ex - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ex

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "ex" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ex v. (yapmaktan) vazgeçmek
ex v. çıkarmak
ex v. silmek
ex adj. tamamen
ex adj. sabık
ex adj. önceki
ex adj. eski
ex adj. fazla
ex adj. geçmişteki
ex prep. -de teslim
ex prep. -sız
ex prep. -siz
ex prep. -den dışarı
ex prep. dışarı
ex prep. -den olan ancak mezun olamayan
Colloquial
ex n. önceki eş/sevgili
ex n. eski sevgili/eş
Trade/Economic
ex prep. teslimata kadar ücretsiz
ex prep. hariç
ex prep. katılmayan
ex prep. dışında
ex prep. (depodan) çıkarılana kadar ücretsiz
Linguistics
ex n. x harfi

Bedeutungen von dem Begriff "ex" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Slang
ex thizz n.

Bedeutungen, die der Begriff "ex" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 396 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ex post facto n. makabline şamil
ex post facto n. daha önceki olaya uygulanabilen
ex post facto n. yürürlüğe girmesinden önceki olaylara uygulanabilen kanun
deus ex machina n. tepeden inme
ex manufacturer n. üretici çıkışlı
ex member n. eski üye
ex nihilo n. durduk yerde
deus ex machina n. hızır gibi yetişen yardım
deus ex machina n. beklenmedik biçimde yetişen yardımcı güç
deus ex machina n. hızır
deus ex machina n. beklenmedik zamanda yetişen bir güç
deus ex machina n. hızır gibi yetişen biri ya da bir yardım
ex-serviceman n. terhis edilmiş asker
ex-communication n. iletişimdışı
ex-store n. depo teslimi
ex-husband n. eski eş
ex-serviceman n. eski asker
ex-spouse n. eski eş
ex-convict n. eski tutuklu
ex-convict n. eski hükümlü
ex-libris n. kitabın kime ait olduğunu gösteren yafta
ex-husband n. eski koca
ex-convict n. ağır bir suçtan dolayı hapiste yatmış kimse
ex-member n. eski üye
ex-wife n. eski eş
ex-member n. eski üyeler
ex-convict n. sabıkalı
ex parents-in-law n. eski kayınvalide ve kayınpeder
ex-alcoholic n. eski alkolik
ex wife n. önceki karısı/eşi
ex husband n. eski/önceki kocası
ex husband n. eski/önceki eş
ex-cope n. eski polis
ex-policeman n. eski polis
ex-slave n. eski köle
ex-nun n. eski rahibe
ex-sailor n. eski denizci
ex-boss n. eski patron
ex colony n. eski sömürge
ex-cosmonaut n. eski kozmonot
ex-deskmate n. eski sıra arkadaşı
ex volleyball player n. eski voleybolcu
ex-governor n. eski vali
tipp-ex® [brit] n. daksil
tipp-ex® [brit] n. daktilo silgisi
ex-boyfriend n. eski erkek arkadaş
ex-boyfriend n. eski sevgili
return to ex v. eski sevgiliye geri dönmek
return to ex v. eski sevgilisine geri dönmek
go back to one's ex-gf/bf v. eski sevgilisine geri dönmek
go back to one's ex-gf/bf v. eski sevgiliye geri dönmek
start seeing his/her ex again v. eski sevgilisi ile yeniden görüşmeye başlamak
start seeing his/her ex again v. eski sevgiliyle yeniden görüşmeye başlamak
ex-voto v. verilen bir sözü/adağı yerine getirmek için yapılan sunu
ex parte adj. tek taraftan yapılan
ex cathedra adj. sorumlu
ex parte adj. tek taraflı
ex cathedra adj. yetkili
ex-ankara adj. ankara çıkışlı
ex-service adj. eski
ex-service adj. terhis edilmiş
ex-post adj. nihai
ex-directory adj. kendi isteği ile telefon rehberinde bulunmayan
ex- adj. eski
ex-proof adj. alev sızdırmaz
ex-ante adj. beklenen
ex-ante adj. tahmin edilen
ex silentio adj. aksi yönde delil eksikliğine bağlı olarak
ex officio adv. resmen
ex cathedra adv. salahiyet ile
ex officio adv. memuriyeti dolayısıyla
ex gratia adv. lütuf olarak
ex parte adv. tek taraflı olarak
ex hypothesi adv. daha önce önerilen hipoteze göre
ex novo (from the beginning) adv. en baştan
ex silentio adv. aksi yönde delil eksikliğine bağlı olarak
ex [canada] abrev. muayene
ex [canada] abrev. sınav
ex (examined) abrev. incelenmiş
ex (examined) abrev. denetlenmiş
ex (example) abrev. örnek
ex (example) abrev. misal
ex (except) abrev. haricinde
ex (except) abrev. hariç
ex (exception) abrev. istisna
ex (exchange) abrev. takas etmek
ex (exchange) abrev. değiş tokuş yapmak
ex (excursion) abrev. gezinti
ex (excursion) abrev. kısa yolculuk
ex (executed) abrev. yapılmış
ex (executed) abrev. uygulanmış
ex (extra) abrev. ekstra
ex (extra) abrev. ilave
ex (executive) abrev. yönetici
ex (executive) abrev. idare
ex (executive) abrev. yetkili
ex (express) abrev. ifade etmek
ex (express) abrev. belirtmek
Phrases
ex nihilo nihil fit expr. hiçbir şey yoktan var olmaz
Colloquial
ex-army chief n. eski ordu komutanı
ex out v. üstünü çizmek
ex out v. üstüne çarpı atmak
ex out v. listeden üstünü çizmek/üstüne çarpı atmak
ex out v. üstünü çizip listeden/yazıdan çıkarmak
ex out v. gerekmeyen bir kelimenin üstünü çizmek/üstüne çarpı atmak
ex out v. (yazının, kelimenin, ismin) dikkate alınmaması için üstünü çizmek/üstüne çarpı atmak
ex tempore adv. herhangi bir hazırlık yapmadan
ex tempore expr. fazla düşünmeden
ex tempore expr. hazırlanmadan
ex tempore expr. ilk bakışta
ex tempore expr. ilk anda
Speaking
my ex-husband n. eski kocam
I’m not quite over my ex expr. eski sevgilime karşı halen bir şeyler hissediyorum
Trade/Economic
ex warehouse n. ambarda teslim
ex-godown n. ambarda teslim
ex warehouse n. antrepoda teslim
ex ante n. beklenen anlamında sıfat
ex plantation n. bahçede teslim
ex ante real rate of interest n. beklenen reel faiz oranı
ex-dividend n. bir hisse senedinin gerçekleşen kar paylarının alım hakkı hariç satılması
ex-works n. depo teslimi
ex warehouse n. depoda teslim
ex-warehouse n. depoda teslim
ex storehouse n. depoda teslim
ex post investment n. dönem sonu yatırımı
ex plantation n. ekim yerinde teslim
ex-factory cost n. fabrika çıkış maliyeti/fiyatı
ex-factory cost n. fabrika teslim maliyeti
ex-works n. fabrika teslimi
ex interest n. faiz ödemesi hariç
ex works n. exw
ex-ante budget n. gelir tahminleri ile harcama planını içeren bütçe
ex interest n. faiz hariç
ex works n. fabrika teslim fiyatı
ex-factory date n. fabrika teslim tarihi
ex factory n. fabrika teslimi
ex factory n. fabrika teslim fiyatı
ex-ship n. gemide teslimi
ex post real rate of interest n. gerçekleşen reel faiz oranı
decision given ex parte n. gıyapta verilen hüküm
ex-post saving n. gerçekleşen tasarruf
ex-post investment n. gerçekleşen yatırım
ex post facto n. geriye dönük işlem yapma
ex post n. gerçekleşen anlamında sıfat
ex post investment n. gerçekleşen yatırım
ex rights n. hisse satışında bir kısım hakların yeni sahibine geçmeyip eski sahibine ait olarak kalması durumu
theoretical ex-rights value per share n. hisse senedi hakları kullanıldıktan sonraki hisse başına teorik değer
ex rights n. hisse senedi satışında kazanılan bazı hakların sınırlandırılması
ex-rights n. hisse senedine ait olan haklar
theoretical ex-rights value per share n. hisse başı teorik geçmiş haklar değeri
ex rights n. hisse senedine ait olan haklar
ex-stock n. hazır mal
ex gratia payment n. ikramiye ödemesi
ex ante investment n. iş adamlarının dönem başında yapmayı planladıkları yatırım
ex-gratia payment n. lütuf ödemesi
ex gratia payment n. lütuf olarak ödeme
ex mine n. maden ocağında teslim
ex-coupon n. menkul değerin faiz kuponsuz satışı
ex officio n. memuriyetten dolayı
ex-all n. öncelikler dışında hisse senetlerinin satılması
ex-ante budget n. planlanmış bütçe
ex-refinery price n. rafineri çıkış fiyatı
ex-stock n. stokta hazır bulunan mal
ex-gratis pension n. sübvanse emeklilik
ex works n. ticari işletmede teslim
ex dividend date n. temettüsüz işlem tarihi
ex plantation n. tarlada teslim
ex dividend n. temettüsüz satış
ex mill adj. fabrikada teslim
ex-works adj. fabrikada teslim
ex interest adj. faizsiz
delivered ex ship adj. gemide teslim
ex ship adj. gemide teslim
ex works adj. fabrikada iş yerinde teslim
ex works adj. imalathanede iş yerinde teslim
ex pier adj. iskelede teslim
ex-works adj. işyerinde teslim
ex-works adj. işletmede teslim
ex-dividend adj. kar hissesiz
ex coupon adj. kuponsuz
ex-dividend adj. kar hissesi olmadan
ex ante adj. önceden tahmin edilen
ex-quay adj. rıhtımda teslim
delivered ex quay adj. rıhtımda teslim
ex dock adj. rıhtımda teslim
ex dividend adj. temettüsüz
ex new adj. yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex works [uk] adj. fabrikadan ücretsiz teslimatlı
ex works [uk] adj. komisyonsuz
ex-factory adv. fabrikada teslim
ex-works adv. fabrikada teslim
ex ante adv. olay gerçekleşmeden önce
ex officio adv. re'sen
ex ante adv. planlanan
ex quay adv. rıhtımda teslim
ex ante adv. tahmin edilen
ex ante adv. -den dışarı
ex all adv. temettüsüz
ex all adv. primsiz
ex new adv. yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç olarak
ex works [uk] adv. fabrikadan ücretsiz teslimatlı
ex works [uk] adv. komisyonsuz
ex bonus expr. çıkarılacak prim hisseleri hariç
ex mill expr. değirmende teslim
ex bond expr. gümrük dışında
ex-works expr. fabrikada
ex works expr. iş yerinde
ex right expr. rüçhan hakkı olmadan
ex div. abrev. temettüsüz
ex div. abrev. temettüsüz satış
st ex (stock exchange) abrev. menkul kıymetler borsası
st ex (stock exchange) abrev. borsa
Law
ex parte application n. acele başvuru
application ex parte n. acele itiraz
ex parte application n. acele itiraz
ex parte proceeding n. çekişmesiz yargı
amiable compositeur ( ex aequo et bono) n. dostane aracı
ex-offenders n. eski hükümlüler
ex-convict n. eski hükümlü
ex-inmate n. eski mahkum
ex-con n. eski mahkum
ex-inmate n. eski tutuklu
ex-con n. eski hükümlü
ex-post facto law n. geçmişte yürürlüğü olan kanun
ex-officio n. görev dolayısıyla
actio ex locato n. kira davası
application ex parte n. kesinleşmiş kararın iptali ve davaya yeniden bakılması için başvuru
liability ex delicto n. kusurlu sorumluluk
ex parte proceeding n. nizasız yargı
ex-post facto law n. önceyi kapsayan kanun
ex-post facto law n. önceyi kapsayan yasa
ex officio tax calculation n. resen vergi hesaplaması
principle of ex officio examination n. re'sen araştırma ilkesi
ex-con n. sabıkalı
enter into ex officio settlements n. uzlaşmaya gitmeye
ex parte council n. taraflardan sadece birinin olduğu konsey
ex parte hearing n. taraflardan sadece birinin bulunduğu celse
ex tunc v. tasdik edilmekle yürürlüğe girmek
ex-factory adj. fabrikada teslim
ex ship adj. gemide teslim
ex-izmir adj. izmir çıkışlı
ex post adj. meydana gelen
ex-officio adj. re'sen
ex officio adj. resen
ex-convict adj. sabıkalı
ex quay adj. rıhtım vergisi ödenmiş
ex officio adj. re'sen
ex dividend adj. temettüsüz
