bahsetmek

Bedeutungen von dem Begriff "bahsetmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 48 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	bahsetmek	refer v.
There is far too little consideration given to the socio-economic impact in the regions to which I have referred. Bahsettiğim bölgelerdeki sosyo-ekonomik etkilere çok az önem veriliyor. More Sentences
2	Common Usage	bahsetmek	speak of v.
The Treaty establishing the European Community, however, speaks of the clear responsibility of the Commission. Bununla birlikte, Avrupa Topluluğunu kuran Antlaşma, Komisyon'un açık sorumluluğundan bahsetmektedir. More Sentences
3	Common Usage	bahsetmek	mention v.
She casually mentioned she was from France. Tesadüfen Fransa'dan geldiğinden bahsetti. More Sentences
General
4	General	bahsetmek	make mention of v.
The Danish Presidency's programme makes mention of strengthening the so-called Northern Dimension. Danimarka Dönem Başkanlığı'nın programında Kuzey Boyutu'nun güçlendirilmesinden bahsediliyor. More Sentences
5	General	bahsetmek	speak v.
Alfred spoke of his past achievements with me. Alfred geçmişte benimle olan başarılarından bahsetti. More Sentences
6	General	bahsetmek	refer to v.
I heard the minister refer to a common position. Bakanın ortak bir tutumdan bahsettiğini duydum. More Sentences
7	General	bahsetmek	cite v.
The rapporteur has already cited the figures. Raportör zaten rakamlardan bahsetti. More Sentences
8	General	bahsetmek	touch on v.
We didn't touch on it in our conversation. Görüşmemizde bundan bahsetmedik. More Sentences
9	General	bahsetmek	talk about v.
We are not talking about a controversial debate on any particular type of sanction. Belirli bir yaptırım türüne ilişkin ihtilaflı bir tartışmadan bahsetmiyoruz. More Sentences
10	General	bahsetmek	speak of v.
The transport White Paper clearly speaks of revitalising the railways throughout the European Union. Ulaştırma Beyaz Kitabı, Avrupa Birliği genelinde demiryollarının yeniden canlandırılmasından açıkça bahsetmektedir. More Sentences
11	General	bahsetmek	bring up v.
Tom brought up the subject. Tom konudan bahsetti. More Sentences
12	General	bahsetmek	touch v.
The presentation touches on many problems with climate change. Sunum, iklim değişikliğiyle ilgili birçok sorundan bahsediyor. More Sentences
13	General	bahsetmek	mention v.
By way of example, I would like to mention the pension fund directive on company pensions. Örnek olarak, şirket emekliliklerine ilişkin emeklilik fonu direktifinden bahsetmek istiyorum. More Sentences
14	General	bahsetmek	talk v.
We want to talk of citizens, because we want to bring Europe closer to the citizens. Biz vatandaşlardan bahsetmek istiyoruz çünkü Avrupa'yı vatandaşlara yakınlaştırmak istiyoruz. More Sentences
Trade/Economic
15	Trade/Economic	bahsetmek	mention v.
Quite a few fellow MEPs have mentioned the N+2 rule, which we must arrange to be applied effectively. Pek çok milletvekili arkadaşımız, etkin bir şekilde uygulanması için düzenleme yapmamız gereken N+2 kuralından bahsetti. More Sentences
Technical
16	Technical	bahsetmek	quote v.
Mr Stevenson quoted a number of figures. Sayın Stevenson bir dizi rakamdan bahsetti. More Sentences
17	Technical	bahsetmek	mention v.
The first point that I would like to mention is unanimity. Bahsetmek istediğim ilk husus oybirliğidir. More Sentences
General
18	General	bahsetmek	tell of v.
19	General	bahsetmek	make noises v.
20	General	bahsetmek	chew over v.
21	General	bahsetmek	advert v.
22	General	bahsetmek	discourse v.
23	General	bahsetmek	make reference to v.
24	General	bahsetmek	slip in v.
25	General	bahsetmek	talk on v.
26	General	bahsetmek	notice v.
27	General	bahsetmek	talk over v.
28	General	bahsetmek	treat v.
29	General	bahsetmek	treat of v.
30	General	bahsetmek	make a mention of v.
31	General	bahsetmek	neven [obsolete] v.
32	General	bahsetmek	entreat v.
33	General	bahsetmek	intreat v.
34	General	bahsetmek	member [obsolete] v.
35	General	bahsetmek	ming [obsolete] v.
36	General	bahsetmek	retrospect (to) v.
Phrasals
37	Phrasals	bahsetmek	flag up v.
38	Phrasals	bahsetmek	cite (one) for (something) v.
39	Phrasals	bahsetmek	cite for v.
Idioms
40	Idioms	bahsetmek	let on about v.
41	Idioms	bahsetmek	cite someone for something v.
Technical
42	Technical	bahsetmek	address v.
Latin
43	Latin	bahsetmek	mentio v.
Archaic
44	Archaic	bahsetmek	nemn [uk] v.
45	Archaic	bahsetmek	memorise v.
46	Archaic	bahsetmek	memorize v.
47	Archaic	bahsetmek	memorise v.
48	Archaic	bahsetmek	delate v.

Bedeutungen, die der Begriff "bahsetmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 146 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	övgüyle bahsetmek	speak highly of v.
Tom spoke highly of Mary. Tom, Mary'den övgüyle bahsetti. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	(bir şeyde birinden/bir şeyden) bahsetmek	mention (someone or something) in (something) v.
I would also add that indigenous peoples were also mentioned in the declaration. Ayrıca bildirgede yerli halklardan da bahsedildiğini eklemek isterim. More Sentences
3	Phrasals	(birinden/bir şeyden) bahsetmek	speak about (someone or something) v.
When we discuss postal services, we have to speak about three things. Posta hizmetlerinden bahsederken üç şeyden söz etmemiz gerekir. More Sentences
4	Phrasals	(birine birinden/bir şeyden) bahsetmek	tell (one) about (someone or something) v.
Tell about other tactics you used to achieve results. Sonuç elde etmek için kullandığınız diğer taktiklerden bahsedin. More Sentences
General
5	General	üstü kapalı bir şekilde bahsetmek	allude to v.
6	General	ısrarla bahsetmek	harp on about v.
7	General	-den övünerek bahsetmek	brag about v.
8	General	askerlik anılarından bahsetmek	talk about one’s army days v.
9	General	askerlik anılarından bahsetmek	talk about military memoirs v.
10	General	kısaca değinmek/bahsetmek/anmak	mention briefly v.
11	General	sohbet sırasında bahsetmek	mention it in conversation v.
12	General	kendinden bahsetmek	tell about oneself v.
13	General	kendinden bahsetmek	talk about oneself v.
14	General	gereksiz bir konudan bahsetmek	sidetrack v.
15	General	(radyo programında vb.) birinin isminden özellikle bahsetmek	namecheck v.
16	General	özel olarak (birinin) isminden bahsetmek	namecheck v.
17	General	herkese açık bir oturum ya da yayında tanıtım maksatlı olarak (bir ünlünün veya ürünün) isminden bahsetmek	name-check v.
18	General	anarak bahsetmek	epitaph v.
19	General	üstü kapalı bir şekilde bahsetmek	glance [obsolete] v.
20	General	yüzeysel olarak bahsetmek	glance v.
21	General	tesadüfen bahsetmek	glance v.
22	General	(bir şeyden) bahsetmek	observe v.
23	General	fazla bahsetmek	overhandle v.
24	General	örnek olarak bahsetmek	instance v.
25	General	(nahoş, sıkıcı bir konudan) bahsetmek	drag v.
26	General	laf arasında bahsetmek	drop v.
27	General	sohbette öylesine bahsetmek	drop v.
28	General	paragrafta bahsetmek	paragraph v.
29	General	laf arasında bahsetmek	intermention [obsolete] v.
30	General	yanlışlıkla bahsetmek	intermention [obsolete] v.
Phrasals
31	Phrasals	ısrarla bahsetmek	harp on v.
32	Phrasals	birine bir şeyden bahsetmek	tell someone about something v.
33	Phrasals	birine bir şeyden bahsetmek	mention something to someone v.
34	Phrasals	her yerde bahsetmek	tout someone or something around v.
35	Phrasals	(birine) bir konudan bahsetmek	broach something with someone v.
36	Phrasals	(birine) bir konudan bahsetmek	broach something to someone v.
37	Phrasals	(birine) bir fikirden bahsetmek	broach (something) with (someone) v.
38	Phrasals	(birine) bir fikirden bahsetmek	broach something to someone v.
39	Phrasals	(birine) bir konudan bahsetmek	broach (something) with (someone) v.
40	Phrasals	(birine) bir fikirden bahsetmek	broach something with someone v.
41	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	chat about someone or something v.
42	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	chat about (someone or something) v.
43	Phrasals	hafife alarak bahsetmek	talk down v.
44	Phrasals	bir konudan/şeyden bahsetmek	get into it v.
45	Phrasals	(gizli bir şeyden birine) bahsetmek	breathe (something) to (someone) v.
46	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	hit upon someone or something v.
