Verlauf

tek seferde

Bedeutungen von dem Begriff "tek seferde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Colloquial
1	Colloquial	tek seferde	in a lump expr.
2	Colloquial	tek seferde	at one time expr.
3	Colloquial	tek seferde	at/in one go [uk] expr.
Idioms
4	Idioms	tek seferde	at a sitting expr.
5	Idioms	tek seferde	in one blow expr.
6	Idioms	tek seferde	at one fell swoop expr.
7	Idioms	tek seferde	in one fell swoop expr.

Bedeutungen, die der Begriff "tek seferde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 103 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	tek seferde ateşlenen patlayıcı miktarı	charge n.
2	General	bir avcının tek seferde avladığı av	bag n.
3	General	şahincinin tek seferde saldığı bir çift şahin	cast n.
4	General	iğneye tek seferde geçirilebilecek iplik uzunluğu	needleful n.
5	General	tek seferde çekilen az miktarda kokain	toot n.
6	General	(kötü alışkanlığı) tek seferde birdenbire bırakma	turkey n.
7	General	gönderici tarafından tek seferde yapılan postalama	mailing n.
8	General	tek seferde yapılan şey	making n.
9	General	tek seferde yapılan miktar	making n.
10	General	korna veya ıslıktan tek seferde çıkan ses	blast n.
11	General	tek seferde öğütülen un miktarı	melder [uk] n.
12	General	inekten tek seferde sağılan süt	mess [dialeect] n.
13	General	tek seferde basılmış sikke grubu	mintage n.
14	General	tek seferde mayalanan miktar	brew n.
15	General	tek seferde mayalanan içki miktarı	brewing n.
16	General	tek seferde biçilen (çim, tahıl) ürün miktarı	mowing n.
17	General	tek seferde taşınabilecek miktar	gang [scotland] n.
18	General	tek seferde kullanılan miktar	go n.
19	General	tek seferde tedarik edilen miktar	go n.
20	General	tek seferde batırılan miktar	dip n.
21	General	çubuğa tek seferde yapışan enfiye	dip n.
22	General	çubukla tek seferde çekilen enfiye miktarı	dip n.
23	General	tek seferde içilen miktar	drink n.
24	General	tek seferde servis edilen miktar	drink n.
25	General	tek seferde gönderilen mektuplar	packet n.
26	General	pipoda tek seferde içilecek tütün miktarı	pipe n.
27	General	pipoda tek seferde içilecek tütün miktarı	pipeful n.
28	General	kalıba tek seferde dökülen miktar	pour n.
29	General	akçaağaç koruluğundan tek seferde toplanan bitki özü	gathering n.
30	General	tek seferde burna çekilen enfiye miktarı	snush n.
31	General	tek seferde eksiksiz olan	one-shot adj.
32	General	tek seferde iyi sonuç veren	one-shot adj.
33	General	tek seferde başarıya ulaşan	one-shot adj.
34	General	tek seferde eksiksiz olan	one-shot adj.
35	General	tek seferde iyi sonuç veren	one-shot adj.
36	General	tek seferde başarıya ulaşan	one-shot adj.
37	General	bir seferde tek şey	in small stages adj.
38	General	tek seferde ödenen	plump adj.
39	General	tek seferde yalnızca bir tane anlamı veren ön ek	mon- pref.
Phrasals
40	Phrasals	bir şeyle tek seferde çok az ilgilenmek	chip away (at) v.
41	Phrasals	bir şeyle ilgili tek seferde çok az başarı sağlamak	chip away (at) v.
Colloquial
42	Colloquial	tek bir seferde ödenen para	lump sum n.
43	Colloquial	tek seferde alınan miktar	go [uk] n.
44	Colloquial	her şeyi tek seferde riske etmek	go nap v.
Idioms
45	Idioms	tek/ilk seferde başarma	hole in one n.
46	Idioms	tek oturuşta/seferde	at one sitting expr.
47	Idioms	tek oturuşta/seferde	in one sitting expr.
Trade/Economic
48	Trade/Economic	doğrudan tek seferde satış	outright sale n.
49	Trade/Economic	toplu/tek seferde ödeme	batch payment n.
50	Trade/Economic	tek seferde ödeme	ls (lump sum) abrev.
Industry
51	Industry	cihaza veya makineye tek seferde yüklenebilen malzeme miktarı	load n.
52	Industry	tek seferde işlenip ambalajlanan ürün miktarı	pack n.
53	Industry	tek seferde üretilen taş plakların tam sayısı	pressing n.
Technical
54	Technical	tek seferde bir sayfa yazdıran yazıcı	page-at-a-time printer n.
55	Technical	tek seferde tartılan malzeme	draft n.
56	Technical	(plastik) tek seferde kalıba dökülen miktar	shot n.
Computer
57	Computer	video oyunlarda rakibi kafa kısmından vurarak tek seferde öldürme	headshot n.
58	Computer	tek seferde tek bir işlemin gerçekleştirilmesi	single thread n.
Telecom
59	Telecom	tek seferde tarama	progressive scan n.
60	Telecom	tek seferde yalnızca bir mesajın iletimine imkan tanıyan dar frekans aralıklı bir iletim tekniği	baseband n.
Transportation
61	Transportation	tek bir seferde taşınabilen yük	turn [us] n.
62	Transportation	tek bir seferde taşınabilen miktar	turn [us] n.
63	Transportation	tek seferde taşınan yük	journey n.
64	Transportation	tek seferde taşınan yük miktarı	load n.
Medical
65	Medical	(tek seferde) aşırı yeme sendromu	bulimia n.
66	Medical	(tek seferde) aşırı yeme sendromu	binge eating syndrome n.
Food Engineering
67	Food Engineering	tek seferde üretilen bira	gyle n.
68	Food Engineering	tek seferde elde edilen miktar	gyle n.
69	Food Engineering	tek seferde üretilen tereyağı miktarı	churning n.
Zoology
70	Zoology	tek seferde birden fazla eş ile çiftleşme	polygamy n.
71	Zoology	kuluçkadan tek seferde çıkan yumurtalar	sitting n.
72	Zoology	bir seferde tek çocuk doğuran	uniparous adj.
73	Zoology	tek seferde bir yumurta üreten	monotocous adj.
74	Zoology	tek seferde bir yavru veren	monotocous adj.
Agriculture
75	Agriculture	değirmene öğütme için tek seferde alınan mısır miktarı	turn [dialect] n.
Breeding
76	Breeding	tek seferde kuluçkaya konan yumurtalar	laughter [dialect] [uk] n.
77	Breeding	koyundan tek seferde kırkılan yün	clip n.
Tobacco
78	Tobacco	tek seferde çiğnemek için uygun olan tütün miktarı	chaw (of tobacco) n.
79	Tobacco	tek seferde burna çekilen enfiye miktarı	snuff n.
Forestry
80	Forestry	kütüğü tek seferde kesen dört tane yuvarlak testereye sahip makine	tie mill n.
Fishery
81	Fishery	tek seferde avlanan balık miktarı	shot n.
History
82	History	bir seferde tek bir kişi tarafından kullanılan (arma)	undifferenced adj.
Environment
83	Environment	tek seferde tüm yaşlı ağaçları kesme	clearing n.
Military
84	Military	birkaç yükün tek seferde patlaması	volley n.
85	Military	gemi topundan tek seferde atılabilecek toplam mermi ağırlığı	metal n.
86	Military	tek seferde atılan bir grup bomba	cluster n.
Hunting
87	Hunting	tek seferde yakalanan av hayvanı sayısı	bag n.
Sport
88	Sport	(bilardoda) kalan tüm topları tek seferde deliğe sokma	clearance n.
89	Sport	tek seferde sadece bir bisikletçinin geçebileceği genişlikteki arazi yolu	singletrack n.
90	Sport	tek seferde sadece bir bisikletçinin geçebileceği genişlikteki arazi yolu	single-track n.
91	Sport	(ağırlığı) tek seferde kaldırmak	snatch v.
Card
92	Card	masadaki tüm kağıtları tek seferde alma	scoop n.
93	Card	(bir oyuncuya tek seferde satılan) sabit çip miktarı	stack n.
94	Card	(bir oyuncuya tek seferde satılan) sabit çip miktarı	takeout n.
Cinema
95	Cinema	(tek seferde gösterilen) iki film	double bill n.
96	Cinema	(tek seferde gösterilen) iki film	double feature n.
97	Cinema	bir roman veya filmde, hikaye ile ilgili çok sayıda bilginin tek seferde açıklanması	exposition dump n.
Printery
98	Printery	tek seferde önlü arkalı baskı yapabilen baskı aleti	perfector n.
Archaic
99	Archaic	tek seferde işlenecek miktar	beat n.
Slang
100	Slang	tek seferde içilen içki	drop n.
101	Slang	tek seferde burundan çekilen miktar	snort n.
102	Slang	burundan tek seferde çekilen miktar	snow n.
103	Slang	tek seferde içmek	knock something down v.