opposes

Meanings of "opposes" in Turkish English Dictionary : 31 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	oppose v.	karşı koymak
We were amazed at the violent way in which the police opposed them. Polisin onlara şiddet kullanarak karşı koyması bizi hayrete düşürdü. More Sentences
General
2	General	oppose v.	karşı olmak
Are you opposing the vote on this amendment or not? Bu değişikliğin oylanmasına karşı mısınız, değil misiniz? More Sentences
3	General	oppose v.	itiraz etmek
The US is opposed to the UN commission of inquiry on Israel for Gaza rule. ABD, Gazze yönetimi konusunda İsrail'in soruşturulmasına yönelik BM komisyonuna itiraz etti. More Sentences
4	General	oppose v.	muhalefet etmek
Boris Johnson's Turkish great-grandfather who strongly opposed to the Turkish War of Independence, was lynched as a traitor. Boris Johnson'un Kurtuluş Savaşı'na şiddetle muhalefet eden Türk büyük dedesi hain olarak görülüp linç edilmişti. More Sentences
5	General	oppose v.	karşı çıkmak
We categorically oppose this philosophy and the negative proposals tabled in order to implement it. Bu felsefeye ve bunu uygulamak için sunulan olumsuz önerilere şiddetle karşı çıkıyoruz. More Sentences
6	General	oppose v.	karşı gelmek
Don't oppose him. Ona karşı gelmeyin. More Sentences
7	General	oppose v.	karşı koymak
It was heroic of them to oppose the enemy. Düşmana karşı koymaları kahramancaydı. More Sentences
Law
8	Law	oppose v.	itiraz etmek
I opposed the plan. Plana itiraz ettim. More Sentences
9	Law	oppose v.	karşı olmak
We oppose any attack on employees in these sectors and any job losses. Bu sektörlerde çalışanlara yönelik her türlü saldırıya ve iş kayıplarına karşıyız. More Sentences
Technical
10	Technical	oppose v.	karşı koymak
Republicans oppose any new taxes. Cumhuriyetçiler yeni vergilere karşı koyuyorlar. More Sentences
General
11	General	oppose v.	karşılaştırmak
12	General	oppose v.	karşısına koymak
13	General	oppose v.	başkaldırmak
14	General	oppose v.	engel olmak
15	General	oppose v.	kafa tutmak
16	General	oppose v.	muhalefet yapmak
17	General	oppose v.	dikelmek
18	General	oppose v.	karşı durmak
19	General	oppose v.	-e karşı olmak
20	General	oppose v.	muhalefet yürütmek
21	General	oppose v.	rekabet etmek
22	General	oppose v.	ile yarışmak
23	General	oppose v.	uğraşmak
24	General	oppose v.	savaşmak
25	General	oppose v.	aksini iddia etmek
26	General	oppose v.	aksini savunmak
Law
27	Law	oppose v.	muhalefet etmek
Technical
28	Technical	oppose v.	direnmek
Anatomy
29	Anatomy	oppose v.	baş parmağın kök kısmını ikinci parmağınkinin karşısına getirmek
30	Anatomy	oppose v.	(ön patilerin) ayalarını birbirine temas ettirmek
Ottoman Turkish
31	Ottoman Turkish	oppose v.	mümanaat etmek

Meanings of "opposes" with other terms in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	oppose each other v.	zıtlaşmak
2	General	oppose the law v.	kanuna karşı çıkmak
3	General	oppose the law v.	kanuna karşı gelmek
4	General	oppose the law v.	kanuna muhalefet etmek
5	General	oppose the law v.	yasaya karşı gelmek
6	General	oppose [obsolete] v.	zor veya keskin sorularla karşılaşmak
7	General	oppose [obsolete] v.	şiddetli itirazlarla karşı karşıya gelmek
8	General	oppose the opposition v.	muhalefete muhalefet olmak
9	General	oppose the opposition v.	muhalefete muhalefet etmek
10	General	oppose strongly v.	sert bir şekilde karşı olmak
11	General	oppose strongly v.	sert bir şekilde muhalefet etmek
12	General	strongly oppose v.	sert bir şekilde karşı olmak
13	General	strongly oppose v.	sert bir şekilde muhalefet etmek
Phrases
14	Phrases	those who oppose expr.	... ya karşı çıkanlar
Law
15	Law	oppose the laws v.	kanunlara muhalefet etmek
16	Law	oppose the laws v.	kanunlara karşı gelmek
Politics
17	Politics	oppose the system v.	düzene karşı olmak