available - Turkish English Dictionary
History

available

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "available" in Turkish English Dictionary : 42 result(s)

English Turkish
Common Usage
available adj. elde hazır bulunan
available adj. boş
available adj. mevcut
available adj. müsait
available adj. boşta
available adj. eldeki
General
available adj. elde edilebilir
available adj. uygun
available adj. var
available adj. işe yarar
available adj. eldeki
available adj. kullanışlı
available adj. geçerli
available adj. mevcut
available adj. elde
available adj. kullanılabilir
available adj. yararlanılır
available adj. kullanılır
available adj. bulunan
available adj. (kullanıma) elverişli
available adj. müsait
available adj. hazır
available adj. bulunabilir
available adj. halihazırda bulunan
available adj. ilişkisi yok
available adj. (romantik) ilişkiye açık
available adj. satışa sunulma
Trade/Economic
available adj. elde bulunan
available adj. hazır
available adj. kullanıma hazır
available adj. mevcut
available adj. müsait
available adj. mevcut olan
available adj. münhal
Law
available adj. emre amade
Politics
available adj. seçilmek için gerekli koşullara sahip olan
available adj. seçim adayı olmayı kabul eden
Technical
available adj. hazır
available adj. elde mevcut
available adj. el altında
available adj. mevcut
available adj. müsait

Meanings of "available" with other terms in English Turkish Dictionary : 337 result(s)

English Turkish
General
next available position counter n. ilk boş yer sayacı
available data n. mevcut veri
next available record counter n. ilk boş tutanak
available raw materials n. eldeki hammadde
available capacity n. kullanılabilir kapasite
total balance available n. kullanılabilir toplam bakiye
available cash n. kullanılabilir nakit kredi
available cash credit line n. kullanılabilir nakit kredi
first train available n. bulduğum ilk tren
first plane available n. bulduğum ilk uçak
first plane available n. müsait/kalkacak olan ilk uçak
first train available n. müsait/kalkacak olan ilk tren
last seat available n. son boş koltuk
total available space n. toplam kullanılabilir alan
best available techniques (bat) n. mevcut en iyi teknikler (met)
keep something readily available v. el altında bulundurmak
make available v. bulunur hale getirmek
be available v. müsait olmak
keep available v. hazır bulundurmak
make available to v. sağlamak
keep something available v. el altında bulundurmak
have something available v. el altında bulundurmak
be available on the black market v. kara borsaya düşmek
have sufficient amount available v. yeterli miktarda bulunmak
be available in sufficient amount v. yeterli miktarda bulunmak
(the product) become available v. hizmete sunulmak (ürün vb)
become available v. mevcut olmak
become available v. kullanıma girmek
become available v. mevcut hale gelmek
be available v. elverişli olmak
keep something available v. hazır bulundurmak
make available v. hazır bulundurmak
be available in v. -de mevcut olmak
make something available for v. emrine hazır bulundurmak
make available v. eksik etmemek
no room available v. tüm odalar dolu olmak
no room available v. yer kalmamak
have no room available v. tüm odalar dolu olmak
have no room available v. yer kalmamak
become available v. müsait duruma gelmek
become available v. kullanılabilir hale gelmek
use every means available to help someone v. birine yardım etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmak
wait for a parking space to become available v. boş bir park yeri için beklemek
wait for a parking space to become available v. park yerinin boşalmasını beklemek
make available v. kullanımına sunmak
make available v. erişilir kılmak
use every means available v. tüm olanakları seferber etmek
use every means available v. tüm imkanları seferber etmek
be available v. yararlanılabilir olmak
have all facilities available v. her türlü imkana sahip olmak
make available to v. istifadesine sunmak
not available adj. müsait değil
not available adj. mevcut değil
none available adj. yok
available upon request from the author adj. istek üzerine yazardan temin edilebilir
available upon request from the author adj. istediğiniz takdirde yazarı tarafından sağlanır
available in stock adj. stokta mevcut
currently available adj. mevcut
available for use adj. görüşmeye açık (telefon)
available for use adj. kullanıma açık
available for use adj. kullanıma uygun
available for use adj. kullanıma hazır
available for use adj. kullanılabilir
if available adv. varsa
on space-available basis adv. boş kontenjan dahilinde
on space-available basis adv. yer kalırsa
the next available train, please expr. bir sonraki tren lütfen
Phrasals
make available v. mevcut hale getirmek
make available v. sağlamak
Phrases
where available expr. bulunduğu/hazır olduğu yerde
on space available basis expr. elverişli alan bazında
on space available basis expr. elverişli alan (mekan) temel alınarak
available upon request expr. istenildiğinde verilecektir
available upon request expr. istenildiğinde sunulacaktır
where available expr. mevcut olduğu durumlarda
on space available basis expr. kalmasına bağlı olarak
on space available basis expr. mevcut alan bazında
available by prescription only expr. sadece reçeteyle satılır
available upon request expr. talep edilmesi halinde verilecektir
available soon expr. yakında uygulanacak
available soon expr. yakında gelecek
on space available basis expr. yer olmasına bağlı olarak
available in three colors expr. üç renkte mevcuttur
Colloquial
by all available means v. mevcut olan bütün imkanları kullanarak
(on) somewhere available please expr. durakta inecek var
by all available means expr. her türlü yola başvurarak
by all available means expr. eldeki tüm imkanları kullanarak
(on) somewhere available please expr. müsait bir yerde inecek var
Idioms
make someone or something available to someone v. biri için birini/bir şeyi tahsis etmek
make someone or something available to someone v. biri için birini/bir şeyi mevcut hale getirmek
make someone or something available to someone v. birini/bir şeyi birinin kullanımına sunmak
make someone or something available to someone v. birini/bir şeyi birinin kullanımına vermek
make someone or something available to someone v. birini/bir şeyi birinin kullanması için vermek
make someone or something available to someone v. birini/bir şeyi biri için hazır bulundurmak
make someone or something available to someone v. birine birini/bir şeyi sağlamak
make someone or something available to someone v. biri için birini/bir şeyi erişilir kılmak
make (someone or something) available to (one) v. (birini/bir şeyi birine) tahsis etmek
make (someone or something) available to (one) v. (birini/bir şeyi birinin) kullanımına vermek
make (someone or something) available to (one) v. (biri) için (birini/bir şeyi) erişilir kılmak
make (someone or something) available to (one) v. (birine birini/bir şeyi) sağlamak
make (someone or something) available to (one) v. (birini/bir şeyi birinin) kullanması için vermek
Speaking
I am not available interj. müsait değilim
are you available? interj. müsait misiniz?
are you available? interj. müsait misin?
the number you are calling is not available expr. aradığınız numaraya ulaşılamıyor
it's available now expr. artık var
we are available expr. biz müsait durumdayız
no seats available expr. boş yer yok
when you are available expr. müsait olduğunda
when you are available expr. müsait olduğun zaman
he/she is not available right now expr. şu an yerinde yoklar
no seats available expr. yer yok
I am available expr. müsaitim
it's available now expr. artık uygun
Trade/Economic
available-to-promise n. ATP
cash flow available for debt service (cfads) n. borç yönetimine uygun nakit akışı
reserves available for distribution n. dağıtıma hazır yedekler
other reserves not available for distribution n. dağıtılmayacak diğer yedekler
reserves not available for distribution n. dağıtılmayacak yedek akçeler
profit available for distribution n. dağıtılabilir kar
available surplus n. dağıtılmamış kar
available surplus n. dağıtılmamış karlar
available cash n. eldeki nakit
best available technology n. elde edilebilen en iyi teknoloji
available assets n. emre hazır aktif
available assets n. emre hazır aktifler
publicly available standards n. genel kullanıma açık standartlar
available fund n. hazır fon
immediately available assets n. hemen geçerli varlıklar
available means n. her an paraya dönüştürülebilecek şeyler
immediately available funds n. hemen kullanılabilir olan fonlar
publicly available specification n. halka açık şartnameler
available to promise n. karşılanabilen miktar
available balance n. kalan bakiye
credit available n. kullanılabilir limit
available balance n. kullanılır bakiye
available balances n. kullanılabilir bakiye
available original tranche b commitment n. kullanılabilir orijinal b dilimi taahhüdü
cash credit line available n. kullanılabilir nakit avans limiti
available assets n. kullanıma hazır aktifler
available asset n. kullanılabilir varlık
available cash n. kullanıma hazır para
available cash n. mevcut aktif
available balance n. mevcut bakiye
available assets n. mevcut mallar
available cash n. nakit para
available capital n. mevcut sermaye
net unrealized gains on available for-sale securities n. pazarlanabilir menkul kıymetlerin tahsil edilmemiş net kazançları
securities available for sale n. satılmaya hazır menkul değerler
available- for-sale financial assets n. satılmaya hazır finansal varlıklar
available for sale financial assets n. satılmaya hazır finansal varlıklar
interest from securities available-for-sale n. satılmaya hazır menkul değerlerden alınan faizler
available-for sale financial assets n. satışa hazır finansal varlıklar
cost of goods available for sale n. satışa hazır mallar maliyeti
available-for sale financial assets n. satılmaya hazır finansal varlıklar
date available for work n. işe başlayabileceğiniz tarih
make loan credit facilities available v. kredi kullandırmak
make credit facilities available v. kredi kullandırmak
make loan available v. kredi kullandırmak
available-to-promise adj. sevkiyata hazır
not available adj. uygun değil
Law
available evidence n. eldeki kanıt
available evidence n. eldeki delil
available evidence n. eldeki kanıtlar
available evidence n. mevcut kanıt
available evidence n. mevcut delil
available for use adj. oturmaya müsait
Politics
available vacancy n. boş yer
publicly available information n. halka açık bilgi
make benefits available v. peşkeş çekmek
make benefits available to his supporters v. yandaşlarına peşkeş çekmek
make benefits available to his supporters v. yandaşlarına peşkeş çekmek
Tourism
best available rate (bar) n. en uygun fiyat
revenue per available room n. oda başına gelir
revenue per available room (revpar) n. oda başı elde edilen gelir
highly available adj. yüksek erişimli
Technical
available power n. alınabilir güç
available in the region n. bölgede mevcut
available soil moisture n. elverişli toprak nemi
maximum available gain n. elde edilebilir en büyük kazanç
available heat n. etkili ısı
available storage capacity n. faydalı biriktirme hacmi
available water supply n. faydalanılan su
available head n. faydalı yükseklik
available time n. hazır süre
available heat n. işe yarar ısı
available cohesion n. kabul edilen kohezyon
available time n. kullanılabilen süre
available heat n. kullanılabilir ısı
available working head n. kullanılabilir yararlı yük
available capacity n. kullanılabilir kapasite
available energy n. kullanılabilir enerji
available time n. kullanılır süre
available power n. kullanılır güç
available water supply n. kullanılabilir su kaynağı
available time n. kullanılabilir süre
available machine time n. kullanılabilir makine zamanı
available power n. kullanılabilir güç
available working head n. kullanılabilir faydalı yük
review of available methods of chemical analysis n. mevcut kimyasal analiz metotlarının incelenmesi
available energy n. mevcut enerji
average available discharge n. ortalama faydalı akım
average available discharge n. ortalama faydalı deşarj
available water supply n. sağlanmış su
available head n. yararlı yükseklik
available storage capacity n. yararlı biriktirme hacmi
available water supply n. yararlanılan su
available car area n. (asansör) kullanılabilir kabin alanı
commercially available adj. piyasada satılan
Computer
available time n. hazır süre
any available n. hazır bağlantı
available context n. kullanılabilir içerik
available printer memory n. kullanılabilir yazıcı belleği
available buttons n. kullanılabilir düğmeler
available allocation units n. kullanılabilir yerleşim birimi
available buttons n. kullanılabilen düğmeler
add-ins available n. kullanılabilir içine-ekleler
built-in toolbars available n. kullanılabilir yerleşik araç çubukları
available bytes n. kullanılabilir bayt
viewing options available n. kullanılabilir gösterme seçenekleri
available fax modems n. kullanılabilen faks modemler
available groups n. kullanılabilir gruplar
best available n. kullanılabilen en iyisi
available files n. kullanılabilir dosyalar
available controls n. kullanılabilir denetimler
any available document n. kullanılabilen her belge
available machine time n. kullanılabilir makine zamanı
available fonts n. kullanılabilir yazı tipleri
available print servers n. kullanılabilen yazdırma sunucuları
available choice n. kullanılabilir seçenek
available ports n. kullanılabilen bağlantı noktaları
paper available n. kullanılabilir kağıt
available tracks n. kullanılabilen izler
available from n. kullanılma aralığı başlangıç
available headings n. kullanılabilen üstbilgiler
available users n. kullanılabilen kullanıcılar
available styles n. kullanılabilecek biçemler
available queues n. kullanılabilen kuyruklar
available time n. kullanılabilen süre
available printers n. kullanılabilen yazıcılar
available groups n. kullanılabilen gruplar
available drivers n. kullanılabilen sürücüler
available memory n. kullanılabilir bellek
available types n. kullanılabilen türler
available formats n. kullanılabilir biçimler
available references n. kullanılabilir başvurular
macro is available with n. makro kullanılabilen yerler
macros available in n. makroların kullanılabileceği yer
pets available n. satılık evcil hayvanlar
data available line n. veri hazır hattı
available references n. uygun başvurular
not available adj. kullanılamaz
make toolbar available to expr. araç çubuğunu kullanılabilir yap
space for tools is not available expr. araçlar için yer yok
multiple maps available expr. birden çok harita kullanılabilir
multiple features available expr. birden çok özellik kullanılabilir
no preview available expr. baskı önizleme kullanılamaz
status not available expr. durum kullanılamıyor
active code page not available from con device expr. etkin kod sayfası con aygıtından kullanılamıyor
line available expr. hat kullanılabilir
update available expr. güncelleme hazır
no connections are available expr. hiçbir bağlantı yok
not available expr. hazır değil
not available expr. kullanılamıyor
no data available expr. mevcut veri bulunmamaktadır
make autotext entry available to expr. otomatik metin girdisi kullanılabilecek yer
k available expr. k kullanılabilir
not available expr. kullanılabilir değil
k available expr. k boş
make macro available to expr. makronun kullanılabileceği yer
command is not available expr. komut kullanılamıyor
no translations available expr. mevcut çeviri yok
k bytes available expr. k byte boş
edition manager is not available expr. yayım yöneticisi kullanılamaz
not available expr. yok
Telecom
next available agent n. bir sonraki uygun temsilci
longest available agent n. en uzun süredir müsait temsilci
available time n. hattın boş olduğu süre
publicly available telephone service n. kamuya açık telefon hizmeti
available memory    n. kullanılabilir bellek
available bit rate n. mevcut bit hızı
available time n. müsait zaman
available line n. mevcut hat
auto available expr. oto uygun
Electric
maximum available temp n. azami uygunluktaki ısı
maximum available gain n. elde edilebilir en büyük kazanç
Television
available battery capacity n. geçerli pil kapasitesi
Transportation
available-to-load date n. uygun yükleme tarihi
available-to-load date n. yüklemeye uygun tarih
ald (available-to-load date) n. uygun yükleme tarihi
ald (available-to-load date) n. yüklemeye uygun tarih
Aeronautic
emergency distance available n. acil durum pist mesafesi
available seat kilometers n. arz edilen koltuk kilometre
cost per available seat-mile n. arz edilen koltuk mil başına maliyet
take-off run available n. kalkış koşusu için mevcut mesafe
take-off run available n. mevcut kalkış koşu mesafesi
take-off run available n. mevcut kalkış yüzeyi
landing distance available n. mevcut iniş mesafesi
accelerated stop distance available n. mevcut hızlanma durma mesafesi
take-off distance available n. mevcut kalkış mesafesi
accelerate-stop distance available n. yardımcı pist uzunluğu
Marine
available workable hatch n. mevcut çalışabilir ambar ağzı
Medical
available means in the hospital n. hastanenin olanakları
available means in the hospital n. hastanedeki mevcut olanaklar
available noninvasive options n. mevcut invaziv olmayan seçenekler
readily available adj. kolayca bulunabilen
Physics
available power n. kullanılabilir güç
Chemistry
free available residual chlorine n. serbest kalıntı clorin
available chlorine n. serbest klor
Agriculture
available soil moisture n. elverişli toprak nemi
available field capacity n. faydalı tarla kapasitesi
available soil moisture n. faydalı nem
Tobacco
available with n. kimin tarafından yetki verileceği
Environment
plant available nitrogen n. bitkiye yarayışlı azot
best available tecnology n. en iyi kullanılabilir teknoloji
available groundwater resource (agr) n. mevcut yeraltı suyu kaynağı
Geography
best available technology n. en iyi kullanılabilir teknoloji
available nurient n. kullanılabilir besin
Meteorology
convective available potential energy n. konvektif yeterlikli potansiyel enerji
Geology
available nutrient n. elde edilebilir besin
best available technology n. en iyi mevcut teknoloji
available nutrient n. kullanılabilir besin
Military
operating beds available n. açık hasta yatağı mevcudu
available supply rate n. günlük cephane ikmal oranı
ammunition available supply rate n. günlük cephane ikmal oranı
combat available aircraft n. muharebeye hazır uçak
commercially available equipment n. piyasadan elde edilebilir teçhizat
commercially available equipment n. piyasada mevcut teçhizat
gross space available for storage n. safi depolama sahası
mission enemy terrain troops and time available n. vazife düşman arazi ve mevcut kuvvetler ve zaman
available payload n. yük kapasitesi
space available mail n. denizaşırı bir askeri kargo gönderim kategorisi
available for reassignment adj. yeniden atanmaya hazır
available for reassignment adj. yeniden tahsise hazır
all available adv. tam mevcutla
Printery
annual available hours n. yıllık mevcut zaman
Slang
mba (married but available) expr. evliyim ancak müsaitim