|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
özellikle gündüzleri kullanılan oturma odası |
morning room n.
|
|
2 |
General |
özellikle meksika ve küba'daki deniz kıyısı gezinti yerleri için kullanılan ispanyolca sözcük |
malecon n.
|
|
3 |
General |
özellikle sherry içilen büyükçe kadeh |
schooner n.
|
|
4 |
General |
özellikle dini kitap hakkında |
imprimatur n.
|
|
5 |
General |
özellikle irlanda ve iskoçya'da izinsiz alkollü içecek satan yer |
shebeen n.
|
|
6 |
General |
makale (özellikle din/siyaset konusunda bir) |
tract n.
|
|
7 |
General |
özellikle yeme içme konusunda kendini tutma |
abstemiousness n.
|
|
|
8 |
General |
özellikle yüzdeki kırışıkları saklamak için kullanılan kozmetik madde |
concealer n.
|
|
9 |
General |
özellikle ingiltere'nin kuzeyinde engebeli kırlık alanlar |
fell n.
|
|
10 |
General |
özellikle buzulların erimesinden oluşan su |
melt water n.
|
|
11 |
General |
özellikle tipi nedeniyle havada ve yerde kardan başka hiçbir şey görememe hali |
white out n.
|
|
12 |
General |
özellikle romalılarda, yer altı mezarlığı veya yeraltında kemiklerin toplandığı yer |
catacomb n.
|
|
13 |
General |
özellikle güney afrika'da yuvarlak kulübe vb gibi basit yapı |
rondavel n.
|
|
14 |
General |
yarımada anlamına gelen yunanca ifade, özellikle trakya yarımadası için kullanılır |
chersonese n.
|
|
15 |
General |
özellikle belirli bir olayın oluştuğu veya geçtiği yer |
locale n.
|
|
16 |
General |
güneybatı amerika'da özellikle alkali topraklarda hayvanları yemlemek için kullanılan işlenmemiş bir bitki |
sacaton n.
|
|
17 |
General |
kitapçık (özellikle din/siyaset konusunda bir) |
tract n.
|
|
18 |
General |
14. yy özellikle italyan sanat ve edebiyatı |
trecento n.
|
|
19 |
General |
birisini özellikle yasadışı işler yapması konusunda kışkırtan kimse |
abetter n.
|
|
20 |
General |
heykel için özellikle duvarda bir oyuk |
niche n.
|
|
21 |
General |
özellikle büyük kara parçaları üzerinde bir eksen oluşturan dağ sırası |
cordillera n.
|
|
22 |
General |
havuz kapasitesi (özellikle kamuya açık olanlar) |
bather load n.
|
|
23 |
General |
özellikle ölmüş birinin ardından övgü konuşması ya da yazısı |
eulogia n.
|
|
24 |
General |
özellikle hindistan'da damat veya katılımcılara verilen ad |
sais n.
|
|
25 |
General |
özellikle ilk insanların meydana getirdiği sanat eseri |
artifact n.
|
|
26 |
General |
özellikle tahta bir kutu içinde çapa yerine denize atılan büyükçe taş |
killick n.
|
|
27 |
General |
rüzgardan vs korunup özellikle güneş ışınlarını yakalamak üzere tasarlanmış yer |
suntrap n.
|
|
28 |
General |
özellikle rahipler veya rahibeler tarafından idare edilen misafirhane/yurt |
hospice n.
|
|
29 |
General |
direkt telefon hattı (özellikle devlet başkanları arasında) |
hot line n.
|
|
30 |
General |
diz çökme (özellikle ibadet ederken) |
genuflection n.
|
|
31 |
General |
orta yaşlı evli kadın (özellikle çocuğu olan) |
matron n.
|
|
32 |
General |
özellikle fransa'da, bir idari birimin baş yöneticisi |
préfect n.
|
|
33 |
General |
düşme vb gibi nedenlerle özellikle kafada oluşan sakatlıklar |
concussions n.
|
|
34 |
General |
büyük miktar (özellikle para) |
mint n.
|
|
35 |
General |
polislerin ve askerlerin özellikle eylemlerde kullandıkları şeffaf kalkan |
riot shield n.
|
|
36 |
General |
eritilmiş yağ özellikle tavuk yağı |
schmalz n.
|
|
37 |
General |
irfan özellikle eski zaman bilgileri |
lore n.
|
|
38 |
General |
yolun özellikle taşıtlar için ayrılmış kısmı |
carriage way n.
|
|
39 |
General |
baba (özellikle çocuk dilinde) |
papa n.
|
|
40 |
General |
özellikle siyasi suçluları cezalandırmak amacıyla kullanılan sovyet çalışma kampı |
gulag n.
|
|
41 |
General |
ingilizce'de özellikle kırsal kesimlerdeki dar sokak veya patikalara verilen isim |
lane n.
|
|
42 |
General |
kendini tutma (özellikle yeme içme konusunda) |
abstemiousness n.
|
|
43 |
General |
özellikle nükleer patlama sonucunda mantar şeklinde yükselen bulut |
mushroom cloud n.
|
|
44 |
General |
özellikle ağaçlar arasından uzun ve dar manzara |
vista n.
|
|
45 |
General |
özellikle kuzeybatı ispanya'da akarsu vadilerinin sular altında kalmasıyla oluşan dar ve uzun koylar |
ria n.
|
|
46 |
General |
korunmasızlık (özellikle iş hukukunda) |
vulnerability n.
|
|
47 |
General |
özellikle japonya'da kullanılan bir çeşit hasır kilim |
tatami n.
|
|
|
48 |
General |
yuva yapan (özellikle kuş) |
nester n.
|
|
49 |
General |
özellikle göz merceğinde gerçekleştirilen bir çeşit ameliyat (tıp) |
needling n.
|
|
50 |
General |
(özellikle tanrıbilimde) yeni bir öğretiyi benimseyen kimse |
neologist n.
|
|
51 |
General |
bir hayvanın özellikle geyiğin yiyecek olarak kullanılan iç organları |
nombles n.
|
|
52 |
General |
özellikle matematikte rakamlar ve işaretler sistemi veya müzikte notalar ile işaretler sistemi |
notation n.
|
|
53 |
General |
bir hayvanın özellikle geyiğin yiyecek olarak kullanılan iç organları |
umbles n.
|
|
54 |
General |
bir hayvanın özellikle geyiğin yiyecek olarak kullanılan iç organları |
numbles n.
|
|
55 |
General |
özellikle yangın sonucu olan kırım |
holocaust n.
|
|
56 |
General |
özellikle düşman bölgesinde görev yapan gizli ajan |
action officer n.
|
|
57 |
General |
özellikle büyük şehirlerdeki kaymak tabakada görülen uçarı yaşam biçimi |
vanity fair n.
|
|
58 |
General |
cevap vermeyen (özellikle bir tedaviye vb) |
nonresponder n.
|
|
59 |
General |
özellikle sporda sol ayağını kullanan kişi |
left-footer n.
|
|
60 |
General |
bar veya şarap dükkanı anlamına gelen ve özellikle meksika'da yaygın ispanyolca bir ifade |
cantina n.
|
|
61 |
General |
özellikle ingiltere'nin wight ve dorset adalarında, derin ve dar vadilere verilen isim |
chine n.
|
|
62 |
General |
özellikle meksika'da, bugalov |
casita n.