47	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	hit on someone or something v.
48	Phrasals	bir şeyden gururla bahsetmek	pontificate on something v.
49	Phrasals	birinden/bir şeyden üstü kapalı bir şekilde bahsetmek	allude to someone or something v.
50	Phrasals	birinden/bir şeyden üstü kapalı bir şekilde bahsetmek	allude to someone or something v.
51	Phrasals	sürekli (bir şeyden/konudan) bahsetmek	bang away about (something) [uk] v.
52	Phrasals	sürekli (bir şeyden/konudan) bahsetmek	bang on about (something) v.
53	Phrasals	(birinden/bir şeyden) övünerek bahsetmek	brag about (someone or something) v.
54	Phrasals	birine/bir gruba bir şeyden bahsetmek	bring something before someone or something v.
55	Phrasals	-e bahsetmek	bring up to v.
56	Phrasals	birinden/bir şeyden şöyle bir bahsetmek	brush over someone or something v.
57	Phrasals	birinden/bir şeyden bahsetmek	bring someone or something up v.
58	Phrasals	birinden/bir şeyden üstünkörü bahsetmek	brush over someone or something v.
59	Phrasals	-e bahsetmek	broach with v.
60	Phrasals	-den bahsetmek	chat about v.
61	Phrasals	(birinden/bir şeyden) bahsetmek	chatter about (someone or something) v.
62	Phrasals	ısrarla birinden/bir şeyden bahsetmek	harp on someone or something v.
63	Phrasals	ısrarla (birinden/bir şeyden) bahsetmek	harp on about (someone or something) v.
64	Phrasals	-e bahsetmek	mention to v.
65	Phrasals	-de bahsetmek	mention in v.
66	Phrasals	(birine birinden/bir şeyden) bahsetmek	mention (someone or something) to (one) v.
67	Phrasals	-den gururla bahsetmek	pontificate on v.
68	Phrasals	(biriyle biri/bir şey hakkındaki) anılardan konuşmak/bahsetmek	reminisce with (one) (about someone or something) v.
69	Phrasals	-den övgüyle bahsetmek	sing of v.
70	Phrasals	(birinden/bir şeyden) övgüyle bahsetmek	sing of (someone or something) v.
71	Phrasals	yüksek sesle (birinden/bir şeyden) bahsetmek	squawk about (someone or something) v.
72	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	tell of (something) v.
73	Phrasals	-den bahsetmek	tell about v.
74	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	touch on (something) v.
