umutsuz

Bedeutungen von dem Begriff "umutsuz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 30 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	umutsuz	hopeless adj.
We did everything to win the match, but it was hopeless. Maçı kazanmak için her şeyi yaptık ama umutsuz idik. More Sentences
2	Common Usage	umutsuz	desperate adj.
Desperate diseases need desperate remedies, as the saying goes. Umutsuz hastalıkların umutsuz çarelere ihtiyacı vardır, derler. More Sentences
General
3	General	umutsuz	bleak adj.
Unfortunately, the future of the agricultural industry looks bleak. Ne yazık ki tarım sektörünün geleceği umutsuz görünüyor. More Sentences
4	General	umutsuz	hopeless adj.
I began to feel hopeless after talking to the doctor. Doktorla konuştuktan sonra kendimi umutsuz hissetmeye başladım. More Sentences
5	General	umutsuz	desperate adj.
Secondly, Belarus is actually signalling, albeit in a desperate way, that it is seeking contact with the EU. İkincisi Belarus aslında umutsuz bir şekilde de olsa AB ile temas arayışında olduğunun sinyallerini veriyor. More Sentences
6	General	umutsuz	despondent adj.
She lived a despondent life away from the people. İnsanlardan uzakta umutsuz bir hayat yaşadı. More Sentences
7	General	umutsuz	gloomy adj.
The graphics showing my firm's statistics paint a gloomy picture of my future. Firmamın istatistiklerini gösteren grafikler geleceğime dair umutsuz bir tablo çiziyor. More Sentences
8	General	umutsuz	despairing adj.
They particularly despair of Europe, because all of the restructuring processes are taking place at European level. Özellikle Avrupa'dan umutsuzlar çünkü tüm yeniden yapılandırma süreçleri Avrupa düzeyinde gerçekleşiyor. More Sentences
9	General	umutsuz	desponding adj.
10	General	umutsuz	moody adj.
11	General	umutsuz	abject adj.
12	General	umutsuz	lorn adj.
13	General	umutsuz	adust adj.
14	General	umutsuz	unhopeful adj.
15	General	umutsuz	qualming adj.
16	General	umutsuz	hard-core adj.
17	General	umutsuz	hard up adj.
18	General	umutsuz	hardcore adj.
19	General	umutsuz	hard-core adj.
20	General	umutsuz	heartsick adj.
21	General	umutsuz	irredeemable adj.
22	General	umutsuz	prospectless adj.
23	General	umutsuz	prostrate adj.
24	General	umutsuz	succorless adj.
Colloquial
25	Colloquial	umutsuz	hard-up adv.
Idioms
26	Idioms	umutsuz	doom and gloom adj.
27	Idioms	umutsuz	like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr.
Archaic
28	Archaic	umutsuz	despairful adj.
29	Archaic	umutsuz	pessimistical adj.
British Slang
30	British Slang	umutsuz	gagging adj.

Bedeutungen, die der Begriff "umutsuz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 65 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	umutsuz görünmek	appear desperate v.
The situation appears desperate. Durum umutsuz görünüyor. More Sentences
Idioms
2	Idioms	umutsuz vaka	a hopeless case n.
She's a hopeless case. O bir umutsuz vaka. More Sentences
General
3	General	iyileşmesi umutsuz hasta	passenger n.
4	General	umutsuz kimse	nonstarter n.
5	General	umutsuz kimse	desperado n.
6	General	umutsuz girişim	nonstarter n.
7	General	umutsuz aşk	hopeless love n.
8	General	umutsuz kimse	non-starter n.
9	General	umutsuz girişim	non-starter n.
10	General	umutsuz veya anlamsız olduğu için vazgeçilen kimse veya şey	write-off n.
11	General	umutsuz olma	mollygrubs n.
12	General	umutsuz olma	mullygrubs n.
13	General	umutsuz olma	mulligrubs n.
14	General	umutsuz yüz ifadesi	long face n.
15	General	umutsuz olmak	despair of v.
16	General	umutsuz biçimde yaşamak	live hopelessly v.
17	General	umutsuz olarak görmek	deplore [obsolete] v.
18	General	umutsuz hale getirmek	desperate v.
19	General	umutsuz vaka ilan etmek	condemn v.
20	General	çok hoş gelen veya umut veren (canı sıkkın veya oldukça umutsuz birine)	refreshing adj.
21	General	umutsuz olmayan	undespairing adj.
22	General	cesur fakat umutsuz	heroic adj.
23	General	umutsuz bir durumda bulunan	perdu [obsolete] adj.
24	General	umutsuz bir durumda bulunan	perdue adj.
25	General	(ilişki) umutsuz	splitsville adj.
26	General	umutsuz biçimde	hopelessly adv.
27	General	umutsuz olmayan bir şekilde	undespairingly adv.
28	General	umutsuz bir şekilde	bleakly adv.
Phrasals
29	Phrasals	(bir şeyden) umutsuz olmak	despair of (something) v.
Phrases
30	Phrases	umutsuz bir mücadeleye girmek	die hard v.
Colloquial
31	Colloquial	umutsuz vaka	a dead duck n.
32	Colloquial	umutsuz bir yakarış	a desperate cry n.
33	Colloquial	umutsuz vaka	sad case n.
34	Colloquial	(bir konuda) umutsuz vaka	hopeless at (something) adj.
Idioms
35	Idioms	umutsuz vaka	a losing game n.
36	Idioms	umutsuz vaka	a dead loss n.
37	Idioms	umutsuz vaka	dead duck n.
38	Idioms	umutsuz vaka	a dead duck n.
39	Idioms	umutsuz bir durum	ghost of a chance n.
40	Idioms	umutsuz bir durum	not a chinaman's chance n.
41	Idioms	umutsuz vaka	be-all and end-all n.
42	Idioms	umutsuz vaka	a losing battle n.
43	Idioms	umutsuz bir gelecek (ironik)	a brave new world n.
44	Idioms	umutsuz görünmek	look bad v.
45	Idioms	umutsuz duruma gelmek	be at a dead end v.
46	Idioms	umutsuz bir tablo çizmek	paint a hopeless picture v.
47	Idioms	umutsuz vaka olarak görmek/düşünmek	give up as lost v.
48	Idioms	umutsuz/ümitsiz vaka olmak	be beyond hope v.
49	Idioms	umutsuz görünmek	look bleak v.
50	Idioms	umutsuz görünmek	look black v.
51	Idioms	umutsuz vaka olmak	be a dead duck v.
52	Idioms	(bir şey) o kadar da umutsuz değilmiş gibi göstermek	put a bold face on (something) v.
53	Idioms	(bir şey) o kadar da umutsuz değilmiş gibi göstermek	put a good face on (something) v.
54	Idioms	birini/bir şeyi umutsuz vaka olarak görmek/düşünmek	give somebody/something up for lost v.
55	Idioms	umutsuz vaka olarak görmek/düşünmek	give up for lost v.
56	Idioms	umutsuz durumda	in chancery adj.
57	Idioms	geri dönüşü olmayan umutsuz durum	all hope abandon, ye who enter here expr.
58	Idioms	umutsuz durumda	at a dead end expr.
59	Idioms	umutsuz halde	in the cart [obsolete] expr.
Literature
60	Literature	umutsuz dönem	night n.
Slang
61	Slang	umutsuz durum	basket case n.
62	Slang	umutsuz bir durum	chinaman's chance n.
63	Slang	umutsuz vaka	fuckup n.
64	Slang	umutsuz vaka	fuck-up n.
65	Slang	umutsuz halde	blued, screwed, and tattooed adj.