birtakım - Turkish English Dictionary
History

birtakım



Meanings of "birtakım" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
birtakım some adj.
birtakım certain adj.
birtakım several adj.
birtakım sundry adj.
birtakım a number of adj.
birtakım this adj.
birtakım a set of adj.
birtakım somedeal adj.

Meanings of "birtakım" with other terms in English Turkish Dictionary : 154 result(s)

Turkish English
General
birtakım tutarsızlıklar certain inconsistencies n.
birtakım iddialar some claims n.
birtakım iddialar some allegations n.
belirli birtakım çevresel özelliklere odaklanma attending n.
köpek ırkları için birtakım standartlar belirleyen, soy kayıtlarını tutan ve köpek gösterilerinin kurallarını belirleyen kurum kennel club n.
modern cadılık inancında ve diğer birtakım dinlerde kişisel dönüşüme veya dışsal değişime sebep olduğu düşünülen faaliyet magick n.
sabır, özveri, besleyici olma ve cinselliği sadece evlilikte yaşama gibi değerlere önem veren ve özellikle birtakım latin amerikalı kültürlerde yaygın olan, geleneksel dişiliğin güçlü veya abartılı bir formu marianismo n.
kraliyet konutlarında törenleri düzenlemek gibi birtakım görevleri bulunan yüksek rütbeli memurlar marshall n.
abd'nin birtakım şehirlerinde mahkeme süreçlerinde hizmet vermek ve bazı görevleri ifa etmek üzere görevlendirilmiş kanun görevlisi marshall n.
abd'nin birtakım şehirlerinde emniyet müdürü veya itfaiye teşkilatı müdürü marshall n.
mayıs ayının ilk gününün sabahında görülen ve birtakım doğaüstü özellikler atfedilen çiylenme may dew n.
birtakım ticari mallar için kullanılan çeşitli ingiliz miktar birimlerine verilen ad hundred n.
birtakım hislerin ifadesi olarak yüzünü buruşturma mouth n.
metinde birtakım değişiklikler yapma rewrite n.
cırcır böcekleri familyasının eski dünya'ya özgü birtakım cırcır böceği türlerini içeren tip cinsi gryllus n.
birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü rule n.
birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan rules n.
birtakım ortak çıkarlar doğrultusunda birleşmiş insan grubu commonwealth n.
doğaüstü birtakım güçlere lanetlemesi için çağrıda bulunma condemnation n.
(kamera gibi) birtakım ek özelliklere sahip olmayan telefonlar feature phones n.
insan davranışının yalnızca bireyin genleri ve birtakım psikolojik faktörlerin etkisiyle oluştuğuna ve kontrol edildiğine inanan görüş biological determinism n.
birtakım sosyal şartların ürünü construct n.
savunduğu konuyu başka birtakım gerekçelere dayatmak shift one's ground v.
birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek maneuver v.
sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek (tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden) fly blind v.
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) maneuver v.
tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek fly by the seat of one's pants v.
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) manoeuvre v.
birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek manoeuvre v.
birtakım hedeflere ulaşmak için durumu manipüle etmek manoeuvre v.
metinde birtakım değişiklikler yapmak rewrite v.
birtakım işlerle meşgul olmak be on the go v.
birinden birtakım bilgiler edinmek elicit something from someone v.
birisi için birtakım düzenlemelerde bulunmak make arrangements for someone v.
birtakım çağrışımlar yapan evocative of adj.
insanlara özgü birtakım hislere, güçlere veya zayıflıklara açık human adj.
birtakım düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan oppressed adj.
akla getiren (birtakım şeyleri) evocative of adj.
zerdüştlerin kutsal kitabında yer alan birtakım şiir formundaki vaazlara ilişkin gathic adj.
Phrasals
(birtakım görüşlerden) kurtarmak win away v.
Colloquial
birtakım (bir şey) a number of (something) adj.
Idioms
(boksta) eldiven takma, maçın rauntlara bölünmesi, nakavt ilan etmeden önce on saniye sayılması gibi birtakım dürüst dövüşme kuralları the queensberry rules n.
zor bir dönem için birtakım önlemler almak batten down the hatches v.
birtakım düşünceleri desteklemek carry the banner for v.
zor bir dönem için birtakım önlemler almak batten down the hatches v.
için birtakım düzenlemelerde bulunmak make arrangements for v.
Trade/Economic
birtakım ürünleri aynı satıcıdan ikinci kez sipariş etme reorder n.
muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi self insurance n.
bir yazıya birtakım eklemeler yapmak interline v.
Law
gerçeklerin üstünün kapatıldığı iddia edilen boşanma ve birtakım diğer davalara müdahale etme yetkisi bulunan görevli king's proctor [uk] n.
kral mahkemesi tarafından çıkarılan, ingiltere kralı'nın adına bir devlet memurunun birtakım kamu görevlerini yerine getirmesini emreden bir ferman mandamus n.
(sözleşme hukukunda) mal ve mülk verilen tarafın bu ayniyat doğrultusunda karşılıksız olarak birtakım hizmetler sunacağını kaydeden bir kefalet sözleşmesi mandate n.
birtakım devredilemez mülklerin en genç erkek varise miras kalmasını gerektiren eski bir teamül minorat n.
polis teşkilatının üyesi olmayıp polislere yardımcı birtakım yetkileri bulunan üniformalı görevli community support officer (cso) [uk] n.
girdiği davalarda birtakım manüpilatif teknikler uygulayarak zafer kazanmaya çalışan avukat philadelphia lawyer n.
askeri olmayan birtakım hizmetlerle elde edilen feodal mülkiyet free socage [uk] n.
yasal işlemde taraflardan alacağı para miktarının bir kısmını, birtakım yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle alıkoymak recoup v.
Politics
bir programı yürürlüğe sokmak veya birtakım hedeflere ulaşmak için derhal ve doğrudan eyleme geçilmesi gerektiğini savunan kimse maximalist n.
Technical
sanat eserinin üzerinde bulunup baskı ressamının izleyeceği birtakım talimatları içeren şeffaf kaplama overlay n.
Computer
uluslararası standartlar örgütü'nün batı avrupa dilleri için ortaya koyduğu birtakım standart karakter latin-1 n.
uluslararası standartlar örgütü'nün batı avrupa dilleri için ortaya koyduğu birtakım standart karakter iso latin-1 n.
başkalarının internetten birtakım dosyaları indirmesini mümkün kılma file sharing n.
rastgele örnekleme tekniklerine ve birtakım fizik ve matematik problemlerinin bilgisayar simülasyon kullanımı ile çözümüne ait veya ilişkin monte carlo adj.
rastgele örnekleme tekniklerini ve birtakım fizik ve matematik problemlerinin bilgisayar simülasyon kullanımı ile çözümünü içeren monte carlo adj.
Woodworking
dipterocarpaceae familyasına mensup birtakım ağaçlardan elde edilip vernik ve matbaa mürekkebi yapımında kullanılan yumuşak reçine gum dammar n.
malay takımadaları'nda yetişen dipterocarpaceae familyasına mensup birtakım ağaçlardan elde edilip vernik ve matbaa mürekkebi yapımında kullanılan yumuşak bir reçine gum damar n.
birtakım akasya türlerinin meyve kabuğuna verilen ad babul n.
birtakım akasya türlerinin meyve kabuğuna verilen ad gonake n.
Dyeing
birtakım boyalarda kullanılan metalik altın sarısı goldtone n.
Medical
sistemin bünyeyi egzama, sedef hastalığı, pitriyaz gibi birtakım cilt hastalıklarına yatkın hale getiren hastalıklı durumu rheumic diathesis n.
Anatomy
birtakım amfibiler gibi bazı türlerin yumurtalarında görülen kalınlaşmış hücre zarı membrana striata n.
birtakım amfibiler gibi bazı türlerin yumurtalarında görülen kalınlaşmış hücre zarı striated membrane n.
birtakım amfibiler gibi bazı türlerin yumurtalarında görülen kalınlaşmış hücre zarı zona radiata n.
Pathology
vücutta birtakım dokuların anormal yapıda kıkırdak oluşturması cartilaginification n.
özellikle yaylak sığırlarında belirli aralıklarla görülen, birtakım iltihap oluşturan bakterilerden kaynaklanan ve ölümcül olabilen kronik ve ilerleyici bir mastitis summer mastitis n.
bağ dokusundaki bir proteinin üretimini kontrol eden gendeki sorundan kaynaklanıp kalıtımsal olarak aktarılan, uzun kemiklerin aşırı uzaması ile gözde ve dolaşım sisteminde birtakım sorunlarla karakterize edilen bir bağ dokusu bozukluğu marfan's syndrome n.
eklemlerde yangı ve birtakım şekil bozuklukları ile kendini gösteren kronik bir otoimmün hastalık rheumatism n.
Pharmaceutics
birtakım kemik hastalıklarının tedavisinde damardan verilen bifosfonat grubu bir ilaç zoledronic acid n.
birtakım kemik hastalıklarının tedavisinde damardan verilen bifosfonat grubu bir ilaç zoledronate n.
besinsel birtakım tedbirlerin alınmasını gerektiren çok etkili bir antidepresan grubu maoi drugs n.
Parasitology
birtakım parazit nematodların enfekte olmuş bireylerin kanında bulunan larvası microfilaria n.
Food Engineering
birtakım katkıların eklenmesiyle gıdanın zenginleştirilmesi nutrification n.
Gastronomy
rom, su, şeker, limon suyu ve birtakım tatlandırıcı özütlerden oluşan bir içki rum shrub n.
irmiği, şekeri ve birtakım lezzet verici malzemeleri sütte kaynatarak yapılan yumuşak bir tatlı semolina pudding n.
Physics
newton'un hareket yasalarının uygulanamayacağı birtakım hızlandırıcı kuvvetlerin mevcut olduğu koşul noninertial frame n.
manyetik alana maruz kalmış birtakım sıvıların akış özelliklerinde görülen değişimleri çalışan bilim dalı magnetorheology n.
kimyasal reaksiyonlar veya fiziksel değişimler sırasında birtakım özelliklerin korunumu conservation n.
Chemistry
birtakım alil türevlerinden yapay olarak elde edilen uçucu ve acı bir sıvı dipropargyl n.
bileşiklerde birtakım elementlerin var olup olmadığını çıkardığı alevin rengine bakarak tespit etme yöntemi flame reaction n.
bileşiklerde birtakım elementlerin var olup olmadığını çıkardığı alevin rengine bakarak tespit etme yöntemi flame test n.
oksijen içeren birtakım bileşik isimlerinin sonuna gelen bir ek -one suf.
Biology
birkaç kuşak boyunca görünmeyen birtakım özelliklerin yeniden ortaya çıkması reversion n.
birtakım süngerlerin iskeletlerini oluşturan boynuzsu fibröz madde keratode n.
birtakım protozoaların kamçılarının köküne yakın yerde bulunan büyük bir mitokondri içindeki dna spirali kinetonucleus n.
birtakım protozoaların kamçılarının köküne yakın yerde bulunan büyük bir mitokondri içindeki dna spirali kinetoplast n.
birtakım kamçılı protozoalarda kamçının kökünü oluşturan bir yapı kinetosome n.
birtakım bulaşıcı hastalıklara sebep olan veya bu hastalıkların yayılmasına yol açan bir mikroorganizma microzyme n.
birtakım dinoflagellatların kabuklarında bulunan bir bölüm girdle n.
bitkilerde görülen birtakım çıkıntı şeklindeki küçük yapılar gland n.
Biochemistry
birtakım bitki hücrelerinin duvarlarında bulunup bitkinin sert ve dik durmasını sağlayan kompleks bir polimer lignireose n.
birtakım bitki hücrelerinin duvarlarında bulunup bitkinin sert ve dik durmasını sağlayan kompleks bir polimer lignin n.
birtakım bitki hücrelerinin duvarlarında bulunup bitkinin sert ve dik durmasını sağlayan kompleks bir polimer lignone n.
Marine Biology
su yosunlarının arasında yaşayıp onları taklit eden birtakım derin deniz yumuşakçalarını içeren bir cins scyllaea n.
Astronomy
boylam bulmak için gözlemlerde kullanılan birtakım veriler longitude stars n.
Zoology
areneidae familyasına ait birtakım küremsi ağ ören örümcekleri içeren bir cins zilla n.
birtakım kamçılı protozoaların çekirdeklerinin yakınında bulunan granüler hücre gövdesi kinetoplast n.
turbellarya familyasına mensup birtakım tenyaların epidermal hücre ile üretilen iğsi iğneye sahip bir kapsül sagittocyst n.
birtakım kum kurtlarının hortumlarında bulunan boynuzsu veya kalsifik dokuya sahip kesici plaka çiftinden her biri mandible n.
hindi ve birtakım soyu tükenmiş canlıları içeren bir familya meleagrididae n.
hindi ve birtakım soyu tükenmiş canlıları içeren bir familya family meleagrididae n.
keçilerle akrabalığı bulunup birtakım yönlerden antilopları andıran, boynuzlugiller familyasına mensup çeşitli memelilere verilen ad mountain antelope n.
keçilerle akrabalığı bulunup birtakım yönlerden antilopları andıran, boynuzlugiller familyasına mensup çeşitli memelilere verilen ad mountain goat n.
rotifer gibi birtakım mikroskobik canlılarda görülen koruyucu dış kabuk veya kın lorica n.
Botanic
afrika'da yetişen acacia cinsi birtakım ağaçlardan elde edilen bir zamk acacia senegal n.
avustralya, yeni gine, malezya ve güneydoğu asya'da yetişen birtakım ot ve çalıları içeren bir cins goodenia n.
Social Sciences
orta avustralya'daki birtakım aborjin kabilelerinde ölen kişinin öcünü almakla görevli bir tür şaman kadaitcha n.
(birtakım orta avustralya aborjin kabilelerinde) kabilesinden birinin ölümünün intikamını almakla yükümlü erkek kurdaitcha n.
(birtakım orta avustralya aborjin kabilelerinde) kurdaitcha'nın intikam görevi sırasında yerde ayak izi bırakmamak için giydiği devekuşu tüyünden yapılmış ayakkabılar kurdaitcha shoes n.
Education
(yeni zelanda'da) kriket ve netbol gibi birtakım spor dallarını içeren, okullar için tasarlanmış bir fitness programı kiwisports n.
Linguistics
modern yunan edebiyatında antik yunanca'ya özgü birtakım özellikleri barındıran bir tarz katharevusa n.
(birtakım dillerde) kelimeyle ifade edilen kavram lexicalized concept n.
s veya z gibi birtakım sesleri r olarak telaffuz etmek rhotacize v.
s veya z gibi birtakım sesleri r olarak telaffuz etmek rhotacise v.
History
kral john'un ayaklanan ingiliz baronlarına birtakım siyasi haklar verdiği kraliyet imtiyaznamesi magna charta n.
(eskiden) birtakım italyan şehir ve kasaba belediyelerinde bulunan yasama organı great council n.
(ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle the rules n.
birtakım prenslik veya devletlerce kullanılmış sancak gonfalon n.
Religious
birtakım aşırı geleneksel teolojik kavram ve yorumlara bağlılık kabbalism n.
isa'nın yaşamı ve ölümü sırasında sahip olduğu birtakım tanrısal özelliklerinden feragat etmesi kenosis n.
(yahudilik'te) sinagog hizmetlerinde birtakım ayrıcalık tanınan, harun soyundan gelen levi kabilesine mensup bir aileye üye kimse kohen n.
hamursuz bayramı'nın ilk gecesinde yenen yabanturpu gibi birtakım acı otlar maror n.
hamursuz bayramı'nın ilk gecesinde yenen yabanturpu gibi birtakım acı otlar moror n.
dünyanın gerçekte yaşanmamış bir tarihin birtakım belirtileri ile yaratıldığını öne süren teolojik bir önerme omphalos n.
gizli kutsal bilgeliğin sembolü olarak gördükleri yılanlara tapınan birtakım gnostik tarikatların öğreti ve inançları ophism n.
Environment
birtakım yabani özellikler taşıyan semiwild adj.
birtakım yabani özellikler taşıyan semi-wild adj.
Geology
derin okyanus tabanlarında bulunan, yüksek oranda manganez gibi birtakım metalleri içeren küçük ve şekilsiz beton parçası manganese nodule n.
Military
birtakım onursal nişanlarda, en düşük rütbeli sınıf mensupları knights companions n.
askeri bir operasyonun yapılmasını birtakım yöntemsel kısıtlamaların uygulanmasını gerektirecek ölçüde engelleyen hava şartları marginal weather n.
ordunun özel birtakım dairelerinin başındaki subay commissary general n.
1989 yılında yürürlüğe giren, küçük işletmeler, sivil toplum örgütleri ve yerel hükümetler gibi küçük oluşumlar üzerindeki düzenlemelerin etkilerini ele almak için birtakım devlet kurumlarının açılmasını gerekli kılan federal bir yasa rfa (regulatory flexibility act) abrev.
Sport
(boksta) eldiven takma, maçın raundlara bölünmesi, nakavt ilan etmeden önce on saniye sayılması gibi birtakım dürüst dövüşme kuralları marquis of queensberry rules n.
Music
altı zil üzerinde çalınan birtakım armoni değişimlerine ilişkin minor adj.
Abbreviation
doğuştan getirilen ve bütün insan dillerinde ortak birtakım kuralların varlığını savunan kuram ug (universal grammar) n.
Ornithology
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad mallemock n.
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad mallemuck n.
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad mollymawk n.
kuzey atlantik'in derin sularına özgü çeşitli büyük fırtına kuşu ve fulmar ile güney kutup denizi'ne özgü birtakım aestrelata türlerine verilen ad mollemock n.
birtakım deniz kırlangıcı türlerine verilen ad gull teaser n.
dalgıç kuşları ile birtakım nesli tükenmiş türleri içeren bir takım order gaviiformes n.
Reptiles
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen tuatara (sphenodon punctatus) n.
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen sphenodon n.
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen hatteria n.
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen tuatera n.