public - Turkish English Dictionary
History

public

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "public" in Turkish English Dictionary : 83 result(s)

English Turkish
Common Usage
public n. halk
public adj. kamu
public adj. umumi
General
public n. seyirci
public n. seyirciler
public n. umum
public n. otel
public n. bar
public n. amme
public n. ahali
public n. halka açık yer
public n. kamuya açık yer
public n. hedef kitle
public n. hayranlar
public n. takipçiler
public n. taraftarlar
public n. herkes
public n. dinleyici kitlesi
public adj. ulusal
public adj. aleni
public adj. açıkça
public adj. açık
public adj. halka açık
public adj. genel
public adj. kamuya ait
public adj. ortak
public adj. kamusal
public adj. halk için
public adj. devlete ait
public adj. herkese ait
public adj. umuma mahsus
public adj. siyasi görevde olan
public adj. (siyasi olarak) … makamında olan
public adj. insani
public adj. kamu yararına
public adj. vatanperver
public adj. yurtsever
public adj. vatansever
public adj. kamuya ait
public adj. halk tarafından sağlanan
public adj. halk kaynaklı
public adj. halk için yapılan
public adj. halka yönelik
public adj. genel
public adj. popüler
public adj. halka hitap eden
public adj. bilinen
public adj. meşhur
public adj. ünlü
public adj. halka mal olan
public adj. harici
public adj. dış kaynaklı
public adj. maddi
public adj. somut
public adj. (hisseler) kapitalize edilen
public adj. devlet okuluna giden
public adj. devlet okuluna kayıtlı
public adj. toplu
public adj. kamuoyuna (duyurma)
public adj. uluorta
public adj. kalabalık
public adj. kamuoyu
Trade/Economic
public adj. devlete ait
public adj. halka ait
public adj. herkese açık
public adj. halk
Law
public adj. aleni
Politics
public n. cumhur
public n. halk
public n. kamu
public adj. açık
public adj. aleni
public adj. amme
public adj. halka ait
public adj. genel
public adj. umuma ait
public adj. umumi
Technical
public adj. genel
Telecom
public adj. halka açık
public adj. genel
public adj. kamusal
public adj. kamu
Medical
public adj. publik

Meanings of "public" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
public administration n. kamu yönetimi
public toilet n. umumi tuvalet
notary public n. noter
public order n. asayiş
public order n. kamu düzeni
public opinion n. kamuoyu
public opinion n. kamu görüşü
General
public education centre n. halk eğitim merkezleri
public house n. ingiltere'de alkollü içeceklerin satış ve tüketimine tahsis edilmiş bina
public prosecutor n. savcı
public opinion n. amme reyi
public enterprises n. resmi kurumlar
public service corporation n. kamu hizmeti şirketi
public treasury n. hazine
public water system n. şehir suyu
public utilities n. kamu hizmeti kuruluşları
public body n. kamu kurumu
public awareness n. afet bilinçlenmesi
public opinion n. kamu
public interest n. kamusal yararlar
public buildings n. kamu yapıları
public prosecutors n. savcılar
the public n. kamu
public house n. meyhane
public debt n. devlet borcu
public hygiene n. hıfzıssıhha
public information officer n. kamu bilgilendirme görevlisi
open public seminar n. halka açık seminer
public demonstration n. tezahürat
public affairs center n. kamu bilgilendirme merkezi
ministry of public works n. bayındırlık ve iskan bakanlığı
public body n. devlet kuruluşu
public debt n. kamu borçları
public hospital n. devlet hastanesi
public opinion polls n. kamuoyu yoklamaları
public claims n. kamu alacakları
public debts n. kamu borçlar
public information center n. kamu bilgilendirme merkezi
public property n. amme malları
public housing n. kamu konutları
public relations colsultants n. halkla ilişkiler danışmanları
public service vehicle n. otobüs gibi kamunun ihtiyaçlarına yönelik işletilen araç
position of a notary public n. noterlik
public prosecutor n. müddeiumumi
public bath n. hamam
occidental foreign public opinion n. batıya ait dış kamuoyu
public improvements n. imar
public sector n. kamu kesimi
turkish institution for public education n. halk evleri
public interest n. amme menfaati
public hearing n. açık celse
public schools n. devlet okulları
public nuisance n. kamu için zararlı olan davranış
public broadcasting n. kamu yayıncılığı
public debt n. kamu borcu
director general of public security n. emniyet genel müdürü
public administration n. amme idaresi
public art n. kamu sanatı
public holiday n. resmi tatil günü
public property n. umumi mal
public protest meeting n. açık hava toplantısı
public apathy n. genel umursamazlık
public official n. kamu görevlisi
the ministry of public works n. bayındırlık bakanlığı
public enemy n. halk düşmanı
public hygiene n. psikohijiyen
public deficit n. kamu açığı
public safety n. kamu düzeni
ministry of public works and housing n. imar ve iskan bakanlığı
public library n. kitapsarayı
public availability session n. halk bilgilendirme toplantısı
public spaces n. kamu alanları
public speaking n. kamuya yönelik konuşma
public purse n. devlet hazinesi
public domain n. halkın malı
public economic enterprises n. iktisadi devlet kuruluşları
public meeting n. kamuya açık toplantı
public convenience n. belediye tuvaleti
public housing n. sosyal konutlar
public holiday n. resmi tatil
public service n. amme hizmeti
public hearing n. aleni celse
public relief n. ayni yardım
public officers n. devlet memurları
public expenditures n. devlet giderleri
public good n. kamusal mal
public utilities n. kamu hizmet kurumları
public service vehicle n. toplu taşıma aracı
public presentation n. genel sunuş
public place n. umuma açık olan yer
general public n. halk
public house n. birahane
public health official n. sıhhiyeci
public revenue n. devlet geliri
public works n. bayındırlık
public benefit n. amme menfaati
ministry of public works n. bayındırlık bakanlığı
foreign public opinion n. dış kamu oyu
public architecture n. kamu mimarisi
urban public transport n. kentsel toplu taşıma
public contract n. kamu ihalesi
public lending rights n. genel ödünç verme hakları
public cooperation n. halkın katılımı
public relief n. kamu yardımı
public storyteller n. meddah
small capacity public service vehicles n. küçük kapasiteli genel servis taşıtları
public opinion n. imge
public contracts n. kamu sözleşmeleri
public utility n. genel hizmet
public goods n. kamu malları
public housing n. lojman
public school n. devlet okulu
minister of public works and housing n. imar ve iskan bakanı
public domain n. kamu arazisi
public speaker n. sözcü
public law n. kamu hukuku
public enterprises n. kamu kurumları
public transportation n. umumi taşımacılık
public address system n. hoparlör düzeni
the public n. amme
public records n. devlet arşivleri
public utilities n. kamu hizmet kuruluşları
member of the public n. toplum üyesi
investment of public funds n. kamu fonları yatırımı
public consciousness n. toplum bilinci
mass media and public opinion n. kitle iletişim araçları ve kamuoyu
public law n. amme hukuku
public health center n. kamu sağlığı merkezi
public housing laws n. imar mevzuatı
public thanks n. açık teşekkür
public expenditures n. kamu harcamaları
public debt n. devlet borçları
public library n. halk kütüphanesi
public works n. kamu çalışmaları
public buildings n. halka ait bina
public comment period n. halk yorum süresi
general public n. kamu
public lecture n. konferans
public interest law n. kamu yararı hukuku
public opinion n. imaj
public relief n. aynı yardım
public building n. kamu binası
public school n. parasız resmi okul
chief public prosecutor's office n. cumhuriyet başsavcılığı
public acknowledgement n. açık teşekkür
the public n. umum
public prosecution n. amme davası
public life n. sosyal hayat
public debts n. düyunu umumiye
public health law in turkey n. umumi hıfzıssıhha kanunu
accessible to the public n. halka açık
public audience n. halka açık görüşme
public house n. han
public garden n. park
the public n. avam
public meetings n. halk toplantıları
alerting the public n. genel alarm ilanı
public baths n. hamamlar
public libraries n. halk kütüphaneleri
public opinion n. halkoyu
public welfare n. kamu refahı
public institutions n. kamu kuruluşları
public concern n. kamu firması
internet in public administration n. kamu yönetiminde internet
public house n. pub
public house n. bar
public revenues n. devlet geliri
public servant n. devlet memuru
public domain n. kamu alanı
public works n. imar
public relations firm n. halkla ilişkiler firması
public administration n. kamu idaresi
public fountain n. sebil
public relations and politics n. halkla ilişkiler ve politika
public relations campaign n. halkla ilişkiler kampanyası
public health officer n. il sağlık müdürlüğü müfettişi
public holiday n. devlet dairelerinin ve ticari işletmelerin de çoğunun kapalı olduğu gün
religion in the public schools n. devlet okullarında din
public supply n. devletçe bakılma
public hygiene n. kamu sağlığı
public transportation n. toplu taşımacılık
public investments n. kamu yatırımları
contract governed by public law n. kamu hukukuna tabi sözleşme
public servant n. memur
public convenience n. umumi tuvalet
public lavatory n. umumi tuvalet
public debts n. devlet borçları
public works n. amme işletmeleri
public sphere n. kamusal alan
public housing n. imar işleri
public access n. halka açık
public transportation vehicle n. umumi vasıta
notifying the public n. kamuya bildirim
public relief n. kamusal sosyal yardım
going public n. halka açılma
certified public translator n. yeminli mütercim
public security n. asayiş
public liability n. kamu sorumluluğu
public road n. kamu yolu
public road n. umumi yol
bureau of public roads n. karayolları ofisi
public road n. umum yol
public room n. kabul salonu
public notary n. noter
public property n. kamu malı
public sector n. kamu sektörü
public enterprise n. kamu kuruluşu
public revenue n. kamu geliri
molding public opinion n. kamuoyu oluşturma
public transport n. toplu taşıma
public transit n. toplu taşıma
public safety n. kamu güvenliği
public affairs n. kamu işleri
notary public approval n. noter onayı
notary public seal n. noter mührü
work of a notary public n. noterlik
public securities n. devlet hisseleri
public securities n. devlet tahvilleri
public shelters n. sığınaklar
public relations and law n. halkla ilişkiler ve hukuk
public relations n. halkla ilişkiler
public dispute n. aleni anlaşmazlık
public dispute n. aleni çekişme
public works permit n. imar izni
public life n. kamusal yaşam
public interest n. amme yararı
public expenditure n. kamu gideri
public relations works n. halkla ilişkiler çalışmaları
public service n. kamusal hizmet
press and public relations n. basın ve halkla ilişkiler
public memory n. toplumsal hafıza
open public space n. halka açık alan
public house n. içkili mekan
public speech n. konuşma
public support n. halk desteği
preinitial public offering n. ön halka arz
preinitial public offering n. halka arz öncesi
public relations comittee n. halkla ilişkiler komitesi
public bus n. halk otobüsü
public education center n. halk eğitim merkezi
public figure n. halk figürü
public tender n. kamu ihalesi
local public tender n. yerel kamu ihalesi
general public interest n. amme menfaati
public use n. kamu kullanımı
public transportation n. toplu ulaşım
public transport n. toplu ulaşım
public transit n. toplu ulaşım
public security agency n. kamu güvenlik teşkilatı
public opinion survey n. kamuoyu yoklaması
public pool n. halka açık yüzme havuzu
public swimming pool n. halka açık yüzme havuzu
public security bureau n. kamu güvenliği bürosu
public accountant office n. mali müşavirlik bürosu
public accountant company n. mali müşavirlik şirketi
public accountant company n. mali müşavirlik bürosu
public accountant company n. mali müşavirlik firması
islamic-ottoman office for public regularity n. hisbe
islamic-ottoman office for public regularity n. ihtisab
common-public education n. halk eğitimi
common-public education n. yaygın eğitim
islamic-ottoman office for public regularity n. muhtesiblik
public opinion n. efkar-ı umumiye
public-address system n. hoparlör sistemi (havaalanı alışveriş merkezi vb'nde)
public-private sector cooperation n. kamu-özel sektör işbirliği
public soup-kitchen n. imaret
ottoman constabulary-official for public order n. ihtisab emini
public-address system n. halka açık yerledeki hoparlör sistemi
public soup-kitchen n. aşevi
public-spirited person n. yurtsever
public-market n. halk pazarı
ottoman constabulary-official for public order n. muhtesib
semi-public institution n. yarı kamu kuruluşu
public executioner n. cellat
public personnel selection examination n. kpss
public personnel selection examination n. kamu personeli seçme sınavı
public information n. halkı uyarı
public health n. halk sağlığı
public assistance n. sosyal yardım
public land n. kamu arazisi
public highway n. umuma açık yol
public housing n. kamusal konut
public data network n. kamusal veri ağı
public facilities n. yerel yönetim tesisleri
public key n. kamusal anahtar
public park n. genel park
public amusement place n. halk eğlence yeri
public building n. umumi bina
public land mobile network n. kamusal kara gezgin ağı
public transportation n. toplu taşıma
public opinion poll n. kamuoyu yoklaması
public works programme n. bayındırlık işleri programı
public library n. genel kütüphane
public baths n. halk hamamları
public service n. kamu hizmeti
public relations department n. halkla ilişkiler bölümü
public domain software n. kamuya açık yazılım
public auction n. açık artırma
public facilities n. kamu tesisleri
public park n. halka mahsus park
public building n. kamu hizmeti binası
public building n. halka mahsus bina
public house n. pab
public building n. kamu yapısı
public park n. şehir parkı
public service n. memurluk
public service n. halka hizmet
certified public translator n. yeminli mütercim/tercüman
public acceptance n. kamuoyunun kabulü
public interest group n. kamu yararına çalışan grup
public disturbance n. toplumsal karışıklık
public beating n. meydan dayağı
public park n. umumi park
public transport services n. toplu taşıma hizmetleri
public road n. genel yol
public place n. umuma açık yer
public character n. popüler kimse
public alley n. genel geçit
public character n. halka mal olmuş kimse
public domain n. kamu malı
public place n. umumi yer
settled public n. yerleşik halk
intense interest of the public n. toplumun yoğun ilgisi
intense interest of the public n. kamuoyunun yoğun ilgisi
public transportation vehicle n. toplu taşıma aracı
the voice of the public n. halkın sesi
public places n. halka açık yerler
a vast majority of public n. halkın geniş bir kesimi
a vast majority of public n. geniş halk kitlesi
public radio n. devlet radyosu
public lavatories n. halka açık tuvaletler
public display of affection n. sevginin aleniyete dökülmesi
public debate n. toplumsal tartışma
public education n. halk eğitimi
subjective public right n. sübjektif kamu hakkı
a public function n. kamusal bir işlev
public anger n. halkın öfkesi
public buildings n. kamu binaları
collapse of public order n. kamu düzeninin çökmesi
public radio n. ticari olmayan radyo
public television n. devlet televizyonu
public lavatory n. halka açık tuvalet
public toilet n. halka açık tuvalet
public convenience n. halka açık tuvalet
expectation of the public n. toplumun beklentisi
a public place n. halka açık mahal
expectation of the public n. toplum beklentisi
public square n. kent meydanı
public square n. şehir meydanı
public distrust n. toplumsal güvensizlik
public distrust n. halk güvensizliği
public address n. söylev
public backlash n. halk itirazı
public backlash n. halkın tepkisi
public consent n. kamuoyunun onayı
public consent n. kamuoyunun rızası
public swimming pools n. halka açık yüzme havuzları
public initiative n. kamu inisiyatifi
public entertainment n. halk eğlencesi
office of the chief public prosecutor n. başsavcılık
public solution n. kamu çözümü
public administration theory n. kamu yönetimi teorisi
american public n. amerikan halkı
turkish public n. türk halkı
safeguarding the public interest n. toplum yararının korunması
public roup n. açık artırma
public roup n. müzayede
the egyptian public n. mısır halkı
public mood n. kamu oyunda hakim olan hava
voice of the public n. toplumun sesi
public demonstration n. sokak gösterisi
public demonstration n. sokak eylemi
public washroom n. umumi tuvalet
member of the public n. vatandaş
public phone n. halka açık telefon
public phone n. umumi/ankesörlü telefon
public mover n. taşıma şirketi
public mover n. nakliye şirketi
public mover n. nakliye firması
public mover n. taşıma firması
public record office n. arşiv dairesi
public benefit society n. kamu yararına dernek
public benefactor n. kamu yararına çalışan kişi
public event n. halk etkinliği
public event n. halka açık etkinlik
public event n. kamuya açık etkinlik
travel by public transport n. toplu taşımayla seyahat
public land n. hazine arazisi
public property n. hazine arazisi
public domain n. hazine arazisi
public urination n. halka açık alanlarda idrarını yapma
public education n. toplumsal eğitim
public appearance n. toplum önüne çıkış
public appearance n. toplum önüne çıkma
public appearance n. halkın önüne çıkma
public appearance n. kamuoyunun karşısına çıkma
public figure n. kamuya mal olmuş kişi
serving the public n. topluma hizmet
public restroom n. halk tuvaleti
public scrutiny n. halkın denetimi
public scrutiny n. kamu denetimi
public university n. devlet üniversitesi
ordre public n. kamu düzeni
public way n. halka açık yol
public health and order n. kamu sağlığı ve düzeni
public recognition n. toplum tarafından bilinme
public recognition n. toplumca tanınma
public recognition n. toplumsal bilinirlik
public recognition n. toplumsal tanınırlık
public arena n. kamusal alan
public campaign n. kamuoyu kampanyası
public campaign n. destek kampanyası
public campaign n. halk kampanyası
public relations assistant manager n. halkla ilişkiler müdür yardımcısı
public agent n. kamu görevlisi
public loo n. halka açık tuvalet
public will n. halk iradesi
public reason n. kamusal akıl
public concern n. kamuoyu endişesi
corporate communication and public relations n. kurumsal iletişim ve halkla ilişkiler
public needs n. halkın ihtiyaçları
public event n. toplumsal olay
public sense n. sağduyu
public pressure n. toplum baskısı
john q public n. tipik amerikalı
john q public n. sıradan amerikan vatandaşı
public survey n. anket
public opposition n. toplumsal muhalefet
public space n. kamusal mekan
public space project n. kamusal mekan projesi
public affairs n. halkla ilişkiler
public charity n. halk destekli hayır kurumu
public discussion n. kamusal tartışma
public discussion n. halka açık tartışma
public discussion n. kamusal konulara ilişkin açık tartışma
public enemy n. düşman ülke
public enemy n. düşman ülke hükumeti
public exposure n. halka açma
public exposure n. kamuya sunma
public exposure n. kamunun takdirine sunma
public exposure n. kamuya açma
public figure n. ünlü kimse
public figure n. şöhretli kimse
public figure n. toplumun ilgisinin üzerinde olduğu kimse
public figure n. kötü şöhretli kimse
public figure n. kamusal bir olaya karışan kimse
public footpath n. yaya yolu
public footpath n. kamuya açık yol
public interest n. kamu ilgisi
public interest n. halk ilgisi
public nudity n. kamusal çıplaklık
public nudity n. kamusal alanda çıplaklık
public orator n. üniversite sözcüsü
public orator n. üniversite temsilcisi
public orator n. üniversite konuşmacısı
public presentation n. gösteri
public presentation n. performans
public relations n. kadro
public relations n. profesyonel ekip
public relations man n. halkla ilişkiler yöneticisi
public relations man n. halkla ilişkiler sorumlusu
public relations man n. reklam ve halkla ilişkiler sorumlusu
public relations person n. halkla ilişkiler yöneticisi
public relations person n. halkla ilişkiler sorumlusu
public relations person n. reklam ve halkla ilişkiler sorumlusu
public school n. kız okulu
public school n. devlet okulu binası
public speaker n. konuşmacı
public speaker n. hatip
public speaking n. topluluk önünde konuşma
public speaking n. hatiplik
public speaking n. retorik
public speaking n. etkili konuşma sanatı
public violence n. kamusal şiddet
public violence n. ayaklanma
public violence n. izdiham
public-relations campaign n. reklam kampanyası
public-relations campaign n. halkla ilişkiler çalışması
public-relations campaign n. pr çalışması
free public house n. (ingiltere'de) herhangi bir bira yapımcısına ait olmayıp sahibinin kendi birasını ürettiği veya birayı istediği yerden satın aldığı bar
public scandal n. kamu skandalı
public shaming n. toplum önünde ayıplama
public forum n. kamuya açık forum
public forum n. halka açık forum
be popular with the public v. halk tarafından sevilmek
wash one's dirty linen in public v. kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
air somebody's dirty laundry in public v. ipliğini pazara çıkarmak
public auction v. açık artırma ile satmak
make something public v. bir şeyi ilan etmek
make public v. aleniyete vurmak
hold a public demonstration v. miting yapmak
make something public v. aleniyete vurmak
raise the awareness of public v. toplumu bilinçlendirmek
wash somebody's dirty linen in public v. ipliğini pazara çıkarmak
air somebody's dirty linen in public v. ipliğini pazara çıkarmak
make public v. halka açık hale getirmek
make public v. ortaya dökmek
raise the awareness of public v. halkı bilinçlendirmek
attend a public meeting v. mitinge katılmak
make something public v. meydana çıkarmak