cat - Turkish English Dictionary
History

cat

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "cat" in Turkish English Dictionary : 47 result(s)

English Turkish
Common Usage
cat n. kedi
General
cat n. dedikoducu kadın
cat n. caz meraklısı kimse
cat n. kedi
cat n. pisi
cat n. kedi soyundan hayvan
cat n. kinci kadın
cat n. dokuz kuyruklu kırbaç
cat n. dokuz kamçılı kırbaç
cat n. çelik çomak oyunundaki çomak
cat n. (kısaca) çelik çomak oyunu
cat n. (eski ingiliz sisteminde) bireysel tasarruf hesabı
cat n. büyük kedi
cat v. istifra etmek
cat v. kusmak
cat v. kusarak çıkarmak
cat v. dokuz kuyruklu kırbaç ile kamçılamak
cat v. dokuz kamçılı kırbaç ile kamçılamak
Colloquial
cat n. herif
cat n. tip
cat n. arkadaş
Trade/Economic
cat n. amerika'da solomon brothers tarafından sıfır kuponlu bonolar şeklinde yeniden ihraç olunan bir amerikan hazine bonosu türü
Technical
cat n. pişik
cat n. çift kollu bir turnike türü
Construction
cat n. ilk sıva katının çıtalar arasındaki kısmı
Marine
cat n. katamaran
cat n. tek direkli küçük yelkenli
cat n. griva palangası
cat n. geminin grivasına çapa çekmek için kullanılan güçlü palanga
Marine Biology
cat n. kedi balığı
cat n. yayın balığı
cat n. (kısaca) kedibalığı
Zoology
cat n. evcil kedinin kürkü veya postu
cat n. felidae familyasına ait büyük kedilere verilen ad
Botanic
cat n. kat çalısının mutluluk verici etkisi olan, tütün gibi çiğnenebilen veya çay yapmakta kullanılan yaprakları
History
cat n. hanedan armasında kedi temsili
Military
cat n. ortaçağ savaşlarında tahkimata yaklaşmak için kullanılan alçak ve hareketli savunma aracı
Baseball
cat n. bir tür beyzbol oyunu
Card
cat n. bezik benzeri çeşitli kart oyunlarında her elde var olan kart
cat n. bazı poker oyunlarında geçerli olan bir el
cat n. bazı poker oyunlarında geçerli olan bir el
Slang
cat n. adam
cat n. erkek
cat n. skat oyunu
cat n. piyasada yükselmeye çalışan yeni bir kişi
cat n. şirret kadın
cat v. ilişkisi olduğu halde seks partneri aramak

Meanings of "cat" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
çat sudden noise n.
çat crash n.
çat pom n.
çat bang interj.
Slang
çat bam interj.

Meanings of "cat" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
old cat n. cadı
dried cat food n. kuru kedi maması
manx cat n. mankedisi
abyssinian cat n. habeş kedisi
manx cat n. man kedisi
siamese cat n. siyam kedisi
domestic cat n. ev kedisi
the cat´s fur n. kedi tüyü
panther cat n. panter
cat purr n. kedi mırıltısı
cat a mountain n. yaban kedisi
striped cat n. tekir kedi
black cat n. kara kedi
tiger cat n. kaplan
hunting cat n. çita
yellow cat n. sarman
street cat n. sokak kedisi
alley cat n. sokak kedisi
true cat n. gerçek kedi
angora cat n. ankara kedisi
jungle cat n. orman kedisi
cat litter n. kedi kumu
civet cat n. afrika misk kedisi
siamese cat n. siyamkedisi
tabby cat n. tekir
the cat´s fur n. kedinin tüyleri
house cat n. ev kedisi
cat (computer aided translation) n. bilgisayar destekli tercüme
wild cat n. yaban kedisi
palm cat n. misk kedisi
cat nap n. şekerleme
cat food n. kedi maması
tabby cat n. tekir kedi
civet cat n. miskkedisi
persian cat n. irankedisi
old cat n. cadaloz
cat and dog fight n. kedi köpek kavgası
wild cat n. vahşi kedi
civet cat n. misk kedisi
cat fancier n. kedi düşkünü
copy-cat n. taklitçi
cat-o-nine-tails n. dokuz kamçılı kırbaç
cat burglar n. ev hırsızı
stray cat n. sokak kedisi
black cat n. siyah kedi
cat suit n. sımsıkı elbise
cat and mouse game n. kedi fare oyunu
cat care n. kedi bakımı
cat box n. kedi kumluğu
cat box n. (özellikle kedinin) kum kabı
neighbourhood bully cat n. mahallenin kabadayı kedisi
cat hair n. kedi tüyü
cat-o-nine-tails n. dokuz kuyruklu kırbaç
cat deterrent/repeller n. kedi kovucu
cat deterrent/repeller n. kedi savar
world cat day n. dünya kediler günü
cat flap n. kedi kapısı
cat door n. kedi kapısı
cat burglar n. duvara tırmanıp eve giren hırsız
hero cat n. kahraman kedi
white hair cat n. beyaz tüylü kedi
clumping cat litter n. topaklaşan kedi kumu
clumping cat litter n. topaklanan kedi kumu
cat person n. kedi seven kişi
cat training n. kedi eğitimi
cat training center n. kedi eğitim merkezi
little cat n. küçük kedi
small cat n. küçük kedi
pretty cat n. şirin kedi
cute cat n. şirin kedi
cat tail n. kedi kuyruğu
witch's cat n. büyücünün kedisi
cat sitting n. kedi bakıcılığı
cat sitter n. kedi bakıcısı
cat tree n. kedi kulesi
cat tree n. kedi ağacı
cat and mouse n. kedi fare oyunu
cat and rat n. kedi fare oyunu
cat o' nine tails n. dokuz kuyruklu kırbaç
cat o' nine tails n. dokuz kamçılı kırbaç
cat sleep n. şekerleme
cat sleep n. kestirme
cat sleep n. kısa hafif uyku
cat-o'-nine-tails n. dokuz kuyruklu kırbaç
cat-o'-nine-tails n. dokuz kamçılı kırbaç
two old cat n. iki kişilik bir tür top oyunu
two o' cat n. iki kişilik bir tür top oyunu
cat breeds n. kedi ırkları
plush cat n. peluş kedi
emotional support dog/cat n. doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı kedi/köpek
hell-cat n. cadı
hell-cat n. acuze
hell-cat n. cadaloz
hell-cat n. eli maşalı
hell-cat n. şirret
musk cat n. misk salgılayan hayvan
musk cat [obsolete] n. fahişe
musk cat [obsolete] n. züppe
gib-cat [obsolete] n. erkek kedi
gib-cat [obsolete] n. yaşlı erkek kedi
fat cat n. zengin kimse
fat cat n. nüfuzlu kimse
fat cat n. yüksek mevkiye sahip kimse
fat cat n. siyasi partilere yardım eden zengin kimse
fat cat n. uyuşuk ve kayıtsız kimse
fat-cat n. nüfuzlu kimse
fat-cat n. yüksek mevki sahibi kimse
fat-cat n. siyasi partilere destek veren zengin kimse
fat-cat n. kendi halinde kimse
fat-cat n. uyuşuk kimse
cat person n. kedici
bear cat n. güçlü kuvvetli insan
bear cat n. vurdu mu deviren iri yarı tip
bell the cat v. tehlikeli işi üzerine almak
grin like a cheshire cat v. sırıtmak
grin like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi sırıtmak
stroke a cat v. kedi sevmek
lead a cat and dog life v. (eşler/karı koca) geçinememek
stroke the cat v. kedi sevmek
wait to see which way the cat will jump v. yaş tahtaya basmamak
chase a cat v. kedi kovalamak
have a cat v. kedi beslemek
keep a cat v. kedi beslemek
take the cat to the vet for her shots v. kediyi aşıya götürmek
take the cat to the vet to have her vaccinated v. kediyi aşıya götürmek
feed the cat v. kediye mama vermek
feed the cat v. kediyi beslemek
pet the cat v. kediyi sevmek
play with the cat v. kedi ile oynamak
adopt a cat v. kedi sahiplenmek
cat-sit v. sahibi yokken bir kediye bakıcılık yapmak
cat-sit v. kedi bakıcılığı yapmak
wild-cat adj. yasadışı
wild-cat adj. güvenilmez
wild-cat adj. riskli
wild-cat adj. rizikolu
cat-eyed adj. kedi gibi karanlıkta görebilen gözlere sahip
cat-eyed adj. gözleri kediye benzeyen
Phrasals
cat around v. önüne gelenle yatıp kalkmak
cat around v. bir sürü kişiyle yatıp kalkmak
cat around v. birçok farklı kişiyle seks yapmak
Proverb
a cat may look at a king bakan göze yasak olmaz
curiosity killed the cat kediyi merak öldürür
curiosity killed the cat fazla merak kediyi öldürür
there is more than one way to skin a cat bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
cat in gloves catches no mice eldiven giymiş kedi fare yakalayamaz
cat has nine lives kediler dokuz canlıdır
curiosity killed the cat merak insanı mezara sokar
curiosity killed the cat fazla merak iyi değildir
curiosity killed the cat fazla merak zararlıdır
curiosity killed the cat insanın başına ne gelirse meraktan gelir
cat can look at a king göze yasak olmaz
the cat would eat fish, but would not wet her feet başarı yolu taşlıdır/zorludur
the cat would eat fish, but would not wet her feet istediğini elde etmek için bazı zorluklara katlanman gerekebilir
the cat would eat fish, but would not wet her feet ekmek yemek isteyen elini hamura bulaştırır
the cat would eat fish, but would not wet her feet başarı yolu taşlıdır/zorludur
the cat would eat fish, but would not wet her feet istediğini elde etmek için bazı zorluklara katlanman gerekebilir
the cat would eat fish, but would not wet her feet ekmek yemek isteyen elini hamura bulaştırır
the cat would eat fish, but would not wet her feet aç elini kora sokar
the cat would eat fish, but would not wet her feet istediğine ulaşmak için risk almaktan korkmamalısın
the cat would eat fish, but would not wet her feet istediğine ulaşmak için sıkıntılara/zorluklara katlanmalısın
the cat would eat fish, but would not wet her feet istediğine ulaşmak için elini taşın altına sokmalısın
a cat in gloves catches no mice çekingen davranırsan bir şey elde edemezsin
a cat in gloves catches no mice üstüne gitmezsen başaramazsın
a cat in gloves catches no mice tırnaklarınla kazımadan bir yere gelemezsin
cat in gloves catches no mice elde etmek istediğin şey için savaşmalısın/mücadele etmelisin
cat in gloves catches no mice bazen işler kibarlıkla çözülmez
cat in gloves catches no mice bazen tırnaklarını göstermelisin
a cat can look at a king göze yasak olmaz
a cat can look at a king statü gözetmeksizin herkesin hakları vardır
don't make yourself a mouse, or the cat will eat you kuzu gibi olma, kurda yem olursun
don't make yourself a mouse, or the cat will eat you çekingen olma, hakkından gelirler
don't make yourself a mouse, or the cat will eat you çekingen olursan bunu fırsat bilirler/istismar ederler
don't make yourself a mouse, or the cat will eat you ses çıkarmazsan/kuzu gibi olursan bunu fırsat bilirler
Colloquial
cat-lick n. çok kısa duş alma
cat-lick n. hızlıca yıkanma
top cat n. en güçlü kimse
top cat n. en önemli kimse
scaredy-cat n. korkak
a scaredy-cat n. ödlek
scaredy-cat n. ödlek
cat ice n. ince buz tabakası
kitty-cat n. ev kedisi
conceited as a barber's cat adj. burnu havada
top-cat adj. en güçlü
top-cat adj. en önemli
doesn't have enough sense to bell a cat expr. akılsızın teki
look at what the cat dragged in! expr. aman da kimleri görüyorum!
whose cat is this? expr. bu kimin kedisi?
look at what the cat dragged in! expr. bak sen kimler gelmiş!
doesn't have enough sense to bell a cat expr. bir gıdım aklı yok
doesn't have enough sense to bell a cat expr. hiç aklı yok
holy cat! expr. vay canına!
