soymak - Türkisch Englisch Wörterbuch

soymak

Bedeutungen von dem Begriff "soymak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 99 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
soymak rob v.
The group robbed all the money and goods in the store.
Grup, mağazadaki tüm para ve eşyaları soymuş.

More Sentences
soymak strip v.
My house had been stripped bare by the thieves.
Evim hırsızlar tarafından soyulmuştu.

More Sentences
soymak undress v.
How do you know that Tom is undressing you with his eyes?
Tom'un seni gözleriyle soyduğunu nereden biliyorsun?

More Sentences
soymak peel v.
Peel the apple and start slicing it.
Elmayı soy ve dilimlemeye başla.

More Sentences
soymak skin v.
Can you skin the cucumbers for me, please?
Benim için salatalıkların kabuklarını soyar mısın lütfen?

More Sentences
General
soymak fleece v.
Mafia fleece a considerable sum of money from immigrants.
Mafya göçmenlerden hatırı sayılır miktarda para soyuyor.

More Sentences
soymak rip off v.
He tries to rip off the rich daughter to finance his first professional boxing match.
İlk profesyonel boks maçını finanse etmek için zengin kızı soymaya çalışır.

More Sentences
soymak rob v.
Robbing a poor Peter to pay Paul is an inverse Robin Hood policy and is at best perverse.
Paul'e ödeme yapmak için fakir Peter'i soymak ters bir Robin Hood politikasıdır ve en iyi ihtimalle sapkınlıktır.

More Sentences
soymak undress v.
Tom undressed Mary with his eyes.
Tom, Mary'yi gözleriyle soydu.

More Sentences
soymak peel v.
You should peel the paper on the bandage before sticking it on your body.
Bandajı vücudunuza yapıştırmadan önce üzerindeki kağıdı soymalısınız.

More Sentences
soymak hold up v.
Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Dört silahlı adam bankayı soydu ve 4 milyon dolarla kaçtı.

More Sentences
soymak bleed v.
The new owners bled the company dry with their nonlogical decisions.
Yeni sahipleri mantık dışı kararlarıyla şirketi soyup soğana çevirdi.

More Sentences
Law
soymak fleece v.
Tom's first wife fleeced him, and he was broke when he met Mary.
Tom'un ilk karısı onu soymuş ve Mary ile tanıştığında beş parasızmış.

More Sentences
Automotive
soymak strip v.
She stripped the child and put him in the bath.
Çocuğu soydu ve banyoya soktu.

More Sentences
General
soymak decorticate v.
soymak divest v.
soymak sack v.
soymak deplume v.
soymak shuck v.
soymak displume v.
soymak unclothe v.
soymak ransack v.
soymak denude v.
soymak housebreak v.
soymak bark v.
soymak plunder v.
soymak shell v.
soymak heist v.
soymak burglarize v.
soymak burgle v.
soymak denudate v.
soymak rifle v.
soymak harry v.
soymak despoil v.
soymak disrobe v.
soymak knock off v.
soymak clean out v.
soymak prey v.
soymak shear v.
soymak hijack v.
soymak strip off v.
soymak flay v.
soymak unrobe v.
soymak bare v.
soymak pull off v.
soymak pillage v.
soymak skin v.
soymak pluck v.
soymak hew v.
soymak lay bare v.
soymak nake v.
soymak burglarise v.
soymak delibrate v.
soymak ranshackle [obsolete] v.
soymak ren [obsolete] v.
soymak untruss v.
soymak clean v.
soymak delayer v.
soymak devest [obsolete] v.
soymak disfurnish v.
soymak disfurniture v.
soymak dismantle v.
soymak peel [obsolete] v.
soymak disattire v.
soymak slipe [dialect] [uk] v.
soymak spuilzie v.
soymak spulyie v.
soymak spulzie v.
soymak strike [obsolete] v.
soymak spoil v.
Phrasals
soymak peel off v.
soymak tear off v.
soymak strip down v.
soymak strip down v.
soymak strip down to (something) v.
soymak relieve of v.
soymak slough off v.
soymak sluff off v.
soymak strip to (something) v.
soymak strip away v.
soymak pare off v.
Colloquial
soymak relieve v.
Idioms
soymak wipe one's nose of v.
Technical
soymak denude v.
soymak shave v.
Automotive
soymak gut v.
soymak bare out v.
Archaic
soymak unstrip v.
soymak rieve v.
soymak depasture v.
soymak disgarnish v.
soymak pill v.
soymak poll v.
soymak disarray v.
Slang
soymak futz with v.
soymak knock over v.
soymak jack v.
soymak stick-up v.
British Slang
soymak turn over v.

Bedeutungen, die der Begriff "soymak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 199 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kabuğunu soymak shell v.
Tom shelled the shrimp.
Tom karidesin kabuğunu soydu.

More Sentences
soymak (sarhoş) roll v.
A group of punks have been rolling the homeless for money.
Bir grup serseri evsizleri para için soyuyor.

More Sentences
saldırıp soymak mug v.
Three men in hoodies mugged Tom.
Kapşonlu üç adam Tom'u saldırarak soydu.

More Sentences
soymak (ev, iş yeri) burgle v.
Thieves burgled her house.
Hırsızlar evini soymuş.

More Sentences
patates soymak peel potato v.
Some teachers peel potatoes while teaching.
Bazı öğretmenler öğretirken patates soyarlar.

More Sentences
kabuğunu soymak hull v.
The farmers hulled walnuts after the harvest.
Çiftçiler hasattan sonra cevizlerin kabuklarını soydular.

More Sentences
banka soymak rob a bank v.
I was trying to rob a bank.
Bir bankayı soymaya çalışıyordum.

More Sentences
patates soymak peel potatoes v.
Tom is in the kitchen, peeling potatoes.
Tom mutfakta, patatesleri soyuyor.

More Sentences
(birini) soymak pickpocket v.
While traveling in Europe, I was pickpocketed on a train.
Avrupa'da seyahat ederken, bir trende soyuldum.

More Sentences
(bıçakla) soymak pare v.
I need to pare the apple before I can eat it.
Elmayı yemeden önce kabuğunu soymam gerekiyor.

More Sentences
Colloquial
banka soymak rob a bank v.
One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
Romandaki karakterlerden biri banka soymak için yarım yamalak bir plan yapıyor.

More Sentences
Law
ev soymak burglarize v.
Sami is using his military skills for burglarizing homes.
Sami evleri soymak için askeri becerilerini kullanıyor.

More Sentences
Gastronomy
sarımsak soymak peel garlic v.
Did you get married to peel garlic?
Sarımsak soymak için mi evlendin?

More Sentences
General
derini soymak delibration n.
kabuğunu soymak remove the skin v.
kabuğunu soymak bark v.
kabuğunu soymak shuck v.
kabuğunu soymak (meyvenin/sebzenin) peel v.
kabuğunu soymak pare v.
kabuğunu soymak decorticate v.
kabuğunu soymak peel off v.
soymak (kamyon/tren vb'ni) hijack v.
kabuk soymak (meyve vb) peel off v.
dış yapraklarını soymak (mısır başağının) husk v.
kasa soymak safecrack v.
soymak (meyveyi/sebzeyi) peel v.
soymak (meyve) pare v.
banka soymak knock off a bank v.
insan soymak rob v.
(patates vb) kabuğunu soymak peel v.
soymak (kabuğunu) pare v.
soymak (kabuğunu/dış zarını) skin v.
(ev, banka, iş yeri) soymak rob v.
derisini soymak excoriate v.
kabuğunu soymak husk v.
kabuğunu soymak skin out v.
kabuğunu soymak (meyve vb) peel off v.
dış kabuğunu soymak epluchure v.
mısır koçanı soymak shuck v.
mısır soymak shuck v.
kasa soymak break a safe v.
soymak (yağma) despoil v.
yolunu kesip soymak hold up v.
kabuğunu soymak (meyve) pare v.
hile ile soymak victimize v.
derisini soymak skin v.
kabuğunu soymak skin v.
kabuğunu soymak peel v.
patates soymak scrape potato v.
ev soymak burgle v.
-i avlayıp soymak prey on v.
-i ağına düşürüp soymak prey on v.
çırılçıplak soymak strip the buff v.
kabuğunu soymak peel away v.
içki dükkanı soymak rob a liquor store v.
birini soymak strip someone naked v.
kuyumcu mağazası soymak rob a jewelry store v.
kuyumcu dükkanı soymak rob a jewelry store v.
kuyumcu soymak rob a jewelry store v.
bir yeri soymak rob a place v.
bir evi soymak rob a house v.
(banka vb) soymak blag v.
birini soymak rob someone v.
bir yeri soymak rob somewhere v.
kabuğu muzdan ayırmak/soymak tear the peel from the banana v.
hile ile soymak victimise v.
domates soymak peel a tomato v.
domatesin kabuğunu soymak peel a tomato v.
yumurta soymak peel an egg v.
soğan soymak peel an onion v.
ev soymak burgle a house v.
kabuğunu soymak delibrate v.
(kıyafetlerini) soymak unattire v.
(kıyafetlerini) soymak unapparel v.
soymak (soygun) berob v.
kabuğunu soymak excorticate v.
meyvenin ya da tohumun dış yapraklarını ya da kılıfını soymak dehusk v.
durdurup soymak hijack v.
durdurup soymak highjack v.
bekletip soymak highjack v.
silah zoruyla soymak hijack v.
aracı durmaya zorlayarak soymak hijack v.
bekletip soymak hijack v.
silah zoruyla soymak highjack v.
(silah kullanarak) soymak için zorla durdurmak hold up v.
(silah kullanarak) soymak için yolunu kesmek hold up v.
derisini soymak hool [scotland] v.
kabuğunu soymak hool [scotland] v.
(meyvenin) kalisksini soymak hull v.
kabuğu soymak rind v.
(birini, dükkanı) soymak ripe [scotland] v.
(derisini) soymak pelt v.
(derisini) soymak pelter v.
kabuğunu soymak disbark v.
(cilt, kabuk) soymak flawter v.
(deriyi) soymak flype [scotland] v.
kabuğunu soymak sheal [scotland] v.
üçkağıt veya zorbalıkla soymak shave v.
kabuğunu soymak sheel [scotland] v.
mısırı soymak silk v.
kabuğunu soymak slipe [dialect] [uk] v.
(birini) soymak proll [obsolete] v.
Phrasals
kabuğunu soymak peel off v.
parça parça soymak peel off v.
birini soymak steal from someone v.
bir yeri soymak stick up v.
üstünden sıyırmak/soymak tear away v.
silah zoruyla soymak hold up v.
(birini) hemen soymak shuck down [us/canada] v.
(birini) çabucak soymak shuck down [us/canada] v.
birini üzerinde sadece bir veya birkaç kıyafeti (iç çamaşırı) kalana kadar soymak strip someone or something down v.
'-e kadar soymak (üzerinde sadece iç çamaşırı kalana kadar soymak) strip down to (something) v.
birini üzerinde sadece bir veya birkaç kıyafeti (iç çamaşırı) kalana kadar soymak strip someone or something down to something v.
birini vücudunun belli bir kısmına kadar soymak strip down to (something) v.
birini tamamen soymak strip someone or something down v.
birini tamamen/çırılçıplak soymak strip someone or something down v.
tamamen/çırılçıplak soymak strip down to (something) v.
