mera - Turkish English Dictionary
History

mera



Meanings of "mera" in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
General
mera forage n.
mera lea n.
mera range n.
mera pasture n.
mera field n.
mera meadow n.
mera pasturage n.
mera run n.
mera marsh [dialect] n.
mera meadow ground n.
mera graze n.
mera loke [dialect] [uk] n.
mera ing [dialect] [uk] n.
mera feeding ground n.
mera park [dialect] n.
mera smooth n.
Trade/Economic
mera commons n.
Law
mera pasture n.
Botanic
mera lay n.
Agriculture
mera meadow n.
mera pasture n.
mera herbage n.
Breeding
mera pastureland n.
mera rangeland n.
mera grazing land n.
Archaic
mera marish n.

Meanings of "mera" with other terms in English Turkish Dictionary : 107 result(s)

Turkish English
General
yıllık mera annual pasture n.
mera alanı pasture area n.
mera tarımı pasture farming n.
alp mera toprağı alpine meadow soil n.
mera bitkileri meadow plants n.
mera bitkileri pasture plants n.
mera/otlak/yayla vb yerlerde yerden çıkan (temiz) su kaynağı pasture spring n.
sulak otlak/mera watermeadow n.
sulak otlak/mera water meadow n.
sulak otlak/mera water-meadow n.
çitle çevrili mera/tarla camp [south african] n.
yerleşik mera haft [dialect] [uk] n.
birden fazla kimsenin pay sahibi olduğu mera dole meadow n.
mera arazisi feed [obsolete] n.
mera arazisi feeding n.
(ingiltere'de) mera gate [dialect] n.
bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan plot n.
koyunların otlatıldığı mera sheep walk n.
ortak mera stray [uk] n.
Trade/Economic
shetland ve orkney adalarında mera gibi doğal kaynakların kullanımı için devletin aldığı vergi scat n.
Law
mera olarak para karşılığı kullanan kişi agistator n.
arazisini mera olarak para karşılığı kullandıran agistor n.
kısıtlı mera hakkı stint n.
mera hakkı common of pasture n.
mera olarak para karşılığı kullandıran guest-taker n.
mera olarak para karşılığı kullanan guest-taker n.
mera olarak para karşılığı kullandırma agistment n.
mera olarak para karşılığı kullandıran gisttaker n.
mera kanunu pasture law n.
mera hakkı the right of feeding beasts on the land of another n.
mera yasası pasture law n.
mera kiralama agistment n.
mera olarak para karşılığı kullanan agister n.
mera olarak para karşılığı kullanan gisttaker n.
tarla mera hakkı common of shack n.
mera hakkı commonty n.
mera olarak para karşılığı kullandırmak agist v.
Institutes
çayır, mera ve yem bitkileri daire başkanlığı department of meadow, pasture and forage crops n.
çayır, mera ve yem bitkileri daire başkanlığı department of meadow, pasture and feed plants n.
Technical
sulanan mera irrigation pasture n.
Chemistry
mera köpüğü tohumu yağı meadowfoam seed oil n.
Botanic
ıslah edilmiş mera tame pasture n.
bayağı mera otu tobosa grass (pleuraphis mutica) n.
bayağı mera otu hilaria mutica n.
abd'nin güneydoğusuna özgü, mera olarak yem amacıyla kullanılan çok yıllık bir ot torpedo grass (panicum repens) n.
avrupa ve abd'nin merkezine özgü, uzun saplı ve parlak yeşil yapraklı değerli bir çayır ve mera kentucky blue (poa pratensis) n.
avrupa ve abd'nin merkezine özgü, uzun saplı ve parlak yeşil yapraklı değerli bir çayır ve mera june grass n.
avrupa ve abd'nin merkezine özgü, uzun saplı ve parlak yeşil yapraklı değerli bir çayır ve mera kentucky blue grass n.
avrupa ve abd'nin merkezine özgü, uzun saplı ve parlak yeşil yapraklı değerli bir çayır ve mera kentucky bluegrass n.
doğu ve kuzey abd ve kanada'ya özgü, ıslak mera ve çayırlarda yaygın bir şekilde görülen bir biden çiçeği swampy beggar-ticks (bidens connata) n.
(özellikle kuzey amerika'nın batısındaki kıyı bölgelerinde) mera otu bouteloua eriopoda n.
birleşik devletler'e ait mera alanlarında görülen bir bitki sporobolus cryptandrus n.
birleşik devletler'e ait mera alanlarında görülen bir bitki sphenopholis obtusata n.
Agriculture
büyük mera tye [dialect] n.
biçilen mera hay pasture n.
çayır mera yönetimi grass and pasture management n.
çalılık mera brush pasture n.
çayır ve mera tarımı grassland farming n.
doğal mera natural pasture n.
geçici mera temporary pasture n.
kıraç mera dry pasture n.
mera bitkisi grazing crop n.
mera rotasyonu pasture rotation n.
mera tarımı pasture farming n.
mera ıslahı pasture improvement n.
mera rehabilitasyon tahsisatı range rehabilitation allocation n.
mera otlatması pasture feeding n.
mera envanteri range inventory n.
mera sahası pasture ground n.
mera sınıflandırması range classification n.
mera karıkları açma pasture furrowing n.
mera arazisi pasture land n.
mera ıslahı range improvement n.
mera yemlemesi pasture feeding n.
mera yangını range fire n.
mera amenajmanı range management n.
mera arazisi pasture ground n.
tabii mera range n.
tabii mera wild pasture n.
tabii mera native range n.
yıllık mera annual pasture n.
mera otu eatage n.
pürüzlü mera arazisi leasow n.
organik madde açısından zengin koyu renkli mera toprağı wiesenboden n.
mera veya otlak bitkilerinin sınırlı bir süre için otlanılabilecek bölümü break n.
araziyi birkaç yıllık aralıklarla dönüşümlü olarak tarım toprağı ve mera olarak kullanma ley farming n.
sığırların yazın otladığı mera sheiling n.
mera olarak kullanılmayan unpastured adj.
Breeding
mera hayvanı range animal n.
daimi mera permanent pasture n.
doğal mera natural pasture n.
karma mera mixed pasture n.
karışık mera mixed pasture n.
mera iyileştirme pasture improvement n.
suni mera sown pasture n.
yapay mera sown pasture n.
norveç'in veya kuzey isveç'in dağlık bölgelerinde sürülerin yazı geçirdikleri ve hayvanlardan tereyağı ile peynir yapılan mera saeter n.
koyun veya sığırlar için yüksek mera arazisi hill country [new zealand] n.
sığırların yazın otladığı mera sheal n.
sığırların yazın otladığı mera shieling n.
(ortak mera alanında) belirli sayıda hayvan otlatma hakkı stint [uk] n.
(ortak mera alanını) belirli sayıda sığır ile sınırlandırmak stint [uk] v.
Environment
mera yangını grassland fire n.
mera yangını prairie fire n.
Geography
çayır, tarla veya mera olarak kullanılan toprak parçası thwaite [dialect] n.
alp mera toprağı alpine meadow soil n.
sulak mera wish n.