Idioms
cat-and-mouse n. mahvetmeden evvel gaddarca işkence etme
a kick at the cat n. şansını deneme
cool cat n. havalı tip (genelde erkek)
cool cat n. janti
a kick at the cat n. yapma fırsatı
a kick at the cat n. deneme fırsatı
a kick at the cat n. başarma fırsatı
a kick at the cat n. yapma şansı
a kick at the cat n. deneme şansı
a kick at the cat n. başarma şansı
a kick at the cat n. fırsat
a kick at the cat n. şans
a kick at the cat n. fırsat
a kick at the cat n. şans
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. olası tehlike
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. gizli tehlike
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. pusuda bekleme
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. pusuya yatma
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. arkasından iş çevirme
cat in the sack n. dalavereli iş
cat in the sack n. üçkağıt
cat in the sack n. torbadan daha az değerli veya kusurlu bir şey çıkma
cat in the sack n. üçkağıda gelme
cool cat n. havalı adam
cool cat n. sıkı adam
emotional support dog/cat n. duygusal destek amacıyla edinilen evcil hayvan
emotional support dog/cat n. depresyon vs. hastalarına doktor veya psikolog tarafından reçete edilen evcil hayvan
emotional support dog/cat n. arkadaşlık etme, rahatlatma amacıyla edinilen evcil hayvan
no room to swing a cat [uk] n. nohut oda, bakla sofa
no room to swing a cat [uk] n. çok küçük bir yer
no room to swing a cat [uk] n. küçücük, daracık bir yer
no room to swing a cat [uk] n. avuç içi kadar
no room to swing a cat [uk] n. bit kadar yer
no room to swing a cat [uk] n. kıç kadar yer
no room to swing a cat [uk] n. göt kadar yer
no (or not) room to swing a cat n. nohut oda, bakla sofa
no (or not) room to swing a cat n. çok küçük bir yer
no (or not) room to swing a cat n. küçücük, daracık bir yer
no (or not) room to swing a cat n. avuç içi kadar
no (or not) room to swing a cat n. bit kadar yer
no (or not) room to swing a cat n. kıç kadar yer
no (or not) room to swing a cat n. göt kadar yer
a cat has nine lives n. kedi gibi dokuz canlı
a fraidy-cat n. korkak kimse
a scaredy-cat n. korkak kimse
fraidy cat n. korkak
a fraidy-cat n. ödlek
smiling like a cheshire cat n. otuz iki dişini göstererek gülme
a scaredy-cat n. ödlek
smiling like a cheshire cat n. pişmiş kelle gibi sırıtma
a fraidy-cat n. tırsak
copy cat n. taklitçi kimse
a scaredy-cat n. tırsak
fraidy cat n. tırsak
dead cat on the line n. yanlış
dead cat on the line n. yanlışlık
a fat cat n. zengin kokona
a cat nap n. şekerleme
a cat nap n. kestirme
a cat on a hot tin roof n. endişeli kimse
a cat on a hot tin roof n. huzursuz kimse
a cat on a hot tin roof n. telaşlı kimse
a cat on a hot tin roof n. hop oturup hop kalkan kimse
a cat on a hot tin roof n. yerinde duramayan kimse
a dead cat bounce n. ölü kedi sıçrayışı
a dead cat bounce n. son bir toparlanma eğilimi
a dead cat bounce n. son bir çırpınış/sıçrayış
a dead cat on the line n. yanlışlık
a dead cat on the line n. yanlış
a dead cat on the line n. ters/yanlış giden bir şey
a fat cat n. para babası
singed cat n. göründüğünden daha iyi kimse
cat and mouse n. kaçma kovalama
cat and mouse n. kovalamaca
cat and mouse n. kedinin fareyle oynadığı gibi oynama
cat and mouse n. yakalamaca oyunu
cat and mouse n. kovalamaca oyunu
game of cat and mouse n. kaçma kovalama
game of cat and mouse n. kovalamaca
game of cat and mouse n. kedi fare oyunu
game of cat and mouse n. kedinin fareyle oynadığı gibi oynama
game of cat and mouse n. yakalamaca oyunu
game of cat and mouse n. kovalamaca oyunu
cat in the pan [obsolete] n. vatan haini
cat on a hot tin roof n. sinirden köpürmüş kimse
cat on a hot tin roof n. endişeli kimse
cat on a hot tin roof n. huzursuz kimse
cat on a hot tin roof n. hop oturup hop kalkan kimse
cat on a hot tin roof n. yerinde duramayan kimse
cat on a hot tin roof n. telaşlı kimse
cat on a hot tin roof n. burnundan soluyan kimse
cat-and-dog life n. kedi köpek gibi didişip durma
cat-and-dog life n. kedi köpek gibi birbirini yeme
cat-and-dog life n. kedi köpek gibi didişilen bir hayat/ilişki
cat-and-dog life n. sürekli tartışılan/kavga edilen bir hayat/ilişki
cat-and-mouse game n. kaçma kovalama
cat-and-mouse game n. kovalamaca
cat-and-mouse game n. kedinin fareyle oynadığı gibi oynama
cheshire cat n. pişmiş kelle
