vaaz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

vaaz



Bedeutungen von dem Begriff "vaaz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
vaaz sermon n.
General
vaaz preach n.
vaaz preaching n.
vaaz homily n.
vaaz sermon n.
vaaz sermonology n.
vaaz protreptic n.
Religious
vaaz hearing [dialect] [uk] n.
Archaic
vaaz predication n.

Bedeutungen, die der Begriff "vaaz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sıkıcı vaaz preachment n.
vaaz verebilirlik preachiness n.
kısa vaaz sermonette n.
vaaz etme sermonizing n.
vaaz etme sermonising n.
vaaz verme pontification n.
coşkulu vaaz tub-thumping n.
ibadet amaçlı dini toplantılarda verilen vaaz message n.
(protestan kiliselerinde) günah çıkarmadan hemen önce gelen kısa vaaz invitement [obsolete] n.
vaaz derlemesi panegyricon n.
vaaz kürsüsü pew [obsolete] n.
vaaz verme preachification n.
vaaz veren kimse pulpiteer n.
vaaz verme sermoning n.
vaaz vermek sermonize v.
vaaz vermek preach v.
vaaz çekmek sermonize v.
vaaz çekmek preach v.
vaaz etmek preach v.
vaaz çekmek sermonise v.
(papaz) vaaz vermek read a homily v.
vaaz vermek preach a sermon v.
vaaz vermek sermonise v.
(birine) vaaz vermek witness v.
(biri) adına vaaz vermek witness v.
vaaz vermek concionate [obsolete] v.
daha çok vaaz vermek outpreach v.
vaaz ile üstesinden gelmek outpreach v.
vaaz vermek pulpit v.
kürsüden vaaz vermek pulpiteer v.
(birinin) vaaz vermesini engellemek silence v.
(özellikle vaaz kürsüsünde) yerine geçmek supply v.
vaaz çekilmiş sermonised adj.
vaaz verilmiş sermonized adj.
vaaz ile ilgili sermonic adj.
vaaz verme meraklısı preachy adj.
vaaz çekilmiş sermonized adj.
vaaz verilmiş sermonised adj.
vaaz verme yetkisi bulunan licentiate [obsolete] adj.
vaaz vermeyle ilgili omiletical adj.
vaaz ile ilişkili concionatory [obsolete] adj.
vaaz ile ilgili preaching adj.
vaaz veren pulpital adj.
vaaz veren pulpitical adj.
vaaz veren pulpitish adj.
vaaz verir gibi olan pulpitish adj.
vaaz niteliğinde olan pulpitish adj.
vaaz dinleyen sermonish adj.
vaaz verir gibi preachy adj.
vaaz vererek preachily adv.
vaaz vererek preachingly adv.
Phrasals
vaaz vermek hold forth v.
vaaz vererek bir eylemi yüceltmek preach up v.
vaaz ile bir şeyi empoze etmek preach up v.
vaaz vermek preach to v.
vaaz vermek preach about something v.
vaaz verir gibi (iddialı şekilde) konuşmak spout off about something v.
hakkında vaaz vermek preach about v.
(bir şeye) karşı vaaz vermek preach against (something) v.
(birine) vaaz vermek preach at (one) v.
(birine) vaaz vermek preach to (one) v.
hakkında vaaz vermek rant about v.
(bir şey) hakkında vaaz vermek rant about (something) v.
vaaz verir gibi (iddialı şekilde) konuşmak spout off v.
(bir tanrı/din) adına vaaz vermek witness for (someone or something) v.
Colloquial
vaaz vermek preachify v.
Idioms
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak hit the sawdust trail [dated] [us] v.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak hit the sawdust trail [dated] [us] v.
Computer
mp3 formatına dönüştürülmüş bir dini vaaz godcast n.
Education
vaaz ve hutbelerle ilgilenen bir teoloji dalı homiletics n.
Religious
izleyicilerin vaaz veren papaza cevap verdiği ayin litany n.
vaaz verme sanatı homiletics n.
vaaz vermek için gezen metodist vaiz rounder n.
vaaz verme disiplini kerystics n.
anglikan veya protestan episkopal kilisesi'nde rahip olmayan ancak vaaz verme yetkisi olan kimse lay reader n.
anglikan kiliselerinde izleyicilerin vaaz veren papaza cevap verdiği ayinin okunduğu kürsü faldstool n.
cehennem azabına dair vaaz brimstone n.
vaaz veren kimse homilete n.
vaaz hazırlayan kimse homilist n.
bazı kiliselerde vaaz verme yetkisine sahip olup henüz papaz unvanı verilmemiş kimse licentiate n.
dini metni konu alan vaaz postil [obsolete] n.
incil'i konu alan vaaz postil [obsolete] n.
(yeni ahit'te yer alan) mektupları konu alan vaaz postil [obsolete] n.
kenar notları hakkında vaaz verme postillation n.
(zerdüştlükte) kutsal kitapta yer alan şiir formundaki birkaç vaaz gatha n.
vaaz yerinin belirtilmesi amacıyla dikilen haç preaching cross n.
vaaz haçı preaching cross n.
dağdaki vaaz sermon on the mount n.
kısa vaaz sermonet n.
dağdaki vaaz sermon on the mount n.
isa'nın dağdaki vaaz'da yaptığı kutsama açıklamaları beatitude n.
incil ile ilgili vaaz vermek evangelize v.
incil ile ilgili vaaz vermek evangelise v.
incil konusunda vaaz vermek gospel v.
(kenar notları veya tefsirden) vaaz vermek postillate v.
vaaz vermeyle ilgili homiletical adj.
(hristiyanlık'ta) vaaz ile ilişkili kerygmatic adj.
vaaz niteliğinde olan homiletic adj.
vaaz verme sanatıyla ilgili homiletic adj.
vaaz verme meraklısı homiletic adj.
roma piskoposu i. clement'e hatalı şekilde atfedilen (vaaz, ayin) clementine adj.
(nasihat, vaaz) hararetli fire-and-brimstone adj.
(nasihat, vaaz) sonsuz azap ile korkutan fire-and-brimstone adj.
vaaz ile ilgili predicant adj.
vaaz vermesi yasak olan (din adamı) silenced adj.
Archaic
vaaz verme predication n.
vaaz vermek predicate v.
vaaz vermek sermon v.