tüyler - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tüyler



Bedeutungen von dem Begriff "tüyler" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tüyler hairs n.
tüyler feathering n.
tüyler cilia n.
tüyler pennage [obsolete] n.
Biology
tüyler villosity n.

Bedeutungen, die der Begriff "tüyler" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 168 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
saçak gibi tüyler frill n.
şeftalinin üstündeki tüyler peach fuzz n.
horozun boynundaki uzun tüyler hackle n.
şeftalinin üzerindeki tüyler peach fuzz n.
incecik tüyler floss n.
tüyler (kuş) plumage n.
insan vücudundaki ince sarı tüyler peach fuzz n.
tüyler (hayvanın derisindeki) coat n.
tüyler ürpertici durum creepiness n.
tüyler (kuşa ait) plumage n.
insan vücudu üzerindeki ince tüyler peach fuzz n.
ince tüyler fuzz n.
bazı yumuşak tüylü hayvanlara ait tüyler fur n.
mayo ve bikini giyince kasıklarda mayonun ve bikininin dışında kalan tüyler bikini line hair n.
istenmeyen tüyler unwanted hair n.
korkunç ve tüyler ürpertici hikayeler freaky scary stories n.
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği baldpate n.
kuş boynundaki tüyler scapular n.
özellikle şahinlerin göğsünde bulunan tamamen uzamış tüyler mail [obsolete] n.
hayvanların boynundaki tüyler hackles n.
tüyler ürpertici kimse hair-raiser n.
bazı kümes hayvanlarının bacak ve ayak parmaklarındaki tüyler boot n.
canlı kuştan koparılan tüyler live feathers n.
bazı köpeklerde kalın alt tüyler pile n.
tüyler ürpertici shuddery adj.
tüyler ürpertici eery adj.
tüyler ürpertici grisly adj.
tüyler ürpertici hair raising adj.
tüyler ürpertici creepy adj.
tüyler ürpertici shivery adj.
tüyler ürpertici bloodcurdling adj.
tüyler ürpertici eerie adj.
tüyler ürpertici unearthly adj.
tüyler ürpertici crawly adj.
tüyler ürpertici formidable adj.
tüyler ürpertici dreadful adj.
tüyler ürpertici haircurling adj.
tüyler ürpertici hair-raising adj.
tüyler ürpertici spine-chilling adj.
tüyler ürperten gruesome adj.
tüyler ürpertici bone-chilling adj.
tüyler ürpertici terrible adj.
tüyler ürperten electric adj.
tüyler ürpertici eerisome [scottish] adj.
tüyler ürpertici unearthly adj.
tek renkli (tüyler) hard adj.
tüyler ürpertici hideous adj.
tüyler ürperten horripilant adj.
tüyler ile kaplı featheriness adj.
tüyler ile kaplı featherweight adj.
tüyler ürpertici ferocious adj.
tüyler ürperten flaysome [dialect] [uk] adj.
tüyler ile kaplı fledge [obsolete] adj.
tüyler ile kaplı fledgy adj.
tüyler ile kaplı flidge adj.
tüyler ürpertici phantasmal adj.
tüyler ürpertici phantasmatical adj.
tüyler ürpertici phantastic [obsolete] adj.
tüyler ürpertici phantastical [obsolete] adj.
tüyler ürpertici phantomatic adj.
ince ipeksi tüyler ile kaplı serricated adj.
tüyler ürpertici bir şekilde eerily adv.
tüyler ürpertici bir şekilde creepily adv.
tüyler ürpertici şekilde hair-raisingly adv.
Idioms
tüyler ürpertmek give the shivers v.
tüyler ürperten blood-tingling adj.
tüyler ürpertici hair raising adj.
tüyler ürperten hair-raising adj.
güzel tüyler kuşu güzel gösterir fine feathers make fine birds expr.
Parasitology
etrafında tüyler olan halkalı solucan larvası cephalotrocha n.
Biology
güneş gülünün yapraklarındaki tüyler gland n.
Zoology
bir kuşun kuyruk tüylerini örten tüyler tail covert n.
bir kuşun kuyruğundaki uzun tüyleri örten ve kimi zaman daha da uzun olan tüyler tail coverts n.
büyük tüyün kenarındaki küçük tüyler barbule n.
hayvanın boynu çevresindeki tüyler neck ruff n.
hayvanın boynu çevresindeki tüyler choker n.
hayvanın boynu çevresindeki tüyler ruffle n.
hayvanın boynu çevresindeki tüyler ruff n.
ikincil tüyler secondary feathers n.
hayvanların uzun tüylerinin altındaki kısa tüyler undercoat n.
hayvan kürkünün altındaki yumuşak tüyler underhair n.
kuş veya memelinin boyun veya göğüs bölgesindeki farklı renkteki tüyler bib n.
atlarda beyazla karışık kızıl kahverengi tüyler blossom n.
bazı teriyer türlerinde yüze dökülen uzun tüyler fall n.
köpeklerin vücudunun arka kısmındaki kısa ve kaba tüyler breech n.
köpeklerin vücudunun arka kısmındaki kısa ve kaba tüyler breeching n.
koyun, keçi ve köpeklerin vücudunun arka kısmındaki yün veya tüyler breech strap n.
koyun, keçi ve köpeklerin vücudunun arka kısmındaki yün veya tüyler breeching n.
koşum atının alt bacaklarında yer alan örtücü tüyler horsefeathers n.
koronet etrafındaki tüyler cronet [obsolete] n.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı gazelle hound n.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı saluki n.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı persian greyhound n.
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı sloughi n.
(keçide) sakal görünümlü saçaklı tüyler beard n.
başında beyaz tüyler veya izler olan (kuş, memeli) bald adj.
başında beyaz tüyler veya izler olan (kuş, memeli) baldfaced adj.
uzun tüyler ile kaplı long-haired adj.
açık renk tüyler koyu renklerin üzerine dağınık (post) roan adj.
(tüyler) iki ağı eşit genişlikte isopogonous adj.
tüyler ile kaplı fledged adj.
Botanic
emici tüyler absorbing hairs n.
amerika'ya özgü kavak cinsinden olan, tohumları üzerinde pamuksu tüyler olan birkaç ağaçtan biri whitewood n.
yapraklarında iğnemsi tüyler olan uzun ağaç gympie n.
yapraklarında uzun ve yumuşak tüyler olan bir veya iki yıl yaşayan kuzey amerika bitkisi hoary plantain (plantago virginica) n.
abd'nin güneybatısında yetişen ve kırmızı çiçeklerinin alt çenetlerinde sarı tüyler bulunan bir bitki golden-beard penstemon (penstemon barbatus) n.
bazı bitkilerin yeşil kısımlarında bulunan disk benzeri gümüşi veya kepeksi tüyler scale n.
bazı tohumların üzerinde bulunan yumuşak tüyler seed down n.
sert ve kıl benzeri tüyler ile kaplı strigose adj.
sert ve kıl benzeri tüyler ile kaplı strigous adj.
Breeding
kuyruğunda keçeleşmiş tüyler bulunan dag-tailed adj.
Archaic
tüyler ürperten pokerish adj.
Ornithology
gözleri üzerinde büyük sarı renkli tüyler bulunan kuzey pasifik martısı tufted puffin (lunda cirrhata) n.
gözleri üzerinde büyük sarı renkli tüyler bulunan kuzey pasifik martısı crested puffin n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler alula n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler bastard wing n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler spurious wing n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler winglet n.
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği american widgeon (mareca americana) n.
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği anas americana n.
başında beyaz tüyler bulunan bir amerikan yaban ördeği american wigeon n.
başında beyaz tüyler bulunan bir amerikan yaban ördeği bald pate n.
baykuş ve benzeri kuşların kulaklarının etrafındaki tüyler auricular n.
kuş kanadındaki büyük tüyün altındaki tüyler under covert n.
gagayla tüyler temizlenirken yağlı bir sıvı salgılayan bez uropygial gland n.
bazı böcekçil kuşlarda gaganın etrafındaki özel kıl benzeri tüyler vibrissa n.
siyah, beyaz, devetüyü veya yeşile çalan kahverengi yumuşak ve gür tüyleri olan, bacakları ve ayaklarında da yoğun tüyler bulunan, asya'ya özgü büyük bir kümes hayvanı cochin n.
siyah, beyaz, devetüyü veya yeşile çalan kahverengi yumuşak ve gür tüyleri olan, bacakları ve ayaklarında da yoğun tüyler bulunan, asya'ya özgü büyük bir kümes hayvanı cochin china n.
bazı güvercinlerin ayak ve bacaklarında bulunan tüyler muff n.
kuş kafasının yan tarafında bulunan uzun tüyler mustache n.
avustralya'ya özgü, başında ve kuyruğunda yeşil-mor yanardönerli tüyler bulunan kadifemsi siyah bir cennet kuşu riflebird n.
avustralya'ya özgü, başında ve kuyruğunda yeşil-mor yanardönerli tüyler bulunan kadifemsi siyah bir cennet kuşu ptloris paradisea n.
gagayla tüyler temizlenirken yağlı sıvı salgılayan bez oil gland n.
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş mavis (toxostoma rufum) n.
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş mavie (toxostoma rufum) n.
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş brown thrasher (toxostoma rufum) n.
kuş kanadında başparmağa tekabül eden kısa tüyler false wing n.
yetişkin kuşların gövdelerini kaplayan ve biçimlerini belirleyen tüyler contour feather n.
yetişkin kuşların gövdelerini kaplayan ve biçimlerini belirleyen tüyler contour feathers n.
kuşların kürek kemikleri arasındaki tüyler interscapulars n.
kuş gövdesinin dış kısmını örten tüyler penna n.
(bazı kuşlarda) diğer tüyleri temizleyebilen pudramsı salgıya sahip dağınık tüyler powder down n.
kuşta en dıştaki tüyler arasında bulunan dikensiz tüycük filoplume n.
şahin veya doğanın bacağındaki uzun tüyler flags n.
kuşların uçmalarını sağlayan uzun tüyler flight feathers n.
kuşta ana tüyler primary quill n.
kuşta ana tüyler primary quills n.
kuş kanadının ikinci mafsalındaki tüyler secondary quills n.
kuş kanadının ikinci mafsalındaki tüyler secondaries n.
(kuşlarda) ön kol bölümündeki sert tüyler cubital n.
primer tüyler spurious primary n.
primer tüyler spurious quill n.
kuşta en dıştaki tüyler arasında bulunan dikensiz tüycük yapısında olan filoplumaceous adj.
ayaklarında kanat gibi tüyler olan plumiped adj.
ayaklarında kanat gibi tüyler olan plumipede adj.
Entomology
kadifemsi yüzey oluşturan ince tüyler pile n.
böceklerin karınlarının arkasında bulunan hassas tüyler ile ilgili cercal adj.
vücudun ve uzuvların yüzeyinde kitlesel tüyler üreten trichogenous adj.
vücudun ve uzuvların yüzeyinde kitlesel tüyler üreten trichogenic adj.
Slang
göbeğin altından cinsel organın üstüne uzanan tüyler happy trail n.
tüyler ürperten bir ses a fricking voice n.
cinsel organ çevresinde çıkan tüyler bush n.
British Slang
cinsel organ çevresindeki tüyler thatch n.
cinsel organın üstünden göbeğe kadar ince bir çizgi olarak uzanan tüyler snail-trail n.
cinsel organ çevresindeki tüyler short and curlies n.
iç çamaşırının dışına çıkmış tüyler spider's legs n.
iç çamaşırının dışına çıkmış tüyler pant moustache n.
Paleontology
ilk kez dinozorlarda ortaya çıkan tüyler protofeather n.