Verlauf

briefed

Bedeutungen von dem Begriff "briefed" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 60 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	brief adj.	kısa
2	Common Usage	brief adj.	kısa ve öz
General
3	General	brief n.	layiha
4	General	brief n.	hulasa
5	General	brief n.	belge
6	General	brief n.	özet
7	General	brief n.	muhtasar
8	General	brief n.	dava özeti
9	General	brief n.	evrak
10	General	brief n.	talimat
11	General	brief n.	avukat tutma
12	General	brief n.	avukat
13	General	brief n.	brifing
14	General	brief n.	eskiden kiliselere para toplama yetkisi veren resmi mektup
15	General	brief n.	karşı tarafın iddialarına cevap niteliğindeki yazı
16	General	brief n.	numune
17	General	brief n.	emsal
18	General	brief n.	(kitap) özet
19	General	brief n.	görev
20	General	brief n.	dava dosyası
21	General	brief v.	talimat veya bilgi vermek
22	General	brief v.	brifing yapmak
23	General	brief v.	özetlemek
24	General	brief v.	bilgilendirmek
25	General	brief v.	avukat tutmak
26	General	brief v.	kısaltmak
27	General	brief v.	özet şeklinde sunmak
28	General	brief v.	bilgi vermek
29	General	brief adj.	özlü
30	General	brief adj.	kısa ve öz
31	General	brief adj.	kısaca
32	General	brief adj.	ani
33	General	brief adj.	kısa süreli
34	General	brief adj.	kısa ve sert
35	General	brief adj.	dar
Colloquial
36	Colloquial	brief n.	kısa bir haber
Law
37	Law	brief n.	belge özelliğinde yazı
38	Law	brief n.	dava özeti
39	Law	brief n.	davanın özeti
40	Law	brief n.	dava hülasası
41	Law	brief n.	hülasa
42	Law	brief n.	kısa yazı
43	Law	brief n.	layiha
44	Law	brief n.	özet
45	Law	brief n.	yazılı belge
46	Law	brief n.	sahip olunan toprak parçası üzerindeki hakkın dayandığı esasların özeti
47	Law	brief n.	dava
48	Law	brief n.	celp kağıdı
49	Law	brief n.	davaya verilen cevap
50	Law	brief v.	dava dilekçesi hazırlayıp sunmak
51	Law	brief adj.	muhtasar
Politics
52	Politics	brief n.	görev talimatı
53	Politics	brief n.	yazılı belge
Technical
54	Technical	brief adj.	kısa
Computer
55	Computer	brief n.	eski bir tür metin editörü
Religious
56	Religious	brief n.	fetva kadar resmi olmayan bir papa mektubu
Military
57	Military	brief v.	(silahlı kuvvetler mensuplarına) hizmet standartlarını aşılamak
58	Military	brief v.	(askeri bir operasyonu) brifing şeklinde tartışmak
Ottoman Turkish
59	Ottoman Turkish	brief n.	icmal
British Slang
60	British Slang	brief n.	avukat

