Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
çok kötü
Bedeutungen von dem Begriff
"çok kötü"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 74 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
çok kötü
awful
adj.
General
2
General
çok kötü
appalling
adj.
3
General
çok kötü
abominable
adj.
4
General
çok kötü
atrocious
adj.
5
General
çok kötü
arrant
adj.
6
General
çok kötü
calamitous
adj.
7
General
çok kötü
sad
adj.
8
General
çok kötü
terrible
adj.
9
General
çok kötü
vicious
adj.
10
General
çok kötü
wretched
adj.
11
General
çok kötü
egregious
adj.
12
General
çok kötü
miserable
adj.
13
General
çok kötü
unspeakable
adj.
14
General
çok kötü
nefarious
adj.
15
General
çok kötü
abysmal
adj.
16
General
çok kötü
evil
adj.
17
General
çok kötü
villainous
adj.
18
General
çok kötü
bad
adj.
19
General
çok kötü
deplorable
adj.
20
General
çok kötü
diabolical
adj.
21
General
çok kötü
ghastly
adj.
22
General
çok kötü
criminal
adj.
23
General
çok kötü
execrable
adj.
24
General
çok kötü
unmentionable
adj.
25
General
çok kötü
dire
adj.
26
General
çok kötü
chronic
adj.
27
General
çok kötü
ungodly
adj.
28
General
çok kötü
unholy
adj.
29
General
çok kötü
excruciating
adj.
30
General
çok kötü
viced [obsolete]
adj.
31
General
çok kötü
hellish
adj.
32
General
çok kötü
ogreish
adj.
33
General
çok kötü
ogrish
adj.
34
General
çok kötü
inexecrable
adj.
35
General
çok kötü
fearful
adj.
36
General
çok kötü
superbad
adj.
37
General
çok kötü
awfully
adv.
38
General
çok kötü
mortally
adv.
Colloquial
39
Colloquial
çok kötü
bliddy
adj.
40
Colloquial
çok kötü
crumbum
adj.
41
Colloquial
çok kötü
dreadful
adj.
42
Colloquial
çok kötü
dook
adj.
43
Colloquial
çok kötü
duke
adj.
44
Colloquial
çok kötü
festy
adj.
45
Colloquial
çok kötü
sick
adj.
46
Colloquial
çok kötü
a (damn) sight worse
expr.
47
Colloquial
çok kötü
a deuce of a
expr.
48
Colloquial
çok kötü
the deuce of a
expr.
49
Colloquial
çok kötü
something awful
expr.
50
Colloquial
çok kötü
too bad
exclam.
Idioms
51
Idioms
çok kötü
a dog's breakfast
n.
52
Idioms
çok kötü
a dog's dinner
n.
53
Idioms
çok kötü
no good to gundy [obsolete] [australia]
adj.
54
Idioms
çok kötü
beneath contempt
adj.
55
Idioms
çok kötü
to high heaven
adv.
Speaking
56
Speaking
çok kötü
that's awful
expr.
57
Speaking
çok kötü
it is too bad
expr.
Gastronomy
58
Gastronomy
çok kötü
very bad
adj.
Archaic
59
Archaic
çok kötü
rascally
adj.
60
Archaic
çok kötü
villanous
adj.
61
Archaic
çok kötü
vitious
adj.
Slang
62
Slang
çok kötü
wack (rap slang)
adj.
63
Slang
çok kötü
hellacious
adj.
64
Slang
çok kötü
vrot [south africa]
adj.
65
Slang
çok kötü
sucky
adj.
66
Slang
çok kötü
(something) blows
expr.
67
Slang
çok kötü
wigity-wack (rap slang)
expr.
68
Slang
çok kötü
sucks ass
expr.
69
Slang
çok kötü
fubar (fouled up beyond any/all recognition)
expr.
70
Slang
çok kötü
fubar (fucked up beyond all repair)
expr.
71
Slang
çok kötü
so suck
exclam.
72
Slang
çok kötü
like shit
exclam.
British Slang
73
British Slang
çok kötü
total pants
expr.
Modern Slang
74
Modern Slang
çok kötü
a clear bag of smashed assholes
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"çok kötü"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 161 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
çok kötü durum
ruin
n.
2
General
çok kötü bir durum
misery
n.
3
General
çok kötü olma
ickiness
n.
4
General
çok kötü olma
beastliness
n.
5
General
çok kötü olma
atrociousness
n.
6
General
çok kötü olma
terribility [rare]
n.
7
General
çok kötü koku
male-odor
n.
8
General
çok kötü hissetmek
feel terrible
v.
9
General
çok kötü dövmek
wallop
v.
10
General
bilgisayar oyununa yeni başlayıp da çok kötü oynamak
noob
v.
11
General
çok kötü halde
at a low ebb
adj.
12
General
çok kötü (şey)
wicked
adj.
13
General
çok kötü durumda
at a low ebb
adj.
14
General
çok kötü yazılmış (kitap/yazı)
putdownable
adj.
15
General
çok kötü ve itici
minging
adj.
16
General
çok kötü bir şekilde
heinously
adj.
17
General
çok kötü niyetli
fiendful
adj.
18
General
çok kötü bir şekilde
calamitously
adv.
19
General
çok kötü durumda
on the rack
adv.
20
General
çok kötü biçimde
atrociously
adv.
21
General
çok kötü biçimde
abominably
adv.
22
General
çok kötü bir şöhretle
nefariously
adv.
23
General
-den çok daha kötü
far worse than
prep.
Phrasals
24
Phrasals
-e çok kötü davranmak
hate on
v.
25
Phrasals
(birini/bir şeyi) olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) to shreds
v.
26
Phrasals
(birini) çok kötü etkilemek
turn (someone) upside down
v.
Phrases
27
Phrases
çok kötü/çirkin
as sin
adv.
28
Phrases
en/çok (komik/iyi/kötü)
quite the (most something)
expr.
29
Phrases
ya çok iyi ya da çok kötü sonuçlanan durum
boom or bust
expr.
30
Phrases
çok daha kötü
infinitely worse
expr.
Colloquial
31
Colloquial
çok kötü bir şey
the pits
n.
32
Colloquial
çok kötü boksör
tomato can
n.
33
Colloquial
çok kötü düşmek
take a nasty fall
v.
34
Colloquial
çok kötü sonuçlar doğurmak
explode in someone's face
v.
35
Colloquial
çok kötü durumda olmak
be up against it
v.
36
Colloquial
çok kötü sonuçlar doğurmak
blow up in someone's face
v.
37
Colloquial
çok kötü olmak
bite the big one
v.
38
Colloquial
gönlünü çok kötü kaptırmak
have got it bad
v.
39
Colloquial
kötü bir durumdan mümkün olduğunca çok yarar sağlamaya çalışmak
make the best of it
v.
40
Colloquial
çok kötü/zayıf durumda olmak
have had it
v.
41
Colloquial
aslında çok da kötü olmamak
be no bad thing
v.
42
Colloquial
aslında çok da kötü olmamak
be no bad thing (that)...
v.
43
Colloquial
aslında çok da kötü olmamak
be no bad thing...
v.
44
Colloquial
çok kötü durumda
far gone
adj.
45
Colloquial
rezil/çok kötü/bombok (bir şey veya kişi)
a hell of a someone or something
adv.
46
Colloquial
rezil/çok kötü/bombok (bir şey veya kişi)
a helluva someone or something
adv.
47
Colloquial
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than (one) ought to be
expr.
48
Colloquial
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than (one) should be
expr.
49
Colloquial
berbat/çok kötü/tam bir baş belası (kişi/şey)
one heck of a (something or someone)
expr.
50
Colloquial
bu çok kötü
that's sucks
expr.
51
Colloquial
çok kötü bir durumda
out of it
expr.
52
Colloquial
çok kötü!
so gross!
expr.
53
Colloquial
çok kötü durumda
at its lowest ebb
expr.
54
Colloquial
çok kötü/berbat
(something) from hell
expr.
55
Colloquial
sigara içmek çok kötü bir alışkanlıktır
smoking is a very bad habit
expr.
56
Colloquial
gönlünü çok kötü kaptırmış
got it bad
expr.
57
Colloquial
çok daha kötü
a sight worse
expr.
58
Colloquial
rezil/çok kötü/bombok (bir kişi/bir şey)
hell of a (person or thing)
expr.
59
Colloquial
gerçekten çok kötü kokuyor burası!
It smells like someone died in here!
expr.
60
Colloquial
çok kötü durumda
up against it
expr.
Idioms
61
Idioms
stadyum ya da tiyatroların ucuz ama çok kötü bir görüş açısı olan oturma bölümleri
the nosebleeds
n.
62
Idioms
çok kötü (bir şey)
a deuce of a (something)
n.
63
Idioms
çok kötü/tatsız bir durum/yer
a hell on earth
n.
64
Idioms
olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) apart
v.
65
Idioms
olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) to pieces
v.
66
Idioms
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak
feed the beast
v.
67
Idioms
çok kötü bir iş çıkarmak
make a poor fist of (something)
v.
68
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
take the stuffing out of someone
v.
69
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
knock the stuffing out of someone
v.
70
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
knock the starch out of someone
v.
71
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
kick the natural stuffing out of someone
v.
72
Idioms
bir şeyi berbat etmek/çok kötü yapmak
make a dog's breakfast of something
v.
73
Idioms
bir işte çok kötü/beceriksiz olmak
can’t do something for toffee
v.
74
Idioms
birine karşı çok kötü olmak
be hard on
v.
75
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
beat the stuffing out of someone
v.
76
Idioms
birine çok kötü davranmak
be hard on
v.
77
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
beat the natural stuffing out of someone
v.
78
Idioms
birisini çok kötü benzetmek
kick the stuffing out of someone
v.
79
Idioms
çok kötü öksürmek
cough up a storm
v.
80
Idioms
çok kötü duruma düşmek
go all to pieces
v.
81
Idioms
çok kötü dalaşmak
fight like kilkenny cats
v.
82
Idioms
olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip someone to bits
v.
83
Idioms
çok kötü sonuçlar yaşamadan vazgeçmek
quit while the going is good
v.
84
Idioms
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go to hell and back
v.
85
Idioms
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go through hell and back
v.
86
Idioms
(bir şeyi) çok da kötü değilmiş gibi göstermek
put a bold face on (something)
v.
87
Idioms
(bir şeyi) çok da kötü değilmiş gibi göstermek
put a good face on (something)
v.
88
Idioms
bir işte çok kötü/beceriksiz olmak
not be able to do something for toffee
v.
89
Idioms
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than you should (or ought to) be
adj.
90
Idioms
çok daha kötü
a (damn) sight worse
adv.
91
Idioms
kötü etkiledi/çok derinden etkiledi
hit the hardest
expr.
92
Idioms
(bir yer) gerçekten çok kötü kokuyor!
it smells like someone died in (some place)!
expr.
93
Idioms
burası çok kötü kokuyor!
somebody died in here!
expr.
94
Idioms
burası gerçekten çok kötü kokuyor?
who died in here?
expr.
95
Idioms
iyi muameleden çok kötü muamele
more kicks than halfpence [obsolete]
expr.
96
Idioms
oyunda (futbol gibi ayakla oynanan oyunlarda) çok kötü/berbat
wouldn't get a kick in a horsebox
expr.
97
Idioms
çok kötü bir …
a devil of a …
expr.
98
Idioms
çok kötü bir …
the devil of a …
expr.
99
Idioms
ya çok iyi ya çok kötü
feast or famine
expr.
Speaking
100
Speaking
bu çok kötü
that's too bad
expr.
101
Speaking
bu çok kötü
that's pretty awful
expr.
102
Speaking
çok kötü görünmüyor
it doesn't look too bad
expr.
103
Speaking
çok kötü üşütmüşüm
I had a really bad cold
expr.
104
Speaking
çok kötü soğuk almışım
I had a really bad cold
expr.
105
Speaking
çok kötü görünmüyor
it doesn't look so bad
expr.
106
Speaking
çok kötü görünmüyor
it doesn't look very bad
expr.
107
Speaking
çok kötü bir anda yakaladınız beni
you caught me at just a bad time
expr.
108
Speaking
gerçekten çok kötü bir gün geçiriyorum
I'm having a really bad day
expr.
109
Speaking
sesin çok kötü geliyor
you sound terrible
expr.
110
Speaking
(geçmiş zaman) çok kötü olmalı
it must have been so bad
expr.
Trade/Economic
111
Trade/Economic
arza göre çok fazla satın alarak kötü şekilde etkilemek
overbuy
v.
Medical
112
Medical
habis ve çok kötü bir santral sinir sistemi tümörü
glioblastoma
n.
113
Medical
habis ve çok kötü bir santral sinir sistemi tümörü
glioblastoma multiforme
n.
Botanic
114
Botanic
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
coffee senna
n.
115
Botanic
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
mogdad coffee
n.
116
Botanic
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
stinking weed
n.
117
Botanic
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
styptic weed
n.
118
Botanic
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot
dead nettle
n.
119
Botanic
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot
hedge nettle
n.
120
Botanic
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot
stachys sylvatica
n.
121
Botanic
çiçekleri çok kötü kokan çalımsı bir avustralya akasyası
stinking wattle
n.
Military
122
Military
çok kötü durumdayız
this is fucking fubar
expr.
Basketball
123
Basketball
(atışı) çok kötü kaçırmak
brick
v.
Music
124
Music
bir müzik parçasını çok kötü çalmak
murder the piece of music
v.
Cinema
125
Cinema
çok kötü ama eğlenceli film
so bad it's good (movie/film)
expr.
Latin
126
Latin
çok kötü bir yıl
annus horribilis
n.
Slang
127
Slang
çok kötü kokan osuruk
cheezer
n.
128
Slang
çok kötü kimse
scumbag
n.
129
Slang
çok kötü bir şey
the pits
n.
130
Slang
çok kötü kimse
scuz
n.
131
Slang
çok kötü kimse
scuzz
n.
132
Slang
çok kötü kimse
scuzzo
n.
133
Slang
birine/bir şeye çok kötü davranmak
shit all over somebody/something
v.
134
Slang
çok kötü olmak
suck
v.
135
Slang
eline yüzüne bulaştırmak/çok kötü yapmak
be (totally) fucked up
v.
136
Slang
çok kötü olmak
suck balls
v.
137
Slang
çok kötü olmak
suck donkey balls
v.
138
Slang
(birine) çok kötü davranmak
hate on (someone)
v.
139
Slang
(birini) çok kötü dövmek
molly whop (one)
v.
140
Slang
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
have one's ass in a sling
v.
141
Slang
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
get one's ass in a sling
v.
142
Slang
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
get (one's) ass in a sling
v.
143
Slang
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
have ass in a sling
v.
144
Slang
(birine/bir şeye) çok kötü davranmak
shit all over (someone or something)
v.
145
Slang
(birine/bir şeye) çok kötü davranmak
shit on (someone or something)
v.
146
Slang
bir şeyin çok kötü ya da yetersiz olduğunu vurgulamak için kullanılan sıfat
naffing
adj.
147
Slang
çok/aşırı/korkunç kötü
shit-ass
adj.
148
Slang
çok/aşırı/korkunç kötü
shitass
adj.
149
Slang
çok kötü!
sucks
interj.
150
Slang
bu çok kötü
that's a pisser
expr.
151
Slang
bu çok kötü!
that’s so suck!
expr.
152
Slang
çok kötü, iyi, sıra dışı, etkileyici kimse/şey
a/one hell of a...
expr.
153
Slang
(bir şeyi yapmada) çok kötü
can't (do something) for toffee
expr.
154
Slang
bir şeyi yapmada çok kötü
can't do something for toffee [uk]
expr.
British Slang
155
British Slang
çok kötü kokan
smellies
n.
156
British Slang
çok başarısız/kötü
piss poor
expr.
157
British Slang
çok kötü!
that’s total pants!
expr.
Modern Slang
158
Modern Slang
kendini çok kötü hissetme
a bag of kittens on the way to the river
n.
159
Modern Slang
kulaklıktan müzik dinlerken çok kötü bir sesle eşlik etme
a crapella
n.
160
Modern Slang
çok kötü bir hata
all kinds of wrong
n.
161
Modern Slang
(bir önceki gece çok içtikten sonra) ağzımda kötü bir tat var
a cat shit in my mouth
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çok kötü
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy