Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
bring in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"bring in"
in Turkish English Dictionary : 39 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
bring in
v.
kazanmak
2
General
bring in
v.
sunmak
3
General
bring in
v.
kazandırmak
4
General
bring in
v.
para getirmek
5
General
bring in
v.
getirmek
6
General
bring in
v.
kazandırmak (para)
7
General
bring in
v.
vermek
8
General
bring in
v.
kazanç getirmek
9
General
bring in
v.
tanıtmak
10
General
bring in
v.
suçluyu karakola getirmek
11
General
bring in
v.
işe almak
12
General
bring in
v.
işi vermek
13
General
bring in
v.
işe karıştırmak
14
General
bring in
v.
derdest etmek
15
General
bring in
v.
işe sokmak
16
General
bring in
v.
iş vermek
17
General
bring in
v.
karakolda sorgulamaya çekmek
Phrasals
18
Phrasals
bring in
v.
ithal etmek
19
Phrasals
bring in
v.
katılmasını sağlamak
20
Phrasals
bring in
v.
içeri taşımak
21
Phrasals
bring in
v.
içeri sokmak
22
Phrasals
bring in
v.
içeri getirmek
23
Phrasals
bring in
v.
içeri almak
24
Phrasals
bring in
v.
dahil etmek
25
Phrasals
bring in
v.
içeri çekmek
26
Phrasals
bring in
v.
aklını çelmek
27
Phrasals
bring in
v.
cezbetmek
28
Phrasals
bring in
v.
içeri buyur etmek
29
Phrasals
bring in
v.
içeri girmesine izin vermek
30
Phrasals
bring in
v.
(belirli bir tutara) satılmak
31
Phrasals
bring in
v.
aktarmak
32
Phrasals
bring in
v.
iletmek
Trade/Economic
33
Trade/Economic
bring in
v.
karara varmak
Law
34
Law
bring in
v.
karara varmak (jüri)
Politics
35
Politics
bring in
v.
parlamentoya sunmak
36
Politics
bring in
v.
parlamento gündemine getirmek
Sport
37
Sport
bring in
v.
(belirli bir skorla) kazanmak
Baseball
38
Baseball
bring in
v.
kale koşucusunun sayı kalesine gitmesini sağlamak
Card
39
Card
bring in
v.
(vist veya briçte) bir destenin uzun kartlarıyla el kazanmak
Meanings of
"bring in"
with other terms in English Turkish Dictionary : 100 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
bring in line
v.
sıraya sokmak
2
General
bring someone in on
v.
birinin bir işe katılmasını sağlamak
3
General
bring somebody in something
v.
kazanç getirmek
4
General
bring somebody in something
v.
kazandırmak
5
General
bring in through pipes
v.
borularla taşımak
6
General
bring in through
v.
taşımak
7
General
bring someone in on
v.
birini bir işe katmak
8
General
bring out the best in someone
v.
birinin içindeki cevheri çıkarmak
9
General
bring up in conversation
v.
açmak
10
General
bring in something new
v.
bir ilke imza atmak
11
General
bring in numerous victories
v.
sayısız zafere imza atmak
12
General
bring in money
v.
gelir getirmek
13
General
bring a trouble in the past
v.
geçmişte başına iş açmak
14
General
bring in the tourists
v.
turist çekmek
15
General
bring (somebody) in for questioning
v.
birini sorgulanmak üzere getirmek
16
General
bring 1500 dollars in a month
v.
ayda bin beş yüz dolar getirmek
17
General
bring in compliance with
v.
uygun hale getirmek
18
General
bring down in ruins
v.
yıkmak
19
General
bring down in ruins
v.
yerle bir etmek
Phrasals
20
Phrasals
bring someone or something in(to) some place
v.
birini bir yere getirmek/içeri almak
21
Phrasals
bring someone or something in
v.
birini bir yere getirmek/içeri almak
22
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini almak
23
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini dahil etmek
24
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini işe katmak
25
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini işin içine katmak
26
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini getirmek
27
Phrasals
bring in some place
v.
bir yere getirmek
28
Phrasals
bring in some place
v.
içeri almak
29
Phrasals
bring something out (in someone)
v.
(birinin içindeki) bir şeyi ortaya çıkarmak
30
Phrasals
bring something out (in someone)
v.
(birinin içindeki) bir şeyi açığa çıkarmak
31
Phrasals
bring in [obsolete]
v.
(kulübe) katılmak
32
Phrasals
bring in [obsolete]
v.
kıyak geçilmek
Colloquial
33
Colloquial
bring an amount of money in
v.
bir miktar para kazanmak
34
Colloquial
bring an amount of money in
v.
içeri bir miktar para sokmak
35
Colloquial
bring an amount of money in
v.
bir miktar gelir sağlamak
36
Colloquial
bring an amount of money in
v.
bir miktar gelir getirmek
Idioms
37
Idioms
bring (someone or something) out in droves
v.
