kümes - Turkish English Dictionary
History

kümes



Meanings of "kümes" in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
Common Usage
kümes coop n.
General
kümes cote n.
kümes hovel n.
kümes henhouse n.
kümes poultry house n.
kümes coop n.
kümes hutch n.
kümes hut n.
kümes hencoop n.
kümes cot n.
kümes pen n.
kümes hennery n.
kümes poultry-house n.
kümes chicken house n.
kümes chicken coop n.
kümes igloo n.
kümes iglu n.
kümes pad n.
kümes ornithon n.
kümes parrock [uk] n.
kümes pew n.
kümes cruive [dialect] [scotland] n.
kümes run n.
Technical
kümes pen n.
Agriculture
kümes poultry house n.
Breeding
kümes hen house n.
kümes henhouse n.
kümes chicken run n.
kümes fowl run n.
kümes chicken yard n.
kümes hen yard n.
kümes hencoop n.
kümes chicken coop n.
kümes coop n.
kümes rip [dialect] n.
kümes seminary [obsolete] n.
Archaic
kümes barton [dialect] n.

Meanings of "kümes" with other terms in English Turkish Dictionary : 163 result(s)

Turkish English
General
evcil kümes hayvanı barn door fowl n.
kümes bahçesi run n.
kümes hayvanlarının etini satan kasap poulterer n.
kümes gibi bina rookery n.
kümes hayvanlarını yetiştirip satan kimse poulterer n.
kümes hayvanı fowl n.
kümes hayvanı game fowl n.
kümes hayvanı barnyard fowl n.
kümes hayvanları ürünleri poultry products n.
kümes hayvanları endüstrisi poultry industry n.
kümes hayvancılığı poultry raising n.
kümes hayvanları poultry n.
kümes hayvanlarının iç organları giblet n.
(erkek kümes hayvanında) ibik cover crop n.
kümes tavukçuluğu backyard poultry n.
kümes ve av hayvanları poultry and hunting animals n.
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi spitchcock n.
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi spatchcock n.
kümes hayvanı barndoor fowl n.
kümes bahçesi chicken run n.
kümes teli chicken wire n.
kümes teli poultry netting n.
kümes hayvanlarının but kısmı dark meat n.
altı ila üç fit boyutunda çıtalı bir zemine sahip küçük kümes night ark n.
kümes hayvanlarını hazırlayan işçi tipper n.
kümes hayvanı tüy kemiği şeridi bone n.
bazı kümes hayvanlarının bacak ve ayak parmaklarındaki tüyler boot n.
(çit, kümes) içinde bir hayvanın geçebileceği delik musit n.
kümes hayvanı chuck [dialect] n.
iç organları çıkarılmış kümes hayvanı drawn fowl n.
kümes gibi ufacık yer pigeonhole n.
alt katmanlarını belirlemek için kümes hayvanlarını muayene eden kimse culler n.
kümes hayvanları pen n.
ağıl/kümes dolusu hayvan pen n.
kümes ücreti pennage n.
kümes hayvanı yetiştiren kimse poulter n.
(kümes hayvanlarında) erken cinsel olgunluk precocity n.
kümes hayvanları pullail n.
kümes hayvanları pullen [obsolete] n.
birlikte tüneyen bir grup kümes hayvanı roost n.
kümes gibi bina roost n.
serbest gezen kümes hayvanı free range n.
kümes hayvanlarının eti poultry v.
(kümes hayvanı) hadımlaştırmak caponize v.
(kümes hayvanı) kısırlaştırmak caponize v.
(kümes hayvanı) hadımlaştırmak caponise v.
(kümes hayvanı) kısırlaştırmak caponise v.
(kümes hayvanı) gıdaklamak claik [scotland] v.
kümes yapmak cot v.
(kümes hayvanlarını semirtmek için) zorla yedirmek cram v.
kümes hayvanlarını sergilemek pen v.
(kümes hayvanında tüy) çizgili penciled adj.
Tourism
(otelde veya restoranda) kümes hayvanlarından sorumlu personel poultryman n.
Technical
kümes teli hexagonal wire netting n.
kümes teli wire fabric n.
kümes teli diamond-mesh lath n.
yenebilir kümes hayvanlarının tüylerini yolmak için kullanılan mekanik cihaz picker n.
yenebilir kümes hayvanlarının tüylerini yolmak için kullanılan mekanik cihaz picking machine n.
Anatomy
(kümes hayvanlarında) yan kalça kemiği sidebone n.
Psychology
kümes hayvanlarını öldürme gallinicide n.
kümes hayvanlarını öldürme galicide n.
Pathology
yabani kuşlarda ve kümes hayvanlarında görülen, fizyolojik olarak sıtmaya benzeyen ateşli bir hastalık bird malaria n.
kümes hayvanlarının bağ dokusunda gelişen kötü huylu bir tümör rous sarcoma n.
Parasitology
kümes hayvanlarına dadanan bir akar red mite (dermanyssus gallinae) n.
kümes kenesi fowl tick (argas persicus) n.
kümes kenesi miana bug n.
kümes kenesi talaje n.
kümes kenesi poultry tick n.
evcil kümes hayvanlarının bağırsaklarını istila eden bir parazit chicken roundworm (ascaridia galli) n.
kümes hayvanlarında görülen bir bit menopon gallinae n.
kümes hayvanlarında görülen bir bit menopon palladum n.
Veterinary
kümes hayvanlarında kloak enfeksiyonu vent gleet n.
(kümes hayvanlarında) a vitamini eksikliği roup n.
kümes hayvanlarının ayağında görülen anormal büyüme corn n.
Food Engineering
kümes hayvanı doldurma aleti crammer n.
Gastronomy
sığır ve kümes hayvanlarını beslemekte yeşil yem olarak kullanılan uzun dallı, çok yapraklı bir lahana thousand-head kale (brassica oleracea fruticosa) n.
sığır ve kümes hayvanlarını beslemekte yeşil yem olarak kullanılan uzun dallı, çok yapraklı bir lahana thousand-headed kale n.
bacak (kümes hayvanında) drumstick n.
yahni et, kümes hayvanı veya balıkla yapılan bir puf böreği vol–au–vent n.
kümes hayvanı eti bird n.
kümes hayvanlarının etinin pişirildiğinde beyaz kalan kısmı white meat n.
(kümes hayvanlarının) göğüs eti white meat n.
(özellikle kümes hayvanlarından kesilen) göğüs eti breast n.
(kırmızı et hariç) balık ve kümes hayvanları yiyen kimse demiveg n.
(kırmızı et hariç) balık ve kümes hayvanları yiyen kimse demiveg n.
(kırmızı et hariç) balık ve kümes hayvanları yiyen kimse demi-vegetarian n.
genç bir evcil kümes hayvanı roaster n.
pişirilmeye hazırlanmış (kümes hayvanı) dressed adj.
Zoology
(kümes hayvanı) kursağında yiyecek birikmiş cropbound adj.
Agriculture
kümes hayvanı fowl n.
kümes hayvancılığı poultry raising n.
kümes hayvanları poultry n.
besi veya kümes hayvanlarının dışkısı manuring n.
kümes arazisi cotland n.
kümes hayvanlarını veya tavşanları taze çimlerin üzerinde dolaştırmak için kümes veya kafese takılan taşınabilir küçük tel parmaklık fold [uk] n.
Breeding
civciv vb. genç kümes hayvanlarını yetiştirmede kullanılan yapay ısıtmalı kapalı yer nursery n.
kuzey amerika kökenli kümes hayvanı ırkları grubu american class n.
büyük ve küçükbaş çiftlik hayvanları ve kümes hayvanları için yem olarak kullanılan tahıl feedgrain n.
evcil kümes hayvanları barn door fowls n.
evcil kümes hayvanları domesticated poultry n.
kanatlı kümes hayvanları poultry n.
kümes hayvanları poultry n.
kümes hayvanlarının uyluk bölgesinin yakınında bulunan yuvarlak et parçası oyster (fowl) n.
kümes hayvancılığı poultry keeping n.
kümes hayvancılığı ile uğraşan kimse poultry keeper n.
kümes hayvancılığı poultry farming n.
kümes hayvancılığı yapan kimse poultry keeper n.
kümes hayvancılığı ile uğraşan kimse poultry farmer n.
kümes hayvancılığı yapan kimse poultry farmer n.
kümes hayvanları tünek çubuğu perch for poultry n.
kümes hayvanları ürünleri poultry products n.
siyah beyaz tüyleri ve v şeklinde ibiği olan evcil bir kümes hayvanı houdan n.
yemlik (kümes hayvanları için) poultry feeder n.
küçük evcil kümes hayvanı banty n.
kümes tavuğu barn–door fowl n.
atları, sığırları ve kümes hayvanlarını beslemede kullanılan suyla karıştırılmış kepek, kaba un veya malt mash n.
hayvanları şişmanlatmak için kullanılan kümes mew n.