cheshire cat n. pişmiş kelle gibi sırıtan kimse
dead cat bounce n. ölü kedi sıçrayışı
dead cat bounce n. son bir çırpınış/sıçrayış
dead cat bounce n. son bir toparlanma eğilimi
the cat that ate the canary n. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenen kimse
the cat that ate the canary n. çok önemli bir şey yapmış gibi görünen kimse
the cat that ate the canary n. çok matah bir şey yapmış gibi görünen kimse
the cat that ate the canary n. büyük bir başarı elde etmiş gibi görünen kimse
the cat that ate the canary n. kendinden memnun kimse
the cat that ate the canary n. halinden memnun kimse
the cat that ate the canary n. kendinden hoşnut kimse
the cat that swallowed the canary n. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenen kimse
the cat that swallowed the canary n. çok önemli bir şey yapmış gibi görünen kimse
the cat that swallowed the canary n. çok matah bir şey yapmış gibi görünen kimse
the cat that swallowed the canary n. büyük bir başarı elde etmiş gibi görünen kimse
the cat that swallowed the canary n. kendinden memnun kimse
the cat that swallowed the canary n. halinden memnun kimse
the cat that swallowed the canary n. kendinden hoşnut kimse
not have room to swing a cat v. avuç içi kadar olmak
not have room to swing a cat v. çok dar olmak (yer)
play cat and mouse v. kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
bell the cat v. tehlikeli bir görev yapmak
tear a cat v. heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak
whip the cat v. cimrilik yapmak
whip the cat v. (terzi, marangoz) ev ev dolaşıp çalışmak
tear a cat v. bağırarak atıp tutmak
bell the cat v. çok büyük risk almak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzı çirişçi çanağına dönmek
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzı zehir gibi olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. akşamdan kalma olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzının içi bok çuvalı gibi olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzı çirişçi çanağına dönmek
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzı zehir gibi olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzının içi çarşamba pazarına dönmek
throw the cat among the pigeons v. ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
throw the cat among the pigeons v. ortalığı birbirine katmak
throw the cat among the pigeons v. ortalığı ayağa kaldırmak
set the cat among the pigeons v. ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
set the cat among the pigeons v. ortalığı birbirine katmak
set the cat among the pigeons v. ortalığı ayağa kaldırmak
put the cat among the pigeons v. ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
put the cat among the pigeons v. ortalığı birbirine katmak
put the cat among the pigeons v. ortalığı ayağa kaldırmak
whip the cat [obsolete] v. çok sarhoş olmak
whip the cat [obsolete] v. kadehleri birbirine ardına yuvarlamak
whip the cat [obsolete] v. çok içki içmek
whip the cat [obsolete] v. işten kaytarmak
whip the cat [obsolete] v. görevden kaçmak
whip the cat [obsolete] v. işe gitmemek
whip the cat [obsolete] v. dalga geçmek
whip the cat [obsolete] v. şaka yapmak
whip the cat [obsolete] v. eşek şakası yapmak
whip the cat [obsolete] v. kapı kapı dolaşıp geçici işlerde çalışmak
whip the cat [australia/new zealand] v. şikayet etmek
whip the cat [australia/new zealand] v. sızlanmak
whip the cat [australia/new zealand] v. yakınmak
whip the cat [australia/new zealand] v. pişman olmak
whip the cat [australia/new zealand] v. pişmanlık duymak
not have a cat in hell's chance v. açık kapısı olmamak
let the cat out of the bag v. ağızdan kaçırmak
grin like a cheshire cat grin v. ağzı kulaklarına vararak gülmek
let the cat out of the bag v. ağzındaki baklayı çıkarmak
let the cat out of the bag v. ağzından baklayı çıkarmak
let the cat out of the bag v. ağzından kaçırmak
put the cat among the pigeons v. aralarına kara kedi sokmak
set the cat among the pigeons v. aralarına kara kedi sokmak
put the cat among the pigeons v. aralarını açmak
set the cat among the pigeons v. aralarını açmak
be mad enough to kick a cat v. burnundan solumak
like the cat that got the cream v. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
play cat and mouse with someone v. birisiyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