ex parte adj. tek taraflı
ex parte adj. taraflardan birinin olduğu duruşma ile ilgili
ex parte adj. tek taraflı celseye ilişkin
ex post facto adv. olayın vukuundan sonra
ex officio adv. re'sen
ex quay adv. rıhtımda teslim
ex parte adv. tek tarafın çıkarına olan
ex injuria jus non oritur (unjust acts cannot create law) expr. adaletsizlikten hukuk meydana gelmez
ex turpi causa non oritur actio expr. ahlaka aykırı bir hukuki sebebe dayanan muamele dava hakkı vermez
ex parte expr. bir taraf lehine
ex injuria jus non oritur (unjust acts cannot create law) expr. hukuksuzluk hukuk kuralı oluşturmaz
ex injuria jus non oritur (unjust acts cannot create law) expr. haksızlıktan hak doğmaz
ex injuria jus non oritur (unjust acts cannot create law) expr. haksızlıktan hukuk doğmaz
ex-officio expr. memuriyet sebebiyle
ex post expr. olan
ex tunc expr. tescili beklenmeden
ex post expr. vuku bulan
ex off. (ex officio) abrev. memuriyeti dolayısıyla
ex off. (ex officio) abrev. resmen
Politics
ex-president n. eski başkan
ex-deputy n. eski milletvekili
ex-officer n. eski memur
ex-soviet n. eski sovyet
ex post financial audit body n. harcama sonrası denetim yapan birim
ex-post financial audit body n. harcama sonrası denetim yapan birim
ex-post internal audit n. harcama sonrası iç mali denetim
ex post external audit n. harcama sonrası dış mali denetim
ex-ante control n. harcama öncesi kontrol
ex-post evaluation n. nihai değerlendirme
ex-ante evaluation n. ön değerlendirme
ex-president n. sabık reis
theory of ex-territoriality n. ülke dışılık teorisi
ex-post adj. olay sonrası gerçekleşen
ex officio adj. yetkisel
ex ante adj. uygulama öncesi
ex officio expr. memuriyeti sebebiyle
Insurance
ex gratia n. lütuf ödemesi
Technical
ex-proof adj. patlamaya dayanaklı
ex-proof adj. patlamaz
ex-proof adj. patlamaya karşı korumalı
ex-situ expr. doğal yeri dışında
Computer
ex code 93 n. eski kod 93
Telecom
ex-ante regulation n. öncül düzenleme
ex-post adj. ardıl
ex-directory adj. numarası rehberde bulunmayan
ex-directory adj. rehberde olmayan (telefon numarası)
Automotive
ex-demonstrator n. eski test aracı
ex-motability car n. ikinci el engelli aracı
ex showroom price n. temel fiyat
ex works n. ticari işletmede teslim
delivered ex ship adj. gemide teslim
delivered ex quay adj. rıhtımda teslim
Aeronautic
ex-meridian altitude n. dış meridyen irtifası
Marine
ex ship adj. gemide teslim
ex-ship adj. gemide teslim
ex-quay adj. rıhtımda gümrüklenmiş teslim
ex-quay adv. rıhtımda gümrüklenmiş olarak teslim
Medical
hydrocephalus ex vacuo n. beyin dokusunun kaybı ya da atrofisinden kaynaklanan hidrosefali
ex-diseases n. daha önce yaşanmış hastalıklar
exit (ex-utero intrapartum treatment) n. doğum sırasında uterus dışında tedavi
ex-smoker n. eski içici
ex-diseases n. geçmiş hastalıklar
ex-smoker n. sonradan sigarayı bırakan
ex vivo surgery n. organın ameliyathane dışında onarılıp vücuda geri takıldığı cerrahi operasyon
ex vivo surgery n. ex vivo ameliyatı
ex vivo adv. canlı/organizma dışında
Pathology
maig neoplasm cerebrum ex lobes & ventrl n. beyin malign neoplazmı
Biology
ex-situ conservation n. doğal yeri dışında koruma
ex vivo adj. canlı organizmanın dışındaki bir yapay ortamdaki
ex vivo adv. canlı organizmanın dışındaki bir yapay ortamdaki
Social Sciences
ex-yu n. eski yugoslavyalı
ex-yu n. eski yugoslavya içerisinde bulunan ülkelerden olan insanlara verilen isim
Education
ex-ante budget n. yerinden önceden bütçe
