handed - Turkish English Dictionary
History

handed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "handed" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
General
handed adj. elli
handed adj. getirilen
handed adj. uzatılmış
handed adj. insanlı
handed adj. tayfalı
handed adj. çalışanları olan
Chemistry
handed adj. kiral molekülünün ayna görüntüsü ile ilgili

Meanings of "handed" with other terms in English Turkish Dictionary : 334 result(s)

English Turkish
Common Usage
left-handed adj. solak
swift-handed adj. eli çabuk
General
handed down from n. kalma
left handed pitcher n. solak atıcı
left handed rotation n. sola çevirme
left handed orientation n. sol el oryantasyonu
left-handed compliment n. acemice veya samimi olmayan kompliman
left-handed rotation n. sola çevirme
be left empty handed v. avucunu yalamak
go home empty handed v. hava almak
be left empty-handed v. ağzını havaya açmak
be caught red-handed v. suçüstü yakalanmak
go home empty-handed v. ayazda kalmak
catch somebody red-handed v. suçüstü yakalamak
left empty-handed v. ağzını havaya açmak
catch someone red-handed v. birini suçüstü yakalamak
return empty-handed v. eli boş dönmek
come up empty handed v. eli boş dönmek
right handed adj. sağ eliyle iş gören
single handed adj. yalnız
handed down adj. eskiden kalma
heavy handed adj. eli ağır
heavy handed adj. beceriksiz
open handed adj. cömert
heavy handed adj. sert
heavy handed adj. sakar
heavy handed adj. zalim
open handed adj. eli açık
empty handed adj. eli boş
clean-handed adj. temiz
empty-handed adj. eli boş
high-handed adj. keyfe göre hüküm veren
high-handed adj. keyfi
high-handed adj. mütehakkim
large-handed adj. eli açık
left-handed adj. düzenbaz
left-handed adj. sakar
light-handed adj. becerikli
high-handed adj. zorba
left-handed adj. sol elli
ham-handed adj. hoyrat
left-handed adj. solaklara özel
ham-handed adj. argın
even-handed adj. adil
left-handed adj. iki karşıt anlamlı
left-handed adj. iki yüzlü
left-handed adj. lastikli
heavy-handed adj. eli ağır
left-handed adj. soldaki
light-handed adj. eli hafif
left-handed adj. sol elini kullanan
ham-handed adj. sakar
even-handed adj. tarafsız
left-handed adj. sol elle yapılan
even-handed adj. objektif
heavy-handed adj. beceriksiz
high-handed adj. despot
open-handed adj. eliaçık
under-handed adj. alttan alta
single-handed adj. yardımcısız
single-handed adj. tek başına yapılan
right-handed rotating adj. sağa dönen
open-handed adj. eli açık
single-handed adj. tek başına
two-handed adj. her iki elini de kullanabilen
right-handed adj. soldan sağa dönen
single-handed adj. yalnız başına
open-handed adj. açık elli
right-handed adj. sağ elle yapılan
right-handed adj. sağ elli
single-handed adj. kendi başına
under-handed adj. hileli
open-handed adj. cömert
right-handed adj. sağ elle kullanılmak için yapılmış
right-handed adj. çoğu işini sağ eliyle yapan
right-handed adj. sağda
right-handed adj. sağ ele uygun
one-handed adj. çolak
single-handed adj. yalnız
red-handed adj. suçüstü
two-handed adj. iki elli
high-handed adj. zulmeden
high-handed adj. keyfi hareket eden
high-handed adj. müstebit
high-handed adj. başkalarına söz hakkı vermeyen
high-handed adj. keyfince davranan
left-handed adj. sola dönen
left-handed adj. beceriksiz
ham-handed adj. beceriksiz
high-handed adj. agresif
handed over adj. teslim edilen
three-handed adj. ikiye karşı tek oynanan (oyun, yarışma)
three-handed adj. üç kişinin birbiriyle yarıştığı (oyun, yarışma)
empty-handed adj. başarısız olmuş
empty-handed adj. başarısız
empty-handed adj. muvaffak olamamış
large-handed adj. cömert
left-handed adj. solda
left-handed adj. sol tarafta
left-handed adj. menteşeleri sol tarafta olan
left-handed adj. acemi
left-handed adj. acemice yapılan
left-handed adj. beceriksiz
left-handed adj. beceriksizce yapılan
left-handed adj. sinsi
left-handed adj. arkadan iş çeviren
left-handed adj. şüpheli
left-handed adj. müphem
left-handed adj. maksadı gizli
left-handed adj. asil birinin alt sınıftan biri ile evlenmesi ile ilgili
light-handed adj. yükü az
light-handed adj. yükü hafif
ham-handed adj. elleri aşırı büyük olan
hard-handed adj. eli nasırlı
hard-handed adj. kaba elli
hard-handed adj. acımasız
hard-handed adj. eli ağır
hard-handed adj. gaddar
hard-handed adj. zalim
hard-handed adj. zorlu
hard-handed adj. sert
hard-handed adj. merhametsiz
hard-handed adj. cimri
hard-handed adj. pinti
horny-handed adj. nasırlı elleri olan
horny-handed adj. elleri nasır tutmuş
horny-handed adj. çalışmaktan elleri nasırlanmış
lily-handed adj. beyaz ve narin elleri olan
right-handed adj. sağ ele giyilen
right-handed adj. sağa doğru açılan
heavy-handed [dialect] adj. eli bol
heavy-handed [dialect] adj. kaba
heavy-handed [dialect] adj. acımasız
heavy-handed [dialect] adj. gaddar
heavy-handed [dialect] adj. despot
heavy-handed [dialect] adj. hantal
one-handed adj. tek elini kullanan
one-handed adj. tek el gerektiren
one-handed adj. tek elle yapılan
one-handed adj. tek elle kullanım için tasarlanmış
double-handed adj. iki denizcili
double-handed adj. iki denizci gerektiren
double-handed adj. iki denizciye uygun olan
double-handed adj. iki denizcinin kullandığı (tekne)
clean-handed adj. suçsuz
clean-handed adj. kabahatsiz
fast-handed adj. eli sıkı
fast-handed adj. cimri
fast-handed adj. açgözlü
fast-handed adj. haris
fast-handed adj. paragöz
single-handed adj. tek elli
single-handed adj. tek ele uygun
single-handed adj. tek el ile kullanılan
single-handed adj. tek ele göre ayarlanan
single-handed adj. tek elini kullanan
sinister-handed adj. solak
sinister-handed adj. şanssız
sinister-handed adj. bahtsız
sinister-handed adj. kadersiz
sinister-handed adj. uğursuz
four-handed adj. (kart oyunu) dört kişiyle oynanan
four-handed adj. dört kişilik
four-handed adj. dört kişi gerektiren
free-handed adj. el yordamıyla yapılan
free-handed adj. yalnızca elle çizilen
sticky-handed adj. hırsızlık yapan
sticky-handed adj. çalan
sticky-handed adj. cebe indiren
sticky-handed adj. hırsız gibi
sticky-handed adj. hırsıza benzer
sticky-handed adj. çalıp çırpan
sure-handed adj. maharetli
sure-handed adj. hünerli
sure-handed adj. becerikli
sure-handed adj. yetkin
sure-handed adj. ustalıkla yapılan
in a high-handed manner adv. mağrur
in a high-handed manner adv. küstahça
in a high-handed manner adv. kibirli
left-handed adv. sol ile
left-handed adv. sola doğru
left-handed adv. saat yönünün tersine doğru
right-handed adv. sağ elle
right-handed adv. sağ elle
right-handed adv. sağ elle yaparak
right-handed adv. sağlak bir şekilde
one-handed adv. tek elle
one-handed adv. tek elini kullanarak
one-handed adv. kolayca
one-handed adv. çaba göstermeksizin
double-handed adv. diğerine yardım eden iki insandan her biriyle
single-handed adv. bir başına
single-handed adv. kimseden yardım almaksızın
single-handed adv. bağımsız olarak
single-handed adv. tek tabanca
single-handed adv. tek el ile
single-handed adv. tek el aracılığıyla
free-handed adv. serbestçe
free-handed adv. özgürce
free-handed adv. kontrolsüzce
free-handed adv. kısıtlama olmaksızın
free-handed adv. alet kullanmadan
Colloquial
left-handed monkey wrench n. sol elle kullanılan ingiliz anahtarı (böyle bir alet yoktur, acemi biriyle dalga geçmek için kullanılır)
mob-handed adv. büyük bir insan grubu içinde
mob-handed adv. büyük bir insan grubuyla
mob-handed [uk] adv. (özellikle şiddet veya tehdit amaçlı) bir grubun üyesi olarak
Idioms
free-handed n. bonkör
a left-handed compliment n. iğneli iltifat
left-handed compliment n. iltifat gibi görünen eleştiri
a back-handed compliment n. iğneli iltifat
heavy-handed force n. kaba kuvvet
a left-handed compliment n. kinayeli iltifat
a left-handed compliment n. kinayeli kompliman
a back-handed compliment n. kinayeli kompliman
catch someone red-handed v. birini suçüstü yakalamak
catch somebody red-handed v. birini suçüstü yakalamak
catch someone red-handed v. birini iş üstünde yakalamak
come away empty-handed v. eli boş dönmek
go away empty-handed v. eli boş dönmek
pay someone a left-handed compliment v. iltifat edermiş gibi görünüp eleştirmek
pay a left-handed compliment v. kaş yapayım derken göz çıkarmak
go away empty-handed v. sonuç alamamak
catch red-handed v. suçüstü yakalamak
catch (one) red-handed v. (birini) suçüstü yakalamak
catch (one) red-handed v. (birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) red-handed v. (birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
pay (one) a left-handed compliment v. (birini) iltifat edermiş gibi görünüp eleştirmek
pay (one) a left-handed compliment v. (birine) iltifat kisvesi altında hakaret etmek
pay (one) a left-handed compliment v. kaş yapayım derken göz çıkarmak
free-handed adj. cömert
ham-handed adj. elinden iş gelmez
open handed adj. eli açık
free-handed adj. eli açık
caught red-handed adj. suçüstü yakalanmış
Speaking
don't show up empty-handed expr. elin boş gelme
I don't want to show up empty-handed expr. elim boş gelmek istemedim
I’m totally cack-handed expr. kendimde değilim
are you left- or right-handed? expr. solak mısın sağlak mı?
Trade/Economic
short-handed adj. az çalışanı olan
short-handed adj. az çalışanlı
short-handed adj. çalışanı az olan
short-handed adj. elemanı az
short-handed adj. personeli yetersiz
Law
catching red-handed n. suçüstü yakalama
left-handed marriage n. asil birinin alt sınıftan biri ile evlenmesi
catch somebody red-handed v. cürmü meşhut halinde yakalamak
be caught red-handed v. cürmü meşhut halinde yakalanmak
red handed adj. cürmümeşhut
red-handed adj. cürmümeşhut
red handed adj. cürmümeşhut halinde
red-handed adj. cürmümeşhut halinde
red-handed adj. suçüstü
red-handed adj. suçüstü
Politics
even-handed approach n. tarafsız yaklaşım
Technical
duplex handed nail n. iki başlı çivi
two-handed saw n. iki kollu hızar
left-handed screw dislocation n. sola dönümlü vida dislokasyon
left-handed screw n. sola dönümlü vida
two-handed adj. iki kişi gerektiren
two-handed adj. iki kişilik
two-handed adj. iki kollu
double-handed adj. iki kollu
right-handed adj. sağlak
right-handed adj. sağ elini kullanan
left handed polarized adj. solak kutuplu
left-handed adj. solak
right-handed adj. sağ sarmal olan
right-handed adj. sağa bükülü (ip)
right-handed adj. sağa bükülü (halat)
Mechanic
right-handed screw n. sağ dişli vida
right-handed adj. saat yönünde dönen (dişli, vida dişi)
right-handed adj. sağ dişli (vida)
Woodworking
two-handed saw n. kereste bıçkısı
Automotive
two-handed adj. sağ-sol elle kullanılabilen
Marine
double-handed adj. iki kez kullanılabilir
double-handed adj. iki kez yorumlanabilir
double-handed adj. iki kez yapılabilir
single-handed adj. tek kişilik gemi mürettebatına ait
single-handed adj. (gemi mürettebatı) tek kişilik
single-handed adj. (gemi mürettebatı) tek kişi ile sınırlı
Math
right-handed orientation n. sağel yönlenimi
left-handed orientation n. sol el yönelimi
left-handed orientation n. sol el oryantasyonu
left-handed orientation n. sol el yönlenimi
Physics
left-handed polarized n. solak polarize
left-handed polarized n. solak kutuplu
left-handed polarized n. solak ucaylı
right-handed adj. dönme yönü hareket yönüyle aynı olan (parçacık)
Chemistry
right-handed adj. soldaki başka bir enantiyomorfik yapıyla ayna görüntüsü oluşturan (kristal yapı)
right-handed adj. soldaki başka bir enantiyomorfik yapıyla ayna görüntüsü oluşturan kristal yapıda yüzeyi olan
Biochemistry
right handed helix n. sağ sarmal
lenf handed helix n. sol sarmal
right handed adj. sağ
left handed adj. sol
left handed adj. solak
Marine Biology
left-handed helix n. sol sarmal
lenf handed helix n. sol sarmal
Zoology
black-handed spider monkey n. geoffroy örümcek maymunu
black-handed spider monkey n. amerika'nın tropikal bölgelerindeki ağaçlarda bulunan, uzun ince bacakları, uzun ve kavrayıcı kuyruğu olan bir maymun
two-handed adj. ikielli
Military
catching red handed n. suçüstü yakalama
Sport
four handed game n. dörtlü müsabaka
right-handed adj. sağdan sola doğru sallanan
short-handed adj. (buz hokeyi) eksik oyunculu
short-handed adj. (sayı) eksik oyunculu takım tarafından alınan
right-handed adv. sağdan sola
right-handed adv. sağdan sola doğru
rhb (right-handed batsman) abrev. (krikette) sağ elini kullanan vurucu
Tennis
two-handed backhand n. raketi iki el ile tutarak yapılan bekhend vuruş
Baseball
left-handed pitcher n. solak atıcı
right-handed pitcher n. sağ elle atış yapan atıcı
right-handed pitcher n. sağlak atıcı
Music
four-handed adj. (beste) piyanoda dört elle çalınan
Ottoman Turkish
high-handed adj. karakuşi
Archaic
two-handed adj. kuvvetli
Ornithology
wing-handed adj. ön uzuvları veya elleri uçmaya uyarlanmış olan (yarasa ve pterodaktil)
Slang
left-handed wife [obsolete] n. metres
left-handed wife [obsolete] n. dost
left-handed wife [obsolete] n. kapatma
have your ass handed to you v. fena benzetilmek
have your ass handed to you v. kötü dayak yemek
cag-handed [dialect] adj. beceriksiz
cack-handed adj. solak
cag-handed [dialect] adj. elinden iş gelmeyen
cag-handed [dialect] adj. sakar
cag-handed [dialect] adj. solak
cack-handed adj. beceriksiz
cack-handed adj. elinden iş gelmez
cack-handed adj. elinden iş gelmeyen
British Slang
mob-handed n. bir sürü
cack-handed adj. elinin ayarı olmayan
cack-handed adj. sakar
Star Wars
shrove of the left-handed god typhojem n. solak tanrı typhojem'in günahı