|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba |
coupe n.
|
|
2 |
General |
bütün odaları arka arkaya sıralanan tek bir oda genişliğindeki ev |
shotgun n.
|
|
3 |
General |
arka arkaya gelme |
evolution n.
|
|
4 |
General |
kolun arkaya bükülmesi |
hammerlock n.
|
|
|
5 |
General |
arka arkaya bağlı çifte kızak |
bobsled n.
|
|
6 |
General |
öne arkaya sallanma |
wigwagging n.
|
|
7 |
General |
birdenbire arkaya doğru savurma (tepki olarak başını) |
toss n.
|
|
8 |
General |
arka arkaya bağlı iki kızak |
bobsleigh n.
|
|
9 |
General |
arka arkaya bağlı iki kızak |
bobsled n.
|
|
10 |
General |
arka arkaya gelme durumu |
consecutiveness n.
|
|
11 |
General |
erkeklerde saçları arkaya doğru tarama stili |
pompadour n.
|
|
12 |
General |
saçı kabartmak için arkaya doğru tarama |
backcombing n.
|
|
13 |
General |
arkaya tarama |
backcombing n.
|
|
14 |
General |
arkaya taranmış saç |
hair slicked back n.
|
|
15 |
General |
arkaya yaslanma |
accumbency n.
|
|
16 |
General |
öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket |
teedle board n.
|
|
17 |
General |
(armacılıkta) başı arkaya dönük şekilde şaha kalkma |
rampant regardant n.
|
|
18 |
General |
arkaya yaslanma |
reclination n.
|
|
19 |
General |
arkaya dayanma |
reclination n.
|
|
20 |
General |
arkaya yaslanan kimse |
recliner n.
|
|
21 |
General |
arkaya dayanan kimse |
recliner n.
|
|
22 |
General |
arkaya yaslanan koltuk |
recliner n.
|
|
23 |
General |
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç |
tandem n.
|
|
24 |
General |
omzunun üstünden arkaya doğru bakan (hayvan şeklinde arma figürü) |
reguardant n.
|
|
|
25 |
General |
arka arkaya üç oyun, yarışma veya etkinlikten oluşan program |
triple-header n.
|
|
26 |
General |
arkaya doğru düşen bir kayakçının karda bıraktığı iz |
bathtub n.
|
|
27 |
General |
arkaya doğru düşen bir kayakçının karda bıraktığı iz |
sitzmark n.
|
|
28 |
General |
arka arkaya tekmelerle yapılan şiddetli bir saldırı |
kicking n.
|
|
29 |
General |
çapı eşit tekerleklerden oluşan, çoğaltıcı vitesle arkaya bağlanan pedallarla sürülen bir bisiklet |
safety bicycle n.
|
|
30 |
General |
çapı eşit tekerleklerden oluşan, çoğaltıcı vitesle arkaya bağlanan pedallarla sürülen bir bisiklet |
safety bike n.
|
|
31 |
General |
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar |
wing tip n.
|
|
32 |
General |
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar |
wingtip n.
|
|
33 |
General |
arka arkaya elde edilen üç başarı |
hat trick n.
|
|
34 |
General |
deniz uçağının arkaya ve yukarı doğru attırdığı su tabakası |
roach n.
|
|
35 |
General |
geriye, arkaya adım |
back step n.
|
|
36 |
General |
arka arkaya gelmeme |
discontiguity n.
|
|
37 |
General |
öne arkaya hızla sallanma |
fluttering n.
|
|
38 |
General |
arkaya bakmak |
look back v.
|
|
39 |
General |
arkaya dayanmak |
recline v.
|
|
40 |
General |
arkaya yatmak |
recline v.
|
|
41 |
General |
arkaya dönmek |
turn around v.
|
|
42 |
General |
arkaya yaslanmak |
lean back v.
|
|
43 |
General |
arkaya dönmek |
turn back v.
|
|
44 |
General |
arkaya yaslanmak |
sit back v.
|
|
45 |
General |
arka arkaya beş maç kazanmak |
win five games in a row v.
|
|
46 |
General |
koltuğu arkaya doğru yatırmak (yolculuklarda) |
recline the seat v.
|
|
47 |
General |
saçı kabartmak için arkaya doğru taramak |
backcomb v.
|
|
48 |
General |
arkaya taramak |
backcomb v.
|
|
49 |
General |
(masada) arkaya yaslanmak |
accumb v.
|
|
50 |
General |
öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket etmek |
teedle board v.
|
|
51 |
General |
şarkının bölümlerini arka arkaya söylemek |
trawl v.
|
|
52 |
General |
arkaya doğru esnemek |
arch v.
|
|
53 |
General |
arka arkaya vurarak parçalamak |
hack v.
|
|
54 |
General |
arkaya yatmak |
ligge v.
|
|
55 |
General |
saçı arkaya doğru taramak |
roach v.
