line of - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

line of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen, die der Begriff "line of" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 434 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
line of sight n. gözlem hattı
line of sight n. bakış açısı
line of code n. kod satırı
line of communications n. ulaşım hattı
line of flight n. uçuş hattı
line of bearing n. kerteriz hattı
line of force n. kuvvet çizgisi
line of demarcation n. sınır
line of inquiry n. sorgulama hattı
the operation of a shipping line n. armatörlük
line of longitude n. boylam çizgisi
line of sight rate function n. gözlem hattı oran fonksiyonu
line of departure n. çıkış hattı
line of fire n. ateş hattı
line of questioning n. sorgulama hattı
line of regression n. regresyon doğrusu
line of sight n. görüş hattı
line of vision n. bakış açısı
line of verse n. satır
line of defence n. savunma tezi
a line of ships n. pruva hattı
line of products n. üretim hattı
line of scrimmage n. sporda hücum hattı
line of reasoning n. sorgulama hattı
line of thought n. düşünce hattı
magnetic line of force n. manyetik kuvvet çizgisi
line of vision n. görüş hattı
line of merchandise n. ticaret hattı
line of battle n. savaş hattı
line of poetry n. dize
line of latitude n. enlem çizgisi
line of node n. düğüm çizgisi
line of course n. rota çizgisi
line of march n. yürüyüş hattı
line of business n. meslek
line of business reporting n. işletmelerde raporlama
center line of inertia n. eylemsiz eksen
line of demarcation n. yetki sınırı
line of conduct n. hal
line of conduct n. eda
line of conduct n. tutum
line of conduct n. tavır
the voice on the end of the line n. telefonun ucundaki ses
the voice on the other side of the line n. telefonun öteki ucundaki ses
the voice on the end of the line n. telefonun öteki ucundaki ses
the voice on the end of the line n. telefonun diğer ucundaki ses
the voice on the other side of the line n. telefonun ucundaki ses
the voice on the other side of the line n. telefonun diğer ucundaki ses
line of longitude n. boylam
line of thought n. fikirler dizisi
line of thought n. fikir silsilesi
line of thought n. düşüncenin devamlılığı
line of thought n. düşünce zinciri
line of thought n. düşünce dizisi
line of thought n. fikir dizisi
line of thought n. düşünce silsilesi
ligne de fuite (line of flight) n. kaçış çizgisi
line of work n. iş kolu
line of pack mules n. katır kervanı
line of wagons drawn by mules n. katır kervanı
line of reasoning n. akıl yürütme biçimi
line of reasoning n. probleme/soruna bakış açısı
end of the line n. bitiş
end of the line n. sonuca varma
end of the line n. sonlandırma
line of fate n. (avuç içi) kader çizgisi
line of destiny n. (avuç içi) kader çizgisi
line of saturn n. (avuç içi) kader çizgisi
line of heart n. (avuç içi) aşk çizgisi
line of life n. (avuç içi) hayat çizgisi
line of life n. (avuç içi) yaşam çizgisi
line of work n. meslek
line of marriage n. (el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi
line of heart n. avuç içinde akıl çizgisine paralel olarak uzanan ve kişinin duygu dünyasını ifade ettiğine inanılan çizgi
line of gab n. dilbazlık
line of incidence n. ışının, ışığın yüzeye çarptığı yöndeki çizgi
line of heart n. kalp çizgisi
line of heart n. yürek çizgisi
line of heart n. avuç içinde bulunan bir çizgi
line of heart n. kişinin duygusal doğasını ifade ettiği düşünülen çizgi
segment of a line n. çizgi üzerindeki iki nokta arasında kalan parça
be out of line v. yakışık almamak
step out of line v. çizginin dışına çıkmak
be out of line v. yakışıksız olmak
be out of line v. sıradan çıkmış olmak
be out of line v. uygunsuz olmak
get out of line v. yanlış davranmak
get out of line v. çizgiyi aşmak
get out of line v. hatalı davranmak
get out of line v. yoldan çıkmak
be killed in line of duty v. görevi başında öldürülmek
be killed in the line of duty v. görevi esnasında öldürülmek
be killed in the line of duty v. görevi sırasında öldürülmek
step out of line v. sıradan/kuyruktan çıkmak
look for a new line of work v. farklı bir iş kolu aramak
