kötü niyetli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kötü niyetli



Bedeutungen von dem Begriff "kötü niyetli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 45 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kötü niyetli gloating adj.
kötü niyetli wanton adj.
kötü niyetli baleful adj.
kötü niyetli malignant adj.
kötü niyetli malevolent adj.
kötü niyetli sinister adj.
kötü niyetli vicious adj.
kötü niyetli poisonous adj.
kötü niyetli ill-intentioned adj.
kötü niyetli evil-minded adj.
kötü niyetli ill-affected adj.
kötü niyetli mean-spirited adj.
kötü niyetli ill-disposed adj.
kötü niyetli ill-minded adj.
kötü niyetli narquois adj.
kötü niyetli negative adj.
kötü niyetli toxic adj.
kötü niyetli attry [obsolete] adj.
kötü niyetli enemy [obsolete] adj.
kötü niyetli malign adj.
kötü niyetli maleficent adj.
kötü niyetli low-minded adj.
kötü niyetli misaffected adj.
kötü niyetli despiteful adj.
kötü niyetli ill-natured adj.
kötü niyetli fell adj.
kötü niyetli dirty adj.
kötü niyetli snarly adj.
kötü niyetli squint-eyed adj.
Colloquial
kötü niyetli bad sort n.
kötü niyetli stinky adj.
Idioms
kötü niyetli black-hearted adj.
kötü niyetli black as a raven expr.
kötü niyetli as black as a raven expr.
kötü niyetli black as a raven's feather expr.
kötü niyetli as black as a raven's feather expr.
kötü niyetli black as a raven's wing expr.
kötü niyetli as black as a raven's wing expr.
kötü niyetli black as ink expr.
kötü niyetli as black as ink expr.
kötü niyetli as black as the devil expr.
kötü niyetli black as the devil expr.
Trade/Economic
kötü niyetli malicious adj.
Law
kötü niyetli malicious adj.
Mythology
kötü niyetli unseelie adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kötü niyetli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kötü niyetli bir şekilde bakma knowing look n.
kötü niyetli dedikodu vicious rumor n.
kötü niyetli dedikodu malicious gossip n.
kötü niyetli hareketler malicious acts n.
kötü niyetli kimse ill-wisher n.
kötü niyetli kimse grinch n.
kötü niyetli kişi malevolent person n.
kötü niyetli kimse maligner n.
kötü niyetli olduğu halde dıştan erdemli gibi görünen kimse whited sepulcher n.
kötü niyetli olduğu halde dıştan erdemli gibi görünen kimse whited sepulchre n.
kötü niyetli olma özelliği mean-spiritedness n.
kötü niyetli yorum meow n.
kötü niyetli yorum mew n.
kötü niyetli görüş mew n.
kötü niyetli olma misaffection [obsolete] n.
kötü niyetli öneri missuggestion [obsolete] n.
kötü niyetli davranış roguishness n.
kötü niyetli plan imagination [obsolete] n.
son derece kötü niyetli kimse devil n.
kötü niyetli kimseler bad actors n.
kötü niyetli kimse bad actor n.
kötü niyetli olmak be malevolent towards v.
kötü niyetli yorum yapmak meow v.
kötü niyetli olmayan nonmalignant adj.
kötü niyetli olmayan nonmalicious adj.
kötü niyetli olmayan non-malignant adj.
kötü niyetli olmayan unmalicious adj.
kötü niyetli görünen ill-looking adj.
çok kötü niyetli fiendful adj.
kötü niyetli bir şekilde gloatingly adv.
kötü niyetli bir şekilde sinisterly adv.
kötü niyetli bir şekilde balefully adv.
kötü niyetli bir biçimde mean-spiritedly adv.
kötü niyetli biçimde malevolently adv.
kötü niyetli bir şekilde unbenignly adv.
kötü niyetli olmadan unmaliciously adv.
kötü niyetli bir biçimde meanspiritedly adv.
kötü niyetli bir şekilde ill adv.
kötü niyetli davranmak bitch v.
Colloquial
bir etnik gruba yönelik kötü niyetli saldırılarda bulunma race-baiting n.
kötü niyetli kimse superbitch n.
kötü niyetli saldırı içeren -bashing adj.
Idioms
kötü niyetli muamele the rough end of the pineapple [australia/new zealand] n.
kötü niyetli kişi fox in the henhouse n.
kötü niyetli biri a bad sort n.
kötü/bozuk niyetli kimse dirty mind n.
kötü niyetli kişi a fox in the henhouse n.
birini kötü niyetli göstermek paint (one) black v.
birini kötü niyetli göstermek paint black v.
Trade/Economic
kötü niyetli hareket willful misconduct n.
Law
kasıtlı veya kötü niyetli olarak bir görev veya sözleşme yükümlülüğünü yerine getirmeme abscondence n.
bir gerçek veya tüzel kişiyi kötü niyetli olarak yıpratmak amacıyla uzun davalara maruz bırakma predatory litigation n.
kötü niyetli zilyet possessor mala fide n.
kötü niyetli zilyed mala fide possessor n.
kötü niyetli zilyetlik possession in bad faith n.
kötü niyetli fiil malicious act n.
kötü niyetli savunma sham defense n.
kötü niyetli zilyet possessor in bad faith n.
kötü niyetli itham malicious accusation n.
Insurance
grev, kargaşalık, halk hareketleri ve kötü niyetli zararlar strike, riot, civil commotions and malicious damage n.
grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör (glkhh-knh) strike, lockout, riot, civil commotion-malicious acts and teror n.
kötü niyetli zarar malicious damage n.
Computer
alan adının bir başkası tarafından alınması veya ileride satılmak amacıyla kötü niyetli kişilerin benzer alan adlarını tescil etmesi cybersquatting n.
kötü niyetli yazılım malicious software n.
Telecom
kötü niyetli çağrının tespiti malicious call identification n.
kötü niyetli elektronik posta göndermek flame v.
Slang
kötü niyetli kimse nogoodnik n.
kötü niyetli kimse no-goodnik n.
Modern Slang
kötü niyetli kadın/kız a bad bitch n.