75	Phrasals	(bir konu)/(bir şeyden) bahsetmek	touch upon (something) v.
76	Phrasals	her yerde bahsetmek	tout around v.
77	Phrasals	(bir şeyden) bahsetmek	treat of (something) [obsolete] v.
78	Phrasals	birisine birinden coşkuyla bahsetmek	talk someone up to someone v.
Colloquial
79	Colloquial	ilk önce bahsetmek istediğim konu	first up n.
80	Colloquial	benim bahsetmek istediğim noktaya bir geçiş/giriş niteliğinde olan	which brings me to the point expr.
81	Colloquial	ki bu beni bahsetmek istediğim noktaya getiriyor	which brings me to the point expr.
82	Colloquial	beni söylemek/bahsetmek istediğim noktaya getiren	which brings me to the point expr.
83	Colloquial	ki bu da beni asıl bahsetmek istediğim noktaya getiriyor	which brings me to the (main) point expr.
84	Colloquial	bu da beni asıl bahsetmek istediğim konuya getiriyor	that brings me to the point expr.
85	Colloquial	beni söylemek/bahsetmek istediğim noktaya getiren	wbmttp (which brings me to the point) expr.
Idioms
86	Idioms	herkesin bildiği kimsenin bahsetmek istemediği konu	the elephant in the corner n.
87	Idioms	herkesin bildiği kimsenin bahsetmek istemediği konu	(the) elephant in the corner n.
88	Idioms	herkesin bildiği kimsenin bahsetmek istemediği konu	baby elephant in the room n.
89	Idioms	kimsenin hatırlamak istemediği konulardan bahsetmek	rake over the coals v.
90	Idioms	laf arasında bahsetmek/değinmek	mention someone in passing v.
91	Idioms	arada birinden bahsetmek	mention someone in passing v.
92	Idioms	birinden olumlu bahsetmek	put a plug in for someone v.
93	Idioms	(bir şeyden birine) bahsetmek/söz etmek	breathe something (of something) (to someone) v.
94	Idioms	bahsetmek istememek	cast a veil over (something) v.
95	Idioms	bahsetmek istememek	throw a veil over something [written] v.
96	Idioms	bahsetmek istememek	draw a veil over something [written] v.
97	Idioms	bahsetmek istememek	cast a veil over something [written] v.
98	Idioms	aynı meseleden bahsetmek	go over the same ground v.
99	Idioms	aynı meseleden bahsetmek	cover the same ground v.
100	Idioms	aynı konudan bahsetmek	cover the same ground v.
101	Idioms	aynı konudan bahsetmek	go over the same ground v.
102	Idioms	bir konudaki kesin görüşlerinden bahsetmek	be/get on your soapbox v.
103	Idioms	sürekli aynı konudan bahsetmek	get on (one's) hobby-horse v.
104	Idioms	temcit pilavı gibi hep (birinden veya bir konudan) bahsetmek	harp away at (someone or something) v.
105	Idioms	dönüp dolaşıp (birinden/bir şeyden) bahsetmek	keep harping on about (someone or something) v.
106	Idioms	sürekli (birinden/bir şeyden) bahsetmek	keep harping on about (someone or something) v.
107	Idioms	bir şeyden coşkulu/hevesli bir şekilde bahsetmek	wax lyrical over v.
108	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical about v.
109	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical about something v.
110	Idioms	bir şeyden coşkulu/hevesli bir şekilde bahsetmek	wax lyrical about something v.
111	Idioms	bir şeyden coşkulu/hevesli bir şekilde bahsetmek	wax lyrical about v.
112	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical over v.
113	Idioms	bambaşka/alakasız şeylerden bahsetmek	be at cross purposes v.
114	Idioms	bambaşka/alakasız şeylerden bahsetmek	talk at cross purposes v.
115	Idioms	birine bir şeyden/birinden bahsetmek	bring someone or something to someone's attention v.
116	Idioms	birine (bir şeyden) bahsetmek	bring (something) to (one's) attention v.
117	Idioms	birine bir şeyden bahsetmek	bring something to someone's attention v.
118	Idioms	bahsetmek istememek	draw a veil over v.
119	Idioms	sürekli (bir şeyden) söz etmek/bahsetmek	keep harping on (something) v.
120	Idioms	dönüp dolaşıp (bir şeyden) bahsetmek	keep harping on (something) v.
121	Idioms	(birinden/bir şeyden) bahsetmek	make mention of (someone or something) v.
122	Idioms	üstünkörü (bir şeyden) bahsetmek/söz etmek	make noises about (something) v.
123	Idioms	(bir şeyden) bahsetmek	make noises about (something) v.
124	Idioms	arada bahsetmek	mention in passing v.
125	Idioms	laf arasında (bir şeyden) bahsetmek	mention (something) in passing v.
126	Idioms	laf arasında bahsetmek	mention in passing v.
127	Idioms	arada (bir şeyden) bahsetmek	mention (something) in passing v.
128	Idioms	(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek	never have a good word to say about (someone of something) v.
129	Idioms	(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek	never have a good word to say for (someone of something) v.
130	Idioms	(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek	not have a good word to say for (someone of something) v.
131	Idioms	(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek	not have a good word to say about (someone of something) v.
132	Idioms	(birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek	put in a plug for (someone or something) v.
133	Idioms	(birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek	put a plug in for (someone or something) v.
134	Idioms	(birinden/bir şeyden) büyük övgüyle bahsetmek	sing the praises of (someone or something) v.
135	Idioms	birinden/bir şeyden övgüyle bahsetmek	sing somebody's/something's praises v.
136	Idioms	(birinden/bir şeyden) övgüyle bahsetmek	speak highly of (someone or something) v.
137	Idioms	saçma sapan/alakasız şeylerden bahsetmek	talk past (one) v.
138	Idioms	işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek	talk to hear own voice v.
139	Idioms	işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek	talk to hear (the sound of) (one's) own voice v.
Ottoman Turkish
140	Ottoman Turkish	sitayişle bahsetmek	eulogise v.
141	Ottoman Turkish	sitayişle bahsetmek	eulogize v.
Archaic
142	Archaic	bilhassa bahsetmek	specialise [uk] v.
143	Archaic	bilhassa bahsetmek	specialize [us] v.
Slang
144	Slang	durmadan (bir şeyden) bahsetmek	balls on about (something) [uk] v.
Modern Slang
145	Modern Slang	afganistan-pakistan probleminden bahsetmek için amerika tarafından kullanılan bir sözcük	afpak n.
146	Modern Slang	tamamen başka bir konudan bahsetmek gerekirse	anfscd (and now for something completely different) expr.