arkaya - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

arkaya



Bedeutungen von dem Begriff "arkaya" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
arkaya behind adv.
General
arkaya behind adv.
arkaya back adv.
arkaya astern adv.
arkaya backwards adv.
arkaya backward adv.
arkaya aback adv.
arkaya back adv.
arkaya ahent adv.
arkaya ahent adv.
arkaya ahind adv.
arkaya ahind adv.
arkaya rearwards adv.
Textile
arkaya backwards adv.
Marine
arkaya astern adv.
arkaya abaft adv.

Bedeutungen, die der Begriff "arkaya" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 361 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba coupe n.
bütün odaları arka arkaya sıralanan tek bir oda genişliğindeki ev shotgun n.
arka arkaya gelme evolution n.
kolun arkaya bükülmesi hammerlock n.
arka arkaya bağlı çifte kızak bobsled n.
öne arkaya sallanma wigwagging n.
birdenbire arkaya doğru savurma (tepki olarak başını) toss n.
arka arkaya bağlı iki kızak bobsleigh n.
arka arkaya bağlı iki kızak bobsled n.
arka arkaya gelme durumu consecutiveness n.
erkeklerde saçları arkaya doğru tarama stili pompadour n.
saçı kabartmak için arkaya doğru tarama backcombing n.
arkaya tarama backcombing n.
arkaya taranmış saç hair slicked back n.
arkaya yaslanma accumbency n.
öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket teedle board n.
(armacılıkta) başı arkaya dönük şekilde şaha kalkma rampant regardant n.
arkaya yaslanma reclination n.
arkaya dayanma reclination n.
arkaya yaslanan kimse recliner n.
arkaya dayanan kimse recliner n.
arkaya yaslanan koltuk recliner n.
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç tandem n.
omzunun üstünden arkaya doğru bakan (hayvan şeklinde arma figürü) reguardant n.
arka arkaya üç oyun, yarışma veya etkinlikten oluşan program triple-header n.
arkaya doğru düşen bir kayakçının karda bıraktığı iz bathtub n.
arkaya doğru düşen bir kayakçının karda bıraktığı iz sitzmark n.
arka arkaya tekmelerle yapılan şiddetli bir saldırı kicking n.
çapı eşit tekerleklerden oluşan, çoğaltıcı vitesle arkaya bağlanan pedallarla sürülen bir bisiklet safety bicycle n.
çapı eşit tekerleklerden oluşan, çoğaltıcı vitesle arkaya bağlanan pedallarla sürülen bir bisiklet safety bike n.
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar wing tip n.
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar wingtip n.
arka arkaya elde edilen üç başarı hat trick n.
deniz uçağının arkaya ve yukarı doğru attırdığı su tabakası roach n.
geriye, arkaya adım back step n.
arka arkaya gelmeme discontiguity n.
öne arkaya hızla sallanma fluttering n.
arkaya bakmak look back v.
arkaya dayanmak recline v.
arkaya yatmak recline v.
arkaya dönmek turn around v.
arkaya yaslanmak lean back v.
arkaya dönmek turn back v.
arkaya yaslanmak sit back v.
arka arkaya beş maç kazanmak win five games in a row v.
koltuğu arkaya doğru yatırmak (yolculuklarda) recline the seat v.
saçı kabartmak için arkaya doğru taramak backcomb v.
arkaya taramak backcomb v.
(masada) arkaya yaslanmak accumb v.
öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket etmek teedle board v.
şarkının bölümlerini arka arkaya söylemek trawl v.
arkaya doğru esnemek arch v.
arka arkaya vurarak parçalamak hack v.
arkaya yatmak ligge v.
saçı arkaya doğru taramak roach v.
tıbbi teşhis için vücudun bir bölümüne arka arkaya vurmak percuss v.
direkleri arkaya doğru yatık rakish adj.
arka arkaya successive adj.
arkaya ait dorsal adj.
arka arkaya running adj.
arkaya doğru olan back adj.
arka arkaya gelen consecutive adj.
arkaya yaslanmış reclianant adj.
arkaya bükülmüş reclianant adj.
arkaya eğilmiş reclianant adj.
arkaya yaslanan reclined adj.
arkaya dayanan reclined adj.
arkaya taralı backswept adj.
arkaya taranmış backswept adj.
arkaya bükülmüş reflex adj.
arkaya bükülmüş reflex adj.
omzunun üstünden arkaya doğru bakan (hayvan şeklinde arma figürü) regardant adj.
arkaya taranmış back-brushed adj.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelen bang-bang adj.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelerek kafa karıştıran bang-bang adj.
saçın orta kısmının düzgünce arkaya doğru tarandığı (kadın saçı) madonna adj.
arka arkaya wired adj.
arkaya kıvrılmış reverted adj.
öne arkaya sallanma içeren fluttery adj.
arka arkaya straight adv.
arka arkaya in series adv.
arka arkaya back to back adv.
arka arkaya successively adv.
arkaya doğru towards the rear adv.
arka arkaya one after another adv.
arkaya doğru towards the back adv.
arka arkaya one after the other adv.
arka arkaya consecutively adv.
iki yıl arka arkaya two years in a row adv.
iki yıl arka arkaya two consecutive years adv.
arkaya doğru rearward adv.
arkaya doğru aback adv.
arkaya doğru back adv.
arkaya doğru rearwards adv.
arka arkaya arow adv.
arkaya doğru hindward adv.
arka arkaya running adv.
arkaya bakarak post adv.
arkaya doğru posteriorly adv.
hızla öne arkaya sallanarak flutteringly adv.
ile arka arkaya in series with prep.
arkaya doğru ana- pref.
arkaya doğru an- pref.
Phrasals
tersine/arkaya/geriye döndürmek swing around v.
arkaya dolanmak slip around v.
arkaya fırlatmak toss back v.
(birini veya bir şeyi başka birinden veya bir şeyden) daha arkaya/aşağıya koymak place behind (someone or something) v.
(saçı) arkaya doğru taramak brush back v.
(saçı) arkaya doğru fırçalamak brush back v.
(saçı) arkaya doğru toplamak brush back v.
arkaya katlamak turn back v.
arka arkaya içmek chase down v.
geriye/arkaya taramak sweep something back v.
birini/bir şeyi öne (arkaya, sağa, sola) çevirmek face someone or something forward v.
arka arkaya soru sormak fire off v.
soruları arka arkaya sıralamak fire off v.
arka arkaya soru sormak fire off v.
soruları arka arkaya sıralamak fire off v.
lafları arka arkaya sıralamak fire off v.
bir şeyleri arka arkaya söylemek fire off v.
arka arkaya silah ateşlemek fire off v.
arka arkaya silah sıkmak fire off v.
arka arkaya ateş etmek fire off v.
arkaya taramak brush back v.
dikkatle arkaya doğru çekmek ease back v.
saçı inek yalamış gibi arkaya taramak slick back v.
saçı arkaya doğru dümdüz tarayıp jöleyle vs. sabitlemek slick back v.
(başını) arkaya atmak toss back v.
(kolunu) arkaya götürmek toss back v.
(saçı) arkaya doğru çekmek smooth back v.
arkaya dönüp bir göz atmak glance back v.
arkaya koymak put behind v.
hızlıca arka arkaya dizmek string together v.
arka arkaya/yan yana sıralayıp bir şey oluşturuvermek string together v.
(birine/bir şeye bir şeyle) arka arkaya hafifçe vurmak tap (someone or something) with (something) v.
bir şeye bir şeyle arka arkaya hafifçe vurmak tap something with something v.
arka arkaya vurarak bir şey oluşturmak tap out v.
arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek tap out v.
'-e üst üste/arka arkaya vurmak pound on v.
arka arkaya sayıp dökmek spiel off v.
bir şeyi arka arkaya sayıp dökmek spiel something off v.
arka arkaya sıralamak rhyme off v.
arka arkaya vurmak hammer on v.
bir şeye arka arkaya vurmak tap on something v.
arka arkaya ateş etmek blaze away v.
silahını arka arkaya ateşlemek blaze away v.
(bir şey) boyunca arka arkaya/yan yana durmak pull up along (something) v.
bir şeyle sırayla/arka arkaya değişmek alternate with something v.
bir şeye arka arkaya vurmak hammer away v.
birine/bir şeye arka arkaya vurmak bang on someone or something v.
