Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Übersetzung
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Übersetzung
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
get frozen to the marrow
procedure call
repose on (something)
control circuits
stoop to doing something
mercury cyanide
bottom-flood quench front
current affair
computer-aided translation (cat)
fallar (naipes)
protocolo llc
file clerk
pull a rabbit out of one's hat
add module
half glide path sector
get five years
comparez
be parallel to
middle cloud
frequency discrimination
architectural rendering
tidal zone
cape mountain zebra (equus zebra zebra)
how can i help you?
becerikli olmak
go with something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"go with something"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
go with something
v.
uymak
Bedeutungen, die der Begriff
"go with something"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 114 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
making something go with
n.
yakıştırma
2
General
go over something with a fine tooth comb
v.
ince eleyip sık dokumak
3
General
go ahead with something
v.
devam etmek
4
General
go ahead with something
v.
sürdürmek
5
General
go over something with a fine comb
v.
kılı kırk yarmak
6
General
make something go with
v.
yakıştırmak
7
General
go down with something
v.
tutulmak
8
General
go down with something
v.
yakalanmak
9
General
go over something with a fine comb
v.
ince eleyip sık dokumak
10
General
go forward with something
v.
bir şeye devam etmek
11
General
go forward with something
v.
ile devam etmek
Phrasals
12
Phrasals
go ahead (with something)
v.
bir şeyi yapmaya devam etmek
13
Phrasals
go ahead (with something)
v.
bir şeyi sürdürmeye devam etmek
14
Phrasals
go over something (with someone)
v.
(biriyle) bir şeyi gözden geçirmek
15
Phrasals
go over something (with someone)
v.
(biriyle) bir şeyi incelemek
16
Phrasals
go over something (with someone)
v.
(biriyle) bir şeyin üzerinden geçmek
17
Phrasals
go over something (with someone)
v.
(biriyle) bir şeyi kontrol etmek
18
Phrasals
go along with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) takip etmek
19
Phrasals
go about with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle birlikte gezmek
20
Phrasals
go away with someone or something
v.
birini/bir şeyi alıp gitmek
21
Phrasals
go along with (something)
v.
(bir şeyle) uyumlu olmak
22
Phrasals
go away with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle gitmek
23
Phrasals
go along with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) iş birliği yapmak
24
Phrasals
go out with something
v.
bir şeyle birlikte modası geçmek
25
Phrasals
go along with (something)
v.
(bir şeye) uymak
26
Phrasals
go out with something
v.
bir şeyle birlikte tarihe karışmak
27
Phrasals
go around with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle birlikte gezmek
28
Phrasals
go along with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) eşlik etmek
29
Phrasals
go around with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak
30
Phrasals
go away with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle çıkıp gitmek
31
Phrasals
go along with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) katılmak
32
Phrasals
go around with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle dolaşmak
33
Phrasals
go along with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) gitmek
34
Phrasals
go along with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu hareket etmek
35
Phrasals
go about with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak
36
Phrasals
go about with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle dolaşmak
37
Phrasals
go out with something
v.
bir şeyle birlikte eskide kalmak
38
Phrasals
go on with (something)
v.
(bir şeye) devam etmek
39
Phrasals
go on with (something)
v.
(bir şeyi) sürdürmek
40
Phrasals
go in with someone (on something)
v.
(biriyle bir şeyde) ortak olmak
41
Phrasals
go in with someone (on something)
v.
(biriyle bir şeye) ortaklaşa girişmek/girmek
42
Phrasals
go in with someone (on something)
v.
(biriyle bir şeyi) ortaklaşa almak/yapmak
43
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şeyle) eşleşmek
44
Phrasals
go with something
v.
bir şeyin yanına gitmek/uymak
45
Phrasals
go with something
v.
bir şeyi tercih etmek
46
Phrasals
go with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak
47
Phrasals
go through with (something)
v.
(bir şeyi) tamamlamak
48
Phrasals
go through with (something)
v.
planlanmış (bir şeyi) gerçekten yapmak
49
Phrasals
go with something
v.
bir şeyle uyuşmak
50
Phrasals
go through with (something)
v.
(bir şeyi) gerçekleştirmek
51
Phrasals
go with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) bozuntuya vermemek
52
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şeye) göre hareket etmek
53
Phrasals
go through with (something)
v.
