saklanmak

Bedeutungen von dem Begriff "saklanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	saklanmak	hide v.
She hid behind the curtains. Perdelerin arkasına saklanmıştı. More Sentences
General
2	General	saklanmak	hole up v.
I know where Tom is holed up. Tom'un nereye saklandığını biliyorum. More Sentences
3	General	saklanmak	lurk v.
There were creatures lurking in the shadows. Gölgelerin içinde saklanmış yaratıklar vardı. More Sentences
4	General	saklanmak	hide v.
We cannot undertake any worthwhile reforms in the European Union if we hide from such huge realities. Böylesine büyük gerçeklerden saklanırsak Avrupa Birliği'nde kayda değer hiçbir reform gerçekleştiremeyiz. More Sentences
5	General	saklanmak	take cover v.
Tom took cover. Tom saklandı. More Sentences
6	General	saklanmak	hide out v.
Who knows what is hiding under the water? Suyun altında neyin saklandığını kim bilebilir? More Sentences
7	General	saklanmak	be kept secret v.
It was supposed to be kept secret. Bunu sır olarak saklanması gerekiyordu. More Sentences
8	General	saklanmak	be kept v.
Does this need to be kept in the refrigerator? Bunun buzdolabında saklanması gerekiyor mu? More Sentences
9	General	saklanmak	lie low v.
I think you'd better lie low until she forgives you. Sanırım o seni affedinceye kadar saklansan iyi olur. More Sentences
10	General	saklanmak	burrow v.
My dog likes burrowing under blankets. Köpeğim battaniyelerin altında saklanmayı sever. More Sentences
11	General	saklanmak	duck v.
The thief saw a policeman coming, and ducked behind a car. Hırsız bir polisin geldiğini gördü ve eğilip bir arabanın arkasına saklandı. More Sentences
Colloquial
12	Colloquial	saklanmak	go into hiding v.
This time, Indian women and children went into hiding. Bu kez Hintli kadın ve çocuklar saklanmaya başladı. More Sentences
General
13	General	saklanmak	hide oneself v.
14	General	saklanmak	hide away v.
15	General	saklanmak	cover oneself v.
16	General	saklanmak	bury oneself v.
17	General	saklanmak	be saved for v.
18	General	saklanmak	lie up v.
19	General	saklanmak	lam v.
20	General	saklanmak	shelter v.
21	General	saklanmak	be kept secret from v.
22	General	saklanmak	be kept in a place v.
23	General	saklanmak	cootch v.
24	General	saklanmak	enshelter [obsolete] v.
25	General	saklanmak	harbour v.
26	General	saklanmak	hideout v.
27	General	saklanmak	occult v.
28	General	saklanmak	darkle v.
29	General	saklanmak	hedge v.
30	General	saklanmak	hive v.
31	General	saklanmak	imbosk [obsolete] v.
32	General	saklanmak	inhive v.
33	General	saklanmak	snook v.
34	General	saklanmak	get cover v.
Colloquial
35	Colloquial	saklanmak	duck and cover v.
36	Colloquial	saklanmak	lay low v.
Idioms
37	Idioms	saklanmak	lie low v.
38	Idioms	saklanmak	go to ground v.
39	Idioms	saklanmak	go to earth/ground [uk] v.
Military
40	Military	saklanmak	take shelter v.
Slang
41	Slang	saklanmak	rosa [australia] v.

Bedeutungen, die der Begriff "saklanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	kaçıp saklanmak	evade v.
You can't evade the police forever. Polisten sonsuza kadar kaçamazsınız. More Sentences
2	General	arkasına saklanmak	hide behind v.
We must not hide behind the unwillingness of the United States. Amerika Birleşik Devletleri'nin isteksizliğinin arkasına saklanmamalıyız. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	(bir şeyi) içine saklamak/saklanmak	hide in (something) v.
The explosives were hidden in a trash bin. Patlayıcılar bir çöp kutusunun içine saklanmıştı. More Sentences
General
4	General	sabit yazı karakterlerinin saklanmak üzere yerleştirildiği sağlam kağıt veya karton parçası	shoe n.
5	General	ilerisi için saklanmak	be laid up v.
6	General	polisten saklanmak	hide out v.
7	General	gemide saklanmak	stow v.
8	General	(kanundan) saklanmak	abscond v.
9	General	kaçak yolcu olarak saklanmak	stow in v.
10	General	kaçak yolcu olarak saklanmak	stow away v.
11	General	kaçak yolcu olarak saklanmak	stow on v.
12	General	kilerde saklanmak	hide in the pantry v.
13	General	amcasının evinde saklanmak	hide at one’s uncle's house v.
14	General	dayısının evinde saklanmak	hide at one’s uncle's house v.
15	General	saklanmak için yere yatmak	tapish [obsolete] v.
16	General	(av hayvanı) ormanda saklanmak	emboss [obsolete] v.
17	General	çalılığa saklanmak	embush v.
18	General	köpek kulübesinde saklanmak	kennel v.
19	General	kulübede saklanmak	kennel v.
20	General	gizlenmek, saklanmak	mask v.
21	General	fırtınadan saklanmak	hunker v.
22	General	ormanda saklanmak	bushwhack v.
23	General	sessizce saklanmak	sit tight v.
24	General	(av hayvanı) suyun içinde saklanmak	soil v.
25	General	(av hayvanı) bataklıkta saklanmak	soil v.
26	General	eğilip saklanmak	duck v.
Phrasals
27	Phrasals	birinden saklanmak	hide out from someone v.
28	Phrasals	birinden saklanmak	hide from someone v.
29	Phrasals	bir şeyin arkasına saklanmak	hide behind someone v.
30	Phrasals	(kuş) saklanmak	put in for v.
31	Phrasals	bir yere saklanmak	bury in v.
32	Phrasals	hava saldırısında düşman uçaklarından saklanmak için tüm ışıkları söndürmek	black out v.
33	Phrasals	(birinden/bir hayvandan) saklanmak/gizlenmek	hide from someone (or an animal) v.
34	Phrasals	(birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek	hide from (someone or something) v.
35	Phrasals	(bir şeye) saklamak/saklanmak	hide in (something) v.
36	Phrasals	'-de saklamak/saklanmak	hide in v.
37	Phrasals	'-e saklamak/saklanmak	hide in v.
38	Phrasals	(birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek	hide out (from someone or something) v.
39	Phrasals	-in içine saklamak/saklanmak	hide in v.
40	Phrasals	(bir şeyde) saklamak/saklanmak	hide in (something) v.
41	Phrasals	-den saklanmak	hide from v.
42	Phrasals	arkasına koşmak/kaçmak/saklanmak	run behind v.
Colloquial
43	Colloquial	çömelip/eğilip saklanmak	duck and cover v.
44	Colloquial	kafasını eğip saklanmak	hide (one's) head v.
Idioms
45	Idioms	kaçıp saklanmak/gizlenmek	head for the tall timber v.
46	Idioms	kaçıp saklanmak/gizlenmek	head for tall timber v.
47	Idioms	kaçıp saklanmak/gizlenmek	run for the hills v.
48	Idioms	kaçıp saklanmak/gizlenmek	take to the hills v.
49	Idioms	kaçıp saklanmak/gizlenmek	head for the hills v.
50	Idioms	alacaklılardan kaçmak için evde saklanmak	keep house v.
51	Idioms	bir yere saklanmak	bury oneself in something v.
52	Idioms	(bir şeye/yere) saklanmak	be nestled (up) into (something or some place) v.
Law
53	Law	mahkeme tebligatını sonuçsuz bırakmak amacıyla saklanmak	abscond v.
54	Law	adaletin pençesinden saklanmak	abscond v.