(kümes hayvanları) kafes hennery n.
kümes hayvanlarının tutulduğu çevresi kapalı bahçe henyard n.
genel amaçlı yetiştirilen bir kümes hayvanı ırkı dorking n.
kümes hayvanlarında aşırı yemekten kursağın şişip felç olması crop-bound n.
görünen ağırlığını artırmak için kümes hayvanlarını kumlu macunla besleme sanding n.
birlikte tüneyen bir grup kümes hayvanı rookery n.
ısıtıcılı portatif kümes foster-mother n.
ayak parmakları arasındaki perdeye delik açarak (kümes hayvanını) işaretlemek toe-punch v.
ayak parmakları arasındaki perdeye delik açarak (kümes hayvanını) işaretlemek toe-mark v.
kilo kaybeden (kümes hayvanı) light adj.
boynunda ve kuyruğunda yele benzeri siyah tüyleri olan (kümes hayvanı) columbian adj.
iç organları çıkarılmış (kümes hayvanı) drawn adj.
(kümes hayvanı) aşırı yemekten kursağı şişip felç olmuş crop-bound adj.
beyaz işaretli (kümes hayvanı) gay [uk] adj.
serbest dolaşan kümes hayvanlarına ait veya ilişkin free-range adj.
serbest dolaşan kümes hayvanlarına ait veya ilişkin free-ranging adj.
Archaic
kümes hayvanı bahçesi barton [dialect] n.
kümes hayvanının yavrusu bird n.
(kraliyet sarayında) kümes hayvanı tedarikinden sorumlu personel poulter n.
Ornithology
yerli kümes hayvanlarının atası olarak kabul edilen, güneydoğu asya ormanlarına ait kümes hayvanı red jungle howl (gallus gallus) n.
kümes hayvanlarının bacaklarının üst eklemi thigh n.
kümes hayvanlarının bacaklarının üst eklemi second joint n.
kümes hayvanları ve sülünleri içeren bir grup kuş alectorides n.
eski ingiliz kümes hayvanlarının siyah bir türü black game n.
evcil kümes hayvanının furkulası wishing bone n.
belirli kümes hayvanlarının ibiklerini etkileyen bir mantar hastalığı whitecomb n.
siyah, beyaz, devetüyü veya yeşile çalan kahverengi yumuşak ve gür tüyleri olan, bacakları ve ayaklarında da yoğun tüyler bulunan, asya'ya özgü büyük bir kümes hayvanı cochin n.
siyah, beyaz, devetüyü veya yeşile çalan kahverengi yumuşak ve gür tüyleri olan, bacakları ve ayaklarında da yoğun tüyler bulunan, asya'ya özgü büyük bir kümes hayvanı cochin china n.
akdeniz'e özgü bir kümes hayvanı ırkı minorca n.
koyu kızıl kahverengi tüyleri ve kahverengi yumurta vermesi ile bilinen, amerika'ya özgü bir kümes hayvanı ırkı rhode island red n.
belirli evcil kümes hayvanı ırklarında bulunan yanak tüyü muff n.
kümes hayvanı game n.
kümes hayvanları domestic fowl n.
kümes hayvanları arasındaki sosyal hiyerarşi pecking order n.
ingiltere'ye özgü evcil bir kümes hayvanı ırkı orpington n.
erkek kümes hayvanı roostcock n.
erkek kümes hayvanı rooster n.
ipeksi tüyleri bulunan evcil bir kümes hayvanı ırkı silk fowl n.
yumuşak beyaz tüyleri olan beş parmaklı bir kümes hayvanı ırkı silky n.
evcil kümes hayvanlarında tüy dikenlerinin ağ oluşturacak şekilde bağlanmadığı bir mutasyon silky n.
bazı kümes hayvanlarının ibiğindeki geriye doğru gelişen çıkıntı spike n.
(kuş, kümes hayvanı) paçalı booted adj.
ayak bilekleri tüyle kaplı (kümes hayvanları) ocreate adj.
(evcil kümes hayvanı) guguk kuşu gibi çizgili cuckoo adj.
Entomology
kümes hayvanlarına zarar veren küçük siyah bir sinek turkey gnat (simulium meridionale) n.
Slang
kümes hayvanı chicky n.