excruciating - Türkisch Englisch Wörterbuch

excruciating

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "excruciating" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
excruciating adj. dayanılmaz derecede acı veren
The tablets can't relieve excruciating pain.
İlaçlar dayanılmaz derecede acı veren bu sancıyı dindiremiyor.

More Sentences
excruciating adj. dayanılmaz
The pain is excruciating.
Acı dayanılmaz.

More Sentences
excruciating adj. sıkıntılı
The suggestion from the opposition caused an excruciating silence in the council.
Muhalefetin önerisi konseyde sıkıntılı bir sessizliğe neden oldu.

More Sentences
excruciating n. işkence etme
excruciating adj. eziyetli
excruciating adj. işkence edici
excruciating adj. acı veren
excruciating adj. şiddetli
excruciating adj. büyük acı veren
excruciating adj. şiddetli (ağrı)
excruciating adj. yoğun
excruciating adj. aşırı
excruciating adj. sinirlendirici
excruciating adj. rahatsız edici
excruciating adj. haşat eden
excruciating adj. çok kötü
excruciating adj. berbat