yaka - Türkisch Englisch Wörterbuch

yaka

Bedeutungen von dem Begriff "yaka" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Politics
yaka n. güneybatı demokratik kongo cumhuriyeti ve angola'da yaşayan etnik bir grup
yaka n. yakalar
yaka n. yaka

Bedeutungen von dem Begriff "yaka" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yaka collar n.
There is something that I don't like about this shirt's collar.
Bu gömleğin yakasında hoşuma gitmeyen bir şeyler var.

More Sentences
General
yaka side n.
However, we have to realise that dialogue must involve both sides of the Atlantic.
Ancak diyaloğun Atlantik'in her iki yakasını da kapsaması gerektiğinin farkına varmalıyız.

More Sentences
yaka collar n.
If there is breathing and pulse, open the collar to make breathing easier.
Solunum ve nabız varsa, nefes almayı kolaylaştırmak için yakayı açın.

More Sentences
Technical
yaka collar n.
One collar is equivalent to 10 MPa (1450 PSI).
Bir yaka 10 MPa'ya (1450 PSI) eşdeğerdir.

More Sentences
Textile
yaka collar n.
This does not mean that you should come home with bouquets of flowers (women) and lipstick on the collar (men).
Bu, eve çiçek demetleri (kadınlar) ve yakasında ruj (erkekler) ile gelmeniz gerektiği anlamına gelmez.

More Sentences
Forestry
yaka collar n.
Tom removed his tie and unbuttoned his collar.
Tom kravatını çıkardı ve yakasının düğmelerini çözdü.

More Sentences
General
yaka neck n.
yaka dicky n.
yaka neckline n.
yaka dickey n.
yaka flange n.
yaka collarette n.
yaka collaret n.
yaka bank n.
yaka shore n.
yaka rim n.
yaka edging n.
yaka clip-on n.
yaka lead tack n.
yaka upstand n.
Politics
yaka yaka n.
Technical
yaka counterflashing n.
yaka stubend n.
Textile
yaka revere n.
yaka revers n.
yaka revers n.
Marine
yaka corner of edge of a sail n.

Bedeutungen, die der Begriff "yaka" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 288 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kırmalı yaka ruff n.
The noblewoman wore an elaborate ruff around her neck.
Soylu kadın boynuna özenli bir kırmalı yaka takmıştı.

More Sentences
balıkçı yaka turtleneck n.
Tom was wearing a black turtleneck.
Tom siyah bir balıkçı yaka giyiyordu.

More Sentences
yaka düğmesi stud n.
She bought a set of cuff links and shirt studs for his birthday.
Doğum günü için bir dizi kol düğmesi ve gömlek yaka düğmesi aldı.

More Sentences
yaka (elbisede) neck n.
I sewed the neck part beautifully, as I had already cut it to size.
Boyun kısmını güzelce diktim, çünkü zaten ölçüsüne göre kesmiştim.

More Sentences
yaka kartı name tag n.
Tom took off his name tag.
Tom yaka kartını çıkardı.

More Sentences
yaka modeli neckline n.
The dress had a beautiful V-shaped neckline.
Elbisenin V şeklinde güzel bir yaka modeli vardı.

More Sentences
balıkçı yaka kazak turtleneck n.
She wore a cosy turtleneck to keep warm.
Kendini sıcak tutmak için rahat bir balıkçı yaka kazak giymişti.

More Sentences
Phrasals
yaka paça çıkarmak buzz out v.
The guards buzzed the protesters out of the hall.
Korumalar protestocuları yaka paça salondan çıkardı.

More Sentences
Textile
balıkçı yaka turtleneck n.
Steve is wearing a black turtleneck.
Steve siyah bir balıkçı yaka giyiyor.

More Sentences
yaka/ceket yakası lapel n.
A silver brooch was pinned to her lapel.
Yakasında gümüş bir broş takılıydı.

More Sentences
kalkık yaka popped collar n.
Tom wore a pink polo shirt with a popped collar.
Tom kalkık yakalı pembe bir polo gömlek giydi.

More Sentences
General
yaka mikrofonu lapel microphone n.
kürk yaka tippet n.
kırmalı yaka ruffle n.
yaka kartı name badge n.
boğazlı yaka choker n.
karşı yaka the opposite shore n.
devrik yaka turndown collar n.
boğazlı yaka polo neck n.
dik yaka neckband n.
fırfırlı yaka frill n.
fırfırlı yaka ruff n.
yaka kartı identification badge n.
v şeklindeki yaka v neck n.
dik yaka (giyside) neckband n.
yaka kartı badge n.
hakim yaka grandad collar n.
yaka çiçeği boutonniere n.
sıfır yaka crew neck n.
(giyside) yaka neck n.
bebek yaka round collar n.
bebe yaka round collar n.
eskiden ingiltere'de zenginlerin ve soyluların kullandığı bir yaka türü piccadilly n.
yaka rozeti lapel pin n.
yaka düğmesi collar button n.
yaka rozeti collar badge n.
yaka kartı collar name tag n.
yaka kartı collar card n.
polo yaka tişört polo shirt n.
yaka isimliği collar name tag n.
yaka isimliği collar tag n.
yaka mikrofonu lapel mic n.
yaka mikrofonu lavalier n.
yaka mikrofonu lav n.
yaka mikrofonu lavalier microphone n.
yaka mikrofonu clip mic n.
yaka mikrofonu personal mic n.
yaka ucu collar point n.
yaka ucu collar tip n.
yaka iğnesi tie pin n.
yaka iğnesi stick pin n.
yaka mikrofonu lavaliere microphone n.
kırma yaka quellio [obsolete] n.
fırfırlı yaka quellio [obsolete] n.
kadın giysisinde drapeli yaka cowl n.
yüksek sert yaka piccadil n.
17. yüzyıla özgü yüksek sert bir yaka türü piccadill n.
sert dik yaka desteği pickadilly n.
(oymalı veya sivri kenarlı) dekoratif bir yaka fistosu pickadil n.
fistolu kırma yaka pickadil n.
fistolu kırma yaka pickadilly n.
fistolu dik yaka pickadilly n.
sert dik yaka desteği pickadil n.
sert kırma yaka desteği pickadilly n.
sert kırma yaka desteği pickadil n.
fistolu dik yaka pickadil n.
(oymalı veya sivri kenarlı) dekoratif bir yaka fistosu pickadilly n.
polo yaka polo-neck collar n.
balıkçı yaka polo-neck collar n.
polo yaka tişört polo n.
polo yaka polo n.
arkadan düğmeli dik ve beyaz yaka reversed collar n.
kadın giysisinde yuvarlak yaka scoop n.
top kumaştan yaka, kol gibi giysi parçaları kesen işçi separator n.
şal yaka shawl collar n.
elbisenin boyun hattını kesintisiz şekilde ve daralarak gövdeye doğru takip eden takma yaka shawl collar n.
polo yaka tişört shirt n.
(yaka fırfırlarının sabitlenmesi için kullanılan) küçük çubuk poking-stick n.
dik yaka stickup n.
yaka iğnesi stickpin n.
din adamlarının yaka altına taktıkları bant stock n.
bizans imparatorluğu'nda takılan dekoratif bir yaka tarzı superhumeral n.
yaka silkmek be fed up v.
yaka silkmek be fed up with v.
yaka takmak collar v.
yaka paça dışarı atmak chuck somebody out of something v.
yaka paça dışarı atmak chuck somebody out v.
yaka kartı takmak have a name tag on v.
yaka kartı takmak clip a name badge v.
yaka kartı takmak wear a name tag on v.
yaka kartı takmak pin a name holder v.
yaka kartı takmak pin a name badge v.
yaka kartı takmak pin a name tag v.
yaka kartı takmak clip a name tag v.
yaka kartı takmak clip a name holder v.
polis tarafından yaka paça dışarı çıkarılmak be manhandled by the police v.
yaka paça götürmek frogmarch v.
yaka takmak encollar v.
fırfırlı yaka haline getirmek ruff v.
kırma yaka haline getirmek ruff v.
yaka paça çıkarmak buzz v.
balıkçı yaka turtlenecked adj.
mavi yaka blue-collar adj.
v yaka v-necked adj.
beyaz yaka white-collar adj.
yuvarlağımsı ve düşük (yaka) scoop adj.
(yaka) dik duran stand-up adj.
kruvaze yaka surplice adj.
yaka paça by the head and ears adv.
yaka paça by force adv.
yaka paça forcibly adv.
Phrasals
birini yaka paça dışarı atmak chuck someone out v.
birini yaka paça dışarı atmak chuck someone out of some place v.
yaka paça bir yerden çıkarmak haul off v.
(bir şeyden/bir yerden) yaka paça çıkarmak tear out of (something or some place) v.
Colloquial
polis yaka kartı button n.
yaka kartı dog tag n.
yaka paça sürüklenmek be dragged kicking and screaming v.
yaka paça götürülmek/yaptırılmak be dragged kicking and screaming v.
yaka mikrofonu takmak mic up v.
yaka silktirtme adama get off my bumper! interj.
Idioms
pembe-yaka pink-collar n.
siyah yaka black-collar worker n.
sol yaka left coast n.
siyah yaka black-collar worker n.
siyah yaka black-collar workers n.
mavi yaka blue collar n.
mavi yaka blue-collar worker n.
zor bir işin içine hazırlıksız (yaka paça) atılmak be thrown in at the deep end v.
birini yaka paça sürüklemek drag someone kicking and screaming v.
birini yaka paça götürmek drag someone kicking and screaming v.
yaka paça kicking and screaming expr.
yaka kartını geri vermek turn in (one's) badge
yaka kartını teslim etmek turn in (one's) badge
Trade/Economic
beyaz yaka çalışanı white collar employee n.
Law
beyaz yaka suçları white-collar crime n.
Industry
yaka ile boyun bandı arasındaki dikişi düz hale getiren dikişçi beader n.
Technical
kırmalı yaka frill n.
yüksek yaka turtleneck n.
yaka devriği lapel n.
yaka mikrofonu body mic n.
yaka mikrofonu body mike n.
Textile
yaka bordürü neckline collar n.
v tipli patlı yaka baseball neck n.
takma yaka attached collar n.
yaka ayağı collar stand n.
balıkçı yaka turtle neck n.
yaka yuvarlaklığı neck rounding n.
binmeli v yaka crossover v neck n.
yaka genişliği collar width n.
bedene takılan yaka attached collar n.
oyuk yaka scope neck n.
ön yaka oyuntusundaki volan jabot n.
yaka keçesi collar felt n.
önde sıfırlanan rib yaka henly n.
yaka oyuntusu düşüklüğü deep neckline n.
yaka karton etiketi collar tag n.
kayık yaka boat neck n.
yaka pervazı neckline facing n.
yaka hattı neckline n.
polo yaka polo neck n.
yaka kancası collar hook n.
alt yaka under collar n.
v yaka v neck n.
balıkçı yaka polo neck n.
balıkçı yaka roll neck n.
sert yaka stiff collar n.
kürk yaka fur collar n.
üst yaka top collar n.
polo yaka polo neck collar n.
yaka düğmesi collar stud n.
u yaka önde scope neck n.
arka yaka oyuntusu back neckline n.
yumuşak yaka soft collar n.
bisiklet yaka crew neck n.
klapa yaka lapel collar n.
gabardin ya da denim kumaş ile yapılmış yaka rugby collar n.
dik yaka swan neck n.
denizci yaka sailor collar n.
sıfır yaka o neck n.
kırmalı yaka frill n.
balıkçı yaka poloneck n.
kırmalı yaka ruffle n.
yaka bandı neckband n.
kırma yaka ruff (collar) n.
yaka düğmesi stud n.
yüksek yaka turtleneck n.
bedenden çıkan yaka grown -on collar n.
bisiklet yaka crew-neck n.
koyun ayağı şeklinde üçgen yaka ya da kol kenarı leg-of-mutton n.
bedenden çıkan yaka grown-on collar n.
balıkçı yaka polo-neck n.
dik yaka stand-up collar n.
v-yaka v-neck n.
sıfır yaka crew neckline n.
bisiklet yaka crew neckline n.
bisiklet yaka crew neckline n.
geniş yaka wide collar n.
yaka baleni collar stay n.
v yaka v-neckline n.
açık yuvarlak yaka scoop neck n.
derin yuvarlak yaka scoop neck/neckline n.
balıkçı yaka bluz roll neck top n.
tam balıkçı yaka roll neck top n.
dik yaka turtleneck n.
degaje yaka cowl neckline n.
yarım balıkçı yaka mock-turtleneck n.
çentikli klapalı (devrik) yaka step collar n.
çentikli klapalı (devrik) yaka step lapel n.
çentikli klapalı (devrik) yaka notched lapel n.
kalkık yaka upturned collar n.
huni yaka funnel collar n.
bebe yaka peter pan collar n.
bisiklet yaka crew-neck n.
kare yaka sweetheart neckline n.
tulum yaka jumpsuit collar n.
yaka açıklığı neck opening n.
degaje yaka cowl neck n.
genelde yaka kısmı tüylü kalın mont puffer jacket n.
boyunda yaka düşüklüğü neckdrop n.
bir yaka ya da pelerin türü rabatine n.
ata yaka wing collar n.
mandarin yaka nehru collar n.
boyun bölgesine sıkıca oturan, genellikle önden ikiye ayrılmış yuvarlak dik yaka nehru collar n.
mandarin yaka mandarin collar n.
boyun bölgesine sıkıca oturan, genellikle önden ikiye ayrılmış yuvarlak dik yaka mandarin collar n.
nehru yaka mandarin collar n.
nehru yaka nehru collar n.
omuza doğru dışarı ve yukarı doğru çıkan bir yaka türü peak lapels n.
polo yaka turtleneck collar n.
balıkçı yaka turtle n.
hakim yaka mandarin collar n.
eski zamanlarda popüler olan yüksek bir yaka band n.
kayık yaka bateau neckline n.
omuz başlarına kadar uzanan yaka tipi bateau neckline n.
kayık yaka bateau neck n.
omuz başlarına kadar uzanan yaka tipi bateau neck n.
yakası açık elbiseye takılan bir tür dantelli yaka berthe n.
süslü yaka chevesaile n.
eton yaka eton collar n.
sivri uçlara sahip büyük beyaz yaka vandyke collar n.
(17. yüzyılda) ince kumaş ve dantelden yapılmış süs olarak giyilen geniş bir yaka whisk n.
omuz uçlarından geçen yaka tipi boat neckline n.
kayık yaka boat neckline n.
özellikle şövalyelerin 17. yüzyılda giydiği ince kumaş ve dantelden yapılmış çok geniş yaka fall n.
fransız silahşorların giydiği şık elbise, yaka, manşet veya eldiven mousquetaire n.
kadın elbiselerinde kullanılan yaka revers n.
devrik yaka revere n.
yaka aksesuarı revers n.
devrik yaka revers n.
devrik yaka revers n.
kadın elbiselerinde kullanılan yaka revere n.
ata yaka butterfly collar [ireland] n.
balıkçı yaka kazak roll-collar [uk] n.
dikiş makinesinin fırfır veya kırmalı yaka yapmaya yarayan ek parçası ruffler n.
yaka düğmeli gömlek button-down shirt n.
polo yaka kazak polo-necked sweater n.
polo yaka süveter polo-necked sweater n.
balıkçı yaka giysi rollneck n.
balıkçı yaka kazak rollneck n.
(ceket, mont, kaban) kalkık yaka storm collar n.
kürk yaka fur n.
gömleğin gövde kısmına iliklenecek düğme delikleri olan (yaka) button-down adj.
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) granny adj.
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) grannie adj.
(yaka) yuvarlak kesimli round-necked adj.
fırfırlı yaka ile süslenmiş ruffed adj.
fırfırlı yaka giyen ruffed adj.
(kazak) balıkçı yaka fisherman adj.
balıkçı yaka kazağa ait fisherman adj.
balıkçı yaka kazak ile ilgili fisherman adj.
(yaka veya elbise) derin göğüs dekoltesi veren plunging adj.
Marine
kurşun yaka halatı leadline n.
alt yaka gergisi outhaul n.
uzatma ağlarında ıskartayı engellemeye yönelik kurşun yaka ile ağ arasına donatılan daha geniş göz açıklığına sahip ağ guarding net n.
kurşun yaka ground rope n.
Biology
kamçılıların kamçılarını çevreleyen, yaka benzeri kasılabilen protoplazmik bir örtü choana n.
Marine Biology
mantar yaka top line n.
mantar yaka corkline n.
mantar yaka head line n.
mantar yaka float line n.
History
orta çağ'da dul kadınlar ve rahibelerin taktığı yüksek ve pileli bir yaka barbe n.
yaka kıvırma aleti pooter [obsolete] n.
Religious
rahip yaka choker n.
Military
sivil yaka rozeti lapel button n.
zırhta dik yaka standard n.
Slang
yaka paça götürmek haul off v.
yaka paça kelepçelenip tecrit edilmiş lugged adj.