surpass - Türkisch Englisch Wörterbuch

surpass

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "surpass" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
surpass v. aşmak
The costs of the project surpassed expectations.
Projenin maliyeti beklentileri aşmaktaydı.

More Sentences
surpass v. üstün gelmek
General
surpass v. geçmek
In its first official week, it managed to surpass 100 million worldwide downloads.
İlk resmi haftasında dünya çapında 100 milyon indirmeyi geçmeyi başardı.

More Sentences
surpass v. geride bırakmak
Japan surpasses China in economic power.
Japonya ekonomik güç olarak Çin'i geride bıraktı.

More Sentences
surpass v. aşmak
Let us, too, surpass ourselves in our endeavours to boost European sport.
Biz de Avrupa sporunu geliştirme çabalarımızda kendimizi aşalım.

More Sentences
Trade/Economic
surpass v. aşmak
The project surpassed all of its goals.
Proje tüm hedeflerini aştı.

More Sentences
General
surpass v. üstün çıkmak
surpass v. ütmek
surpass v. üstün olmak
surpass v. takmak
surpass v. geçmek (üstünlük açısından)
surpass v. gölgede bırakmak
surpass v. baskın çıkmak
surpass v. sınırını aşmak
surpass v. gücünü aşmak
surpass v. ötesine geçmek
surpass v. aşırı hale getirmek
surpass v. sınırların dışına çıkarmak
surpass v. ulaşılamaz hale getirmek
surpass v. öne çıkmak
surpass v. dikkat çekmek

Bedeutungen, die der Begriff "surpass" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
surpass somebody v. taş çıkartmak
surpass one's elder v. boynuz kulağı geçmek
Phrasals
surpass someone or something in something v. birine/bir şeye bir şeyde üstün gelmek
surpass someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeyde geride/gölgede bırakmak
surpass someone or something in something v. birine/bir şeye bir şeyde baskın çıkmak
surpass someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeyde geçmek
surpass someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeyde aşmak
surpass someone or something in something v. bir şeyde birinden bir şeyden daha iyi olmak
surpass in v. -de aşmak
surpass in v. -de üstün gelmek
surpass in v. -de daha iyi olmak
surpass in v. '-de geride/gölgede bırakmak
surpass in v. '-de baskın çıkmak
surpass in v. -de geçmek
Colloquial
surpass (oneself) v. (kendi) rekorunu kırmak
surpass (oneself) v. (kendini) aşmak