-e kadar soymak (üzerinde yalnızca bazı kıyafetleri kalana kadar soymak) strip down (to) v.
birini tamamen/çırılçıplak soymak strip someone or something down to something v.
birini tamamen soymak strip someone or something down to something v.
birini soymak relieve (someone or oneself) of (something) v.
silah doğrultarak soymak stick up v.
köşeye kıstırıp soymak stick up v.
silahla tehdit ederek soymak stick up v.
köşeye sıkıştırıp soymak stick up v.
üst katmanını çıkarmak/soymak peel off v.
dış katmanını çıkarmak/soymak peel off v.
derisini, boyasını, kabuğunu sıyırmak/soymak peel off v.
dış tabakasını soymak peel off v.
bir şeyin kabuğunu soymak tear something from something v.
(birini/bir şeyi) soymak tear from (someone or something) v.
bir şeyi soymak slough something off v.
dış tabakasını soymak sluff off v.
dış tabakasını soymak slough off v.
birini/bir şeyi soymak stick someone or something up v.
-e kadar soymak (üzerinde sadece iç çamaşırı/bazı kıyafetleri kalana kadar soymak) strip to (something) v.
vücudunun belli bir kısmına kadar soymak strip to (something) v.
çırılçıplak soymak strip to (something) v.
tamamen soymak strip to (something) v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi soymak denude someone or something of something v.
birinin/bir şeyin bir şeyini soymak denude someone or something of something v.
dışını soymak strip away v.
(birinin/bir şeyin) üstünü soymak peel off from (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) soymak peel off from (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden soymak/çıkarmak claw something off someone or something v.
üstünden (bir şeyi) soymak denude of v.
-in (bir şeyini) soymak denude of v.
-i soymak steal off v.
(birini/bir şeyi) soymak steal off (someone or something) v.
-i soymak steal from v.
(birini/bir şeyi) soymak steal from (someone or something) v.
birini/bir şeyi soymak take someone/something off v.
Colloquial
soymak/dolandırmak için göze kestirilen kurban mark n.
restoran soymak rob a restaurant v.
kazıyıp soymak scratch off v.
(birini) soymak jack v.
Idioms
birini alenen soymak rob someone blind v.
donuna kadar soymak steal someone blind v.
donuna kadar soymak steal (one) blind v.
derisini soymak take the bark off [us] v.
alenen soymak rob blind v.
dükkanın kasasını soymak rob the till v.
Trade/Economic
banka soymak knock off a bank v.
Law
yol kesmek suretiyle soymak hi-jack v.
ev soymak commit a burglary v.
ev soymak burgle v.
ev soymak burglarise v.
devletin kasasını soymak rob the state v.
devletin kasasını soymak illegally use the state's financial means v.
devletin kasasını soymak embezzle the government funds v.
dükkan soymak shoplift v.
araba soymak carjack v.
memuriyette yolsuzluk yaparak soymak loot v.
hırsızlık yaparak soymak loot v.
Technical
kabuğunu soymak hull v.
kabuğunu soymak peel v.
Woodworking
(kereste, kalas) soymak underhew v.
Gastronomy
soymak deri skin n.
meyve sebze soymak için küçük bıçak paring knife n.
derisini soymak skin v.
biraz haşlamak (patates vb kabuğunu soymak için) blanch v.
(domates) kabuğunu soymak slip v.
kabuğunu soymak pod v.
Botanic
kabuğunu soymak pod n.
(pamuk) kozasını soymak boll v.
halka biçiminde soymak ring v.
Agriculture
çiftçi ailelerin mısır kabuğu soymak için toplanması husking n.
mısır kabuğu soymak için toplanma husking bee n.
Breeding
kullanıcının omzuna dayadığı bir sapa yerleştirilmiş uzun ve kıvrık bir gövdeye sahip olup atların toynaklarını soymak için kullanılan kesici bir alet butteris n.
Archaic
(birini) soymak unrig [dialect] v.
(ev) soymak mill v.
(birini) soymak disapparel v.
Slang
kurbanını gözüne kestirip soymak için takip eden suçlu jugger n.
bir yeri soymak knock over something v.
bir evi soymak hit a house v.
bir yeri/bir şeyi soymak wack something (out) v.
bir yeri/bir şeyi soymak whack something (out) v.
(ev) soymak screw v.
British Slang
birini soymak tax v.