ex-post budget n. yerinden sonradan bütçe
Literature
deux ex machina n. bir kurguda beklenmedik, yapay veya imkansız bir karakterin senaryo akışı içinde beklenmedik bir yerde aniden ortaya çıkması ve çözülmesi imkansız görünen bir sorunu ansızın çözmesi
Linguistics
ex- pref. latince kökenli kelimelere dışında, -den uzak, sonra anlamı veren ön ek
ex- pref. evvelki anlamı veren ön ek
ex- pref. eski anlamı veren ön ek
Religious
ex-atheist n. eskiden ateist olan kişi
ex-judaist n. eskiden yahudi olan kişi
ex-mormon n. eskiden mormon olan kişi
ex-protestant n. eskiden protestan olan kişi
ex-orthodox n. eskiden ortodoks olan kişi
ex-catholic n. eskiden katolik olan kişi
ex-muslim n. eskiden müslüman olan kişi
ex-christian n. eskiden hristiyan olan kişi
ex cathedra adj. (roma katolik kilisesinde) salahiyetli
ex cathedra adj. yüksek makama ait
ex (exodus) abrev. mısır'dan çıkış
Philosophy
ex-duco (lead out of one's self) n. kişinin kendini dışa vurumu
Military
ex-servicewoman n. eski kadın asker
ex-servicewoman n. eski kadın er
ex-service adj. ordudaki görevi bitmiş
ex-service adj. eskiden silahlı kuvvetlerde çalışmış
Art
deus ex machina n. bir roman ya da tiyatro oyununda kahramanın tepeden inme ve doğaya aykırı şekilde son anda tehlikeden veya ölümden kurtulması
ex voto n. kiliseye adak olarak yapılan tablo, resim gibi profesyonel olmayan sanat eserlerine verilen ad
ex-voto n. şükran belirtmek için adak olarak kiliseye bağışlanan sanat eserlerinin genel adı
Theatre
deus ex machina n. antik yunan ve roma tiyatrosunda nihai sonuca karar vermek üzere vinçle sahneye indirilen bir tanrı
Librarianship
ex lib. abrev. kitabın kime ait olduğunu gösteren etiket
ex lib. abrev. kütüphanesinden
Latin
trustee ex maleficio n. görevi suiistimal eden kayyım
trustee ex delicto n. görevi suiistimal eden kayyım
ex umbra in solem n. gölgeden güneşe
ex umbra in solem n. karanlıktan aydınlığa
ex libris n. kitabın kime ait olduğunu gösteren etiket
actio ex testamento n. muayyen mal vasiyeti davası
actio ex testamento n. vasiyetten doğan dava
ex parte adj. dışarı
ex parte adj. ihbarsız
ex gratia adj. lütuf kabilinden
ex ante adj. planlanan
ex officio adj. mevkiden ileri gelen
ex nunc adv. şimdiden sonra
ex mero motu adv. resen
ex nunc adv. şu andan itibaren
ex officio adv. resen
ex ante adv. -de teslim
ex voto adv. adağa uygun olarak
ex voto adv. adağa uygun olarak
ex tunc expr. baştan itibaren
ex parte expr. bir tarafın çıkarına
ex parte expr. bir tarafın yararına
ex tunc expr. en başından beri
ex hypothesi expr. hipoteze göre
ex nihilo nihil fit expr. hiçlikten hiçlik çıkar
ex mero motu expr. isteyerek
ex lege expr. kanun gereğince
ex mero motu expr. kendiliğinden
ex gratia expr. lütuf olarak
ex gratia expr. nezaketen
ex libris expr. kütüphanesinden
ex aequo et bono expr. hakkaniyet ve nesafete göre
lux ex perennis expr. ışık karanlıktan gelir
Slang
ex-cop n. eski polis
ex-cokehead n. eski kokainman
ex love n. eski sevgili
ex love n. eski aşk
ex-hole n. tahammül edilemeyen eski sevgili ya da eş
ex love n. eks aşk
ex love n. önceki aşkı
ex love n. eski sevgili/eş
ex love n. eski/bir önceki sevgili/aşk
smooth move, ex-lax [us] expr. sıçtın batırdın
smooth move, ex-lax [us] expr. çok güzel batırdın
smooth move, ex-lax [us] expr. içine sıçtın
smooth move, ex-lax [us] expr. mahvettin
Modern Slang
america's crazy ex n. eski amerikan başkanı donald trump
Star Wars
legion condor ex n. lejyon kondor ex