conservative - Turkish English Dictionary
History

conservative

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "conservative" in Turkish English Dictionary : 52 result(s)

English Turkish
Common Usage
conservative adj. muhafazakar
conservative adj. tutucu
General
conservative n. tutucu kimse
conservative n. köklü olana bağlı kimse
conservative n. ölçülü kimse
conservative n. temkinli kimse
conservative n. sağduyulu kimse
conservative n. muhafazakar görüş
conservative adj. konservatif
conservative adj. eski kafalı
conservative adj. hiç aşırıya kaçmayan
conservative adj. gösterişsiz
conservative adj. mutedil
conservative adj. korunumlu
conservative adj. göze çarpmayan
conservative adj. muhafazakar partili
conservative adj. sağcı
conservative adj. ölçülü
conservative adj. klasik
conservative adj. tutucu
conservative adj. ılımlı
conservative adj. koruyucu
conservative adj. mevcudu sürdürmeye meyilli kimse
conservative adj. köklü veya esaslı değişimlere karşı olan
conservative adj. çok az değişim gösteren
conservative adj. neredeyse hiç değişmeyen
conservative adj. geleneksel
conservative adj. mazbut
Politics
conservative n. siyasi muhafazakarlığı savunan kimse
conservative n. muhafazakar parti üyesi
conservative n. muhafazakar parti destekçisi
conservative n. (birleşik krallık'ta) muhafazakar parti'ye mensup kimse
conservative n. kanada muhafazakar partisi üyesi
conservative n. kanada muhafazakar partisi destekçisi
conservative n. kanada muhafazakar partisi'nin taşradaki muadillerini destekleyen kimse
conservative adj. muhafazakar
conservative adj. muhafazakarlık ilkelerini savunan siyasi partiye ait veya ilişkili
conservative adj. muhafazakarlık ilkelerini savunan siyasi partiyi oluşturan
conservative adj. (birleşik krallık'ta) kökenini 18. yüzyıldaki toriler'den alan iki ana siyasi partiye ait
conservative adj. (birleşik krallık'ta) kökenini 18. yüzyıldaki toriler'den alan iki ana siyasi partiyi oluşturan
conservative adj. (kanada'da) birleşik krallık ve ingiliz milletler topluluğu ile yakın bağlar kurmayı hedefleyen ve ekonomik milliyetçiliği savunan ana partiye ait veya ilişkili
Medical
conservative adj. belirtileri hafifletmeye yönelik (tedavi)
Math
conservative adj. rotasyoneli sıfıra eşit olan (vektör veya vektör fonksiyonu)
conservative adj. irrotasyonel
conservative adj. dönmesiz
conservative adj. katmanlı
Physics
conservative adj. mevcut niceliği koruyan
Religious
conservative adj. muhafazakar yahudiliğe ait
conservative adj. muhafazakar yahudilikle ilişkili
Archaic
conservative n. koruyucu etken
conservative n. koruyucu ilke
conservative n. muhafaza eden şey

Meanings of "conservative" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

English Turkish
General
conservative system n. konservatif sistem
conservative field n. konservatif alan
conservative blogger n. muhafazakar blog yazarı
conservative-democratic adj. muhafazakar demokrat
Trade/Economic
conservative estimate n. ihtiyatlı tahmin
conservative estimate n. tedbirli tahmin
conservative central banker n. tutucu merkez bankacısı
conservative [uk] n. denk bütçeyi destekleyen, harcama kesintilerini veya vergi artışlarını borçlanmaya tercih eden ve serbest piyasayı teşvik eden kimse
Politics
conservative democrat n. muhafazakar demokrat
conservative parties n. muhafazakar partiler
nationalist-conservative n. milliyetçi muhafazakar
conservative government n. muhafazakar hükümet
conservative wing n. muhafazakar kanat
conservative political action conference n. muhafazakar siyasi eylem konferansı
conservative parties n. tutucu partiler
young conservative [uk] n. (eskiden) muhafazakar parti'nin gençlik kolu
conservative party n. (britanya'da) kökenini 1830'larda ortaya çıkan toriler'den alan sağ görüşlü ana parti
conservative party n. (kanada'da) birleşik krallık ve ingiliz milletler topluluğu ile yakın bağlar kurmayı hedefleyen ve ekonomik milliyetçiliği savunan ana parti
conservative party n. değişime karşı olan siyasi parti
Technical
conservative motion n. ılımlı devinim
conservative climb n. ılımlı tırmanma
conservative force n. korunumlu kuvvet
conservative climb n. olağan tırmanma
conservative motion n. olağan devinim
Medical
conservative treatment of scoliosis n. skolyozun konservatif tedavisi
resistant to conservative treatment adj. konservatif tedaviye dirençli
Statistics
conservative process n. tutucu süreç
conservative confidence interval n. tutucu güven aralığı
Physics
conservative field n. konservatif alan
conservative field n. korunumlu alan
conservative system n. korunumlu dizge
conservative system n. konservatif sistem
conservative systems n. korunumlu sistemler
Religious
conservative jew n. muhafazakar yahudi
conservative jew n. musa hukukunun bazı koşullarını muhafaza edip kalanını modern şartlara uyduran yahudi
conservative judaism n. muhafazakar yahudilik
conservative judaism n. geleneksel yahudi dininin temel unsurlarını muhafaza eden ve dini uygulamaların modernleştirilmesi konusunda esneklik barındıran bir hareket
Geology
conservative margin n. koruyucu kenar
conservative margin n. konservatif kenar
Abbreviation
yc [brit] (young conservative) n. genç muhafazakar