Bedeutungen, die der Begriff "briefed" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 137 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	brief encounter n.	şöyle bir rastlaşma
2	General	brief encounter n.	şöyle bir karşılaşma
3	General	brief speech n.	kısa konuşma
4	General	brief history n.	kısa tarihçe
5	General	company brief n.	şirket hakkında kısa bilgi
6	General	brief visit n.	kısa ziyaret
7	General	brief description n.	kısa tasvir
8	General	brief description n.	kısa açıklama
9	General	a brief delay n.	kısa bir gecikme
10	General	a brief delay n.	kısa süreli bir gecikme
11	General	brief overview n.	kısa bir bakış
12	General	brief summary n.	kısa özet
13	General	brief glimpse n.	kısa bakış
14	General	brief life n.	kısa yaşam
15	General	brief preliminary interview n.	kısa bir ön görüşme
16	General	a brief pre-interview n.	kısa bir ön görüşme
17	General	brief explanation n.	kısa açıklama
18	General	brief bag [uk] n.	avukat evrak çantası
19	General	brief bag n.	evrak ve kıyafet çantası
20	General	brief [dialect] [uk] n.	dilenme mektubu
21	General	brief [obsolete] n.	acil mesaj
22	General	brief [obsolete] n.	hızlı mesaj
23	General	brief [obsolete] n.	flaş haber
24	General	brief [obsolete] n.	katalog
25	General	brief [obsolete] n.	liste
26	General	brief [obsolete] n.	fatura
27	General	brief [obsolete] n.	bildiri
28	General	brief [scotland] n.	büyü
29	General	brief [scotland] n.	cazibe
30	General	brief [obsolete] n.	mektup
31	General	hold no brief for v.	taraftarı olmamak
32	General	take a brief look at v.	şöyle bir bakmak
33	General	make a brief visit to v.	uğramak
34	General	make a brief visit to v.	kısa ziyarette bulunmak
35	General	take a brief look at v.	şöyle bir göz gezdirmek
36	General	be brief v.	kısa kesmek
37	General	have a brief chat v.	iki satır dertleşmek
38	General	have a brief chat v.	iki satır konuşmak
39	General	hold no brief for v.	-in savunucusu olmamak
40	General	brief but to the point adj.	kısa ve özlü
41	General	brief and orderly adj.	kısa ve düzgün
42	General	brief [dialect] adj.	(bulaşıcı hastalık) çok yaygın
43	General	not-so-brief adj.	pek de kısa olmayan
44	General	in brief adv.	kısaca
45	General	for a brief period adv.	kısa bir süre için
46	General	in brief adv.	hulasa
47	General	in brief adv.	velhasıl
48	General	in brief adv.	kısacası
49	General	in brief adv.	özetle
50	General	in brief adv.	velhasıl kelam
51	General	in brief adv.	özetleyecek olursak
52	General	in brief adv.	özetlersek
53	General	brief [obsolete] adv.	kısaca
Phrasals
54	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
55	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
56	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
57	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
58	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
59	Phrasals	brief someone about someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
60	Phrasals	brief someone about someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
61	Phrasals	brief someone about someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
62	Phrasals	brief someone about someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
63	Phrasals	brief someone about someone or something v.	(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
64	Phrasals	brief someone on someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
65	Phrasals	brief someone on someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
66	Phrasals	brief someone on someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
67	Phrasals	brief someone on someone or something v.	(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
68	Phrasals	brief someone on someone or something v.	(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
69	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	(birini) bilgilendirmek
70	Phrasals	brief (someone) about (someone or something) v.	kısa ve öz olarak durumu anlatmak
71	Phrasals	brief someone about someone or something v.	(birini) bilgilendirmek
72	Phrasals	brief someone about someone or something v.	kısa ve öz olarak durumu anlatmak
73	Phrasals	brief (one) on (someone or something) v.	(birini biri/bir şey) hakkında kısaca bilgilendirmek
74	Phrasals	brief (one) on (someone or something) v.	(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
75	Phrasals	brief (one) on (someone or something) v.	(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek
76	Phrasals	brief (one) on (someone or something) v.	(birine biri/bir şey) hakkında özet geçmek
77	Phrasals	brief about v.	hakkında kısaca bilgilendirmek
78	Phrasals	brief about v.	hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
79	Phrasals	brief about v.	hakkında kısaca bilgi vermek
80	Phrasals	brief about v.	hakkında özet geçmek
81	Phrasals	brief (against] v.	(bir kimseyle ilgili) olumsuz bilgi sızdırmak
Phrases
82	Phrases	in brief adv.	kısaca
83	Phrases	in brief adv.	özetle
84	Phrases	in brief adv.	kısacası
85	Phrases	in brief adv.	özet olarak
86	Phrases	in brief adv.	az ve öz olarak
87	Phrases	in brief adv.	birkaç sözcükle/kelimeyle
88	Phrases	in brief adv.	tek kelimeyle
89	Phrases	in brief adv.	yani
90	Phrases	in brief adv.	sözün kısası
91	Phrases	for far too brief a time expr.	çok çok kısa bir süre için
92	Phrases	to be brief expr.	kısacası
Colloquial
93	Colloquial	in brief expr.	kısaca özetlemek gerekirse
94	Colloquial	in brief expr.	sözün özü
Idioms
95	Idioms	hold no brief v.	başı hoş olmamak
96	Idioms	hold no brief for v.	desteklememek
97	Idioms	go beyond one's brief v.	haddini aşmak
98	Idioms	hold no brief for v.	hiç haz etmemek
99	Idioms	hold no brief for v.	müsamaha göstermemek
100	Idioms	hold no brief for v.	savunmaktan kaçınmak
101	Idioms	hold a brief v.	avukatlık yapmak
102	Idioms	hold a brief for v.	savunmak
103	Idioms	make brief of v.	çok hızlı yapmak
104	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birinin/bir şeyin savunucusu olmamak
105	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birini/bir şeyi desteklememek
106	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birini/bir şeyi hoş görmemek
107	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birinden/bir şeyden hiç haz etmemek
108	Idioms	brief and to the point expr.	açık seçik
109	Idioms	brief and to the point expr.	kısa ve öz
110	Idioms	brief and to the point expr.	son derece belirgin
Speaking
111	Speaking	during your brief stay with us expr.	bizimle kalacağınız kısa zamanda
112	Speaking	I don't hold any brief for him but expr.	onu savunmak görevim değil ama
Trade/Economic
113	Trade/Economic	brief/summary declaration n.	muhtasar beyanname
Law
114	Law	reply brief n.	cevap dilekçesi
115	Law	legal brief n.	kanuni dava özeti
116	Law	brief in reply to the answer of the defendant n.	savunmanın cevabına cevap dilekçesi
117	Law	appellate brief n.	temyiz layihası
118	Law	brief of title n.	tasarruf senedi
119	Law	brief of title n.	tapu senedi
120	Law	trial brief n.	dava özeti
121	Law	brief of argument n.	dava özeti
122	Law	brief [uk] n.	davayla ilgili avukata verilen materyaller
123	Law	amicus curiae brief n.	müşahit belgesi
124	Law	brief [uk] v.	avukata talimat vermek
Technical
125	Technical	technical brief n.	kısa teknik bilgi/not/açıklama
Textile
126	Textile	inner brief n.	iç slip
Marine
127	Marine	sea brief n.	savaş zamanı tarafsız ülkelerin ticari gemileri tarafından taşınan ve ait oldukları ulusları gösteren belge
128	Marine	sea brief n.	tarafsız gemi belgesi
Medical
129	Medical	a brief illness n.	kısa bir hastalık
130	Medical	brief psychotherapy n.	kısa süreli psikoterapi
131	Medical	brief review of the literature n.	literatürün kısaca gözden geçirilmesi
Psychology
132	Psychology	brief reactive psychosis n.	kısa süreli tepkisel psikoz
133	Psychology	brief psychotherapy n.	kısa süreli psikoterapi
134	Psychology	brief battery test n.	seçici hatırlama testi
Religious
135	Religious	apostolical brief n.	ince parşömene yazılarak mühürlenmiş papa mektubu
Theatre
136	Theatre	brief [uk] n.	serbest giriş kartı
Ottoman Turkish
137	Ottoman Turkish	in brief expr.	ezcümle