(birine/bir şeye) arka arkaya ateş etmek blaze away at (someone or something) v.
arkaya bakmak look backward v.
arkaya doğru iletmek pass back v.
elden ele arkaya göndermek pass back v.
geriye/arkaya koymak place back v.
daha arkaya/aşağıya koymak place behind v.
geriye/arkaya taramak sweep back v.
geriye/arkaya itmek sweep back v.
geriye/arkaya çekmek sweep back v.
geriye/arkaya süpürmek sweep back v.
ile arka arkaya hafifçe vurmak tap with v.
arkaya doğru itmek/toplamak tie back v.
Phrases
arka arkaya on end expr.
arka arkaya üç back-to-back-to-back expr.
Colloquial
birisini arkaya götürmek take someone in the back v.
arka arkaya in indian file expr.
üç sene arka arkaya three years in a row expr.
üç yıl arka arkaya three years in a row expr.
arka arkaya/üst üste birkaç ay months on end expr.
arka arkaya one (thing) after the other expr.
arka arkaya birkaç hafta weeks on end expr.
Idioms
arka arkaya iki darbe old one-two n.
arka arkaya iki yumruk old one-two n.
aynı anda veya arka arkaya meydana gelen iki olumsuz durum a one-two punch n.
belli bir süre içerisinde aynı olayın arka arkaya meydana gelmesi (iyi ya da kötü) double plumsey n.
boksta hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk one-two punch n.
arka arkaya iki darbe one-two punch n.
arka arkaya gelen düşünceler a train of thought n.
geriye/arkaya doğru eğilmek bend over backwards v.
peş peşe/arka arkaya birbirine zıt şeyler söylemek say something in the same breath v.
arka arkaya bir iki yumruk atmak give somene the old one-two v.
(birine) arka arkaya sorular sormak drill (someone) (with questions) v.
arka arkaya düşmek fall like dominoes v.
(biri) için tüm güzel olaylar üst üste/arka arkaya gelmek all (one's) christmases have come at once [uk] v.
bir oturuşta bir tv programının bir çok bölümünü arka arkaya izlemek binge-watch v.
arka arkaya sigara içmek chain smoke v.
arka arkaya bir şey yaşamak have a run of something v.
arka arkaya içki yuvarlamak soak face v.
arka arkaya kazanmak be on a winning streak v.
arka arkaya thick and threefold adj.
arka arkaya back-to-back adj.
arka arkaya off the reel [old-fashioned] adj.
arka arkaya on the trot expr.
arka arkaya (birkaç) gün for (some) days running expr.
arka arkaya (birkaç) ay for (some) months running expr.
arka arkaya (birkaç) hafta for (some) weeks running expr.
arka arkaya (birkaç) yıl for (some) years running expr.
Speaking
vücudunuzu arkaya doğru köprü yapın arch your body back expr.
Technical
arkaya yatırma mekanizması reclining mechanism n.
arka arkaya yapılan termal şok deneyleri successive thermal shock tests n.
arka arkaya donma ve çözülme etkisi cyclic action of freezing and thawing n.
arka arkaya gitme tracking n.
arkaya eğim tilt n.
arkaya kavisli kanat backward-curved blade n.
arkaya monteli geçmeli birim rear mounted plug-in unit n.
arka arkaya bağlı çifte kızak ripper n.
(saat biliminde) pandüldeki dişli tekerin arka arkaya bulunan yivler arasındaki serbest hareketi drop n.
canlı müzik performanslarında sahnede arkaya dönük dayanıklı hoparlör kullanma foldback n.
pervanesi arkaya monte edilmiş pistonlu motor pusher n.
(uzvu) arkaya doğru esnetmek dorsiflex v.
arkaya doğru rearward adv.
Computer
arka arkaya ziyaret edilebilecek bir dizi ilgili internet sitesi webring n.
arkaya göndermek send to back v.
arkaya gönder send to back expr.
arkaya gönder send backward expr.
arkaya yapıştır paste in back expr.
en arkaya gönder send to back expr.
Informatics
arkaya göndermek send to back v.
Telecom
arka arkaya bağlantı bağlanma back-to-back connection n.
Textile
yanlardan arkaya kıvrık üçgen astarı olan kadın şapkası dutch cap n.
arkaya doğru backwards adv.
Construction
odaları bir giriş ya da koridor olmadan arka arkaya dizilmiş dikdörtgen ve dar cepheli daire railroad apartment n.
odaları bir giriş ya da koridor olmadan arka arkaya dizilmiş dikdörtgen ve dar cepheli daire railroad flat n.
odaları bir giriş ya da koridor olmadan arka arkaya dizilmiş dikdörtgen ve dar cepheli daire shotgun house n.
Furniture
arka arkaya oturulan kanepe dos-à-dos n.
Automotive
arkaya dönük bebek koltuğu rear facing baby seat n.
arkaya yatan koltuk reclining seat n.
dirsekli kol mahfazasından geçen egzoz gazlarını arkaya doğru iten tertibat blowby n.
öne ve arkaya ayar fore and aft adjustment n.
pervanesi arkaya monte edilmiş pistonlu motor pusher engine n.
Traffic
(kar temizleme araçları) arka arkaya gerçekleştirdiği tek sıra conga line n.
Aeronautic
uçak pervanesinin arkaya püskürttüğü hava backwash n.
arka arkaya kalkış stream take-off n.
arkaya doğru yatık kanat swept wing n.
arkaya yatma backward tilt n.
arka arkaya kalkış yapan uçak stream takeoff n.
bağlantı noktalarından arkaya açılı, ok biçimine benzeyen (kanat) backswept adj.
bağlantı noktalarından arkaya açılı, ok biçimine benzeyen (kanat) sweptback adj.
Marine
direkleri arkaya yatık rakish n.
geminin öne arkaya yalpa yapması pitch n.
rüzgara doğru seyrederken aynı güzergahta rüzgarı tekrar arkaya alma false tack n.
geminin dalga üzerindeki öne-arkaya hareketi surge n.
şiddetle öne arkaya yalpa yapmak ride hard v.
gemi direğini öne veya arkaya eğmek stay a mast v.
dalgalı denizde öne arkaya yalpa yapmak make heavy weather v.
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya yaslanmak hike out v.
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya doğru asılı kalmak hike out v.
rüzgarı arkaya alarak denize açılmak stand down v.
arkaya doğu eğimli raked adj.
(tekne) öne veya arkaya yatan cranky adj.
Medical
arkaya doğru bükülme dorsiflexion n.
Anatomy
sadece öne ve arkaya harekete izin veren eklem hinge joint n.
kaş kaldırıcı, alın derisini kırıştırıcı ve saçlı deriyi arkaya çekici kas occipitofrontal n.
koku soğancığından çıkıp lifleri beyin tabanına girecek şekilde arkaya doğru uzanan uzun, dar ve üçgen formlu, beyaz renkli bir doku bandı olfactory tract n.
arkaya yatık reversed adj.
Pathology
vücudun arkaya doğru bükülmesine sebep olan sırt spazmı opisthotonos n.
Food Engineering
tahılı arka arkaya öğüterek un yapma işlemi high milling n.
Biology
(çift kabuklu yumuşakçalarda) arkaya doğru uzanan hortum syphon n.
Zoology
hem öne hem arkaya kıvrık spiral gibi boynuzları olan (hayvan) reciprocornous adj.
önden arkaya doğru uzanan longitudinal adj.
Botanic
güney avrupa'da yetişen arkaya doğru kıvrık tohum kapsülleri olan bir çalı cinsi anagyris n.
güney avrupa'da yetişen arkaya doğru kıvrık tohum kapsülleri olan bir çalı cinsi genus anagyris n.
arkaya dönük retrorse adj.
(bitki bölümleri) arkaya dönük postical adj.
(bitki bölümleri) arkaya dönük posticous adj.
Agriculture
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin arkaya monte edilmiş devrilmeye karşı koruma çerçevesi rear-mounted roll-over protection structures of narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors n.
Breeding
kulakları arkaya kıvrık ve uzun tüylü bir kuyruğu olan ince bir kedi ırkı american curl n.
Fishery
(olta balıkçılığında) iki uçlu bir olta iğnesinde kancaları üst üste ve arka arkaya duran bir tür yem wormfly n.
arka arkaya sabitlenmiş 3 tek kancadan oluşan (olta) treble adj.
