Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
German - English
History
müsaade!
Meanings of
"müsaade!"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
müsaade!
coming through
expr.
Meanings of
"müsaade!"
with other terms in English Turkish Dictionary : 242 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
müsaade
permission
n.
2
Common Usage
müsaade
allowance
n.
3
Common Usage
müsaade etmek
allow
v.
4
Common Usage
müsaade etmek
let
v.
General
5
General
içeriye girmeye müsaade etmeme
turnaway
n.
6
General
müsaade etme
toleration
n.
7
General
müsaade edilen azami milaj
maximum permitted mileage
n.
8
General
müsaade etme
empowering
n.
9
General
müsaade
consent
n.
10
General
müsaade
go
n.
11
General
müsaade edilebilirlik
permissibleness
n.
12
General
müsaade
privilege
n.
13
General
müsaade edilen en büyük sayı veya miktar
limit
n.
14
General
müsaade
tolerance
n.
15
General
müsaade
permit
n.
16
General
müsaade edilen stres tasarım metodu
allowable stress design method
n.
17
General
müsaade
leave
n.
18
General
müsaade
toleration
n.
19
General
müsaade
sanction
n.
20
General
müsaade edilmeme
nonadmission
n.
21
General
müsaade edilen hız
allowed speed
n.
22
General
müsaade veya imtiyazın geri alınması
ademption
n.
23
General
müsaade edilen trafik yükü
allowed traffic load
n.
24
General
müsaade
the go-ahead
n.
25
General
müsaade
license
n.
26
General
yasal olarak müsaade edilen
legally allowed
n.
27
General
(yasağa rağmen) sigara içilmesine müsaade edilen yer
smoke-easy
n.
28
General
(yasağa rağmen) sigara içilmesine müsaade edilen yer
smokeasy
n.
29
General
(yasağa rağmen) sigara içilmesine müsaade edilen yer
smokeeasy
n.
30
General
müsaade
licence
n.
31
General
telefon kullanılmasına müsaade edilmeyen bölge
quiet zone
n.
32
General
bir makamda çalışmaya müsaade edilen, önceden belirlenmiş hizmet süresi
term limit
n.
33
General
müsaade edilen miktar
allowance
n.
34
General
(bir işin gerçekleştirilmesi için alınan/verilen) müsaade
authority
n.
35
General
müsaade edilen miktar
enough
n.
36
General
müsaade
favor
n.
37
General
müsaade
favour
n.
38
General
müsaade edilebilen stres
allowable stress
n.
39
General
müsaade etmek
authoritize
v.
40
General
müsaade etmek (katlanmak vb)
stand for
v.
41
General
müsaade etmemek
disallow
v.
42
General
müsaade etmek
permit
v.
43
General
müsaade istemek
ask permission
v.
44
General
içeri girmesine müsaade etmek
allow someone into a place
v.
45
General
içeri girmesine müsaade etmek
allow someone in
v.
46
General
müsaade etmek
admit
v.
47
General
yeniden müsaade etmek
relet
v.
48
General
gitmesine müsaade etmek
give rein
v.
49
General
olmasına müsaade etmek
have
v.
50
General
almasına müsaade etmek
give
v.
51
General
müsaade etmek
clear
v.
52
General
müsaade etmemek
deny
v.
53
General
müsaade edebilen
eurytropic
adj.
54
General
müsaade edilmeyen
unpermitted
adj.
55
General
müsaade edilemez
impermissible
adj.
56
General
müsaade edilmeyen
nonadmitted
adj.
57
General
müsaade edilebilir
permissible
adj.
58
General
evcil hayvanlara müsaade eden
pet friendly
adj.
59
General
müsaade edilebilir
releasable
adj.
60
General
müsaade eden
enabling
adj.
61
General
müsaade eden
volitive
adj.
62
General
(kurum) bazı grupların girişine müsaade edilmeyen
segregated
adj.
63
General
müsaade edilebilir
allowable
adj.
64
General
müsaade edilebilir
permissible
adj.
Phrasals
65
Phrasals
başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek
defer to someone
v.
66
Phrasals
(birinin bir şeyi) kontrol etmesine müsaade etmek
let (one) at (someone or something)
v.
67
Phrasals
(birinin bir kişiyi) dövmesine müsaade etmek
let (one) at (someone or something)
v.
68
Phrasals
birinin bir kişiyi dövmesine müsaade etmek
let someone or something at someone or something
v.
69
Phrasals
birinin bir kişiyle uğraşmasına müsaade etmek
let someone or something at someone or something
v.
70
Phrasals
birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek
admit someone into (some place)
v.
71
Phrasals
birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek
admit someone to (some place)
v.
72
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
allow someone or something into a place
v.
73
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
and allow someone or something in
v.
74
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
75
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
76
Phrasals
bir yere girmesine müsaade etmek
allow into a place
v.
77
Phrasals
birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek
admit someone into (some place)
v.
78
Phrasals
birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek
admit someone to (some place)
v.
79
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
allow someone or something into a place
v.
80
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
and allow someone or something in
v.
81
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
82
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
83
Phrasals
bir yere girmesine müsaade etmek
allow into a place
v.
84
Phrasals
kontrol etmesine müsaade etmek
let at
v.
85
Phrasals
uğraşmasına müsaade etmek
let at
v.
86
Phrasals
'-i dövmesine müsaade etmek
let at
v.
Phrases
87
Phrases
müsaade ederseniz
if I am allowed
expr.
88
Phrases
müsaade ettiği ölçüde
to the extent permitted (by)
expr.
89
Phrases
terbiyem müsaade etmiyor
modesty forbids me
expr.
Colloquial
90
Colloquial
müsaade istemek
ask for permission
v.
91
Colloquial
müsaade istemek
beg leave
v.
92
Colloquial
(birine) müsaade vermek
give one the ok
v.
93
Colloquial
müsaade vermek
give the ok
v.
94
Colloquial
birine müsaade vermek
give somebody okay
v.
95
Colloquial
birine müsaade vermek
give somebody the ok
v.
96
Colloquial
birinden müsaade almak
get the ok
v.
97
Colloquial
birinden müsaade almak
get okay
v.
98
Colloquial
müsaade edilebilir/izin verilebilir olmamak
be on
v.
99
Colloquial
birine müsaade vermek
give somebody the ok
v.
100
Colloquial
birine müsaade vermek
give somebody the okay
v.
101
Colloquial
müsaade almak
get the ok
v.
102
Colloquial
müsaade almak
get the okay
v.
103
Colloquial
müsaade eder misiniz?
would you excuse me?
expr.
104
Colloquial
müsaade eder misin/eder misiniz(, lütfen)
coming through(, please).
expr.
105
Colloquial
müsaade eder misiniz, lütfen?
could I get by, please?
expr.
Idioms
106
Idioms
etrafında dört dönerek müsaade beklemek
cool the heels
v.
107
Idioms
gitmesine müsaade etmek
give one rope
v.
108
Idioms
(birine) müsaade etmek
give (one) some slack
v.
109
Idioms
müsaade almak
get the ok
v.
110
Idioms
müsaade vermek
give somebody the ok
v.
111
Idioms
müsaade vermek
give somebody the okay
v.
112
Idioms
özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek
make allowance for (someone or something)
v.
113
Idioms
özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek
make allowances for (someone or something)
v.
114
Idioms
(birine) bir dakika müsaade etmek
give (someone) a minute
v.
115
Idioms
(birine) bir saniye müsaade etmek
give (someone) a second
v.
116
Idioms
özel durumlardan ötürü birine müsaade etmek
make allowances for somebody
v.
117
Idioms
(birisine) müsaade etmek
give (someone) some slack
v.
118
Idioms
müsaade ederseniz
if you would indulge me
expr.
Speaking
119
Speaking
bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
can you excuse us please?
expr.
120
Speaking
bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
could you excuse us please?
expr.
121
Speaking
bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
will you excuse us please?
expr.
122
Speaking
bana müsaade!
could I be excused?
expr.
123
Speaking
bana müsaade!
can I be excused?
expr.
124
Speaking
bize biraz müsaade eder misiniz?
will you excuse us for a moment?
expr.
125
Speaking
bize bir dakika müsaade edin
give us a minute
expr.
126
Speaking
bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
would you excuse us please?
expr.
127
Speaking
bana müsaade!
may I be excused?
expr.
128
Speaking
müsaade ederseniz
if i may
expr.
129
Speaking
müsaade ederseniz
if you allow me
expr.
130
Speaking
müsaade ederseniz
if it's fine with you
expr.
131
Speaking
müsaade ederseniz
if you don't mind
expr.
132
Speaking
müsaade ederseniz
if you'll excuse me
expr.
133
Speaking
müsaade ederseniz
if you excuse me
expr.
134
Speaking
müsaade ederseniz
if it's ok with you
expr.
Trade/Economic
135
Trade/Economic
açık müsaade
express consent
n.
136
Trade/Economic
müsaade edilen süre
allowed time
n.
137
Trade/Economic
müsaade edilen indirim
discount allowed
n.
138
Trade/Economic
müsaade
permission
n.
139
Trade/Economic
müsaade edilen zaman
allowed time
n.
140
Trade/Economic
müsaade edilen bildirme süresi
time allowed for giving notice
n.
141
Trade/Economic
müsaade
charter
n.
142
Trade/Economic
önceden yazılı müsaade
prior written consent
n.
143
Trade/Economic
üretim müsaade belgesi
manufacturing permit
n.
144
Trade/Economic
üretim müsaade belgesi
production licence
n.
145
Trade/Economic
üretim müsaade belgesi
production permit
n.
Law
146
Law
bilerek müsaade edilen yetki
apparent authority
n.
147
Law
müsaade edilen vekil
permitted assignee
n.
148
Law
müsaade veren kimse
licenser
n.
149
Law
müsaade olunmama
disallowance
n.
150
Law
müsaade etmek
authorize
v.
151
Law
müsaade etmek
authorise
v.
152
Law
müsaade etmek
allow
v.
153
Law
müsaade edilemez
impermissible
adj.
Politics
154
Politics
müsaade
authorisation
n.
155
Politics
müsaade
authorization
n.
156
Politics
ön müsaade
preliminary authorization
n.
157
Politics
önceden alınan müsaade
prior permission
n.
Media
158
Media
kayda müsaade edilen (röportaj vb)
on the record
expr.
159
Media
kayda müsaade edilmeyen (röportaj vb)
off the record
expr.
Technical
160
Technical
hazır ambalajlı belirli ürünler için müsaade edilen nominal kapasite ve dolum miktarı serileri
ranges of nominal quantities and nominal capacities permitted for certain prepackaged products
n.
161
Technical
maruziyetin müsaade edilen düzeyleri
permissible exposure limits
n.
162
Technical
müsaade edilen çalışma basıncı
permissible working pressure
n.
163
Technical
müsaade edilen hata veya fark derecesi
tolerance
n.
164
Technical
müsaade edilebilir basınç
permissible pressure
n.
165
Technical
müsaade edilen taşıma gücü
safe bearing capacity
n.
166
Technical
müsaade edilen gerilme
allowable stress
n.
167
Technical
müsaade edilen sapmalar
permitted deviations
n.
168
Technical
müsaade edilen aşınma miktarı
allowable wear
n.
169
Technical
müsaade edilen boşluk
allowable clearance
n.
170
Technical
müsaade edilebilir sınır değerler
permissible limits
n.
171
Technical
müsaade edilebilir gerilme
permissible stress
n.
172
Technical
müsaade edilen oturma
allowable settlement
n.
173
Technical
müsaade edilen sertlik
permissible hardness
n.
174
Technical
müsaade edilen hata derecesi
tolerance
n.
175
Technical
müsaade edilen azami milaj (mpm)
maximum permitted mileage
n.
176
Technical
müsaade edilen trafik yükü
allowed traffic load
n.
177
Technical
müsaade edilen sıcaklık artışı
permissible temperature rise
n.
178
Technical
müsaade edilebilir sapmalar
permissible deviations
n.
179
Technical
müsaade edilebilir açıklık
allowable clearance
n.
180
Technical
müsaade edilebilir basınç
allowable pressure
n.
181
Technical
müsaade edilen hız
permissible velocity
n.
182
Technical
müsaade edilen sapma
permitted deviation
n.
183
Technical
müsaade edilen maksimum genişlik
maximum width permitted
n.
184
Technical
müsaade edilen günlük maruziyet
permissible daily exposure
n.
185
Technical
müsaade edilen zemin basıncı
allowable soil pressure
n.
186
Technical
müsaade edilir yük
allowable load
n.
187
Technical
müsaade edilebilir dengesizlik
permissible unbalance
n.
188
Technical
müsaade edilen yük
allowable load
n.
189
Technical
müsaade edilen kazık yükü
allowable pile load
n.
190
Technical
müsaade edilen işletme basıncı
permissible working pressure
n.
191
Technical
müsaade edilebilir yüklenme
allowable loading
n.
192
Technical
müsaade edilen maksimum değer
maximum permissible value
n.
193
Technical
müsaade edilebilir maksimum kararlı basınç
maximum permissible settled pressure
n.
194
Technical
müsaade edilen sapma
permissible deviation
n.
195
Technical
müsaade edilebilir yük
permissible load
n.
196
Technical
müsaade edilen çalışma basıncı
allowable working pressure
n.
197
Technical
müsaade edilen kompresyon oranı
allowable compression ratio
n.
198
Technical
müsaade edilebilir sapma
permissible deviation
n.
199
Technical
müsaade edilen en büyük çalışma basıncı
maximum allowable operating pressure
n.
200
Technical
müsaade edilebilir sınırlar
permissible limits
n.
201
Technical
müsaade edilen tolerans
permissible tolerance
n.
202
Technical
müsaade edilen basınç
allowable pressure
n.
203
Technical
müsaade edilen basınç gerilmesi
allowable compressive stress
n.
204
Technical
müsaade edilen maksimum basınç düşmesi
maximum permissible pressure drop
n.
205
Technical
vida mastarının müsaade edilen aşınması
permissible wear of screw thread gauge
n.
206
Technical
zeminin müsaade edilen taşıma gücü
allowable bearing value of soil
n.
207
Technical
müsaade edilen maruz kalma sınırları
permissible exposure limits
n.
208
Technical
müsaade etmek
permit
v.
209
Technical
müsaade etmek
tolerate
v.
210
Technical
müsaade etmek
allow
v.
211
Technical
müsaade edilebilir
allowable
adj.
212
Technical
müsaade edilebilir
permissible
adj.
Electric
213
Electric
ısıl yönden müsaade edilen kısa devre akım
thermally permissible short-circuit current
n.
Automotive
214
Automotive
frenli römorkun teknik olarak müsaade edilen azami kütlesi
technical potentially maximum mass of trailer with brakes
n.
215
Automotive
frensiz römorkun teknik olarak müsaade edilen azami kütlesi
technical potentially maximum mass of trailer without brakes
n.
216
Automotive
müsaade edilen maksimum arka aks taşıma kapasitesi
maximum permissible rear axle load
n.
217
Automotive
müsaade edilen maksimum arka aks yükü
maximum permissible rear axle load
n.
218
Automotive
müsaade edilen maksimum silindir kapağı çarpılması
maximum permissible cylinder head distortion
n.
Traffic
219
Traffic
müsaade edilen trafik yükü
allowed traffic load
n.
220
Traffic
araç geçişine müsaade etmek
allow passage of vehicles
v.
Railway
221
Railway
müsaade edilen hat hızı
permissible line speed
n.
Aeronautic
222
Aeronautic
klerans/müsaade fonksiyonu
clearance function
n.
223
Aeronautic
müsaade sınırı
clearance limit
n.
224
Aeronautic
müsaade edilen dönüş sapması
gear deviation allowance
n.
225
Aeronautic
müsaade edilen seviyeden sapma
cleared flight level deviation
n.
226
Aeronautic
müsaade edilen uçuş seviye
cleared flight level
n.
227
Aeronautic
müsaade edilebilen motor çalışma süresi
allowable engine operating time
n.
Marine
228
Marine
müsaade edilen boşaltma süresi
time allowed for discharging
n.
Agriculture
229
Agriculture
bir besinde olmasına müsaade edilen maksimum böcek ilacı kalıntısı
tolerance
n.
Environment
230
Environment
azami müsaade edilebilir doz
maximum permissible dose
n.
231
Environment
müsaade edilebilir doz
permissible dose
n.
Military
232
Military
müsaade edilen azami istifleme ağırlığı
allowable stacking weight
n.
233
Military
çıkış müsaade numarası
export traffic release number
n.
234
Military
denizaşırı sevkiyat müsaade numarası
export traffic release number
n.
235
Military
kullanıma müsaade eden komutan
releasing commander
n.
236
Military
müsaade edilen azami kabin yükü
allowable cabin load
n.
237
Military
müsaade edilen azami yük kapasitesi
allowable cargo load
n.
238
Military
müsaade
permission
n.
239
Military
müsaade edilen azami yük
allowable load
n.
240
Military
uçakta taşınmasına müsaade edilen yük
allowable load
n.
241
Military
müsaade edilmiş
released
adj.
Slang
242
Slang
hataya müsaade etmeyecek kadar basit veya açık olan
goofproof
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of müsaade!
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy