geçişine izin veren bir zar türü selectively permeable membrane i.
inciyi oluşturan sedefli maddeyi örten zar yapı skin i.
Computer
gelen zar pips i.
iyi zar nice roll i.
zar at roll i.
Construction
zar duvar brick partition i.
Automotive
zar araba süsü fluffy dice i.
zar araç süsü fuzzy dice i.
zar araba süsü fuzzy dice i.
zar araba süsü furry dice i.
zar araç süsü fluffy dice i.
zar araç süsü furry dice i.
Marine
koruyucu zar shielding membrane i.
gemiyi rotasında zar zor ilerleten yön ve şiddete sahip (rüzgar) scant s.
Medical
advantisyöz zar adventitious membrane i.
ayıran zar dissepiment i.
bazal zar basal membrane i.
bazal zar basement membrane i.
baziler zar basilar membrane i.
bağırsakları örten zar omentum i.
beyin ventriküllerini örten zar ependymitis i.
bir organı destekleyen zar fraenum i.
greft zar graft membrane i.
göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın bir kısmını örten ince zar conjunctiva i.
iç zar gözesi endothelial cell i.
iç zar uru mesothelioma i.
iç uzuvları örten zar omentum i.
iç zar mesothelium i.
iç zar intima i.
kabuklaşmış zar sloughed membrane i.
karın zar peritonaeum i.
kalbi saran zar ile kalp arasında toplanan sıvının boşaltılması periocardiocentesis i.
koriyo alantoyik zar chorio-allantoic membrane i.
mukoz zar mucous membrane i.
nazal mukoz zar şişliği nasal mucous membrane swelling i.
örtülü zar tectorial membrane i.
saydam zar hyaloid membrane i.
siniri çevreleyen zar perineurium i.
sümüksü zar mucous membrane i.
sümüksü zar implantları mucasal implants i.
sümüksü zar mucosa i.
sümüksü zar koyuntuları mucasal implants i.
zar kanalları membrane channels i.
zar iyileşmesi membrane healing i.
zar dokudan gelişen kemik membrane bone i.
zar geçirimi membrane cut-off i.
zar potansiyeli membrane potential i.
korneanın iç yüzeyini kaplayan esnek yapıya sahip şeffaf bir zar descemet's membrane i.
yalancı zar false membrane i.
(difteri ve krup hastalığında) zar görünümlü örtü false membrane i.
zar kalınlaşması pachymenia i.
merkezi sinir sistemini örten zar sistemi ile ilgili leptomeningeal s.
zar veya membran içinden geçen transmembrane s.
yalancı zar niteliğinde pseudomembranous s.
zar özelliğinde tegumenta s.
yalancı zar gösteren pseudomembranous s.
anormal bir zar veya zarsı tabaka oluşumu ile karakterize edilen membranophone s.
sinovyal zar ile çevrili synovial s.
zar anlamına gelen son ek -derm snk.
Anatomy
dış zar adventitious membrane i.
tektoryal zar tectorial membrane i.
iç kulaktaki korti organını kaplayan zar tectorial membrane i.
böbreğin yapı taşlarını çevreleyen ince çift katlı zar bowman's capsule (capsula glomeruli) i.
kemiği oluşturan kireçlenmiş tabakalardan biri olan ince zar lamella i.
sinir liflerinin etrafında bir kılıf oluşturan ince zar neurolemma i.
sinir liflerinin etrafında bir kılıf oluşturan ince zar neurilemma i.
bir organı veya vücudun bir bölümünü kaplayan zar tegmentum i.
göz küresi ve göz çukuru arasındaki hassas zar veya bağdoku ile kaplı olan lenfatik boşluk tenonian i.
göz küresi ve göz çukuru arasındaki hassas zar veya bağdoku ile kaplı olan lenfatik boşluk tenonian capsule i.
beyni çevreleyen sert zar tentorium i.
omuriliği çevreleyen sert zar kılıfı theca i.
kalbin etrafını saran zar pericardial sac i.
göz akının ön yüzünü ve korneanın yüzeyindeki epitel dokuyu kaplayan ince zar tunica conjunctiva bulbi i.
göz akının ön yüzünü ve korneanın yüzeyindeki epitel dokuyu kaplayan ince zar conjunctival layer of bulb i.
göz akının ön yüzünü ve korneanın yüzeyindeki epitel dokuyu kaplayan ince zar bulbar conjunctiva i.
göz kapaklarının arka yüzeyini kaplayan ince zar tunica conjunctiva palpebrarum i.
göz kapaklarının arka yüzeyini kaplayan ince zar palpebra conjunctiva i.
göz kapaklarının arka yüzeyini kaplayan ince zar conjunctival layer of eyelids i.
eklem sıvısı salan zar synovium i.
ilik zar medullary membrane i.
seröz zar serous membrane i.
sütüral zar sutural membrane i.
sümüksü zar pituitary membrane i.
zar boşluk membranous labyrinth i.
belirli kasları kemiklere bağlayan beyazımsı zar aponeurosis i.
uzun kemiklerin iç yüzeyindeki zar endosteum i.
beyin ventriküllerini ve omurilik ana kanalını örten ince zar ependyma i.
akciğerleri kaplayan zar visceral pleura i.
(bazı amfibiler, kuşlar ve memelilerde) ayak parmaklarını birbirine bağlayan deri zar veya kıvrım webeye i.
iki akciğer arasında yer alan plevral doku gibi bir organın veya boşluğun iki bölümü arasındaki zar mediastinum i.
kafayı kask gibi saran başlık veya zar galea aponeurotica i.
omurgalı iskeletinin zar dokudan gelişen bölümü dermoskeleton i.
beyinde sert zar dura i.
embriyonik zar fetal membrane i.
omurgalılarda embriyoyu çevreleyen zar fetal membrane i.
omurgalılarda embriyoyu çevreleyen zar embryonic membrane i.
organı veya vücut bölümünü kaplayan zar roof i.
seröz zar serosa i.
dudağın iç kısmından damağa doğru uzanan zar kıvrımı frenulum i.
destek veya sınırlama işlevi olan bağlayıcı zar kıvrımı frenum i.
iç kulaktaki korti organını kaplayan (zar) tectorial s.
beyindeki sert zar ile ilgili tentorial s.
(yumurta kabuğu ve yolk kesesi arasındaki zar) bir bölgenin altında yer alan subzonal s.
zar anlamına gelen son ek -derma snk.
Psychology
bazal zar basilar membrane i.
beyni ve omuriliği saran en içteki hassas zar pia mater i.
sert zar dura mater i.
sert zar altı kanaması subdural hemorrhage i.
sert zar altı hematoma subdural haematoma i.
sert zar altı subdural s.
Pathology
iç zar tümörü celiothelioma i.
iç zar tümörü mesothelioma i.
piyojenik zar pyogenic membrane i.
yalancı zar pseudomembrane i.
oldukça damarlı zar dokuda olan chorioidal s.
Parasitology
larvaları diğer böceklerin paraziti olabilen zar kanatlı ufak yaban arısı chalcid i.
larvaları diğer böceklerin paraziti olabilen zar kanatlı ufak yaban arısı chalcid fly i.
larvaları diğer böceklerin paraziti olabilen zar kanatlı ufak yaban arısı chalcid wasp i.
larvaları diğer böceklerin paraziti olabilen zar kanatlı ufak yaban arısı chalcidfly i.
larvaları diğer böceklerin paraziti olabilen zar kanatlı ufak yaban arısı chalcis fly i.
larvaları asalak olarak böceklerin içinde yaşayan zar kanatlı böceklerin bulunduğu grup entomophaga i.
urocerata takımından olan birçok zar kanatlı türünün larvası wood borer i.
Optics
göz küresinin içini kaplayan çok katmanlı ve ışığa duyarlı zar jacob's membrane i.
Food Engineering
ince zar pellicule i.
zar çıkarma makinesi membrane removal machine i.
yüzeyde sıkı zar pellicle i.
Gastronomy
bazı et parçalarının etrafında bulunan ve pişirilmeden önce soyulan zar silverskin i.
zar şeklinde kesmek dice f.
Math
(zar atıldığında aynı sayının denk gelme olasılığında olduğu gibi) belirli olayların oluşma olasılığını ele alan matematik dalı theory of chances i.
Physics
zar kozmolojisi braneworld i.
kara delik zar paradigmasi black hole membrane paradigm i.
Chemistry
osmoz sonrası iki bileşik arasında aradaki yarı geçirgen zar aracılığıyla gerçekleşen kimyasal reaksiyon chemiosmosis i.
osmoz sonrası iki bileşik arasında aradaki yarı geçirgen zar aracılığıyla gerçekleşen kimyasal reaksiyon chemosmosis i.
molekülsel zar molecular film i.
polimer zar polymer film i.
ozmosta iki çözeltiyi ayırmakta kullanılan yarı geçirgen bir zar diaphragm i.
Biology
koruyucu zar capsule i.
organizmada bulunan ince pul, tabaka veya zar lamel i.
organizmada bulunan ince pul, tabaka veya zar lamella i.
organizmada bulunan ince pul, tabaka veya zar lamellation i.
bitki hücrelerinin kloroplastlarındaki kese benzeri bir zar thylakoid i.
dalgalanma zar undulated membrane i.
ince zar velum i.
iç zar cristae i.
moleküler zar molecular film i.
saydam zar cellophane i.
(vitamin, mineral gibi) maddeleri hücre zarından taşıyan zar proteini antiporter i.
örtücü zar enveloping membrane i.
koruyucu zar enveloping membrane i.
evrensel zar universal veil i.
asetik fermantasyona uğrayan alkollü sıvıların yüzeyinde gelişip maya hücreleri ve bakterilerden oluşan bir zar mycoderma i.
vitellin zar oolemma i.
ekstraembriyonik zar sayısını artıran blastomerler parablast i.
ince zar film i.
çeşitli mantarların sporoforlarında yer alan ve büyüme ile yırtılan zar partial veil i.