Linguistics
(harf veya fonetik sembol) yazıda arka arkaya iki kez bulunan geminate adj.
(harf sesi) arka arkaya iki kez bulunan ve ikisi de telaffuz edilen geminate adj.
(harf veya fonetik sembol) yazıda arka arkaya iki kez bulunan geminated adj.
(harf sesi) arka arkaya iki kez bulunan ve ikisi de telaffuz edilen geminated adj.
History
bir dizi resmin arka arkaya gösterildiği eğlence gösterisi myriorama n.
bir dizi fotoğrafın hızla arka arkaya gösterilerek hareket etkisinin yaratıldığı bir tür erken sinema filmi cihazı mutoscope n.
Religious
(kilise hukuku) arka arkaya iki kişiyle evlenme suçu bigamy n.
arka arkaya iki kişiyle evlenme suçu real bigamy n.
Meteorology
sıcaklığın gündüz saatlerinde 32 derecenin üstünde olduğu arka arkaya üç gün heat wave [us] n.
Military
göğüsten arkaya ivme chest-to-back acceleration n.
arka arkaya ateşlenen iki veya daha fazla tahrik ünitesinden oluşan roket multistage rocket n.
tek ayak üzerinde denge kurup boştaki bacağın öne arkaya sallandırılması şeklinde yapılan askeri bir egzersiz goose step n.
bitişik uçaklar arasında önden arkaya doğru ölçülen boşluk interval n.
nesnenin menzilini arka arkaya ve giderek yükselen kısa atışlar yaparak tespit etmek range v.
hedefe arka arkaya hızlı şekilde vuruş içeren (saldırı) multistrike adj.
önden arkaya bakıldığında forward looking aft expr.
Hunting
sürgünün öne arkaya hareketi muzzle device n.
önden arkaya doğru sivrilen ok bobtail n.
bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak vacate v.
(ok) kalınlığı önden arkaya doğru azalan bobtailed adj.
Sport
arka arkaya bağlı çifte kızak traverse [dialect] n.
bowlingde arka arkaya üç kere bütün labutları devirme turkey n.
bir bacak önde bir bacak arkada kalça squat pozisyonunda iken zıplayarak öndeki bacağın arkaya arkadaki bacağın da öne doğru çekilmesi jumping lunge n.
kolun arkaya bükülmesi bar n.
kolun arkaya bükülmesi bar arm n.
arka arkaya yapılan başarılı vuruş sırası exchange n.
arka arkaya yapılan iki farklı spor dalından yarışmayı içeren atletik yarışma biathlon n.
(golfte) vuruşa hazırlanırken sopayı öne arkaya sallama waggle n.
kolun arkaya bükülmesi hammer lock n.
maçta aynı oyuncunun arka arkaya attığı üç sayı hat trick n.
futbolcunun arka arkaya attığı üç gol hat trick n.
krikette arka arkaya üç sayı yapma hat-trick n.
arka arkaya üç kez at yarışı kazanma hat-trick n.
hokeyde arka arkaya üç gol atma hat-trick n.
beyzbolda arka arkaya üç kez sayı yapma hat-trick n.
(bilardo, kroket) arka arkaya bir dizi başarılı atış break n.
(artistik buz pateninde) patencinin arkaya doğru ivmelendikten sonra havada üç kez dönüş yaptığı atlayış loop n.
(krikette) top atan oyuncunun ilk altı topu arka arkaya yuvarlarken erkenden yaptığı yanlış vuruş loosener n.
çift kürekli iki kürekçinin arka arkaya oturarak ilerlettiği yarış teknesi double scull n.
(basketbol) aynı günde iki farklı takımın arka arkaya oynadığı iki maç doubleheader n.
(golf sopasını) öne arkaya sallamak waggle v.
(hokeyde) topun kaymasını önlemek için sopayı öne arkaya hareket ettirerek topu ele geçirmek cradle v.
(yalnızca tek ucunun karla temas etmesi için) kayak ağırlığını öne veya arkaya vermek butter v.
Basketball
arka arkaya galibiyet alan takım train n.
iki ayrı maçın arka arkaya aynı salonda oynanması double -header game n.
arka arkaya sayı yapmak burning the nets v.
arka arkaya sayı yapmak ball out v.
Football
amerikan futbolunda bacakların arasından arkaya pas vererek oyuna başlama centering n.
oyunu başlatmak için topun bacak arasından arkaya paslanması hike n.
(amerikan futbolu) iki oyuncunun arka arkaya dizilerek i şeklinden gerçekleştirdiği hücum dizilişi i formation n.
(amerikan futbolu) iki oyuncunun arka arkaya dizilerek i şeklinden gerçekleştirdiği hücum dizilişi i-formation n.
Tennis
arka arkaya iki hatalı servis atma double fault n.
Volleyball
arkaya kısa quick back set n.
Baseball
aynı oyuncunun arka arkaya üç kez sayı yapması hat trick n.
Weight Lifting
kolların arkaya doğru çekilmesi ile gerçekleştirilen bir egzersiz row n.
Boxing
hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk one-two n.
Wagering
arka arkaya üç sayı içerecek şekilde yatay yerleştirilmiş (bahis ruleti) transversale adj.
Art
(balede) bir kolu ve bacağı geriye, diğer kol ve bacağı arkaya yönelterek yapılan figür arabesque n.
Music
arka arkaya başlayan seslerle söylenen şarkı troll n.
arka arkaya dört veya daha fazla notadan oluşan müzikal süsleme turn n.
kalçayı öne arkaya sallayarak yapılan tahrik edici bir dans türü twerking n.
bale'de bacağın arkaya atılışı attitude n.
kolaylıkla ayırt edilebilen bir dizi arka arkaya çalınan nota melodic line n.
kolaylıkla ayırt edilebilen bir dizi arka arkaya çalınan nota melodic phrase n.
partnerlerin ellerini direğe tırmanır gibi hareket ettirip başları öne arkaya salladığı bir dans türü monkey n.
genellikle hızlı bir şekilde arka arkaya ve zamandaki boşluğu doldurmak için çalınan, benzer olmayan temalardan veya parçalardan oluşan müzik montage n.
müzik aletinin aynı tuşuna arka arkaya hızla basılması sonucu ayırt edilebilen notalar çıkarabilmesi repetition n.
bir dizi hafifçe kırıp diğer bacağı öne veya arkaya uzatarak yapılan bir salon dansı figürü dip n.
çalışan bacağın önce dize kadar çekilip ardından öne, yana veya arkaya doğru açılarak gerilmesi développé n.
(tap dansında) ayağı arkaya doğru vurma slap n.
arka arkaya başlayacak şekilde (kanon benzeri) şarkı söylemek troll v.
bir dizi hafifçe kırıp diğer bacağı öne veya arkaya uzatmak dip v.
anime klipleri arka arkaya birleştirip derleyerek yapılan video amv (anime music video) abrev.
Printery
(matbaa harfi boyutu) önden arkaya kadarki mesafe body n.
Archaic
arkaya doğru baft adv.
Ornithology
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan kuş anisodactyl n.
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan anisodactyl adj.
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan anisodactylous adj.
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan anisodactylous adj.
kuşlarda basihiyalden arkaya uzanan çıkıntıya ait urohyal adj.
kuşlarda basihiyalden arkaya uzanan çıkıntıya ilişkin urohyal adj.
Slang
birkaç kişinin arka arkaya aynı kişiyle cinsel ilişkiye girmesi gangshag n.
odaları arka arkaya kesintisiz bir geçitle birbirine bağlı, koridorsuz ev shotgun hut [us] n.
odaları bir koridor olmaksızın arka arkaya dizili ve birbirine bağlı ev shotgun hut [us] n.
çevrim içi forumlarda birine yönelik arka arkaya gönderilen öfkeli mesajlar flamage n.
arkaya atılan tekme root n.
bir sesi veya müziği baştan sona devamlı arka arkaya çalmak loop v.
otururken öne arkaya ya da yana doğru kaymak scooch v.
arka arkaya içki yuvarlamak soak one's face v.
(video oyununda) (birini/bir şeyi) arka arkaya darbelerle benzetmek cheese (someone or something) v.
arka arkaya içki yuvarlamak swiggle v.
Modern Slang
işin arkaya yaslanıp tadı çıkarılacak kısmı all down hill expr.