out of line adj. uygunsuz (söz/davranış)
out of line adj. itaatsiz (kimse)
by line of business adv. faaliyet alanı itibarıyla
out of line with prep. -e uymayan
lop (line of position) abrev. atış hattı
lop (line of position) abrev. gözetleme hattı
lop (line of position) abrev. mevzi hattı
lop (line of position) abrev. top-hedef hattı
lod (line of dance) abrev. saat yönünün tersine hareket
lod (line of direction) abrev. hat yönü
Phrases
in our line of work expr. bizim meslekte
in line of duty expr. görevi başında
out of line with somebody/something expr. birine/bir şeye uymayan
Colloquial
do a line of coke v. bir çizgi kokain çekmek
be in the line of fire v. iki ateş arasında kalmak
in the line of duty expr. görev/görevi esnasında
in the line of duty expr. görevinin bir parçası olarak
in the line of duty expr. görevdeyken
in the line of duty expr. görev/görevi sırasında
Idioms
(one's) line of country n. uzmanlık alanı
line of country [brit] n. uzmanlık alanı
(one's) line of country n. ilgi alanı
line of country [brit] n. ilgi alanı
the end of the line n. bitiş
the line of least resistance n. bir işi yapmanın en kolay yolu
line of least resistance n. en kolay yol
the line of least resistance n. en kolay yol
the top of the line n. en iyisi
the end of the line n. kopma noktası
the end of the line n. son
the end of the line n. yolun sonu
(one's) line of country n. (birinin) uzmanlık alanı
(one's) line of country n. ilgi alanı
(one's) line of country n. derinleşilen alan
(one's) line of country n. (birinin) esas alanı
end of the line n. yolun sonuna gelme
end of the line n. ölüm
bottom of the line n. en ucuz
bottom of the line n. en düşük kalite
bottom of the line n. en kötü
choose the line of least resistance v. kolayına kaçmak
choose the line of least resistance v. zahmete girmemek
choose the line of least resistance v. kolay yolu tercih etmek
choose the line of least resistance v. kolay yolu seçmek
take the line of least resistance v. kolayına kaçmak
take the line of least resistance v. zahmete girmemek
take the line of least resistance v. kolay yolu tercih etmek
be in the line of fire v. ateşle oynamak
be way out of line with what others get v. diğerlerinden çok çok fazla/az almak
find oneself in the line of fire v. eleştirilerin hedefi olmak
be in the line of fire v. eleştiri oklarına hedef olmak
step out of line v. haylazlık/yaramazlık yapmak
step out of line v. haddini aşmak
be in the line of fire v. iki ateş arasında kalmak
step out of line v. kendinden beklendiği gibi davranmamak
take the line of least resistance v. kolay yolu seçmek
find oneself in the line of fire v. kendini ateş hattında bulmak
step out of line v. kendinden bekleneni yapmamak
take the line of least resistance v. (başkalarıyla tartışmaya girmemek için) alttan almak
be the end of the line v. yolun sonuna gelmek
be the end of the line v. yolun sonunda olmak
be out of line v. sınırını aşmak
be out of line v. uygunsuz davranmak
be out of line v. ilgi alanına girmemek
be out of line v. ilgi alanının/becerilerinin dışında olmak
in the line of fire expr. ateş hattında
top of the line expr. birinci sınıf
in the line of duty expr. görevi gereği
in the line of fire expr. iki karşıt taraf içinde
in the line of job expr. işi gereği
on the front line of something expr. ön saflarında
top of the line expr. üstün kaliteli
at the end of the line expr. yolun sonunda
at the end of the line expr. son durakta
at the end of the line expr. rotanın bitiminde
at the end of the line expr. son aşamasında
at the end of the line expr. sonuç aşamasında
at the end of the line expr. bitiriş aşamasında
in the front line (of something) expr. (bir şeyin) ön saflarında
in the front line (of something) expr. (eleştirilerin) ilk hedefinde
in the front line (of something) expr. (şikayetlerin) ilk hedefinde
you're way out of line expr. haddini aşdın
you're way out of line expr. sınırı aştın
Speaking
not break the line of sight with someone v. gözünü birisinden ayırmamak
in my line of business expr. benim mesleğimde
I guess I'm out of line expr. galiba haddimi aştım
what's your line of work? expr. ne işle meşgulsünüz?
I guess I'm out of line expr. sanırım haddimi aştım
Trade/Economic
main line of business n. ana işkolu
line of credit n. bankanın müşterisine açtığı belirli bir üst sınırı olan ve birkaç defada kullanılabilen krediler
slope of a line n. bir doğrunun eğimi
line of credit n. çerçeve kredisi
breadth of line n. çeşit genişliği
straight-line method of depreciation n. değişmez oranlı amortisman
straight-line method of depreciation n. doğrusal amortisman yöntemi
slope of the line n. doğrunun eğimi
line of best fit n. en iyi uyum doğrusu
straight line method of depreciation n. eşit taksitlerle amortisman yöntemi
line of work n. geçiminizi sağlamak için yaptığınız iş
line of work n. geçimini sağlamak için yapılan iş
line of work n. geçim mesleği
line of duty n. gümrük hattı
line of business reporting n. işletmelerde raporlama
line of work n. iş hattı
line of business n. iş kolu
line of work n. iş kolu
line of business n. iş alanı
line of business n. işkolu
line of business n. iş hattı
line of business n. iş türü
line of credit n. kredi sınırı
line of credit n. kredi limiti
line of credit n. kredi limiti
line-of-credit mortgage loan n. kredi-limitli ipotekli ödünç para
non-line-of-credit n. kredi limiti dışı
depth of product line n. mal grubu derinliği
confirmed line of credit n. onaylı kredi çerçevesi
number of on-line branches n. on-line sistemine dahil şube sayısı
line of regression n. regresyon eğrisi
end of line products n. seri sonu ürünler
end of line products n. seri sonu mallar
line of sponsorship n. sponsorluk hattı
home equity line of credit n. teminatı ev üzerindeki ipotek olan konut kredisi
line of business n. ticaret branşı
line of business n. ticari faaliyet dalı
line of succession n. veraset yoluyla tahta çıkma sırası
line of succession n. yönetim makamlarına kıdem esasına göre gelme
line of business n. mal cinsi
loc (line of credit) abrev. kredi limiti
loc (line of credit) abrev. kredi sınırı
Law
line of descent n. akrabalık derecesi
line of descent n. akrabalık ilişkisi
line of descent traced through the maternal side of the family n. anne tarafından akrabalık
line of descent traced through the paternal side of the family n. baba tarafından akrabalık
Politics
line of control n. idare hattı
first line of defense n. ilk savunma hattı
line of succession n. kıdeme göre idari mevkiye geçiş
line of control n. kontrol hattı
line of command n. kumanda hattı
line of command n. komuta çizgisi
line of authority n. salahiyet hattı
line of succession n. veraset yoluyla tahta çıkma sırası
line of authority n. yetki çizgisi
Technical
out-of-line coding n. alan dışı kodlama
line of flow n. akım çizgisi
line of flow n. akım hattı
line of creep n. akma çizgisi
line of creep n. akma hattı
centre-line of the vehicle n. aracın orta hattı
line of intersection n. arakesit çizgisi
line of pressure n. basınç çizgisi
line of action n. bir etkenin etki çizgisi
line of action of a force n. bir kuvvetin tesir hattı
median line of a cylinder n. bir silindirin orta çizgisi
line of segregation n. birikim çizgisi
line of wave propagation n. dalga yayılma hattı
line of wave propagation n. dalga yayılma çizgisi
line of seepage n. doygunluk çizgisi
line of saturation n. doyma hattı
line of force n. elektriksel güç çizgileri
line of action n. etki çizgisi
line of influence n. etki çizgisi
line of vision n. görüş hattı
applicability of the general rules to rccbs functionally independent of line voltage n. genel kuralların fonksiyon olarak hat geriliminden bağımsız rccb'lere uygulanabilirliği
line of vision n. görüş çizgisi
line of sight n. görüş hattı
direction of a line n. hat yönü
line of rupture n. kırılma hattı
line of sliding n. kayma sathı
line of intersection n. kesişme doğrusu
line of sliding n. kayma yüzeyi
line of force n. kuvvet çizgisi
line of force n. kuvvet hattı
line of seepage n. sızma çizgisi
line of seepage n. sızma hattı
line of soundings n. sondaj hattı
line of action n. tesir çizgisi
section of wire line n. telli hat kısmı
line of platoons n. takımlar hattı
line of action n. tesir hattı
line of influence n. tesir hattı
geology of hv line n. yüksek gerilim hattı jeolojisi
functionally independent of line voltage adj. hat geriliminden fonksiyon olarak bağımsız
Computer
line of business n. ana iş dalı
end of line n. satır sonu
start of line n. satır başı
off-line region of cyberspace n. siber uzayın sürekli ağ üzerinde olmayan bölümü
on-line region of cyberspace n. siber uzayın sürekli ağ üzerinde olan bölümü
Telecom
line of sight n. açık görüş hattı
acoustical line-of-sight n. akustik görüş hattı
out of area subscriber's line n. alan dışı abone hattı
electronic line of sight n. elektronik görüş hattı
splitting of the incoming line n. gelen hattın ayrılması
splitting of the outgoing line n. giden hattın ayrılması
end of line n. hat sonu
duration of line blanking pulse n. satır karartma darbe süresi
radar line-of-sight n. radar görüş hattı
Electric
neuter line of a magnet n. bir mıknatısın nötr çizgisi
neuter line of a dynamo n. bir dinamonun nötr çizgisi
end of line resistor n. hat sonu direnci
electrical line of force n. elektrik alan kuvvet çizgisi
Architecture
springing line of an arch n. kemer üzengi yüzeyi
springing line of an arch n. kemer üzengi sathı
Automotive
top of the line model n. en üst model
non line-of-sight sensing (nlos) n. görüş hattında olmayanın belirlenmesi
line of action n. kavrama doğrusu
line of stroke n. strok doğrusu
line of contact n. temas doğrusu
Railway
end of the line n. demiryolu veya benzeri bir ulaşım sisteminin son noktası
Aeronautic
center line of instrument runway code n. aletli pist ekseni kod numarası
center line of non-instrument runway code number n. aletsiz pist ekseni kod numarası
command to line of sight n. nişan hattında kumanda
line of course n. rota çizgisi
line of flight n. uçuş hattı
line of flight n. uçuş yolu
line of elevation n. yükseliş hattı
Marine
line of breakwater alignment n. dalgakıran konum çizgisi
certificate of conformity of line-throwing appliances n. halat atma aleti uygunluk sertifikası
line of bearing n. kerteriz hattı
ship-of-the-line n. pruva hattı kalyonu
ship of the line n. savaş gemisi
ship-of-the-line n. pruva hattı gemisi
mean line of advance n. belirli bir süreliğine düzenli olarak seyahat edilmesi beklenen yön
line of battle ship n. eski bir tür savaş gemisi
ship of the line n. eski bir tür savaş gemisi
Medical
line of injury n. yaralanma trasesi
line of demarcation n. kangrenli bölgeyi sağlıklı bölgeden ayıran çizgi
Math
line of curvature n. eğrilik çizgisi
line of section n. kesen
line of intersection n. kesişme doğrusu
line of centres n. merkezler doğrusu
line of centres n. merkezler eğrisi
line of regression n. regresyon doğrusu
side of a line n. yarıdüzlem
line of numbers n. gunter cetvelindeki logaritmik çizgi
line of lines n. gunter cetvelindeki logaritmik çizgi
Geometry
line of striction n. striksiyon çizgisi
polar equation of a line n. çizginin kutupsal denklemi
Statistics
line of equidistribution n. eşdağılım çizgisi
line of equal distribution n. eşit dağılım çizgisi
Physics
line of stability n. kararlılık çizgisi
line of force n. kuvvet çizgisi
magnetic line of force n. manyetik kuvvet çizgisi
Astronomy
line of nodes n. düğümler çizgisi
line of syzygies n. karşıt konumda olan ay veya gezegeni dünya ve güneşle bağlayan düz çizgi
Geography
deviation of the line of the vertical n. çekül doğrusunun gerçek yönü ile dünya tam yuvarlak olsaydı sahip olacağı yönü arasındaki farklılık
Geology
line of flexure n. büklüm çizgisi
line of dip n. tabaka eğim çizgisi
Military
regiment of the line n. genel hizmetler için kurulmuş alay
line of communications n. ana ikmal yolu
main line of advance n. ana ilerleme hattı
minimum line of interception n. asgari önleme hattı
main line of resistance n. asıl mukavemet hattı
line of position n. atış hattı
line of fire n. atış hattı
line of skirmishers n. avcı zinciri
pressure line of position n. basınç mevki hattı
line of companies n. bölükler safı
line of withdrawal n. çekilme hattı
straight line method of computing replacement factors n. değiştirme faktörleri basit hesaplama yöntemi
forward line of enemy troops n. düşman birlikleri ileri hattı
forward line of own troops n. dost birlikleri ileri hattı
line of fall n. düşüş hattı
electronic line of sight n. elektronik görüş hattı
line of impact n. etki hattı
line of arrival n. etki hattı
line-of-sight n. görüş hattı
line of position n. gözetleme hattı
line of vision n. görüş hattı
line of communications n. haberleşme hattı
line of observation n. gözetleme hattı
line of retreat n. gerileme hattı
line of sight n. gez-arpacık mesafesi
line of action n. hareket tarzı
line of targets n. hedefler hattı
line of operation n. harekat hattı
line of action n. hareket hattı
true line of interception n. hakiki önleme hattı
line of battle n. ileri hat
line of battle n. ileri muharebe hattı
line of communications n. irtibat hattı
line of supply n. ikmal hattı
forward line of position n. ileri mevzi hattı
line of supply n. ikmal yolu
outpost line of resistance n. ileri karakol mukavemet hattı
line of communications n. iletişim hattı
line of wedge n. kama düzeni
line of sections n. kısımlar safı
line of bearing n. kerteriz hattı
line of collimation n. kolimasyon hattı
line of columns n. kollar safı
line of duty board n. maluliyet kurulu
officer of the line n. muharip subay
probable line of deployment n. muhtemel yayılma hattı
line of position n. mevzi hattı
probable line of deployment n. muhtemel çıkış hattı
line of the army n. muharip sınıflar
line of resistance n. mukavemet hattı
line of sight n. nişan çizgisi
line of fire n. nişan hattı
line of interception n. önleme hattı
line of impact n. sadme hattı
radar line of sight n. radar görüş alanı
line of constant bearing n. sabit kerteriz hattı
line of arrival n. sadme hattı
line of defence n. savunma hattı
line of retreat n. ricat hattı
line of squads n. saf kol
line of defense n. savunma hattı
line of site n. toprak açısı hattı
line of masses n. toplu düzenler safı
line of position n. top-hedef hattı
line of battalions n. taburlar safı
line of contact n. temas hattı
line of departure is line of contact n. taarruz çıkış hattı temas hattı
a deep line of operations n. uzun hat
line of communications n. ulaştırma hattı
line of impact n. vuruş hattı
line of arrival n. vuruş hattı
line of impact arrival n. vuruş hattı
line of columns n. yan yana durulan düzen
line of interception n. yakalama hattı
line of duty n. görev
line of duty n. hizmet
line of duty n. vazife
line of fire n. saldırıya karşı savunmasız pozisyon
line of operations n. harekat hattı
lod (line of duty) abrev. gümrük hattı
lod (line of duty) abrev. görev
lod (line of duty) abrev. hizmet
Sport
line of scrimmage n. amerikan futbolunda maç esnasında karşılıklı iki takımın üzerinden oyun başlayana kadar geçemeyeceği çizgi
line of scrimmage n. dizilme çizgisi (amerikan futbolu)
line up of the team n. takım kadrosu
los (line of scrimmage) abrev. sporda hücum hattı
los (line of scrimmage) abrev. dizilme çizgisi (amerikan futbolu)
Art
line of beauty n. genellikle s şeklinde olan soyut bir tür çizgi
Engineering
line of centers n. (tekerlek, manivela) iki merkezi veya dayanma noktasını bağlayan hat
line of levels n. kol nivelmanı
Slang
a line of cocaine n. bir çizgi kokain