the cat out of the bag v. baklayı ağzından çıkarmak
let the cat out of the bag v. baklayı ağzından çıkarmak
look like the cat that swallowed the canary v. büyük bir başarı elde etmiş gibi görünmek
like the cat that ate the canary v. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
let the cat out of the bag v. bir sırrı açıklamak
be like a cat on tin roof v. burnundan solumak
be like a cat on a hot tin roof v. burnundan solumak
be like a cat on hot bricks v. burnundan solumak
look like the cat that swallowed the canary v. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
purr like a cat v. çok memnun olmak
be like a cat on hot bricks v. diken üstünde olmak
like the cat that ate the canary v. çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek
like the cat that got the cream v. çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek
be like a cat on hot bricks v. diken üstünde oturmak
purr like a cat v. çok hoşnut olmak
be like a cat on tin roof v. diken üstünde olmak
look like something the cat brought v. çok pis görünmek
look like something the cat dragged in v. çok pis görünmek
not have a cat in hell's chance v. hiçbir şansı olmamak
not have a cat in hell's chance v. hiç şansı olmamak
be like a cat on hot bricks v. hop oturup hop kalkmak
not have a cat in hell's chance v. hiç umudu olmamak
not have a cat in hell's chance v. hiçbir şansı kalmamak
not stand a cat in hell's chance v. hiç şansı olmamak
play cat and mouse v. hile katarak yenmeye çalışmak
put the cat among the pigeons v. ortalığı karıştırmak
wait for the cat to jump v. olayların gelişimine göre temkinli hareket etmek
put the cat among the canaries v. kurda kuzuyu teslim etmek
grin like a cheshire cat v. otuz iki dişini göstererek sırıtmak
grin like a cheshire cat v. otuz iki dişini göstermek
play cat and mouse with v. kedi fare gibi oynamak
put the cat among the pigeons v. kurda kuzuyu teslim etmek
play a game of cat and mouse v. kedi-fare oyunu oynamak
fight like cat and dog v. kedi köpek gibi didişmek
see which way the cat jumps v. olayların akışına göre hareket etmek
set the cat among the pigeons v. ortalığı karıştırmak
grin like a cheshire cat v. otuz iki dişini göstererek gülmek
fight like cat and dog v. kedi köpek gibi dalaşmak
grin like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi sırıtmak
grin like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi gülmek
set the cat among the pigeons v. sorun çıkarmak
purr like a cat v. sorunsuz/tıkır tıkır/teklemeden çalışmak
be like a cat on a hot tin roof v. sakinleşemeyecek kadar sinirli olmak
be like a cat on a hot tin roof v. sinirden köpürmek
turn cat in pan v. saf değiştirmek
try to find a black cat in a coal mine v. samanlıkta iğne aramak
give oneself a cat-lick v. şöyle bir su dökünmek
put the cat among the pigeons v. sorun çıkarmak
purr like a cat v. sorunsuz/düzgün çalışmak
set the cat among the pigeons v. tüm şimşekleri üzerine çekmek
put the cat among the pigeons v. tüm şimşekleri üzerine çekmek
be like a cat on hot bricks v. tetikte olmak
not have a cat in hell's chance v. (bir şeyi başarmak için) hiç şansı olmamak
be nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs v. züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek
purr like a cat v. zevkten dört köşe olmak
look like something the cat brought/dragged in v. üstü başı pejmürde/dökülüyor/dağınık/yırtık pırtık vs. olmak
look like something the cat brought in v. üstü başı perişan görünmek
look like something the cat dragged in v. üstü başı perişan görünmek
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzının içi çamur gibi olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. akşamdan kalmayken ağzında kötü bir tat olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth v. ağzının içi leş gibi olmak
be grinning like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi sırıtmak/gülmek
be grinning like a cheshire cat v. sırıtıyor olmak
be grinning like a cheshire cat v. otuz iki dişini göstererek gülmek
be grinning like a cheshire cat v. ağzı kulaklarında olmak
be grinning like a cheshire cat v. ağzı kulaklarına vararak gülmek
be grinning like a cheshire cat v. sinsi sinsi gülmek
be smiling like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi sırıtmak/gülmek