|
|
63 |
General |
özellikle maratoncuların yarışın sonuna doğru hissettikleri aşırı endorfin salgılanmasından kaynaklanan coşku hali |
runner's high n.
|
|
64 |
General |
özellikle paskalya yortusunda yapılan meyveli pasta |
simnel cake n.
|
|
65 |
General |
özellikle ispanyolca konuşulan ülkelerde hizmet veren şarap ve meyve-sebze satan dükkan |
bodega n.
|
|
66 |
General |
ahır (özellikle atların konulduğu) avlusu |
stabling yard n.
|
|
67 |
General |
faaliyeti bir arada özellikle de güçlükle sürdürmeye çalışma |
juggling n.
|
|
68 |
General |
tren gibi araçlarda koltuklara özellikle başın konduğu bölümlere konulan örtü |
seat sock n.
|
|
69 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
catbox n.
|
|
70 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
litter box n.
|
|
71 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
litter tray n.
|
|
72 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
cat box n.
|
|
73 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
litter pan n.
|
|
74 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
sand box n.
|
|
75 |
General |
(özellikle kedinin) kum kabı |
sandbox n.
|
|
76 |
General |
(özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek |
stab vest n.
|
|
77 |
General |
(özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek |
stab proof vest n.
|
|
78 |
General |
yüzdeki (özellikle alın bölgesindeki) kırışıklık(lar) |
wisdom line n.
|
|
79 |
General |
yüzdeki (özellikle alın bölgesindeki) kırışıklık(lar) |
wisdom lines n.
|
|
80 |
General |
iç seslendirme (özellikle bir kitap vb. okurken) |
subvocalization n.
|
|
81 |
General |
iç seslendirme (özellikle bir kitap vb. okurken) |
subvocalisation n.
|
|
82 |
General |
özellikle düğün vb. gibi davetlerde giyilen resmi kıyafet |
morning suit n.
|
|
83 |
General |
(özellikle düğün vb. gibi davetlerde giyilen) resmi elbise/smokin/takım elbise |
morning suit n.
|
|
84 |
General |
japonya'da özellikle çocukların beslenme çantalarına konulacak şekilde yapılan kutu yemek |
obento n.
|
|
85 |
General |
özellikle halka açık olmayan dini yerler |
adytum n.
|
|
86 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
house journal n.
|
|
87 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
house organ n.
|
|
88 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
in-house publication n.
|
|
89 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
in-house magazine n.
|
|
90 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
plant paper n.
|
|
91 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
shop paper n.
|
|
92 |
General |
bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi |
employee magazine n.
|
|
93 |
General |
(özellikle yunanistan'da) ilçe yöneticisi |
demarch n.
|
|
94 |
General |
(özellikle lunaparklardaki) perili yada hayaletli ev |
a spook house n.
|
|
95 |
General |
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki |
home brew n.
|
|
96 |
General |
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki |
homebrew n.
|
|
97 |
General |
(özellikle vücudun bronzlaşmayan kısımlarına ait) bikini/mayo izi |
tan line n.
|
|
98 |
General |
özellikle ilk insanların meydana getirdiği sanat eseri |
artefact n.
|
|
99 |
General |
diz çökme (özellikle ibadet ederken) |
genuflexion n.
|
|
100 |
General |
(özellikle gemide görevli) nöbetçi |
watchkeeper n.
|
|
101 |
General |
birşeyin özellikle işin miktarında, boyutunda veya faaliyetinde azalma |
rundown n.
|
|
102 |
General |
(özellikle parfümler için) etrafa yayılması ve etraftakiler tarafından farkedilmesi |
sillage n.
|
|
103 |
General |
özellikle hukukta veya motivasyon için genellikle tekrarlanan söz veya söz öbeği |
mantra n.
|
|
104 |
General |
özellikle boks müsabakalarında boksörün şişesini tutan kimse |
bottle holder n.
|
|
105 |
General |
ölümden sonra cezalandırma öğretisine (özellikle günahkarlar için ebedi ceza) inanan kişi |
retributionist n.
|
|
106 |
General |
kültürel araçlar vasıtasıyla kolayca yayılan, özellikle çocukları ve kolay etkilenen insanları etkileyen yaygın bir düşünce ya da düşünce şekli |
meme n.
|
|
107 |
General |
bir şeyin küçük parçası (özellikle yiyecek) |
niblet n.
|
|
108 |
General |
zayıf, ince insan (özellikle genç kadın) |
waif n.
|
|
109 |
General |
(özellikle 19.) yüz yılın sonu |
fin-de-siecle n.
|
|
110 |
General |
günlük dilde özellikle senet şeklindeki parayı ifade eden söz |
cabbage n.
|
|
111 |
General |
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri |
singing telegram n.
|
|
112 |
General |
özet (özellikle incilden) |
pericope n.
|
|
113 |
General |
dansta, özellikle balede sıçrayarak adım atma |
ballonné n.
|
|
114 |
General |
özellikle bilimsel önemi olan bir şeyin belirli sınırlar dahilinde tutulduğu ve korunduğu tesis |
containment facility n.
|
|
115 |
General |
(özellikle yabani hindi vb.) sürü |
rafter n.
|
|
116 |
General |
özellikle fıçılarda bulunan içkilerin kalitesini nitelemek için kullanılan sözcük |
tap n.
|
|
117 |
General |
7. ve 17. yüzyıllar arasında, özellikle siva ve karısı arasındaki diyalog şeklinde yazılmış, kutsal tantizm kitapları |
tantra n.
|
|
118 |
General |
ortaçağda, özellikle yılbaşı gibi kutlamalarda, zengin aileleri evlerinde eğlendiren kişi |
abbot of misrule n.
|
|
119 |
General |
iskoçya'da, ortaçağda, özellikle yılbaşı gibi kutlamalarda, zengin aileleri evlerinde eğlendiren kişi |
abbot of unreason n.
|
|
120 |
General |
özellikle dini veya siyasi inançları veya ırkları nedeniyle insanlara acımasızca davranan kişi veya grup |
persecutor n.
|
|
121 |
General |
eskiden özellikle tiyatrolarda oyuncuları yuhalamak amacıyla kullanılan ötürüldüğünde kedi çığlığına benzer bir ses çıkaran düdük |
catcall n.
|
|
122 |
General |
özellikle cornwall'da balık taşımak için kullanılan kulplu tahta sepet |
caul [dialect] n.
|
|
123 |
General |
insanlara özellikle tepeden bakan ya da aşırı korumacı davrandığı düşünülen kimse |
nanny n.
|
|
124 |
General |
özellikle abd'nin kuzeyinde yaşayanlara veya yerlilerine verilen isim |
northerner n.
|
|
125 |
General |
özellikle sanat yapmada veya onu algılamada, netlik ve tutarlılık beklemeksizin belirsizliği kabul edebilme becerisi |
negative capability n.
|
|
126 |
General |
belçika, lüksemburg ve hollanda'yı kapsayan coğrafi bölgedeki ülkelere ait veya ilgili (özellikle sanatçılar ve sanat eserlerinde kullanılır) |
netherlandish n.
|
|
127 |
General |
özellikle 17. yüzyılda iskoçya'da üretilen metal kap |
thistle cup n.
|
|
128 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
hackney n.
|
|
129 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
hackney carriage n.
|
|
130 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
black cab n.
|
|
131 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
hack n.
|
|
132 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
london taxi n.
|
|
133 |
General |
özellikle binicilikte üstün olan kovboy |
top hand n.
|
|
134 |
General |
birinin kendi kendini özellikle dinî âyin kabîlinden incitmesi ya da yaralaması |
self-laceration n.
|
|
135 |
General |
özellikle doğaüstü bir şeye duyulan korku ya da çekingenlik |
eariness n.
|
|
136 |
General |
(özellikle irlanda'daki) ingiliz soyundan olan halk |
englishry [obsolete] n.
|
|
137 |
General |
özellikle bavyera’da giyilen deri pantolon |
lederhosen n.
|
|
138 |
General |
özellikle arap ve berberilerin giydiği başlıklı bir pelerin |
bernouse n.
|
|
139 |
General |
özellikle arap ve berberilerin giydiği başlıklı bir pelerin |
burnoose n.
|
|
140 |
General |
(özellikle new orleans'ta) mardi gras karnavalı kapsamındaki balo ve geçit töreni gibi etkinlikleri finanse eden özel sosyal kulüp |
krewe n.
|
|
141 |
General |
özellikle doğu avrupa'da aynı bölge veya şehirden gelen akran yahudi |
landsman n.
|
|
142 |
General |
özellikle italyanca konuşulan bölgelerde kadınlara hitap etmek için kullanılan nazik bir kelime |
madonna [obsolete] n.
|
|
143 |
General |
(hindistan'da) eskiden özellikle büyük bir eyaleti yöneten, mertebe olarak racanın üstünde yer alan kral veya prens |
maharaja n.
|
|
144 |
General |
özellikle şahinlerin göğsünde bulunan tamamen uzamış tüyler |
mail [obsolete] n.
|
|
145 |
General |
özellikle avrupa'da 3. ve 6. yüzyıllar arasında yaygınlaşmış olan, baştan sona büyük harflerden oluşan yazma stili |
majuscule writing n.
|
|
146 |
General |
özellikle bitkiler için koruyucu kaplama |
mattress [obsolete] n.
|
|
147 |
General |
kimliği özellikle gizlenen şey |
layover n.
|
|
148 |
General |
özellikle chicago'da genelevlerin bulunduğu semt |
levee n.
|
|
149 |
General |
özellikle ispanyol veya latin amerikalı kadınların başlarını ve omuzlarını örtmek için kullandığı genellikle siyah kumaştan yapılan şal |
manto n.
|
|
150 |
General |
özellikle süsleme amaçlı mermer görünümü kazandırma süreci |
marbling n.
|
|
151 |
General |
özellikle askeri birliklerin yer aldığı tören alayı veya geçit töreni |
march-past n.
|
|
152 |
General |
sabır, özveri, besleyici olma ve cinselliği sadece evlilikte yaşama gibi değerlere önem veren ve özellikle birtakım latin amerikalı kültürlerde yaygın olan, geleneksel dişiliğin güçlü veya abartılı bir formu |
marianismo n.
|
|
153 |
General |
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad |
mark n.
|
|
154 |
General |
jamaika'nın dağları'nda, guyana'da ve özellikle surinam'da yaşayan ve kaçak siyahi bir kölenin soyundan gelen kimse |
marron n.
|
|
155 |
General |
özellikle evsel kullanım için su veya yiyecek depolamak üzere üretilen aşağı burma menşeli büyük yeşil sırlı bir tür çömlek |
martaban n.
|
|
156 |
General |
hanedan armalarında özellikle dördüncü oğlu belirtmek için kullanılan, ayakları görünmeyen bir kuş figürü |
martlet n.
|
|
157 |
General |
özellikle cerrahi dikişler için kullanılan koyun bağırsağından yapılmış ip |
gutstring n.
|
|
158 |
General |
özellikle abd'de 1940'lı yıllarda genç kızların giydiği bilekli çorap |
bobbysox n.
|
|
159 |
General |
(özellikle 1950'li yıllarda) asi delikanlı |
bodgie n.
|
|
160 |
General |
(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip |
bola n.
|
|
161 |
General |
(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip |
bolas n.
|
|
162 |
General |
özellikle bir eli daha kabiliyetli olan kimse |
-hander n.
|
|
163 |
General |
(özellikle elle) idare eden kimse |
handler n.
|
|
164 |
General |
özellikle orkney adaları'nda kullanılmış, değeri bölgeden bölgeye değişen eski bir ağırlık birimi |
meal n.
|
|
165 |
General |
özellikle toprağın içinde, toprak üstünde veya denizin dibinde yaşayıp çıplak gözle görülebilen ve genellikle 2 mm'den uzun olan hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel eser |
megafauna n.
|
|
166 |
General |
özellikle ahşaptan yapılmış çekiç veya tokmak |
mell [uk] n.
|
|
167 |
General |
bir malzemenin özellikle gerildikten sonra eski haline dönme kapasitesi |
memory n.
|
|
168 |
General |
özellikle gösteri sanatçıları tarafından icra edilen, zihin okuma gibi faaliyetler |
mentalism n.
|
|
169 |
General |
özellikle mücevheratta kullanılan iç içe geçmeli metal bağlantı dizgesi |
mesh n.
|
|
170 |
General |
özellikle klasik yunan oyunlarında görülen, sahne dışında gerçekleşmiş bir olayı iletmek üzere sahneye gelen karakter |
messenger n.
|
|
171 |
General |
özellikle hava kirliliği seviyelerini etkileyen sisleri ve dumanları inceleyen bilim dalı |
miasmology n.
|
|
172 |
General |
özellikle biyolojik çalışmalardaki hassas işlemlerde kullanılan çok ince iğne |
microneedle n.
|
|
173 |
General |
özellikle ışık mikroskobunun çözünürlük kısıtında gözlemlenebilen çeşitli çok küçük hücre yapıları |
microsome n.
|
|
174 |
General |
özellikle süt üretimi için geliştirilmiş bir shorthorn sığırı ırkı |
milking shorthorn n.
|
|
175 |
General |
özellikle on sekizinci yüzyılda kullanılan, üstü kapalı bir at arabası |
booby hutch n.
|
|
176 |
General |
kişilere veya kurumlara özellikle maddi yardımda bulunan kimse |
helper n.
|
|
177 |
General |
özellikle meksika ve orta amerika'da ormandan temizlenip birkaç dönem ekilip sonra terk edilen küçük arazi |
milpa n.
|
|
178 |
General |
özellikle erkek izcilerin taktığı örgülü deri kordon |
boondoggle n.
|
|
179 |
General |
(özellikle iskoçya'da) yaylak |
boothy n.
|
|
180 |
General |
(özellikle santeria diniyle bağlantılı olarak) bitki ve dinsel ürünlerin satıldığı dükkan |
botanica n.
|
|
181 |
General |
(özellikle iskoç çiftçilerine özgü) halk şarkısı |
bothy ballad [scotland] n.
|
|
182 |
General |
özellikle arapların ve berberilerin giydiği kukuletalı pelerin |
bournous n.
|
|
183 |
General |
(özellikle çobanların kullandığı) derme çatma kulübe |
bourock [scotland] n.
|
|
184 |
General |
(özellikle içine su veya bira konan) ahşap varil |
bowie [scotland] n.
|
|
185 |
General |
(özellikle kıyafette) defo |
brack [dialect] n.
|
|
186 |
General |
(özellikle iskandinav bölgelerinde) buzul |
brae n.
|
|
187 |
General |
(özellikle iskandinav bölgelerinde) buz örtüsü |
brae n.
|
|
188 |
General |
(özellikle viski gibi bir içkiyle karıştırılmış) sade su |
branch water n.
|
|
189 |
General |
özellikle kale duvarının tepesine inşa edilen sıra halinde ahşaptan geçici barınaklar |
bratticings [obsolete] n.
|
|
190 |
General |
(özellikle beklenmedik şekilde) durumunu düzeltme şansı |
break n.
|
|
191 |
General |
(özellikle hava) yumuşak bir hareket |
breathing n.
|
|
192 |
General |
(özellikle çocuklarda) ufak yaralanma |
bubu [dialect] n.
|
|
193 |
General |
(özellikle silindirik bir nesnenin ucundaki) yuvarlak ve genişlemiş bölüm |
bulb n.
|
|
194 |
General |
özellikle istenmeyen veya tehlikeli bir ortamdan kaçma amacıyla yapılan yolculuk |
hijra n.
|
|
195 |
General |
özellikle istenmeyen veya tehlikeli bir ortamdan kaçma amacıyla yapılan yolculuk |
hijrah n.
|
|
196 |
General |
özellikle 19. yüzyıl britanyası'nda hapishane olarak kullanılan gemi iskeleti |
hulk n.
|
|
197 |
General |
(doğu ve orta afrika'da) (özellikle batı'daki yardım kuruluşlarınca bağışlanan) ikinci el giysiler |
mitumba n.
|
|
198 |
General |
(özellikle yazıda) deha içermeyen tekdüze üslup |
monotone n.
|
|
199 |
General |
(özellikle eski sovyetler birliği'nde) ülkesine dönen kimse |
returnik n.
|
|
200 |
General |
özellikle ayrılık sonrası rıza dışı paylaşılan cinsel içerikli görüntü |
revenge porn n.
|
|
201 |
General |
özellikle yazları kuruyan küçük dere |
sike [dialect] [uk] n.
|
|
202 |
General |
özellikle yağmurlu havalarda ayakkabı üstüne giyilen bir tür galoş |
galoche n.
|
|
203 |
General |
(özellikle afrika'da) av gezisi |
hunting expedition n.
|
|
204 |
General |
özellikle spor için kullanılan etrafı korkuluklarla çevrili alan |
list [obsolete] n.
|
|
205 |
General |
(özellikle yeni zelanda, avustralya, afrika ve kanada'da) yerleşimin az olduğu bölge |
bush n.
|
|
206 |
General |
(özellikle kadınlar için) kazulet |
gammerstang n.
|
|
207 |
General |
(özellikle fransız restoranlarında) erkek garson |
garçon n.
|
|
208 |
General |
özellikle soygun amacıyla telli bir aletle boğmak |
garotte n.
|
|
209 |
General |
özellikle soygun amacıyla kullanılan telli alet |
garotte n.
|
|
210 |
General |
(özellikle fransa'da) kırsal bölge polis memuru |
gendarme n.
|
|
211 |
General |
(özellikle hawai ve kaliforniya'da) bir tür sandalet |
go-ahead n.
|
|
212 |
General |
(özellikle gay kulübünde) cinsel aktivitenin gerçekleştiği karanlık oda |
darkroom n.
|
|
213 |
General |
(özellikle abd donanmasında) üzerinde durulan zemin |
deck n.
|
|
214 |
General |
(özellikle tutulma esnasında ışık) ortadan kaybolma |
deliquium n.
|
|
215 |
General |
(özellikle aktör) el kol hareketi yapan |
gesticulator n.
|
|
216 |
General |
(özellikle hindistan'da) at arabası |
gharry n.
|
|
217 |
General |
(özellikle hindistan'da) at arabası |
gharri n.
|
|
218 |
General |
(özellikle irlanda'da) evlere talebin arttığı dönemde yapılıp bitirilememiş veya satılamamış ev |
ghost estate n.
|
|
219 |
General |
(özellikle arap yarımadası ülkelerinde takılan) puşi |
ghutra n.
|
|
220 |
General |
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınav |
great n.
|
|
221 |
General |
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınava hazırlanmak için alınan ders |
great n.
|
|
222 |
General |
özellikle süs olarak kullanılan bitki yaprakları |
green n.
|
|
223 |
General |
özellikle aksilik ve kazalardan kaynaklanan zorluk ve sıkıntı |
grief n.
|
|
224 |
General |
(özellikle işte ilerlemesi için) birine eğitim verme |
grooming n.
|
|
225 |
General |
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu |
guerilla n.
|
|
226 |
General |
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu |
guerrilla n.
|
|
227 |
General |
(özellikle avrupa'da) geçici olarak çalışan yabancı uyruklu işçi |
guestworker n.
|
|
228 |
General |
arabanın özellikle ön tekerleklerini kapatan panel |
guard [australia] n.
|
|
229 |
General |
(özellikle bir girişimin başlangıcını veya sonunu gösteren) işaret |
gun n.
|
|
230 |
General |
özellikle arap yarımadası'nda giyilen bir tür poşu |
gutra n.
|
|
231 |
General |
özellikle arap yarımadası'nda giyilen bir tür poşu |
ghutra n.
|
|
232 |
General |
(özellikle broadway'de) dans grubu üyesi |
gypsy n.
|
|
233 |
General |
(özellikle okyanus veya gölde) açık su |
open n.
|
|
234 |
General |
yüzde ve özellikle burun üzerinde aşırı alkol tüketimi sonucu oluşan kızarıklık |
rum bud n.
|
|
235 |
General |
(özellikle çin komünist propagandasında) aşağılama |
running dog n.
|
|
236 |
General |
(özellikle değerli metallerden kaynaklanan) zenginliğin oluşumunun incelenmesi |
chrysology n.
|
|
237 |
General |
(özellikle et parçasında) kalın ve küt uç |
chump n.
|
|
238 |
General |
(eğlence parkında) özellikle ucunda su olan hız treni |
chute-the-chutes n.
|
|
239 |
General |
(özellikle benito mussolini'ye ithafen) lider |
il duce n.
|
|
240 |
General |
(özellikle tümör) spontan hücre geçişi |
implantation n.
|
|
241 |
General |
(özellikle eskiden) yaşlı bir kadına refakat etmekle görevli kadın çalışan |
companion n.
|
|
242 |
General |
(özellikle zihinsel açıdan) yetersiz kimse |
incapable n.
|
|
243 |
General |
(özellikle nahoş bir şeyi) ortaya çıkaran etken |
incendiary [obsolete] n.
|
|
244 |
General |
(özellikle romanda, oyunda) küçük bölüm |
incident n.
|
|
245 |
General |
(özellikle soğuktan) titreme |
dither [dialect] [uk] n.
|
|
246 |
General |
özellikle yağmurlu havalarda ayakkabı üstüne giyilen bir tür galoş |
goloe-shoe n.
|
|
247 |
General |
özellikle 1930'lu yıllarda kullanılan kutu şekilli bir araba modeli |
coach n.
|
|
248 |
General |
(özellikle daha büyük bir tekneye hizmet için kullanılan) küçük tekne |
cock [obsolete] n.
|
|
249 |
General |
(özellikle daha büyük bir tekneye hizmet için kullanılan) küçük tekne |
cock-boat [obsolete] n.
|
|
250 |
General |
(özellikle şiddet ve yoğunluk olarak) siklona benzeyen şey |
cyclone n.
|
|
251 |
General |
(özellikle burgonya'da bulunan) üzüm bağı |
domaine n.
|
|
252 |
General |
(özellikle paskalya tarihini belirtmek için) yıl içerisinde pazar günlerini ifade eden harf |
dominical n.
|
|
253 |
General |
(özellikle kaçak getirilmiş gibi yapılan ucuz ve gösterişli mallar satan) seyyar satıcı |
dudder [dated] [uk] n.
|
|
254 |
General |
özellikle hançer saplarında kullanılan bir odun |
dudgeon [obsolete] n.
|
|
255 |
General |
(özellikle gömülen yer olarak) toprak |
dust n.
|
|
256 |
General |
(özellikle ortaçağ alimi veya büyücüsüne) yaver |
fan n.
|
|
257 |
General |
(özellikle abd'nin virginia eyaletinde) ilçe tarafından yönetilmeyen ve devletin birincil düzeyini oluşturan bir şehir |
independent city n.
|
|
258 |
General |
(özellikle tokası olmayıp bileğe kadar uzanan) kauçuk şoson |
india rubber n.
|
|
259 |
General |
irlandalıların (özellikle keltçe konuşan) torunları |
irish n.
|
|
260 |
General |
(özellikle kelt kökenli) irlanda halkı |
irishry n.
|
|
261 |
General |
(özellikle çocuk suçlu olan) meksika asıllı amerikalı kimse |
pachuco n.
|
|
262 |
General |
(özellikle yalıtım malzemesi olarak tasarlanan) malzeme tabakası |
pad n.
|
|
263 |
General |
(özellikle italyan asıllı) niteliksiz göçmen işçilerin işini sözleşme altında güvenceye alan kimse |
padrone n.
|
|
264 |
General |
özellikle ayrımsal damıtma sırasında kullanılan, daha küçük şişelerin bağlanabileceği çok borulu şişe |
pig n.
|
|
265 |
General |
(özellikle kilisede) yardım kutusu |
poorbox n.
|
|
266 |
General |
özellikle borçlulara yönelik, şehir mahkemesine bağlı hapishane |
counter [obsolete] n.
|
|
267 |
General |
(özellikle savaşta veya dövüş sporlarında) karşı itiş |
counterthrust n.
|
|
268 |
General |
(özellikle düşük kaliteli veya değersiz olduğu için) kabul edilmeyen şey |
cull n.
|
|
269 |
General |
özellikle kaldırım kenarındaki park yerlerinde otomobil içinde oturanlara verilen hizmet |
curb service n.
|
|
270 |
General |
özellikle ticaret ve seyahat yasaklarının neden olduğu iletişim veya bilgi paylaşımı engeli |
curtain n.
|
|
271 |
General |
(özellikle brezilya'da) kenar mahalle |
favela n.
|
|
272 |
General |
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık |
favor n.
|
|
273 |
General |
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık |
favors n.
|
|
274 |
General |
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık |
favour n.
|
|
275 |
General |
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık |
favours n.
|
|
276 |
General |
(özellikle siyasette) ilişkileri düzeltme hamlesi |
fence mending n.
|
|
277 |
General |
(özellikle iklim) elverişsizlik |
insalubrity n.
|
|
278 |
General |
(özellikle iklim) bozukluk |
insalubrity n.
|
|
279 |
General |
(özellikle savaş zamanında siyasi veya askeri nedenlerle) hapse atılmış kimse |
intern n.
|
|
280 |
General |
(özellikle parapsikolojik) sezgisi gelişmiş kimse |
intuitive n.
|
|
281 |
General |
(özellikle membranöz) üst tabaka |
involucre n.
|
|
282 |
General |
(özellikle 16. yüzyıl kıyafet ve perdelerinde) şerit sırası |
pane n.
|
|
283 |
General |
(özellikle rönesans döneminde) mürebbiye |
pedagog n.
|
|
284 |
General |
(özellikle rönesans döneminde) mürebbiye |
paedagogue n.
|
|
285 |
General |
(özellikle rönesans döneminde) mürebbiye |
pedagogue n.
|
|
286 |
General |
(özellikle tıpta veya sanatta) yakından bağlantılı beş şeyin kombinasyonu |
pentalogy n.
|
|
287 |
General |
(özellikle komünist ülkelerde) ayrıcalıklı sınıf dışında kalan sıradan halk |
people n.
|
|
288 |
General |
(özellikle hasır şapkalar için) örülmüş ip |
plait n.
|
|
289 |
General |
(özellikle kanada'da) paranın sahici olduğunu belirten yuvarlak ve renkli noktalar |
planchette n.
|
|
290 |
General |
özellikle yarışlarda kullanılan hafif bir at nalı |
plate n.
|
|
291 |
General |
(özellikle antik romalı bir aktörün) alkış isteği |
plaudite n.
|
|
292 |
General |
(özellikle yatılı okullarda) çocukların oyuncak ve eşya sandığı |
play-box n.
|
|
293 |
General |
(özellikle arkeolojik kazıda bulunan) kırık çömlek parçası |
potshard n.
|
|
294 |
General |
özellikle sepet sapı olarak kullanılan saman veya kamış |
fettle [dialect] [uk] n.
|
|
295 |
General |
özellikle boş bırakılmış alanlara yapıştırılan yazı |
fill-in n.
|
|
296 |
General |
(özellikle cinsel anlamda) parmaklayan kimse |
fingerer n.
|
|
297 |
General |
(özellikle estetik değerleri) hassasiyetle ayırt etme |
perceptiveness n.
|
|
298 |
General |
özellikle ahlaki mükemmelliğe ulaşma konusunda ilerleme kaydetme kapasitesi |
perfectibility n.
|
|
299 |
General |
özellikle embriyo epiderminin dış tabakası |
periderm n.
|
|
300 |
General |
(özellikle üzüm ve şarapta bulunan) tatlandırıcı madde grubu |
phenolic n.
|
|
301 |
General |
özellikle terapötik uygulamalarla ilgili olarak ışık ve enerji üretimi ile ilgilenen bilim dalı |
photology n.
|
|
302 |
General |
(özellikle kıyafette) kabartı |
puffing n.
|
|
303 |
General |
özellikle uzaktan eğitime yardımcı olması için öğretim planı yapma |
scenarization n.
|
|
304 |
General |
özellikle uzaktan eğitime yardımcı olması için öğretim planı yapma |
scenarisation n.
|
|
305 |
General |
(özellikle pencere ve kapı camları için) koruyucu plastik örtü |
screen n.
|
|
306 |
General |
(özellikle pencere ve kapı camları için) koruyucu plastik örtü |
screening n.
|
|
307 |
General |
(özellikle süs olarak) yılan tasviri |
serpent n.
|
|
308 |
General |
özellikle kentli siyahiler arasında cereyan eden dostane sataşma |
signifying n.
|
|
309 |
General |
iskoçya'daki bilişim teknolojisi sektörü ve özellikle glasgow ile edinburgh arasında yoğunlaşmış yüksek teknoloji şirketleri |
silicon glen n.
|
|
310 |
General |
metnin anlamından ziyade yorumcunun kendi görüşlerini ifade eden özellikle kutsal yazılara ilişkin bir yorum |
eisegesis n.
|
|
311 |
General |
bir metnin, özellikle de kutsal metinlerin eleştirel bir şekilde yorumlanması |
exegesis n.
|
|
312 |
General |
(özellikle sınıf çalışmasında) otomatik ve hazırlıksız yazılan yazı |
freewriting n.
|
|
313 |
General |
(özellikle üniversitede) yemekhane porsiyonu |
sizing n.
|
|
314 |
General |
(özellikle erkekler için) gece eğlencesi |
smokeho n.
|
|
315 |
General |
(özellikle erkekler için) gece eğlencesi |
smoko n.
|
|
316 |
General |
(özellikle internet forumlarında) paragraflara ayrılmamış aşırı uzun metin |
wall of text n.
|
|
317 |
General |
(özellikle ingiltere'de) besili kasap öküzü |
beast [uk] n.
|
|
318 |
General |
(özellikle 16 ve 17. yüzyıllarda kostüm veya kıyafetlerin bağlanması için kullanılan) ayakkabı bağcığına benzer bağcık |
point n.
|
|
319 |
General |
özellikle safkan at ırkına özgü uzun adımlı yürüyüş |
pointing n.
|
|
320 |
General |
(özellikle kızılderili dilinde) kış mevsimi |
snow n.
|
|
321 |
General |
özellikle tepenin dibinde yer alan sulak arazi |
soak [australia] n.
|
|
322 |
General |
insanların özellikle folk şarkıları söylemek için gayri resmi olarak bir araya gelmesi |
songfest n.
|
|
323 |
General |
(özellikle and dağları'nda gelişen) dağ hastalığı |
soroche n.
|
|
324 |
General |
(özellikle iskoçya armasında) yıldız sembolü |
star n.
|
|
325 |
General |
öğrenci olarak kaydedilmek (özellikle üniversiteye) |
matriculate v.
|
|
326 |
General |
bir kişiyi bir yerde, özellikle de bir adada tek başına bırakmak |
maroon v.
|
|
327 |
General |
özellikle hız kısıtlamasını kaldırmak |
derestrict v.
|
|
328 |
General |
özellikle faiz karşılığında ödünç para vermek |
loan v.
|
|
329 |
General |
yerini belirlemek (özellikle de uzaktan veya zor görülebilir olanları) |
spot v.
|
|
330 |
General |
özellikle belirtmek |
point to v.
|
|
331 |
General |
(özellikle ormanlık bir bölgeye) fidan dikmek |
underplant v.
|
|
332 |
General |
üzerinde özellikle durmak |
especially emphasize v.
|
|
333 |
General |
üzerinde özellikle durmak |
particularly emphasize v.
|
|
334 |
General |
üzerinde özellikle durmak |
put particular emphasis on v.
|
|
335 |
General |
özellikle dikkat etmek |
pay special attention to v.
|
|
336 |
General |
klasik araba koleksiyonu yapmak (özellikle 1919-1930 arası modeller) |
collect vintage cars v.
|
|
337 |
General |
(özellikle ordudan) ihraç etmek |
cashier v.
|
|
338 |
General |
çiğnemek (özellikle tütün) |
chaw v.
|
|
339 |
General |
ayırmak (özellikle şirketlerin ayrılması) |
demerge v.
|
|
340 |
General |
almak ya da el koymak (özellikle sormadan) |
annex v.
|
|
341 |
General |
(radyo programında vb.) birinin isminden özellikle bahsetmek |
namecheck v.
|
|
342 |
General |
özel mülkü (özellikle bir evi) şaka olsun diye tuvalet kağıdıyla kaplamak |
toilet paper v.
|
|
343 |
General |
özel mülkü (özellikle bir evi) şaka olsun diye tuvalet kağıdıyla kaplamak |
tp v.
|
|
344 |
General |
(özellikle ölüm yoluyla) elinden almak |
bereave v.
|
|
345 |
General |
özellikle bir cenaze için yavaş ve ciddiyetle çalmak (çan) |
knoll v.
|
|
346 |
General |
(yeni boya) özellikle nem nedeniyle donuklaşmak |
blush v.
|
|
347 |
General |
özellikle dua ve beddualarda kullanılan, istek belirten bir yardımcı fiil |
may v.
|
|
348 |
General |
(şahini) özellikle tüy dökme zamanında kafeste tutmak |
mew v.
|
|
349 |
General |
(nehir) özellikle kütüklerin yüzeceği seviyeye kadar aniden yükselmek |
boom v.
|
|
350 |
General |
(özellikle mağazalarda veya yankesicilikle) hırsızlık yapmak |
boost v.
|
|
351 |
General |
(özellikle mağaza veya yankesicilik) hırsızlığa karışmak |
boost v.
|
|
352 |
General |
(özellikle dönerek) hızlı ve sarsıntısız bir şekilde ilerlemek |
bowl v.
|
|
353 |
General |
(özellikle güç kullanarak) son vermek |
break v.
|
|
354 |
General |
(ses) özellikle duygusal gerginlik nedeniyle aniden değişmek |
break v.
|
|
355 |
General |
(özellikle ani bir şekilde) eski haline dönmek |
break back v.
|
|
356 |
General |
(özellikle uçakla) kısa seyahat yapmak |
hop v.
|
|
357 |
General |
özellikle düzensiz şekilde birbirine karıştırmak |
mishmash v.
|
|
358 |
General |
(özellikle karşı cinsin) peşinden koşmak |
gallant v.
|
|
359 |
General |
(özellikle ticarette) agresif davranmak |
hustle v.
|
|
360 |
General |
(özellikle kılıç gibi el silahları) çarparak parçalanmak |
burst v.
|
|
361 |
General |
özellikle av hayvanlarının yerini tespit etmek için araziyi optik cihazla taramak |
glass v.
|
|
362 |
General |
özellikle hileli kazanç elde etmek için (hileyle veya korkutarak) bir düşmanlık veya karşıtlığın üsteden gelmek |
muscle v.
|
|
363 |
General |
çalma veya çıkarma amacıyla özellikle elleri kullanarak detaylıca aramak |
rifle v.
|
|
364 |
General |
(özellikle köpekler) hırlamak |
gnarr v.
|
|
365 |
General |
(özellikle kuşlar) cıvıldamak |
chirm v.
|
|
366 |
General |
(özellikle cırcır böceği gibi bazı böcekler) sert ve titrek bir ses çıkarmak |
chirre v.
|
|
367 |
General |
(özellikle soğuktan) titremek |
chitter [dialect] v.
|
|
368 |
General |
(özellikle tedavi veya teşhis amacıyla) travma geçirmiş biriyle görüşmek |
debrief v.
|
|
369 |
General |
(özellikle parçalarını tekrar kullanmak için) parçalara ayırmak |
deconstruct v.
|
|
370 |
General |
(özellikle sabunu) tuz katarak çöktürmek |
grain v.
|
|
371 |
General |
(özellikle yiyecek için) sırnaşıklık yapmak |
grub v.
|
|
372 |
General |
(özellikle alkollü içecek) içmek |
imbibe v.
|
|
373 |
General |
(özellikle kanla) lekelemek |
imbrue v.
|
|
374 |
General |
özellikle işaret etmek |
distinguish of [obsolete] v.
|
|
375 |
General |
(özellikle rotasını tersine çevirerek) geniş bir döngü tamamlamak |
circle (back) v.
|
|
376 |
General |
(özellikle palyaço makyajıyla) bir tür dans etmek |
clown v.
|
|
377 |
General |
(tüyü) özellikle sıcak kuma batırarak kalem olarak kullanılmak üzere temizleyip sertleştirmek |
dutch v.
|
|
378 |
General |
(özellikle gözler) yerinden fırlamak |
pop v.
|
|
379 |
General |
(özellikle tilki veya yaban tavşanı) kızgınlaşmak |
clicket v.
|
|
380 |
General |
(özellikle tilki veya yaban tavşanı) çiftleşmek |
clicket v.
|
|
381 |
General |
(özellikle bilete) delik açmak |
clip [uk] v.
|
|
382 |
General |
(özellikle yanından geçerken) dokunacak kadar yaklaşmak |
clip v.
|
|
383 |
General |
(özellikle amerikan kızılderilileri) konseyde toplanmak |
council v.
|
|
384 |
General |
(özellikle sinir hastalıklarında adımlarını istemsiz olarak) hızlandırmak |
festinate v.
|
|
385 |
General |
(özellikle ısınma sonucu) fokurdamak |
intumesce v.
|
|
386 |
General |
(özellikle deniz kuvvetleri ödül prosedüründe) yasal çağrıda bulunmak |
invoke v.
|
|
387 |
General |
(hayvan popülasyonu) özellikle doğal ekolojik dengeler bozulduğunda aniden artmak |
irrupt v.
|
|
388 |
General |
(özellikle edat veya bağlaç) sona yakın koymak |
postpone v.
|
|
389 |
General |
(özellikle edat veya bağlaç) sona yakın koymak |
postpose [obsolete] v.
|
|
390 |
General |
(özellikle edat veya bağlaç) sona yakın koymak |
postposit v.
|
|
391 |
General |
(özellikle stratejik olarak) konumlandırmak |
posture v.
|
|
392 |
General |
(at) özellikle hızlı giderken toynağın üst kısmındaki kalınlaşmış damarlı bölgeyi kesmek |
scalp v.
|
|
393 |
General |
(özellikle bir toplantı yapmak amacıyla birisiyle) tarih ve saat belirlemek/randevulaşmak |
book time with (someone) v.
|
|
394 |
General |
(özellikle tavlama sırasındaki metal) epeyce ısıl işleme maruz kalmak |
soak v.
|
|
395 |
General |
(özellikle vaaz kürsüsünde) yerine geçmek |
supply v.
|
|
396 |
General |
özellikle kuzeyde veya yukarıda olan bir yeri gösteren söz öbeği |
up adj.
|
|
397 |
General |
özellikle gösterişli ve masraflı olan |
sumptuous adj.
|
|
398 |
General |
yassı ve geniş burunlu (özellikle maymunlar için kullanılır) |
broadnosed adj.
|
|
399 |
General |
kendini tutan (özellikle yeme içme konusunda) |
abstemious adj.
|
|
400 |
General |
oynak (özellikle kol ve bacaklar) |
limber adj.
|
|
401 |
General |
özellikle yeme içme konusunda kendini tutan |
abstemious adj.
|
|
402 |
General |
gece parlayan (özellikle bulut) |
noctilucent adj.
|
|
403 |
General |
özellikle uygun |
uniquely favorable adj.
|
|
404 |
General |
yerleştirilmiş (özellikle askerler için) |
quartered adj.
|
|
405 |
General |
(özellikle tuvalet alışkanlıkları ile ilgili) eğitilmiş (hayvan) |
house-trained adj.
|
|
406 |
General |
(özellikle tuvalet alışkanlıkları ile ilgili) eğitilmiş (hayvan) |
housebroken adj.
|
|
407 |
General |
kararlı (özellikle siyasi konularda) |
rock-ribbed adj.
|
|
408 |
General |
ödün vermez (özellikle siyasi konularda) |
rock-ribbed adj.
|
|
409 |
General |
(özellikle 19.) yüz yılın sonu |
fin-de-siecle adj.
|
|
410 |
General |
özellikle samimi veya yakın ilişkide olan iki kişiye özgü |
à deux adj.
|
|
411 |
General |
özellikle incil ile ilgili metin eleştirisine ait |
text-critical adj.
|
|
412 |
General |
özellikle incil ile ilgili metin eleştirisiyle ilgili |
text-critical adj.
|
|
413 |
General |
özellikle incil ile ilgili metin eleştirisinin özelliklerini taşıyan |
text-critical adj.
|
|
414 |
General |
(özellikle müzik için) kulak yoksunu |
earless adj.
|
|
415 |
General |
aşırı kip (özellikle teknolojik aletlerde) |
ultracompact adj.
|
|
416 |
General |
aşırı küçültülmüş (özellikle teknolojik aletlerde) |
ultracompact adj.
|
|
417 |
General |
aşırı derli toplu (özellikle teknolojik aletlerde) |
ultracompact adj.
|
|
418 |
General |
aşırı radikal fikirlere sahip olan (özellikle dini) |
ultraradical adj.
|
|
419 |
General |
(özellikle toplumsal konulara) duyarlı |
woke adj.
|
|
420 |
General |
özellikle uygun olan |
made adj.
|
|
421 |
General |
özellikle tasarlanmış veya uyarlanmış |
made adj.
|
|
422 |
General |
(özellikle kadınlar için) çekici |
bodacious adj.
|
|
423 |
General |
özellikle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
424 |
General |
(yer) özellikle sakin ve kırsal olması bakımından hoş |
bonny adj.
|
|
425 |
General |
(özellikle bir şeyin ağırlığıyla) aşağı sarkmış |
bowed (down) adj.
|
|
426 |
General |
(özellikle toprakta) alkali |
brack [africa] adj.
|
|
427 |
General |
(özellikle toprakta) alkali |
brak [africa] adj.
|
|
428 |
General |
(özellikle üç veya daha fazla ip veya kumaşın iç içe geçmesi şeklinde) dolaşık |
braided adj.
|
|
429 |
General |
(özellikle giysi) üreticinin en pahalı ürünlerinden daha ucuz |
bridge adj.
|
|
430 |
General |
(özellikle kürkü desenli kediler için) çizgili veya karışık desenli |
brinded adj.
|
|
431 |
General |
(özellikle erkek) iki kişi arasındaki arkadaşlığı içeren |
buddy adj.
|
|
432 |
General |
özellikle yemek yeme ve uyuma gibi alışkanlıkları konusunda rahatı kaçmış |
mistimed [uk] adj.
|
|
433 |
General |
kişinin ikametgahının değişmesi ve özellikle mobilyalarının taşınmasına ait |
moving adj.
|
|
434 |
General |
kişinin ikametgahının değişmesi ve özellikle mobilyalarının taşınmasıyla ilgili |
moving adj.
|
|
435 |
General |
(özellikle boyun) kalınlaşmış ve güçlenmiş |
bulled adj.
|
|
436 |
General |
(özellikle bir şefin babasına veya ağabeyine hitap olarak) büyük |
burra [india] adj.
|
|
437 |
General |
(özellikle dikenli olması nedeniyle) pıtrak gibi |
burrlike adj.
|
|
438 |
General |
(özellikle sanatsal tasarımlarda) dikkat dağıtıcı ayrıntılarla dolu |
busy adj.
|
|
439 |
General |
(özellikle diller veya dilbilgisel formlarla ilgili) ortak bir kaynaktan evrilmiş |
genetical adj.
|
|
440 |
General |
(özellikle eller) kaba ve nasırlaşmış |
gnarled adj.
|
|
441 |
General |
(özellikle kuruluk bakımından) talaş gibi |
chippy adj.
|
|
442 |
General |
eski gibi görünmesi için özellikle yırtılmış, aşındırılmış veya soldurulmuş (materyal) |
destructed adj.
|
|
443 |
General |
(özellikle dans sırasındaki) vücut hareketlerine ait |
gestical adj.
|
|
444 |
General |
(özellikle koyunlar için) delibaş hastalığına yakalanmış |
giddy adj.
|
|
445 |
General |
(özellikle haber) basılacak |
on-the-record adj.
|
|
446 |
General |
(özellikle örme giysiler) kalın ve ağır malzemeden yapılmış |
chunky [uk] adj.
|
|
447 |
General |
özellikle alay amaçlı kıyaslama konusunda yetenekli |
comparative [obsolete] adj.
|
|
448 |
General |
(özellikle ışık ışınları) yüzeye çarpan |
incident adj.
|
|
449 |
General |
(özellikle kir) bulaşan |
ingrained adj.
|
|
450 |
General |
(özellikle erkek organ) arkada yer alan |
dorsifixed adj.
|
|
451 |
General |
(özellikle erkek organ) sırt kısmına sabitlenen |
dorsifixed adj.
|
|
452 |
General |
(özellikle erkek organ) sırt kısmında bulunan |
dorsifixed adj.
|
|
453 |
General |
(özellikle şehrin) merkezine yakın |
close-in adj.
|
|
454 |
General |
(özellikle tanrı ile) uzlaşmayan |
irreconciled adj.
|
|
455 |
General |
(özellikle hayvanlar için) vücudu orantılı |
clever adj.
|
|
456 |
General |
özellikle kuzey amerika kızılderililerinin konseyleri hakkında |
council adj.
|
|
457 |
General |
(dövüş horozu) özellikle bacakları felç bırakan bir sırt yarası nedeniyle felç kalmış |
coupled adj.
|
|
458 |
General |
(özellikle uzun süre boyunca) popüler olan |
favorite adj.
|
|
459 |
General |
(özellikle uzun süre boyunca) popüler olan |
favourite adj.
|
|
460 |
General |
(özellikle bir mercanın) spor kesesi içinde bulunan |
intrathecal adj.
|
|
461 |
General |
(özellikle eğri içinde) merkeze yönelmiş |
inward-moving adj.
|
|
462 |
General |
(özellikle sanat eserlerinde) kalkık penisle tasvir edilen |
ithyphallic adj.
|
|
463 |
General |
(özellikle kereste) mantar kaynaklı çürüyen |
pecky adj.
|
|
464 |
General |
(özellikle dil konusunda) müşkülpesent |
pedantic adj.
|
|
465 |
General |
(özellikle yaş, mevki, sınıf açısından) aynı gruba ait olan |
peer adj.
|
|
466 |
General |
(özellikle kereste) çürük |
peggy adj.
|
|
467 |
General |
(özellikle edebi tarz) süslü |
corinthian adj.
|
|
468 |
General |
bilimse bilginin özellikle suç delilleriyle ilgili olan hukuki problemlere uygulanması ile ilişkili |
forensic adj.
|
|
469 |
General |
bilimsel bilginin özellikle suç delilleriyle ilgili olan hukuki problemlere uygulanmasını ele alan |
forensic adj.
|
|
470 |
General |
(özellikle böcekler için) cinsel olarak olgunlaşmış |
perfect adj.
|
|
471 |
General |
(özellikle göz/bakış) dikkatle takip eden |
single adj.
|
|
472 |
General |
(özellikle meyve) şekerlenerek saklanan |
crystalized [us] adj.
|
|
473 |
General |
(özellikle meyve) şeker kaplanarak muhafaza edilen |
crystalized [us] adj.
|
|
474 |
General |
(özellikle meyve) şekerlenerek saklanan |
crystalised [uk] adj.
|
|
475 |
General |
(özellikle meyve) şeker kaplanarak muhafaza edilen |
crystalised [uk] adj.
|
|
476 |
General |
(özellikle dinde) statükoyu reddeden |
free-thinking adj.
|
|
477 |
General |
(özellikle yoksul) çocuklar için kır veya açık hava aktiviteleri sağlayan |
fresh air adj.
|
|
478 |
General |
(özellikle kumaş) yumuşak dokulu |
smooth-faced adj.
|
|
479 |
General |
şiddetin ve özellikle şiddetli ölümün sansasyonel tasviri ile nitelenen |
snuff adj.
|
|
480 |
General |
özellikle yeme içme konusunda kendini tutarak |
abstemiously adv.
|
|
481 |
General |
kendini tutarak (özellikle yeme içme konusunda) |
abstemiously adv.
|
|
482 |
General |
(özellikle tarihler için kullanılır) dolaylarında |
circa adv.
|
|
483 |
General |
özellikle her şeyden önce |
above all adv.
|
|
484 |
General |
ama özellikle |
more particularly adv.
|
|
485 |
General |
(özellikle internette) hızla (yayılarak) |
virally adv.
|
|
486 |
General |
özellikle gerçekçi bir şekilde |
vividly adv.
|
|
487 |
General |
aşağı yukarı (özellikle tarihlerde kullanılır) |
circa prep.
|
|
488 |
General |
(özellikle plan gibi özel bir şeyin) parçası veya sırdaşı |
in on prep.
|
|
489 |
General |
(özellikle sorularda) kimliği bilinmeyen şahıs |
it pron.
|
|
490 |
General |
özellikle çocukları şaşırtmak için kullanılan bir ünlem |
bo interj.
|
|
491 |
General |
özellikle çocukları şaşırtmak için kullanılan bir ünlem |
boh interj.
|
|
492 |
General |
(özellikle çocukları) şaşırtmak için kullanılan bir ünlem |
boo interj.
|
|
493 |
General |
özellikle yüksekten atlarken kullanılan bir coşku ifadesi |
geronimo interj.
|
|
494 |
General |
(özellikle alkaloid oksidi isimlerinde) üreten madde anlamı veren ön ek |
gen- pref.
|
|
495 |
General |
(özellikle hastalık adlarında) gerçek türe yakından benzeyen anlamına gelen ön ek |
par- pref.
|
|
496 |
General |
(özellikle farklı iki element ile kombinlenen) eş değer element anlamına gelen ön ek |
sesqui- pref.
|
|
497 |
General |
(özellikle farklı iki radikal ile kombinlenen) eş değer radikal anlamına gelen ön ek |
sesqui- pref.
|
|
498 |
General |
(özellikle aktarma sözcüklerde) isim oluşturan anlamı veren son ek |
-oon suf.
|
|
499 |
General |
(özellikle müsabaka amaçlı) toplantı anlamı veren son ek |
-fest suf.
|
|
500 |
General |
özellikle ticari ürün isimlerinde polihidroksi alkol anlamı veren son ek |
-ite suf.
|
|