mutfak - Türkisch Englisch Wörterbuch

mutfak

Bedeutungen von dem Begriff "mutfak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
mutfak kitchen n.
Can you help me to clean the kitchen?
Mutfağı temizlememe yardım edebilir misin?

More Sentences
General
mutfak cooking n.
I miss a lot of my mom’s cooking.
Annemin yemeklerini çok özlüyorum.

More Sentences
mutfak cuisine n.
Levengi is a national dish of Azerbaijan cuisine.
Levengi, Azerbaycan mutfağının ulusal bir yemeğidir.

More Sentences
mutfak kitchen adj.
How will the kitchen of the future be?
Geleceğin mutfağı nasıl olacak?

More Sentences
mutfak culinary adj.
Her culinary skills were upgraded after working with a famous chef.
Ünlü bir şefle çalışınca mutfak becerileri gelişti.

More Sentences
Tourism
mutfak cuisine n.
French snail dishes, paella and pasta are known as the three famous dishes of Western cuisine.
Fransız salyangoz yemekleri, paella ve makarna Batı mutfağının üç ünlü yemeği olarak bilinir.

More Sentences
Gastronomy
mutfak cookery n.
Creole cookery is rather spicy.
Creole mutfağı oldukça baharatlıdır.

More Sentences
General
mutfak kitchen compartment n.
mutfak garniture n.
Technical
mutfak galley n.
Gastronomy
mutfak cookroom n.

Bedeutungen, die der Begriff "mutfak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 254 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
mutfak mobilyası kitchen furniture n.
All kitchen furniture has an attractive and modern appearance.
Tüm mutfak mobilyaları çekici ve modern bir görünüme sahiptir.

More Sentences
mutfak masası kitchen table n.
Kitchen tables made of artificial stone have gained popularity quite justifiably.
Yapay taştan yapılmış mutfak masaları oldukça haklı bir şekilde popülerlik kazanmıştır.

More Sentences
mutfak dolabı kitchen cabinet n.
Lacquer kitchen cabinets are better and cleaner, and there are many ways to clean them.
Lake mutfak dolapları daha iyi ve daha temizdir ve bunları temizlemenin birçok yolu vardır.

More Sentences
mutfak gereçleri kitchenware n.
She bought new kitchenware, including pots and pans.
İçinde tencere ve tavaların da bulunduğu yeni mutfak gereçleri aldı.

More Sentences
mutfak dolapları kitchen cupboards n.
She cleaned out all of the kitchen cupboards.
Tüm mutfak dolaplarını temizledi.

More Sentences
mutfak aleti kitchen appliance n.
Pastel kitchen appliances have made a major comeback.
Pastel mutfak aletleri büyük bir geri dönüş yaptı.

More Sentences
mutfak duvarı kitchen wall n.
Of course it's not cool to coat all the kitchen walls with the same material.
Elbette tüm mutfak duvarlarını aynı malzemeyle kaplamak hoş değil.

More Sentences
mutfak temizliği kitchen cleaning n.
Mary is in the kitchen, cleaning up.
Mary mutfakta, temizlik yapıyor.

More Sentences
mutfak tezgahı countertop n.
These kitchen countertops are 36 inches wide.
Bu mutfak tezgahları 36 inç genişliğinde.

More Sentences
mutfak tezgahı counter top n.
It is ideal for kitchen counter tops and food preparation areas.
Mutfak tezgahları ve yemek hazırlama alanları için idealdir.

More Sentences
mutfak önlüğü kitchen apron n.
One of those is the height of the outlet on the kitchen apron.
Bunlardan biri mutfak önlüğündeki çıkışın yüksekliğidir.

More Sentences
çekmek (mutfak robotunda sebze vb'ni) grind v.
She cooked the ground beef with onions and salt.
Kıyma makinesinde çekilmiş bifteği soğan ve tuzla pişirdi.

More Sentences
Marine
mutfak tezgahı kitchen worktop n.
Five years later, this product was a huge success in the kitchen worktop sector.
Beş yıl sonra, bu ürün mutfak tezgahı sektöründe büyük bir başarı elde etti.

More Sentences
Gastronomy
mutfak robotu food processor n.
A quality blender or food processor will make your work easier.
Kaliteli bir blender veya mutfak robotu işinizi kolaylaştıracaktır.

More Sentences
(mutfak robotu vb.) kuvvetle çırpmak pulse v.
Pulse the fruit and milk until you get a smooth texture.
Meyve ve sütü pürüzsüz bir doku elde edinceye kadar kuvvetle çırpın.

More Sentences
General
ufak mutfak kitchenette n.
küçük mutfak kitchenette n.
misafir kabul edilebilen oda veya salon (mutfak, banyo ve yatak odası dışındaki) reception room n.
mutfak eşyası kitchen utensil n.
mutfak aletleri kitchen utensils n.
mutfak artıkları pigwash n.
fırın (üstü ocak altı fırın olan mutfak aleti) stove n.
mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda scullery n.
mutfak takımı holloware n.
uluslararası mutfak international cookery n.
mutfak takımı hollowware n.
fırın (üstü ocak altı fırın olan mutfak aleti) cooker n.
kalın mutfak tezgahı chunky worktop n.
mutfak şefi cuisine chief n.
mutfak ekipmanı kitchen equipment n.
mutfak takımı set of kitchen utensils n.
(bir ülkenin vb.) mutfak kültürü cuisine n.
mutfak artıkları pigswill n.
mutfak sehpası andiron n.
mutfak önlüğü bib n.
mutfak artığı wash n.
mutfak hizmetçisi kitchenmaid n.
türk mutfak turkish cookery n.
mutfak tezgahı worktop n.
mutfak tuzu common salt n.
mutfak artıkları swill n.
ekstra kalın mutfak tezgahı extra chunky worktop n.
emayelenmiş metalden mutfak eşyaları enamelware n.
mutfak malzemesi kitchen equipment n.
mutfak eşyası gibi markette satılan ama yiyecek olmayan her bir şey nonfood n.
mutfak merdiveni kitchen ladder n.
mutfak tartısı kitchen scales n.
mutfak yemek asansörü lifter n.
merkezi mutfak central kitchen n.
mutfak dolabı kitchen cupboard n.
yemek köşeli mutfak dining kitchen n.
mutfak rafı dresser n.
mutfak büfesi dresser n.
mutfak atıkları kitchen waste n.
mutfak dolabı kitchen closet n.
mutfak eldiveni kitchen glove n.
mutfak katı kitchen story n.
mutfak fırını kitchener n.
mutfak sobası kitchen stove n.
mutfak takımı utensil n.
mutfak sanatları akademisi culinary arts academy n.
mutfak kültürü cuisine culture n.
mutfak ekipmanları kitchen equipments n.
mutfak teçhizatı catering equipment n.
mutfak eşyası kitchenware n.
mutfak cam eşyası kitchen glassware n.
mutfak temizleme kitchen cleaning n.
mutfak giderleri kitchen expenses n.
mutfak giderleri grocery expenses n.
şekil itibarıyla kaşığa benzeyen ucunda üç sivri çıkıntı olan mutfak gereci spork n.
restoranlarda müşterilerin girmesine izin verilmeyen mutfak gibi kısımlar back-of-the-house n.
mutfak tüpü propane cylinder n.
komple hazır mutfak system-kitchen n.
mutfak malzemeleri kitchenalia n.
mutfak bataryası kitchen mixer n.
mutfak mikseri kitchen mixer n.
mutfak tezgahı counter n.
mutfak tezgahı benchtop n.
mutfak tezgahı kitchen bench n.
mutfak bölüm şefi chef de partie n.
mutfak kısım şefi chef de partie n.
mutfak artığı draff n.
kağıt mutfak havlusu kitchen roll n.
kağıt mutfak havlusu kitchen paper n.
kağıt mutfak havlusu paper towel n.
kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak cooking stove n.
kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak kitchen range n.
kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak range n.
kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak kitchen stove n.
mutfak önlüğü bib apron n.
mutfak önlüğü cooking apron n.
endüstriyel mutfak industrial kitchen n.
mutfak nişi built-in kitchen n.
gastronomi ve mutfak sanatları gastronomy and culinary arts n.
zengin mutfak rich cuisine n.
mutfak masası kitchen island n.
(genelde mutfağın ortasına yerleştirilmiş) mutfak masası kitchen island n.
mutfak gideri kitchen drain n.
(mutfak aleti) balon çırpıcı balloon whisk n.
mutfak folyosu household foil n.
mutfak folyosu kitchen foil n.
mutfak yağı (lekesi) kitchen grease n.
büyük mutfak big kitchen n.
mutfak elemanı kitchen hand n.
mutfak doğrayıcısı mandoline n.
mutfak doğrayıcısı mandolin n.
mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda back-kitchen n.
amerikan mutfak open kitchen n.
mutfak kibriti kitchen match n.
ayrı bir yemek odası olmadığından yemek yenen mutfak kitchen-diner n.
kadın davetlilerin hediye olarak mutfak gereçleri getirdiği düğün öncesi parti kitchen tea [australia/new zealand] n.
mutfak hizmetçisi kitchener [obsolete] n.
mutfak dolapları ve aletlerinden oluşan set kitchen unit n.
mutfak çalışanı kitchener [obsolete] n.
ev veya restoranda mutfak lavabosu kitchen-sink n.
mutfak tezgahı bench [australia] n.
asil bir ailenin veya kraliyet ailesinin mutfak çalışanları blackguard [obsolete] n.
sıcak mutfak aletlerini tutmak için kullanılan kalın bez holder n.
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları hollowware n.
dökme demir mutfak gereçleri, toprak çanak çömlek gibi satan bir marka hollow ware® n.
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları holloware n.
mutfak yardımcısı gallopin [obsolete] n.
kulübenin dışında kalan mutfak but [scotland] n.
mutfak aleti garniture n.
mutfak ocağının gaz memesi ring [uk] n.
mutfak ve yemek odası arasında bulunan servis odası butler's pantry n.
(çamaşır odası, mutfak) evde hizmetçilerin ev işlerini yaptığı bölümler office [uk] n.
bahçe ve mutfak atıklarını gübreye dönüştürmede kullanılan kap composter n.
telli mutfak dolabı pie safe n.
mutfak değeri kitchen value n.
mutfak eşyaları housewares [us/canada] n.
mutfak servis penceresi passthrough n.
mutfak ve salon arasında yemek aktarılan açıklık passthrough n.
mutfak ve salon arasındaki yer alan raflı bölüm pass-through n.
mutfak servis penceresi pass-through n.
mutfak ile ilgili culinary adj.
cezbeden (mutfak-sanat vb.) tantalizing adj.
cezbeden (mutfak-sanat vb.) tantalising adj.
Colloquial
seyyar mutfak gut truck n.
Idioms
mutfak işlerinden sorumlu olmak be chief cook and bottle washer v.
mutfak/dolap boş/tamtakır cupboard is bare expr.
Trade/Economic
mutfak malzemesi kitchen equipment n.
mutfak sanayii kitchen industry n.
mutfak yemek hizmetleri kitchen and food services n.
Industry
iç basınçla plastikten mutfak takımı yapma süreci blowing n.
Tourism
biri yatak odası diğeri de genellikle mutfak olmak üzere en azından iki odalı konaklama suite n.
mutfak işçisi kitchen worker n.
özel mutfak national cuisine n.
(mutfak) kısım şefi line chef n.
mutfak yardımcısı pantrymaid n.
mutfak yardımcısı pantryman n.
(ev, otel) mutfak bölümü cuisine n.
Technical
mutfak (gemi/tren) caboose n.
elektrikli mutfak makineleri electric kitchen machines n.
mutfak takımı kitchenware n.
emayelenmiş mutfak eşyası enamelled cooking utensil n.
mutfak gereçleri kitchenware n.
hazır mutfak fitted kitchen n.
ev tipi mutfak aspiratörü household extractor hood n.
ev tipi mutfak aspiratörü household range hood n.
mutfak makinesi kitchen machine n.
mutfak makineleri kitchen machines n.
mutfak eşyalarının imalatı production of culinary utensils n.
mutfak mobilyası kitchen furniture n.
camsı ve porselen emaye kaplı mutfak eşyaları vitreous and porcelain enameled cooking utensils n.
emaye kaplı mutfak eşyaları enamelled cooking utensils n.
sıvı yakıtla çalışan mutfak ocağı liquid-fuelled galley stove n.
elektrikle çalışan ticari mutfak makinesi electrically operated commercial kitchen machine n.
elektrikli mutfak makinesi electric kitchen machine n.
bir veya daha fazla çırpıcısı olan mutfak aleti mixer n.
(çömlek ve diğer mutfak gereçlerinde kullanılan) dökme demir pot metal n.
Textile
mutfak önlüğü kitchen apron n.
mutfak havlusu kitchen towel n.
mutfak perdesi kitchen curtain n.
mutfak perde modelleri kitchen curtain patterns n.
mutfak perdesi modelleri kitchen curtain patterns n.
Architecture
mutfak ve yemek alanı arasındaki duvarda bulunan açıklık hatch n.
ada mutfak tasarımı island n.
(mutfak, banyo) döşeli fitted adj.
(mutfak, banyo) üniteli fitted adj.
(mutfak, banyo) dolaplı fitted adj.
Construction
mutfak tezgahı kitchen top n.
mutfak zemini kitchen floor n.
niş mutfak built-in kitchen n.
geniş mutfak large kitchen n.
mutfak tezgahı kitchen counter n.
toz mermerden yapılan ve mutfak ve banyolarda geniş kullanımı olan mermer alçısı marbelite n.
tek oda, küçük mutfak ve banyodan oluşan ufak daire flatlet [uk] n.
Furniture
mutfak mobilyası kitchen furniture n.
sık kullanılan küçük elektrikli aletlerin konduğu mutfak bölmesi veya dolabı applicance garage n.
açık raflı mutfak dolabı hutch [us] n.
içine küçük mutfak aletleri konan sürgülü dolap garage n.
Railway
mutfak malzemelerinin taşındığı seyyar araç chuck wagon n.
Aeronautic
mutfak servisi galley service n.
uçak içerisindeki mutfak galley n.
uçak içerisindeki mutfak, uçak mutfağı galley n.
Marine
sıvı yakıtla çalışan mutfak ocağı liquid-fuelled galley stove n.
Gastronomy
yöresel mutfak regional cuisine n.
mutfak asansörü platter lift n.
mutfak takımı cooking utensil n.
mutfak yapısı cookhouse n.
merkezi mutfak central kitchen n.
mutfak gereçleri kitchen tools n.
açık mutfak open kitchen n.
mutfak malzemeleri kitchenware n.
mutfak malzemeleri kitchen tools n.
mutfak (ocak) kitchen stove n.
mutfak (ocak) cooking stove n.
mutfak (ocak) cooking range n.
mutfak (ocak) cookstove n.
mutfak (ocak) cooker n.
mutfak personeli arasındaki hiyerarşik düzeni sağlayan sistem brigade de cuisine n.
mutfak personeli arasındaki hiyerarşik düzeni sağlayan sistem brigade system n.
soğuk mutfak cold kitchen n.
soğuk mutfak garde manger n.
hotel ve restoranlarda menüyü hazırlayan ve mutfak personelini yöneten aşçı chef de cuisine n.
sırlı mutfak eşyası enameled ware n.
sapı sayesinde masaya temas etmeyen mutfak bıçağı balance knife n.
mutfak bıçağı kitchen knife n.
mutfak ihtiyaçları kitchen stuff n.
bıçak bilemek için kullanılan bir mutfak gereci knife-sharpener n.
yüksek mutfak haute cuisine n.
lüks mutfak haute cuisine n.
dekoratif tereyağı şekilleri yapan mutfak aleti butter curler n.
ihtiyacı olanlar için özel yemeklerin hazırlandığı mutfak diet kitchen n.
portatif mutfak cookshack n.
taşınabilir mutfak cookshack n.
mutfak olarak kullanılan sirk çadırı cookhouse n.
mutfak malzemeleri satan dükkan cook shop [uk] n.
mutfak olarak kullanılan kulübe cookshack n.
ön pişirme yapan bir mutfak ürünü precooker n.
bir mutfak robotu markası cuisinart® n.
füzyon mutfak fusion n.
füzyon mutfak fusion cooking n.
asitli yiyeceklerle kimyasal reaksiyona girmeyen (mutfak aleti) nonreactive adj.
suyla yıkayarak temizlenmemiş (bulaşık, mutfak takımı) unrinsed adj.
durulanmamış (bulaşık, mutfak takımı) unrinsed adj.
avrupa ve özellikle fransa'nın klasik yemeklerinden oluşan mutfak ile ilişkili continental adj.
mutfak veya aşçılıkla ilgili culinarian adj.
Education
sınıfta günlük yaşamın özelliklerini göstermek için kullanılan gerçek para, mutfak eşyaları vb. nesneler realia n.
Environment
mutfak çöpünden oluşan yığın kitchen midden n.
birikmiş atık mutfak malzemesi kitchen midden n.
mutfak atığı kitchen stuff n.
Military
mutfak görevlisi mess attendant n.
mutfak kamyonu kitchen truck n.
mutfak görevlisi mess orderly n.
seyyar mutfak ocağı field range n.
seyyar mutfak rolling kitchen n.
daimi mutfak personeli permanent food handler n.
Archaic
mutfak hizmetçisi malkin n.
mutfak sorumlusu panterer n.
mutfak işçisi panter n.
mutfak işçisi pantler n.
Slang
borç karşılığı cezaevi mutfak görevlileri tarafından hazırlanan sandviç swag n.