be smiling like a cheshire cat v. sırıtıyor olmak
be smiling like a cheshire cat v. otuz iki dişini göstererek gülmek
be smiling like a cheshire cat v. ağzı kulaklarında olmak
be smiling like a cheshire cat v. ağzı kulaklarına vararak gülmek
be smiling like a cheshire cat v. sinsi sinsi gülmek
(play) cat and mouse (with somebody) v. (biriyle) kedi fare oyunu oynamak
(play) cat and mouse (with somebody) v. (biriyle) kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
(play) cat and mouse (with somebody) v. (biriyle) oyun oynamak (kandırıp yakalamak)
(look) like the cat that swallowed the canary v. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
(look) like the cat that swallowed the canary v. büyük bir başarı elde etmiş gibi görünmek
look like the cat dragged in v. çok pis görünmek
look like the cat dragged in v. üstü başı perişan görünmek
look like the cat dragged in v. üstü başı pejmürde/dağınık/yırtık pırtık olmak
look like the cat that ate the canary v. büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
look like the cat that ate the canary v. çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek
look like the cat that ate the canary v. çok matah bir şey yapmış gibi görünmek
look like the cat that ate the canary v. büyük bir başarı elde etmiş gibi görünmek
look like the cat that ate the canary v. hiç bozuntuya vermemek
look like the cat that ate the canary v. suçunu bilmesine rağmen ukala/umursamaz bir tavrın arkasına gizlenmek
pace around hot porridge like a cat v. eveleyip gevelemek
pace around hot porridge like a cat v. ağzında gevelemek
pace around hot porridge like a cat v. kıvranıp durmak
pace around hot porridge like a cat v. geveleyip durmak
put the cat amongst the pigeons [uk] v. ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
put the cat amongst the pigeons [uk] v. ortalığı birbirine katmak
put the cat amongst the pigeons [uk] v. ortalığı ayağa kaldırmak
put the cat amongst the pigeons [uk] v. aralarına kara kedi sokmak
put the cat amongst the pigeons [uk] v. aralarını açmak
put the cat amongst the pigeons [uk] v. kurda kuzuyu teslim etmek
put the cat amongst the pigeons [uk] v. sorun çıkarmak
smile like a cheshire cat v. otuz iki dişini göstererek gülmek
smile like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi sırıtmak
smile like a cheshire cat v. ağzı kulaklarına vararak gülmek
smile like a cheshire cat v. sinsi sinsi gülmek
turn the cat in the pan [obsolete] v. saf değiştirmek
turn the cat in the pan [obsolete] v. ihanet etmek
like cat and dog adj. kedi köpek gibi
like cat and dog adj. geçinemeyen (ikili)
cat-and-dog adj. kedi köpek gibi
cat-and-dog adj. sürekli didişen
cat-and-dog adj. geçimsiz
cat-and-dog adj. uyumsuz
cat-and-dog adj. şiddetli ve ardı arkası kesilmeyen (çekişme)
cat-and-dog adj. istikrarsız ve şüpheli (menkul kıymet)
cat-and-mouse adj. kedi fare oyunu gibi
cat-and-mouse adj. merak uyandıran av'-avcı ilişkisi ile örülü
cat-and-mouse adj. kovalamaca dolu
(as) nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs adj. çok gergin
(as) nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs adj. züccaciye dükkanına girmiş fil gibi
(as) nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs adj. diken üstünde
like a cat on a hot tin roof adj. sinirden köpürmüş
like a cat on a hot tin roof adj. endişeli
like a cat on a hot tin roof adj. huzursuz
like a cat on a hot tin roof adj. hop oturup hop kalkan
like a cat on a hot tin roof adj. yerinde duramayan
like a cat on a hot tin roof adj. telaşlı
like a cat on a hot tin roof adj. burnundan soluyan
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. sinirden köpürmüş
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. endişeli
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. huzursuz
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. hop oturup hop kalkan
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. yerinde duramayan
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. telaşlı
like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) adj. burnundan soluyan
enough to make a cat laugh adj. çok saçma
enough to make a cat laugh adj. çok komik
enough to make a cat laugh adj. karga bile güler
enough to make a cat laugh adj. kuşlar bile güler
as much chance as a wax cat in hell adv. zor ihtimal