(bir şeyi) her şeye rağmen sürdürmek/tamamlamak/yürütmek
54
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şeyin) yanında gelen
55
Phrasals
go with (someone or something)
v.
tercihini (birinden/bir şeyden) yana kullanmak
56
Phrasals
go with (something)
v.
(biriyle) aynı duruşu sergilemek
57
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şey) doğrultusunda ilerlemek/hareket etmek
58
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şeyle) uyumlu olmak
59
Phrasals
go with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) seçmek
60
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şeyle) birlikte gelen
61
Phrasals
go with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
62
Phrasals
go with (something)
v.
yanında (bir şeyle) gitmek
63
Phrasals
go with (something)
v.
(bir şeye) uymak
64
Phrasals
go with something
v.
bir şeyi seçmek
Colloquial
65
Colloquial
go well with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) işler yolunda olmak/gitmek
66
Colloquial
go well with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) işler güzel gitmek
67
Colloquial
go well with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) işler olumlu/düzgün ilerlemek
Idioms
68
Idioms
all dressed up with nowhere to go completely ready for something
v.
hazır şekilde ortada kalmak
69
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
altını üstüne getirmek
70
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
altını üstüne getirmek
71
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
didik didik etmek
72
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
ıncığını cıncığını çıkarmak
73
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
didik didik aramak
74
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
didik didik etmek
75
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
ıcığını cıcığını çıkarmak
76
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
didik didik aramak
77
Idioms
go to press with something
v.
bir şeyi baskıya/basına vermek
78
Idioms
let go with something (a loud scream)
v.
çığlık atmak
79
Idioms
let go with something (a loud scream)
v.
bağırmak
80
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
ince eleyip sık dokumak
81
Idioms
go badly with someone or something
v.
işler biri/bir şey açısından ters gitmek
82
Idioms
go badly with someone or something
v.
biri/bir şey için işler ters gitmek
83
Idioms
go badly with someone or something
v.
işler biri/bir şey açısından kötü/fena gitmek
84
Idioms
go badly with someone or something
v.
biri/bir şey için işler fena/kötü gitmek
85
Idioms
go public with (something)
v.
(bir şeyi) açıklamak
86
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyi ince eleyip sık dokumak
87
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyin ıncığını cıncığını çıkarmak
88
Idioms
go out of (one's) mind with (something)
v.
(bir şeyden) delirmek
89
Idioms
go out of (one's) mind with (something)
v.
(bir şeyden) kafayı yemek
90
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyi didik didik aramak
91
Idioms
go hand in hand (with something)
v.
(bir şeyle) yakından bağlantılı ilerlemek
92
Idioms
go hand in hand (with something)
v.
(bir şeyle) el ele gitmek
93
Idioms
go public with (something)
v.
(bir şeyi) ifşa etmek
94
Idioms
go public with (something)
v.
(bir şeyi) meydana dökmek
95
Idioms
go hand in hand (with something)
v.
(bir şeyle) birlikte/yakın ilişki içinde ilerlemek
96
Idioms
go public with (something)
v.
(bir konudaki) sırrı açıklamak
97
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyi didik didik aramak
98
Idioms
go public with (something)
v.
(bir şeyi) açığa vurmak
99
Idioms
go hand in hand (with something)
v.
(bir şeyle) paralel gitmek
100
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyi ince eleyip sık dokumak
101
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyi didik didik etmek
102
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyin ıncığını cıncığını çıkarmak
103
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyi didik didik etmek
104
Idioms
go public with (something)
v.
(bir şeyi) basınla/halkla paylaşmak
105
Idioms
go out of (one's) mind with (something)
v.
(bir şeyden) aklını oynatmak/yitirmek
106
Idioms
go through something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyin altını üstüne getirmek
107
Idioms
go public with (something)
v.
(bir şeyi) halka açmak
108
Idioms
go over something with a fine-tooth comb
v.
bir şeyin altını üstüne getirmek
109
Idioms
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
v.
(biriyle beraber birine/bir şeye) arka çıkmak
110
Idioms
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
v.
(biriyle beraber biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
111
Idioms
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
v.
(biriyle beraber birine/bir şeye) destek olmak
112
Idioms
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
v.
(biriyle beraber birine/bir şeye) tam destek vermek
113
Idioms
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
v.
(biriyle beraber birinin/bir şeyin) sonuna kadar arkasında durmak
114
Idioms
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
v.
(biriyle beraber birini/bir şeyi) desteklemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of go with something
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy