kukla - Türkisch Englisch Wörterbuch

kukla

Bedeutungen von dem Begriff "kukla" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kukla puppet n.
The police force serves as the puppet of the dictator.
Polis güçleri diktatörün kuklası işlevi görüyor.

More Sentences
General
kukla puppet n.
The puppet play is written for children.
Kukla oyunu çocuklar için yazılmıştır.

More Sentences
kukla creature n.
Emma became the creature of the secret services.
Emma gizli servislerin kuklası olmuştu.

More Sentences
kukla marionette n.
The marionette took off his clothes and laid them on the sand to dry.
Kukla, elbiselerini çıkardı ve kurumaları için onları kumun üzerine serdi.

More Sentences
kukla dummy n.
He is a craftsman who makes special dummies for the shows.
Gösteriler için özel kuklalar yapan bir zanaatkârdır.

More Sentences
kukla guy n.
Campers were standing around the bonfire for burning a guy.
Kampçılar, bir kukla yakmak için şenlik ateşinin etrafında duruyordu.

More Sentences
Technical
kukla dummy n.
Gather the real eggs as usual, but leave the dummies.
Gerçek yumurtaları her zamanki gibi toplayın, ancak kuklaları bırakın.

More Sentences
General
kukla pawn n.
kukla hand puppet n.
kukla straw n.
kukla dolly n.
kukla muppet n.
kukla doll n.
kukla glove doll n.
kukla marionettle n.
kukla tool n.
kukla jackstraw n.
kukla neurospast n.
kukla mawmet n.
kukla motion [obsolete] n.
kukla popet n.
kukla poppet [obsolete] n.
kukla poupeton n.
kukla null adj.
Idioms
kukla in effigy expr.
Computer
kukla dummy adj.
kukla null adj.
Telecom
kukla mock-up n.
kukla mockup n.

Bedeutungen, die der Begriff "kukla" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 113 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kukla devlet puppet state n.
Australia is a puppet state.
Avustralya bir kukla devlettir.

More Sentences
temsili kukla effigy n.
The protesters smashed an effigy of the president.
Protestocular başkanın temsili kuklasını parçaladılar.

More Sentences
kukla gösterisi puppet show n.
Have you ever seen a puppet show?
Hiç kukla gösterisi izledin mi?

More Sentences
Statistics
kukla değişken tuzağı dummy variable trap n.
This is called the dummy variable trap.
Buna kukla değişken tuzağı denir.

More Sentences
Art
kukla tiyatrosu puppet theatre n.
This family-friendly hotel is within close proximity of September 23 Park and Golden Dragon Water Puppet Theatre.
Bu aile dostu otel 23 Eylül Parkı ve Golden Dragon Su Kukla Tiyatrosu yakınındadır.

More Sentences
General
siyah acayip kukla golliwog n.
kukla ipi wire n.
şişman ve hantal bir kukla (komedi) punch n.
kukla hükümet puppet government n.
kukla oyunu puppet play n.
kukla oyunu galanty show n.
kukla oyunu puppet show n.
kadın biçimindeki kukla dövülerek oynanan oyun aunt Sally n.
kukla aygıt dummy device n.
kukla başkan figurehead n.
kukla modem null modem n.
kukla oynatıcısı string puller n.
kukla gösterisi the puppet show n.
kukla oynatıcısı puppeteer n.
şişe kukla bottle puppet n.
parmak kukla finger puppet n.
çorap kukla sock puppet n.
tahta kukla wooden puppet n.
su kukla gösterisi mua roi nuoc (water puppetry) n.
vantriloğun gösteride kullandığı ahşap kukla ventriloquist's dummy n.
(kukla, oyuncak bebek) acayip tasvir mammet [dialect] n.
(kukla, oyuncak bebek) acayip tasvir maumet [dialect] n.
kumaştan yapılmış kukla moppet n.
kukla gösterisi motion [obsolete] n.
ingiltere'de kutlanan guy fawkes gününde dolaştırılıp yakılan temsili kukla guy n.
dolaştırılıp yakılan kukla guy n.
kukla at hobbyhorse n.
kukla at hobby-horse n.
küçük kukla popelote n.
(skittles oyununda) kukla devirme skittle n.
kukla oynatmak perform a puppet show v.
kukla oynatmak pull the wires v.
nefret edilen birini simgeleyen (resim, kukla gibi) bir şeyi yakmak burn in effigy v.
(birini) kukla gibi oynatmak marionette v.
Idioms
maşa/kukla a stalking horse n.
kukla gibi oynatmak have (someone) twisted around (one's) (little) finger v.
kukla gibi oynatmak have (someone) wound around (one's) (little) finger v.
kukla gibi oynatmak have (someone) turned around (one's) (little) finger v.
kukla gibi oynatmak turn (someone) around (one's) (little) finger v.
kukla gibi kullanılmak live under the cat's foot v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) wound around (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) wrapped around (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) turned around (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) twisted around (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak turn (someone) around (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak keep (one) on a string v.
birini kukla gibi oynatmak have/keep somebody on a string v.
(birini) kukla gibi oynatmak have (someone) turned round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak have (someone) wrapped round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) turned round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak have (someone) twisted round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) wrapped round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak have (someone) wound round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) wound round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak have (someone) twisted round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak turn (someone) round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi kullanmak turn (someone) round (one's) (little) finger v.
kukla gibi oynatmak wind around one's finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak wind (someone) round (one's) (little) finger v.
(birini) kukla gibi oynatmak wrap (someone) round (one's) (little) finger v.
elinde kukla olmuş wrapped around (one's) little finger adj.
sembolik kukla in effigy expr.
temsili kukla in effigy expr.
Trade/Economic
kukla faaliyet dummy activity n.
kukla değişken dummy n.
Politics
kukla rejim puppet regime n.
Technical
kukla değişken dummy variable n.
esnek kukla çubuğu flexible dummy bar n.
kukla zinciri dummy bar chain n.
kukla başı alıcısı dummy bar receiver n.
kukla başı dummy bar n.
kukla tellerini veya iplerini çeken kimse wirepuller n.
Computer
kukla aygıt dummy device n.
kukla modem modem eliminator n.
kukla modem null modem n.
çorap kukla sock n.
kukla fiziği ragdoll physics n.
Informatics
kukla aygıt dummy device n.
kukla değişken dummy variable n.
kukla modem null modem n.
Psychology
mutlu kukla sendromu happy puppet syndrome n.
Statistics
kukla değişken dummy variable n.
Social Sciences
paganların harman sonu festivallerinde taşıdığı çiçeklerle süslü kukla harvest queen n.
paganların harman sonu festivallerinde taşıdığı çiçeklerle süslü kukla kern baby n.
Religious
içi doldurulmuş ufak kukla jack-a-lent [obsolete] n.
Art
kukla oyunu guignol n.
geleneksel japon kukla sanatında karakterleri seslendiren kimse chanter n.
geleneksel japon kukla sanatında karakterleri seslendiren kimse chantor n.
temsili kukla yapma effigiation n.
nefret edilen bir kişi veya gruba ait kaba figür ya da temsili kukla effigy n.
temsili kukla tasarlamak effigiate v.
temsili kukla yapmak effigiate v.
temsili kukla ile ilgili effigial adj.
Theatre
kukla oyunu puppet play n.
makineli kukla mechanical puppet n.
kukla tiyatrosu puppet theater n.
kukla tiyatrosu puppet-show n.
punch ve judy adlı çocuklar için kukla oyununda punch'ın karısı judy n.
bir tür japon kukla tiyatrosu bunraku n.
kukla oyunu drollery n.
kukla gösterisi drollery n.
kukla gösterisi droll n.
kukla oyunu droll n.
kukla şovu fantoccini n.
(fantoccini kuklalarının oynatıldığı) kukla gösterisi fantoccini n.
(punch and judy gösterisinde) kukla sesi çıkarmada kullanılan bir çeşit metal alet swazzle n.
(punch and judy gösterisinde) kukla sesi çıkarmada kullanılan bir çeşit metal alet swozzle n.
Modern Slang
içi saman dolu insan şeklinde kukla hay boy n.