|
|
56 |
General |
tıbbi teşhis için vücudun bir bölümüne arka arkaya vurmak |
percuss v.
|
|
57 |
General |
direkleri arkaya doğru yatık |
rakish adj.
|
|
58 |
General |
arka arkaya |
successive adj.
|
|
59 |
General |
arkaya ait |
dorsal adj.
|
|
60 |
General |
arka arkaya |
running adj.
|
|
61 |
General |
arkaya doğru olan |
back adj.
|
|
62 |
General |
arka arkaya gelen |
consecutive adj.
|
|
63 |
General |
arkaya yaslanmış |
reclianant adj.
|
|
64 |
General |
arkaya bükülmüş |
reclianant adj.
|
|
|
65 |
General |
arkaya eğilmiş |
reclianant adj.
|
|
66 |
General |
arkaya yaslanan |
reclined adj.
|
|
67 |
General |
arkaya dayanan |
reclined adj.
|
|
68 |
General |
arkaya taralı |
backswept adj.
|
|
69 |
General |
arkaya taranmış |
backswept adj.
|
|
70 |
General |
arkaya bükülmüş |
reflex adj.
|
|
71 |
General |
arkaya bükülmüş |
reflex adj.
|
|
72 |
General |
omzunun üstünden arkaya doğru bakan (hayvan şeklinde arma figürü) |
regardant adj.
|
|
73 |
General |
arkaya taranmış |
back-brushed adj.
|
|
74 |
General |
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelen |
bang-bang adj.
|
|
75 |
General |
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelerek kafa karıştıran |
bang-bang adj.
|
|
76 |
General |
saçın orta kısmının düzgünce arkaya doğru tarandığı (kadın saçı) |
madonna adj.
|
|
77 |
General |
arka arkaya |
wired adj.
|
|
78 |
General |
arkaya kıvrılmış |
reverted adj.
|
|
79 |
General |
öne arkaya sallanma içeren |
fluttery adj.
|
|
80 |
General |
arka arkaya |
straight adv.
|
|
81 |
General |
arka arkaya |
in series adv.
|
|
82 |
General |
arka arkaya |
back to back adv.
|
|
83 |
General |
arka arkaya |
successively adv.
|
|
84 |
General |
arkaya doğru |
towards the rear adv.
|
|
85 |
General |
arka arkaya |
one after another adv.
|
|
86 |
General |
arkaya doğru |
towards the back adv.
|
|
87 |
General |
arka arkaya |
one after the other adv.
|
|
88 |
General |
arka arkaya |
consecutively adv.
|
|
89 |
General |
iki yıl arka arkaya |
two years in a row adv.
|
|
90 |
General |
iki yıl arka arkaya |
two consecutive years adv.
|
|
91 |
General |
arkaya doğru |
rearward adv.
|
|
92 |
General |
arkaya doğru |
aback adv.
|
|
93 |
General |
arkaya doğru |
back adv.
|
|
94 |
General |
arkaya doğru |
rearwards adv.
|
|
95 |
General |
arka arkaya |
arow adv.
|
|
96 |
General |
arkaya doğru |
hindward adv.
|
|
97 |
General |
arka arkaya |
running adv.
|
|
98 |
General |
arkaya bakarak |
post adv.
|
|
99 |
General |
arkaya doğru |
posteriorly adv.
|
|
100 |
General |
hızla öne arkaya sallanarak |
flutteringly adv.
|
|
101 |
General |
ile arka arkaya |
in series with prep.
|
|
102 |
General |
arkaya doğru |
ana- pref.
|
|
103 |
General |
arkaya doğru |
an- pref.
|
|
Phrasals |
|
104 |
Phrasals |
tersine/arkaya/geriye döndürmek |
swing around v.
|
|
105 |
Phrasals |
arkaya dolanmak |
slip around v.
|
|
106 |
Phrasals |
arkaya fırlatmak |
toss back v.
|
|
107 |
Phrasals |
(birini veya bir şeyi başka birinden veya bir şeyden) daha arkaya/aşağıya koymak |
place behind (someone or something) v.
|
|
108 |
Phrasals |
(saçı) arkaya doğru taramak |
brush back v.
|
|
109 |
Phrasals |
(saçı) arkaya doğru fırçalamak |
brush back v.
|
|
110 |
Phrasals |
(saçı) arkaya doğru toplamak |
brush back v.
|
|
111 |
Phrasals |
arkaya katlamak |
turn back v.
|
|
112 |
Phrasals |
arka arkaya içmek |
chase down v.
|
|
113 |
Phrasals |
geriye/arkaya taramak |
sweep something back v.
|
|
114 |
Phrasals |
birini/bir şeyi öne (arkaya, sağa, sola) çevirmek |
face someone or something forward v.
|
|
115 |
Phrasals |
arka arkaya soru sormak |
fire off v.
|
|
116 |
Phrasals |
soruları arka arkaya sıralamak |
fire off v.
|
|
117 |
Phrasals |
arka arkaya soru sormak |
fire off v.
|
|
118 |
Phrasals |
soruları arka arkaya sıralamak |
fire off v.
|
|
119 |
Phrasals |
lafları arka arkaya sıralamak |
fire off v.
|
|
120 |
Phrasals |
bir şeyleri arka arkaya söylemek |
fire off v.
|
|
121 |
Phrasals |
arka arkaya silah ateşlemek |
fire off v.
|
|
122 |
Phrasals |
arka arkaya silah sıkmak |
fire off v.
|
|
123 |
Phrasals |
arka arkaya ateş etmek |
fire off v.
|
|
124 |
Phrasals |
arkaya taramak |
brush back v.
|
|
125 |
Phrasals |
dikkatle arkaya doğru çekmek |
ease back v.
|
|
126 |
Phrasals |
saçı inek yalamış gibi arkaya taramak |
slick back v.
|
|
127 |
Phrasals |
saçı arkaya doğru dümdüz tarayıp jöleyle vs. sabitlemek |
slick back v.
|
|
128 |
Phrasals |
(başını) arkaya atmak |
toss back v.
|
|
129 |
Phrasals |
(kolunu) arkaya götürmek |
toss back v.
|
|
130 |
Phrasals |
(saçı) arkaya doğru çekmek |
smooth back v.
|
|
131 |
Phrasals |
arkaya dönüp bir göz atmak |
glance back v.
|
|
132 |
Phrasals |
arkaya koymak |
put behind v.
|
|
133 |
Phrasals |
hızlıca arka arkaya dizmek |
string together v.
|
|
134 |
Phrasals |
arka arkaya/yan yana sıralayıp bir şey oluşturuvermek |
string together v.
|
|
135 |
Phrasals |
(birine/bir şeye bir şeyle) arka arkaya hafifçe vurmak |
tap (someone or something) with (something) v.
|
|
136 |
Phrasals |
bir şeye bir şeyle arka arkaya hafifçe vurmak |
tap something with something v.
|
|
137 |
Phrasals |
arka arkaya vurarak bir şey oluşturmak |
tap out v.
|
|
138 |
Phrasals |
arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek |
tap out v.
|
|
139 |
Phrasals |
'-e üst üste/arka arkaya vurmak |
pound on v.
|
|
140 |
Phrasals |
arka arkaya sayıp dökmek |
spiel off v.
|
|
141 |
Phrasals |
bir şeyi arka arkaya sayıp dökmek |
spiel something off v.
|
|
142 |
Phrasals |
arka arkaya sıralamak |
rhyme off v.
|
|
143 |
Phrasals |
arka arkaya vurmak |
hammer on v.
|
|
144 |
Phrasals |
bir şeye arka arkaya vurmak |
tap on something v.
|
|
145 |
Phrasals |
arka arkaya ateş etmek |
blaze away v.
|
|
146 |
Phrasals |
silahını arka arkaya ateşlemek |
blaze away v.
|
|
147 |
Phrasals |
(bir şey) boyunca arka arkaya/yan yana durmak |
pull up along (something) v.
|
|
148 |
Phrasals |
bir şeyle sırayla/arka arkaya değişmek |
alternate with something v.
|
|
149 |
Phrasals |
bir şeye arka arkaya vurmak |
hammer away v.
|
|
150 |
Phrasals |
birine/bir şeye arka arkaya vurmak |
bang on someone or something v.
|
|
151 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) arka arkaya ateş etmek |
blaze away at (someone or something) v.
|
|
152 |
Phrasals |
arkaya bakmak |
look backward v.
|
|
153 |
Phrasals |
arkaya doğru iletmek |
pass back v.
|
|
154 |
Phrasals |
elden ele arkaya göndermek |
pass back v.
|
|
155 |
Phrasals |
geriye/arkaya koymak |
place back v.
|
|
156 |
Phrasals |
daha arkaya/aşağıya koymak |
place behind v.
|
|
157 |
Phrasals |
geriye/arkaya taramak |
sweep back v.
|
|
158 |
Phrasals |
geriye/arkaya itmek |
sweep back v.
|
|
159 |
Phrasals |
geriye/arkaya çekmek |
sweep back v.
|
|
160 |
Phrasals |
geriye/arkaya süpürmek |
sweep back v.
|
|
161 |
Phrasals |
ile arka arkaya hafifçe vurmak |
tap with v.
|
|
162 |
Phrasals |
arkaya doğru itmek/toplamak |
tie back v.
|
|
Phrases |
|
163 |
Phrases |
arka arkaya |
on end expr.
|
|
164 |
Phrases |
arka arkaya üç |
back-to-back-to-back expr.
|
|
Colloquial |
|
165 |
Colloquial |
birisini arkaya götürmek |
take someone in the back v.
|
|
166 |
Colloquial |
arka arkaya |
in indian file expr.
|
|
167 |
Colloquial |
üç sene arka arkaya |
three years in a row expr.
|
|
168 |
Colloquial |
üç yıl arka arkaya |
three years in a row expr.
|
|
169 |
Colloquial |
arka arkaya/üst üste birkaç ay |
months on end expr.
|
|
170 |
Colloquial |
arka arkaya |
one (thing) after the other expr.
|
|
171 |
Colloquial |
arka arkaya birkaç hafta |
weeks on end expr.
|
|
Idioms |
|
172 |
Idioms |
arka arkaya iki darbe |
old one-two n.
|
|
173 |
Idioms |
arka arkaya iki yumruk |
old one-two n.
|
|
174 |
Idioms |
aynı anda veya arka arkaya meydana gelen iki olumsuz durum |
a one-two punch n.
|
|
175 |
Idioms |
belli bir süre içerisinde aynı olayın arka arkaya meydana gelmesi (iyi ya da kötü) |
double plumsey n.
|
|
176 |
Idioms |
boksta hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk |
one-two punch n.
|
|
177 |
Idioms |
arka arkaya iki darbe |
one-two punch n.
|
|
178 |
Idioms |
arka arkaya gelen düşünceler |
a train of thought n.
|
|
179 |
Idioms |
geriye/arkaya doğru eğilmek |
bend over backwards v.
|
|
180 |
Idioms |
peş peşe/arka arkaya birbirine zıt şeyler söylemek |
say something in the same breath v.
|
|
181 |
Idioms |
arka arkaya bir iki yumruk atmak |
give somene the old one-two v.
|
|
182 |
Idioms |
(birine) arka arkaya sorular sormak |
drill (someone) (with questions) v.
|
|
183 |
Idioms |
arka arkaya düşmek |
fall like dominoes v.
|
|
184 |
Idioms |
(biri) için tüm güzel olaylar üst üste/arka arkaya gelmek |
all (one's) christmases have come at once [uk] v.
|
|
185 |
Idioms |
bir oturuşta bir tv programının bir çok bölümünü arka arkaya izlemek |
binge-watch v.
|
|
186 |
Idioms |
arka arkaya sigara içmek |
chain smoke v.
|
|
187 |
Idioms |
arka arkaya bir şey yaşamak |
have a run of something v.
|
|
188 |
Idioms |
arka arkaya içki yuvarlamak |
soak face v.
|
|
189 |
Idioms |
arka arkaya kazanmak |
be on a winning streak v.
|
|
190 |
Idioms |
arka arkaya |
thick and threefold adj.
|
|
191 |
Idioms |
arka arkaya |
back-to-back adj.
|
|
192 |
Idioms |
arka arkaya |
off the reel [old-fashioned] adj.
|
|
193 |
Idioms |
arka arkaya |
on the trot expr.
|
|
194 |
Idioms |
arka arkaya (birkaç) gün |
for (some) days running expr.
|
|
195 |
Idioms |
arka arkaya (birkaç) ay |
for (some) months running expr.
|
|
196 |
Idioms |
arka arkaya (birkaç) hafta |
for (some) weeks running expr.
|
|
197 |
Idioms |
arka arkaya (birkaç) yıl |
for (some) years running expr.
|
|
Speaking |
|
198 |
Speaking |
vücudunuzu arkaya doğru köprü yapın |
arch your body back expr.
|
|
Technical |
|
199 |
Technical |
arkaya yatırma mekanizması |
reclining mechanism n.
|
|
200 |
Technical |
arka arkaya yapılan termal şok deneyleri |
successive thermal shock tests n.
|
|
201 |
Technical |
arka arkaya donma ve çözülme etkisi |
cyclic action of freezing and thawing n.
|
|
202 |
Technical |
arka arkaya gitme |
tracking n.
|
|
203 |
Technical |
arkaya eğim |
tilt n.
|
|
204 |
Technical |
arkaya kavisli kanat |
backward-curved blade n.
|
|
205 |
Technical |
arkaya monteli geçmeli birim |
rear mounted plug-in unit n.
|
|
206 |
Technical |
arka arkaya bağlı çifte kızak |
ripper n.
|
|
207 |
Technical |
(saat biliminde) pandüldeki dişli tekerin arka arkaya bulunan yivler arasındaki serbest hareketi |
drop n.
|
|
208 |
Technical |
canlı müzik performanslarında sahnede arkaya dönük dayanıklı hoparlör kullanma |
foldback n.
|
|
209 |
Technical |
pervanesi arkaya monte edilmiş pistonlu motor |
pusher n.
|
|
210 |
Technical |
(uzvu) arkaya doğru esnetmek |
dorsiflex v.
|
|
211 |
Technical |
arkaya doğru |
rearward adv.
|
|
Computer |
|
212 |
Computer |
arka arkaya ziyaret edilebilecek bir dizi ilgili internet sitesi |
webring n.
|
|
213 |
Computer |
arkaya göndermek |
send to back v.
|
|
214 |
Computer |
arkaya gönder |
send to back expr.
|
|
215 |
Computer |
arkaya gönder |
send backward expr.
|
|
216 |
Computer |
arkaya yapıştır |
paste in back expr.
|
|
217 |
Computer |
en arkaya gönder |
send to back expr.
|
|
Informatics |
|
218 |
Informatics |
arkaya göndermek |
send to back v.
|
|
Telecom |
|
219 |
Telecom |
arka arkaya bağlantı bağlanma |
back-to-back connection n.
|
|
Textile |
|
220 |
Textile |
yanlardan arkaya kıvrık üçgen astarı olan kadın şapkası |
dutch cap n.
|
|
221 |
Textile |
arkaya doğru |
backwards adv.
|
|
Construction |
|
222 |
Construction |
odaları bir giriş ya da koridor olmadan arka arkaya dizilmiş dikdörtgen ve dar cepheli daire |
railroad apartment n.
|
|
223 |
Construction |
odaları bir giriş ya da koridor olmadan arka arkaya dizilmiş dikdörtgen ve dar cepheli daire |
railroad flat n.
|
|
224 |
Construction |
odaları bir giriş ya da koridor olmadan arka arkaya dizilmiş dikdörtgen ve dar cepheli daire |
shotgun house n.
|
|
Furniture |
|
225 |
Furniture |
arka arkaya oturulan kanepe |
dos-à-dos n.
|
|
Automotive |
|
226 |
Automotive |
arkaya dönük bebek koltuğu |
rear facing baby seat n.
|
|
227 |
Automotive |
arkaya yatan koltuk |
reclining seat n.
|
|
228 |
Automotive |
dirsekli kol mahfazasından geçen egzoz gazlarını arkaya doğru iten tertibat |
blowby n.
|
|
229 |
Automotive |
öne ve arkaya ayar |
fore and aft adjustment n.
|
|
230 |
Automotive |
pervanesi arkaya monte edilmiş pistonlu motor |
pusher engine n.
|
|
Traffic |
|
231 |
Traffic |
(kar temizleme araçları) arka arkaya gerçekleştirdiği tek sıra |
conga line n.
|
|
Aeronautic |
|
232 |
Aeronautic |
uçak pervanesinin arkaya püskürttüğü hava |
backwash n.
|
|
233 |
Aeronautic |
arka arkaya kalkış |
stream take-off n.
|
|
234 |
Aeronautic |
arkaya doğru yatık kanat |
swept wing n.
|
|
235 |
Aeronautic |
arkaya yatma |
backward tilt n.
|
|
236 |
Aeronautic |
arka arkaya kalkış yapan uçak |
stream takeoff n.
|
|
237 |
Aeronautic |
bağlantı noktalarından arkaya açılı, ok biçimine benzeyen (kanat) |
backswept adj.
|
|
238 |
Aeronautic |
bağlantı noktalarından arkaya açılı, ok biçimine benzeyen (kanat) |
sweptback adj.
|
|
Marine |
|
239 |
Marine |
direkleri arkaya yatık |
rakish n.
|
|
240 |
Marine |
geminin öne arkaya yalpa yapması |
pitch n.
|
|
241 |
Marine |
rüzgara doğru seyrederken aynı güzergahta rüzgarı tekrar arkaya alma |
false tack n.
|
|
242 |
Marine |
geminin dalga üzerindeki öne-arkaya hareketi |
surge n.
|
|
243 |
Marine |
şiddetle öne arkaya yalpa yapmak |
ride hard v.
|
|
244 |
Marine |
gemi direğini öne veya arkaya eğmek |
stay a mast v.
|
|
245 |
Marine |
dalgalı denizde öne arkaya yalpa yapmak |
make heavy weather v.
|
|
246 |
Marine |
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya yaslanmak |
hike out v.
|
|
247 |
Marine |
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya doğru asılı kalmak |
hike out v.
|
|
248 |
Marine |
rüzgarı arkaya alarak denize açılmak |
stand down v.
|
|
249 |
Marine |
arkaya doğu eğimli |
raked adj.
|
|
250 |
Marine |
(tekne) öne veya arkaya yatan |
cranky adj.
|
|
Medical |
|
251 |
Medical |
arkaya doğru bükülme |
dorsiflexion n.
|
|
Anatomy |
|
252 |
Anatomy |
sadece öne ve arkaya harekete izin veren eklem |
hinge joint n.
|
|
253 |
Anatomy |
kaş kaldırıcı, alın derisini kırıştırıcı ve saçlı deriyi arkaya çekici kas |
occipitofrontal n.
|
|
254 |
Anatomy |
koku soğancığından çıkıp lifleri beyin tabanına girecek şekilde arkaya doğru uzanan uzun, dar ve üçgen formlu, beyaz renkli bir doku bandı |
olfactory tract n.
|
|
255 |
Anatomy |
arkaya yatık |
reversed adj.
|
|
Pathology |
|
256 |
Pathology |
vücudun arkaya doğru bükülmesine sebep olan sırt spazmı |
opisthotonos n.
|
|
Food Engineering |
|
257 |
Food Engineering |
tahılı arka arkaya öğüterek un yapma işlemi |
high milling n.
|
|
Biology |
|
258 |
Biology |
(çift kabuklu yumuşakçalarda) arkaya doğru uzanan hortum |
syphon n.
|
|
Zoology |
|
259 |
Zoology |
hem öne hem arkaya kıvrık spiral gibi boynuzları olan (hayvan) |
reciprocornous adj.
|
|
260 |
Zoology |
önden arkaya doğru uzanan |
longitudinal adj.
|
|
Botanic |
|
261 |
Botanic |
güney avrupa'da yetişen arkaya doğru kıvrık tohum kapsülleri olan bir çalı cinsi |
anagyris n.
|
|
262 |
Botanic |
güney avrupa'da yetişen arkaya doğru kıvrık tohum kapsülleri olan bir çalı cinsi |
genus anagyris n.
|
|
263 |
Botanic |
arkaya dönük |
retrorse adj.
|
|
264 |
Botanic |
(bitki bölümleri) arkaya dönük |
postical adj.
|
|
265 |
Botanic |
(bitki bölümleri) arkaya dönük |
posticous adj.
|
|
Agriculture |
|
266 |
Agriculture |
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin arkaya monte edilmiş devrilmeye karşı koruma çerçevesi |
rear-mounted roll-over protection structures of narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors n.
|
|
Breeding |
|
267 |
Breeding |
kulakları arkaya kıvrık ve uzun tüylü bir kuyruğu olan ince bir kedi ırkı |
american curl n.
|
|
Fishery |
|
268 |
Fishery |
(olta balıkçılığında) iki uçlu bir olta iğnesinde kancaları üst üste ve arka arkaya duran bir tür yem |
wormfly n.
|
|
269 |
Fishery |
arka arkaya sabitlenmiş 3 tek kancadan oluşan (olta) |
treble adj.
|
|
Linguistics |
|
270 |
Linguistics |
(harf veya fonetik sembol) yazıda arka arkaya iki kez bulunan |
geminate adj.
|
|
271 |
Linguistics |
(harf sesi) arka arkaya iki kez bulunan ve ikisi de telaffuz edilen |
geminate adj.
|
|
272 |
Linguistics |
(harf veya fonetik sembol) yazıda arka arkaya iki kez bulunan |
geminated adj.
|
|
273 |
Linguistics |
(harf sesi) arka arkaya iki kez bulunan ve ikisi de telaffuz edilen |
geminated adj.
|
|
History |
|
274 |
History |
bir dizi resmin arka arkaya gösterildiği eğlence gösterisi |
myriorama n.
|
|
275 |
History |
bir dizi fotoğrafın hızla arka arkaya gösterilerek hareket etkisinin yaratıldığı bir tür erken sinema filmi cihazı |
mutoscope n.
|
|
Religious |
|
276 |
Religious |
(kilise hukuku) arka arkaya iki kişiyle evlenme suçu |
bigamy n.
|
|
277 |
Religious |
arka arkaya iki kişiyle evlenme suçu |
real bigamy n.
|
|
Meteorology |
|
278 |
Meteorology |
sıcaklığın gündüz saatlerinde 32 derecenin üstünde olduğu arka arkaya üç gün |
heat wave [us] n.
|
|
Military |
|
279 |
Military |
göğüsten arkaya ivme |
chest-to-back acceleration n.
|
|
280 |
Military |
arka arkaya ateşlenen iki veya daha fazla tahrik ünitesinden oluşan roket |
multistage rocket n.
|
|
281 |
Military |
tek ayak üzerinde denge kurup boştaki bacağın öne arkaya sallandırılması şeklinde yapılan askeri bir egzersiz |
goose step n.
|
|
282 |
Military |
bitişik uçaklar arasında önden arkaya doğru ölçülen boşluk |
interval n.
|
|
283 |
Military |
nesnenin menzilini arka arkaya ve giderek yükselen kısa atışlar yaparak tespit etmek |
range v.
|
|
284 |
Military |
hedefe arka arkaya hızlı şekilde vuruş içeren (saldırı) |
multistrike adj.
|
|
285 |
Military |
önden arkaya bakıldığında |
forward looking aft expr.
|
|
Hunting |
|
286 |
Hunting |
sürgünün öne arkaya hareketi |
muzzle device n.
|
|
287 |
Hunting |
önden arkaya doğru sivrilen ok |
bobtail n.
|
|
288 |
Hunting |
bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak |
vacate v.
|
|
289 |
Hunting |
(ok) kalınlığı önden arkaya doğru azalan |
bobtailed adj.
|
|
Sport |
|
290 |
Sport |
arka arkaya bağlı çifte kızak |
traverse [dialect] n.
|
|
291 |
Sport |
bowlingde arka arkaya üç kere bütün labutları devirme |
turkey n.
|
|
292 |
Sport |
bir bacak önde bir bacak arkada kalça squat pozisyonunda iken zıplayarak öndeki bacağın arkaya arkadaki bacağın da öne doğru çekilmesi |
jumping lunge n.
|
|
293 |
Sport |
kolun arkaya bükülmesi |
bar n.
|
|
294 |
Sport |
kolun arkaya bükülmesi |
bar arm n.
|
|
295 |
Sport |
arka arkaya yapılan başarılı vuruş sırası |
exchange n.
|
|
296 |
Sport |
arka arkaya yapılan iki farklı spor dalından yarışmayı içeren atletik yarışma |
biathlon n.
|
|
297 |
Sport |
(golfte) vuruşa hazırlanırken sopayı öne arkaya sallama |
waggle n.
|
|
298 |
Sport |
kolun arkaya bükülmesi |
hammer lock n.
|
|
299 |
Sport |
maçta aynı oyuncunun arka arkaya attığı üç sayı |
hat trick n.
|
|
300 |
Sport |
futbolcunun arka arkaya attığı üç gol |
hat trick n.
|
|
301 |
Sport |
krikette arka arkaya üç sayı yapma |
hat-trick n.
|
|
302 |
Sport |
arka arkaya üç kez at yarışı kazanma |
hat-trick n.
|
|
303 |
Sport |
hokeyde arka arkaya üç gol atma |
hat-trick n.
|
|
304 |
Sport |
beyzbolda arka arkaya üç kez sayı yapma |
hat-trick n.
|
|
305 |
Sport |
(bilardo, kroket) arka arkaya bir dizi başarılı atış |
break n.
|
|
306 |
Sport |
(artistik buz pateninde) patencinin arkaya doğru ivmelendikten sonra havada üç kez dönüş yaptığı atlayış |
loop n.
|
|
307 |
Sport |
(krikette) top atan oyuncunun ilk altı topu arka arkaya yuvarlarken erkenden yaptığı yanlış vuruş |
loosener n.
|
|
308 |
Sport |
çift kürekli iki kürekçinin arka arkaya oturarak ilerlettiği yarış teknesi |
double scull n.
|
|
309 |
Sport |
(basketbol) aynı günde iki farklı takımın arka arkaya oynadığı iki maç |
doubleheader n.
|
|
310 |
Sport |
(golf sopasını) öne arkaya sallamak |
waggle v.
|
|
311 |
Sport |
(hokeyde) topun kaymasını önlemek için sopayı öne arkaya hareket ettirerek topu ele geçirmek |
cradle v.
|
|
312 |
Sport |
(yalnızca tek ucunun karla temas etmesi için) kayak ağırlığını öne veya arkaya vermek |
butter v.
|
|
Basketball |
|
313 |
Basketball |
arka arkaya galibiyet alan takım |
train n.
|
|
314 |
Basketball |
iki ayrı maçın arka arkaya aynı salonda oynanması |
double -header game n.
|
|
315 |
Basketball |
arka arkaya sayı yapmak |
burning the nets v.
|
|
316 |
Basketball |
arka arkaya sayı yapmak |
ball out v.
|
|
Football |
|
317 |
Football |
amerikan futbolunda bacakların arasından arkaya pas vererek oyuna başlama |
centering n.
|
|
318 |
Football |
oyunu başlatmak için topun bacak arasından arkaya paslanması |
hike n.
|
|
319 |
Football |
(amerikan futbolu) iki oyuncunun arka arkaya dizilerek i şeklinden gerçekleştirdiği hücum dizilişi |
i formation n.
|
|
320 |
Football |
(amerikan futbolu) iki oyuncunun arka arkaya dizilerek i şeklinden gerçekleştirdiği hücum dizilişi |
i-formation n.
|
|
Tennis |
|
321 |
Tennis |
arka arkaya iki hatalı servis atma |
double fault n.
|
|
Volleyball |
|
322 |
Volleyball |
arkaya kısa |
quick back set n.
|
|
Baseball |
|
323 |
Baseball |
aynı oyuncunun arka arkaya üç kez sayı yapması |
hat trick n.
|
|
Weight Lifting |
|
324 |
Weight Lifting |
kolların arkaya doğru çekilmesi ile gerçekleştirilen bir egzersiz |
row n.
|
|
Boxing |
|
325 |
Boxing |
hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk |
one-two n.
|
|
Wagering |
|
326 |
Wagering |
arka arkaya üç sayı içerecek şekilde yatay yerleştirilmiş (bahis ruleti) |
transversale adj.
|
|
Art |
|
327 |
Art |
(balede) bir kolu ve bacağı geriye, diğer kol ve bacağı arkaya yönelterek yapılan figür |
arabesque n.
|
|
Music |
|
328 |
Music |
arka arkaya başlayan seslerle söylenen şarkı |
troll n.
|
|
329 |
Music |
arka arkaya dört veya daha fazla notadan oluşan müzikal süsleme |
turn n.
|
|
330 |
Music |
kalçayı öne arkaya sallayarak yapılan tahrik edici bir dans türü |
twerking n.
|
|
331 |
Music |
bale'de bacağın arkaya atılışı |
attitude n.
|
|
332 |
Music |
kolaylıkla ayırt edilebilen bir dizi arka arkaya çalınan nota |
melodic line n.
|
|
333 |
Music |
kolaylıkla ayırt edilebilen bir dizi arka arkaya çalınan nota |
melodic phrase n.
|
|
334 |
Music |
partnerlerin ellerini direğe tırmanır gibi hareket ettirip başları öne arkaya salladığı bir dans türü |
monkey n.
|
|
335 |
Music |
genellikle hızlı bir şekilde arka arkaya ve zamandaki boşluğu doldurmak için çalınan, benzer olmayan temalardan veya parçalardan oluşan müzik |
montage n.
|
|
336 |
Music |
müzik aletinin aynı tuşuna arka arkaya hızla basılması sonucu ayırt edilebilen notalar çıkarabilmesi |
repetition n.
|
|
337 |
Music |
bir dizi hafifçe kırıp diğer bacağı öne veya arkaya uzatarak yapılan bir salon dansı figürü |
dip n.
|
|
338 |
Music |
çalışan bacağın önce dize kadar çekilip ardından öne, yana veya arkaya doğru açılarak gerilmesi |
développé n.
|
|
339 |
Music |
(tap dansında) ayağı arkaya doğru vurma |
slap n.
|
|
340 |
Music |
arka arkaya başlayacak şekilde (kanon benzeri) şarkı söylemek |
troll v.
|
|
341 |
Music |
bir dizi hafifçe kırıp diğer bacağı öne veya arkaya uzatmak |
dip v.
|
|
342 |
Music |
anime klipleri arka arkaya birleştirip derleyerek yapılan video |
amv (anime music video) abrev.
|
|
Printery |
|
343 |
Printery |
(matbaa harfi boyutu) önden arkaya kadarki mesafe |
body n.
|
|
Archaic |
|
344 |
Archaic |
arkaya doğru |
baft adv.
|
|
Ornithology |
|
345 |
Ornithology |
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan kuş |
anisodactyl n.
|
|
346 |
Ornithology |
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan |
anisodactyl adj.
|
|
347 |
Ornithology |
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan |
anisodactylous adj.
|
|
348 |
Ornithology |
ilk ayak parmağı arkaya, diğer üç ayak parmağı öne bakan |
anisodactylous adj.
|
|
349 |
Ornithology |
kuşlarda basihiyalden arkaya uzanan çıkıntıya ait |
urohyal adj.
|
|
350 |
Ornithology |
kuşlarda basihiyalden arkaya uzanan çıkıntıya ilişkin |
urohyal adj.
|
|
Slang |
|
351 |
Slang |
birkaç kişinin arka arkaya aynı kişiyle cinsel ilişkiye girmesi |
gangshag n.
|
|
352 |
Slang |
odaları arka arkaya kesintisiz bir geçitle birbirine bağlı, koridorsuz ev |
shotgun hut [us] n.
|
|
353 |
Slang |
odaları bir koridor olmaksızın arka arkaya dizili ve birbirine bağlı ev |
shotgun hut [us] n.
|
|
354 |
Slang |
çevrim içi forumlarda birine yönelik arka arkaya gönderilen öfkeli mesajlar |
flamage n.
|
|
355 |
Slang |
arkaya atılan tekme |
root n.
|
|
356 |
Slang |
bir sesi veya müziği baştan sona devamlı arka arkaya çalmak |
loop v.
|
|
357 |
Slang |
otururken öne arkaya ya da yana doğru kaymak |
scooch v.
|
|
358 |
Slang |
arka arkaya içki yuvarlamak |
soak one's face v.
|
|
359 |
Slang |
(video oyununda) (birini/bir şeyi) arka arkaya darbelerle benzetmek |
cheese (someone or something) v.
|
|
360 |
Slang |
arka arkaya içki yuvarlamak |
swiggle v.
|
|
Modern Slang |
|
361 |
Modern Slang |
işin arkaya yaslanıp tadı çıkarılacak kısmı |
all down hill expr.
|
|