the neck

Bedeutungen von dem Begriff "the neck" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 66 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	neck n.	boyun
He grabbed me by the neck. Beni boynumdan yakaladı. More Sentences
General
2	General	neck n.	yaka (elbisede)
The police seized the robber by the neck. Polis, hırsızı yakasından yakaladı. More Sentences
3	General	neck n.	boğaz
I'm up to my neck in it. Boğazıma kadar onun içindeyim. More Sentences
4	General	neck n.	boyun
The vampire kissed her neck passionately. Vampir onun boynunu tutkuyla öptü. More Sentences
5	General	neck n.	bölge
We are fully aware of Turkey's concerns, especially, as regards, possible action in its neck of the woods. Türkiye'nin özellikle de kendi bölgesindeki olası eylemlere ilişkin endişelerinin tamamen farkındayız. More Sentences
Technical
6	Technical	neck n.	boyun
I have a bad stiff neck. Boynum fena halde tutuldu. More Sentences
Automotive
7	Automotive	neck n.	boyun
The women put a garland round her neck. Kadınlar onun boynuna bir çelenk taktılar. More Sentences
Anatomy
8	Anatomy	neck n.	boyun
She became paralyzed from the neck down. Boynundan aşağısı felç oldu. More Sentences
General
9	General	neck n.	boyun (şişede)
10	General	neck n.	berzah
11	General	neck n.	sap (telli çalgılarda)
12	General	neck n.	yaka
13	General	neck n.	kıstak
14	General	neck n.	(giyside) yaka
15	General	neck n.	dil
16	General	neck n.	kıl payı
17	General	neck n.	burun farkı
18	General	neck n.	art
19	General	neck n.	peş
20	General	neck n.	bölüm
21	General	neck v.	sarmaş dolaş olmak
22	General	neck v.	yiyişmek
23	General	neck v.	sarılmak
24	General	neck v.	koklaşmak
25	General	neck v.	sarmaş dolaş öpüşmek
26	General	neck v.	sarmaş dolaş sarılmak
27	General	neck v.	boynuna sertçe şaplak atmak
28	General	neck v.	başını kesmek
29	General	neck v.	kellesini uçurmak
30	General	neck v.	boynunu kırarak öldürmek
31	General	neck v.	etrafına bir oluk yaparak çapını azaltmak
Colloquial
32	Colloquial	neck n.	utanmazlık
33	Colloquial	neck n.	küstahlık
34	Colloquial	neck v.	sıkıca kavrayarak sevgiyle öpmek
35	Colloquial	neck v.	kesiti daralmak
Technical
36	Technical	neck	kaplarda ağza yakın dar kısım
37	Technical	neck	muylu (merdane)
Textile
38	Textile	neck n.	düğmelerde ipin bağlandığı sap kısmı
Architecture
39	Architecture	neck n.	sütun kornişi
40	Architecture	neck n.	sütunda başın hemen altındaki dar kısım
Construction
41	Construction	neck n.	dik veya çift katlı bir duvarın her iki tarafına yerleştirilmiş, özel ölçüleri olan bir tuğla duvar
42	Construction	neck	köprü
Aeronautic
43	Aeronautic	neck	kaplarda ağza yakın dar kıısm
Mining
44	Mining	neck n.	değerli taşın dar ve dikey gövdesi
Anatomy
45	Anatomy	neck n.	vücutta bir organ veya bölümün daralan kısmı
46	Anatomy	neck n.	rahim boynu
47	Anatomy	neck n.	serviks
Dentistry
48	Dentistry	neck n.	dişin taç ve kök arasında kalan kısmı
Printing
49	Printing	neck n.	yazı tipi karakteri üzerinde yükseltilmiş eğim
Gastronomy
50	Gastronomy	neck	gerdan
Marine Biology
51	Marine Biology	neck n.	istiridye gibi çift kabuklu yumuşakçalarda emici boru
Botanic
52	Botanic	neck n.	kabak gibi meyvelerin ince ucu
53	Botanic	neck n.	bitkinin sapı ve kökü arasındaki varsayımsal sınır
54	Botanic	neck	kök boynu
Breeding
55	Breeding	neck v.	(hayvanları) boynuna halat takarak gevşek bir şekilde birbirine bağlamak
Geography
56	Geography	neck	kıstak
Geology
57	Geology	neck n.	sönmüş volkanın ağzını kapatan ve çevresindeki kayaların aşınmasıyla ortaya çıkan katı lav bloğu
Hunting
58	Hunting	neck	yivli silah kovanlarında çekirdeği kavrayan kısım
Music
59	Music	neck n.	çalgı sapı
60	Music	neck	yaylıçalgılarda sap
61	Music	neck	telli çalgılarda sap
62	Music	neck	yaylı ve telli çalgılarda sap
63	Music	neck	sap
Printery
64	Printery	neck n.	yazıcıda başı omuza bağlayan kısım
British Slang
65	British Slang	neck	öpüşmek
66	British Slang	neck	içmek

Bedeutungen, die der Begriff "the neck" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 181 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	back of the neck n.	ense
2	Common Usage	pain in the neck n.	baş belası
General
3	General	the scruff of the neck n.	ense
4	General	base of the neck n.	ense kökü
5	General	the nape of the neck n.	ense
6	General	nape of the neck n.	ense
7	General	seize by the neck v.	ensesinden yakalamak
8	General	take somebody by the scruff of the neck v.	enselemek
9	General	stab someone in the neck v.	birini boynundan bıçaklamak
10	General	break the neck v.	boynunu kırmak
11	General	by the scruff of the neck adv.	ensesinden
12	General	on the neck of adv.	ardı sıra
13	General	on the neck of adv.	yakından takipte
14	General	on the neck of adv.	kısa süre sonra
Phrases
15	Phrases	by the nape of (one's) neck adv.	ensesinden/yakasından (tutarak/yakalayarak)
16	Phrases	by the nape of (one's) neck adv.	ensesine/yakasına (yapışarak)
17	Phrases	by the nape of its neck adv.	ensesinden/yakasından (tutarak/yakalayarak)
18	Phrases	by the nape of its neck adv.	ensesine/yakasına (yapışarak)
19	Phrases	by the nape of the neck adv.	ensesinden/yakasından (tutarak/yakalayarak)
20	Phrases	by the nape of the neck adv.	ensesine/yakasına (yapışarak)
Colloquial
21	Colloquial	a pain in the neck n.	başa bela
22	Colloquial	a pain in the neck n.	can sıkıcı
23	Colloquial	pain in the neck n.	karın ağrısı
24	Colloquial	pain in the neck n.	püsküllü bela
25	Colloquial	dead from the neck up expr.	aptal
26	Colloquial	pain in the neck expr.	can sıkıcı tip
Idioms
27	Idioms	the albatross round about someone's neck n.	bahtı kara
28	Idioms	the albatross round someone's neck n.	bahtı kara
29	Idioms	the albatross round someone's neck n.	mimli
30	Idioms	the albatross round about someone's neck n.	mimli
31	Idioms	a pain in the neck [us] n.	baş belası
32	Idioms	a pain in the neck [us] n.	sinir bozucu kimse/şey
33	Idioms	your neck of the woods n.	yaşadığı yerin civarı/çevresi
34	Idioms	your neck of the woods n.	çevresi
35	Idioms	your neck of the woods n.	civarı
36	Idioms	your neck of the woods n.	dolayları
37	Idioms	your neck of the woods n.	yaşadığı yer/bölge
38	Idioms	break the neck of v.	ana kuvvetini yok etmek
39	Idioms	harden the neck v.	inatçı olmak
40	Idioms	tread on the neck of v.	ezmek
41	Idioms	tread on the neck of v.	baskı yapmak
42	Idioms	tread on the neck of v.	sıkıştırmak
43	Idioms	tread on the neck of v.	tiranlık etmek
44	Idioms	tread on the neck of v.	eziyet etmek
45	Idioms	tread on the neck of v.	zulmetmek
46	Idioms	lay (one's) neck on the block v.	kendini riske/tehlikeye atmak
47	Idioms	lay (one's) neck on the block v.	riski/tehlikeyi göze almak
48	Idioms	lay (one's) neck on the block v.	kendini ateşe atmak
49	Idioms	put your neck on the block v.	kendini riske/tehlikeye atmak
50	Idioms	put your neck on the block v.	riski/tehlikeyi göze almak
51	Idioms	put your neck on the block v.	kendini ateşe atmak
52	Idioms	lay your neck on the block v.	kendini riske/tehlikeye atmak
53	Idioms	lay your neck on the block v.	riski/tehlikeyi göze almak
54	Idioms	lay your neck on the block v.	kendini ateşe atmak
55	Idioms	get it in the neck v.	acımasızca azarlanmak
56	Idioms	get it in the neck v.	ağır biçimde eleştirilmek
57	Idioms	catch it in the neck v.	ağır biçimde eleştirilmek
58	Idioms	get it in the neck v.	aşağılanmak
59	Idioms	have the brass neck to do something v.	bir şeyi yapmaya cüret etmek
60	Idioms	have the brass neck to do something v.	bir şeyi yapmaya cesaret etmek
61	Idioms	hang someone by the neck v.	birini asarak öldürmek
62	Idioms	talk out (the side of) one’s neck v.	bol keseden atmak
63	Idioms	hang someone by the neck v.	birini asmak
64	Idioms	put one's neck on the line v.	büyük bir riske girmek
65	Idioms	have the brass neck to do something (brit) v.	bir şeyi yapmaya cesareti olmak
66	Idioms	get it in the neck v.	cezalandırılmak
67	Idioms	grab someone by the nape of the neck v.	ensesinden yakalamak
68	Idioms	get it in the neck v.	fırçayı yemek
69	Idioms	put neck on the line v.	hayatını tehlikeye atmak
70	Idioms	break the neck of v.	hakkından gelmek
71	Idioms	put neck on the line v.	hayatını riske atmak
72	Idioms	catch it in the neck v.	okkanın altına gitmek
73	Idioms	put one's neck on the line v.	kendini tehlikeye atmak
74	Idioms	get it in the neck v.	okkanın altına gitmek
75	Idioms	put one's neck on the line v.	kendini ateşe atmak
76	Idioms	put one's neck on the block v.	kendini riske atmak
77	Idioms	put neck on the line v.	riske girmek
78	Idioms	put one's neck on the block v.	riske girmek
79	Idioms	talk out (the side of) one’s neck v.	palavra atmak
80	Idioms	make the hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birinin) tüylerini diken diken etmek
81	Idioms	make the hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birinin) tüylerini ürpertmek
82	Idioms	make the hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birini) dehşete düşürmek
83	Idioms	make the hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birini) korkutmak
84	Idioms	make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birinin) tüylerini diken diken etmek
85	Idioms	make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birinin) tüylerini ürpertmek
86	Idioms	make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birini) dehşete düşürmek
87	Idioms	make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.	(birini) korkutmak
88	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	saçma sapan konuşmak
89	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	yüksekten atmak
90	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	atıp tutmak
91	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	kafadan atmak
92	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	uydurmak
93	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	abartılı konuşmak
94	Idioms	talk through the back of (one's) neck v.	bir tarafından uydurmak
95	Idioms	take it in the neck [uk] v.	azar işitmek
96	Idioms	take it in the neck [uk] v.	paparayı yemek
97	Idioms	take it in the neck [uk] v.	fırçayı yemek
98	Idioms	take it in the neck [uk] v.	cezalandırılmak
99	Idioms	be dead from the neck up v.	aptal olmak
100	Idioms	be dead from the neck up v.	geri zekalı olmak
101	Idioms	be dead from the neck up v.	salak olmak
102	Idioms	catch it in the neck v.	fena azar işitmek
103	Idioms	catch it in the neck v.	fena fırça yemek
104	Idioms	catch it in the neck v.	fena cezalandırılmak
105	Idioms	hang (someone or oneself) by the neck v.	(birini/kendini) asmak
106	Idioms	hang (someone or oneself) by the neck v.	(birini/kendini) asarak öldürmek
107	Idioms	hang by the neck v.	asmak
108	Idioms	hang by the neck v.	asarak öldürmek
109	Idioms	have the neck to do something v.	bir şeyi yapmaya cüret etmek
110	Idioms	have the neck to do something v.	bir şeyi yapmaya cesaret etmek
111	Idioms	have the neck to do something v.	bir şeyi yapmaya cesareti olmak
112	Idioms	put your neck on the line [uk] v.	büyük bir riske girmek
113	Idioms	put your neck on the line [uk] v.	kendini tehlikeye atmak
114	Idioms	put your neck on the line [uk] v.	kendini ateşe atmak
115	Idioms	by the neck adv.	bardağa koymadan
116	Idioms	by the neck adv.	şişesiyle (bira)
117	Idioms	the albatross round someone's neck expr.	adı çıkmış
118	Idioms	the albatross round about someone's neck expr.	adı çıkmış
119	Idioms	dead from the neck up expr.	anlama yeteneğinden yoksun
120	Idioms	dead from the neck up expr.	anlayışsız
121	Idioms	not from this neck of the woods expr.	bizim buralı değil
122	Idioms	in some neck of the woods expr.	çok uzak/ücra bir yerde
123	Idioms	in some neck of the woods expr.	cehennemin dibinde
124	Idioms	neck of the woods expr.	çevresinde
125	Idioms	neck of the woods expr.	civarında
126	Idioms	neck of the woods expr.	dolaylarında
127	Idioms	in (one's) neck of the woods expr.	(birinin) yaşadığı/oturduğu civarlarda
128	Idioms	in (one's) neck of the woods expr.	(birinin) yaşadığı/oturduğu çevrede
129	Idioms	in (one's) neck of the woods expr.	(birinin) oturduğu/yaşadığı yerin yakınlarında
130	Idioms	in (one's) neck of the woods expr.	(birinin) yaşadığı/oturduğu yerde
131	Idioms	in this/that neck of the woods expr.	bu yakınlarda
132	Idioms	in this/that neck of the woods expr.	bu civarda
133	Idioms	in this/that neck of the woods expr.	buralarda
134	Idioms	(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(biri) çok korkmuş
135	Idioms	(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(biri) dehşete düşmüş
136	Idioms	(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(birinin) tüyleri diken diken olmuş
137	Idioms	(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(birinin) ödü kopmuş
138	Idioms	(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(birinin) ödü patlamış
139	Idioms	the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(biri) çok korkmuş
140	Idioms	the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(biri) dehşete düşmüş
141	Idioms	the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(birinin) tüyleri diken diken olmuş
142	Idioms	the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(birinin) ödü kopmuş
143	Idioms	the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.	(birinin) ödü patlamış
144	Idioms	by the scruff of one's neck expr.	birinin/bir şeyin ensesinden
145	Idioms	by the scruff of one's neck expr.	birinin yakasından
146	Idioms	by the scruff of its neck expr.	birinin/bir şeyin ensesinden
147	Idioms	by the scruff of its neck expr.	birinin yakasından
148	Idioms	by the scruff of the neck expr.	birinin/bir şeyin ensesinden
149	Idioms	by the scruff of the neck expr.	birinin yakasından
Speaking
150	Speaking	sorry for being a pain in the neck expr.	başınızın etini yediğim için özür dilerim
151	Speaking	the hair stood up on my neck expr.	tüylerim diken diken oldu
Automotive
152	Automotive	steering neck of the motorcycle n.	motosiklet gidon borusu
Medical
153	Medical	fibrous dysplasia in the head and neck region n.	baş-boyun bölgesi fibröz displazileri
154	Medical	nonmelanoma skin cancers of the head and neck n.	baş ve boyun melanom dışı deri kanserleri
155	Medical	pilomatrixoma of the head and neck n.	baş boyun pilomatriksomu
156	Medical	arthritis of the neck n.	boyun kireçlenmesi
157	Medical	pain in the neck n.	boyun ağrısı
158	Medical	asymmetry of the neck during swallowing n.	yutkunma sırasında boyunda asimetri oluşması
159	Medical	below the neck adv.	boynun altında
Anatomy
160	Anatomy	nape of the neck n.	ense kökü
Slang
161	Slang	shot in the neck n.	sek viski
162	Slang	pain-in-the-neck n.	başa bela
163	Slang	pain-in-the-neck n.	sinir bozucu
164	Slang	pain-in-the-neck n.	gıcık
165	Slang	pain-in-the-neck n.	can sıkıcı
166	Slang	pain-in-the-neck n.	baş belası
167	Slang	be a pain in the neck v.	başa bela olmak
168	Slang	be a pain in the neck v.	baş belası olmak
169	Slang	be a pain in the neck v.	can sıkıcı biri/bir durum olmak
170	Slang	be a pain in the neck v.	sinir bozucu bir kimse/durum olmak
171	Slang	shot in the neck [obsolete] adj.	sarhoş
172	Slang	shot in the neck [obsolete] adj.	kafayı çekmiş
173	Slang	shot in the neck [obsolete] adj.	kafayı bulmuş
174	Slang	shot in the neck adj.	zilzurna sarhoş
175	Slang	shot in the neck adj.	körkütük sarhoş
British Slang
176	British Slang	thick as shit in the neck of a bottle n.	aptal
177	British Slang	dead from the neck up n.	geri zekalı
178	British Slang	dead from the neck up adj.	salak
179	British Slang	dead from the neck up expr.	aptal
180	British Slang	thick as shit in the neck of a bottle expr.	geri zekalı
181	British Slang	thick as shit in the neck of a bottle expr.	kalın kafalı