(bir yerin) insanlarla dolup taşmasını sağlamak
38
Idioms
bring (someone or something) out in droves
v.
insanların/canlıların ilgisini/dikkatini (bir yere) çekmek
39
Idioms
bring (someone or something) out in droves
v.
insanların/hayvanların (bir yere) üşüşmesini sağlamak
40
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
(bir yerin) insanlarla dolup taşmasını sağlamak
41
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanların/canlıların ilgisini/dikkatini (bir yere) çekmek
42
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanların/hayvanların (bir yere) üşüşmesini sağlamak
43
Idioms
bring out the worst in someone
v.
birinin içindeki kötü yönleri çıkarmak
44
Idioms
bring out the worst in someone
v.
birinin kötü yönlerini çıkarmak
45
Idioms
bring something in its train
v.
beraberinde getirmek
46
Idioms
bring something in its wake
v.
bir şeyi beraberinde getirmek
47
Idioms
bring somebody in from the cold
v.
gruba kabul edilmek
48
Idioms
bring something in its train
v.
neden olmak
49
Idioms
bring in something
v.
(para) kazandırmak
50
Idioms
bring in something
v.
(para) kazanmak
51
Idioms
bring something in
v.
(para) kazandırmak
52
Idioms
bring something in
v.
(para) kazanmak
53
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanların/hayvanların bir yere akın etmesini/akın akın gelmesini sağlamak
54
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanları/hayvanları bir yere çekmek için aklını çelmek
55
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanları/hayvanları bir yere toplamak/çekmek için kandırmak/ayartmak
56
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanları/hayvanları sürü halinde bir araya getirmek
57
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanları/hayvanları kalabalık bir grup halinde bir araya toplamak/getirmek
58
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
insanları/hayvanları büyük gruplar halinde bir yere çekmek
59
Idioms
bring someone or something out in droves
v.
bir insan/hayvan seli yaratmak
60
Idioms
bring (someone) in from the cold
v.
(birini) bir gruba kabul etmek/almak
61
Idioms
bring (someone) in from the cold
v.
(birini) bir ortama kabul etmek/almak
62
Idioms
bring a verdict in
v.
hüküm vermek
63
Idioms
bring a verdict in
v.
hükmüne varmak
64
Idioms
bring a verdict in
v.
karara varmak
65
Idioms
bring a verdict in
v.
mahkeme kararı vermek
66
Idioms
bring out in droves
v.
dolup taşmasını sağlamak
67
Idioms
bring out in droves
v.
üşüşmelerini sağlamak
68
Idioms
bring out in droves
v.
akın ettirmek
69
Idioms
bring out in droves
v.
akın akın gelmelerini sağlamak
70
Idioms
bring out in droves
v.
bir araya toplamak/getirmek
71
Idioms
bring out in droves
v.
gruplar halinde bir yere çekmek
72
Idioms
bring out in droves
v.
(insan/hayvan) seli yaratmak
73
Idioms
bring out the best in
v.
içindeki cevheri ortaya çıkarmak
74
Idioms
bring out the best in
v.
içindeki iyiliği/iyi özellikleri ortaya çıkarmak
75
Idioms
bring out the best in
v.
iyi yanlarını ortaya çıkarmasını sağlamak
76
Idioms
bring out the best in (one)
v.
(birinin) içindeki cevheri ortaya çıkarmak
77
Idioms
bring out the best in (one)
v.
(birinin) içindeki iyiliği/iyi özellikleri ortaya çıkarmak
78
Idioms
bring out the best in (one)
v.
(birinin) iyi yanlarını ortaya çıkarmasını sağlamak
79
Idioms
bring out the best in somebody
v.
birinin içindeki cevheri ortaya çıkarmak
80
Idioms
bring out the best in somebody
v.
birinin içindeki iyiliği/iyi özellikleri ortaya çıkarmak
81
Idioms
bring out the best in somebody
v.
birinin iyi yanlarını ortaya çıkarmasını sağlamak
82
Idioms
bring out the worst in (one)
v.
(birinin) içindeki kötülüğü ortaya çıkarmak
83
Idioms
bring out the worst in (one)
v.
(birinin) içindeki kötü özellikleri ortaya çıkarmak
84
Idioms
bring out the worst in (one)
v.
(birinin) kötü yanlarını dışa vurmasına neden olmak
85
Idioms
bring out the worst in somebody
v.
birinin içindeki kötülüğü ortaya çıkarmak
86
Idioms
bring out the worst in somebody
v.
birinin içindeki kötü özellikleri ortaya çıkarmak
87
Idioms
bring out the worst in somebody
v.
birinin kötü yanlarını dışa vurmasına neden olmak
Trade/Economic
88
Trade/Economic
bring-in
v.
gelir sağlamak
89
Trade/Economic
bring in money
v.
irat getirmek
90
Trade/Economic
bring in a new product to the sector
v.
sektöre yeni ürün kazandırmak
Law
91
Law
bring in a verdict
v.
hüküm vermek
92
Law
bring in a verdict
v.
hükümüne varmak
93
Law
bring in a verdict
v.
karara varmak
94
Law
bring in a verdict of guilty
v.
suçlu bulmak
Politics
95
Politics
bring in a bill
v.
yasa tasarısı sunmak
Technical
96
Technical
bring lower yarn suction arm in initial position
v.
alt iplik emiş kolunu başlangıç konumuna getirmek
97
Technical
bring lower yarn suction arm in working position
v.
alt iplik emiş kolunu çalışma konumuna getirmek
Computer
98
Computer
bring-in
n.
öneri
99
Computer
bring in front of text
expr.
metnin önüne getir
Pathology
100
Pathology
bring out (in)
v.
leke, kızarıklık ile kaplamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bring in
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy