scrape - Turkish English Dictionary

scrape

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "scrape" in Turkish English Dictionary : 59 result(s)

English Turkish
Common Usage
scrape v. kazıyarak temizlemek
Tom scraped the ice off his car windows.
Tom araba pencerelerinden buzu kazıyarak temizledi.

More Sentences
scrape n. sıyrık
scrape n. kazıma sesi
General
scrape n. sürtme sesi
I heard the scrape of the table from the down floor.
Alt kattan masanın sürtme sesini duydum.

More Sentences
scrape n. çizik
There is a long scrape on the left side of the car.
Arabanın sol tarafında uzun bir çizik var.

More Sentences
scrape n. çıkmaz
Her actions got them into a scrape.
Eylemleri onları çıkmaza soktu.

More Sentences
scrape v. sürtünmek
I hate the sound of chalk scraping on the blackboard.
Tahtaya sürtünen tebeşir sesinden nefret ediyorum.

More Sentences
scrape v. sıyırmak
I scraped all of my back after falling off the bike.
Bisikletten düşünce sırtımı hep sıyırmışım.

More Sentences
scrape v. kazımak
You can use this software for web scraping.
Bu yazılımı veri kazıma amacıyla kullanabilirsiniz.

More Sentences
scrape v. rendelemek
Scrape the potatoes after washing them.
Patatesleri yıkadıktan sonra rendeleyin.

More Sentences
Marine Biology
scrape v. kazımak
However, it is rather like trying to treat chickenpox by scraping it off the skin instead of going to the doctor.
Bu daha ziyade su çiçeğini doktora gitmek yerine deriden kazıyarak tedavi etmeye çalışmaya benzemektedir.

More Sentences
General
scrape n. sıkıntı
scrape n. zor durum
scrape n. sürtme
scrape n. kazıma
scrape n. varta
scrape n. gıcırtı
scrape n. güç durum
scrape n. kazıyıcı
scrape n. sıyırıcı
scrape n. istiridye kapanı
scrape n. istiridye tuzağı
scrape n. yengeç kapanı
scrape n. alelade yazılmış not
scrape n. çiziktirme
scrape n. karalama
scrape n. tek ayağı geri çekerek yapılan selamlama
scrape n. tartışma
scrape n. kavga
scrape n. dalaşma
scrape n. hasar göstergesi
scrape n. hasar belirtisi
scrape n. kuş yuvası çukuru
scrape n. sığ çukur
scrape v. raspalamak
scrape v. sıyırtmak
scrape v. gıcırtı yapmak
scrape v. sürtmek (ayak)
scrape v. gıcırdatarak çekmek
scrape v. raspa etmek
scrape v. gıcırdatmak
scrape v. idare etmek
scrape v. kertmek
scrape v. parça parça toplamak
scrape v. azar azar bir araya getirmek
scrape v. azar azar para biriktirmek
Technical
scrape v. tırnaklarla kazmak
scrape v. greyder ile geçmek
scrape v. (et ve yağını ayırarak) işlenmemiş deriyi hazırlamak
Computer
scrape n. dijital kaynaktan veri toplama işlemi
scrape n. dijital kaynaktan toplanan veriler
scrape v. (dijital kaynaktan) veri almak
scrape v. veri toplamak
Woodworking
scrape v. (ağaçlardan) ham terebentin toplamak
Marine
scrape v. raspa etmek
Biochemistry
scrape n. ham terebentin
Marine Biology
scrape v. temizlemek
Music
scrape v. (arşe ile) yaylı çalgı çalmak
scrape v. (yaylı çalgıda) ahenksiz bir ses çıkarmak

Meanings of "scrape" with other terms in English Turkish Dictionary : 157 result(s)

English Turkish
General
bread and scrape n. tereyağlı ekmek
scrape of the pen n. karalama
scrape of the pen n. çiziktirme
scrape of the pen n. alelade yazılmış not
bow and scrape v. aşırı saygı gösterisinde bulunmak
scrape off v. raspa etmek
scrape through v. güçbela atlatmak
scrape off v. kazıyarak çıkarmak
scrape away v. kazıyarak çıkarmak
scrape up v. güçlükle bir araya getirmek
bow and scrape v. yaltaklanmak
scrape off v. kazımak
get out of a scrape v. beladan kurtulmak
bow and scrape v. el pençe divan durmak
scrape together v. güçlükle bir araya getirmek
struggle just to scrape v. geçim derdine düşmek
scrape along v. idare etmek
scrape away v. raspa etmek
scrape a living v. zar zor geçinmek
get into a scrape v. zor duruma düşmek
get out of a scrape v. yakayı kurtarmak
scrape off v. kazıyarak silmek
get into a scrape v. başına iş açmak
scrape away v. kazıyarak silmek
scrape through the exam v. sınavı geçmek
scrape through the exam v. sınavı zorla geçmek
scrape potato v. patates soymak
scrape against the road v. yola sürtmek
scrape together v. güçlükle toplamak
scrape up v. güçlükle toplamak
scrape acquaintance v. yakınlık kurmaya çalışmak
scrape in v. zorlukla girmek
scrape in v. kıyısından köşesinden girmek
scrape into v. ucu ucuna başarmak
scrape into v. zorlukla girmek
scrape in v. ucu ucuna başarmak
scrape along v. yaşama ihtimali düşük olmak
scrape into v. kıyısından köşesinden girmek
scrape along v. öleyazmak
scrape along v. hayatta kalamamak
Phrasals
scrape through v. zar zor kazanmak
scrape through v. zorlukla kazanmak
scrape through v. zar zor atlatmak
scrape through v. güç bela atlatmak
scrape through v. güç bela kazanmak
scrape through v. ucu ucuna kazanmak
scrape something off v. kazıyıp çıkarmak
scrape along with something v. bir şey ile idare etmek/idareli olmak
scrape along on something v. bir şey ile idare etmek/idareli olmak
scrape by v. ucu ucuna geçinmek
scrape by v. ucu ucuna kazanmak
scrape something out of something v. bir şeyi kazıyarak çıkarmak
scrape something out v. bir şeyi kazıyarak çıkarmak
scrape something v. (bir şeyin yüzeyini vb) çizmek
scrape something v. bir şeyi çizmek
scrape (something) away from (something) v. (bir şeyi bir şeyden/yerden) kazıyarak temizlemek/ kazımak
scrape up v. bir çok yerden bir araya getirmek
scrape up v. bir çok yerden toplamak
scrape up v. çizmek
scrape up v. oradan buradan toplamak
scrape up v. tırmalamak
scrape up v. sıyırmak
scrape up v. küçük kesiklerle kaplamak/kaplanmak
scrape up v. bir çok yerden bir araya getirmek
scrape up v. küçük kesiklerle/sıyırıklarla dolmak
scrape up v. oradan buradan toplamak
scrape up v. bir yerden toplamak
scrape up v. bir çok yerden toplamak
scrape up v. kazımak
scrape up v. küçük sıyırıklarla kaplamak/kaplanmak
scrape out of v. -den kazıyarak çıkarmak
scrape away at (something) v. (bir şeyi) kazıyarak temizlemek
scrape out v. içinden kazımak
scrape away at (something) v. (bir şeyi) raspa etmek
scrape (something) off of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) kazımak
scrape away at (something) v. (bir şeyi) kazıyarak silmek
scrape out of v. -den kazımak
scrape out v. dibini kazımak
scrape out of v. -den sıyırmak
scrape (someone or something) up off (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak
scrape out v. içinden sıyırmak
scrape away at (something) v. (bir şeyi) kazıyarak çıkarmak
scrape (something) off of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak
scrape out v. kazıyarak boşaltmak/çıkarmak
scrape out v. dibini sıyırmak
scrape (someone or something) up off (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) toparlamak/toplamak
Proverb
be in a pretty scrape ayıkla pirincin taşını
we're in a pretty scrape ayıkla şimdi pirincin taşını
Colloquial
pinch and scrape v. tutumlu olmak
pinch and scrape v. kıtı kıtına harcamak
scrape a leg v. eğilerek selam vermek
Idioms
get out of a scrape v. yakasını kurtarmak
bow and scrape v. haddinden fazla saygılı davranmak
bow and scrape v. yüzü yerde olmak
get into a scrape v. başını belaya sokmak
scrape the bottom of the barrel v. bir şeyin gözünü çıkarmak
pinch and scrape v. dişinden tırnağından artırmak
bow and scrape v. yaltaklanmak
scrape an acquaintance with v. iki yüzlüce yaklaşmak
scrape an acquaintance with v. birine yakınlık gösterip arkasından vurmaya hazırlanmak
scrape the bottom of the barrel v. sıfırı tüketmek
scrimp and scrape v. cebinde akrep olmak
scrimp and scrape v. çok cimri olmak
scrimp and scrape v. çok tutumlu olmak
scrape by v. zar zor geçinmek
scrape by v. zor bela geçinmek
scrape the bottom of the barrel v. en kötüsünü seçmek
scrape the bottom of the barrel v. kalan en kötü malzemelerin arasından seçmek
scrape the bottom of the barrel v. en kötüleri arasından seçmek
scrape the barrel v. kalanla idare etmek
scrape the barrel v. artıkları kullanmak
have a scrape with someone v. biriyle atışmak
have a scrape with someone v. biriyle sürtüşmek
have a scrape with someone v. biriyle kapışmak
pinch and scrape v. ucu ucuna geçinmek
pinch and scrape v. kıt kıtına harcamak
scrape the bottom of the barrel v. dibini sıyırmak (mecazi)
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. tanışmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) tanışmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle tanışmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
scrape the bottom of the barrel v. istenmeyenler arasından seçmek
scrape the bottom of the barrel v. posasını sıyırmak
scrape the bottom of the barrel v. döküntüler arasından seçmek
scrape the bottom of the barrel v. kalan en kötü şeyler arasından seçmek
scrape the bottom of the barrel v. sona/geriye kalanları almak
bow and scrape v. yaltaklık etmek
bow and scrape v. yalakalık yapmak
scrape the bottom of the barrel v. artık toplamak
scrape the bottom of the barrel v. dibini sıyırmak
have a scrape with (one) v. (biriyle) kapışmak
have a scrape v. atışmak
have a scrape with (one) v. (biriyle) atışmak
have a scrape with (one) v. (biriyle) sürtüşmek
have a scrape v. sürtüşmek
have a scrape v. kapışmak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
in a scrape expr. güç bir durumda
Speaking
it's just a scrape expr. sadece bir sıyrık
Technical
scrape abrasion n. sıyırarak aşındırma
Slang
scrape [uk] n. kürtaj
scrape [uk] n. kazıtma
scrape [uk] n. dilatasyon ve küretaj
scrape [uk] n. düşük yapma