Verlauf

doğaçlama

Bedeutungen von dem Begriff "doğaçlama" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 45 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	doğaçlama	impromptu n.
2	General	doğaçlama	extemporisation n.
3	General	doğaçlama	extemporaneousness n.
4	General	doğaçlama	improvisation n.
5	General	doğaçlama	perform without preparation n.
6	General	doğaçlama	adlib n.
7	General	doğaçlama	spontion n.
8	General	doğaçlama	spontaneity n.
9	General	doğaçlama	spont n.
10	General	doğaçlama	imprompt n.
11	General	doğaçlama	extemporization n.
12	General	doğaçlama	improvization n.
13	General	doğaçlama	impro n.
14	General	doğaçlama	improvision n.
15	General	doğaçlama	improvisational adj.
16	General	doğaçlama	improvisatorial adj.
17	General	doğaçlama	improvisatory adj.
18	General	doğaçlama	ad hoc adj.
19	General	doğaçlama	ad-libbing adj.
20	General	doğaçlama	improvizational adj.
21	General	doğaçlama	improvized adj.
22	General	doğaçlama	unscripted adj.
23	General	doğaçlama	glib adj.
24	General	doğaçlama	off-hand adj.
25	General	doğaçlama	off-hand adj.
26	General	doğaçlama	improviso adj.
27	General	doğaçlama	pickup adj.
28	General	doğaçlama	ad-lib adv.
29	General	doğaçlama	ad lib adv.
30	General	doğaçlama	ad libitum adv.
Phrases
31	Phrases	doğaçlama	by ear adv.
Colloquial
32	Colloquial	doğaçlama	improv n.
Idioms
33	Idioms	doğaçlama	on the fly expr.
34	Idioms	doğaçlama	right off the top of one's head expr.
35	Idioms	doğaçlama	by the seat of pants expr.
36	Idioms	doğaçlama	by the seat of (one's) pants expr.
37	Idioms	doğaçlama	by the seat of the pants expr.
38	Idioms	doğaçlama	by the seat of your pants expr.
39	Idioms	doğaçlama	off the top of (one's) head expr.
40	Idioms	doğaçlama	off the top of head expr.
Art
41	Art	doğaçlama	improvisation n.
Music
42	Music	doğaçlama	improvization n.
43	Music	doğaçlama	improvisation n.
44	Music	doğaçlama	bene placito expr.
Theatre
45	Theatre	doğaçlama	unprompted adj.

Bedeutungen, die der Begriff "doğaçlama" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 134 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	doğaçlama çalma	extemporizing n.
2	General	doğaçlama konuşma	extemporizing n.
3	General	doğaçlama konuşma	extemporising n.
4	General	doğaçlama çalma	extemporising n.
5	General	doğaçlama teknoloji	improvised technology n.
6	General	doğaçlama yapılan şey	autoschediasm n.
7	General	doğaçlama yapan sanatçı	improviser n.
8	General	doğaçlama yapan kimse	extemporizer n.
9	General	doğaçlama yapan kimse	extemporiser n.
10	General	doğaçlama gösterisi	happening n.
11	General	doğaçlama konuşma	impromptu n.
12	General	doğaçlama performans	impromptu n.
13	General	doğaçlama şey	improv n.
14	General	(müzik veya şiir) doğaçlama kompozisyon	improvization n.
15	General	(kompozisyon) doğaçlama özelliği	improvization n.
16	General	(müzik veya şiir) doğaçlama kompozisyon	improvisation n.
17	General	(kompozisyon) doğaçlama özelliği	improvisation n.
18	General	doğaçlama şiir yazan kimse	improvisator n.
19	General	doğaçlama şiir yazan kadın	improvisatrice n.
20	General	(müzik veya şiir) doğaçlama kompozisyon	improvision n.
21	General	(kompozisyon) doğaçlama özelliği	improvision n.
22	General	doğaçlama yapan kimse	improvisor n.
23	General	doğaçlama yapan kadın	improvvisatrice n.
24	General	doğaçlama yapan kadın	improvisatrix n.
25	General	doğaçlama hareket	self-motion n.
26	General	doğaçlama yapmak	improvise v.
27	General	doğaçlama çalmak	extemporise v.
28	General	doğaçlama konuşmak	extemporise v.
29	General	doğaçlama yapmak	improvisate v.
30	General	doğaçlama yapmak	perform without preparation v.
31	General	doğaçlama çalmak	extemporize v.
32	General	doğaçlama konuşmak	extemporize v.
33	General	doğaçlama yapmak	improvize v.
34	General	doğaçlama okumak/söylemek	ad-lib v.
35	General	doğaçlama okumak/söylemek	ad-lib v.
36	General	doğaçlama yapmak	noodle v.
37	General	doğaçlama yapmak	wing v.
38	General	doğaçlama yapmak	blow v.
39	General	doğaçlama konuşmak	impromptu v.
40	General	doğaçlama yapmak	improvisatise [obsolete] v.
41	General	doğaçlama çalmak	improvisatise [obsolete] v.
42	General	doğaçlama yapmak	improvisatize [obsolete] v.
43	General	doğaçlama çalmak	improvisatize [obsolete] v.
44	General	sahnede doğaçlama yapmak	pong v.
45	General	doğaçlama yanıt vermek	field v.
46	General	doğaçlama çözüm sunmak	field v.
47	General	doğaçlama okumak	freestyle v.
48	General	doğaçlama yapmak	snap v.
49	General	doğaçlama yapılmış	extemporised adj.
50	General	doğaçlama yapılmış	extemporized adj.
51	General	doğaçlama yapılmış	ad-libbed adj.
52	General	emprovize/doğaçlama olan	autoschediastical adj.
53	General	emprovize/doğaçlama olan	autoschediastic adj.
54	General	doğaçlama yapılan	ad-lib adj.
55	General	doğaçlama gelişen	ad-lib adj.
56	General	doğaçlama bir havası olan	gimcrack adj.
57	General	doğaçlama görünümlü	gimcrack adj.
58	General	doğaçlama ile ilgili	improv adj.
59	General	doğaçlama olan	improv adj.
60	General	doğaçlama gelişen komik bölüm ile ilgili	improv adj.
61	General	doğaçlama gelişen komik bölüme ait	improv adj.
62	General	doğaçlama şiir yazan kimse ile ilgili	improvisatorial adj.
63	General	doğaçlama içeren	romantic adj.
64	General	doğaçlama yapılan	spur-of-the-moment adj.
65	General	doğaçlama söylenen	extemporaneous adj.
66	General	doğaçlama şeklinde	extemporarily adv.
67	General	doğaçlama şeklinde	improvisationally adv.
68	General	doğaçlama olarak	extemporarily adv.
69	General	doğaçlama olarak	extemporaneously adv.
70	General	doğaçlama bir şekilde	extemporarily adv.
71	General	doğaçlama ile	improviso adv.
Phrasals
72	Phrasals	birileriyle doğaçlama yapmak	jam with someone v.
73	Phrasals	üzerinde doğaçlama yapmak	improvise on something v.
74	Phrasals	doğaçlama yapmak	vamp up v.
75	Phrasals	birlikte doğaçlama müzik yapmak	jam together v.
76	Phrasals	biriyle doğaçlama müzik yapmak	jam with someone v.
77	Phrasals	biriyle doğaçlama bir şeyler çalmak	jam with someone v.
78	Phrasals	üzerinde doğaçlama yapmak	improvise on v.
79	Phrasals	ile doğaçlama yapmak	jam with v.
80	Phrasals	ile doğaçlama bir şeyler çalmak	jam with v.
Colloquial
81	Colloquial	doğaçlama/içinden geldiği gibi söylenen caz veya blues	gut-bucket n.
82	Colloquial	doğaçlama tartışma	jam session n.
83	Colloquial	bilgisayar yazılımı veya donanımındaki bir sorun için bulunan doğaçlama çözüm	hack n.
84	Colloquial	doğaçlama denemeler yapmak	klutz around v.
Idioms
85	Idioms	doğaçlama konuşmacı	soapbox orator n.
86	Idioms	yaptıkça/ilerledikçe doğaçlama yapmak	make (something) up as (one) goes (along) v.
87	Idioms	bir işi yapmaya devam ederken doğaçlama yapmak/uydurmak/sallamak	make (something) up as (one) goes (along) v.
88	Idioms	bir işin kalanını doğaçlama/uydurma/sallama ile tamamlamak	make (something) up as (one) goes (along) v.
89	Idioms	doğaçlama yapmak	wing it v.
90	Idioms	doğaçlama hareket etmek/karar vermek	play by ear v.
91	Idioms	doğaçlama konuşmak	speak off-the-cuff v.
92	Idioms	doğaçlama konuşmak	speak off the cuff v.
93	Idioms	(doğaçlama davranarak) sorunun üstesinden gelmek	cut the knot v.
94	Idioms	doğaçlama yapılmış	seat-of-the-pants adj.
95	Idioms	doğaçlama davranmayı sağlayan kısım	the top of one's mind expr.
96	Idioms	doğaçlama davranmayı sağlayan kısım	the top of one's head expr.
Trade/Economic
97	Trade/Economic	doğaçlama yapılan para koleksiyonu	whip-round n.
Social Sciences
98	Social Sciences	yunan cenazelerinde merhuma adanmış doğaçlama şarkıyı besteleyen veya söyleyen kimse	myriologist n.
99	Social Sciences	yunanistan'da kadınların cenazede söylediği, merhuma adanmış doğaçlama şarkı	myriologue n.
100	Social Sciences	yunanistan'da kadınların cenazede söylediği, merhuma adanmış doğaçlama şarkıya ait veya ilişkin	myriological adj.
Literature
101	Literature	her performansta hafızaya yardımcı olacak sözlü formüllerle doğaçlama yapılan (şiir)	oral-formulaic adj.
Art
102	Art	doğaçlama kulübü	improv club n.
103	Art	(geleneksel temaları genişleterek veya yeni şekillerde kullanarak) sanatın icrasında doğaçlama yapmak	riff v.
Music
104	Music	genelde caz ezgilerine sahip, doğaçlama sözler ile icra edilen antillere özgü bir müzik türü	calypso n.
105	Music	cazcıların bir araya gelip doğaçlama çaldığı caz müziği	jam session n.
106	Music	dinsel törende önce veya sonra organistin çoğu kez doğaçlama çaldığı parça	voluntary n.
107	Music	genellikle solo enstrümanla doğaçlama olarak çalınan kısa bir müzik parçası	voluntary n.
108	Music	doğaçlama veya standart notaların yerine kullanılması amacı ile kullanılan müzik eserlerinin akor ve melodileri hakkında bilgi içeren kitap veya derleme	fake book n.
109	Music	(protestan kiliselerinde topluca söylenen parçadan önce seslendirilen) doğaçlama müzik parçası	chorale prelude n.
110	Music	yer altı treni, çatı katı gibi alışılagelmedik mekanlarda gerçekleştirilen doğaçlama müzik performansı	guerrilla gig n.
111	Music	rock 'n' roll müziğiyle ilişkili doğaçlama bir popüler dans tarzı	rock'n'roll n.
112	Music	doğaçlama söylenen bölüm	gorgia n.
113	Music	(16. yüzyılda) doğaçlama seslerle melodiyi renklendirme tekniği	gorgias n.
114	Music	doğaçlama beste	fantasia n.
115	Music	sözlerin doğaçlama olduğu rap türü	freestyle n.
116	Music	doğaçlama yapan rapçi	freestyler n.
117	Music	doğaçlama geçiş taksimi yapmak	noodle v.
118	Music	doğaçlama caz gösterisine katılmak	jam v.
119	Music	doğaçlama çalmak	jam v.
120	Music	(bir müzik aletini) doğaçlama çalmak	fantasy v.
121	Music	(caz) doğaçlama sırasında yaratıcı veya hayranlık uyandıracak şekilde çalmak	send v.
122	Music	doğaçlama yapılan	extemporary adj.
123	Music	enstrümansız doğaçlama söylenen	barbershop adj.
124	Music	doğaçlama ve güçlü ezgileri bulunan	hot adj.
125	Music	(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söylemeye ait	scat adj.
126	Music	(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söyleme ile ilişkili	scat adj.
Theatre
127	Theatre	doğaçlama	improvisation  n.
128	Theatre	16-18. yüzyıllarda maskeli oyuncuların doğaçlama roller yaptığı popüler bir italyan komedisi	commedia dellarte n.
129	Theatre	16-18. yüzyıllarda maskeli oyuncuların doğaçlama roller yaptığı popüler bir italyan komedisi	commedia dell'arte n.
130	Theatre	doğaçlama yapma	freestyling n.
131	Theatre	pasajı doğaçlama okumak	fake v.
Archaic
132	Archaic	doğaçlama yapılan şey (yazıda)	schediasm n.
133	Archaic	doğaçlama bir şekilde	extemporally adv.
Slang
134	Slang	amaçsız müzikal doğaçlama	noodling n.