offering - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

offering

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "offering" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
offering n. sunma
offering n. teklif
offering n. önerme
offering n. adak
offering n. kurban
offering n. sunuş
offering n. bağışlar
offering n. öneri
offering n. sunu
offering n. sunulan şey
offering n. takdim
offering n. olanak
offering n. ikram
offering n. hediye olarak verilen şey
offering n. hediye olarak sunulan şey
offering n. sözle teklif etme
offering n. bir şeyin bedeli olarak para teklif etme
offering n. ayin sırasında cemaatten toplanan para
offering n. bağış
Trade/Economic
offering n. teklif
offering n. satış
offering n. ucuzluk
Architecture
offering n. adaklık
Education
offering n. eğitim kurumunun sağladığı eğitim fırsatı
offering n. eğitim kurumunun sağladığı çalışma fırsatı
Theatre
offering n. (tiyatro) oyun

Bedeutungen, die der Begriff "offering" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 75 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
peace offering n. barış teklifi
peace offering n. barış ve uzlaşma amacıyla verilen hediye
offering programme n. arz programı
religious offering n. kurban
peace offering n. kurban
preinitial public offering n. ön halka arz
preinitial public offering n. halka arz öncesi
burnt offering n. yakılarak sunulan kurban
thank offering n. teşekkür ifadesi olarak yapılan ikram
votive offering n. adak olarak verilme
votive offering n. adak verme
wood offering n. sunakta yakılan odun
meat offering n. yiyecek ikramı
meat offering n. tuz, yağ ve undan yapılmış çörek ikramı
sin offering n. kefaret amaçlı sunulan şey
sin offering n. günahlardan arınmak için kesilen kurban
Colloquial
peace offering n. barışalım
Idioms
a peace offering n. barışmak için verilen hediye
a peace offering n. barış ve uzlaşma amacıyla verilen hediye
a peace offering n. barış teklifi
a peace offering n. özür mahiyetinde verilen hediye
Speaking
are you offering me a job? expr. bana iş mi teklif ediyorsunuz?
what're you offering? expr. ne teklif ediyorsun?
Trade/Economic
rights offering n. bedelli sermaye arttırımı
private offering n. hisse senetlerinin halka arz edilmemesi
initial public offering n. halka açılma
public offering n. halka arz
intermediation for public offering n. halka arza aracılık
initial public offering n. hisse senetlerinin halka ilk kez arzı
private offering n. hususi satış
security offering n. halka arz
seasoned equity offering n. halka açık bir şirketin yaptığı ikinci halka arz
initial public offering n. halka arz
public offering n. halka arz
public offering n. halka arzetme
secondary equity offering n. halka açık bir şirketin yaptığı ikinci halka arz
initial public offering n. ilk halka arz
initial public offering n. ilk halka arz
secondary equity offering (seo) n. ikinci halka arz
offering circular n. Izahname
dual syndicate equity offering n. iki sendikalı hisse senetleri arzı
secondary market offering n. ikincil halka arz
ipo (initial public offering) n. ilk halka arz
secondary equity offering (seo) n. ikincil halka arz
secondary market offering n. ikinci halka arz
initial coin offering (ico) n. ilk dijital para arzı
public offering n. menkul kıymetlerin halka arzı
rights offering n. öncelik hakkına dayanarak arz
market offering n. piyasaya sunum
offering bribe n. rüşvet teklif etme
rights offering n. rüçhan hakkı sunma
private offering n. şahsi teklif
negotiated offering n. sözleşmeli arz
product offering n. ürün sunuşu
secondary offering n. i̇kinci halka arz
initial offering n. halka arz
initial offering n. piyasaya arz
initial offering n. firmanın gerçekleştirdiği kamuya açık ilk satış
Law
offering circular n. izahname
Politics
initial public offering n. halka arz
Telecom
broadband offering n. genişbantlı hizmet sunumu
Automotive
offering up n. yaklaştırma
Religious
religious offering n. adak
religious offering n. tanrı'ya sunulan şey
religious offering n. aşai rabbani ayini
trespass offering n. (eski yahudi adetlerinde) bir günaha karşılık kefaret
guilt offering n. bir günaha karşılık kefaret
heave offering n. terumah
drink offering n. incil'in gönderildiği zamanlarda başka adaklarla birlikte toprağa dökülen şarap, süt veya yağ
peace offering n. şabat yemeği
peace offering n. tanrı ve sunan kimse arasında paylaşılan kurban yemeği
peace offering n. şükran yemeği
peace offering n. şükran adağı
Slang
burnt offering n. aşırı pişmiş yiyecek
burnt offering n. yanmış yiyecek